MG_eVİL
New member
- Katılım
- 20 May 2008
- Mesajlar
- 3,623
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Bir belge çıktı ortaya.. Aslı yok, fotokopi.. Üç haftadır tartışıyoruz..
Nesini diyeceksiniz?
Sahte olup olmadığını..
Bunu ortaya çıkaracak olan kim? Hükümet mi? Asker mi? Polis mi? Medya mı?
Hayır..
Savcılar..
Peki biz niye tartışıyoruz?
Tartışma şundan kaynaklanıyor.. Kimine göre fotokopi belge yüzde yüz Genelkurmayda hazırlandı..
Kimine göre de yüzde yüz sahte..
Herkes birbirini ikna etmeye çalışıyor.. Boşa kürek tabii. Nuh deniyor peygamber denmiyor.. Dediğim dedik..
Ee, herkes uzman ya.. Baktılar mı şıppadanak anlıyorlar..
*
İşin içine siyasetçiler de girdi.. Ankara gerildikçe gerildi.. Gece yarısı yapılan yasa değişikliği de gerginliğe tuz biber ekti..
28 Şubattan sonraki en heyecanlı en gerilimli MGKyı yaşadık..
Sanki akşamdan sabaha bir şeyler olacakmış gibi..
*
Türkiyenin konuşulması gereken gerçek gündemi bu mu?
Veya bu mu olmalı..
Hayır..
Rakamlar açıklandı.. Fotokopi değil, kriminal teste ihtiyaç göstermeyen bir belge var önümüzde..
Diyor ki; Türkiye yüzde 13,8 küçüldü.. İkinci Dünya Savaşından sonraki (1945) en büyük küçülme..
2001 krizi falan diyoruz da.. Havagazı.. 2001in sonunda yüzde 9,4lük küçülmeyi görmüşüz.. 2002de toparlamışız.. 11,1lik büyümeyi yakalamışız..
Ya şimdi?
Konuşamıyoruz ki..
İzlanda, Hong Kong, Litvanyadan sonra krizin allak bullak ettiği ülke olmuşuz..
Uzmanlar işsizlikteki artış sürecek diyor.. Reel ücretlerdeki düşüş artacak..
Fotokopi üzerinde haftalardır konuşuyoruz..
Sıra gerçek rakamlara gelince susuyoruz..
Yahu böyle bir meselemiz daha var diyene de iyi gözle bakılmıyor..
Sırası mı şimdi diyorlar..
*****
BAŞBAKAN ULUSA SESLENDİ..
Yüzde 13,8 küçüldük ama Başbakan ısrarlı.. Krizden en hızlı ve en az hasarlı çıkan ülke olacakmışız..
İnşallah bile diyemiyorum..
Kaporta dağılmış vaziyette de..
Bu yılı unutun!..
*
Başbakan ulusa dedi ki; Hükümet olarak bu krizin başladığı ilk günden bugüne kadar iyi bir kriz yönetimi uyguladık.
Biz de inandık!
Krizin başından beri.. Hükümet, bu kriz bizim krizimiz değil, bize bir şey olmaz havasında değil miydi? Ne çabuk unuttuk..
Balık hafızalıyız ama o kadar da değil!
*
DSPnin eski Genel Başkanı Sezer bir televizyon programında anlattı.. Söyledikleri şöyle..
Ben, 4 Şubat 2008de 5 maddelik bir öneri paketiyle Başbakana gittim. Ekonomik kriz geliyor dedim. Bana aynen şunu dedi: Zeki Bey merak etme ABDdeki kriz Mortgage krizi Türkiyede henüz Mortgage tam olarak uygulanmaya başlamadı. Yani algılayamadı, dolayısıyla tedbir de alınmadı.
*
Durum aynen böyleydi.. Başbakan bunun ABDye mahsus Mortgage krizi olduğunu düşünüyordu..
Sonuç..
ABD yüzde 2,5 küçüldü..
Biz yüzde 13,8...
*****
SİVİL YARGI KESMEZ BAĞIMSIZ DA OLACAK..
Yine yanlış bir tartışmanın ortasındayız..
Askeri yargı, sivil yargı..
Askeri savcı, sivil savcı laflarından geçilmiyor..
Şöyle bir hava da estiriliyor.. Bütün davalara sivil mahkemeler bakarsa adalet reformu tamamlanacak..
Hayır!
Temel meselemiz bu değil.. Bir parçası derseniz doğrudur..
Tamamı değil..
Peki, beklentimiz ne?
Bağımsız yargı.. Türkiyenin temel ihtiyacı bu..
Diyorlar ki sivil yargının alanı genişliyor, daha ne istiyorsunuz, Türkiye demokratlaşıyor.. AB standardına geliyor..
Hayır efendim..
Biz siyasetin yargı üzerindeki alanının da daraltılmasını istiyoruz.. Yargının tam bağımsız olmasını..
Sivil yargı lafı kesmez..
İlle bağımsız yargı olacak.. ABdeki
gibi..
..::MEHMET TEZKAN::..
Nesini diyeceksiniz?
Sahte olup olmadığını..
Bunu ortaya çıkaracak olan kim? Hükümet mi? Asker mi? Polis mi? Medya mı?
Hayır..
Savcılar..
Peki biz niye tartışıyoruz?
Tartışma şundan kaynaklanıyor.. Kimine göre fotokopi belge yüzde yüz Genelkurmayda hazırlandı..
Kimine göre de yüzde yüz sahte..
Herkes birbirini ikna etmeye çalışıyor.. Boşa kürek tabii. Nuh deniyor peygamber denmiyor.. Dediğim dedik..
Ee, herkes uzman ya.. Baktılar mı şıppadanak anlıyorlar..
*
İşin içine siyasetçiler de girdi.. Ankara gerildikçe gerildi.. Gece yarısı yapılan yasa değişikliği de gerginliğe tuz biber ekti..
28 Şubattan sonraki en heyecanlı en gerilimli MGKyı yaşadık..
Sanki akşamdan sabaha bir şeyler olacakmış gibi..
*
Türkiyenin konuşulması gereken gerçek gündemi bu mu?
Veya bu mu olmalı..
Hayır..
Rakamlar açıklandı.. Fotokopi değil, kriminal teste ihtiyaç göstermeyen bir belge var önümüzde..
Diyor ki; Türkiye yüzde 13,8 küçüldü.. İkinci Dünya Savaşından sonraki (1945) en büyük küçülme..
2001 krizi falan diyoruz da.. Havagazı.. 2001in sonunda yüzde 9,4lük küçülmeyi görmüşüz.. 2002de toparlamışız.. 11,1lik büyümeyi yakalamışız..
Ya şimdi?
Konuşamıyoruz ki..
İzlanda, Hong Kong, Litvanyadan sonra krizin allak bullak ettiği ülke olmuşuz..
Uzmanlar işsizlikteki artış sürecek diyor.. Reel ücretlerdeki düşüş artacak..
Fotokopi üzerinde haftalardır konuşuyoruz..
Sıra gerçek rakamlara gelince susuyoruz..
Yahu böyle bir meselemiz daha var diyene de iyi gözle bakılmıyor..
Sırası mı şimdi diyorlar..
*****
BAŞBAKAN ULUSA SESLENDİ..
Yüzde 13,8 küçüldük ama Başbakan ısrarlı.. Krizden en hızlı ve en az hasarlı çıkan ülke olacakmışız..
İnşallah bile diyemiyorum..
Kaporta dağılmış vaziyette de..
Bu yılı unutun!..
*
Başbakan ulusa dedi ki; Hükümet olarak bu krizin başladığı ilk günden bugüne kadar iyi bir kriz yönetimi uyguladık.
Biz de inandık!
Krizin başından beri.. Hükümet, bu kriz bizim krizimiz değil, bize bir şey olmaz havasında değil miydi? Ne çabuk unuttuk..
Balık hafızalıyız ama o kadar da değil!
*
DSPnin eski Genel Başkanı Sezer bir televizyon programında anlattı.. Söyledikleri şöyle..
Ben, 4 Şubat 2008de 5 maddelik bir öneri paketiyle Başbakana gittim. Ekonomik kriz geliyor dedim. Bana aynen şunu dedi: Zeki Bey merak etme ABDdeki kriz Mortgage krizi Türkiyede henüz Mortgage tam olarak uygulanmaya başlamadı. Yani algılayamadı, dolayısıyla tedbir de alınmadı.
*
Durum aynen böyleydi.. Başbakan bunun ABDye mahsus Mortgage krizi olduğunu düşünüyordu..
Sonuç..
ABD yüzde 2,5 küçüldü..
Biz yüzde 13,8...
*****
SİVİL YARGI KESMEZ BAĞIMSIZ DA OLACAK..
Yine yanlış bir tartışmanın ortasındayız..
Askeri yargı, sivil yargı..
Askeri savcı, sivil savcı laflarından geçilmiyor..
Şöyle bir hava da estiriliyor.. Bütün davalara sivil mahkemeler bakarsa adalet reformu tamamlanacak..
Hayır!
Temel meselemiz bu değil.. Bir parçası derseniz doğrudur..
Tamamı değil..
Peki, beklentimiz ne?
Bağımsız yargı.. Türkiyenin temel ihtiyacı bu..
Diyorlar ki sivil yargının alanı genişliyor, daha ne istiyorsunuz, Türkiye demokratlaşıyor.. AB standardına geliyor..
Hayır efendim..
Biz siyasetin yargı üzerindeki alanının da daraltılmasını istiyoruz.. Yargının tam bağımsız olmasını..
Sivil yargı lafı kesmez..
İlle bağımsız yargı olacak.. ABdeki
gibi..
..::MEHMET TEZKAN::..