Şeyhi

Gizli Özne

New member
Katılım
27 May 2007
Mesajlar
5,366
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
38
Konum
♀ ♥ ♂
ŞEYHİ​
(?-1431)​

Asıl ismi Yusuf Sinanüddin veya Yusuf Sinan'dır. Germiyanlı Şeyhi olarak da bilinir. Orhan Gazi ve I. Murat'a vezirlik yapmış olan Sinanüddin Fakıh Yusuf Paşa ile karıştırılmamalıdır.

Şeyhi'nin doğum tarihi bilinmese de, Kütahya'da doğduğu ve çocukluğunu burada geçirdiği bilinmektedir. Bazı kaynaklarda 1371 yılında doğduğu belirtilse de bu tarihin doğruluğu ispatlanmamıştır. Bilime olan merakı ile İran'a gitmiş, burada başta tıp ve tasavvuf olmak üzere yoğun bir eğitim görmüştür. Öğrenimini tamamlayarak Anadolu'ya geri döner. Bu sıralarda Hekim Sinan olarak anılmaktadır. Bir hekim olarak ünlenen Şeyhi'nin tedavi ettiği hastalar içinde Sultan Mehmed Çelebi de vardır. Başarılı tedavi üzerine Sultan Çelebi Mehmed Şeyhi'ye Kütahya yakınlarındaki Tokuzlu köyünü hediye eder. Fakat Şeyhi köyde (muhtemelen köylülerce) soyulur ve dövülür. Bunun üzerine Harnâme (Eşekname) isimli mesneviyi yazar. Bu fabl eserde, kaderi yük taşımak olan bir eşeğin semiren öküzlere özenmesi üzerine başına gelenler mizahi ve alegorik bir dil ile hicvedilmiştir.

Hacı Bayram Veli'den fazlasıyla etkilenmiş ve onun dervişi olmuştur. II. Murat zamanında saraya çok yakın olan Şeyhi, padişahın hekimlerindendir. Bizzat padişahın isteği üzerine Hüsrev ü Şirin'in Türkçe tercümesini yazmaya başlamıştır. Bu eserini tamamlayamadan vefat etmiştir. Vefat tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, genel kanı 1431 yılında vefat ettiği üzerinedir. Mezarı Kütahya'ya 7 kilometre mesafede Dumlupınar köyünde Erenlerbaşı olarak tanınan bir ziyaret yeridir.

Şeyhi erken dönem Divan Edebiyatı şairlerindendir ve divan edebiyatının gelişmesine büyük katkısı olmuştur. Tasavvufi bir kişilik olmasına ve tasavvuf eğitimi almış olmasına rağmen eserlerinde tasavvufi öğeler bulunmamaktadır. Din dışı şiirler yazmayı tercih etmiştir.


Başlıca Eserleri

Hüsrev ü Şirin, İkinci Murat'ın ricası üzerine, onun adına Şeyhî tarafından kaleme alınmış bir mesnevi.
6400 beyitten oluşan Hüsrev ü Şirin'de Sasani hükümdarlarından Hürmüz'ün oğlu Hüsrev-i Perviz, bir prenses olan Şirin ve Ferhat arasında geçen olayları konu edinmiştir. Dram ve aşk temalıdır. Bazı tarihçilere göre eserin kaynağı gerçek bir olaya dayanmaktadır.
Hüsrev ü Şirin ilk kez (Genceli) Nizamî (1140-1203) tarafından kaleme alınmış, daha sonraları eserin konusu farklı şairler tarafından tekrar tekrar işlenmiştir. Şeyhi de bu önemli eserinin yaklaşık 2000 beytten oluşan baş kısmını Nizamî'den değiştirerek tercüme etmiş, kalan bölümünü ise kendisi yazmıştır. Fakat Şeyhi bu eserini bitiremeden vefat etmiştir.
Bu ünlü tema, çoğu zaman aynı isimle bazen de Ferhad ü Şirin ismiyle birçok ünlü edebiyatçı tarafından tekrar kaleme alınmıştır. Fakat bu versiyonların içinde en çok yer eden ve ünlenen Şeyhî'ninkidir.


Harnâme, ünlü divan edebiyatı şairi Şeyhi tarafından kaleme alınmış bir mesnevidir.
Aynı zamanda bir hekim olan Şeyhi Sultan Çelebi Mehmed'i tedavi edince, Çelebi Mehmed ona bir köy (Tokuzlu Köyü) hediye etmiştir. Köye doğru yola koyulan Şeyhi, yolda eşkiyalar tarafından soyulmuş ve dövülmüştür. Bunun üzerine Harnâme'yi kaleme alır. Eser toplumun kötü yönlerini hicvetmektedir. Fakat bunu mizahi bir üslub ile yapmıştır.
Eser 126 beyitten oluşmaktadır. Divan edebiyatında hiciv eserlerinin ilk önemli örneklerindendir.

Ayrıca bir Divan'ı ve edebi eserlerinin yanında tıpla ilgili eserleri (Kenz-ül Menafi, Habnâme, Neynâme) vardır.



ESERLERİNDEN BAZILARI



GAZEL
Gönül almaga kıldun âl iy dost
Ne gönül cânı dahı al iy dost

Şol harâmî gözüne kan içmek
Emdügün süd bigi helâl iy dost

Ne saâdetlü ilduzun var kim
Kutlu olur görene fâl iy dost

Biz kula sabr u sen şeha insâf
Bu iki oldu key muhâl iy dost

Geçmezem kaametün hevâsından
Ki budur hadd-i i’tidâl iy dost

Boynuma sal saçun belâsını kim
Olmasun boynuna vebâl iy dost

Sâz ü söz ile ûd isem ne aceb
Işk eli virdi gûş-mâl iy dost

Gönül uçmak diler kapunda veli
Can kuşıdur şikeste-bâl iy dost

Zülfin uzatdı gam hikâyetini
Kanı Şeyhî’de ol mecâl iy dost

GAZEL
Ölme gönül firaak ile Îsâ-nefes gelür
Yanma ciger figaan ile feryâd-res gelür

Can bülbili teferrüc-i dîdâr kılmasa
Firdevs bostânı gözüne kafes gelür

Her bî-haber ne bile mahabbet safâsını
Nâ-merde aşk u derd hevâ vü heves gelür

Bilmez kimesne kaafile-i dûstdan haber
Geh geh budur kulaguma bang-ı ceres gelür

Şeyhî ko peşpeşeyi dahı şehbâzı kıl şikâr
Sîmürg-i himet olana âlem meges gelür​

GAZEL
Didüm visâline irmek didi hayâl-ı muhâl
Didüm cemâlüni görmek didi mübârek fâl

Didüm yüzümi yüzüne didi sürme yüzin
Didüm tozunı gözüme didi ki sürmedür al

Didüm ki kaametün âfet didi ne togru haber
Didüm ki kaşlarun eğri didi ne egri hayâl

Didüm yitürdi kemâlün didi eyâ noksân
Didüm irürdi cemâlün didi güneşe zevâl

Didüm ki Şeyhî’yi ışkun didi ki öldüriser
Didüm harâmi gözüne didi kanı halâl













Diğer Yazar ve Şairler İçin​



rica-ederim.gif
 
Geri
Üst