12 EYLÜL MAĞDURLARI NEDEN HAYIRCI!
22 Temmuz 2010
12 Eylül tartışmalarını izleyenlerin kafası karıştı.. Karıştı da ne demek; allak bullak oldu..
Niyesini anlatalım..
Hükümet diyor ki; referandum 12 Eylül’le hesaplaşma günüdür. İşkencecilerden, zulmedenlerden hesap sorma günüdür. Anayasa değişikliği kabul edilirse 12 Eylül’le hesaplaşacağız. Reddedilirse, 12 Eylül’ü aklayacağız..
* * *
Gelelim kafaların neden karıştığına..
Tartışmaları izleyenler bi baktı ki..
12 Eylül’de işkencenin envai çeşidini görenler, hapislerde çürüyenler, hayatı kararanlar..
Üzerinden, darbe buldozer gibi geçenler..
Ülkücüler..
Devrimciler, solcular..
Anayasa değişikliğine ‘hayır’ diyor..
12 Eylül’de büyük mağduriyet yaşamayanlar, askerin hem sağa hem sola yönelik gazabını kenardan izleyenler.. Bizim meselemiz değil diyenler..
İslamcılar, Milli Görüşçüler, eskiden o görüşte olanlar; ‘evet’ diyor..
* * *
Kafalar allak bullak olmasın da ne olsun..
12 Eylül’ün mağdurları ‘hayırcı!..’
12 Eylül’ün teğet geçtikleri ‘evetçi..’
En hızlı, en amansız, en keskin Kenan Evren düşmanı oldu..
(Evren’e manşetten çakmalar başladı.. Bu taze bir durum.. Geçen yıl Evren, Çankaya’da ağırlanırken kimsenin sesi çıkmamıştı.)
* * *
Başbakan; 12 Eylül iade-i itibar günü olacak diyor.. Gerçek mağdurlar teşekkür ederiz kalsın diyor..
Karmakarışık bir durum!.
* * *
Nedeni şu..
Anayasa değişikliğinin asıl hedefi 12 Eylül’le hesaplaşmak değildi.. Darbecilere yargı yolunu açan düzenleme zaten ‘bonus’tu..
Asıl hedefi gölgelemek..
Gel, gel maddesi yani..
Herkes biliyor ki; 12 Eylül’ün yargılanacağı falan yok.. (Geçici 15. maddenin kaldırılması çok iyi ama simgesel)
Bunun için eski ülkücülerle eski devrimciler değişikliğe yüz vermiyor..
İktidara yakın duranlar da 12 Eylül’ün ipine asılıyor..
* * *
Tersine vaziyetin nedeni bu..
Abartmayın! Anayasa ile darbe önlenmez
Asıl hedefin darbeciler olduğunu söyleyenlerin dillerinden düşürmedikleri beylik bir laf var..
Bir daha 12 Eylüller olmasın diye referandumda evet..
İlgisi yok..
Anayasa maddesiyle darbenin engelleneceğini ilk defa duyuyorum.. Sen ne yazarsan yaz; adam darbeyi yaparsa senin yazdıklarının hiçbir hükmü kalmıyor..
Darbeci kendi hukukunu anında yazıyor..
Adam darbeyi yapamazsa zaten yakayı kaptırıyor.. Yargının önüne çıkıyor, hapsi boyluyor..
* * *
Televizyon tartışmaları afaki boyuttan çıkıp ayakları yere basan hale dönüşse de izleyenler neyin ne olduğunu anlasa..
Anayasa değişince ne olacakmış bilse..
Olmayacak şeyleri olacakmış gibi dinlemese..
Sonra hayal kırıklığı yaşamasa!..
Büyükanıt sırrı!..
Bir nokta daha dikkatimi çekti.. İktidar yanlısı tartışmacılar askerin müdahale girişimlerini anlatırken 27 Nisan bildirisini transit geçiyorlar..
Adını anmıyorlar değil, anıyorlar.. Bildiriyi lanetliyorlar, siyasete açık müdahale olduğunu söylüyorlar ama nedense Büyükanıt’ı pas geçiyorlar..
Bir sürü darbe iddiasına adı karışan emekli veya muvazzaf generallere ateş püskürüyorlar..
27 Nisan bildirisini ben yazdım diyen eski Genelkurmay Başkanı’nı suçlamıyorlar..
Adını anmıyorlar!..
O da yargılansın diye bastırmıyorlar..
Nedendir bilmiyorum..
kaynak
22 Temmuz 2010
12 Eylül tartışmalarını izleyenlerin kafası karıştı.. Karıştı da ne demek; allak bullak oldu..
Niyesini anlatalım..
Hükümet diyor ki; referandum 12 Eylül’le hesaplaşma günüdür. İşkencecilerden, zulmedenlerden hesap sorma günüdür. Anayasa değişikliği kabul edilirse 12 Eylül’le hesaplaşacağız. Reddedilirse, 12 Eylül’ü aklayacağız..
* * *
Gelelim kafaların neden karıştığına..
Tartışmaları izleyenler bi baktı ki..
12 Eylül’de işkencenin envai çeşidini görenler, hapislerde çürüyenler, hayatı kararanlar..
Üzerinden, darbe buldozer gibi geçenler..
Ülkücüler..
Devrimciler, solcular..
Anayasa değişikliğine ‘hayır’ diyor..
12 Eylül’de büyük mağduriyet yaşamayanlar, askerin hem sağa hem sola yönelik gazabını kenardan izleyenler.. Bizim meselemiz değil diyenler..
İslamcılar, Milli Görüşçüler, eskiden o görüşte olanlar; ‘evet’ diyor..
* * *
Kafalar allak bullak olmasın da ne olsun..
12 Eylül’ün mağdurları ‘hayırcı!..’
12 Eylül’ün teğet geçtikleri ‘evetçi..’
En hızlı, en amansız, en keskin Kenan Evren düşmanı oldu..
(Evren’e manşetten çakmalar başladı.. Bu taze bir durum.. Geçen yıl Evren, Çankaya’da ağırlanırken kimsenin sesi çıkmamıştı.)
* * *
Başbakan; 12 Eylül iade-i itibar günü olacak diyor.. Gerçek mağdurlar teşekkür ederiz kalsın diyor..
Karmakarışık bir durum!.
* * *
Nedeni şu..
Anayasa değişikliğinin asıl hedefi 12 Eylül’le hesaplaşmak değildi.. Darbecilere yargı yolunu açan düzenleme zaten ‘bonus’tu..
Asıl hedefi gölgelemek..
Gel, gel maddesi yani..
Herkes biliyor ki; 12 Eylül’ün yargılanacağı falan yok.. (Geçici 15. maddenin kaldırılması çok iyi ama simgesel)
Bunun için eski ülkücülerle eski devrimciler değişikliğe yüz vermiyor..
İktidara yakın duranlar da 12 Eylül’ün ipine asılıyor..
* * *
Tersine vaziyetin nedeni bu..
Abartmayın! Anayasa ile darbe önlenmez
Asıl hedefin darbeciler olduğunu söyleyenlerin dillerinden düşürmedikleri beylik bir laf var..
Bir daha 12 Eylüller olmasın diye referandumda evet..
İlgisi yok..
Anayasa maddesiyle darbenin engelleneceğini ilk defa duyuyorum.. Sen ne yazarsan yaz; adam darbeyi yaparsa senin yazdıklarının hiçbir hükmü kalmıyor..
Darbeci kendi hukukunu anında yazıyor..
Adam darbeyi yapamazsa zaten yakayı kaptırıyor.. Yargının önüne çıkıyor, hapsi boyluyor..
* * *
Televizyon tartışmaları afaki boyuttan çıkıp ayakları yere basan hale dönüşse de izleyenler neyin ne olduğunu anlasa..
Anayasa değişince ne olacakmış bilse..
Olmayacak şeyleri olacakmış gibi dinlemese..
Sonra hayal kırıklığı yaşamasa!..
Büyükanıt sırrı!..
Bir nokta daha dikkatimi çekti.. İktidar yanlısı tartışmacılar askerin müdahale girişimlerini anlatırken 27 Nisan bildirisini transit geçiyorlar..
Adını anmıyorlar değil, anıyorlar.. Bildiriyi lanetliyorlar, siyasete açık müdahale olduğunu söylüyorlar ama nedense Büyükanıt’ı pas geçiyorlar..
Bir sürü darbe iddiasına adı karışan emekli veya muvazzaf generallere ateş püskürüyorlar..
27 Nisan bildirisini ben yazdım diyen eski Genelkurmay Başkanı’nı suçlamıyorlar..
Adını anmıyorlar!..
O da yargılansın diye bastırmıyorlar..
Nedendir bilmiyorum..
kaynak