muratcolez
New member
- Katılım
- 28 Nis 2007
- Mesajlar
- 9,287
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
15 YıL Sonra Aynı Kriz....!
İfade verilmeye çağırılan DTP’li 5 milletvekili polis zoruyla mı götürülecek?
DTP’li 5 milletvekili mahkeme tarafından ifade verilmeye çağırıldı. Bunun yasalara aykırı olduğunu ileri süren DTP’liler ifadeye gitmeyeceklerini açıkladı. Toptan milletvekillerinin polis zoruyla mahkemeye götürülmemesi için formül arıyor.
ANKARA - 1994 yılında Meclis kapısında DEP milletvekillerinin polis tarafından gözaltına alınması uzun süre tartışma yaratmıştı. Aradan geçen 15 yılın ardından bu gerilimin yeniden yaşanması ihtimali ortaya çıktı. Savcılar, milletvekili olmadan önce işledikleri suçlardan ötürü haklarında dava açılan DTP’li Selahattin Demirtaş, Emine Ayna, Fatma Kurtulan, Aysel Tuğluk ve Sabahat Tuncel’in ifadesini almak istiyor. Bu konudaki yazı TBMM Başkanlığı’na iletildi. Yazıda, “davete icabet etmemeleri durumunda milletvekillerinin polis zoruyla getirilecekleri” de belirtildi.
İfade vermeyi düşünmüyoruz
Dokunulmazlığa dikkat çeken DTP’li milletvekilleri, ifade vermeye gitmeyeceklerini söylüyor. DTP Genel Başkan Yardımcısı Emine Ayna, dün bu konudaki soruları cevaplandırırken, Köksal Toptan ile görüşmediklerini ve görüşmeyi de düşünmediklerini söyledi. Meclis’te sadece DTP milletvekillerinin fezlekesinin bulunmadığını dile getiren Ayna, diğer milletvekillerinin fezlekelerinin daha çok yolsuzlukla ilgili olduğunu ileri sürdü. Dokunulmazlığın kaldırılmasını her zaman savunduklarını belirten Ayna, şöyle konuştu:
“Eğer böyle bir hak varsa ve AKP’li ve CHP’li milletvekilinin ne kadar hakkıysa bizim de o kadar hakkımızdır. Hala gidip herhangi bir ifade vermeyi düşünmüyoruz. Ne zaman Başbakan hakkında hazırlanan fezlekelerle ilgili gidip savcılığa ifade verir, biz de düşüncelerimizi açıkladığımızdan dolayı açılan davalarla ilgili oturur, yine düşünür, değerlendirir ve bir karar alırız. Ama şu anda ne TBMM Başkanı ile bu konuyu görüşmeyi düşünüyoruz ne de bu konuda savcılıklara ifade vermeyi düşünüyoruz.”
Toptan çözüm arıyor
Krize bir çözüm bulmaya çalışan Meclis Başkanı Köksal Toptan, DTP’li milletvekillerinin savunmalarının istenmesi konusunda hukuki inceleme yaptırdığını söyledi. Bu konuda, ilgili ağır ceza mahkemesinden kendilerine uzun bir süre önce yazı geldiğini ifade eden Toptan, “Ben inceliyorum, arkadaşlarıma incelettiriyorum, Adalet ve İçişleri Bakanları ile de konuştum” diye konuştu.
Anayasanın 83. maddesinin “dokunulmazlığı” düzenlediğini, bu maddede Anayasanın 14. maddesine atıfta da bulunulduğunu anımsatan Toptan, “14. maddenin; milletvekili seçilmeden önce belirtilen suçların işlenmesi halinde dokunulmazlığın söz konusu olamayacağını ve yargılamanın devam edeceğini hüküm altına aldığını” ifade etti. Bazı hukukçuların ’sistemin mutlak dokunulmazlığı düzenlediği için bu halde bile dokunulmazlığın olabileceğinden söz ettiğini kaydeden Toptan, şöyle devam etti:
Nezaket gösterdiler
“Bütün bunları incelemeye, hukuki sonuca varmaya çalışıyoruz. Ankara görevli Ağır Ceza Mahkemesi, talimat mahkemesi olduğu için, işin esasına bakan dosyalar başka mahkemelerde olduğu için, bir anlamda buradaki Ağır Ceza Mahkemesindeki arkadaşlarımızın da çok fazla yapacağı bir şey gözükmüyor. Aslında bizim de gözükmüyor. Bize yazılan yazıda, TBMM’ye duyulan saygı nedeniyle şimdiye kadar beklenildi. Bizim aracılığımızla bir duyuru yapılması ve adı geçen milletvekillerinin bu şekilde gidip savunmaları yapmaları isteniyor. Doğrudan mahkemeler bunu yapabilirdi. Nezaket gösterdiler. Biz de mahkememize nasıl yardımcı oluruz diye çalışma yapıyoruz.”
Köksal Toptan, 1994 yılında benzer bir konuda yaşanılanların anımsatılması üzerine, “1994’teki uygulama biraz farklı. Orada dokunulmazlık kaldırıldı. Buradaki farklı” dedi.
‘Adam öldüren vekil mahkemeye gitmedi’
DTP’li Selahattin Demirtaş milletvekili seçilmeden önce haklarında açılmış davalar bulunduğunu belirtirken, bu davaların tamamının yaptıkları konuşmalara dayandığını söyledi. Daha önceki davalardan örnek veren Demirtaş şunları söyledi: “Adam öldürmekten yargılanan milletvekili vardı, ancak milletvekili iken yargılanmadı. Biz ise yaptığımız konuşmalardaki barış çağrılarımız için yargılanmak istiyoruz. Bu açık bir ayrımcılık ve hukuksuzluktur. Adam öldüren milletvekili oluyor ve yargılanamıyor; ancak biz yargılanabiliyoruz. Bunu siyasi tavır olarak algılıyoruz ve mahkemeye gitmeme kararı aldık. Hakkımızda zorla getirme kararı çıkardılar ancak kim bizi nasıl zorla götürecek. Şahsi olarak milletvekillerinin kürsü dokunulmazlığı hariç bütün dokunulmazlıklarının kalkmasından yanayım. Yargılanmaktan çekinmiyorum, veremeyecek hiçbir hesabım yok. Ancak siyasi bir karar var ortada. O halde gelsinler zorla götürsünler.”
HAFIZALARDAN SİLİNMEYEN GÖRÜNTÜ
1994’te DEP milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak’a PKK’dan aldıkları talimatlarla bölücü eylemler yaptıkları suçlaması yöneltildi. Milletvekillerinin oylarıyla dokunulmazlıkları kaldırılan 4 milletvekilinin Meclis kapısında polis tarafından gözaltına alınması büyük tartışma yarattı. On yıldan fazla cezaevinde yatan Zana, Dicle, Doğan ve Sadak AİHM kararıyla yeniden yargılanıp tahliye edildi.
Kaynak:http://w9.gazetevatan.com/15_yil_sonra_ayni_kriz/238533/9/Manset
