% 100 Düşünce Gücü...

CounTRy

Gülen Manyak
Katılım
5 Haz 2006
Mesajlar
10,687
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Bir tarihin doğduğu yer "GÖZTEPE"
İnsan kendisinin en büyük düşmanıdır.

Karşılaştığım sorunlu insanların hepsinin ortak sorunu şuydu: Bunların hepsi de farklı nedenlerle kendilerini ve hayatta başarılı olma kapasitelerini küçük gören, kendilerini sonuca götürecek doğru yollara düşüncelerini yönlendirmekte başarısız olan, hayatın kendilerine karşı olduğunu düşünen, oysa aslında kendi kendilerine karşı olan insanlardı.


Kişi düşünce tarzını değiştirmeye istekli olup bilinçaltına yeni, bilinçli yönler verdiğinde yaşamında ani bir değişim oluyordu. Dış dünyadaki her şey düşüncenin kullanımı yoluyla halledilebilir. Anahtar Psikojenez dir. Yani her şey düşüncede başlar.


Kendini yönetmede kullandığımız kural şu: Kişinin bilinçli olarak düşündüğü her şey bilinçaltını etkiler ve bu düşünce, içerdiği arzu ve güce göre gerçekleşir.
Hepimiz bilinçaltımızı nasıl temizleyeceğimizi, bir gün gerçekleşmesini istemediğimiz düşünceleri oradan nasıl söküp atacağımızı öğrenmek zorundayız.

Düşünce herşeydir. Hayatı oluşturan şeyler, düşüncenin sürekli değişen kreasyonlarıdır.


Bilinçaltı, bedenin yapıcısı olarak bilinir. Bedenin fonksiyonlarının otomatik olarak yürümesini sağlar. Bilinç emirleri verir, bilinçaltı da uygular. Bilinçaltı her zaman mantıki kıyaslama denen yöntemi kullanır.
Aslında hastalığın nedeni cereyanda kalmak değil, cereyanda kalınca hasta olunacağına inanmaktır. Finlandiya da insanlar sıcak saunalarda yıkandıktan sonra çıkıp karlarda yuvarlanıyor ve hastalanmıyorlar.

İnsanlar, gereksiz sınırlamaları kabul ederek kendilerini hipnotize ederler. İnsanları kendi düşünce biçiminden başka hiçbirşey sınırlayamaz.


İnsanlar kendileri için kurallar, yasalar koyuyorlar, sonra da bunların esiri olup mutsuz oluyorlar. Bilinçaltında hayatımızla ilgili değiştirilmesi gereken birçok şey vardır.

İnancınızı değiştirin ki hayatınız değişsin. Bu hayatta öğreneceğiniz en önemli şey budur. Düşüncelerinizi yalnız siz seçiyorsunuz ve düşünceler hayatınızı biçimlendiriyor.


KENDİNİ YÖNETME
Düşüncelerimi seçme hakkım olduğunu idrak ettim.
Başkalarının benimle ilgili düşünceleri beni bağlamaz..
Ben izin vermedikçe kimse benim düşüncelerimi biçimlendiremez.
Kendim için sağlık , mutluluk, refah , sevgi ve anlayış düşüncelerini seçiyorum.
Korku ve nefrete düşüncelerimde yer yok.
Bu andan itibaren hayatımın hakimi benim.

Psikojenez çalışmalarında şu yasayı kullanırız: Bilinçli olarak düşünülen her düşünce, bilinç altını etkiler ve bu etki, düşüncedeki güç ve arzunun derecesine bağlı olarak eyleme dönüşür.

Bilinçaltı, emirlerimizi değiştirinceye dek onları yerine getirmeyi sürdüren sadık bir hizmetkardır. Onun bildiği ve uyguladığı emirler aslında bizim kendimizle ilgili inançlarımızdır.

PARLAK BİR YAŞAM İÇİN KENDİNİ YÖNETME
Bu hayatımın dönüm noktası.
Geçmişi siliyorum. Gelecek ise seçimimi yapmamı bekliyor.
İşte bu anda yarınlarıma yön veriyorum.
Geçmişte yaptığım tüm hatalar için kendimi bağışlıyorum.
Geçmişi unutarak yeni bir hayata başlıyorum.
Kendim için yalnızca deneyimlemek istediğim şeyleri seçiyorum.
Seçtiklerim: Sağlık, zenginlik, bolluk, mutluluk, arkadaşlık, başarı,
İSTE SENİN OLSUN.

KENDİNİZ OLMA CESARETİNİ GÖSTERİN
İnsanları izleyin. Nekadar gergin ve endişeli görünüyorlar. Çünkü kendilerini reddediyorlar. Hiçbirimiz kendimizi kabullenemiyoruz.

Evrenin en vazgeçilmez varlığı sizsiniz. Nerede olduğunuz, ne olduğunuz, hayatınızın ne denli büyük yada küçük olduğu önemli değil.

İNSAN KENDİSİNİ KÜÇÜMSEME EĞİLİMİNDEDİR
İnsan kendisini küçümser ve sürekli başkalarıyla karşılatırır.

İnsan bilinçli olarak düşünebildiği, güvenle beklediği ve mümkün olduğuna inandığı herşeyi yapabilir. Evren sınır koymaz; biz inançlarımızla sınırlarız kendimizi.

GERÇEK BEN İNİ KEŞFETMEK
Bir insan kendini arıyorsa, kaybettiği yere bakmalıdır. Acaba hiç tanımış mıdır kendisini?

Hepimiz içimizdeki mükemmel yüce Ben i ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.

Yıllardır kafamızda olan ve gerçek benliğin ortaya çıkmasını engelleyen korku dolu, olumsuz düşüncelerden kurtulmamız gerekir öncelikle: Bencillik, gurur, benlik davası, kendini hep haklı görme, kıskançlık, kendine acıma, kin, hile, güvensizlik, nefret …

Tanrı bize sevgiyi verdi ve gerçek sevgi korkuyu defeder. Bu sevgi Ben i sevmektir. Ben i sevmek, içimizdeki Güç ün bizim vasıtamızla her şeyi yapabileceğini idrak etmek demektir. Bizi yaratan yüce sevgidir.

Yaratıcımız bizi koşulsuz bir sevgiyle sever. Kim olduğumuza, nerede yaşadığımıza, hayattaki pozisyonumuza bağlı değildir bu sevgi. Koşulsuz sevgi bizimle yaşar ve korkuyu defeder.

TAKLİT İNTİHARDIR
İnsan kendisini reddettiği zaman, Hayat ı reddediyor demektir. İnsan kendisini suçladığında, Hayat ı suçlamaktadır aslında. “ Taklit intihardır” der Emerson. İnsan başarılı ve mükemmel olabilmek için başkalarını taklit etmek zorunda değildir. Hepimiz aynı kaynaktan geliyoruz. Hata yapabiliriz, ama ne fark eder! Hata nedir? Doğruyu kim bilebilir ki? Kendiniz olursanız hata yapmazsınız. Hiç hata yapmayanlar, hiçbir şey yapmayanlardır. Gelecek sefere daha iyisini yapmanın yollarını hatalarımız sayesinde buluruz.

KENDİNİZ OLMA CESARETİNİ GÖSTERİN
Gerge Chapman şöyle yazıyor : “ Kendi kendisinin yasası olan insana hiçbir yasa gerekmez. Hiçbir yasayı çiğnemez ve o gerçek bir kraldır.”

Günümüz insanlarının çoğu ; kendi iç rehberlerini dinlemek yerine, başkalarının beklentisi doğrultusunda hareket etmeye çalıştıklarından sinir hastası olup bunalıma giriyor, sakinlaştricilerle yaşıyorlar.

Ya cesur olup istediğimiz şeyi yapar ya da güvenlik içinde olmayı seçip başkalarının istediklerini yaparız.

DÜŞÜNCELERİNİZİ SEÇME CESARETİNİ GÖSTERİN VE ONLARI İYİ KORUYUN.
Hayatımıza hakim olmanın yolu bilincimizi kullanmaktan geçer.

KENDİNİ YÖNETME
Tüm korku ve endişelerimden arınıyorum. İçimdeki, beni yaratıcı eylemlere ulaştıracak sonsuz zekaya güveniyorum Sessizlik ve güven içinde güç kazanıyorum. Beni mutlu kılacak fikir ve ilhamlara açığım.

AMAÇLARA ULAŞMAK İÇİN BEŞ İLKE
Eğer istediğiniz şeyler için içtenlikle dua eder ve isteklerinizin gerçekleşeceğine inanırsanız dilekleriniz yerine gelecektir.

1.) Kendiniz için ideal zihinsel imajı belirleyin.
2.) Çabasız inanç bir işe yaramaz.
3.) Düşüncelerinizi kendinize saklayın.
4.) Esnek olun, gerekirse plan değiştirin.
5.) Gözlerinizi hedeften ayırmayın.

Amaçlarınıza sınır koymayın. Bir arkadaşımın babası 65 yaşında avukatlığa başladı ve oldukça başarılı oldu ve 20 yıl çalıştı.

İnsanın kendisini ucuza satma, yeteneklerini ve potansiyelini küçümseme eğilimi vardır.

İnsan elinin uzanabildiğinden daha ötesini amaçlamalı.

Bir şeyi yapabileceğinize inanır, zihninize bunu kazırsanız, yarı yarıya amacınıza ulaşmıssınız demektir.

Projemiz ne olursa olsun, tamamlanmış halini düşünmeli ve gerçekleştirmek için gereken adımları atmalıyız.

Bütün zamanınızı başınıza gelmesini istemediğiniz şeyleri düşünerek geçiriyorsanız, ters yöne koşan bir futbolcudan farkınız yok demektir.
Hayal kuurlmayan yerde insanlar mahvolur.

KENDİNİZ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYORSANIZ O SUNUZ.

KENDİNİ YÖNETME
Kendimi harika hissediyorum. Güçlü ve sağlıklıyım ve bunun tadını çıkarıyorum.
Yaptığımı iyi yaparım ve doğal olarak da hep iyi sonuçlar alırım.
Deneyimlerimi harika insanlarla paylaşıyorum.
İhtiyaç duyduklarım ve bana ihtiyacı olanlar kapıma gelir.
Düş gücümü yapıcı olarak kullanıyorum ve arzuladığım hayatı gözümde canlandırıyorum.
Bütün düşlerim harika bir biçimde gerçekleşiyor.

UTANGAÇLIĞI YENMEK
Dikkatler bir kişi üzerinde yoğunlaştığında o kişi huzursuz olur. Yoğun ilgi dikkat, kişinin cesaretini kırar. İnsan kendisini, davranışlarını gözlediğinde , kendisi hakkında bilinçli olduğunda , kendisine güvenini yitirir. Korku ortaya çıkar. Korku kendini koruma içgüdüsüyle geliştirilen bir duygudur. Kişinin kendine güvenini yitirmesine neden olan korkulardan biri başarısızlık korkusudur. Her insan başarılı olmak ister.

ALAYA ALINMA KORKUSU
Başka bir korku da, komik görünme korkusudur. Birçok kişinin kendine güvenini yitirmesine neden olur bu. Hepimiz dengeli görünmek isteriz. Komik değil kendinden emin görünmek isteriz.

REDEDİLME KORKUSU
Başka bir korku da reddedilme korkusudur.

ONAYLANMAMA KORKUSU
Birçok insan, arkadaşları tarafından onaylanmama korkusu yüzünden becerilerini ortaya koymaktan kaçınır.Bu korku, insanın orijinal düşüncelerinden uzak durup çoğunluğun düşüncelerine körü körüne bağlanma eğilimini açıklıyor. Bazıları bu sorun alkol ile çözmeye çalışır.

İSTENMEYEN SONUÇLARLA KARŞILAŞMA KORKUSU
İstenmeyen sonuçlarla karşılaşma ve bunların üstesinden gelememe korkusu yüzünden riskli işlere girmeye cesaret edemeyen birçok insan vardır.

NEYE GÜVENİYORUZ?
Gerçek kendine güven Tanrı ya, Ben e güvendir, içimizdeki Mutlak Güç e güvendir. Bizi korumasız, savunmasız bırakmayacak Sevgi dir. Ben e güveni oluşturmak için atılması gereken ilk adım kendi küçük benliğimizi yoldan çekmektir.

KORKUYU SAFDIŞI ETMEK
Tanrı Sevgi dir; Öz ün kendinden verdiği şeydir; her yerdedir. Bu Gerçek Sevgi , korkuyu safdışı eder. Bu Sevgi yi anlamazsak kendimizi Hayat tan ayrı hissederiz. Ben e güven, içimizdeki Ben e güvenmek demektir. İçimizdeki Güç ve Zeka ya inanırsak her şeyi yapabiliriz.

KİM BİZE KARŞI KOYABİLİR?
Hepimizin içindeki gerçek ben, her şeyi yapabilecek güçteki Tanrısal yanımızdır. Bütün dünya bize karşıymış gibi görünebilir, ama Tanrı bizimleyken, kim karşımızda yer alabilir?

Benlik bilinci, insan benliğine bağımlı olmanın, başkaları bizimle, yaptıklarımızla ilgili ne düşünecekler endişesine kapılmanın sonucudur. Ben e güven ise hayal gücümüzü aşan şeyler başaran Güç den kaynaklanır; her şeyi yapabilecek durumdaki bu Güç e güvenmemiz gerekir.

MEDİTASYONLA GELEN GÜÇ
Günde en az on beş dakikanızı Tanrı nın büyüklüğü ve hayatınızdaki yerini düşünmek üzere meditasyona ayırın. Günlük sorunlardan uzaklaşın, ilham verici ruhsal metinler okuyun.

İhtiyacımız olan şey başkalarının bizi daha çok sevmesi değil, bizim onları daha çok sevmemizdir. Gerçek ben güveni budur.

Dönek bir dünyanın takdirini kazanmak için çalışmamalıyız; İçimizdeki Tanrı yı memnun etmek için harcadığımız çabada doyum bulmalıyız. Gerçek ben güveni budur.

Başarılarımızla dünyayı sarsmamız gerekmiyor; başarısızlık nedir bilmeyen içimizdeki Öz ün gerçek zenginliğine ulaşmalıyız. Gerçek ben güveni budur.

BEN GÜVENİ OLUŞTURMAK İÇİN ANAHTAR DÜŞÜNCE
İnsan için imkansız vardır, ama Tanrı için her şey mümkündür. İçimizdeki Mutlak Güç her şeyi kolaylıkla ve kesinlikle yapabilir. Mutlak Güç ün benim vasıtamla konuşmasına ve benim için eyleme geçmesine izin veriyorum.

BEN GÜVENİ İÇİN KENDİNİ YÖNETME
Başarısızlıktan korkmaya son verdim. Artık hayatın saf hazzı için yaşıyorum.
İçimdeki Yaratıcı Güç e inanıyor ve güveniyorum.
Sadece benim değil herkesin içindeki Tanrı ya güveniyorum. Kimse beni reddedemez, çünkü tüm Hayat la bütünleştim.
Hayatı neşe ve sevgiyle dolu olarak görüyorum.
Şu anda Hayat tarafından kabul edildim.
İçimdeki Ruh her zaman bana destek oluyor, huzur ve güven veriyor.
Nerede olursam olayım, ne yapıyorsam yapayım. Sonsuz Varlık benimle birlikte, benim içimde mükemmel haliyle yaşıyor.

KENDİNİ YÖNETME REFAH GETİRİR
Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.

Gerçek refah, Hayat ın bolluğunu fark etmektir.

GERÇEK REFAHIN BEŞ TEMEL İLKESİ


Tanrı nın bize duyduğu Sevgi kişiye, yere, şarta ve ortama bağlı değildir.

Kendi kendimize koyduğumuz sınırlamaları ortadan kaldırıp Sonsuz un bizde hüküm sürmesine izin vermek yine kendi elimizdedir.

Her insan sonsuzluğu kendi sözleriyle bireyleştirir.

Kuaral şudur: Düşündüğünüz, inandığınız ve güvenle beklediğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.

Verdiğiniz ölçüde Hayat tan geri alırsınız; hayat la bir bütünsünüz.


TANRININ SEVGİSİ KOŞULSUZDUR
Birçok insan hayatın kendilerine karşı olduğunu düşünür. Oysa hayat bizi sever ve en iyisine sahip olmamızı ister. Tanrı her zaman bizim için iyi olanı ister. Hiçbir şeyi bizden esirgemez. Biz kendimiz bizim için iyi olana kapılarımız kaparız.

SINIRLARI KENDİMİZ KOYARIZ
Sokrat öğrencilerine şunu demiş: “ Tek bildiğim şey hiçbir şey bilmediğimdir.”
Sokrat ın insan tanımı: Sınırı olmayan bir dairenin merkezi.
Kendinize sorun: “ Kendime koyduğum sınırlar nelerdi?”

Sonsuzluk bizi asla sınırlamaz. “ her şey Sevgi dir ve he şey yasadır”. Sonsuzluk, istediğimiz her şeyi bize vermeye hazır ve isteklidir. Şimdiye kadar sınırlı, mutsuz bir hayatınız olduysa kendinizi gerçekten sevmediğinizden, kendinize ve sınırsız gücünüze inanmadığınızdandır.

Hayatımız değiştirmek istiyorsak kendimizle ilgili alışkanlık haline gelmiş düşüncelerimizi değiştirmek yine kendi elimizde. Kendimizle ilgili düşüncelerimizi değiştirdiğimizde hayatımızın da değişeceği kanıtlanmış bir gerçektir. Sadece yanlış düşüncelerimizi değiştirmemiz gerekiyor.

ZENGİNLİKLE İLGİLİ ON BİR YANLIŞ İNANIŞ
İnsanları sınırlayan ve zenginlikten mahrum kılan on bir yanlış inanış vardır. Bunlar:

1.) Zenginliğin şansa bağlı olduğunu düşünmek yanlıştır.
2.) Zenginliğin yalnızca “ para kazanma” yeteneğine bağlı olduğunu düşünmek yanlıştır.
3.) Paranın kötü bir şey olduğunu düşünmek yanlışıtr.
4.) Zengin olmanın günahkarlık olduğunu düşünmek yanlıştır.
5.) Cimriliğin erdem olduğunu düşünmek yanlıştır.
6.) Ekonomik sistemin hatalı olduğunu ve bu yüzden zengin olmanın imkansız olduğunu düşünmek yanlıştır.
7.) Zengin bir hayat sürmenin gelecek için para ve mal depolamak olduğuna inanmak yanlıştır.
8.) Zengin olmaya layık olmadığımızı düşünmek yanlıştır.
9.) Sefalette erdem olduğunu düşünmek yanlıştır.
10.)Hayatın bize karşı olduğunu kanıtlamak yolunda kendimizi feda etmek yanlıştır.
11.) Zengin olmak için kötü olmanın şart olduğunu düşünmek yanlıştır.

ZİHİNSEL BİR ENVANTER DÜZENLEMEK İÇİN ZAMAN AYIRIN
Kendinizi nelerle sınırladığınızı öğrenmekte fayda göreceğinizden eminim. Kendinizi hangi konularda küçük görüyorsunuz, ucuza satıyorsunuz? Hangi konularda kendinizi sınırlıyorsunuz?
Listenizi yalnız siz göreceksiniz, o yüzden dürüst olun. Listeyi hazırladıktan sonra sizi sınırlamalarınızdan kurtaracak gerçeği almak üzere aklınızı açın. Yeni bir başlangıç yapmak için hiçbir zaman geç değildir. Seksen, hatta doksan yaşlarında gerçek güçlerini ortaya çıkaran bir çok insan vardır. Kendi yanlış düşünme biçiminizden başka hiçbir şey sizi bağlayamaz. Şimdi yeni bir yaklaşımla başlıyoruz. Heyecan verici keşiflere hazırlanın.

HAYAT GERÇEKTEN SİZE KARŞI OLABİLİR Mİ?
O zaman şu eski şehitlik kompleksi var demektir: Hayatın kendisine karşı olduğunu kanıtlamak zorunda olan insan. Sanırım hepimiz bir zamanlar böyle bir yaklaşım suçunu işlemişizdir.

Değersiz olduğunuzu düşünüyorsanız bugünden itibaren bu süreci tersine çevirin. Tüm güzel şeylerin tadını çıkarmaya ve zengin olmaya hakkınız olduğunu düşünmeye başlayın. Kendini yönetme sistemini kullanarak siz de zengin olabilirsiniz.

Yanlış inanışlarımızı keşfetmek, onları yok etmenin, ortadan kaldırmanın en iyi yoludur.

1.) Tanrı nın sevgisi her yerde mevcuttur ve kişiye, yere ve çevreye bağlı değildir.
2.) Daireyi silin, sınırları ortadan kaldırın ve sonsuzluğun sizinle yaşamasına izin verin.
3.) İnsan O nun sözünü konuşarak Sonsuzluğu bireyleştirir.
4.) Düşünebildiğiniz, inanabildiğiniz ve alabildiğiniz her şey mutlaka gerçekleşir.
5.) Verin ki Hayat da size geri versin. Neden? Çünkü Hayat tek bir bütündür.

GERÇEK ZENGİNLİK İÇİN MEDİTASYON
Asıl zenginlik ruhsaldır; tüm iyiliğin Tek Kaynağı nın varlığından haberdar olmaktan kaynaklanan iç güvene ve ruhsal bilinçliliğin derecesine bağlıdır.

KENDİNİ YÖNETME
Ben zenginim. Bunu yüzlerce defa, bilinçaltınıza yerleşinceye kadar düşünün. Yoksulluk ve kaybetme düşüncesine asla yer vermem.

Sınırsız Kaynak, ihtiyaç duyduğumdan fazlasıyla donattı beni.

İhtiyaç duyduğumda bana doğru fikirler gelir. Doğru Zaman da doğru kararlar veririm.

Asla yalnız değilim. Yaptığım her şeyde benimle birlikte çalışan Sessiz bir Ortağım var. O içimde ve günün her anında benimle birlikte çalışıyor.

Geçmişle ilgili pişmanlıklarım, şu an için korkularım, gelecek için endişem yok. Sınırsız bir Güç tarafından korunuyorum. İlahi Zeka tarafından yönlendiriliyorum ve Seven bir Varlık tan güç alıyorum. Her şey Mükemmel ve ben şükran doluyum.

NEDEN BİRİ BAŞARILI OLURKEN BİR BAŞKASI BAŞARISIZLIĞA UĞRAR?
Şans diye bir şey yoktur. Hiçbir şey şans eseri olmaz. İyi ya da kötü, yaşadığımız her şey değişmeyen, kaçınılmaz yasanın bir sonucudur. Ve o yasayı yöneten de yalnızca sizsiniz. Hiç kimse size hiçbir zarar veremez, fakat çoğu zaman öyle görünür. Bilinçli ya de bilinçsiz olarak bugünkü arzu ettiğiniz ya da etmediğiniz koşulları siz hazırladınız ve sonuç fiziksel sağlığınıza ya da bugünkü durumunuza yansıdı. Siz, yalnızca siz bunları ısmarladınız ve teslim aldınız. Kendiniz ve hayat hakkında yanlış düşünmeye devam ettiğiniz sürece aynı güçlüklerle karşılaşmaya devam edeceksiniz. Her tohumun kendi cinsinden meyve vermesi kaçınılmazdır ve düşünce de kaderin tohumudur.

ZİHİNSEL EŞİTLİKLER
Edison başarısızlığı kabullenmeyi reddetti. Ampulü çalıştırmak için binlerce yol denedikten sonre: “ Çalıştıramamanın binlerce yolunu keşfettik” dedi. Sonunda başardı. Edison başarının zihinsel eşitliğine sahipti. Başarısızlığı kabullenmeyi reddetti. Zihinsel eşitlikler düşünce atmosferi oluşturan gruplardır. William James “ Her düşünce sonuca ulaştıran bir motordur” demiştir.

Şimdiye kadar hastalık, umutsuzluk, sefalet ve başarısızlık için zihinsel eşitlikler kurmuşsak, gelin bunları tersine çevirelim. Başarılı bir yaşam sağlayacak olumlu zihinsel eşitlikler kullanma fikri üzerinde çalışalım.

YANLIŞ İMAJLARI İYİLERİYLE DEĞİŞTİRMEK
Kendimiz için oluşturduğumuz yanlış imajları nasıl değiştirebiliriz? Gerçekten çok basittir. Eski imajı silip yenisini oluşturmak konusunda biraz ısrarlı davranmanızı gerektirir o kadar. Projektörün diyasını değiştirisek başarabiliriz bunu. Örneğin, korku ve endişe imajına sahipsek, bunları yeni ve olumlu bir yaklaşım geliştirerek nötralize edebiliriz. Korkunun kaynağı cehalettir ve cehalet ışığa teslim olur.Karanlık ışığa direnemez. Kendimizle ilgili olumlu imajı oluşturduğumuz an, hayat onları bizim için üretmek üzere harekete geçer.

DÜŞÜNCE MADDEYE HAKİMDİR
Düşünce çözülmüş madde, madde ise şekillenmiş düşüncedir.

Beden ruhun görünen bölümüdür. İçerideki resmi değiştirdik mi dışarıdaki de değişmek zorunda.

KENDİNİ YÖNETME
Hiçbir şey bana karşı değil. Tüm hayat hizmetimde.
Her problemin bir çözümü var ve bu çözüm her zaman içimde yatmakta.
Karşılaştığım güçlük ne olusa olsun, onun içindeki nimeti bulur, daha iyi daha güçlü bir insan olurum.
Hiçbir şey beni yenemez, çünkü biliyorum ki hiçbir şey içimdeki Gücü yenemez.
İçimdeki Zeka yı çağırarak daha üretken bir hayat hazırlıyorum.

ENDİŞELENMEYİ BIRAK YAŞAMAYA BAK
“ Sonuna dek çaba gösterin ve asla kuşkuya düşmeyin; Hiçbir şey o kadar zor değildir, araştırın yeter. “ ROBERT HERRICK
Sanırım çoğumuz ara sıra endişeleniriz.

Endişelenmekten vazgeçmek için dikkatimizi endişe yaratan şeyden uzaklaştırmamız ya da endişe yaratan şeye karşı bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor.

Endişe, zihinde dolaşan ince bir korku akıntısıdır, ne kadar uzun süre akarsa o kadar derin izler bırakır, yeterince uzun ve uzmanca endişelenirsek, sonunda endişe nevrozuna yakalanmayı başarabiliriz.

Sorarım size, endişe hayatınıza ne kazandırdı? Endişenin size bir yarar sağladığını gördünüz mü hiç? Endişe hiçbir şey başarmış değil şimdiye kadar. Sorunlarımız yapıcı bir şekilde karşılamak yerine endişeleniyoruz. Endişeden daha boş bir aktivite yoktur. Bunu hepimiz biliyoruz, ama yine de hepimiz bu suçu işliyoruz.

ENDİŞE ÇIKMAZ SOKAKTIR
Büyük sorunlarımız olduğunu kanıtlamaya çalışmaktan vazgeçelim. Düşünce çıkmazından çıkış yolu, düşünce biçimimizi değiştirmektir. Aklın tüm yanıtlara sahip olduğunu bilin. Düşünceyle her şeyin mümkün olduğunu bilin. Evrensel zekanın hayatımıza yön vermesine ve yönetmesine izin verdiğimizde imkansız diye bir şey yoktur. O, yanıtları sağlamakla kalmaz, bu yanıtların yaşamımızda iyi deneyimlere dönüşmesinin yollarını da açar.

ENDİŞE DÜŞ GÜCÜNÜN OLUMSUZ KULLANIMIDIR
Zihnimizin imgeleme melekesini yapıcı ya da yıkıcı yönde kullanabiliriz. En kötü olasılığı düşlersek, bu endişedir ve yıkıcıdır. Doğru, endişe duyduğunuz şeyler ara sıra gerçekleşirler, ama endişe bazen olayın kendisi kadar zararlı olur. Olumlu düşünce doğru ve mükemmel eyleme geçiş yoludur. Olumsuz düşünce, aklın yaratıcı sürecinin serbest akışını engeller.

Endişe her bakımdan bir sorun yaratıcıdır. Endişenin üstesinden gelmenin ilk adımı, endişenin hiçbir şey kazandırmadığını, sahibine zarar verdiğini, en büyük arzularımızın gerçekleşmesine engel olduğunu, uzun vadede hayatımıza olumsuz etkileri olacağını kabul etmektir.

Endişenizle yüzleşerek ona, “ Senden korkmuyorum. Bir şeyler olmaya çalışan bir hiçsin sen
“ deyin.

EN YAYGIN DÖRT ENDİŞE
Yaygın endişelerimize göz atıp, onlar için bunca zaman harcamaya değip değmediğini anlamak bazen yararlı olur.

1.) Yarınki ihtiyaçlarımızı karşılamak için yeterli para olmayacağı endişesi,
2.) Gelecekte beden sağlığının yitirileceği endişesi,
3.) Zihin sağlığını yitirileceği endişesi,
4.) Yalnız bırakılacağımız, reddedileceğimiz ve aldırış edilmeyeceğimiz, sevgi ve arkadaşlıktan yoksun bırakılacağımız endişesi.

Dördünün de yarınla ilgili endişeler olduğunu görüyorsunuz. Biraz düşünürsek bu dört endişenin de nadiren gerçekleştiğini anlarız. Enerjimizi yapıcı bir biçimde kullanmak yerine endişelenerek boşa harcıyoruz.

ENDİŞE ÇÖZÜM DEĞİLDİR
Durum çok kötü görünebilir, hiç önemli değil. Beş parasız, yalnız, sevilmeyen, dışlanmış bir insan olabilirsiniz. Endişe çözüm değildir. Her şeyi mümkün kılan Güce dönmek, ona yönelmek sorunu aşmaya yeter.

ENDİŞELENMEKTEN VAZGEÇİP YAŞAMAYA BAŞLAMANIN ÜÇ GÜZEL YOLU
Kısaca anlatmak gerekirse, endişelenmekten vazgeçmenin üç güzel yolu vardır.

1.) Tanrının orada olduğunu anlamak,
2.) Olumlu düşünmeye çalışmak,
3.) Yol gösterilmesi için dua ettikten sonra olumlu tavır takınmak.

Kendinize şunları söyleyin:

“ Hayatımda doğru hareketlerin yer aldığına inanıyorum.”
“ Tanrı nın Mükemmel Hayat ı benimle yaşıyor.”
“ Tanrı nın hayatımdaki Gücü ne inanıyorum.”

Düşüncelerinizin geleceğinize şekil verecek kalıbı sağladığını unutmayın. Bugün hakkında düşündüklerimiz, bilinçaltına verilen “ İş Emirleridir” ve yaratıcı süreç onları gerçekleştirmeye başlar. Ne düşündüğümüz önemlidir. Geçmişteki yanlış düşünceleriniz için kendinizi suçlamayın; bugünkü düşüncelerinizi olumlu yönde kullanmaya çalışın. Endişelenmeye başladığınızda Tanrı yla konuşun; sorunlarınız hakkında değil, gerçekleşmesini istediğiniz şeyler hakkında.

HER SORUNUN BİR ÇÖZÜMÜ VARDIR
İnsanlar sık sık sorunlarının özel olduğunu ve çözümü olmadığını düşünürler. Durum öyle değil. Her sorunun yanıtı, tam olarak doğru bir çözümü vardır. Sizin vasıtanızla çalışan Tanrı için hiçbir şey olanaksız değildir.

KENDİNİ YÖNETME
Korkmuyorum.
Bugünü yaşıyorum.
Geleceğin ihtiyaç duyacağı her şeyle donatılacağına güveniyorum.
Tanrı nın orada olduğunu bilerek her günü geldiği gibi karşılayacağım.

KORKU SİZİ YENMESİN, SİZ KORKUYU YENİN!
“ Cesaretin en korkunç düşmanı, korkunun kendisidir, korkulan şey değil; içindeki korkuyu yenmeyi başarabilen insan en büyük kahramnadır.”

Korku insanlığın bir numaralı düşmanıdır.

SEVGİ KORKUYU DEFEDER

KORKU DÜŞMANIN SAHİP OLDUĞU EN GÜÇLÜ SİLAHTIR
Düşmanınızın kim ya da ne olduğu hiç önemli değil, onun en güçlü silahı sizin korkunuzdur. Bu düşmandan korkmaya başladığınız an sizden güçlü duruma geçer.

“ Korkaklar bin kez ölür” derler. Her korku küçük bir ölümdür. Temelde her korku bir ölüm korkusudur. Ölümden korkmaktan kurtulursak hayatla korkusuzca yüzyüze gelebiliriz. Ölüme “ son düşman” denir. Aslında o yenmemiz gereken ilk düşmandır.

EKSİKLİĞİN KENDİ GÜCÜ
Hayatımız boyunca yararlanabileceğimiz sonsuz kaynağın varlığını anladıktan sonra eksiklikten nasıl korkabiliriz? İnsanın hırsı, gelecek korkusu ve güvensizlikten kaynaklanmaktadır. Bu korkuyu yenmek için güvenliğinizin Tanrı ya ait olduğunu, dış etkenlerle bağlı olmayan içsel bir durum olduğunu bilin.

Eksiklik bir durum değil, düşüncelerin eğilimidir. Hayattaki her şey aşırı bolluğa yönelir . İnsan korkarak bu bolluğu kısmaya çalışır her zaman.

KORKUNUN EFENDİSİ OLMAK
Korkunun düşmana güç verdiğini öğrendik. Korktuğumuz şeyi kendimize çekeriz. Birçok örnekte düşmanı kendimiz yaratırız. Korkuyu yenmekte il adım, korkulan şeyin daha iyi anlaşılmasıdır. Bir insandan korkuyorsanız, onunla konuşun ve onu motive eden şeyin ne olduğunu anlamay çalışın. Belki de sizin ona yapabileceklerinizden korktuğu için öyle davranıyordur. Korkularınız çoğu zaman önyargıdan kaynaklanır.

Tanrı bize korkuyu değil Güç, Sevgi ve sağlam bir aklın ruhunu verdi. Tanrı bizimleyse kim bize karşı olabilir. Tanrı nın ruhunun olduğu yerde özgürlük vardır. Kusursuz Sevgi korkuyu
defeder.

KENDİNİ YÖNETME
Korkacak hiçbir şey yok. Bana hakimiyet verilen zihinsel bir dünyada yaşıyorum. Karşılaşacağım her durumun üstesinden gelebilecek Güç içimde. İhtiyacım olan her şey içimde.

HAYATLA UZLAŞMAK
Yartıcı olmak için hayatla uzlaşmak gerekir.

Stres, bize sağlık, zenginlik ve bilgelikle kusursuz bir uyum sağlamaya yetecek gücü ve isteği olan Hayat Prensibi yle uzlaşmaktan kaçınmak demektir.

İşini seven insan hayatla uzlaşıyor demektir.

TANRI YLA UZLAŞIN
Bu Tanrı yla, bizim ve tüm hayatın içindeki Sonsuz iyilikle uzlaşmak demektir. Tanrı nın tüm netelikleriyle Hayat, Gerçek, Sevgi, Güzellik, Bilgelik, Huzur uzlaşmaktır. Hayatla herhangi bir şekilde mücadele ettiğimizde Tanrı yla mücadele ediyoruz; çünkü var olan herşey Tanrı dır.

HUZURLA UZLAŞIN
Seçim bizim elimizde. Savaş ve savaş kışkırtıcılarıyla mı mücadele edeceğiz, yoksa olduğumuz yerde huzur mu bulacağız?

Huzuru sağlamanın tek yolu, Huzur olsun ve benimle başlasın düşüncesidir.

İNSANINÇEVRESİYLE UZLAŞMASI
Yaşadığınız yerle uzlaşın.
Her durumda olumlu karşılık vermeye çalışın. İyiyi bulun. Eleştiri veya suçlamada bulunmayın.

KENDİNİ YÖNETME
Son derece huzurluyum.
Hayatımdaki iyiliğin gücüne inanıyorum.
Koşullarda hiçbir güç yok: kişiliklerde hiçbir güç yok: yalnızca iyilikte güç var.
Şu anda içimde bulunan güce engel olabilecek hiçbir insan, yer, nesne durum veye ortam yok.
Hiçbir şey bana karşı değil: hiçbir şey beni rahatsız edemez.
Geçmişimde olanların beni incitecek hiçbir gücü yok.
Şu anki iyi düşüncelerle geleceğimi hazırlıyorum.
Bugünü yaşıyorum; geleceğe güveniyorum; geçmişten hiçbir pişmanlık duymuyorum.
Tüm hayatın benim iyiliğim için el ele verdiğine inanıyorum.
Rahatım. Huzurluyum.

 
güzel döküman güzel paylasım bu kadar ugrasmıssın emegine saglık
 
Geri
Üst