’Boğazlar, Türk istiklalinin ifadesidir’

AntidepresaN

New member
HH Üyesi
Katılım
25 Haz 2005
Mesajlar
1,584
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
AtaTürkçü Düşünce Sistemi..
’Boğazlar, Türk istiklalinin ifadesidir’

ARAŞTIRMACI yazar Ercan Dolapçı, ’Boğazlar meselesi’nde gerçekleri yazıyor:

1933 yılında iktidara gelen Hitler kısa süre içinde dünyayı tehdit etmeye başlamıştı. Bunu gören Atatürk 1934’te Balkan Paktı’nı, 1937 yılında da Sadabat Paktı’nı kurdu ve iki yakasını sağlama almış oldu. Bununla da yetinmedi, 1936 yılında Boğazlar meselesini de halletmek için kolları sıvadı. Bu konuda hükümeti de harekete geçirdi ve Batılı devletlere ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelere çağrıda bulunarak bu meseleyi görüşmek istedi.

Bu konuya ilişkin önemli bilgi, Atatürk’ün uzun yıllar Özel Kalem Müdürlüğü ve Genel Sekreterliği’ni yapan Hasan Rıza Soyak Bey’in ’Atatürk’ten Hatıralar’ isimli eserinde var. Eserde Soyak şunları aktarıyor:

Dr. Aras (zamanın Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü) Atatürk’le olan mülakatını şöyle anlatmaktadır:

"Meseleyi Atatürk’e açarak emir ve muvafakatlerini rica ettim; sözlerimi dinledikten ve kısa bir müddet düşündükten sonra dedi ki:

’Biz böyle bir adım attıktan sonra bir daha geri dönemeyiz; bu yüzden çok acı akıbetler de doğabilir, millet o vakit senin kafanı koparır; fakat fayda olmaz. Bunun için git, tekrar düşün, eğer en küçük bir tereddüdün varsa, bu teşebbüsten bana bir daha bahsetme!.. Ben de, seni böyle bir teklifte bulunmamış sayarım.’ (Hasan Rıza Soyak, Atatürk’ten Hatıralar, C.2, Yapı Kredi Yayınları, 1973, s.535)

Aras durumu hükümetle tekrar görüşür ve bu meselenin halledilmesi kararında anlaşırlar. Bu kararı da daha sonra Atatürk’e açarlar. Atatürk de şu cevabı verir:

’Kanaatinizin kati olduğunu şimdi gördüm. Benim görüşüme göre de Avrupa durumu, böyle bir teşebbüs için, müsaittir; git, keyfiyeti hükümete aç ve benim de muvafakatimi söyle!.. Bu işte behemehal muvaffak olacağız." (age., s.535)

MONTREUX’NÜN TARAFLARI

Boğazlar meselesi Türkiye’nin davetiyle 22.6.1936 günü İsviçre’nin Montreux kentinde görüşülmeye başlanır. Toplantılara Türkiye, Sovyet Rusya, Japonya, Romanya, Yugoslavya, Yunanistan ve Bulgaristan delegeleri katılır. Görüşmeler sonucu tarihi anlaşma 20.7.1936 günü imzalanır. Bundan önce Atatürk, Cumhuriyet Gazetesi’nde Yunus Nadi’ye bizzat dikte ettirdiği bir yazı yazdırır. 10.7.1936 tarihli yazı ’Türk milletinin isteğini’ dünyaya adeta duyurur. "Biz Türkler, Boğazlar rejiminin, Türkiye emniyeti için zamanla teşkil ettiği tehlikenin endişe ve heyecanlarını yaşadık" sözleriyle başlayan yazı şu önemli saptamalarla biter:

"a- Boğazlar ve Boğaz suları, Türk’ün tam hákimiyet ve istiklalinin ifadesidir; orada yalnız Türk hákimiyeti, kayıtsız ve şartsız, caridir ve cari olacaktır.

İŞTE O VESİKA

b- Türkiye’nin evinin, hariminin kapıları olan Boğazlar’dan, her isteyen, istediği gibi geçebilmek hakkını elde etmek yoluna giderse, işte o zaman Boğazlar meselesi, tam hallolunmuştur; şu şekilde:

c- Bu takdirde Türk der ki; kapılarım kapalıdır, istediğime, istediğim gibi açarım ve buna muktedirim." (age., s. 545)

İşte Atatürk, işte tarih!.. Bugünkü sorunları da buna göre düşünün... Büyük adam, büyük sorunları öylesine ustaca çözmüş ki adeta bizlere binlerce yıllık sağlam ’vesika’ bırakmış.

Tabii bunu korumasını bilene...

Yalçın BAYER


****************************************************************************************

Geçilmiş boğazın davası olmaz...

Tartışılan soru şu:

"Montrö delindi mi?"

Sıkmayın canınızı...

Delinmez.

"Gemicik"tir onlar.

*

4 tane zırhlıcık.

En küçüğü 147 metrecik.

Füzecik taşıyorlar.

Torpidocukları var.

*

Bence Rusya'ya böyle denmeli:

"Gemi dediklerine bakma sen...

Alt tarafı savaş gemiciği."

*

Türk halkı yemişti...

Putin de yer.

*

Kafama takılan sadece şu...

Amerikan, Alman, İspanyol ve Polonya gemicikleri Karadeniz'e açıldıktan sonra, hâlâ, "Montrö delindi mi" diye tartışılması, geri zekâlılık değil midir? İstanbul Boğazı boğazdır da, Çanakkale Boğazı huni midir? Adamlar Çanakkale Boğazı'nı geçerken, akılcığımız nerededir? Bu gemiciklerin Karadeniz'e açılması rahatsızlık vericidir de, bu gemiciklerin fink attığı Marmara Denizi, Amerikan karasuları mıdır? Bu gemicikler, NATO kapsamında Gürcistan'a sağlık malzemesi götürüyorsa eğer, biz NATO kapsamında değil miyiz? Karadeniz'e, Akdeniz'e, Ege'ye ve hatta Atlas Okyanusu'na kıyısı olmayan Allah'ın Alman'ı taaa Baltık Denizi'nden gemicik getirene kadar, bizim gemimiz mi yok? Yoksa, yara bandımız mı bitti?

*

"Goben ve Breslau da gemicikti"

desem, "onlar ne?" diyecekler...

*

İyisi mi, boşverin...

Bakın dalganıza.

Bak ne geçiyor?

Uçak gemiciği.


Yılmaz ÖZDİL

*************************************************************
Alıntı Arslan BULUT

Prof. Dr. Nurullah Aydın Sinop, Samsun, Trabzon limanlarını özelleştiren AKP’nin, Amerikan savaş gemilerine Karadeniz’e çıkma izni vermesinde asıl niyetin, ABD’ye Karadeniz limanlarından birinde deniz üssü vermek olduğunu iddia etti. Aydın, ABD’nin, Montrö Anlaşması’nı da tıpkı Türkiye’nin tapu senedi olan Lozan’ı tanımadığı gibi “yok saydığını” söyledi ve “ABD’nin BOP stratejisi gereği bu coğrafyada temsilciliğini yapanlar, ne yazık ki Türkiye’ye, 1914 yılında iki Alman zırhlısının Karadeniz’e Osmanlı bayrağıyla açılarak Osmanlı’yı savaşa sokmalarının bir benzerini yaşatmak üzeredir” dedi.

TUSAM Başkanvekili Ali Külebi de ABD’nin dünya coğrafyasında “isteyip de giremediği” tek bölgenin Karadeniz olduğunu hatırlatarak “Beş günlük savaş, ABD’nin bu amacına ulaşmasını sağlamış gibi görünüyor. Öyle ki, ABD’nin sadece Karadeniz’e girebilmek için bu savaşı tetiklediği yönündeki varsayımlar, neredeyse kesinlik kazanmış durumda” yorumunu yaptı.


İzak Alaton, Özal döneminde Trabzon Limanı’nı Yahudi-Ermeni konsorsiyumuna devretmek için olağanüstü çaba sarf etmişti. Liman Tayyip Erdoğan döneminde Albayraklar’a devredildi. Şimdi Amerikan savaş gemileri Gürcistan yolunda Trabzon Limanı’na girmek isteyecek! Rus işgali gören Trabzon Limanı’na, tarihinde ilk defa Amerikan savaş gemileri girecek!
Askeri uzmanlar, ABD’nin Irak işgalinden önce Samsun ve Trabzon limanlarını istemesinin bir başka yönünün de Pontus ve Büyük Ermenistan projeleri olduğunu değerlendirmişti.
Trabzon’un çeşitli terör olaylarıyla ilgili olarak gündeme getirilmesinden sonra bir gazeteci “Ordu Trabzon’a müdahale etsin”diyebilmişti. Herhalde Amerikan ordusunu kastediyordu! İşte geliyorlar!

***************************************************************************

Basiretsiz,aciz ve korkaklar yüzünden sonumuzun hayır olmayacağı kanaatindeyim.Takiyyeciler, fişleri çekilmesin diye birilerine yaranmaya devam ediyor.Kendi menfeatleri için, milli menfeatleri feda ediyorlar. Kafası biraz çalışan herkes o savaş gemilerinin ABD'nin, Rusya'ya gözdağı vermek ,belki daha ileri gitmek için Karadeniz'e girdirdiğini biliyor.Bunları görmeyen bazıları da hala inadına diyor..Devam edin...
 
bogazların kullanımı buyuk oranda bzm elimizde deil zaten belli ozelliklere sahip olan herkez gecebilio
 
Çanakkale'nin kemikleri sızlıyor...
 
Çanakkalenin kemikleri sızlamaz, Çanakkale Şehitler'inin kemikleri sızlar.. Bu arada Çanakkaleden geçen gemiler Möntro antlaşması uygundur.!

Çanakkale tarihiyle savaşlarıyla ve şehitleriyle yani tamamı ile bir bütündür...
 
Çanakkalenin kemikleri sızlamaz, Çanakkale Şehitler'inin kemikleri sızlar.. Bu arada Çanakkaleden geçen gemiler Möntro antlaşması uygundur.!

Hadi ya neresi uygundur aç bak bakalım.
Möntröye göre ,
Karadenizden bir savaş gemisinin geçmesine izin veriliyor mu?
Abd resmen Rusya'ya gözdağı vermek için, insani yardımlarını füze ve top taşıyan savaş gemileriyle yapıyor.
Neden hastane yada sivil gemileri ile bu yardım yapılmıyor?
 
Çanakkalenin kemikleri sızlamaz, Çanakkale Şehitler'inin kemikleri sızlar.. Bu arada Çanakkaleden geçen gemiler Möntro antlaşması uygundur.!

Alıntı

Karadeniz, Montrö Sözleşmesi’nin kendisine sunduğu özel imkanlar sebebiyle (sınırdaş olmayan) küresel güçlerin savaş gemilerini sokamadığı yegane deniz konumundadır. Kıyıdaş ülkelere kontrol imkanı sunması, enerji nakil hatlarının geçiş güzergahında bulunması ve Doğu ile Batı arasında giderek kızışan küresel rekabette sahip olan güce vazgeçilmez üstünlükler sağlaması sebebiyle Karadeniz son dönemlerde küresel rekabetin yeni coğrafi mekanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Karadeniz’e yönelik politikaların temelinde Karadeniz'e kıyısı olmayan ülkelerin, herhangi bir tonaj ve gemi sayısı sınırlaması olmadan Karadeniz'de deniz gücü bulundurmalarını engelleyen Montrö Boğazlar Sözleşmesi’dir.

Ayrıca,Karadeniz son dönemlerde sadece ABD’nin ilgisine mazhar değildir. Bölgeye yönelik ABD’nin yanı sıra Ermenilerin bu denizi çıkış güzergahı olarak görmeleri ve Yunanlıların Rum-Pontus çalışmalarını hızlandırmaları manalıdır. Bu çerçevede Karadeniz’in Türk kıyılarına yönelik bölücü terörün yuvalanma ve eylemler yapma çabaları dikkat çekmektedir. Karadenizin Türk sahillerinde petrol bulma umudunun giderek artması da bölgeye yönelik bir diğer önemli gelişmedir. Bu çerçevede İsrail’in ve bazı Batılı devletlerin de son zamanlarda artan Karadeniz ilgisi de gözden kaçmamaktadır.

******************************************************************

Bu bağlamda yaşananları,''gemilerin geçişi montröye uygundur'' diye geçiştirmek çocukları şekerle kandırmakla eş değerdir.Verdiğim makalelerin sonuna kendi yorumumu yazdım tekrar yazıyorum..

Basiretsiz,aciz ve korkaklar yüzünden sonumuzun hayır olmayacağı kanaatindeyim.Takiyyeciler, fişleri çekilmesin diye birilerine yaranmaya devam ediyor.Kendi menfeatleri için, milli menfeatleri feda ediyorlar. Kafası biraz çalışan herkes o savaş gemilerinin ABD'nin, Rusya'ya gözdağı vermek ,belki daha ileri gitmek için Karadeniz'e girdirdiğini biliyor.Bunları görmeyen bazıları da hala inadına diyor..Devam edin...
 
geçende de kraliçeyi getirdiklerinde 1915 de geçemeyen gemiyle getirmediler mi :melek

çok güzel bir deyim var ama güzel şekilde kullanalım yakında kendi gemilerimizi dolaştırabilirsek iyidir.
 
bunlar değerlerimize ne zaman saygılı olacaklar

topraklarımıza saygısızlık denizlere taşında size de helal olsun
 
Hadi ya neresi uygundur aç bak bakalım.
Möntröye göre ,
Karadenizden bir savaş gemisinin geçmesine izin veriliyor mu?
Abd resmen Rusya'ya gözdağı vermek için, insani yardımlarını füze ve top taşıyan savaş gemileriyle yapıyor.
Neden hastane yada sivil gemileri ile bu yardım yapılmıyor?

Sen ne çok biliyorsun be öyle.. 40 Ton'u aşmayan gemi geçebilir.

“Dallas” adlı sahil koruma gemisi, Yunanistan’da yardım malzemesi yükledikten sonra yola çıkacak.

Altıncı Filo’nun bayrak gemisi “USS mount Whitney” de henüz yola çıkmadı.

Geçişleri Montrö Sözleşmesi’ne uygun olan bu üç gemiye dün, Türkiye tarafından Karadeniz’e geçme izni verilmişti.

“McFaul” destroyerinin Boğazlar’dan geçmesiyle birlikte Gürcistan savaşının başından bu yana ilk kez, ABD, Karadeniz’de askeri güç bulunduruyor olacak.

Bu arada Karadeniz’in Gürcistan açıklarındaki bölümü, halen bölgedeki Rus donanması tarafından kontrol ediliyor.


Al buda Kapakmı diyim kaynak mi diyim bak

http://www.ntvmsnbc.com/news/456876.asp

BUDA BAŞKA Bİ KAYNAK

ABD Montrö'ye Uygun Olarak Boğaz'ı Geçecek

Arkadaşlar şu haber'i okuyun.

Gürcistan’a yardım göndermek isteyen ABD ile Türkiye arasındaki Boğazlar’dan geçiş ’krizi’ aşıldı. Türkiye, tonajı Montrö Sözleşmesi’ne uygun olmayan iki hastane gemisinin geçişine izin vermeyince ABD çark etti. Varılan anlaşmaya göre bugün İspanya bandıralı ve 45 bin ton ağırlığındaki iki kargo gemisi, yarın ise ABD’ye ait tonajı düşük iki donanma gemisi ve bir sahil güvenlik gemisi Boğazlar’dan geçecek.

TÜRKİYE’nin Montrö Sözleşmesi’nin ’sulandırılmaması’ konusundaki kesin tavrı sonrası ABD, Gürcistan’a insani yardım götürmek için Boğazlar’dan küçük tonajlı kargo gemilerinin geçmesine razı oldu. Buna göre Montrö Sözleşmesi’ne uygun şekilde bugün İspanya bayrağı taşıyan, NATO görev gücü çerçevesinde toplam ağırlıkları 45 bin ton civarında olan iki kargo gemisi Boğazlar’dan geçecek. Yarın da ABD’ye ait 2 kargo gemisi ve bir sahil güvenlik gemisi Boğazlardan geçerek Karadeniz’e açılacak.

140 bin tona itiraz

Türkiye ile ABD arasında gemi geçişiyle ilgili görüşmelerin perde arkası da belli oldu. Edinilen bilgiye göre, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği, geçen hafta Dışişleri Bakanlığı’na resmen başvurarak, Washington yönetiminin Gürcistan’a insani yardım amaçlı, donanmaya ait toplam ağırlıkları 140 bin tonu bulan "USN Comfort" ve "USN Mercy" isimli iki hastane gemisini göndermeyi planladığını bildirdi. Türkiye, bu gemilerin Karadeniz’e geçmesi isteğine Boğazlardan geçiş trafiğini düzenleyen Montrö Sözleşmesi’ni masaya koyarak karşılık verdi.

Söz konusu gemilerin teknik donanımı ve tonajlarının sözleşmeye uygun olmadığını vurgulayan Türkiye, ABD’ye şu yanıtı verdi:

"Bizim için hayati önem taşıyan Montrö Sözleşmesi’ni 72 yıldır sulandırmadık, bundan sonra da sulandırmayız. Deniz ulaşımı Montrö Sözleşmesi’ne uygun olmalıdır". ABD de, Ankara’nın hassasiyetini anlayışla karşılayınca tonajları Montrö’ye uygun kargo gemilerinin Boğazlar’dan Karadeniz’e geçişlerindeki sorun ortadan kalktı.

ABD de doğruladı

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Robert Wood da, Türkiye’nin, Gürcistan’a insani yardım malzemeleri taşıyan 2 Amerikan donanma gemisi ve bir sahil güvenlik gemisinin Karadeniz’e geçişine onay verdiğini belirtirken, gemilerin bölgeye gidiş planına ilişkin ayrıntıya girmedi. Robert Wood, hastane gemileri USN Mercy ve USN Comfort gemilerinin, insani yardımın ulaştırılmasında kullanılmayacağını söyledi. Türk Dışişleri Bakanlığı ise önümüzdeki günlerde ABD ve İspanya’nın yanı sıra Almanya ve Polonya’nın da Boğazlar’dan geçiş için bildirimde bulunduğunu açıkladı.

Gemilerdeki malzemeler

Amerikan Dışişleri Bakanlığı, gemilerin hangi yardım malzemelerini taşıdığını açıkladı. Yapılan açıklamaya göre gemilerde binlerce battaniye, hijyen kitleri, bebek maması ve çocuk bakım malzemesi var.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili yarın bir açıklama yapacak.

Hastane gemileri gitmiyor

Amerikan hastane gemileri USN Mercy ve USN Comfort, insani yardımın ulaştırılmasında kullanılmayacak. İki geminin 140 bin tonluk ağırlığı, 1936 Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde belirtilen tonaj miktarını aşıyor.

kaynak:haberler.com
 
Geri
Üst