_EmelD_
New member
Bizim Temel, bir Fransız ve bir İngiliz içiyorlarmış. Konu bir kadını nasıl çılgına döndürürsünüze gelmiş.
İngiliz , Times kenarında güzel bir lokantaya götürürüm, sonra bir müzik hole gideriz daha sonra da bir bara, hep kulağına güzel şeyler söylerim. Gece onun evine gideriz müzik, dans derken yavaş yavaş okşamaya başlarım. Uzun uzun öper, usulca soymaya başlarım . Yatak odasına götürür, sevişmeyi uzattıkça uzatırım. Kadın isteri nöbetine tutulur, çılgına döner,azgınlaşır saldırır.
Fransız , Sen nehrinin kenarına yemeğe götürürüm. Orada pahalı bir balık ve kaliteli şarapla güzel bir akşam yemeği yeriz. Oradan Şanzelize ye gider loş kafede zaman öldürürken ellerimle masanın altından bacaklarını okşamaya başlarım. Arzu kıvamı yükselince onun evine gideriz. Yatak odasına geçeriz. Çırıl çıplak soyarım. Ayak parmaklarından başlayarak öpmeye, yalamaya başlarım. Göğüslerini okşar dakikalarca emerim. Sevişmeyi uzattıkça kadın çılgına döner, beni yiyip yutmaya başlar.
Bizim Temel, Fadime’yi boğaz da bir balık lokantasına götürürüm. Hamsi yeriz. Haçan bizim oralardan bahsederim. Oradan Haliç manzaralı bir kafeye gider. Muhabbete devam ederiz. Vakit ilerleyince doğru Fadime’nin eve gideriz. Hemen yatak odasına götürürüm. Daha ne oluyor demeden soyarım ve üstüne çıkarım. İşimi hallettikten sonra kalkar aletimi çok değer verdiği dantelli yatak odası perdesine silerim. Bunu gören Fadime’nin gözleri faltaşı gibi olur. Çılgına döner, bana saldırır...
Adamın biri avlanmayı çok seviyormuş. Piyangodan büyük ikramiyeyi kazanınca olan parayı 15 günlük bir safariye yatırmış.
15 gün sonra dönmüş gelmiş köy kahvesine,ayakta karşılamışlar, hepbir ağızdan 'de hele anlat,neler yapmişsen,neler görmüşsen?' demişler.
Bizim avcı demiş ki 'valla zebra avlamışem'.
demişler 'ula zebra da ne olaki?'.
demiş:bizim eşşeği bilisen?
-he bilirem
-ha iste bizim eşşeğin çizgilisidir,boyle pijama giymiş gibi olanıdir.
sonra zürafa avlamışem.
-ula zürafa da nolir?
-bizim eşşeği bilisen?
-he bilirem
-işte bizim eşşeğin böyle boyu 3-4 metre olanıdir.
sonra,başka,ee,piton avlamışem.
-la piton da nolir?
-bizim eşşeği bilisen?
-he bilirem
-eşşeğin sikini bilisen
-he bilirem
-aha odır, ama eşşek yohtır!
emel köyünde artik karnini doyuramaz hale gelmis ve tasi topragi altindir diye çikmis istanbul yollarina. İstanbul da is bulamamis ve tam dönmeye karar vermisken yolda asker arkadasina rastlamis.
"Ooo nbr.." falan salya sümük hasret giderdikten sora arkadasi sormus Temel;
-"Ne isin var istanbul'da?"
Temel de "Is pulmaya celdim ceri döneydum seni çördüm" demis. Arkadasi da Temel'e;
-"Ee, ben ne güne duruyorum.." deyip onu yaninda isine götürmüs. Adamin kerhanesi varmis, Temel'e burada pezevenklik teklif etmis. Temel hem para kazaniyor hem de bedava kari sikiyormus.Artik çook parasi olmus ve köyüne dönmüs.
Dursun sormus:
-"Nasil, istanbul'a bende gitmek istiyorum" demis.
Temel de :
-" Oo, süper hem para kazandim, hem de peles kari sittim" demis.
Dursun: -"nasil???"
Temel: -"Sen istanbul'a cit, pi ceneleve cir, hacen peni Temel cönderdi de, bütün karilar sana beles verir" demis.
Dursun hemen atlayip istanbul'a gitmis. Dursun genelevi normal bir ev gibi saniyormus. Otogardan inmis önüne çikan ilk eve girmis, kapiyi çalmis. Bi kari açmis kapiyi ve direkt;
-"Peni Temel cönderdi, sikecegum seni" demis.
Kadin: "Sen ne diyosun pis sapikkkk.." diye bagirmis ve içeriden kocasi gelmis, bizim Dursun'u bir güzel sitmis.
Dursun yolda yürüyomus, bir yandan da küfür ediyormus..
-"Ulan yavsak Temel, senin yüzünden götü kaybettik, serefsiz.." falan derken;
-"Zartttt.." bir fren sesi.
Soför çikmis cama :
-"Ula göt veren önüne baksana" demis.
Dursun da:
-"Uyyyyyyyyy da, koca sehirde bi cöt verdik, duymayan kalmamis"
Genc bir erkegin uc kiz arkadasi vardi ve hangisi ile evlenecegine dair karar vermesi gerekiyordu. Bir test yapmaya karar verdi.Her birine 1000 dolar verdi.
Birinci kiz arkadasi kendisine yeni elbiseler ve ayakkabilar aldi, kuafore ve guzellik salonuna gitti. Genc erkege geri geldiginde soyle dedi:
-"Senin icin en guzeli ben olmak istiyorum, cunku seni seviyorum!"
Ikinci kiz arkadasi yeni bir hokey takimi, video ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve soyle dedi :
-"Bunlar senin icin aldigim hediyeler,cunku seni seviyorum!"
Ucuncu kiz arkadasi bu para ile iyi bir yatirim yapti ve kisa bir sure icersinde para kendini ikiye katladi. Bu kari yine yatirdi ve bu sekilde devam etti.Genc erkege geri geldiginde soyle dedi :
-"Senin bana verdigin parayi cogalttim, birlikte yasayacagimiz gelecek icin, cunku seni seviyorum."
Genc erkek her uc kiz arkadasinin yaptiklarindan cok etkilenmisti.Bir sure icin ortadan yokoldu ve arkadaslarinin verdigi
cevaplar hakkinda dusundu..
Cok iyi dusundu....
Gercekten cok, cok iyi dusundu....
Bu o kadar kolay verilebilecek bir karar degildi, isi cok zordu...
Cok iyi dusundukten sonra en iri goguslu olan ile evlenmeye karar verdi...
Türk'e sormuslar:
- Yarin dünyaya dev bir meteor çarpacak. Okyanuslar tasacak, dünya nüfusunun yarisi o anda ölecek. Havaya yükselen tozlar dünyayi karanliga gömecek. Buzul çagi baslayacak. Kalanlar da bu çagda ortadan kalkacaklar. Insanligin sonu gelecek. Böyle bir felaketi önceden haber alsan ne yaparsin???
Türk hiç düsünmeden yanitlamis:
- Bütün paramla dolar alirim!!!!
Temele askerde komutan sormuş vatan nedir?
Temel cevap verememiş sonra Hasan çavuşa sormuşlar
Hasan çavuş vatan anamızdır demiş.
Tekrar Temel'e sormuşlar vatan nedir?
Temel : vatan Hasan çavuşun anasıdır komutanım demiş.
-DERS ÇALIŞIRKEN KAC SAAT DINLENIRSIN?
-EEEE!AŞAĞI YUKARI 15 DAKİKA
-ULAN SENİ 15 DAKİKA KİM DİNLER (ni ha ha ha)
Bir Gün Alman tuvalte girmiş bir Canavar çıkmış bana Yapamayacağım birşey Söyle Demiş O da şurdaki dağları Ye Demiş Canavarda Yemiş Ve almanıda Yemiş
Sonra Fransız Gelmiş onada Canavar çıkmış yine bana Yapamayacagım Bişe Söyle De Demiş oda Tüm akarsuları İç Demiş Canavarda içmiş Fransızıda Yemiş Sonra Namık kemal girmiş
Canavar Yine Ona Yapamayacağı Bişey Söyle Demiş Oda Ossurugunu tut Kırmızıya Boya Demiş
Ünlü tiyatro oyuncusu Sacha Guitry, genç ve güzel bir hanıma ilgi duymuş.
Hanım naz etmiş : - Kalbimin sahibi var.
- Yavrum, demiş Guitry, ben o kadar yükseğe çıkmak niyetinde değilim...
Büyük bir kasa soygunundan sonra çalıntı otomobille yol alan üç soyguncu, kent dışında otomobilden inip tarlalar arasında geldikleri yöne doğru hızla ilerlediler. Uzun süren bu iz kaybettirme yürüyüşünden sonra ıssız bir yer bulup oturdular. İçlerinden biri:
- Haydi sayalım artık, dedi. Kaç milyon kaldırdığımızı merak ediyorum.
İkincisi elini şöyle bir salladı:
- Yorgunluktan öldük yahu! Şimdi o kadar parayı saymakla ne diye uğraşalım. Yarın gazetelerde okur, biz de öğreniriz kaç milyon kaldırdığımızı.
Üçüncüsü öfkeyle yerinden fırladı:
- Deli misin be! Yarın her gazete ayrı bir rakam verir, biz de birbirimize gireriz!
Sinif ögretmeni ögrencilere teker teker sorular soruyormus. Ama hiçbiri dogru düzgün cevaplayamiyorlarmis. Ögretmen iyice sinirlenerek baska birine daha soru sormus.
O da bilemeyince :
-"Bir sey bilmiyosun,pekii niye geliyosun sen buraya?" diye bagirarak sormus.
O da cevaplamis:
-"Ama sayin ögretmenim, ben kalorifer tamircisiyim, radyatörleri
kontrol ediyodum".
Bir hanimefendi doktora gitmis.. Checkupa.. Yani yillik kontrola..
"Doktor" demis.. "Ben fevkalade saglikli bir kadinim. Bir tek kusurum var.Gaz kaciriyorum.. Durmadan gaz kaciriyorum.. Evde.. Iste..
Kilisede.. Otobuste, asansorde, super markette..Durmadan kaciriyorum.. Ama fazla da sikayetim yok. Kendime hic sorun
yapmiyorum bunu.. Cunku benim kacirdigim gazin ne kokusu var, ne de sesi cikiyor.."
Doktor, bir hap yazmis kadinin recetesine.. "Bu haplardan gunde uc tane al, haftaya gel gene beni gor" diye..
Ertesi hafta kadin hisimla girmis doktorun muayenehanesine.. "Doktor" demis.. "Gecen hafta verdigin haplardan sonra, kacirdigim
gazlar les gibi kokmaya basladi.."
Doktor "Guzel" demis.. "Cok guzel.. burnunuzu tedavi ettik demek. Simdi sira geldi, kulaklariniz uzerinde calismaya.."
Adam, karanlık ve fırtınalı bir gecede, yol kenarında otostop çekmektedir. Fırtına o kadar şiddetlidir ki, bir metre ilerisini zor
görür. Birden, yaklaşan bir otomobil fark eder, otomobil bizimkinin önünde durur. Eleman kendini arabaya atar ve hemen kapıyı kapatır, sürücüye döndüğü anda irkilir.
Direksiyonda kimse yoktur! Araba yavaşça hareket etmeye başlar. Adam şoktadır, yola bakar ve ileride bir viraj görür. Dua etmeye başlar... Viraja girmek üzereyken, direksiyonda bir elin belirdiğini ve arabanın virajı döndüğünü görür. Kafayı sıyırmak üzeredir, sonraki birkaç virajda da aynı el arabayı yönlendirir !
Adam donup kalmıştır... Cesaretini toplamaya çalışır ve kendini
arabadan dışarı atıp, en yakın kasabaya doğru koşmaya başlar.
Kasabaya girdiğinde hala şoktadır. Bir bara dalar ve iki kadeh tekila isteyip, ağlayarak olanları oradakilere anlatmaya başlar.
Ortalığı bir sessizlik kaplar...
Bir saat kadar sonra, aynı bara iki kişi girer. Girenlerden biri bizim elemanı görür görmez yanındakine döner ve şöyle der :
"Bak Pepe, biz arabayı iterken binen herif buydu işte!"
Temel sabahin köründe uyandigi gibi arkadasi Dursun'u arar.
-" Dursun, dün gece rüyama cirdun, bana çok önemli seyler anlattun."
-"Eee hayirdur insallah." -"Hayirmidur, sermidur pilmiyrum, çünku neler anlattiguni hatirlamayrum, sen hatirlaymisun diye arayrum da.."
2 deli hüsnü ile hüsniye gecenin geç bir saatinde yürürken,
Hüsnü elindeki el fenerini havaya açmış. "Buraya tırmanabilir misin?" demiş.
Hüsniye ise şu cevabı vermiş:
"Tırmanırım tırmanmasına da sana güvenim yok.. ya ışığı ben tepedeyken kapatırsan!?!?"
Adam çok roman okurdu.Karısı bir gece kocasının "Selin" diyerek sayıkladığını duydu. Oysa kendi adı "Leyla" idi. Dayanamadı kocasını uyandırıp sordu :
-"Söyle bakalım, rüyada gördüğün o "Selin" kimdi?".Kocası :
-"Kitap karıcığım, kitap. Dün okuduğum kitap"dedi.
Ertesi akşam adam eve döndüğünde karısına her zamanki gibi sordu :
-"Ne var ne yok karıcığım?".
Kadın öfkeyle karşılık verdi :
-Ne olacak, senin kitap telefon etti...
Genc deve annesine sormus , anne niye bizim ayaklarimiz bu kadar büyük?
Anne cevap vermis , çölde kuma batmamak için..
Genç deve tekrar sormus , peki kipiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermis , çölde kum firtinalarinda kum kaçmasin diye.
Meraki yatismamis olan genç deve bir soru daha sormus, bizim niye hörgüçlerimiz var.
Anne deve sabirla yanitlamis , çölde çok uzun süre susuz idare edebilme için suyu hörgüçlerimizde depolariz.
Sonunda dayanamayan genç deve sormus , Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne bok yiyoruz???
Zengin bir adamin tek oglu varmis.Adam ogluna ne is kurduysa hepsini batirmis.Adam en sonunda ogluna bir sosis fabrikasi kurmus, sonra oglunu fabrikada gezdiriyormus.
-"Bak oglum, öküzü burdan vereceksin, makinenin öbür tarafindan sosis olarak alacaksin" demis.
Sonrada cocuk
-"Peki sosisi bu taraftan versen öbür taraftan öküz olarak cikar mi?" demis
Bunun üzerine adam da:
-"Maalesef oglum o teknoloji simdilik sadece ananda var.."
Buyuk sirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili onemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar muhendislerinden birinin evine telefon eder.
Karsi taraftan fisildayan bir cocuk sesi "Alo" der.
Patron sorar "Baban evde mi?
Cocuk fisildayarak cevap verir "Evet"
Patron sorar "Onunla konusabilir miyim?"
Cocuk fisildayarak cevap verir "Hayir"
Patron sasirarak "Peki annen evde mi?"
Cocuk fisildayarak "Evet"
Patron "Peki onunla konusabilir miyim?"
Cocuk yine fisildayarak "Hayir"
Patron saskin "Orada baska kimse var mı?"
"Evet" der cocuk fisildayarak "Bir polis memuru var"
Mühendislerinden birinin evinde polisin ne isi olduğuna anlam veremeyen adam sorar "Memur beyle konusabilir miyim?"
"Hayir" der ufaklik , "Su anda mesgul"
İyice meraklanan patron: "Neyle mesgul?"
Cocuk fisildayarak cevaplar "
" Annem babam ve itfaiyeci amcalarla konusuyor"
Meraklanan ve endiselenen patron, telefondan gittikce artan bir gurultu duyar "Bu ses de ne?.." diye sorar.
"Helikopter" der çocuk, hala fisildayarak.
Panikleyen patron "Neler oluyor orada" diye sorar.
Cocuk hala fisildayarak: "Arama kurtarma timi geldi"
Patron endiseli ve neler olduğunu bilememenin kizginligi icinde:
"İyi de neyi ariyorlar...?"
Kucuk cocuk hala fisildayarak ve kikirdayarak cevap verir...
"beni..."
Birgün okulda ikinci sınıf çocuklar fotoğraf çekileceklermiş.
Öğretmenleride onlara çekilecekleri fotoğrafı anlatıyormuş.
Ve şöyle söze başlamış:
-İlerde bu fotoğrafları torunlarınıza, çocuklarınıza göstereceksiniz ve arkadaşlarınızı tanıtacaksınız. Bu Ali,bu Ayşe...
O sırada sınıfın fırlama çocuğu Abdi bağırır:
Buda rahmetli öğretmenimiz.
-.....
Karadeniz kıyısında bir otele tatile gelen çift, birkaç günün ardından yemeklere isyan etmişler:
"Ne bu kardeşim, her gün hamsi hamsi. Broşürünüzde bütün yemekler serbest seçim yazıyordu!"
Temel yanıtlamış:
-"Seçim serbest beyefendi, ister yiyin ister yemeyin!"
Eve geç saatte zilzurna sarhoş gelen Temel, yatmadan önce tuvalete gider. Daha sonra yatak odasının ışığını yakar kapıya dayanır.
Gözleri kamaşarak uyanan Fadime'ye :
-Ula kari der, sana helal olsun.Sen Trabizon'un en iyi karisusun.
İltifata alışık olmayan Fadime :
-Ne oldi herif nereden icabetti bu laflar?
-Daha ne olsun.Biraz önce tuvalete su dökmeye gittum.
Tuvaletin kapisuni ne güzel yaptirmişsun öyle,
kapiyi açunca elekturuk kendiluğundan yanayi, deyince,
Fadime yataktan fırlar ;
-Ula herif sen buzdolabuna işedun ya!
Taninmis bir film yildizi, ruh doktoruna gider ve derdini anlatir:
- Ne zaman bir adamla yemege çiksam, gece onun yataginda son buluyor.
Ben de günlerce pismanlik ve utanç duyuyorum. Bana yardim ediniz.
Doktor:
- Anliyorum. Sizin iradenizi, teklifleri reddedecek kadar güçlendirecegiz.
Film yildizi:
- Yok yok, istedigim bu degil. Sonradan pismanlik ve utanç duymamaliyim. Onu saglayiniz.
Fransız, İngiliz ve bir Türk bi uçak kazasında ölüp cehenneme gitmişler.
Bizimki içeriye bir göz atıp terlemeye baslayınca yeni gelenleri karşılayan zebaniye dönüp merakla: "Abi sizin işinizde zor valla! Nasıl ısıtıyosunuz burayı" demiş.
Zebani bizimkinin yüzüne bakıp şöyle demiş: "Türksün di mi"
Eveett gelsin yorumlarrr.....
İngiliz , Times kenarında güzel bir lokantaya götürürüm, sonra bir müzik hole gideriz daha sonra da bir bara, hep kulağına güzel şeyler söylerim. Gece onun evine gideriz müzik, dans derken yavaş yavaş okşamaya başlarım. Uzun uzun öper, usulca soymaya başlarım . Yatak odasına götürür, sevişmeyi uzattıkça uzatırım. Kadın isteri nöbetine tutulur, çılgına döner,azgınlaşır saldırır.
Fransız , Sen nehrinin kenarına yemeğe götürürüm. Orada pahalı bir balık ve kaliteli şarapla güzel bir akşam yemeği yeriz. Oradan Şanzelize ye gider loş kafede zaman öldürürken ellerimle masanın altından bacaklarını okşamaya başlarım. Arzu kıvamı yükselince onun evine gideriz. Yatak odasına geçeriz. Çırıl çıplak soyarım. Ayak parmaklarından başlayarak öpmeye, yalamaya başlarım. Göğüslerini okşar dakikalarca emerim. Sevişmeyi uzattıkça kadın çılgına döner, beni yiyip yutmaya başlar.
Bizim Temel, Fadime’yi boğaz da bir balık lokantasına götürürüm. Hamsi yeriz. Haçan bizim oralardan bahsederim. Oradan Haliç manzaralı bir kafeye gider. Muhabbete devam ederiz. Vakit ilerleyince doğru Fadime’nin eve gideriz. Hemen yatak odasına götürürüm. Daha ne oluyor demeden soyarım ve üstüne çıkarım. İşimi hallettikten sonra kalkar aletimi çok değer verdiği dantelli yatak odası perdesine silerim. Bunu gören Fadime’nin gözleri faltaşı gibi olur. Çılgına döner, bana saldırır...
Adamın biri avlanmayı çok seviyormuş. Piyangodan büyük ikramiyeyi kazanınca olan parayı 15 günlük bir safariye yatırmış.
15 gün sonra dönmüş gelmiş köy kahvesine,ayakta karşılamışlar, hepbir ağızdan 'de hele anlat,neler yapmişsen,neler görmüşsen?' demişler.
Bizim avcı demiş ki 'valla zebra avlamışem'.
demişler 'ula zebra da ne olaki?'.
demiş:bizim eşşeği bilisen?
-he bilirem
-ha iste bizim eşşeğin çizgilisidir,boyle pijama giymiş gibi olanıdir.
sonra zürafa avlamışem.
-ula zürafa da nolir?
-bizim eşşeği bilisen?
-he bilirem
-işte bizim eşşeğin böyle boyu 3-4 metre olanıdir.
sonra,başka,ee,piton avlamışem.
-la piton da nolir?
-bizim eşşeği bilisen?
-he bilirem
-eşşeğin sikini bilisen
-he bilirem
-aha odır, ama eşşek yohtır!
emel köyünde artik karnini doyuramaz hale gelmis ve tasi topragi altindir diye çikmis istanbul yollarina. İstanbul da is bulamamis ve tam dönmeye karar vermisken yolda asker arkadasina rastlamis.
"Ooo nbr.." falan salya sümük hasret giderdikten sora arkadasi sormus Temel;
-"Ne isin var istanbul'da?"
Temel de "Is pulmaya celdim ceri döneydum seni çördüm" demis. Arkadasi da Temel'e;
-"Ee, ben ne güne duruyorum.." deyip onu yaninda isine götürmüs. Adamin kerhanesi varmis, Temel'e burada pezevenklik teklif etmis. Temel hem para kazaniyor hem de bedava kari sikiyormus.Artik çook parasi olmus ve köyüne dönmüs.
Dursun sormus:
-"Nasil, istanbul'a bende gitmek istiyorum" demis.
Temel de :
-" Oo, süper hem para kazandim, hem de peles kari sittim" demis.
Dursun: -"nasil???"
Temel: -"Sen istanbul'a cit, pi ceneleve cir, hacen peni Temel cönderdi de, bütün karilar sana beles verir" demis.
Dursun hemen atlayip istanbul'a gitmis. Dursun genelevi normal bir ev gibi saniyormus. Otogardan inmis önüne çikan ilk eve girmis, kapiyi çalmis. Bi kari açmis kapiyi ve direkt;
-"Peni Temel cönderdi, sikecegum seni" demis.
Kadin: "Sen ne diyosun pis sapikkkk.." diye bagirmis ve içeriden kocasi gelmis, bizim Dursun'u bir güzel sitmis.
Dursun yolda yürüyomus, bir yandan da küfür ediyormus..
-"Ulan yavsak Temel, senin yüzünden götü kaybettik, serefsiz.." falan derken;
-"Zartttt.." bir fren sesi.
Soför çikmis cama :
-"Ula göt veren önüne baksana" demis.
Dursun da:
-"Uyyyyyyyyy da, koca sehirde bi cöt verdik, duymayan kalmamis"
Genc bir erkegin uc kiz arkadasi vardi ve hangisi ile evlenecegine dair karar vermesi gerekiyordu. Bir test yapmaya karar verdi.Her birine 1000 dolar verdi.
Birinci kiz arkadasi kendisine yeni elbiseler ve ayakkabilar aldi, kuafore ve guzellik salonuna gitti. Genc erkege geri geldiginde soyle dedi:
-"Senin icin en guzeli ben olmak istiyorum, cunku seni seviyorum!"
Ikinci kiz arkadasi yeni bir hokey takimi, video ve bir ay yetecek bira ile geri geldi ve soyle dedi :
-"Bunlar senin icin aldigim hediyeler,cunku seni seviyorum!"
Ucuncu kiz arkadasi bu para ile iyi bir yatirim yapti ve kisa bir sure icersinde para kendini ikiye katladi. Bu kari yine yatirdi ve bu sekilde devam etti.Genc erkege geri geldiginde soyle dedi :
-"Senin bana verdigin parayi cogalttim, birlikte yasayacagimiz gelecek icin, cunku seni seviyorum."
Genc erkek her uc kiz arkadasinin yaptiklarindan cok etkilenmisti.Bir sure icin ortadan yokoldu ve arkadaslarinin verdigi
cevaplar hakkinda dusundu..
Cok iyi dusundu....
Gercekten cok, cok iyi dusundu....
Bu o kadar kolay verilebilecek bir karar degildi, isi cok zordu...
Cok iyi dusundukten sonra en iri goguslu olan ile evlenmeye karar verdi...
Türk'e sormuslar:
- Yarin dünyaya dev bir meteor çarpacak. Okyanuslar tasacak, dünya nüfusunun yarisi o anda ölecek. Havaya yükselen tozlar dünyayi karanliga gömecek. Buzul çagi baslayacak. Kalanlar da bu çagda ortadan kalkacaklar. Insanligin sonu gelecek. Böyle bir felaketi önceden haber alsan ne yaparsin???
Türk hiç düsünmeden yanitlamis:
- Bütün paramla dolar alirim!!!!
Temele askerde komutan sormuş vatan nedir?
Temel cevap verememiş sonra Hasan çavuşa sormuşlar
Hasan çavuş vatan anamızdır demiş.
Tekrar Temel'e sormuşlar vatan nedir?
Temel : vatan Hasan çavuşun anasıdır komutanım demiş.
-DERS ÇALIŞIRKEN KAC SAAT DINLENIRSIN?
-EEEE!AŞAĞI YUKARI 15 DAKİKA
-ULAN SENİ 15 DAKİKA KİM DİNLER (ni ha ha ha)
Bir Gün Alman tuvalte girmiş bir Canavar çıkmış bana Yapamayacağım birşey Söyle Demiş O da şurdaki dağları Ye Demiş Canavarda Yemiş Ve almanıda Yemiş
Sonra Fransız Gelmiş onada Canavar çıkmış yine bana Yapamayacagım Bişe Söyle De Demiş oda Tüm akarsuları İç Demiş Canavarda içmiş Fransızıda Yemiş Sonra Namık kemal girmiş
Canavar Yine Ona Yapamayacağı Bişey Söyle Demiş Oda Ossurugunu tut Kırmızıya Boya Demiş
Ünlü tiyatro oyuncusu Sacha Guitry, genç ve güzel bir hanıma ilgi duymuş.
Hanım naz etmiş : - Kalbimin sahibi var.
- Yavrum, demiş Guitry, ben o kadar yükseğe çıkmak niyetinde değilim...
Büyük bir kasa soygunundan sonra çalıntı otomobille yol alan üç soyguncu, kent dışında otomobilden inip tarlalar arasında geldikleri yöne doğru hızla ilerlediler. Uzun süren bu iz kaybettirme yürüyüşünden sonra ıssız bir yer bulup oturdular. İçlerinden biri:
- Haydi sayalım artık, dedi. Kaç milyon kaldırdığımızı merak ediyorum.
İkincisi elini şöyle bir salladı:
- Yorgunluktan öldük yahu! Şimdi o kadar parayı saymakla ne diye uğraşalım. Yarın gazetelerde okur, biz de öğreniriz kaç milyon kaldırdığımızı.
Üçüncüsü öfkeyle yerinden fırladı:
- Deli misin be! Yarın her gazete ayrı bir rakam verir, biz de birbirimize gireriz!
Sinif ögretmeni ögrencilere teker teker sorular soruyormus. Ama hiçbiri dogru düzgün cevaplayamiyorlarmis. Ögretmen iyice sinirlenerek baska birine daha soru sormus.
O da bilemeyince :
-"Bir sey bilmiyosun,pekii niye geliyosun sen buraya?" diye bagirarak sormus.
O da cevaplamis:
-"Ama sayin ögretmenim, ben kalorifer tamircisiyim, radyatörleri
kontrol ediyodum".
Bir hanimefendi doktora gitmis.. Checkupa.. Yani yillik kontrola..
"Doktor" demis.. "Ben fevkalade saglikli bir kadinim. Bir tek kusurum var.Gaz kaciriyorum.. Durmadan gaz kaciriyorum.. Evde.. Iste..
Kilisede.. Otobuste, asansorde, super markette..Durmadan kaciriyorum.. Ama fazla da sikayetim yok. Kendime hic sorun
yapmiyorum bunu.. Cunku benim kacirdigim gazin ne kokusu var, ne de sesi cikiyor.."
Doktor, bir hap yazmis kadinin recetesine.. "Bu haplardan gunde uc tane al, haftaya gel gene beni gor" diye..
Ertesi hafta kadin hisimla girmis doktorun muayenehanesine.. "Doktor" demis.. "Gecen hafta verdigin haplardan sonra, kacirdigim
gazlar les gibi kokmaya basladi.."
Doktor "Guzel" demis.. "Cok guzel.. burnunuzu tedavi ettik demek. Simdi sira geldi, kulaklariniz uzerinde calismaya.."
Adam, karanlık ve fırtınalı bir gecede, yol kenarında otostop çekmektedir. Fırtına o kadar şiddetlidir ki, bir metre ilerisini zor
görür. Birden, yaklaşan bir otomobil fark eder, otomobil bizimkinin önünde durur. Eleman kendini arabaya atar ve hemen kapıyı kapatır, sürücüye döndüğü anda irkilir.
Direksiyonda kimse yoktur! Araba yavaşça hareket etmeye başlar. Adam şoktadır, yola bakar ve ileride bir viraj görür. Dua etmeye başlar... Viraja girmek üzereyken, direksiyonda bir elin belirdiğini ve arabanın virajı döndüğünü görür. Kafayı sıyırmak üzeredir, sonraki birkaç virajda da aynı el arabayı yönlendirir !
Adam donup kalmıştır... Cesaretini toplamaya çalışır ve kendini
arabadan dışarı atıp, en yakın kasabaya doğru koşmaya başlar.
Kasabaya girdiğinde hala şoktadır. Bir bara dalar ve iki kadeh tekila isteyip, ağlayarak olanları oradakilere anlatmaya başlar.
Ortalığı bir sessizlik kaplar...
Bir saat kadar sonra, aynı bara iki kişi girer. Girenlerden biri bizim elemanı görür görmez yanındakine döner ve şöyle der :
"Bak Pepe, biz arabayı iterken binen herif buydu işte!"
Temel sabahin köründe uyandigi gibi arkadasi Dursun'u arar.
-" Dursun, dün gece rüyama cirdun, bana çok önemli seyler anlattun."
-"Eee hayirdur insallah." -"Hayirmidur, sermidur pilmiyrum, çünku neler anlattiguni hatirlamayrum, sen hatirlaymisun diye arayrum da.."
2 deli hüsnü ile hüsniye gecenin geç bir saatinde yürürken,
Hüsnü elindeki el fenerini havaya açmış. "Buraya tırmanabilir misin?" demiş.
Hüsniye ise şu cevabı vermiş:
"Tırmanırım tırmanmasına da sana güvenim yok.. ya ışığı ben tepedeyken kapatırsan!?!?"
Adam çok roman okurdu.Karısı bir gece kocasının "Selin" diyerek sayıkladığını duydu. Oysa kendi adı "Leyla" idi. Dayanamadı kocasını uyandırıp sordu :
-"Söyle bakalım, rüyada gördüğün o "Selin" kimdi?".Kocası :
-"Kitap karıcığım, kitap. Dün okuduğum kitap"dedi.
Ertesi akşam adam eve döndüğünde karısına her zamanki gibi sordu :
-"Ne var ne yok karıcığım?".
Kadın öfkeyle karşılık verdi :
-Ne olacak, senin kitap telefon etti...
Genc deve annesine sormus , anne niye bizim ayaklarimiz bu kadar büyük?
Anne cevap vermis , çölde kuma batmamak için..
Genç deve tekrar sormus , peki kipiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermis , çölde kum firtinalarinda kum kaçmasin diye.
Meraki yatismamis olan genç deve bir soru daha sormus, bizim niye hörgüçlerimiz var.
Anne deve sabirla yanitlamis , çölde çok uzun süre susuz idare edebilme için suyu hörgüçlerimizde depolariz.
Sonunda dayanamayan genç deve sormus , Peki biz Ankara Devlet Hayvanat Bahçesinde ne bok yiyoruz???
Zengin bir adamin tek oglu varmis.Adam ogluna ne is kurduysa hepsini batirmis.Adam en sonunda ogluna bir sosis fabrikasi kurmus, sonra oglunu fabrikada gezdiriyormus.
-"Bak oglum, öküzü burdan vereceksin, makinenin öbür tarafindan sosis olarak alacaksin" demis.
Sonrada cocuk
-"Peki sosisi bu taraftan versen öbür taraftan öküz olarak cikar mi?" demis
Bunun üzerine adam da:
-"Maalesef oglum o teknoloji simdilik sadece ananda var.."
Buyuk sirketlerden birinin patronu, bilgisayar sistemleriyle ilgili onemli bir arızanın acilen giderilmesi için bilgisayar muhendislerinden birinin evine telefon eder.
Karsi taraftan fisildayan bir cocuk sesi "Alo" der.
Patron sorar "Baban evde mi?
Cocuk fisildayarak cevap verir "Evet"
Patron sorar "Onunla konusabilir miyim?"
Cocuk fisildayarak cevap verir "Hayir"
Patron sasirarak "Peki annen evde mi?"
Cocuk fisildayarak "Evet"
Patron "Peki onunla konusabilir miyim?"
Cocuk yine fisildayarak "Hayir"
Patron saskin "Orada baska kimse var mı?"
"Evet" der cocuk fisildayarak "Bir polis memuru var"
Mühendislerinden birinin evinde polisin ne isi olduğuna anlam veremeyen adam sorar "Memur beyle konusabilir miyim?"
"Hayir" der ufaklik , "Su anda mesgul"
İyice meraklanan patron: "Neyle mesgul?"
Cocuk fisildayarak cevaplar "
" Annem babam ve itfaiyeci amcalarla konusuyor"
Meraklanan ve endiselenen patron, telefondan gittikce artan bir gurultu duyar "Bu ses de ne?.." diye sorar.
"Helikopter" der çocuk, hala fisildayarak.
Panikleyen patron "Neler oluyor orada" diye sorar.
Cocuk hala fisildayarak: "Arama kurtarma timi geldi"
Patron endiseli ve neler olduğunu bilememenin kizginligi icinde:
"İyi de neyi ariyorlar...?"
Kucuk cocuk hala fisildayarak ve kikirdayarak cevap verir...
"beni..."
Birgün okulda ikinci sınıf çocuklar fotoğraf çekileceklermiş.
Öğretmenleride onlara çekilecekleri fotoğrafı anlatıyormuş.
Ve şöyle söze başlamış:
-İlerde bu fotoğrafları torunlarınıza, çocuklarınıza göstereceksiniz ve arkadaşlarınızı tanıtacaksınız. Bu Ali,bu Ayşe...
O sırada sınıfın fırlama çocuğu Abdi bağırır:
Buda rahmetli öğretmenimiz.
-.....
Karadeniz kıyısında bir otele tatile gelen çift, birkaç günün ardından yemeklere isyan etmişler:
"Ne bu kardeşim, her gün hamsi hamsi. Broşürünüzde bütün yemekler serbest seçim yazıyordu!"
Temel yanıtlamış:
-"Seçim serbest beyefendi, ister yiyin ister yemeyin!"
Eve geç saatte zilzurna sarhoş gelen Temel, yatmadan önce tuvalete gider. Daha sonra yatak odasının ışığını yakar kapıya dayanır.
Gözleri kamaşarak uyanan Fadime'ye :
-Ula kari der, sana helal olsun.Sen Trabizon'un en iyi karisusun.
İltifata alışık olmayan Fadime :
-Ne oldi herif nereden icabetti bu laflar?
-Daha ne olsun.Biraz önce tuvalete su dökmeye gittum.
Tuvaletin kapisuni ne güzel yaptirmişsun öyle,
kapiyi açunca elekturuk kendiluğundan yanayi, deyince,
Fadime yataktan fırlar ;
-Ula herif sen buzdolabuna işedun ya!
Taninmis bir film yildizi, ruh doktoruna gider ve derdini anlatir:
- Ne zaman bir adamla yemege çiksam, gece onun yataginda son buluyor.
Ben de günlerce pismanlik ve utanç duyuyorum. Bana yardim ediniz.
Doktor:
- Anliyorum. Sizin iradenizi, teklifleri reddedecek kadar güçlendirecegiz.
Film yildizi:
- Yok yok, istedigim bu degil. Sonradan pismanlik ve utanç duymamaliyim. Onu saglayiniz.
Fransız, İngiliz ve bir Türk bi uçak kazasında ölüp cehenneme gitmişler.
Bizimki içeriye bir göz atıp terlemeye baslayınca yeni gelenleri karşılayan zebaniye dönüp merakla: "Abi sizin işinizde zor valla! Nasıl ısıtıyosunuz burayı" demiş.
Zebani bizimkinin yüzüne bakıp şöyle demiş: "Türksün di mi"
Eveett gelsin yorumlarrr.....