28 Şubat'çı paşadan şok ifadeler

RTE'nin başbakanlığını yaptığı bir ülkede böyle bir yazı yazmak vay o gazetecinin haline derhal marsa sürüle!!! :)
uzun zamandır yoktum şu hackhell aleminde karşımda doğru dürüst muhatap alabileceğim karşıt görüşlü kimse yok diye hadi bakayım neler oluyor diye sevgili ishynum patlatmış gene bombaları 1 sene önce nerede bıraktıysam haala orda tek farkla o zamanlar %36 derdi şimdi %47 kimse %53'ün hesabını yapmazmı bu memlekette? herkes laiklik tanımlaması derdinde demiş birde biryerlerde bunu yapan sizsiniz değerli arkadaşım halbuki çok basit laiklik anayasada tarif edilen şekliyle laikliktir alın bir cep anayasası okuyun bitince anlamadığınız için tekrar okuyun bir daha bir daha okuyun ama sonucun pek değişeceğini sanmıyorum bi zamanlar çok kullanılırdı buralarda bir laf vardı herkesin dilinden düşürmediği nato mermer nato kafa bilmeyenler öğrensin anlayanlar anladı zaten...
saygılarımla
 
Krallarda ÖlÜr.
rte SORGUSUZCA İNANANLAR KENDİ KURTULUŞ ÜMİDİNİ TAŞIYANLARDIR.UNUTMAMALIDIR Kİ BU ÜLKE HEPİMİZİN DİYENLERİN.ABD VE AB rte (akp) ROL BİÇTİ ONLAR BUNU OYNUYOR.ZOR OYUNU BOZAR ,HANGİ KÜKÜMET DÖNEMİNDE BUNCA İNSAN SOKAGA DÖKÜLÜP REJİMİ SAVUNMA REFLEKSİ GÖSTERDİ...HANGİ CUMHURBAŞKANI ADAYI KAPI KAPI DOLAŞIP BEN DEĞİŞTİM SÖZ HERKESE EŞİT DAVRANACAĞIM DEDİ....BEYLER SÖZLERİMİ BİR TÜRK VE RUS ATASÖZÜ İLE BİTİRİYORUM.TÜRK ATASÖZÜ DERKİ "KUZGUN LEŞE YA DA DEVLET BAŞA" RUS ATA SÖZÜ "KOYUN SÜRÜSÜNÜN ÖNÜNE 1 KURT GEÇERSE O SÜRÜ KURT SÜRÜSÜ OLUR,KURT SÜRÜSÜNÜN ÖNÜNE KOYUN GEÇERSE O SÜRÜ KOYUN SÜRÜSÜ OLUR.." ..
 
Güzel bir tarif bulmuşlar'' Azgın azınlık'' tam uymuş ve seçimler geçti durum hala aynı.
Cevaplarını aldılar diye zannettik ama davul zurna ne ala, top atsan anlamayacaklar.
Emekli bir asker konusu nerelere geldi,hazımszlık kabızlığa dönüşmüş,başka konu bulamıyorlar,dertler hep aynı AKP-AKP,RTE-RTE,GÜL-GÜL.
Bizim atasözleri bitmez, İT ÜRÜR KERVAN YÜRÜR ,ruslara gerek yok.
Bu bizim generallerde hep emeklilikten sonra konuşuyor ne hikmetse.
Hulki CEVİZOĞLUNU seyredenler bilir,paşalar hep geçmişlerinde olan yanlışları emekliliklerinde piyasaya çıkarırlar. Tabi CEVİZOĞLUDA sorar ''Neden bunları işbaşındayken
millete söylemedinizde şimdi konuşuyorsunuz'' eeeee,üüüüüüüüü vb.
% 47 olanlar hep aynı yerde beyler,peki % 53 diye geçinenler bu 53 ün% kaçında acaba?
Unutmayınki o %53 ÜN içinde pkk yandaşlarıda var onlarda sizdenmi?
Saygılar,sabırlar,maden suyu.
 
sorun akp nin neden o kadar cok oy alması değil sorun o oyları nasil aldığıdır.(kömür,cek,para,mekan...) Bunlara tav olan halktan ne demokrasisi beklersin...?
Asker orgeneralde olsa Bİr üst makamın (Genel kurmayın) emriyle harket eder kendi kafasına göre hareket edemez.Emekli olması durumunda ise olması gereken durum hakkında yorum yapmaları doğaldır.Biz alışmışız sivilde herkesin kendi kafasına göre taılmasına..Bu yüzden ters gelir....Her kurum askeri disiplin gibi kendini idare etse bakın işer %70 azalır ve hızlanır ;)
 
Deff' Alıntı:
Benim yanlış olduğumu kanıtladığın her yerden uzak durmuşum öylemi..Sen benim hangi yanlışımı kanıtlamışsın arkadaş...Bana maval okuyup gülünç duruma düşme istersen...demişsinki "ne bu dönem en çok şehit verdiğimizi kanıtlayabilirsin, ne yazdıklarımın yanlış olduğunu, ne de savunduğun şeylerin doğru olduğunu"...En çok şehit verdiğimiz dönemin bu dönem olduğunu ben bi taraflarımdan uydurmuyorum...Veriler bunu kanıtlıyor...Şİmdi sana senin bana yaptığın gibi başka sitelerden istatistik alıp onu kopyala yapıştır yapmiicaam..istesem yapardım..var bu bilgiler..ama ben sana herhangi bir şeyi kanıtlamak zorunda değilim..sen kimsin arkadaşım? üst düzey yargı organımısın...kaldıki sende benim savunduğum şeylerin yanlış olduğunu, kendi savlarının doğru olduğunu kanıtlamış değilsin...Kendini kandırma ve kulaktan dolma bilgilerinle bana masal anlatma...Birde " cevap veremediğim yerde yanlış olduğumu kabullenip doğru yoldan gitme erdemini gösteririm" demişsin..Eğer sen ve senin gibilerde o yürek ve o erdem olsaydı, ne bu konuların kavgasını yapıyor olurduk bugün ne de Cumhuriyetin değerleri zedeleniyor olurdu..Keşke biraz yürekli olabilseydiniz...Gelelim şu geçiştirme meselesine...Güya ben cevap veremediğim noktalatı geçiştirmişim...Ben her bir savına yanıt verdim.ama sen algılayamamışsan benim yapabileceğim bir şey yok...Ama aslında işine gelmeyen yerleri sen geçiştirdiğin için bana bu iftirayı atıyorsun...Ayıptır...Bakalım sen neleri geçiştirmişsin: Abdullah gülün geçmişi, sabıkalı Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı bir partiden gelmiyormu...Refah partisi denilen bu ucube partisinde, sivastaki aydınlarımızı yakan, onlarca gazetecimizi katleden, örtünmeyeni taşla, zihniyeti yokmu..Abdullah gülün kökeni bu parti değilmi..Kendisi geçmişte "Cumhuriyet döneminin sonu gelmiştir" dememişmi...Hanginiz açık yüreklilikle çıkıp bunları kabullendiniz...Sonra abdullah gülün 14 yaşında bi çocukla nişanlanıp nişanlısı 15'ine geldiğinde evlendiği gerçeğini...en önemlisi abdullah gülün kayıp trilyon davasına adının karıştığı gerçeğini neden görmezden geliyorsunuz...Bunlarıda geçiştirmişsin hep..Biz bunları söylediğimizde işinize gelmediği için bize suçlamada bulunduğumuzu söylüyorsunuz utanmadan...Tayyip meselesine girmeme hiç gerek yok sanırım..üstü kapalı olarak ondanda bahsetmiştim...Ama senin anlayabilmen için çok net şekilde isminin geçmesi lazım sanırım...Ben senin her bir savına karşılık vermişken sen ne yapmışsın...İşine gelmeyen noktaları ustaca geçiştirmişsin..Ama yemezler...Siz hala oy verdiğiniz adamların bu ucubeliklerini görmezden gelin, kısacası b.kunzda boncuk arayın...Evet buna B.kunda boncuk aramak denir...



Yazdığın suçlamaların hiç bir doğruluk kaynağı yok. Ancak kendini kandırırsın
bu gibi palavlarla. Millet birşeyleri anladı ki senin desteklediklerini yerin dibine
soktu sandıkta.

Veriler bunu kanıtlıyormuş.. Kalk bana bu sene en çok şehit verdiğimiz dönem
olduğunu göster ben senden özür diliyeyim. Kaç senedir şehitlerimizin sayısını
takip ediyorsun ki böyle bir gülünç iddiayı halen savunmaya devam ediyorsun. :durdurun

Başka sitelerden kopya yapıştır yapmana gerek yok.. attığın naraları bazı
gazetelerde okuyor gibiyim. İstesen de yapamazsın çünkü sölyediğim şeyin
doğru olup olmadığını sen bile bilmiyorsun. Olsun sorun yok belki bu sebeple
hatanı düzeltip birşeyler öğrenirsin ki daha önemli bir yerde kendini yine
küçük düşürmezsin.

Ben senin için birisi olduğumu ifade etmedim. Tartışmaya girip birşeyleri bana
karşı savunan sensin. Bende bana gelip birşeyleri anlatıcaksan doğru düzgün
öğrenip öyle yaz diyorum. Bir arkadaşımız annesini olaya karıştırıp geçmişte
bir rektörün talihsiz açıklamalarını yalanlamıştı. Fakat kasetler ortaya çıktığından beri
kesin veri olmadan karşıma çıkmaz. Bayadır da görmüyordum caanım arkeologumu.
İyi oldu özlemişim.

Sana bırak masal hiç birşey anlatma çabasında değilim. Ben bana karşı yaptığın
çirkin ve asılsız suçlamaların ne kadar doğru olmadığını anlatıyorum. Sen kendini
ne zannediyorsun ki ben sana birşeyler yetiştirmeye çalışayım. Yanlışların
yanlış olduğunu kabullenen kişiler için nefesimi harcamaya değer bulurum...

Bendeki erdem ve yüreği nasıl da hesap etmişsin şaşırdım var ya. Umarım bu
şehit hesaplarını yaptığın hesaplara benzemez yoksa tahmin ettiğinden büyük
lokma boğazında kalır. Bana yanlış olduğum bir şeyi kanıtladın da ben bu doğru
değil inanmıyorum mu dedim. Getir güvenilir kaynaktan doğruları bizde senin
gibi 'erdemli' olalım...

Halkın 80%i cumhuriyetin tehlikede olmadığını ve bunların sanal korkuları olduğunu
anlamış. Anlamıyanlar aynı 22 temmuz öncesi zihniyetine devam ettikçe yok olmaya
mahkumdur..

:D Var ya cevap yazıyordum adam gibi ama bırak 14ü bırak 15i kaç yaşındasın
bilmiyorum ama seviyeyi iyice bozmuşsun. O bol erdeminden biraz da şu postlarına
katsaydın da adam gibi konuşsaydık. Sen erdemliliğine bende boncuk aramaya
devam edeyim.. :clap
 
ishynum846' Alıntı:


Yazdığın suçlamaların hiç bir doğruluk kaynağı yok. Ancak kendini kandırırsın
bu gibi palavlarla. Millet birşeyleri anladı ki senin desteklediklerini yerin dibine
soktu sandıkta.

Veriler bunu kanıtlıyormuş.. Kalk bana bu sene en çok şehit verdiğimiz dönem
olduğunu göster ben senden özür diliyeyim. Kaç senedir şehitlerimizin sayısını
takip ediyorsun ki böyle bir gülünç iddiayı halen savunmaya devam ediyorsun. :durdurun

Başka sitelerden kopya yapıştır yapmana gerek yok.. attığın naraları bazı
gazetelerde okuyor gibiyim. İstesen de yapamazsın çünkü sölyediğim şeyin
doğru olup olmadığını sen bile bilmiyorsun. Olsun sorun yok belki bu sebeple
hatanı düzeltip birşeyler öğrenirsin ki daha önemli bir yerde kendini yine
küçük düşürmezsin.

Ben senin için birisi olduğumu ifade etmedim. Tartışmaya girip birşeyleri bana
karşı savunan sensin. Bende bana gelip birşeyleri anlatıcaksan doğru düzgün
öğrenip öyle yaz diyorum. Bir arkadaşımız annesini olaya karıştırıp geçmişte
bir rektörün talihsiz açıklamalarını yalanlamıştı. Fakat kasetler ortaya çıktığından beri
kesin veri olmadan karşıma çıkmaz. Bayadır da görmüyordum caanım arkeologumu.
İyi oldu özlemişim.

Sana bırak masal hiç birşey anlatma çabasında değilim. Ben bana karşı yaptığın
çirkin ve asılsız suçlamaların ne kadar doğru olmadığını anlatıyorum. Sen kendini
ne zannediyorsun ki ben sana birşeyler yetiştirmeye çalışayım. Yanlışların
yanlış olduğunu kabullenen kişiler için nefesimi harcamaya değer bulurum...

Bendeki erdem ve yüreği nasıl da hesap etmişsin şaşırdım var ya. Umarım bu
şehit hesaplarını yaptığın hesaplara benzemez yoksa tahmin ettiğinden büyük
lokma boğazında kalır. Bana yanlış olduğum bir şeyi kanıtladın da ben bu doğru
değil inanmıyorum mu dedim. Getir güvenilir kaynaktan doğruları bizde senin
gibi 'erdemli' olalım...

Halkın 80%i cumhuriyetin tehlikede olmadığını ve bunların sanal korkuları olduğunu
anlamış. Anlamıyanlar aynı 22 temmuz öncesi zihniyetine devam ettikçe yok olmaya
mahkumdur..

:D Var ya cevap yazıyordum adam gibi ama bırak 14ü bırak 15i kaç yaşındasın
bilmiyorum ama seviyeyi iyice bozmuşsun. O bol erdeminden biraz da şu postlarına
katsaydın da adam gibi konuşsaydık. Sen erdemliliğine bende boncuk aramaya
devam edeyim.. :clap


Dikkat ediyorumda altından kalkamayınca sana söylediğim cümleleri bana satmaya kalkmışsın...Sana kızamıyorum zira sana acımaya bile başlıyorum...Kendini sürekli tekrarlıyorsun zavallı arkadaşım...Söylediğin her bir cümlenin içi öylesine boş ki...Bir de demişsin ki "tartışmaya girip birşeyleri bana karşı savunan sensin"...Önceki sayfalara bak bakalım kim münakaşayı başlatmış..Ben bi yorum yazmışım ve siz o yorumuma tahammül edemeyerek benimle münakaşaya girmişsiniz...Sizin gibi düşünmüyorum diye saygısızlık yapmayın ayıptır...Birde dikkat ettimde hala geçiştirmişsin sana bahsettiğim şeyleri...Bense her bir savına karşılık vermişim...Ama senin algı kapasiten bunları algılayamamış....Sana ne demişim sen yüksek yargı merciiimisin ki ben sana bir şey kanıtlayayım...Sana hiç bir şey kanıtlamak zorunda değilim...Ama sen kopyala yapıştır yapınca bir şeyleri kanıtladığını sanıyorsan bende senin anliicaaan dilden cevap veriiim:


1-IZMIR TCDD LIMAN TASIMA IHALESI

TCDD Izmir Liman'i için, yillik 70 milyon $'lik yükleme-bosaltma isleri için ihale hazirligi yapiliyor. Daha sonra ihaleden vazgeçiliyor. Ihalesiz olarak
15 yilligina Reha Denizcilik ve Raden Lojistik isimli 2 sirkete veriliyor. Sirketlerin, 15 yilin sonunda arzu ettikleri takdirde 15 yil daha ise devam edebilecegi sözlesmede yer aliyor. (Toplam 30 yil süreli) Toplam 2 milyar
100 milyon $'lik is ihalesiz veriliyor. Bu firmalardan biri, sözlesme tarihinden 2 gün önce kuruluyor, digeri de ayni gün kurulusu gerçeklesiyor. Bu sirketin büyük hisseli ortaklarindan biri AKP'nin Bakirköy Ilçe Baskanligi'ni yapmis olan Rahmi Genç. Sözlesme imzalandiktan sonra bu kisi, hisselerini devredip, ayriliyor. Olayin usulsüzlügü dile getirilince, TCDD Reha Denizciligin sözlesmesini iptal ediyor. Bu sirketin Genel Müdürü de, diyor ki; "TCDD'nin aleyhine dava açtik, davayi TCDD kaybederse 225 milyon $ tazminat ödeyecek, haberleri olsun."
NOT: TCDD yapilan islerin usulsüz olmadigini açikliyor.
ILAHI BIR TESADÜF!

2-ISTANBUL BÜYÜKSEHIR BELEDIYESI ARAÇ SIGORTA IHALESI
Istanbul Büyüksehir Belediyesi, agir tasitlar için, sigorta ihalesi açiyor. Bu ihale, 197 milyar lira ile AKP Istanbul Milletvekili Alaattin Büyükkaya'nin, önceden ortagi oldugu Büyükkaya Sigorta Aracilik A.S'ye veriliyor.
NOT: Istanbul Büyüksehir Belediyesi, ihalenin usule uygun oldugunu açikliyor.
ILAHI BIR TESADÜF!

3-TCDD ISTASYON YENILEME IHALELERI
TCDD'den 10 istasyon yenileme ihalesi AKP Kadin Kollari MKYK Üyesi Emine Alioglu'na veriliyor. Bu AKP'li müteahhit hanim, ayni zamanda yesil kart sahibi. Önce devletten yesil karti aliyor, sonra da 10 Istasyon yenileme ihalesini aliyor.
NOT: TCDD ihalelerin usule uygun oldugunu açikladi.
ILAHI BIR TESADÜF!

4-GEBZE AKARYAKIT KAÇAKÇILIGI OLAYI
5 trilyonluk bir hadise. Ulastirma Bakanligi Müstesar Yardimcisi Kemal Albayrak dahil, bir çok bürokrat halen yargida. Kemal Albayrak, AKP Kurucular Kurulu üyesi ve AKP Kirikkale eski Milletvekili. Türkiye'de, yilda
1,5 milyar $'lik akaryakit kaçakçiliginin oldugu açiklaniyor.
NOT: Halen dava yargida devam ediyor. Olayi ortaya çikartan Kocaeli Emniyet Müdürü bilahare görev yeri degistirildi.
ILAHI BIR TESADÜF!


5-TMSF OTEL IHALESI
TMSF, Ceylan Grubu'ndan, banka borcuna karsilik 52,5 milyon $'a Antalya'daki Deluxe Resort Otel'i aliyor. Devir öncesi otel fiyati, ekspertif raporunda bu sekilde belirtiliyor. TMSF, ayni oteli bu sefer 25.3 milyon $'a satiyor. Ulusoy Grubu aliyor. 27 milyon $ devlet zarar ediyor.
NOT: TMSF, yapilan islemin usule uygun oldugunu açikladi.
ILAHI BIR TESADÜF!

6-DERINCE ARAZI ALIMI OLAYI
Özellestirme Idaresi, Yarimca Porselen Arazisi'ni, 30.5 milyon $'a bir özel sirkete satiyor. Erdemir, 82 milyon $'a ayni araziyi, bu sefer sözkonusu özel sirketten satin aliyor. Devlet, 52 milyon $ kendi arazisinden zarar ediyor. Ve Erdemir yönetimi, 2 yildir bir liman için arazi aradiklarini ifade ediyor, 20 gün içinde en pahalisini seçiyor.
NOT: Erdemir, yapilan islemin usule uygun oldugunu açikladi.
ILAHI BIR TESADÜF!

7-BALIKESIR SEKA KAGIT FABRIKASI IHALESI
Fabrika, 30 Haziran 2003'te 1.1 milyon $'a Albayraklar A.S'ye satiliyor. Özellestirme Idaresi, piyasa degerini 51 milyon $ olarak belirliyor. Sonra Selüloz-Is Sendikasi, mahkemeden satisi iptal ettiriyor. Bu arada ihale iptal edildigi için, bu parayi Özellestirme Idaresi talep ediyor. Sirket bununla ilgili henüz ödemede bulunmuyor. 12.7 trilyonluk bir varlik kaybi tespit ediliyor. ( Yaklasik 10 milyon $'lik ) Bu rakam stoktaki mallarin satilmasindan ve alacaklari tahsil etmesinden kaynaklaniyor. Mahkemenin iptal karari Nisan 2004'te. Yani 10 ay sonra.
NOT: Maliye Bakani, gerekenin yapilacagini açikladi.
ILAHI BIR TESADÜF!

8-HALKBANKASI'NDA 30 MILYON $'LIK KREDI ZARARI OLAYI
Devlet Bakani Ali Babacan'a, Net Holding'in 30 Milyon $'lik kredisinin geri alinamayacagi ve hemen müfettis görevlendirilerek olaya el konulmasi, aksi takdirde zaman asimina ugratilacagi, TBMM Yolsuzluklari Arastirma Komisyonu'nca ve resmi yazilarla uyarildigi halde, bir islem yapilmamis ve
30 milyon $ gibi bir alacak zaman asimina ugruyor. Benzeri bir iddia ile,
57. Hükümet'in Basbakan Yardimcisi Hüsamettin Özkan ve Devlet Bakani Recep Önal'in, Yüce Divan'da yargilanmakta olduklari bilinmektedir.
NOT: Bakan ile ilgili herhangi bir islem yapilmadi. Müfettisle ilgili, görevi ihmalden dava açildi.
ILAHI BIR TESADÜF!

9-TEKSTILDE 1 KATRILYONLUK HAYALI IHRACAAT OLAYI
2004 yilinda, 915.3 trilyonluk Katma Deger Vergisi tahsil edildi. Buna karsilik, 2 katrilyon 83 trilyonluk vergi iadesi yapildi. Yaklasik 1 katrilyonluk hayali ihracaat yapildigi iddiasi var. Bu konu ile ilgili Maliye Bakani Unakitan; "Denizli'de 50 milyon $ ihracaati olan bir firma, inceleme görmüs. 100 bin $'lik Rusya'ya yaptigi ihracaatlarin alicisi bulunamiyor. Yahu Rusya'da kimi buluyorsun ki? Arasan Rusya'da Basbakan'i bile bulamazsin. Bu adamin adi olmus hayalici. Inceleme yapilmis. Inceleme elemani böyle demis. Inceleme elemani kim Allah askina? Maliye Bakani adina inceleme yapiyor. Maliye Bakani kim? Yahu Bakan benim ya!" diye konusabilmistir.
NOT: Bu konu ile ilgili bugüne kadar resmi bir sorusturma açilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

10-MAVI AKIM DOGALGAZDA EK PROTOKOL OLAYI
19 Kasim 2003 tarihinde, Ruslarla ek protokol imzalaniyor. Türkiye, "F1 Formülü" nden vazgeçip, Ruslarin istedigi Fo'i kabul ediyor. Ve 1 Nisan 2005 tarihi itibariyle 8,5 milyar dolar fazladan ödemeye Türkiye razi oluyor. Ana Muhalefet Partisi, konuyla ilgili gensoru verdi. Sayin Basbakan bizzat oylamaya katilip, gensorunun reddedilmesini sagladi.
NOT: Konu ile ilgili yapilan açiklamalar kamuoyunu tatmin etmemistir. Ayni ve benzeri konudan, geçen dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Cumhur Ersümer'in, formül degisikligi yapti diye ve sonucunda devleti 257 milyon $ zarara ugratilmasina sebep oldugu iddiasiyla, Yüce Divan'da yargilanmakta oldugu biliniyor.
ILAHI BIR TESADÜF!

11-281 MILYARLIK "HUZURLU ORTAM BULMA" OLAYI
Atilla Basoglu'nun Adana'da sirketi var. Sirketinde Maliye vergi incelemesi baslatiyor. Atilla Basoglu'nun ailesine ait Adana-Yüregir'deki "Yüksel Tekstil" de, vergi kaçirdigi gerekçesiyle, bir süre önce baskin yapiliyor. Ve usulsüzlük dolayisiyla sirkete, 600 milyarlik ceza kesiliyor. Atilla Basoglu CHP Adana Milletvekili. Bir müddet sonra CHP'den istifa edip, AKP'ye geçiyor. Ve AKP'ye geçtiginde " huzurlu bir ortam buldum" diye bir açiklama yapiyor. AKP Adana Milletvekili Atilla Basoglu'nun aile sirketiyle ilgili
600 milyarlik cezasinin, 319 milyara indirildigi ifade ediliyor.
NOT: Bu olay kamuoyuna "281 milyarlik huzur ortami" diye yansiyor.
ILAHI BIR TESADÜF!

12-IZMIR HALKAPINAR KAPALI SPOR INSAATI IHALESI
Izmir'de yapilacak Kapali Spor insaati ihalesi için, ilan verilmemis. 30 trilyonluk bir is. AKP Çankaya Belediye Baskan Adayi'nin sahibi oldugu sirkete, usulsüz olarak verildigi ileri sürülüyor. Hatta 2004 yili Yatirim Programi'nda, sözkonusu salon için, ödenegin bulunmadigi da ifade ediliyor.
NOT: Ihalenin usule uygun yapildigi açiklandi.
ILAHI BIR TESADÜF!

13-ULUSAL MARKER TEMIN IHALESI
Enerji Piyasasi Denetleme Kurulu (EPDK) 2002-2004'te ihale sürecini baslatti. EPDK önce Ekim 2004'te bir yeterlilik ilanina çikti ve denildi ki; "ben bu ihaleyi 1 Ocak 2005'te bitirecegim ve marker kullanimina baslayacagim". Bu ilandan sonra, 3 defa yeni teknik ve idari sartlar getirildi. Ve 2 ayda 200 adet dedektör temin etme zorunlulugu getirildi. Tek firmaya yönlendirildi. O da "John Hogg" adli Ingiliz firmasi. 100 trilyonluk is.
NOT: Ihale bitirildi. Onaylanma safhasinda.
ILAHI BIR TESADÜF!

14-SSK'DA ILAÇ YOLSUZLUGU OLAYI
Roche'un, SSK'ya piyasaya sattiginin 2-3 misli fazla fiyatla ilaç verdigi tespit edildi. Bu konuyla ilgili dava açildi. Dava sürecinde, SSK'nin 2 üst düzey yöneticisi tutuklandi. 16 sanikli dava, Istanbul 10 Agir ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Savcilik iddianamesinde, SSK'nin nasil batirilmaya çalisildigina yer verildi. Ve Türkiye'nin, ilaç sirketlerine fazladan 6 milyar $ ödedigi ifade edildi.
NOT: Yargilama devam ediyor.
ILAHI BIR TESADÜF!

15-AYCELL-ARIA BIRLESMESI KONUSU
Italya Basbakani Silvio Berlusconi'nin ricasi üzerine, AYCEEL-ARIA birlesmesinden dogan AVEA'nin yaklasik 3 milyar $'lik zarari, Hazine'ye yüklendi. Ileri sürüldügüne göre; " Basbakan Recep Tayyip Erdogan, Basbakanlik Teftis Kurulu'nun, kamuyu zarara ugratan ve "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal suçu" isledigini öne sürülen Aycell yöneticilerinin, Savciligin sorusturma istemine onay vermedi. Erdogan eski yöneticilerin uyarilmasina, haksiz edinildigi düsünülen bir paranin tahsiline onay verdi. Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) Aycell'e iliskin 2003 yili raporuna göre, sirkette Genel Müdür, Genel Müdür Yardimcisi ve Danismanlar'a, "ortalama yasal ücret tavanindan" fazla ücret baglandi. Bu konuda YDK'nin istegi ile Hazine'ce yapilan uyarilara ragmen Türk Telekom A.S. ve Aycell yasalara aykiri bu durumu sürdürdü. Bunun üzerine YDK, "ivedi durum raporu" hazirladi. Bu rapor üzerine, Basbakanlik Teftis Kurulu sorusturma baslatti. Hazirlanan raporda, Basbakanlik ve Hazine'nin bagli oldugu Devlet Bakanligi'nin talimati ve mevzuata aykiri olarak, Aycell yönetiminin yüksek serbest ücretlere sorusturma asamasinda da yüzde 15 zam verdigi ve bunu uyguladigi bilgisi yer aldi. Raporda, "Sirket yönetiminde yetkilerine verilen kamu kaynagini sorumlulukla kullanmayan, bu suretle kamu zararina yol açan Aycell Yönetim Kurulu Baskani, Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyeleri'nin durumunun, "hizmet nedeniyle emniyeti suiistimal" hükümlerine uydugu cihetle haklarinda kamu davasi açilmasi ve gereginin takdir ve ifasi için raporun Ankara Cumhuriyet Bassavciligi'na gönderilmesi istendi. Ancak, Basbakanliga sunulan bu onay teklif yazisi, Erdogan tarafindan, "raporun Ankara Cumhuriyet Bassavciligi'na gönderilmesi" sikki hariç, digerleri "uygun" görülerek, onaylandi. Oysa, Devlet eski Bakani Hüsamettin Özkan'i Yüce Divan'a gönderen olayda da, YDK raporlarina göre, Halkbankasi'ni zarara ugratan bürokratlarla ilgili olarak Teftis Kurulu'nca hazirlanan raporun geregi yapilmamis ve bir buçuk yil Özkan'in masasinda bekletilmisti."
NOT: Yapilan açiklamalar kamuoyunu tatmin etmedi. Aycell ile Aria kanun çikartilmak suretiyle birlestirildi.
ILAHI BIR TESADÜF!

Daha bitmedi..

16-IKTISAT GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIGI OLAYI
Iktisat Gayri Menkul Yatirim Ortakligi Sirketi, Günes Turizm Seyahat A.S.'ye
18 milyon 250 bin $'a satiliyor. 30 Aralik 2004'te. Para 4 yil vadeli ödenecek, bir açik arttirma yapilmiyor. Günes Turizm, "Albayraklar Grubu"nun bünyesinde bir sirket. 31 Aralik 2004'te TMSF bir portföy raporu hazirliyor, bagimsiz denetim kurulu raporu çikartiyor. Istanbul ve Bodrum'da bina,arazi,otel toplam degeri 38 trilyon.( Resmi rapora göre) 31 Aralik
2004'te kasada 10.9 trilyon nakit var oldugu ifade ediliyor. Bunu 30 Aralik
2004'te satiyor. Toplam 48 trilyonluk sirket, 25 trilyona satiliyor. 23 trilyon zarar edildigi ifade ediliyor.
NOT: Yapilan islemin usule uygun oldugu açiklandi.
ILAHI BIR TESADÜF!

17-AYCELL-SIEMENS ANLASMASI OLAYI
Siemens'ten alacagi 10 milyon Euro'nun tahsili için harekete geçen Aycell, Bakan Binali Yildirim'in engeline takildi. Aycell, 2001 yilinda Siemens ile sözlesme imzaladi. Ancak, Siemens yükümlülüklerini yerine getirmedi. Konuyu arastiran Aycell Komisyonu ve Hukukçular, bu nedenle Siemens'in günlük 96 bin Euro ceza ödemesi gerektigini belirledi. Miktar artinca, Aycell alacagini tahsil etmek için girisimlere basladi. Bu asamada devreye Bakan Yildirim girdi. Aycell Yönetimi, apar topar degistirildi. Yönetim Kurulu Baskanligi'na, Bakan Yildirim'in Gemi Sanayi A.S.'de beraber çalistigi Cahit Paksoy getirildi. Bu sirada Siemens de, milletvekillerine Aycell hatti karsiliginda bedava cep telefonu dagitti. Bunun ardindan alacaklar rafa kaldirildi.
NOT: Konu ile ligili yapilan açiklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.
ILAHI BIR TESADÜF!

18-BASBAKANLIK TADILATI ILE ILGILI KONU
Basbakanlik Yeni Bina, Basbakanlik Konutu ve Basbakanlik Merkez Bina'da büyük çapli tadilatlar yaptirildi. Ana Muhalefet Partisi, 3 Kasim seçimlerinin ardindan, 58 ve 59'ncu Hükümetler döneminde, Basbakanlik Yeni Bina, Basbakanlik Konutu ve Basbakanlik Merkez Bina'da yapilan bu büyük çapli tadilatlari, TBMM gündemine tasidi. Ana Muhalefet Partisi, 2003-2004 bütçelerinde bakim-onarim için cüzi ödenekler disinda bu tür bir tadilat için kaynak ayrilmazken, bu is için hangi kalemden ne kadar ödenek kullanildigi ve ihale açilip açilmadigi sorularinin Basbakan Recep Tayyip Erdogan tarafindan yanitlanmasi için bir soru önergesi verdi. Verilen soru önergesinde, Erdogan'a su sorular yöneltildi:
" -2003-2004 yillarinda yenilenen Basbakanlik Merkez Binasi, Basbakanlik Konutu ve Basbakanlik Yeni Binasi'nda yapilan tadilat ve yenileme için hangi kalemden, ne kadar ödenek ayrilmistir?
-Bu yenileme ve tadilatlar için ihale açilmis midir? Bu isler hangi yöntemle verilmistir? Hangi sirket veya sirketler ne kadarlik bedeller söz konusu isi üstlenmislerdir?
-Merkez Bina'nin sit alani içinde olmasi sebebiyle yenilenmesi için Anitlar Yüksek Kurulu'ndan izin alinmis midir?
-Islemleri Mücahit Aslan mi yapti? Önergesinde, bu yenileme ve tadilat islemlerinin Basbakanlik Danismani Mücahit Aslan'in koordinasyonuyla yapildigini öne süren Ana Muhalefet Partisi, Erdogan'a "Mücahit Aslan'la cezaevinde birlikte hapis yattiniz ve sonrasinda Aslan'i yaniniza Danisman olarak aldiginiz dogru mudur? Dogruysa Aslan'in cezaevinde yatma sebebi nedir? diye sordu.
-Ödemeler örtülü ödenekten mi? Yine önergede, yenileme ve tadilat için müteahhitlere ödemelerin Vakifbank'taki bir hesaptan yapildiginin belirtildigi de ifade edilerek, "Bu hesap hangi hesaptir? Bu islerle ilgili tutarla örtülü ödenekten mi yapilmistir? "
NOT: Bu konuyla ilgili bugüne kadar bir açiklama yapilmadi.
ILAHI BIR TESADÜF!

19- EMLAK GAYRI MENKUL YATIRIM ORTAKLIGI OLAYI
Emlak Gayri Menkul Yatirim Ortakligi (GYO) A.S.'nin, 2003-2004 yillarinda gerçeklestirdigi kat karsiligi arsa projelerinde, 1.1 milyar YTL (katrilyon lira) tutarindaki kamusal servetin müteahhit firmalara "örtülü kazanç" seklinde aktarildigi ileri sürüldü. TOKI'ye ait Emlak GYO'nun projeleriyle ilgili Basbakanlik Teftis Kurulu ile SPK'nin ortak sorusturma yapmasi istendi. Basbakanlik Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), 2003-2004 yillarinda ihale edilen ve insaati devam eden yedi projeyle ilgili özel inceleme raporu hazirladi. Besi Istanbul Atasehir'de, ikisi de Izmir Mavisehir ve Istanbul Yukari Dudullu Köyü'ndeki projelerde, Emlak GYO'nun arsalarinin gerçek degerinin altinda gösterildigi, müteahhitler tarafindan yüklenilen insaat maliyetlerinin ise sisirildigi ileri sürüldü.
NOT: Konu ile ligili yapilan açiklamalar kamuoyunu tatmin etmedi.
ILAHI BIR TESADÜF!

20-KAYSERI ELEKTRIK DAGITIM SIRKETI KATKI PAYI KESINTISI OLAYI
Kayseri Elektrik A.S.'de, %10'luk enerji fonu katki payi kesintisi Enerji Bakani Hilmi Güler'in oluruyla %1'e indiriliyor. Oysa Bakanlik Teftis Kurulu'nun bu sirkete açtigi davadan 74 trilyonluk alacagi var. 2002'den beri devam ediyor. Sadece böyle bir sey Bakanligin aleyhine yillik 20 trilyonluk bir fondan vazgeçme anlamina geliyor. Söz konusu firmanin daha önce Genel Müdürlügü'nü yapmis olan ve halen AKP Kayseri Milletvekili olan Taner Yildiz'in, bu kararda etkisinin olup olmadigi merak ediliyor.
NOT: Kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmadi.
ILAHI BIR TESADÜF!

21-BINGÖL DEPREM KONUTLARI OLAYI
Bingöl'de Toplu Konut Idaresi Baskanligi'nca 2016 konut insaa ediliyor. Tanesini 38 milyardan yaptiriyorlar. TOBB de ayni yerde ve ayni projeyle 480 konut yaptiriyor ve ayni konutu 30 milyara malediyor. 1 konutta 8 milyar fark ediyor. Toplam TOKI, 12 trilyon fazla ödemede bulunuyor. Basbakan'in da katildigi görkemli törenle teslim edilen konutlarin daha içine girmeden çürüdügü ileri sürülüyor.
NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmadi.
ILAHI BIR TESADÜF!

22-TEKEL TOKAT SIGARA FABRIKASI MAKINA IHALESI
Tekel, 10 Haziran 2004 tarihinde Tokat Sigara Fabrikasi'na, sert paket kutulu sigara paketleme makinalari alimi için ihale açiyor. Ve sözlesme sartnamesinde "makinalarin kullanilmamis ve yeni olmasi kosulu" bulunuyor.13 milyon 840 bin Euro'ya malolan makinalarin bazilarinin yeni, bazilarinin da kullanilmis oldugu anlasiliyor. Tekel'e tanesi, 1,7 milyon Euro'ya satilan bu makinalar, Beyaz Rusya'ya 570 bin Euro'ya satilmis. Bu farkedilince AKP, Meclis'e Torba Yasasi ile bir madde getiriyor. Tekel tarafindan ithal edilen kullanilmis makinalarin, satin alinmasina izin verilmesi öngörülüyor. Bu isi örtbas etmek için, Tekel ile ilgili maddenin yürürlük tarihi ihale öncesine çekiliyor. Böylelikle, yaklasik 24 trilyonluk kullanilmis mal satan Ispanyol Firmasi'ndan alinan makinalar, aklanmis hale getirilmek isteniyor.
NOT: Tekel'in bu ihalesi, "Kamu Ihale Kurumu" nca iptal ediliyor. Tekel Yönetim Kurulu da, makinalarin iade edilmesi kararini aliyor. Ancak, konu ile ilgili tazminatlarin miktari ve bunun sorumlularinin kimler oldugu konusu, henüz sorusturulmus degil.
ILAHI BIR TESADÜF!

23-HUMMER CIP'LI 9.8 TRILYONLUK IHALE OLAYI
Adalet Bakani Cemil Çiçek'in oglunun dügününe, Milli Egitim Bakani'nin esi Sahsenem Çelik'le birlikte, Hammer Cip'le giden Melek Ipek'in ortak oldugu sirketin, okullarda dagitilan bedava kitap kampanyasina katildigi ve bedava kitap ihalesine katilip, 9.8 trilyonluk ihale aldigi ifade ediliyor.
NOT: Konu ile ilgili yapilan açiklama, kamuoyunu tatmin edici olmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

24-ULASTIRMA BAKANI'NIN OGLUNUN GEMI KIRALAMA OLAYI
Ulastirma Bakani Binali Yildirim'in 24 yasindaki oglu Erkan Yildirim, ihalesiz olarak Ankara Feribotu'nu aliyor. Santour isimli sirket almis oluyor. Bu feribotun, günlügü en az 15 bin $'dan kiralanmasi gerekirken, 9 bin $'a kiralandigi ifade ediliyor. Burada önemli bir konu da, Çesme- Brindisi arasinda Devlet, Samsun Feribotu'nu isletiyor. Madem bu hat is yapiyor da, Devlet 2 feribotu neden isletmiyor? Ankara Feribotu ucuza kiralandigi için, bilet fiyatlarinda indirim yapiliyor. Ankara Feribotu, 740 yolcu ile Çesme'ye gelirken, Samsun Feribotu 400 yolcuda kaliyor.
NOT: Konu ile ilgili Ulastirma Bakani'nin yaptigi açiklamalar, kamuoyunu tatmin edici olmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

25-IZMIR SORU KITAPÇIGI IHALESI OLAYI
Izmir Il Milli Egitim Müdürlügü, seviye tespit sinavi soru kitapçigi için,
320 bin ögrencinin durumunu belirlemek üzere, ihale açiyor. Ihale; ögrenci basina 265 bin lira teklif veren firma yerine, 470 bin lira teklif veren, Bayindirlik Bakani Zeki Ergezen'in kardesi Ömer Faruk Ergezen'e ait "Sarakuska" adli sirkete veriliyor. Ihalenin teknik sartnamesinde yer alan "kesinlesmis SSK ve vergi borcu bulunmadigina dair belge istendigi" maddesiyle ilgili evrak, 14 Aralik'ta Milli Egitim Müdürlügü'ne geliyor. Ancak, 13 Aralik'ta sözlesme imzalaniyor. 120 milyarlik bir is.
NOT: Kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmadi.
ILAHI BIR TESADÜF!

26-THY 36 AIRBUS UÇAK ALIMI KONUSU
THY'nin, Özellestirme kapsaminda iken halka arzi, %51'den fazlasi amaçlandigi halde THY'nin uçak alimini, özellestirilmeden sonra gerçeklestirilmesi beklenirdi. THY, Mayis 2004 tarihine kadar Kamu Ihale Yasasi'na tabii idi. Çikartilan bir yasa ile THY uçak alimlarini, Ihale Yasasi'na tabi olmadan gerçeklestirilmesi imkan dahiline getirildi. THY Genel Müdürü, uçaklara 1,5- 2 milyar $'lik bir ödeme yapilabilecegini söylemisti. AirBus ise, rakamin 3 milyar $'i geçecegini açikladi. Uçaklarin kaç liraya alindigini, baska firmalarla bir görüsme yapilip, fiyat istenip istenmedigi açiklanmiyor.
NOT: Konu ile ilgili yapilan resmi açiklamalar, kamuoyunu tatmin etmemistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

27- BOTAS'IN FERNAS SIRKETI'NE IHALESIZ 24,5 MILYON $'LIK IS VERILMESI OLAYI
Fernas sirketi, CHP'den AKP'ye geçen Batman Milletvekili Mehmet Nezir NASIROGLU'nun kuzenine ait. Ihalesiz is sözlesmesini BOTAS yapiyor. BOTAS Genel Müdürü; " Isi yapsa da, yapmasa da Fernas sirketi'nin 24,5 milyon $ ödeyecegini ve bunun dogru bir karar oldugunu " savunuyor.
NOT: Yapilan açiklamalar kamuoyunu tatmin etmemistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

28- MILLI EGITIM BAKANLIGI 62 ILKÖGRETIM OKULU IHALE OLAYI
Konuyla ilgili Ana Muhalefet Partisi, Milli Egitim Bakani Hüseyin ÇELIK hakkinda sorusturma önergesi veriyor ve bizzat Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in talimatiyla, AKP Grubu çogunlugu ile sorusturma açilmasini reddediyor. Bilindigi gibi, Milli Egitim Bakanligi (Yatirimlar ve Tesisler Daire Baskanligi), 07.06.2004 tarihinde, Istanbul Menkul Kiymetler Borsasi'nin (IMKB) 8 Yillik Temel Egitimi desteklemek amaciyla, kendi kaynaklarindan sagladigi 500 trilyon liralik kaynak ile, 44 farkli ilde toplam, 958 bin 166 metre karelik, 135 adet ilkögretim okulu insaati ile ilgili bir paket içinde 62 adet ihaleyi yapti... Akabinde, Bakanlik degerlendirmesini tamamlayarak sonuçlari ihaleyi kazananlara bildirdi... Bir taraftan, farkli illerde, ayni klas ve standartta insaatlar için çok farkli fiyatlar onaylanirken; diger taraftan ayni ihalede teklif edilen en düsük fiyatlar gözardi edilmis, kabul edilen teklifler, daima ortalamanin üstünde fiyat veren firmalara ait olmustur... En düsük fiyatli teklif, BIRINCI sira olmak ve tüm tekliflerin küçükten büyüge siralanmasi halinde, toplam 62 ihale içinde, örnegin, "en ucuz teklif siralamasinda" BIRINCI, IKINCI ve ÜÇÜNCÜ firmalara HIÇ IHALE VERILMEMISTIR... Sonuç olarak; Milli Egitim Bakani Hüseyin Çelik, EN YÜKSEK TEKLIFLERI ONAYLAYARAK, (KDV hariç) 86 trilyon 291 milyar liraya kadar bir Kamu kaynagi kaybina yol açacak islemlere göz yummakta hiç bir sakinca görmemistir. - M.E.B.'nin ONAYLADIGI Fiyatlarla Ihale toplami.. 379.944 milyar TL. -M.E.B'nin REDDETTIGI, En Düsük Fiyatlarla Ihale Toplami 293.653 Milyar TL. -Kamu Kaynagi KAYBI....................: 86 trilyon 291 milyar TL. -KDV dahil, Kamu Kaynagi KAYBI.. : 101 trilyon 823 milyar TL. NOT: Resmi açiklamalar kamuoyunu tatmin etmemistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

29- 2. BEYAZ ENERJI YOLSUZLUGU OLAYI
Enerji davasinda 3 AKP'li var. Ankara Cumhuriyet Savciligi, Enerji Bakanligi'ndaki ihale yolsuzluklariyla ilgili dava açti. Iddianamede, 18 sanik, "çete kurmak, ihaleye fesat karistirmak, rüsvet"le suçlaniyor. Iddianamede ayrica, isadami Ibrahim Selçuk'un AKP Genel Sekreter'i Idris Naim Sahin'le görüserek, Bakanligin Teftis Kurulu'nu etkilemek için, baski yaptigi da yer aldi. Ankara Cumhuriyet Savcisi Semsettin Özcan'in hazirladigi iddianamede, saniklarla ilgili ulasilan sonuçlar söyle yer aldi: " Ibrahim Selçuk'un, Enerji Bakanligi'nda aldigi siyasi güç ve çesitli yöntemlerle olusturdugu baski, siddet ve tehdit sonucu çikar amaçli suç örgütü olusturdugu, bu örgütü yönettigi, örgüt adina faaliyette bulundugu anlasilmistir. Bu faaliyetler dogrultusunda Bakanliga bagli anonim sirketler tarafindan çikarilan tüm ihalelerle ilgilendigi, ihaleleri kendi sirketi Ezgi adina almasa dahi, sirket sahibi diger saniklar adina alinmasi için, yogun çaba sarfettigi, bu amaçla ihalelerin ertelenmesini, sartnamelerin degistirilmesini temine yönelik faaliyetlerde bulundugu ortaya çikmistir." Iddianamede, isadami Ibrahim Selçuk'un, AKP Agri Milletvekili Cemal Kaya ile olan telefon görüsmelerine vurgu yapildi. Kaya'nin, Selçuk'u arayarak esi üzerine kayitli Aram Sirketi'ne, EÜAS'dan ihale alma girisiminde bulundugunun anlatildigi iddianamede, "Bu amaçla Kargamis, Özlüce ve Urfa ihaleleri ile ilgili ayrintili görüsmeler yaptiklari, bu görüsmelerde sanik Selçuk'un, Milletvekili Cemal Kaya'ya yapmasi gereken kirimlari dahi söyledigi, Cemal Kaya'nin teklif edilen bazi ihaleleri küçük bularak, kendisine daha büyük ihaleler vermesini istedigi ifade edildi. Iddianamede, Selçuk'un, müfettislerce hazirlanan teftis dosyasinin Adliye'ye intikal ettirilmemesi için Teftis Kurulu Baskani Cevdet Malkoç'a baski yapmasi için, AKP Genel Sekreteri Idris Naim Sahin'le görüstügü ve Malkoç'a Sahin araciligiyla baski yapildigi dosyanin halen Teftis Kurulu'nda incelendigi kaydedildi.
NOT: Yargilama devam ediyor. CHP'den AKP'ye geçen ve iddianamede suçlanan Agri Milletvekili Cemal Kaya, Milletvekilligi'nden istifa etti. AKP Genel Sekreteri Idris Naim Sahin ile ilgili herhangi bir fezleke düzenlenmedi.
ILAHI BIR TESADÜF!

30-JOKEY KULÜBÜ'NDEN SHÇEK PAYININ ALINMAMASI OLAYI
Türkiye Jokey Kulübü, at yarislari hasilatindan %1'lik payin, SHÇEK'e alinmamasinin engellenmesi olayi.
SHÇEK Kurulus Yasasi'nin 18.maddesinin h bendine göre, "kanuna göre sans oyunlari tertip eden kurumlarin, hasilattan %1'lik payin SHÇEK'e verilmesi" gerekir. Türkiye Jokey Kulübü, bu parayi ödememis ve Tarim Bakanligi'ni mahkemeye vermistir. Ankara 6.Idare Mahkemesi, SHÇEK lehine karar vermis ve bu kararin uygulanmaya konulmasi beklenirken, Devlet Bakani Güldal Aksit, özel bir avukatlik bürosunun talebi dogrultusunda, yasaya aykiri islem yapilmasi talimatini veriyor. Bu özel avukatlik bürosunun ortaklarindan birisinin Murat Aksu oldugu ve babasinin da, Içisleri Bakani Abdülkadir Aksu oldugu anlasiliyor. Kanunu uygulamayan Tarim ve Köyisleri Bakani Sami Güçlü ile görevini kötüye kullandigi için Devlet Bakani Güldal Aksit için, Ana Muhalefet Partisi tarafindan sorusturma açilmasi isteniyor. Fakat, Meclis'te AKP Grubu'nun çogunlugu tarafindan reddediliyor.
NOT: Konuyla ilgili yapilan resmi açiklamalar, kamuoyunu tatmin etmemistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

dahada var

31- MALIYE BAKANI'NIN OGLUNUN MISIR ITHALI OLAYI
Maliye Bakani Kemal Unakitan'in oglu, Gümrük Vergisi % 70'e çikmadan hemen önce, 4 bin ton çerezlik misir ithal ediyor. Ve ithalden sonra, Gümrük Vergisi miktari yükseltiliyor. Maliye Bakani, konu ile ilgili yaptigi açiklamada "oglum o misirlari, tavuklarina yedirecek" diye ilginç bir görüs sergiliyor. Ifade edidigine göre, 4 bin misirla bir yil boyunca 175 bin tavugun beslenmesi sözkonusudur. Ve bu miktarda bir tavugun da olmadigi ileri sürülmektedir. Yine ifade edildigine göre, misir ithalinden 360 milyar kar elde edilmistir. Ileri sürüldügüne göre, 17 Nisan 2003'te Misir Ithali'nde Gümrük Vergisi %20'ye indiriliyor. 15 Temmuz 2003'te 4400 ton ADB menseeli misir ithal kontrol belgesi aliyor ve 4 Agustos 2003'te 4000 ton misir ithal ediliyor ve Gümrük Vergisi hemen bu ithalden sonra yükseltiliyor. 8 Agustos 2003 tarihinde % 45'e yükseltiliyor. Daha sonra da söz konusu vergi, % 70'e yükseltilmistir.
NOT: Maliye Bakani'nin açiklamalari kamuoyunu tatmin edici olmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!



32- MALIYE BAKANI'NIN KAÇAK VILLASI VE RESMI MÜHÜRLERIN SÖKÜLMESI OLAYI
Üsküdar Belediyesi'nin 3 kez mühürlenmesine ragmen, mührü kirarak oturdugu vilanin bahçesine bir de kaçak villa insa eden Unakitan, depreme dayanikli bina yaptirmak için belediyeye basvurunca, kaçak vilanin hikayesi de ortaya döküldü. Kaçak villanin sikayet konusu olmasi üzerine, Içisleri Bakanligi Basmüfettisi Sahin Demir, olayi incelemeye basladi. Bir gün sonra Üsküdar Belediyesi, bir gazeteye villanin yikilmasi için ilan verdi. Gerekçe olarak da, evin bulunamadigi belirtildi. Yikim için verilen ihale ilanina basvuran kimse de çikmadi. Demir, raporunda önemli ifadelere yer verdi. Raporda, "Belediye Baskani, bu olayda görevini kötüye kullanarak, adeta ruhsatsiz insaatin bitirilmesi için gayret göstermistir. Insaat, kalitesi ve mevkii açisindan son derece ranti yüksek bir halde tamamlanmistir. Bu durum da dikkate alindiginda kaçak yapinin tamamlanmasinda ilgililer ile insaat sahibi (Kemal Unakitan) arasinda yasal olmayan iliskilerin olabilecegini akla getirmektedir" denildi.
NOT: Maliye Bakani, oglu ve kizinin villalarinin kaçak oldugunu; ancak Belediye'nin kendisine düsen hizmetleri yerine getirmedigi için kaçak duruma düstüklerini açikladi.
ILAHI BIR TESADÜF!

33- TÜPRAS IHALE OLAYI
2004 yilinda 15 milyar $ cirosu bulunan ve 500 milyon $ net kar eden TÜPRAS'in, Zorlu Grubu ve Rus TAF-NEFT Konsorsiyumu'nun iptal edilen satisinda, degeri 1,3 milyar $ idi. Bilahare TÜPRAS'in % 14.7'si 446 milyar $'a satiliyor. Bu durumda TÜPRAS'in bu fiyattan hesap edildiginde, toplam piyasa degeri yaklasik 3 milyar $ ediyor. Yani ayni TÜPRAS'in çok kisa bir süre içerisinde, fiyati ortalama % 50 artmis oluyor . ve halen TÜPRAS, AKP iktidari tarafindan satilmaya devam edilen bir kurum olarak ortada duruyor. TÜPRAS gibi, stratejik bir kurulusun, yangindan mal kaçirir gibi satilmaya çalisilmasinin amacinin ne oldugunu ve eger mahkeme yapilan satisi iptal etmeseydi, meydana gelen yaklasik 1,5 milyar $'lik zararin sorumlulugunun kimlere ait olacagi merak edilmektedir.
NOT: Iktidardan, kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

34- ÇORLU MOTIF TEKSTIL A.S.'NIN TPAO'YA BORCU KONUSU
Çorlu'daki Motif Tekstil San.Tic.A.S., TPAO'dan dogalgaz aliyor. Borcu 1,5 trilyonu asiyor ve ödeme yapmiyor. Bunun üzerine TPAO, dogalgazi kesiyor ve söz konusu firmayi icraya veriyor. Iddiaya göre, Basbakan Recep Tayyip Erdogan devreye giriyor. Verdigi talimatla gaz tekrar baglaniyor. Ve konu resmi yazismalara da yansiyor. Merak edilen hususlar sunlar; -TPAO'ya 1,5 trilyon borç takan ve hakkinda icra islemleri baslatilan bu firmaya, gazin baglanmasi konusundaki emir, bizzat Basbakan tarafindan verildi mi? Verilmisse sebebi nedir? -Firmanin sahipleri kimlerdir? Bunlarin Basbakan'la ve AKP ile bir siyasi yakinligi var midir? Firmanin sahipleri, Basbakan'a nasil ve kimleri araci koyarak ulasmislardir? -Söz konusu firmanin borcunun daha sonra 3 trilyona yükseldigi söyleniyor. Bu dogru mudur?
Söz konusu olan firmanin, TPAO'ya olan borcunu ödemeden kapandigi ileri sürülüyor. Bu gerçek ise, Devlet burada ne kadar zarara ugramistir? V e bunun sorumlulari kimlerdir? Eger Basbakan bir talimat vermemisse, Basbakan'nin ismini kullanip belge düzenleyenlerle ilgili bir sorusturma açilmismidir?
NOT: Konu ile ilgili herhangi bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

35- TOKI'DEN BAKAN KARDESI'NIN IHALE ALMASI OLAYI
TOKI 24 Mart 2004'te toplam bedeli 1 trilyon 580 milyar lira olan Istanbul Halkali 3.Etap Konut Projesi'nin sosyal donati, alt yapi ve çevre düzenlemesi isi için ihaleye çikti. Ihaleyi Ticaret Sicil Kayitlari'nda Fatih Demiryürek ve Dede Sahbudak'in ortak gözüktügü Demars Insaat Sirketi %
31,69 fiyat kirimi yaparak kazandi. 8 Ekim 2004'te teslim edilmek kosulu ile
7 Mayis 2004'te sirket ile sözlesme imzalandi. Ancak, teslim tarihi geçmesine ragmen is tamamlanamadi. Ihaleyi kazanan Demars Insaat'in kagit üzerinde gözükmemesine ragmen, asil sahibinin Ömer Faruk Ergezen oldugu ifade edildi. Ömer Faruk Ergezen'in, geçen hafta görevden alinan Bayindirlik Bakani'nin Zeki Ergezen'in kardesi'nin oldugu ve kardes Ergezen'in TOKI'nin yani sira Adalet Bakanligi ve Milli Savunma Bakanligi'ndan da ihaleler aldigi ileri sürülüyor. Ifade edilen Bayindirlik Eski Bakani Zeki Ergezen'in kardesinin ihalelerde kayrildigi seklindedir.
Geçen hafta görevden alinan Bayindirlik Eski Bakani Zeki Ergezen, Milliyet Gazetesi'nden Saliha Çolak'a yaptigi açiklamada; " Ya yiyen Bakan'i görevden alirlar, ya da yedirmeyeni " demisti. Ulastirma Eski Bakani Yasar Topçu, Zeki Ergezen'in Bakanligi döneminde kendisine geldigi ve kardesi için kendisinden ihale istedigini de açiklamisti.
NOT: Konuyla ilgili resmi bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

36- DATA TEKNIK SIRKETI'NIN IHALE ALIMLARI OLAYI
Ülker Grubu Sirketleri'nden Data-Teknik Bilgisayar'a, bazi kamu ihalelerinin usulsüz olarak verildigi ileri sürülmektedir. PTT Genel Müdürlügü'nün otomasyonu için 3 bin, büro için de bin olmak üzere toplam 4 bin adet bilgisayar Data-Teknik Bilgisayar kazandigi, PTT'nin bu bilgisayarlar karsiliginda Data-Teknik'e 4 trilyon 348 milyar ödeyecegi ve Data-Teknik'in
30 Eylül 2004'te baslamak üzere 4 yil içinde söz konusu sözlesme süreci içinde teslim edilmesi gerektigi ifade ediliyor. Ayni sirketin Adalet Bakanligi'nin 20,5 trilyon lira bedelli teknik donanim ihalesini kazandigi ve Türk Telekom'a ADLS kurulumu ve servis destegi ihalesini yine Data-Teknik tarafindan kazanildigi ve ayrica Adalet Bakanligi'nin UYA kapsaminda Mahkeme Kalemleri'ne dagitilmak üzere 10 bin masa üzeri bilgisayar, Hakim ve Savcilar'a verilmek üzere 8 bin dizüstü bilgisayar temini isini de üstlendigi ifade edilmistir. Ileri sürüldügüne göre, Ülker mamüllerinin dagitim ve pazarlamasini yapan sirkette Basbakan Recep Tayyip Erdogan'in da bir müddet öncesine kadar ortak oldugu, bu nedenle söz konusu ihalelerde belirtilen firmanin kayirildigi ileri sürülmektedir.
NOT: Konu ile ilgili herhangi bir sorusturma ve açiklama bugüne kadar yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

37- EMNIYET GENEL MÜDÜRLÜGÜ GIYIM IHALESI
Içisleri Bakanligi'nin açtigi, toplam 22,8 trilyonluk ihalenin büyük bir bölümü Albayrak Turizm Insaat A.S.'nin aldigi ve 12 trilyon 680 milyar liraya 200 bin adet polis montu dikimi isini, SIYASI NEDENLERLE söz konusu firmaya verildigi ileri sürülmektedir. Yine, Sümer Holding A.S.'ye ait TÜMOSAN ihalesini de Albayraklar Sirketleri'ne bagli ALÇELIK Yapi Ins.A.S'nin aldigi ve bu ihalenin de sorusturulmasi gerektigi ifade edilmistir.
NOT: Bu ihalelerle ilgili herhangi bir sorusturma ve açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

38- TOKI'NIN 280 TRILYONU ASYA FINANS'A YATIRMASI KONUSU
Toplu Konut Idaresi'nin (TOKI) Bütçe Yasasi'ndaki "kamu kurumlari, kaynaklarini kamu bankalarinda tutar" ilkesini çigneyerek, 280 trilyon lirasini özel finans kurumu (ÖFK) Asya Finans'ta tuttugu belirlendi. Faizsiz bankacilik yapan Asya Finans iliskisiyle ilgili belge ve dökümanlarin da üzerine "gizli" damgasi vurularak, Erdogan'a iletildigi ögrenildi. Basbakanlik Yüksek Denetleme Kurulu'nun (YDK) TOKI faaliyetleriyle ilgili raporunda, kurum yönetiminin "kamu zararina neden oldugu" sonucuna varildi. Birçok konunun "iz birakilarak" ifade edildigi ana raporun ekinde, Istanbul ve Ankara'da özel firmalarla ortak insa edilen toplu konutlara "özel inceleme raporunda" yer verildi. TOKI, hizli toplu konut üretimi amaçli projelerde "gelir paylasimi modeli" ni esas aldi. Istanbul Halkali, Ataköy, Ümraniye ve Kozyatagi'nda, Ankara Eryaman'da gerçeklestirilen 10 bine yakin konut üretilmesini amaçlayan 10 proje için açilan ihalelerde firmalar, tekliflerini "idareye birakacaklari paylar" üzerinden hazirladi. Ihaleler sonuçlandiginda, geçmis yillarda yüzde 50'nin üzerindeki "TOKI paylarinin" yüzde 25-30 civarina çekildigi ortaya çikti. Bir firmadan gelen istek üzerine, sözlesmelerin "satis hasilatini kullanma yöntemini" düzenleyen hükmünde degisiklik yapildi."Yüklenici, Idare'nin uygun görecegi bir bankada Idare adina TL hesabi açacaktir" seklindeki hüküm "bir bankada veya bir özel finans kurumunda hesap açilacaktir" seklinde degistirildi. Böylece, satis hasilatinin Asya Finans'ta tutulmasinin yolu açildi. Hukuk Müsavirligi ile Idari Mali Isler Dairesi'nin karsi çikmasi sonuç vermedi. TOKI Baskan Vekili Erdogan Bayraktar ise, yaptigi açiklamada, ÖFK'lara yatirilan paranin kuruma ait olmadigini belirterek, "O para bizim paramiz degil. Müteahhitlere "paranizi oraya yatirmayin" diyemeyiz" demisti. YDK, kurum parasinin bir ÖFK'da tutulmasinin, kamu kurumlarinin bütün kaynaklarini kamu bankalarinda tutulmasini (kamu haznedarligi) öngören Bütçe Yasasi'nin 10.maddesi'ne uygun olup olmadiginin belirlenmesini, durumun sorusturma konusu yapilabilecegini ifade etti. Bütçedeki kamu haznedarligi hükmü, istisnai uygulamalar için Basbakan'in iznini sart kosuyor. TOKI'nin ise, Asya Finans'ta hesap açmak için izin de almadigi belirlendi.
NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

39- - THY'DA E-POSTA VE IHALELER KONUSU
THY'nin, çesitli alim ve hizmetlere iliskin yapmakta oldugu ihalelerin, Kamu Ihale Yasasi uygulamalari disinda, ilginç metodlarla yapildigi ifade edilmektedir. Bazi ihalelerin gerçeklesmeden önce, THY Yönetim Kurulu Baskan Vekili Hamdi Topçu tarafindan bazi isadamlari, bazi kamu görevlileri, bazi gazeteciler, bazi milletvekilleri'ne ihale bilgileri içeren e-postalar gönderdigi ifade ediliyor. Konu KIT Komisyonu'nda THY hesaplari incelenirken gündeme getiriliyor. AKP'LI Hamza Albayrak, Hamdi Topçu'nun E-posta adresinden 40 kisiye gönderilen ve THY tarafindan 19 Nisan-25 Mayis 2004 tarihleri arasinda açilan ihalelerle ilgili bilgileri içeren notlari dagittigi, buna mukabil THY Yönetim Kurulu Baskani Candan Karlitekin'in "Bütün ihaleler davul zurna ile ihale edilir. Bütün ihale duyurularini elimizden geldigince ese dosta gönderiyoruz. Böylece varsa ihale mafyasinin kafasini kiriyoruz" diye açiklama yaptigi ifade edilmektedir. Cevabi aranan sorular sunlardir:
" Bu 40 özel kisi kimlerdir? Bunlar, bunlarin yakinlari veya bunlarin aracilik yaptigi yakinlari THY'nin açtigi ihalelere girmismidir? Girmislerse ihale almislar midir? THY ile baglari neledir? Hangi ölçülere dayanarak bu
40 özel kisiye E-posta göndermislerdir? Ihale süreci Internet sitesinde neden yer almamistir? E-posta gönderilenlerin arasinda AKP yakinligi ile bilinen bir gazetenin Ankara Temsilcisi de var midir? Ve yine cevap aranilan bir diger soru; Kit Komisyonu'nda AKP'li bir milletvekili, E-posta ile bildirilen ihalelerin arastirilmasi için önerge veriyor ve bu önerge diger AKP'lilerin oylari ile reddediliyor. Neden? "
NOT: Hükümetten konu ile ilgili hiçbir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

40- TCDD ISKENDERUN LIMAN BAKIM -ONARIM IHALESI
Iskenderun Limani sinirlari içindeki yaklasik 11 bin 16 m2'lik kizaklama tesisinin, ilave yatirimlar ile mevcut amacina uygun islerde ve tersane nitelikli olarak kullanilmasina yönelik 1 Nisan 2004 tarihinde yapilan ihaleyi, TESKO Endüstriyel isimli firma aldi ve tesis 30 yilligina bu firmaya kiralandi. TCDD ile TESKO Endüstriyel arasinda yapilan yap-islet-devret sözlesmesine göre, sözlesmeyi takip eden ilk 6 aylik sürede, firmanin aylik kira bedeli olarak 4.7 milyar lira ödemesi ve bu süre zarfinda Liman'a 1 trilyonluk yatirim yapmasi karar altina alindi. TCDD'ye ait kilavuzlama hizmeti veren deniz araçlarinin bakim onarim hizmetlerini eskiden kendi personeli ile gören TCDD, bu hizmetin TESKO'ya devredilmesinin ardindan ilk 6 ayda firmaya 1 trilyon 200 milyar lira ödedi. Buna karsilik firma TCDD'ye ilk 6 ayda kira bedeli olarak toplam 28.2 milyar lira ödedi. TESKO'nun en büyük ortagi Sadik Bal, Reha Denizciligin de ortaklari arasinda yer alan bir isim. Reha Denizcilik, TCDD Izmir Limani yillik 70 milyon $'lik yükleme bosaltma isini ihalesiz olarak, 30 yilligina alan 2 sirketten birisidir. TCDD Izmir Limani olayinda, AKP Eski Bakirköy Ilçe Baskani'nin da isminin yer almis olmasi dikkat çekmektedir. Iskenderun'daki ihaleye sadece TESKO'nun teklif verdigi ve 6 aylik süre içinde tesislere 1 trilyon liralik yatirim yapma sözü vererek isi aldigi, ama buna mukabil söz konusu süre içerisinde bu yatirimin yapilmadigi öne sürülmektedir. Yine ifade edildigine göre, TCDD'nin denize girisi bile sakincali bulunan, 30-40 yillik ekipmanlarini kullanmaya devam eden TESKO'ya yatirim yapacagi için kirada da kolaylik saglandi. Tesisin 23 milyar lira olarak belirlenen kira bedeli, 6 aylik süre için 4.7 milyara düsürüldü.
NOT: TCDD, konu ile ilgili yaptigi açiklamada yapilan islemlerin usule uygun oldugunu bildirdi.
ILAHI BIR TESADÜF!

41- ÖZÜRLÜLER IDARESI'NIN KITAP IHALESI KONUSU
Özürlüler Idaresi Baskanligi "Islevsellik ve Sagligin Uluslararasi Siniflandirilmasi" baslikli bir kitap hazirliyor. Nehir Yayinevi ihaleyi aliyor. Ve 21.12.2004 tarih ve 821672 numarali fatura ile 12 milyar 750 milyon liralik faturayi, ÖIB'den tahsil ediyor. ÖIB'nin Baskan Vekili'nin Mehmet Aysoy oldugu, kitabin basimi için olur verenin de, ayni ismin bulundugu, Aysoy'un "AB Sürecinde Özürlüler Politikasi" ve "Geleneksel Sonrasi Toplum Üzerine" isimli kitaplarin, yayinlanmis oldugu basimevinin "açi kitaplar" oldugu ve ÖIB'den ihale alan Nehir Yayincilik ile Açi Kitaplar firmasinin, ikisinin de adresinin "Ankara Cad. Vilayetler Han Cagaloglu-Istanbul" da bulundugu ileri sürülüyor ve yine iddia edildigine göre, söz konusu yayinevinin eski ortaklari arasinda, Devlet Bakani Besir Atalay bulunmaktadir. Iddiaya göre, ÖIB sözkonusu Bakanin eski yayinevini ihalelerde kollamaktadir.
NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir sorusturma ve açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

42- ENERJI BAKANLIGI AVUKATLIK BÜROSU SÖZLESME KONUSU
Enerji Bakanligi'nin bünyesinde güçlü bir hukuk müsavirligi ve çok sayida resmi avukatlari bulundugu halde, Enerji Bakanligi'nin dava takipleriyle ilgili olarak bir özel hukuk bürosu ile avukatlik sözlesmesi imzaladigi ifade edilmektedir. Cosar Hukuk Bürosu'nun, bu anlasma geregi, ÇEAS,KEPEZ davasini 1 trilyon 262 milyar lira vekalet ücreti ile almis oldugu ifade edilmektedir. Bakanligin sözkonusu büroya, konu ile ilgili olarak 631 milyar ödemede bulundugu anlasiliyor. Cosar Hukuk Bürosu'nun sahibinin Av.Aydin Cosar oldugu ve Basbakan Erdogan'in Danismani ve AKP Kuruculari'ndan Cüneyt Zapsu'nun da ayni zamanda avukatligini yaptigi ifade edilmektedir.
NOT: Konuyla ilgili Enerji Bakanligi'ndan kamuoyunu tatmin edici bir açiklamada bulunulmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

43- MALIYE BAKANI'NIN BEYKOZ'DAKI ORMAN ARAZISI KONUSU
Maliye Bakani Unakitan'in, Beykoz Çavusbasindaki biri 34 dönüm, digeri 17 dönüm olmak üzere toplam 51 dönüm, 2 B orman arazisini zilyetle üzerine geçirdigi ifade edilmektedir. Bugünkü parasal degerinin 10 milyon $ oldugu ve tapusunun bulunmadigi bu arazinin, Basbakan Erdogan'in Istanbul Büyüksehir Belediye Baskani oldugu dönemde, 16 Haziran 1997'de zilyetle aldigi söylenmektedir. TBMM Yolsuzluklari Arastirma Komisyonu, raporunda "Orman arazileri, rant gruplari ve arazi mafyalari tarafindan parsellenerek, köy el senetleriyle, orman köylüsüyle hiç ilgisi olmayanlara satiliyor" denilmis idi. Bilindigi gibi AKP iktidari, 2B orman arazileri satislarini kolaylastiran bir yasa çikartmis ve kanun Anayasa'ya aykirilik iddiasiyla veto edilmisti. Kanunun yeniden çikmasi halinde Unakitan'in sözkonusu orman arazisinin de tapu alinir hale getirilecegi ifade edilmistir.
NOT: Maliye Bakani'nin konu ile ilgili açiklamalari kamuoyunu tatmin etmemistir. Ve iktidar 2B orman arazileri ile ilgili yasayi çikartma gayretlerini sürdürmektedir.
ILAHI BIR TESADÜF!

44- SSK FAKTÖR-8 VE SU IHALESI
Hemofili hastalarinin kanamalarini durdurmak için kullanilan Faktör-8 ilacinin ve suyunun birlikte satilmasi gerekirken, SSK'ya ayri ayri satildigi ve bu sekilde Kurumun 3 trilyona zarara ugratildigi iddia ediliyor. SSK'nin Istanbul Satin Alma Müdürlügü araciligiyla, 22 Aralik
2003'te açilan ve SSK Yönetim Kurulu'nun 23 Ocak 2004'te onayladigi, KDV hariç 78 trilyon liralik ilaç ihalesinde Faktör-8 ilaç alimlarinda usulsüzlük yapildigi ifade edilmektedir. KDV hariç toplam 8 trilyon liralik Faktör-8 alimi ihalesinin sartnamesinde garip bir sekilde Eritropoietin
(NeoRocorman ve Eprex) ve Interferon (Roferon) kalemlerinde, oldugu gibi alinacak üniteler ayri ayri tanimlanmis, ( 250 IÜ, 500 IÜ, 1000 IÜ gibi) bu da yetmiyormus gibi, kurutulmus Faktör-8 fraksiyonunun sulandirilmasi için kullanilan distileraf) su miktarlari da ayri ayri belirlenmistir. 5 ml, 10 ml ve 20 ml olarak ayri ayri tanimlama yapilarak 10 firmanin rekabet ettigi bu pazarda, SSK'nin rekabetle fiyat kirma gücü azaltilmistir. Ihale Komisyonu,12 Ocak'ta uyari yapmasina ragmen, 23 Ocak'ta SSK Yönetimi onay vermis ve Ihale komisyonu, ihalenin teknik sartnamesinin hatali yazilmasi nedeniyle baslangiçta 8 trilyon lira olan Faktör-8 alim tutarindaki yanlisi, son anda görerek, tuttugu tutanakla bir ölçüde hatayi telafi etmeye çalismistir.
NOT: Konuyla ilgili SSK'dan herhangi bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

45- BASBAKAN IÇIN SATIN ALINAN VIP UÇAGI KONUSU
Basbakan'in kullanimi için Italya'dan alinan AIRBUS JIJI -319 tipi uçagin Türkiye'ye maliyetinin ne oldugu ve uçagin aliminin niçin ihalesiz gerçeklestirildigi açiklanmamistir. Bir iddiaya göre, tadilatlariyla birlikte yaklasik 50 trilyona malolan uçagin, ihalesiz alinmasi, bazi usulsüzlük iddialarini da gündeme tasimistir. Konu ile ilgili kendisine yöneltilen sorulara Ulastirma Bakani Binali Yildirim yazili olarak verdigi cevapta; " Havacilik sektöründe uçak alim ve kiralamalarina iliskin mali hususlarin gizliligi temel kuraldir. Gizlilik hususu tüm uçak alim-satim sözlesmelerinde zorunlu olarak yer alan bir madde olup, uçak fiyatlarinin açiklanmasi mümkün olmamaktadir. Ancak, söz konusu uçagin fiyati makul piyasa rayicinin bir miktar altindadir."
Ileri sürüldügüne göre, uçagin esas fiyatinin açiklanmamasinin esas sebebinin, alim fiyatinin normal piyasa sartlarinin çok üzerinde oldugu içindir.
NOT: Yapilan açiklamalar kamuoyunu tatmin etmemistir.
ILAHI BIR TESADÜF!
 
Daha bitmedi

46- ASYA KALKINMA BANKASI GENEL KURUL IHALESI
Asya Kalkinma Bankasi'nin 38.Genel Kurul Toplantisi ihalesiyle ilgili usulsüzlük yapildigi, ihalenin kamu ihale mevzuatina tabi tutulmadigi ve isin dogrudan temin yöntemleriyle yapildigi ifade edilmektedir. Teknik sartnameye göre belirtilen kalemler için, ihalede en düsük teklifi veren Lavida Tour- Symeon Turizm Konsorsiyumu 1 trilyon 380 milyar vermis iken, yerine en yüksek teklifi veren Setur- Visitur Ikon Konsorsiyumu 4,5 trilyona verildigi ileri sürülmektedir. KDV dahil, toplam rakam yaklasik 6 trilyonu bulan bu ihalenin usulsüz oldugu iddia edilmektedir.
NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

47- TCDD ANKARA-ESKISEHIR TREN YOLU IHALESI
TCDD, Ankara-Eskisehir tren yolu ihalesi yapilmis, 206 km'lik yolun yapimi için maliyet, 435 milyon $ olarak belirlenmistir. Ifade edildigine göre, ek islerle söz konusu ihale 600 milyon $'a ulasmistir. Yine ileri sürüldügüne göre, projeyi yapan firma ile imalati yapan firma ayni firmadir. Bir firmanin hem projesini, hem de isin maliyetini üstlenmesi Ihale Yasasi'na uygun olmadigi, böyle bir durumda, proje maliyetine yansiyacak imalat rakamlarini da firmanin çikarlari dogrultusunda belirlenecegi ve hiçbir yerde bu tarzda bir ihalenin yapilmadigi ifade edilmektedir. Dolayisiyla, sözkonusu ihalede usulsüzlük oldugu ve kamunun ciddi manada zarara ugratilacagi ileri sürülmektedir.
NOT: Konuyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

48- ISKUR'DAKI EGITIM IHALESI KONUSU
Iskur Ankara Il Müdürlügü, 31.01.2003 tarihinde "Özellestirme Sosyal Destek Projesi" kapsaminda Dünya Bankasi Kredili, Yönetici Sekreterlik Egitimi için ihale açmistir. 63,5 milyar liralik bu ihalenin usulsüz olarak Denge Bilgisayar Sirketi'ne verildigi ileri sürülmektedir. Yine ileri sürüldügüne göre, Iskur bünyesinde bazi ihaleler konusunda, baski gördügü için Iskur'da Sube Müdürü olarak çalisan Alihan Turan'in, bu ihale baskilarina dayanamayip, beyin kanamasi geçirmek suretiyle öldügü ve bu konuyla ilgili olarak da esinin açtigi davanin halen sürdügü ifade edilmistir. Iddiaya göre, bu ihalelerde usulsüzlük ve kayrilma vardir.
NOT: Konu ile ilgili olarak resmi bir açiklama yapilmamistir. Ancak sözkonusu Denge Bilgisayar Sirketi, kazandiklari ihalede herhangi bir usulsüzlük olmadigini ifade etmistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

49- ÇAYKUR NAKLIYE IHALESI
Çay Isletmeleri Genel Müdürlügü'nün (ÇAYKUR) 2005 yili çay nakliyesi isinin, Basbakan Erdogan'in yakinlari iki tasima kooperatifi ile 2 nakliye firmasina ihalesiz bir biçimde ve yüksek fiyatlar karsiliginda verildigi iddia edildi. Akyüz Uluslararasi Nakliyat'in sahibi Sayim Akyüz, olayi suç duyurusu ile yargiya tasirken, durumu mektupla Basbakan ve Bakanlara sikayet etti. Çaykur, toplam 70 bin 500 tonluk 2005 yili paketli çay nakliyesi için 1,2 ve
3 Subat 2005 tarihlerinde Istanbul, Izmir, Ankara, Kayseri, Samsun, Mersin, Diyarbakir ve Erzurum hatlari için ihale açti. Ankara, Istanbul, Izmir, Samsun ve Mersin için en düsük teklifi Akyüz Nakliyat verdi. Ancak, Akyüz Insaat kisa bir süre sonra ihalelerin iptal edildigini ögrendi ve iptal gerekçelerinin bildirilmesini talep etti. Birkaç hafta önce ikinci en iyi teklifi verdigi hatlar için Akyüz'e "Fiyati asagi çekebilir misiniz?" diye soran Çaykur, iptal gerekçesinde kurumun tüm nakliye isinin tek bir firmaya verilmesinin "riskli" olacagi endisesinin kararda etkili oldugunu ifade etti. Akyüz Nakliyatlar'in yillardir 7-8 katrilyonluk TEKEL ürünlerini tasimakta oldugunu ifade eden Akyüz, iptal gerekçelerinin hiçbirinin dogru olmadigini söyledi. Akyüz, 25 Mart'ta yazdigi bir mektupla, olayi Basbakan Erdogan'a da sikayet etti. Iadeli taahhütlü gönderilen mektubuna, Erdogan'in "Yolsuzlugu kim yaparsa, bizim getirdigimiz adamlar dahi olsa kafasini koparacagiz" sözünü animsatarak baslayan Akyüz, "Bilginiz olmadigina inandigimiz, size yagcilik adina yapilan ihale yolsuzlugu ile Hazine'ye milyarlara malolan olayi arz etmek istiyoruz" dedi. Çaykur ise, suç duyurusuna konu olan olayla ilgili sessiz kalmayi tercih etti.
NOT: Konuyla ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

50- 30 TRILYONLUK BUGDAY VURGUNU DOSYASI
Sirketler Toprak Mahsülleri Ofisi'nden (TMO) 140 bin liraya ihracaat yapmak kaydiyla, aldiklari 10 bin ton bugdayi ortalama 300 bin lira fiyatla iç piyasaya sürdüler.Trilyonluk vurgunda, Toprak Mahsülleri Genel Müdür Vekili Ismail Kemaloglu ise, sirketlerin haksiz kazanç saglamasini "ihraç etmek için ucuza alinan bugdaylarla sirketler, istedigini yapabilir" diye savundu. TMO, Kirsehir Kaman, Adapazari, Konya, Bolu, Ankara, Aksaray'da Dahilde Isleme Izin Belgesi (DIIB) kapsaminda, yani ihracaat yapilmasi kaydiyla piyasanin yari fiyatina, bazi özel sirketlere bugday satti. Un yaparak ihraç etme sözüyle, bugdaylari ucuza alan sirketler, bugdaylari iç piyasada satti. Bu kapsamda, Ocak-Subat aylari içinde, Kirsehir Kaman'da TMO tarafindan, Satislar Emirler Gida Sanayi, Kismet Un Sanayi ve Fatoglu firmasina toplam
10 bin ton bugday satildi.TMO bugdaylari, üreticiden 290-390 bin lira arasinda almisti. Ancak, söz konusu firmalar, ihracaat sözü verdigi için bugdaylarin kilosu için yaklasik 140 bin lira ödedi. Ihracaat taahhüdünde bulunan firmalarin, kisa bir süre sonra bugdaylarin büyük bir kismini iç piyasada sattigi ileri sürüldü. Kirsehir ve Mucur civarinda, sirketlerin ihracaat yapmak için aldiklari bugdaylari sattiklarinin ortaya çikmasinin ardindan, Kirsehir Kaman Ziraat Odasi Baskani Selami Kayhan durumu önce Kaman'daki TMO ajansi ile görüstü, ancak buradaki yetkililer emrin TMO Genel Müdürlügü'nden geldigini belirttiler. Durumu Tarim Bakani'na ve TMO Genel Müdürlügü'ndeki yetkililere aktaran Kayhan'a, TMO Genel Müdür Vekili Ismail Kemaloglu imzasi ile bir bilgi notu gönderildi.bilgi notu, Iç Ticaret Sube Müdürü Halit Tekin, Ticaret Daire Baskani Faruk Mortas imzali üst yazi ile gönderildi. Yazida, TMO'nun Kaman'da DIIB kapsaminda 10 bin tonluk bugday satisi yaptigi, bu bugdayi ise Satislar Emirler, Kismet ve Fatoglu firmalarinin aldigi ifade edildi. Yazida, "Firmalar zaman zaman piyasadan mevcut fiyatlarla aldiklari bugdayi isleyerek, un ihraç etmektedirler. Bu firmalar, DIIB kapsaminda ihraç ettikleri un karsiliginda, hak ettikleri bugdayi TMO'dan aldiklarinda, tekrar un ihracaati söz konusu degil ise aldiklari bu bugdaylari istedikleri sekilde degerlendirme imkanina sahiptirler" denildi. Yazida, ucuza alinan bu bugdaylarin ülke içinde satilmasinda bir sakinca olmadigi ifade edildi. Yazida, "sistem içerisinde bu uygulama zaman zaman yapilmakta olup, firmalarin ne sekilde hareket edecekleri firmalarin tercihidir" denilerek, TMO'nun konu ile ilgisinin sadece firmalara DIIB kapsaminda bugday satisindan ibaret oldugu ifade edildi. Kaman Ziraat Odasi Baskani Selami Kayhan, TMO'nun bu bugdaylari
360-390 bin lira arasinda bir fiyatla üreticiden aldigini dile getirerek, bu bugdaylarin zararina sirketlere satilip, devletin zarara ugratildigini belirtti. Kaman'da devletin zararinin 30 trilyon lirayi buldugunu ve üreticinin emeginin sirketlere peskes çekildigini dile getiren Kayhan, yasananlarin dünyada bir örneginin daha olmadigini söyledi. NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

51- ERZURUM'DA PASINLER SIGARA FABRIKASI VE ARAZISI OLAYI
Erzurum'un Pasinler Ilçesi'ne bagli Cögender Köyü'nde, trilyonlar harcandiktan sonra yarim birakilan Pasinler Sigara Fabrikasi ve arazilerinin, usulsüz olarak MÜSIAD Üyeleri'nden kuruldugu söylenilen bir sirkete verildigi iddia edilmektedir. 27 yili askin süredir ekilip, biçilemeyen 1000 dönümden fazla fabrika arazisine organik tohum üretimi yapmak için bir araya gelerek, Cögender A.S.'yi kuran köylüler, araziyi satin almak, kiralamak, tahsis yapilmasini saglamak için ilgili makamlara ve Özellestirme Idaresi'ne 2003 yilindan bu yana 7 kez basvurmuslar. Buna karsilik söz konusu fabrika ve arazileri ortaklari MÜSIAD üyesi oldugu ileri sürülen EGES A.S.'ye bedelsiz olarak verildigi ileri sürülmüstür. Ve konuyla ilgili 9 Mayis'ta Günes Gazetesi'nde bir ilan yayinlatmislar. Ilanda "Arazisi köyümüze ait iken, yöre insanindan 400 kisi çalistirilacak vaadiyle, degerinin altinda istimlak edilen Pasinler Sigara Fabrikasi, hayata geçirilemedi. Atil kalan arazide AÜ Ziraat Fakültesi'nin görüsleri dogrultusunda organik tohum üretmek için köy halki, Çögender A.S.'yi kurdu. Araziyi satin almak, kiralamak ve tahsis kapsami dahilinde isletmek üzere ilgili bütün makamlara ve Bakanliklara müracaat ettik. Yedi resmi müracaatimiza ragmen bize menfi veya müsbet cevap vermeyenler, 4 ay önce kurulan ve isminin önünde "MÜ" olan SIAD'in bir ay önce kurdugu EGES A.S.'ye bedelsiz olarak peskes çekmekte,katkilarindan dolayi; Saglik Bakani Recep Akdag'i, Maliye Bakani Kemal Unakitan'i, Tarim Bakani Sami Güçlü'yü Milletvekilleri Ömer Özyilmaz, Mustafa Ilicali, Muzaffer Gülyurt'u, Vali Celalettin Güvenç'i ve MÜSIAD Erzurum Subesi'ni kiniyoruz" demislerdir.
NOT: Erzurum Valisi, arazinin karsiliksiz, içindeki binalarin ise kira karsiliginda EGES'e verilecegini açiklamistir. Konu ile ilgili baskaca bir sorusturma söz konusu degildir.
ILAHI BIR TESADÜF!

52- ISTANBUL IL SAGLIK MÜDÜRLÜGÜ'NDEKI 750 MILYARLIK USULSÜZLÜK OLAYI
Istanbul Il Saglik Müdür Yardimcisi'nin, Saglik ocagi yaptiracagim diye usulsüz olarak 750 milyar para topladigi ve sonra bu parayla alinan malzemeleri sattigi ileri sürülmektedir. Saglik ocaklarindan sorumlu Istanbul Il Saglik Müdür Yardimcisi Dr. Celal Sahin hakkinda, Güngören'de, Akincilar Saglik Ocagi'ni yaptirmak için çesitli sirketlerden makbuz karsiligi para topladigi, elde edilen miktardan kalan 750 milyar liralik tibbi malzeme ve insaat malzemesini gazete ilani ile satisa çikardigi iddiasiyla sorusturma baslatildi. Saglik ocagi yanina, kayinbiraderi eczane açan Dr. Sahin, makbuzlarin sahte, imzasinin da taklit oldugunu öne sürerek, "Bunlari Istanbul disina, rüsvet aldiklari için sürdügüm iki teknisyen yapiyor. Akinci Saglik Ocagi'nin yerinde market vardi, marketi saglik ocagi ve eczaneye dönüstürdük. Esnaftan 30-40 milyar lira bagis topladim. Bagisçilarin ismini de pirinçten bir plakayla, Saglik Ocagi'nin girisine astim. Diger makbuzlardaki imzalar bana ait degil, sahte" dedi. Saglik Müdürlügü'nde memurluk yapmaya maddi olarak ihtiyaci olmadigini öne süren Dr. Sahin, "Benim Sentez Temizlik sirketim, Medihan medikal malzeme firmam, Zeytinburnu'nda bir poliklinigim vardi. Bu islerimi devrettim. Ben bu görevde isteyerek durmuyorum. Temizlik Ihale Komisyonu Baskaniyim. Istesem çatir çatir ihale alirim. Bir ihale 3-4 trilyon lira, ama almiyorum" diye konustu.
NOT: Konu ile ilgili sorusturmanin sürdügü ifade ediliyor.
ILAHI BIR TESADÜF!
53- ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIGI BÜROKRATLARININ IHALE KAZANAN FIRMA TARAFINDAN AGIRLANMASI OLAYI
Çevre ve Orman Bakanligi Müstesar Yardimcisi Bünyamin Kara ve Devlet Meteoroloji Isleri Genel Müdürü Adnan Ünal, Bakanligin ihalelerine giren VAISALA firmasi tarafindan, Firlandiya'da agirlandiklari ve bütün faturalarin söz konusu firma tarafindan ödendigi ifade edilmektedir. 6-10 Haziran 2004 yilinda Firlandiya'da agirlanan söz konusu bürokratlarin tüm harcamalarinin, Bakanliktan çok sayida ihale alan VAISALA firmasi tarafindan ödendigi, daha sonra konu kamuoyuna intikal edince de, sözkonusu bürokratlarin, söz konusu firmaya bu paralari geri ödedikleri ileri sürülmektedir. Yine bir baska iddia, açilan bir ihalenin iptal edilmesi ile ilgilidir; "Çevre ve Orman Bakanligi, Devlet Meteoroloji Isleri Genel Müdürlügü (DMI) 10 adet havaalanda Otomatik Meteoroloji sistemi satin almak üzere, Agustos 2004'te ihale açar. Bu ihale için 4 Ekim 2004 tarihinde VAISALA firmasi ile 1.674.590 Euro bedel karsiligi sözlesme imzalanmis. DMI yine 2004'te 76 adet Otomatik meteoroloji istasyonu için ihale açilmis. Bu ihaleye üç firma katilmis. Jinyang firmasi 1.631.066 ABD Dolari, Elite firmasi 1.820.000 ABD Dolari, Vaisala firmasi 2.376.360 ABD Dolari teklif vermis. Bu ihaleyi en yüksek fiyati verdigi için VAISALA alamaz. Bunun üzerine "Ödenek yetmedi, fiyatlar biraz pahali" gibi gerekçelerle, ihale tamamen iptal edilir.
NOT: Konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

54- TOKI'DE MILLETVEKILI AYRICALIKLARI KONUSU
Cumhurbaskanligi Devlet Denetleme Kurulu, TOKI'de usulsüzlükler saptadi. Cumhurbaskanligi DDK müfettisleri Toplu Konut Idaresi'nde gerçeklestirdikleri denetimlerin sonuçlarini raporlastirdilar. Rapora göre,
26 Eylül 2003 günlü 1059 sayili Baskanlik onayiyla, Bilkent 3'ncü Etap, C3 ve C4 Blok konutlarinin açik satis yöntemiyle satisa çikarilmasina karar verildi. Açik satis, ilk gelenin konutu almasi biçiminde uygulaniyor. Satisi ilan edilen lüks konutlarla ilgili olarak milletvekillerinin giristigi usulsüzlük rapora söyle yansidi: "Satisi ilan edilen konutlarla ilgili olarak "bir grup milletvekili adina" bir milletvekili, 8 Ekim 2003 tarihli bir dilekçeyle Idareye basvurarak, C1,C2,C3 ve C4 tipi konutlardan 19'unun "blok satis" yöntemiyle kendilerine satilmasini istemislerdir. Önerilen fiyat, idarece belirlenen satis bedelinin çok altinda olmasina karsin, Idare Baskani'nin 8 Ekim 2003 günlü onayiyla 21 konut satistan çekilmistir. Basbakanlik Yüksek Denetleme Kurulu Raporu'nda konunun elestirilmesi üzerine, satistan çekilen konutlar 19 Subat 2004 tarihinde "açik arttirma" ile satisa sunulmustur. ilan edilen ve devam eden bir ihalede bir kisim konutun satistan çekilmesinin dayanagi yoktur. Konut satislarinda rekabeti esas tutan, hiçbir gruba ayricalik tanimayan yöntemler kullanilmasi gerekmektedir." Söz konusu olay, raporun "Usulsüz Olarak Satistan Çekilen Konutlar" baslikli bölümünde yer aldi. Olayda AKP'li bir milletvekilinin de adi geçmisti. Milletvekilinin TBMM'nin en önemli komisyonlarindan birinde Baskan oldugu belirtilmisti. NOT: Konu ile ilgili yapilan açiklamalar, kamuoyunu tatmin etmemistir. Söz konusu daire satislarindaki ayricaliginin kaldirildigi ve islemlerin usule uygun sürdürüldügü açiklanmistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

55- YÜKSEK IHTISAS HASTANESI PERSONEL TASIMA IHALESI
Yüksek Ihtisas Hastanesi'nin ayni kosullarda yaptigi iki ihale arasinda, yüzde bine yakin fark oldugu ifade edilmistir. Hastane'nin, 2004'te gece vardiyasi personel tasima isi, 7 kisiden olusan ihale komisyonunun bes üyesinin "yüzde 92 pahali" muhalefetine karsin 420 milyar 480 milyon liraya verildi. 2005 yili için ayni isin ihalesinin ise 43 milyar 690 milyon liraya verilmesi dikkat çekici bulundu. Hastane'nin 2004 yili gece vardiyasi personelinin tasinmasi isi için ihaleye çikti. 29 Aralik 2003 tarihindeki ihaleye 2 sirket katildi. Köker Turizm Tasimacilik 481 milyar, Koçlar Turizm Tasimacilik Limited Sirketi ise 420 milyar 480 milyon lira teklif verdi. Köker Turizm Tasimacilik sirketi eksik belgeleri tamamlamadigi gerekçesiyle ihale disi birakildi. Koçlar Turizm'in 420 milyar 480 milyon liralik teklifini, 7 kisiden olusan ihale komisyonunun Baskan da dahil, 5 üyesi " geçen yila göre yüzde 92" daha yüksek olduguna iliskin serh koyarak karsi çiktilar. Ancak, ihalenin ita amiri olan Prof. Dr. Adnan Çobanoglu ihaleyi uygun görerek onayladi. Ayni isin 2005 yili ihalesine ise 10 sirket katildi. Ihale komisyonu verilen tekliflerden 6'sini geçerli bularak incelemeye aldi. Komisyon, en düsük teklif olan 43 milyar 690 milyon 500 bin lirayi veren Onursal Otomotiv Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Sirketi'ne ihalenin verilmesini uygun buldu. Iki ihale arasindaki farkin kaynagi, merak konusu olmustur.
NOT: Konu ile ilgili Saglik Bakanligi'ndan herhangi bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

56-SAGLIK BAKANLIGI BÜROKRATLARININ ILAÇ SIRKETI TARAFINDAN YURTDISINDA AGIRLANMALARI OLAYI
Yurtdisindaki gezilere Saglik Bakani'nin onay vermesinin ciddi kusku uyandirdigi ve ilaç sirketlerinin Saglik Bakanligi üzerinde etkin bir rol oynadiklari iddia edilmektedir. Saglik Bakanligi'nda ruhsatlandirmadan sorumlu üç bürokratin Pfizer Ilaç Firmasi sponsorlugunda Almanya'ya gönderildigi ifade edilmistir. Pfizer Ilaçlari Limited Sirketi, 16 Aralik
2003'te Saglik Bakanligi Müstesari Necdet Ünüvar'a yazi yazarak, Bonn kentinde 12-13 Ocak 2004 tarihleri arasinda toplanti yapilacagi bildirdi. Müstesar'dan, toplantiya, Ilaç Eczacilik Genel Müdürlügü'nde ruhsatlandirmadan sorumlu Genel Müdür Yardimcisi ile onun uygun görecegi, iki ruhsatlandirma görevlisinin gönderilmesini isteyen Pfizer, tüm masraflarin firma tarafindan karsilanacagini iletti. Saglik Bakani Recep Akdag ve Müstesar Ünüvar ise, 7 Ocak 2004 tarihinde, Ilaç ve Eczacilik Genel Müdürlügü Ilaç Ruhsatlandirma Dairesi'nden sorumlu Genel Müdür Yardimcisi Mahmut Tokaç ile Ruhsatlandirma Dairesi Sube Çalisanlarindan Eda Cindoglu ve Ahu Güney'in toplantiya görevli olarak katilmasina olur verdi.
NOT: Konuyla ilgili bir açiklama yapilmamistir.
ILAHI BIR TESADÜF!

57-EÜAS SEYITÖMER,AFSIN-ELBISTAN SANTRALLERI'NDEKI IHALELER
Elektrik Üretim A.S. Genel Müdürlügü Malzeme ve Yönetim Ticaret Dairesi Baskanligi'nin 2004 yili içinde yaptigi Seyitömer Termik Santral Isletme Müdürlügü personel tasima ihalesi için Kamu Ihale Kurumu'na basvuruda bulunuldu. Yapilan incelemelede Elektrik Üretim A.S.'nin isteklilere ihale sonucunu bildirmeden sözlesme imzalamis oldugu belirlenerek, bu yöntemle ilgili firmalarin sikayet haklarinin dahi ellerinden alindigini saptandi. Kurum, usulsüzlükler için suç duyurusunda bulunma karari aldi. EÜAS'in
2003-2004 yillarinda gerçeklestirdigi Seyitömer Termik Santrali'nin bakim ve onarim ihalesi, Afsin- Elbistan B Termik Santrali Tesis Müdürlügü'nün hizmet alimi ihaleleri de basvuru üzerine, Kamu Ihale Kurumu tarafindan denetime alindi. Yasaya aykiriliklar nedeniyle iki ihalenin de iptal edilmesi benimsendi. EÜAS'in 2004'te gerçeklestirdigi "120 bin ton kiraç tasi alimi" na iliskin ihaleyse, basvuru yapilmasina karsin, Kamu Ihale Kurumu'nun yetkisi disinda kaldigi için incelenemedi.
NOT: Bakanliktan konu ile ilgili kamuoyunu tatmin edici bir açiklama yapilmadi.
ILAHI BIR TESADÜF!

58- TOKI'DEKI TASIT VE PERSONEL ALIMI OLAYI
Toplu Konut Idaresi (TOKI) ve Emlak Gayrimenkul Yatirim Ortakligi'nca "hasilat paylasimi" ile yaptirilan yedi adet toplu konut projesinde, 773 trilyon lira tutarindaki kaynagin müteahhitlere aktarilarak, kamunun zarara ugratildigi müfettislerce saptanirken, konut santiyeleri için müteahhitlere aldirilan tasitlarin da makam araci olarak kullanildigi belirlendi. TOKI, son iki yilda 70 sözlesmeli personeli de sinavsiz, duyurusuz ise aldi. TOKI'nin hasilattan aldigi payin yüzde 30'lar seviyesinde kaldigi, bazi projelerde bu oranin yüzde 23'lere kadar geriledigi belirlendi. Bu sekilde sözlesmeyle baglanan 2.3 katrilyon liralik 7 projede, kamunun 773.9 trilyon lira zarara ugratildigi saptandi. Konut ihaleleri yoluyla TOKI'nin zarara ugratildigi YDK raporlarina yansirken, konut projeleri sartnameleri kapsaminda müteahhitlere aldirilan tasitlarin da sözlesme hükümlerine aykiri olarak santiyelerde kullanilmadigi, TOKI yöneticilerine tahsis edildigi belirlendi. Bu yöntemle müteahhitlere satin aldirilan ve her türlü bakim ve akaryakit ihtiyaci müteahhitlere karsilatilan 37 araçtan ikisi TOKI Baskani Erdogan Bayraktar'a, üçü Baskan Yardimcilari'na, besi Bayraktar'in Danismanlari'na, digerleri de Hukuk Müsaviri, Daire Baskanlari, Sube Müdürleri'ne tahsis edildi. Toplu Konut Idaresi Baskanligi'nin kuruma personel aliminda da sinav sartini asmak için isçi ve memur yerine sözlesmeli personel yöntemine basvurdugu belirlenirken, 70 kisinin bu yöntemle ve ülke çapinda herhangi bir duyuru yapilmadan alindigi ileri sürüldü. Idarenin 2003 ve 2004 yillarinda iktidar partisi milletvekilleri ile Baskan Erdogan Bayraktar ve baskan yardimcisinin, akraba, es-dost ve hemsehrilerinin ise yerlestirildikleri iddia ediliyor.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Şefkatli, Ankara, İstanbul ve İzmir'de TOKİ'nin yaptırdığı konutlardaki yolsuzluk ve usulsüzlükleri belgeleriyle birlikte gündeme getirdi. Bu belgelere göre, Ankara, İstanbul ve İzmir'de TOKİ'ye ait konutlar ve arsalar, AKP'li milletvekili ve bürokraside üst düzey görev yapanlara değerinin çok altında fiyatlarla satıldı. İşte Şefkatli'nin ciddi iddialar içeren açıklamaları...

ÇAYYOLU'NDA PEŞKEŞ İDDİASI

Şefkatli'nin iddiasına göre Eskişehir Yolu Çayyolu'nda, eski Karayolları Muayene İstasyonunun bulunduğu alanda yapılan TOKİ konutlarının piyasa değeri ortalama 400 bin YTL. Bu konutlar, AKP'lilere, yandaşlarına ve aralarında yüksek yargı mensuplarının da bulunduğu 'hatırlı kişiler'e 160 bin YTL'ye satıldı. Satış, 15 yıl vadeyle, Vakıflar Bankası'nın yüzde 0.96 faiz oranıyla kredilendirilerek gerçekleştirildi. Aslında satıldı yerine, 'hediye edildi' ya da 'peşkeş çekildi' demek daha doğru.

RAYİÇ BEDELİN ALTINDA

Şefkatli şöyle devam etti:

"Bugün bankaların en düşük konut faizleri yüzde 1.5'lar düzeyinde iken; hem 400 bin YTL değerindeki konutları 160 bin YTL gibi komik bir bedelle yandaşlarına ihalesiz dağıtacaksın hem de kamu bankası Vakıfbank'tan rayiç faiz bedelinin çok altında kredi sağlayacaksın.

Bu, en hafif deyimle, 'kamu imkanlarının kişisel çıkarlar için kötüye kullanılması' suçunu ifade eder. Bu AKP'nin seçim beyannamesine göre 'yolsuzluk'tur, hatta "duble-kaşarlı yolsuzluk'tur.

Bu kelepir konutları, sudan ucuza satın alan AKP'lilerden biri de İstanbul Milletvekili Egemen Bağış. Başbakan Sayın Erdoğan'ın sağ kolu olan Bağış'tan ötürü, TOKİ'nin bu satışına, 'Yandaşlara Bağış' kampanyası adı da verilebilir. "

'MHP'ye GÖRE "PEŞKEŞ"TEN HİSSE ALANLAR

"Her grubun bir alıcı temsilcisi var. 2. Grup Alıcı Temsilcisi Osman Öztürk. Bu grupta şu isimler var: Egemen Bağış (AKP İstanbul Milletvekili-C-K2 5.KAT 22 4+1), Şaziye Koç (Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç'un eşi-C-K2 5.KAT 23 4+1), Nevzat Pakdil (AKP mv.ve Meclis Başkanvekili-C-K2 1.KAT 6 4+1), Suat Kılıç (AKP Genel Başkan Yardımcısı-C-K2 2.KAT 10 4+1), Hakkı Köylü (AKP mv.-C-K2 3.KAT 16 4+1), Sabri Varan (AKP mv. C-K3 5.KAT 23 4+1), Seyfettin Terzibaşoğlu (AKP mv-C-K2 6.KAT 26 4+1), Zeynep Tekin Börü (AKP mv-C-K2 8.KAT 34 4+1), Mehmet Daniş (AKP mv-C-K2 11.KAT 46 4+1), Bekir Bozdağ (AKP mv-C-K2 11.KAT 47), Mevlüt Akgün (AKP mv-C-K2 12.KAT 51 4+1), Suat Pamukçu (AKP mv-C-K3 1.KAT 5 3+1). Köksal Toptan'ın eşi Saimi Toptan adına da ev alındı."

"KUTAN DA UNUTULMADI "

"Mebrure Suna Kutan (SP Genel Başkanı Recai Kutan'ın eşi), Lütfü Esengül (Refahyol Devlet Bakanı), Ahmet Cemil Tunç (Eski RP mv)

BÜROKRATLAR Emin Zararsız (Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı-Ömer Dinçer'den sonra Başbakanlığın en güçlü bürokratı), Ömer Faruk Doğan (DTM Müsteşar Yardımcısı), Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu (Sağlık Bk. Müst. Yrd.), Maksut Mete (Adalet Bakanlığı Müst. yrd.), Jale Aygül (Devlet Personel Başkanı), Aykut Zahit Akman (RTÜK Başkanı), İlyas Arlı (Milli Emlak Gn. md.), Yusuf Beyazıt (Vakıflar Gn. Md.), Ahmet Tanyolaç (Vakıflar Gn. Md. Y.), Kenan Karadeniz (Vakıflar Gn. Md. Y.), Ahmet Erdal Tezcan (Başbakanlık Basın Müşaviri), Veysel Eroğlu (eski İSKİ, halen DSİ Gn. Md.), Cemal Nogay (DSİ Basın Müşaviri), Bedrettin Yıldırım (16 bin 750 YTL maaşlı Tarım Kredi Kooperatifleri Genel Müdürü), Yüksel Öztürk (Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Gn. Md. Vekili), Elvan Turagay (Eski TOKİ Başkanının eşi), Hakan Bilir (Rekabet Kurumu uzm.), Ender Çetinkaya (Danıştay eski Başkanı), Cumali Tekin (AKP mv. Zeynep Tekin Börü'nün kardeşi), Mehmet Şimşek (Bir ara Merkez Bankası Başkanlığı için adı geçen Merrill Lynch yöneticisi), Kenan Işık (Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü), Osman Bölükbaşı (Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı).

TOKİ iştiraki Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'nın sermayesinin yüzde 61'i 'Konut Edindirme Yardımı' (KEY) adı altında milyonlarca kamu çalışanından kesilen paralardan oluşuyor. AKP iktidarının ilk aylarında, Türkiye genelinde 65 bin kooperatif konutu TOKİ'den 300 milyon YTL kredi bekliyordu. Maalesef, TOKİ bu tamamlama kredisini vermedi. Kendi yöntemleriyle 300 milyon YTL ile tamamlanması mümkün olan 65 bin konutu, AKP iktidarı tam 11 kat daha yüksek bir para harcayarak 3,5 milyar YTL'ye mal etti. "

İSTANBUL'DAKİ VURGUN
Şefkatli'nin diğer iddialarıysa şöyle:

"İstanbul Ataşehir'de mülkiyeti Emlak Gayri Menkul YO'na ait olan binlerce daire, tapuda satış fiyatlarının ortalama 8 kat altında gösterilerek yaklaşık 20 milyon YTL vergi kaybı yaratıldı. Bu işlemlerde daireler ortalama 250 bin YTL'ye satılırken, tapu kayıtlarına satış bedelleri 25 bin ile 35 bin YTL arasında gösterildi. Bu işlemlerden yüklenici yandaş firmalara büyük maddi çıkar sağlanırken devlet de çok büyük miktarlarda vergi kaybına uğratıldı.

İzmir Karşıyaka'da mülkiyeti yine Emlak Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı A.Ş.'ye ait arsalar beyan değerinin çok altında satıldı. Karşıyaka Şemikler Mahallesi'nde bulunan yaklaşık 1.5 milyon YTL beyan değerli arsa 509 bin YTL'ye; 1 milyon YTL beyan değerli arsa 286 bin YTL'ye; 1 milyon 173 bin YTL beyan değerli arsa 508 bin YTL'ye 29 Aralık 2004 tarihinde 53 ay vadeli olarak satıldı.


Kaynak: Cumhuriyet
 
İlk sayfada sana kim birşey yazmış bir daha bak istersen kendi kendine
gelin güvey olmuşsun. Şehit olayını daha halen kanıtlayamadın. Daldan dala
atlayıp bana yok o böyle yaptı yok o bilmem ne yaptı. Ha Kaynağın ha Sen... :D
İkisi de boş kaynaksız şeyler üzerinden yönetiliyor. Varsa kanunsuzluk gidin
kendinizi kanıtlattırın. Hep demişimdir. Bu devlet kendi Başbakanını asmıştır,
kitaplarda var olan şiiri okduu diye Büyükşehir Belediye başkanını hapise
atmıştır. Bu kadar olay var ve bizim yargımız boş boş oturuyor dimi.
 
ishynum846' Alıntı:
İlk sayfada sana kim birşey yazmış bir daha bak istersen kendi kendine
gelin güvey olmuşsun. Şehit olayını daha halen kanıtlayamadın. Daldan dala
atlayıp bana yok o böyle yaptı yok o bilmem ne yaptı. Ha Kaynağın ha Sen... :D
İkisi de boş kaynaksız şeyler üzerinden yönetiliyor. Varsa kanunsuzluk gidin
kendinizi kanıtlattırın. Hep demişimdir. Bu devlet kendi Başbakanını asmıştır,
kitaplarda var olan şiiri okduu diye Büyükşehir Belediye başkanını hapise
atmıştır. Bu kadar olay var ve bizim yargımız boş boş oturuyor dimi.


Ben yorum yazmışım sizde tahammül edememişsiniz...Bide bana diyosun kendi kendide gelin güvey olmuşsun diye..Çok zavallısın arkadaşım...samimi söylüyorum acıyorum sana...SAna yolladığım şeyleri okudunmu hepsini acaba..Okuyamazsın tabi...Bir de şunu oku:






PKK terörü neden artıyor?

Yaklaşık bir aydır Türkiye’nin Kuzey Irak’a sınır ötesi operasyonu tartışılıyor. Sınır ötesi tartışması ile birlikte bir aydır durdurulamaksızın artan terörist saldırılar, şehit cenazeleri gündeme damgasını vuruyor. Tam da bu dönemde İsrail’in Lübnan’a saldırısı ile birlikte bölgeye iyice savaş atmosferi hakim oluyor.

Türkiye’nin sınır ötesi harekatı üzerine yapılan tartışmada doğrularla yanlışları ayırmak, aslında “Kürt meselesi”ne nasıl bakıldığıyla doğrudan alakalı. O nedenle burada öne sürülen tezleri masaya yatırmamız gerekiyor.

Türkiye’de PKK terörü neden arttı?

Bu soruya verilecek yanıt aslında iyi bir başlangıç noktasıdır.

Türkiye’de hakim medyaya göre PKK terörü, Türkiye’deki demokratikleşmeyi, AB yolunu önlemek için arttı. Böylelikle PKK terörü artarak Türkiye’yi askeri önlemleri arttırmaya zorluyor. Sonuçta son dönemde güç yitiren PKK Türkiye’de demokrasiden taviz verilirse yeniden güçlenecektir.

Bu teori güzel bir akıl yürütme olarak ele alınabilir. Ama her akıl yürütmenin nesnel bir dayanağının olması gerekir.

O halde nesnel duruma bakalım.

PKK terörü askeri önlemlerin en yüksek seviyeye çıktığı dönemde yani ‘90’ların sonunda bitme noktasına gelmiştir.Ancak Akp iktidarı ile terör oranı o yıllarıda geçmiştir... PKK’nın güçlenmesinin zemini ise AB süreci ile birlikte başlamıştır. ‘99’dan beri devam eden AB süreci ve bunun getirdiği “demokratikleşme” ortamı PKK’yı güçlendirmiştir.

O halde akıl yürütme yanlış veriler üzerinde yapılmaktadır.

Kaldı ki bu akıl yürütmenin son derece akılsız başka yanları da bulunmaktadır. Sanki PKK, Türkiye’nin demokratikleşmesini engellemek için ortaya yeni çıkmış bir örgüttür!

Ama bu mantığın varacağı başka bir nokta daha vardır. PKK terörü ile birlikte Türk Ordusu da AB sürecinden ve demokratikleşmeden rahatsızdır. Dolayısıyla terörün artması en çok Ordu’nun işine gelir. Böylece artan terör ortamında demokrasi lafa kaldırılırken Ordu ve PKK bu “kirli savaş”tan nemalanırlar.

Bu mantıkta olanların son dönemde “terör neden yaz aylarında artıyor?” sorusunu “terör neden 30 Ağustos öncesinde artıyor?” şekline dönüştürdüklerini görüyoruz!

Denilmek istenen açıktır; terörün artmasının ardında Ordu vardır.

Terörün kitle tabanını AB ve AKP yarattı

Kaldı ki bu mantığın son derece temelsiz bir başka yanı daha vardır. PKK, AB sürecini desteklemektedir. Çünkü AB’nin açtığı “demokratikleşme” yolu, doğrudan doğruya ve yalnızca Kürtlere haklar tanımak içindir. Bu haklar sayesinde PKK Kürtler üzerinde etkili olabilmektedir. Dil, tv, eğitim, yayın vb alanda sağlanan haklarla PKK sivil alanda son derece güçlü bir etnik hareket oluşturmuştur.

PKK’nın bununla yetinmesi gerektiğini, silahı bırarması gerektiğini düşünenler PKK’nın Türkiye’de demokrasi için mi yoksa Türkiye’den ayrılmak için mi mücadele ettiğine karar vermeleri gerekir!

PKK ayrılıkçı bir örgüt olarak her tür demokratik kazanımı kitle tabanına dönüştürürken, bu kitle tabanı üzerindeki ayrılıkçı özlemi diri tutmak için askeri eylemlere girişmek zorundadır. Tam da bunu yapmaktadır.

Ama yine de artan terörü açıklayacak başka verilere ihtiyacımız bulunmaktadır.

Öncelikle PKK terörünün artış gösterdiği dönemin son bir ay olmadığını görmeliyiz. PKK terörü Apo’nun affı olarak da değerlendirilebilecek idamın kaldırılması sonrasında, yani 5 Ağustos AB Yasaları sonrasında artmaya başlamıştır.

Apo’nun asılmama garantisi örgüte silahlı eylemlere yeniden başlama garantisi vermiştir. 2003 sonrası bu nedenle PKK yeniden silahlı eylemlerini başlatmıştır. Fakat idam kararının kalkması sadece Apo için değil tüm örgüt militanları için bir güvence olmuştur.

Fakat çok daha önemli bir gerçek daha vardır; AB yasaları PKK’ya yardım ve yataklık suçunu ortadan kaldırmış, PKK’ya yardım ve yataklık yapan ve bunu da halkın kendisini ifade etmesi olarak gören bir taban yaratmıştır. PKK askeri saldırılarını bu geniş tabanın sağladığı ortamda yapabilmektedir.

PKK saldırılarının ardında ABD var

Ama PKK’nın artan saldırılarını anlamak için uluslararası konjonktürün de ele alınması gerekir. PKK, Saddamsız Irak’tan güç almaktadır.

ABD’nin Saddam’ı devirmesi ile birlikte K.Irak’ta oluşan kukla Kürt bölgesi, tüm Kürt örgütleri için bir güvencedir. Doğrudan ABD hakimiyetindeki bölgede PKK dahil tüm örgütler, CIA ve Pentagon korumasında ABD’ye askeri hizmet sunmaktadır.

Barzani aşiretinin askeri hizmeti K. Irak’ta bir Kürt devletini kurmaktır. Bu devlet ABD için kurulmaktadır; Kürtler için değil. Tıpkı İsrail gibi.

PKK’nın rolü ise ABD’nin Irak sonrası müdahaleleri öncesinde bir uç beyi gibi davranmaktır. Bu nedenle son bir yılda sadece Türkiye’de değil İran’da ve Suriye’de de PKK terörü artmıştır. PKK’yı Türkiye’ye özgü bir örgüt olarak ele alanlar olaya biraz daha geniş pencereden bakmayı denemeledirler.

Buradan tek bir sonuca varabiliriz PKK saldırıları ABD öyle emrettiği için artmaktadır. Terörün arkasında doğrudan ABD bulunmaktadır.

Peki ABD’nin amacı nedir?

ABD’nin amacı İran için açıktır. ABD İran’a saldıracaktır. Ancak bu saldırının bir sonucunun olabilmesi için orada dayanabileceği bir işbirlikçi topluluk yaratmak istemektedir.

PKK burada işlevseldir. PKK, İran’da, ABD saldırısı sonrasında ayaklandıracağı ve tıpkı Irak’ta Barzani’nin yaptığı gibi ABD korumasında özerkleştireceği “Doğu Kürdistan” için savaşmaktadır.

Fakat PKK’nın rolü İran’la sınırlı değildir. PKK, Türkiye ve Suriye’de de aynı amaçla hareket etmektedir. Yani ABD’nin askeri müdahalesi sonrası bölgede ayaklanma yaratacak ve sırasıyla “Kuzey Kürdistan” ve “Batı Kürdistan”ı kuracak bir örgüt olarak.

Türkiye’deki pek çok kesim ABD’nin İran ve Suriye’ye yönelik planlarının farkındadır ve bunu kabul de etmez. PKK’nın bu bölgedeki hareketliliğini de bizim değerlendirdiğimiz çerçevede değerlendirir.

Ancak bu kesimler için Türkiye’nin durumu farklıdır. Sonuçta İran ve Suriye ABD karşıtı Ortadoğu despotluklarıdır, Türkiye ise ABD’nin 50 yıllık dost ve müttefiki olan bir Batı ülkesidir!

Bizimkiler böyle değerlendirdikleri için ABD PKK ile Türkiye arasında bir tercihte Türkiye’yi seçer diye düşünmektedir. Ancak olgu bu düşüncede olanları sürekli yalanlamaktadır.

ABD Kürtleri tercih etti

ABD bölgede tercihini yapmıştır.

ABD Ortadoğu’da farklı bir harita peşindedir. Bu haritada eski Ortadoğu’nun güçlü devletlerine yer yoktur. Etnik ve mezhep temelinde oluşturulacak devletçikler peşindedir.

Bu bölgede bu yönde kurulacak en önemli devlet ise Kürdistan’dır. ABD, İsrail’in yanına bir de Kürt devleti kuracaktır. Böylelikle Sevr’deki Kafkas Seddi projesi tamamlanacaktır.

ABD’nin son dönem tüm tercihlerine ve desteklerine bakalım. ABD acaba Türkleri mi yoksa PKK’yı mı tercih etmiş?

Türkiye’nin kırmızı çizgisi K.Irak’ta bir Kürt devletinin kurulmamasıydı. Peki noldu? ABD Türkiye’nin kırmızı çizgilerini mi destekledi yoksa Kürt devletini mi!

Politikada gerçeklerle temennileri karıştırmamak gerekir. Bizimkilerin hâlâ ABD’nin Türkiye’yi tercih etmesi gibi bir temennisi olabilir ama ABD açısından gerçeklik ABD’nin bölgede Kürtleri tercih etmiş olmasıdır.

Bu tercihin bizzat PKK ayağı da ortadadır. ABD Türkiye’nin tüm ısrarlarına rağmen PKK’yı K. Irak’ta barındırmaktadır. Türkiye’nin PKK’ya yönelik askeri harekatının da karşısına dikilmektedir. O halde demek ki tercih edilen ve korunan güç Türkiye değil PKK’dır.

ABD koordinatları veriyor PKK mayınlıyor

Ama bir başka gerçeği daha sorgulayalım. Artan terörle birlikte şehitlerimizin bu kadar artmasının sebebi nedir?

Bu sebep de ortadadır. PKK, eski terör örgütü değildir artık. ABD’nin K. Irak’a üstlenmesi ile birlikte büyük teknik donanıma kavuşmuş, savaşma kapasitesi artmış, saldırı gücü artmış bir özel birliktir, ABD’nin öncü kuvvetidir. Türk Ordusu’na verdirilen kayıpların arkasında da doğrudan ABD desteği bulunmaktadır.

ABD Türk askeri hareketliliğini PKK’ya iletmekte, PKK’da o hareketliliğin sürdüğü bölgelere ya yüksek teknolojili mayınlarla ya da doğrudan saldırarak Türk ordusuna kayıplar verdirmektedir.

Türkiye ve özellikle de ordu komuta kademesi bu gerçeği sanırız görmüştür.

Bu yukarıda yazdıklarımıza da önemli ölçüde herkes katılacaktır. Ancak bu defa da ABD’nin böyle davranmasının gerekçesi olarak 1 Mart tezkeresi yeniden gündeme taşınmaktadır.

Denilmektedir ki Türkiye 1 Mart’ta ABD’ye izin verseydi ABD Kürtleri değil Türkiye’yi tercih ederdi. Ve ikinci olarak da Türkiye bugün K. Irak’ta olurdu ve sürece müdahale ederdi.

Bu da olguların desteklemediği temennilerdir. Olgularsa bambaşkadır.

1 Mart tezkeresi Türk askerinin K.Irak’a gitmesi için açılmamıştı. Zaten o dönemde hala iktidarda Saddam vardı. Ve Irak’la Türkiye arasında yapılan antlaşma gereği Türkiye K.Irak’a istediği gibi girebiliyordu. Meclis’ten daha önce alınan izin olduğu için de yeniden tezkereye gerek yoktu.

Türkiye K.Irak’a girip söz sahibi olabilirdi diyenlerin niyeti eğer gerçekten PKK’ya karşı söz sahibi olmaksa şunu sorgulasınlar neden Türkiye K.Irak’a o dönem müdahale etmedi?

Tezkerecelirin tüm çok iyi biliyor ki Türkiye’nin o dönemde K. Irak’a müdahalesine karşı çıkan yine kendileriydi!

Yani Türkiye’nin, uluslararası hukuğun kendisine tanıdığı hakla ve Irak devletinin oluruyla K.Irak’a müdahalesine karşı çıkanlar aynı zamanda 1 Mart Tezkeresini savunanlardır.

1 Mart terkeresi ise Türk askerinin K.Irak’a geçişi için değil ABD askerinin Güneydoğu’ya yerleşmesi içindi. 250 bin ABD askeri Türkiye’nin Güneydoğusu’na gelecek, bunların 80 bini daimi kuvvet olarak Güneydoğu’da kalacak, kalanı 30 bin Türk askeri ile birlikte K.Irak’a girecekti.

O 30 bin Türk askeri ise önden gidip Saddam’la savaşacak, ABD’ye yolu açacaktı. 170 bin ABD askeri, 5 bin PKK teröristi, onbinlerce peşmergenin bulunduğu bir K. Irak düşünün. O bölgede ne kadar söz sahibi olabilirdik sizce!

Bir de şunu düşünün: Güneydoğu’da 80 bin ABD askeri var. Acaba böyle bir bölgede PKK daha rahat hareket etmez miydi!

Tezkereciler kimseyi kandıramazlar. ABD’nin Irak operasyonu, Türkiye o tezkereyi kabul etseydi aynı zamanda bir Türkiye operasyonu olacak ve bugün K. Irak’ta kurulan kukla Kürt devletinin bir benzeri de Güneydoğumuzda kurulmuş olacaktı.

Neden Özkök döneminde PKK terörü arttı?

Günümüze dönersek.

Türkiye terörün sonucunu değil sebebini düşünerek hareket etmelidir. PKK’nın artan terörünün iki dinamiği bulunmaktadır, birincisi AB süreci, ikincisi ise ABD desteği. O halde bu terörü durdurmak için iki alanda birden radikal bir politika değişikliği olmadan terör durdurulamaz.

Türkiye AB ile ilişkileri askıya almayı göze almadan, ABD’ye ve onun BOP’una karşı çıkmadan PKK terörünü bitiremez.

Peki bunu göze alalım mı?

Eğer bölünmek istemiyorsak, eğer her gün daha fazla şehit vermek istemiyorsak böyle yapmalıyız.

Yok AB’yi ve ABD’yi karşımıza alamayız diyorsak bu böyle sürüp gider.

Yine 1 Mart öncesine dönelim. O dönemin Genel Kurmay Başkanı Özkök, Türkiye için en kötü seçeneğin ABD ile karşı karşıya olmak olduğunu söylemişti.

Bugüne bakalım. Hâlâ ABD ile karşı karşıya değil miyiz?

Demek ki o dönem alınan tavırlar ABD’yi yanımıza çekmemiş, ABD hâlâ karşımızda.

1 Mart tezkeresini de Özkök savunuyordu. Aslında tezkereye karşı çıkmak için bu bilgi bile yeterlidir.

Bu ülkede birileri de şunu sorgulasa, neden Özkök döneminde biten terör bu kadar azıttı?

Özkök döneminde kaç teröriste karşı kaç şehit verdik?

Hiç daha yüksek oranda şihit verdiğimiz bir dönem var mı?

Siyasi iktidarda Tayyip Erdoğan, Genel Kurmay’da Özkök’ün basiretsiz, ABD’den çekinen tavırları ile bu ülkede PKK terörü bu noktaya gelmiştir.

Evet Kuzey Irak’a girelim!

Şimdi yeni bir Genel Kurmay Başkanı ile bu süreç ne ölçüde tersine çevrileblir.

Askeri çevreler bizim yazdıklarımızın doğru olduğunu genelde emekli olduktan sonra savunuyorlar. Onlara tavsiyemiz bu yazdıklarımızı ve önerdiklerimizi şu anda, yani görev başındayken dikkate alsınlar.

Önümüzdeki dönem için çok önemli gelişmeler ufukta gözükmüştür.

1-)Genel nüfus sayımında Kürt nüfusun sayılması önerileri yapılmaktadır. Bugünkü Kürt-İslamcı iktidarın böyle bir uygulamaya girişmesi olasıdır.

2-)Bir yıl içinde Genely Seçimler yapılacaktır ve Güneydoğu’lu PKK belediye başkanlarına 50 kadar PKK milletcvekili eklenecektir.

3-)Avrupa Konseyi Kürt Raporu’nu kabul etmiştir. Bu rapora göre Kürtlere azınlık hakkı tanınacaktır.

4-)ABD PKK’yla “mücadele” için koordinatön atamıştır. Oysa koordinatör sınır anlaşmazlıklarında ya da iki ülke arasındaki savaşlarda atanır. Mesela Kıbrıs böyle bir bölgedir. ABD’nin koordinatör ataması demek Türkiye’nin PKK ile masaya oturtulacağı anlamına gelir.

Kısacası çok daha sancılı bir sürece giriyoruz.

Türkiye mevcut anlayışı ile bu süreci kaldıramaz. Hızla bölünmeye, parçalanmaya doğru sürüklenir.

Bu süreci tersine çevirmek yeni Kuvvet Kademesi’nin elindedir. Türkiye kendisini böldürtmeyeceğini, bölgede sınırların değişmesine karşı olduğunu, K.Irak’ta bir Kürt devletine karşı olduğunu göstermelidir.

Bunun yolu K.Irak’a bir sınır ötesi harekattan geçer. Ama bu harekat PKK güçlerine karşı değil Kürtçülüğe karşı bir harekat olmalıdır.

Türk Ordusu K. Irak’a girerek,

1-bölgede harita değiştirmek isteyen ABD’ye, ben sana karşı da hareket ederim, ayağını denk al,

2-Barzani’ye, kurduğun bu kukla devleti ABD’nin koruyabileceğini sanma senin devletcçiğini yarım saatte işgal ederim

mesajı vermelidir.

Bu askeri değil siyasi bir harekattır.

Ondan sonrasını bırakalım ABD düşünsün.

Suriye’yle mi savaşır?

İran’la mı?

Türkiye’yle mi?

Hepsiyle mi!

ABD için Ortadoğu bir bataklıktır. Türkiye de sürece dahil olduğunda ise ABD’nin bu bölgeden kaçmaktan başka seçerneği kalmaz.
[/COLOR[/B][/SIZE]
]

Kaynak: Cumhuriyet
 
Sayın Başbakanın "İstediğin cumhurbaşkanını seçeceğin ülkeye git!.." sözüne şaşıran sevgili generalimize hatırlatma yapayım..

Türbanlı öğrencilere sarfedilen '' Bu ülkede okuyamıyorsan git başka ülkede oku..! '' sözü sevgili generalimizi şaşırtmış mıydı acaba?
 
kaptan61ts' Alıntı:
sorun akp nin neden o kadar cok oy alması değil sorun o oyları nasil aldığıdır.(kömür,cek,para,mekan...) Bunlara tav olan halktan ne demokrasisi beklersin...?
Asker orgeneralde olsa Bİr üst makamın (Genel kurmayın) emriyle harket eder kendi kafasına göre hareket edemez.Emekli olması durumunda ise olması gereken durum hakkında yorum yapmaları doğaldır.Biz alışmışız sivilde herkesin kendi kafasına göre taılmasına..Bu yüzden ters gelir....Her kurum askeri disiplin gibi kendini idare etse bakın işer %70 azalır ve hızlanır ;)


Sen nasıl ben ATATÜRK'cüyüm cumhuriyetciyim diyorsun.Peki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyorsak ATATÜRK'ün getirmiş olduğu cumhuriyeti savunuyorsak padihşahlığı istemiyorsak şeriat dikta yönetim istemiyorsak halk kendi yöneticisini kendi seçmesini istiyorsak bunun adı cumhuriyetse o zaman siz cumhuriyeti istemiyorsunuz.ATATÜRK'ün kurmuş olduğu yönetimi istemiyorsunuz.Bu hükümeti kim seçti halk deyilmi kendisi zorla o meclise kendileri girip oturmadı.Halk bu gün A partisini seçer yarın B partisini o zaman chp yi sonsuza kadar iktidarda kalsın formaliteden seçim yapılsın.Sizin gibi düşünen insanlar hiç bir zaman yenilgiyi kabullenemiyor.İsmet inönü'de öyle yaptı seçimi kaybedince yemin törenine girmemişti.Siz üç kelime ezberlemişsiniz ben ATATÜRK'cüyüm ben cumhuriyetciyim ben laikim aslında bunların sizde üçü de yok.
 
neye inanmak istiyorsan onun savasını vermen,senin doğal yapın geregi yaratılışında bu var...
Cumhuriyet kurulduğunda buna karşı aciz ve cikarci beyinler karşı durdular.Neden asalaklar steril ortamda yaşayamaz .Gazi Mustafa kemal ne yaptı.Kendi fikri ve Arkadaşlarının çabasıyla kurduğu düzeni yıkmaya calışanları etkisiz ve eylemsiz kıldı.Bu rejimin yaşaması için gerekli idi...Halk istiyor diye İmparatorluğu,hilafeti,vs.getiremezdi.NEDEN HALK BUNU DÜŞÜNECEK SOSYO EKONOMİK YAPIYA SAHİP DEĞİLDİ. (KULLUK DÜZENİ) Halk için en iyi olanı Cumhuriyeti secti.Bu rejimi içine sindiremeyen asalaklar rejime karşı direnmesi gerekirdi.Birden olmaz sindire sindire...
TÜRKİY E DA YAŞAYAN VE OY KULLANAN İNSANLAR DEMOKRASİYE NE KADAR SAHİP CIKAR.ACİZ VE MUHTACA PARA.ÇEK.MAKAM VEREREK ONDAN OYUNU ALIRSIN.BU HALKIN MEDENİYET OLARAK YERİNDE SAYDIĞINI FİKRİ VE VİCDANININ HÜR OLAMDIĞI ANLAMINA GELİR.MUHTAÇ OLAN HALKA PARA,CEK,MAKAM VEREREK ONDAN OY TOPLAYAN KİM OLURSA OLSUN REJİME DEMOKRASİYE SAYGISI YOK,İÇİNE SİNDİREMİYOR,ONUNLA SAVAŞ VERİYOR...SEN ŞİMDİ REJİMLE ACIKTAN ACIĞA SAVAŞ VERMİŞ OLDUĞUNU BİLİDİĞİN KİŞİLERİN TOPLANTISINA GİRER MİSİN..ŞİMDİLİK GİRERSİN SİNDİRE SİNDİRE..
 
En büyük sorunumuzda bu sanıyorum.Halkımızın çaresizliği.İnsanlarımızın büyük bölümü açlık sınırının altında yaşam savaşı veriyor.Babalar yavrusuna süt alamıyor.Milletimizin tamına yakını borç yükü altında. Toplam olarak % 43’ünün yoksul olduğu ülkemizde, bu yoksul hane halklarına ek olarak % 12 hane halkı da yeterince beslenemeyenler grubuna girmektedir.Ve bizler bu insanlardan Atatürkçülüğe sahip çıkmasını bekliyoruz.Yarınına bakamayan,yüzü gülmeyen,yokluğun pençesinde ne yapacağını şaşırmış bir insandan ideallere bağlanıp savaşmasını beklemek zaten yapılacak en büyük haksızlık olur.En ağırıma gidende kömür,mercimek konularıyla hakaret ediyor eziyoruz.İnsafsızca eleştiriyoruz.Oysa AKP hükümetinin başarızısızlığı durumunda ilk seçimde bir başka partiye,düşünceye yeni bir umuda sarılacaklarını bile bile.Eğer o gün kazanacak parti bizim görüşümüzde olursa bugün insafsızca suçladığımız bu insanları o gün hangi yüzle baştacı yapıp sahip çıkıcaz ve onların oylarına sığınıp işte demokrasi söylemleri yapıcaz.Unuttuğumuz birşey var onlar biziz bizim insanlarımız.
Millet olarak en büyük özelliğimiz hiç bir siyasi düşünce etrafında uzun süre kalıcı olmamamız.Ama bunu suçlusu sokaktaki insanmı yoksa bizlere sadece köprüyü geçene kadar sahip çıkıp iktidar olduğu gün yine o insanı sahipsiz bırakanlar mı? Bu yüzdende bizim oylarımız hep emanet oldu.İktidar ise emanet bir at.Hiç bir siyasi düşünce yada siyasetçide o ata çok uzun süre binemedi.Bir süre oyalandı ve ilk fırsattada halkımız tarafından indirildi.
Bence en doğrusu suçlamak yerine anlamaya çalışmak.Buda çok zor olmasa gerek çünkü insanımızı anlamaya çalışmak annemizi babamızı kardeşimizi yada dostumuzu anlamaya çalışmak demek.Çünkü hepimiz aynı yaşam kıskacının altında ezilip aynı sorunları üç aşağı beş yukarı paylaşıyoruz.Bu yüzdende iktidarları eleştirelim yada siyasileri ama insanımızı eleştirip hakarete varan şeylerle suçlamayalım.Yazıktır.Ben hiç bir partinin seçmeninin radikal azınlıklar hariç rejimi yıkalım yada rejimi kurtaralım diye sandık başına gitmediğinden eminim.Onlar umutları için yavrularının yarınları için ve maalesef karınlarını rahatça doyurmak için oy kullandılar.En kızdıran sözcükde millet bize iktidar yada muhalefet görevi verdi sözü.Milletin kimseye bişey verdiği yok.Herkezin birer oy hakkı vardı gitti ve umutları özlemleri için belki daha iyi olur rüyası için o tek oyunu birilerine verdi.
Bu seçimdede yine aynı şey oldu.Yine herkesin kendince haklı gerekçesi vardı.kimi yükselecek banka faizlerinden korktu,kimi yıllardır görmekten usandığı siyasilerden kendince intikam aldı,yada tek başına hiç bir partinin iktidar olamayacağından korkup yeni ekonomik bunalımlardan kendince korundu.Ama küçük bir azınlığın dışında hiç bir seçmen biz oy verelimde cumhuriyet yıkılsın düşüncesi taşımadı.Yada bir kilo mercimeğin diyetini ödemedi.Zaten sandıkta tek başınaydı vicdanıyla kendi kaderiyle başbaşaydı.
İşte bu yüzdende aynı emanet ata bugün AKP iktidarı biniyor.Üstelik ilk hatalarında ineceklerini herkesten iyi bilerek.Korkarım bugün ekonomide yarattıkları kırılgan tablo bir süre sonra bize kriz olarak bedelini ödetecek.Ama bunu asla dilemiyorum.İktidar partisine ve yöneticilerine biran bile güvenmesemde yaptıkları hiç birşeyi onaylamasamda gerçek yüzlerini çok iyi görsemde tek duam yinede çok başarılı olmaları.Ummuyorum ama başarılı olmalarını diliyorum çünkü 70 milyon insanın umutlarının birkez daha kırılıp dibe vurmasını istemiyorum.
Yinede rica ediyorum lütfen karşı olduğumuz siyasileri eleştirelim.Suçlu olanla mücadele edip doğruları Allah için söyleyelim.Düşüncelerimizi belirtelim ama insanımızı hakarete varan suçlamalarla yerden yere vurmayalım.Yazıktır bu milletin zaten canı yanmış,beli bükülmüş rencide etmeyelim.Çünkü ilk genel seçimlerde bizim görüş ortağımız herhangi bir parti iktidar olursa o gün şimdi haksızlık ettiğimiz aynı seçmene teşekkür edecek sırtını sıvazlayıp işte milletim diyecek yüzümüz kalsın.Saygılar.
 
sedapinar' Alıntı:
Bu seçimdede yine aynı şey oldu.Yine herkesin kendince haklı gerekçesi vardı.kimi yükselecek banka faizlerinden korktu,kimi yıllardır görmekten usandığı siyasilerden kendince intikam aldı,yada tek başına hiç bir partinin iktidar olamayacağından korkup yeni ekonomik bunalımlardan kendince korundu.Ama küçük bir azınlığın dışında hiç bir seçmen biz oy verelimde cumhuriyet yıkılsın düşüncesi taşımadı.Yada bir kilo mercimeğin diyetini ödemedi.Zaten sandıkta tek başınaydı vicdanıyla kendi kaderiyle başbaşaydı...........

Yinede rica ediyorum lütfen karşı olduğumuz siyasileri eleştirelim.Suçlu olanla mücadele edip doğruları Allah için söyleyelim.




COK GÜZEL AÇIKLAMIŞSIN.BENİM ANLAYAMADIĞIM HALKA YAPILAN VAADLER VERİLEN YARDIMLAR NE İÇİNDİ.BOŞUNA MIYDI.MADEN KENDİLERİNE COK GÜVENİYORLARDI İNSANLARI SÖZLE VE YAPACAKLARI İLE İKNA ETSELERDİ YA.HEM DAHA YENİ KURULMUŞ BİR PARTİ BUNCA ÖDEMEYİ NERDEN FİNANSE EDİYOR..???YOK SA BUNUN ZEMİNİ (FİNANSMAN KAYNAGI) BELEDİYELERDEN Mİ..??? BU DÜNYANIN BURASI VARSA İNANAN İCİN DİĞER TARAFI DA VAR KİMSE KİMSEYİ KANDIRMASIN...!SONSUZLUĞA AKIP GİDEN ZAMANDA HEP YERİMİZDE SAYMIŞIZ NEDEN ÇÜNKÜ CUMHURİYER BİZE 3 BEDEN GENİŞ GELDİ.HALK BUNA LAYIK MI.HALK KENDİ REJİMİNİ KENDİ SECER.TEPEDEN İNME OLMUYOR.İŞTE TC.1789 DA FRANSA İHTİLAL YAPTIĞINDA COK COK KAN AKTI.ŞİMDİ FRANSA DA KALTA SEN CUMHURİYETE LAF SÖYLE ADAMI 2 SENEDE HAPİSTE ÖLÜME TERK EDERLER.HANİ MEDENİ AVRUPA ZİHNİYETİ DEMEKKİ HALKIN SECİMİ OLAN REJİME KARSI KONUŞMAK BİLE SUÇ.BİZDE CUMHURİYET NE OLA Kİ.AMAN BOŞ VER.BANA DOKUNMAYAN YILAN ..ŞİMDİ BAKIN ANAYASA DEĞİŞECEK İLK 4 MADDE KALDIRILSA KİM NE DİYECEK 3 BİLEMEDİN 5 GÜN SONRAA..BENİM DİYECEĞİM TÜRK HALKI ATASININ VERDİĞİ BU GÜZEL YÖETİM BİÇİMİNİ DEĞERLENDİREMEDİ.VE ONA SAHİP CIKACAK LİDER LER OLMADI...
 
Ona Sayginiz Yoksa Barİ Mİllede Sayginiz Olsun PaŞa Kuru Siki Atmalan PaŞalik Olmaz Önce İmana Gel
 
tonya61' Alıntı:
.... PaŞa Kuru Siki Atmalan PaŞalik Olmaz Önce İmana Gel


İman dediğin akp ise senin olsun ....!.Ben İNANCIMI ATATÜRK ÜN SAYESİNDE KENDİ HÜR VİJDANIM DA YAŞAR MUHASEBE EDER VE UYGULARIM...SEN KENDİN HÜR VİJDANIN DA ..! DİNİNİ YAŞAYA BİLİYORMUSUN...YAŞAYABİLİYORSAN EĞER BUNU BİRİLERİNE BORÇLUSUN,YOK BEN O KADAR DÜŞÜNEMEM DİYORSAN BORCUN YOK...İSLAMA EN BÜYÜK ZARARI YİNE İSLAM İNANCINA SAHİP KİŞİLER BİLEREK YADA BİLMEYEREK VERİYOR.İMANA GEL DEMEK .... KİME DİYORSUN ...KAFİRE İNANCI OLMAYANA DERSİN ...İŞTE YOBAZ KELİMESİ
BU MANADA ANLAM KAZANIYOR..DİNİ KENDİ CIKARIMIZA DEĞİLDE OLMASI GEREKTİĞİ GİBİ YAŞAYALIM.SEN KENDİNİ BİL............
 
Müslüman müslümana imana gel diyemez yani ..!!!
Herkez din alimi olmuş fetva yayınlıyo maşallah..!!!
İmana gel demek ana avrat küfür etmek olarak algılanıyo galiba-ki.Hakkı tavsiye kişiyi dinden çıkarır olmuş
O zaman Tövbe haşa Allah cc. bilmiyordu bu dini ki Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim'de mümin kullarını tarif ederken hakkı tavsiye edenler olarak anlatmıştır



Andolsun Asra ki,
insan mutlaka bir ziyandadır.
Ancak iman edip iyi işler yapanlar, birbirlerine hep hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiyeleşenler başka


Hakkı tavsiye ne manaya gelmektedir bu kafalarda soru işaretleri bırakıyorsa bir tefsir açıp ayetin tefsirine baksınlar.Oda işlerine gelmiyosa bol keseden fetva vermesin kimse...!!!
 
Fatih Sultan Mehmet Han Istanbul U Kusatmis Koplari Istanbulun Surlarini Doverken O Zamanin Ayasofya Kilisesinde Papazlar Melekler Erkek Midir???kadin Midir????diye Kavga Dogus Tartisiyorlarmis----------hey Gidi Gunler Hey-----yil 2007 Cennet Yurdumun Dogusuna Pkk Ve Ermeniler Goz Dikmis Hala Batimda Ki Ve Marmaramdaki Topraklarda Yunanlarin Gozu Var Hala Karadenizimde Rumlarin Gozu Var-----ulkem Insani Aclik Sefalet Yolsuzluk Adam Kayirmacilik Hirsizlik Kapkac Teror İle Inim Inim Inlerken Yukaridakiler En Tepedekiler Basortusunu Dini Laikligi Ve Kavramlarin Tartismasini Yapiyorlar-------ve Heyhat Hala Halkimdan Birileri Onlarin Tartismalarina Ortak Oluyor......biz Halk Olarak Bu Tartismayi Birakmazsak Yukardakiler Hic Birakmaz---------alin Size Basit Bir Ornek Hatirlarsiniz Zamaninda Universitelerin Onunde Turban Eylemleri Olurdu.... Her Cumacikislari Birileri Halki Gayyana Getirir Turbana Uzanan Eller Kirilsin Diye Eylem Yaparlardi---------ilginctir 2002 Yilindan Beri Biri Bana Cuma Cikisi Ve Universite Onlerinde Yapilan Turban Eylemlerini Gostersin...........siyaset Budur Iste Makyavelcilikten Baska Hicbir Sey Degil

I_PeNTaGRaM_I' Alıntı:
Sayın Başbakanın "İstediğin cumhurbaşkanını seçeceğin ülkeye git!.." sözüne şaşıran sevgili generalimize hatırlatma yapayım..

Türbanlı öğrencilere sarfedilen '' Bu ülkede okuyamıyorsan git başka ülkede oku..! '' sözü sevgili generalimizi şaşırtmış mıydı acaba?


ARKADAS USTU KAPALI DEGINMIS ESKI BASBAKAN VE CUMHURBASKANI SÜLEYMAN DEMİREL 5-6 AY ONCE DEMISTIKI '' TÜRBAN İLE OKUMAK ISTEYEN ÖGRENCI ARABISTANA GITSIN ORADA OKUSUN'' TABI BUTUN AKPLILER AYAGA KALKTI BOYLE SEY OLURMU DIYE DEMİRDE LAFI OTURTU YERINE ------------------'' TURKIYE CUMHURIYETINDE SUANKI YASALARLA TURBANLI OLARAK OKUYAMAZSIN......ELINDE TEK BASINA IKTIDAR GUCU VAR DEGISTIR ANAYASAYI OKUSUNLAR O ZAMAN'' :victory YANI ADAM BU SARTLARDA TURBANLI OLARAK OKUMAK ISTEYEN OGRENCI TURKIYEDE OKUYAMAZ DIYOR AMAKI BUNU AKP COZER O ZAMAN ISTEYEN ISTEDIGI GIBI OKUR DIYOR--------------AKPDEN DE COZUM ICIN BIRSEY GORMEDIK BOS LAF BOS LAF :)
 
Öncelikle sana teşekkür ediyorum,zira objektif olmaya çalışmışsın hiç olmasa..Ancak şu eksik bilgiyide düzeltmekte yarar görüyorum aziz dostum: A. Necdet Sezer'in teröristleri affetiğini söylemişsin..Cumhurbaşkanları tek başlarına böyle bir karar alamazlar..İlk önce onlara yasa tasarısı teklifi sunulur ve sadece bir kere geri çevirme hakları vardır...Her neyse ona terörist affı yasa tasarısını yollayan dönemin adalet bakanı "Cemil Çiçek" tir...Cemil Çiçek bu teröristlerin ölümcül hasta olduklarını öne sürerek serbest bırakılmalarını öngören bir tasarı hazırlayıp cumhurbaşkanına yollar...İl önce bu teklif cumhurbaşkanı tarafından geri çevirilirr..Ancak cemil çiçek ikinci kez aynı tasarıyı yollayınca yasa gereği A. Necdet Sezer o tasarıyı onaylamak zorundadır...Yani bu konuda asıl sorumlu kişi Cemil Çiçektir...Ancak bu gerçek A. Necdet Sezer'i sevmeyenler tarafından görmezden gelinir ve sanki o affetmiş gibi komuoyuna yansıtılır..Olay bundan ibarettir dostum...saygılar...[/QUOTE]

kardeşim ben de tşk ediyorm güxel cevabın için. demokratik bir şekilde tartışıyoruz. yalnız ben de senin yukarıda belirtin görüşüne katılmıyorum.senin söylediğin konuyla alakalı çok fazla bilgim yak lakin CUmhurbaşkanı kendi iradesiyle karar çıkartabilir. her kararı değil Ama bazı kararları çıkarabilir. nitekim teroristleri serbest bırakmasıyla ilgili Cemil ç,içekten böyle bir teklif geldiğini ilk defa senden duyuyorum. ve bunun gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. yani sakın yanlış anlma... ben yanılıyor olabilirim ama yani cumhurbaşkanı sonuçta teröristleriserbest bıraktıyani
 
declan' Alıntı:
her kararı değil Ama bazı kararları çıkarabilir. nitekim teroristleri serbest bırakmasıyla ilgili Cemil ç,içekten böyle bir teklif geldiğini ilk defa senden duyuyorum. ve bunun gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. yani sakın yanlış anlma... ben yanılıyor olabilirim ama yani cumhurbaşkanı sonuçta teröristleriserbest bıraktıyani



Mahkum Cezasını cekerken ya da mahkumiyetten önce ciddi bir Hastalığı varsa.Önce Doktoru aracılığı ile Hapishane müdürüne Müracaat eder ve Bu müraacat onu Sağlık heyetine cıkarır,Sağlık heyeti tam anlamıyla muayene eder ve amansız hastalığı varşa teşhiş konur.Bu mahkum hastalığı dolayısıyla (Heyet Raporu) Adalet Bakanlığına müracaat eder.Bütün Müraacatları adalet bakanlığında Ki sağlık heyeti inceler ve secilen Mahkumları Tekrar Sağlık kontrolünden geçirir.Eğer Mahkum amansız hasta ise adalet bakanlığından onay alır,af süreci başlar.Adalet bakanlığı Bütün sağlık raporu kötü olan mahkumları İmzaya Cumhurbaşkanına yollar."CUMHURBAŞKANI MAHKUMUN SİCİLİ VE KURUL SAĞLIK RAPORLARI (HAPİSHANE DE DOKTOR RAPORU,SAĞLIK HEYETİ RAPORU,SAĞLIK BAKANLIĞININ HEYET SAĞLIK RAPORU) NA BAKAR VE SADECE İMZA AŞAMASINDAKİ DOSYAYI İMZALAR ,İMZALAMAMASI İÇİN BİR NEDEN YOK....BİLMEYEN ARKADAŞLAR ÖĞRENSİN...:vur :melek
 
Geri
Üst