“Babam Başbakan ama..”

MG_eVİL

New member
Katılım
20 May 2008
Mesajlar
3,623
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sevsenizde sevmesenizde sonuna kadar Atatürk ve fi
Reha Muhtar’ı CNN Türk’te izliyorum.. Cüneyt Ülsever ile konuşuyor..

Ülsever bir anısını anlattı..

Küçük anekdot Başbakan’ın kendini nasıl gördüğünün, demokrasiyi nasıl algıladığının deşifresiydi..

Ülsever, Başbakan Erdoğan’ın oğlu ile

yemek yemiş..

Oğul Erdoğan sormuş..

“Niye babamı bu kadar ağır eleştiriyorsun.”

Ülsever’den cevap:

“Baban da beni vatan haini ilan etti.”

Oğul Erdoğan’ın söylediğine dikkat..

“O, Başbakan ama..”

Anahtar sözcük bu..

O Başbakan..

*


Yani Başbakan herkese kızabilir, ağzına geleni söyleyebilir, ülkeyi yönetiyorsa buna hakkı vardır..

Ama..

Kimse onu eleştiremez, karşı çıkamaz, protesto edemez, söz söyleyemez..

Niye?

O Başbakan!..

*


Başbakan’ın sinirli hali, öfkeli üslubunun altında bu yatıyor.. Sevmediği en küçük bir söz, hele medyadan gelmişse çıldırıyor..

Ben koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanıyım, adam küçücük bir köşe tutmuş ha babam yükleniyor diye düşünüyor..

Kabul edemiyor..

Meydanlarda da sık sık söylüyor..

Diyelim ki muhalefet lideri ağır sözler söyledi.. Muhalefet bu söyler.. Erdoğan aynen şöyle diyor; “Bu millete saygısızlık.”

Niye ki..

*


Biri Başbakan’a çıkıp anlatmalı..

Demokrasi nedir, muhalefet nedir,

medya nedir..

Hatta eski İngiltere Başbakanı Blair’in yaşadıkları önüne konmalı.. İngiltere’yi zenginliğe boğan, üst üste üç seçimi kazanan Blair’in koltuğunu neden erken terk ettiği izah edilmeli...

Irak işgali nedeniyle medyanın hayatı nasıl zehir ettiği gazete kupürleriyle gösterilmeli..

Bunun doğal karşılandığı da..

Gerçek demokrasinin bu olduğu da..

*


Başbakan, bu ülkeyi Fatih Sultan Mehmet de, Kanuni Sultan Süleyman da yönetti.. Ben de onlar gibi yönetiyorum diyorsa..

Başka..

*****



Ahmet Hakan’a yanıt.. Mesele Nevizade değil!

Ahmet Hakan’ın, dinsel rejim olmaz ama tek adam despotizmi kapıda, tespitine katılıyorum..

Ama korktuklarınızın hiçbiri başınıza gelmemiştir diyerek ortaya koyduğu şu yaklaşıma katılmıyorum..

Şöyle yazmış..

“Mesela, sabaha kadar dans etmek serbesttir..

Mesela, âlemlere akmak serbesttir..

Mesela, türbanı atanların sayısı türbana bürününleri geçmiştir..

Mesela, “Nevizade” dolup taşmaktadır, ses eden yoktur..”

*


Nevizade dediğimiz yer İstanbul’un göbeğidir, eğlence merkezidir.. Varlığı Osmanlı’ya dayanmaktadır..

İstanbul’un bazı semtlerinde de durum aynıdır.. Bebek’te, Etiler’de, Nişantaşı’nda, Yeşilköy’de, Bağdat Caddesi’nde..

Lakin Anadolu nasıldır?

Ahmet Hakan küçük bir Anadolu turu atsa neyle karşılaşır? Oralarda da âleme akmak serbest mi, insanlar sabaha kadar dans edebilmekte mi?

Uzağa gitmesine de gerek yok..

Aksaray’dan feribot, iki saat sonra Bandırma.. Ver elini Balıkesir.. Anadolu’yu yıllardır karış karış gezen Mehmet Yaşin anlatıyor:

“Balıkesir’de bile bir tek içkili yer kaldı.”

‘Bile’ kelimesi çok önemli..

Aslında mesele içki içilmesi falan değil.. Başka bir hayat tarzına zorunlu geçiştir..

Anadolu’da yapılan gözlemler çok önemli.. Geçmişle mukayeseler.. Ama daha önemlisi oralarda yaşayanların anlattıklarıdır..

21 yaşındaki Yudum Yaşar, Kocatepe Üniversitesi’ni kazanınca Muğla Milas’tan Afyon’a gelmiş..

VATAN’a yazdığı mektupta diyor ki;

“Burada kimse kimseye yaşamsal özgürlüğü konusunda yumuşak davranmıyor. Ya uyum sağlayacaksın ya dışlanacaksın. En başta korktum. Sonunda katlanmak zorunda kaldım.”

Mesele budur..

Mesele Afyon’dur, Maraş’tır, diğerleridir.. Gençlerin yaşadıklarıdır..

Nevizade değildir..

...::MEHMET TEZKAN::...
 
bu başbkanın oğlu başbakan olmakla patron olmayı karıştırmış sanırım. patronunu eleştiremessin ama başbakanı eleştirebilirsin. çünkü sen getirdin onu oraya. ya verdiğin oyla yada başkasına verdiğin oyla o oraya geldi.

ama küçük beyin bilmememsi normal nede olsa türkiyede yaşamıyorlar.
 
Geri
Üst