snıper
New member
- Katılım
- 17 Ocak 2006
- Mesajlar
- 2,345
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Peygamberimizin çok özel olarak övdüğü bir Kurân âyeti vardır..
Bu âyet Esma-i Hüsna merkezli olmanın yanında, derin anlamı, fazileti ve sevabı bakımından çok üstün bir dereceye sahiptir.
Bakara Suresinin 255. âyeti olan Âyetül-Kürsînin bu kadar kapsamlı oluşu şu hadisten kaynaklanıyor:
Resulullah (A.S.m.) bir defa Kab oğlu Ubeye, ezberinde olan ayetlerden hangisinin daha yüce olduğunu sormuş, "Allah ve Resulu daha iyi bilir" cevabını alınca, soruyu tekrar etmiş, bunun üzerine Ubey, bildiği en yüce âyetin Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel-Hayyul-Kayyûm" olduğunu söylemiştir.
Resulullah (A.S.m.) da aldığı bu cevaptan memnun olarak Ubeyin göğsüne vurarak, "Ey Ebû Münzir! İlim sana kutlu olsun" buyurmuştur.
***
Bu konuda Peygamberimizin diğer sözlerine baktığımızda bu mananın dile getirildiğini göreceğiz:
"Kurânın en büyük âyeti, Âyetül-Kürsîdir."
"Her şeyin bir zirvesi vardır. Kurânın zirvesi de Bakara Sûresidir. Bu sûrede bir âyet vardır ki, o Kurân sûrelerinin efendisidir. O âyet de Âyetül-Kürsîdir."
"Âyetül-Kürsi Kurânın dörtte birine denktir."
"Kim farz namazların sonunda Âyetül-Kürsîyi okursa cennete girmesine hayatta olmasından başka bir engel yoktur."
"Kim farz olan her namazın ardından Âyetül-Kürsîyi okursa ondan sonraki namaza kadar mahfuz kalır."
Bu iki hadis sebebiyledir ki her farz namazdan sonra Âyetül-Kürsî okunması sünnet olmuştur.
***
Adamın biri Peygamberimize geldi ve "Kuranın en faziletli âyeti hangisidir" diye sordu. Peygamberimiz (S.A.s.) şöyle buyurdu:
"Allâhü Lâilâhe illâ hüvel-Hayyul-Kayyûm..."
Âyetül-Kürsî, okuyanı şeytanın şerrinden koruyan bir özelliğe sahiptir. Şu hadisler bu manayı hatırlatıyor:
"Kurânın en faziletli âyeti Bakara Suresindeki Âyetül-Kürsîdir. Bu âyet bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır."
"Uyumadan önce Âyetül-Kürsî okuyana şeytan yaklaşmaz."
"Kim sabah çıkınca Âyetül-Kürsî ile Hâ-mîm tenzîlül-kitabi minellâhil-azîzil-alîm Suresinin evvelindeki iki âyeti okursa o gün akşama kadar (bela ve kazalardan) korunur. Kim de akşama girince onları okursa, o gece sabahlayıncaya kadar korunur" hadisinde ise, genel bir koruma özelliğinden haber veriliyor.
***
Âyetül-Kürsînin en büyük özelliği, bütünüyle bize Rabbimizi isimleri, sıfatları ve azametiyle tanıtmasıdır. Bu âyette Cenab-ı Hakkın 17 ismi geçer. Âyetül-Kürsînin Kurân içindeki farklı yeri ve makamı da zaten buradan kaynaklanıyor.
İmam Gazalî de Âyetül-Kürsînin bu farkına dikkat çekmiştir: "Bu âyette bunlardan başka bir şey mevcut değildir. Allahın zat, sıfat ve fiillerinin bilinmesi ise ilmin en ileri noktası ve en yüksek gayesidir."
"Bu mânâlar düşünülerek bütün Kurân âyetleri okunacak olsa, hiçbir âyette toplu olarak bu mânâların bulunmadığı görülecektir. Resulullah (A.S.m.) Fâtiha Sûresini efdal, Âyetül-Kürsîyi de seyyid (efendi) gibi bir faziletle tanıtmıştır."
"Bundaki incelik, fazilet derecesinin ve çok sayıdaki çeşitlerinin bir arada toplanmış olmasındandır. Seyyidlik, bir başkasına tabi olmayı kabul etmeyen, mutlak bir teslimiyeti gerektiren şerefe sahip olmaktır. Bu yüzden seyyid ismi bu âyete en lâyık isimdir."
Bu âyet Esma-i Hüsna merkezli olmanın yanında, derin anlamı, fazileti ve sevabı bakımından çok üstün bir dereceye sahiptir.
Bakara Suresinin 255. âyeti olan Âyetül-Kürsînin bu kadar kapsamlı oluşu şu hadisten kaynaklanıyor:
Resulullah (A.S.m.) bir defa Kab oğlu Ubeye, ezberinde olan ayetlerden hangisinin daha yüce olduğunu sormuş, "Allah ve Resulu daha iyi bilir" cevabını alınca, soruyu tekrar etmiş, bunun üzerine Ubey, bildiği en yüce âyetin Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel-Hayyul-Kayyûm" olduğunu söylemiştir.
Resulullah (A.S.m.) da aldığı bu cevaptan memnun olarak Ubeyin göğsüne vurarak, "Ey Ebû Münzir! İlim sana kutlu olsun" buyurmuştur.
***
Bu konuda Peygamberimizin diğer sözlerine baktığımızda bu mananın dile getirildiğini göreceğiz:
"Kurânın en büyük âyeti, Âyetül-Kürsîdir."
"Her şeyin bir zirvesi vardır. Kurânın zirvesi de Bakara Sûresidir. Bu sûrede bir âyet vardır ki, o Kurân sûrelerinin efendisidir. O âyet de Âyetül-Kürsîdir."
"Âyetül-Kürsi Kurânın dörtte birine denktir."
"Kim farz namazların sonunda Âyetül-Kürsîyi okursa cennete girmesine hayatta olmasından başka bir engel yoktur."
"Kim farz olan her namazın ardından Âyetül-Kürsîyi okursa ondan sonraki namaza kadar mahfuz kalır."
Bu iki hadis sebebiyledir ki her farz namazdan sonra Âyetül-Kürsî okunması sünnet olmuştur.
***
Adamın biri Peygamberimize geldi ve "Kuranın en faziletli âyeti hangisidir" diye sordu. Peygamberimiz (S.A.s.) şöyle buyurdu:
"Allâhü Lâilâhe illâ hüvel-Hayyul-Kayyûm..."
Âyetül-Kürsî, okuyanı şeytanın şerrinden koruyan bir özelliğe sahiptir. Şu hadisler bu manayı hatırlatıyor:
"Kurânın en faziletli âyeti Bakara Suresindeki Âyetül-Kürsîdir. Bu âyet bir evde okunduğu zaman şeytan oradan uzaklaşır."
"Uyumadan önce Âyetül-Kürsî okuyana şeytan yaklaşmaz."
"Kim sabah çıkınca Âyetül-Kürsî ile Hâ-mîm tenzîlül-kitabi minellâhil-azîzil-alîm Suresinin evvelindeki iki âyeti okursa o gün akşama kadar (bela ve kazalardan) korunur. Kim de akşama girince onları okursa, o gece sabahlayıncaya kadar korunur" hadisinde ise, genel bir koruma özelliğinden haber veriliyor.
***
Âyetül-Kürsînin en büyük özelliği, bütünüyle bize Rabbimizi isimleri, sıfatları ve azametiyle tanıtmasıdır. Bu âyette Cenab-ı Hakkın 17 ismi geçer. Âyetül-Kürsînin Kurân içindeki farklı yeri ve makamı da zaten buradan kaynaklanıyor.
İmam Gazalî de Âyetül-Kürsînin bu farkına dikkat çekmiştir: "Bu âyette bunlardan başka bir şey mevcut değildir. Allahın zat, sıfat ve fiillerinin bilinmesi ise ilmin en ileri noktası ve en yüksek gayesidir."
"Bu mânâlar düşünülerek bütün Kurân âyetleri okunacak olsa, hiçbir âyette toplu olarak bu mânâların bulunmadığı görülecektir. Resulullah (A.S.m.) Fâtiha Sûresini efdal, Âyetül-Kürsîyi de seyyid (efendi) gibi bir faziletle tanıtmıştır."
"Bundaki incelik, fazilet derecesinin ve çok sayıdaki çeşitlerinin bir arada toplanmış olmasındandır. Seyyidlik, bir başkasına tabi olmayı kabul etmeyen, mutlak bir teslimiyeti gerektiren şerefe sahip olmaktır. Bu yüzden seyyid ismi bu âyete en lâyık isimdir."