Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Sokaklar sakin geceler karabasan
Ellerim titrer kim bu ben kim bu susan
Ne soran var ne bilen sebebim yok
Bana kıyan erkeğim sen gül vazgeçtim rüyalardan
Beni sevmezsen yağmurları sev
Bulutlar ağlasın sen gül güneş doğsun yeniden
Gidiyorum gözüm yaşlı
Hatıran har yüreğime
Sen sev yağmurları
Yağmurlar yağsın üzerime
Gidiyorum gözüm yaşlı
Ah yine yol yol üstüne
Sen sev yağmurları
Yağmurlar yağsın yüzüme
Biriyle fena halde konuşmaya ihtiyacım var
Biriyle fena halde dertleşmeye...
Evimde ne sıcak bir yemeğim var
Ne de televizyonun sesinden başka ses
Ama içimde bir yerlerde sabır taşı gizli sanki
Doğduğum günden bugüne orda duruyor
Sessiz bir kaya düşün; deniz kıyısında yalnız
Dalgalara göğüs gerip soğuktan üşüyor
Ne ahlak ne de sevgi gökten dünyaya indi
İnsanlık istedi keşfetti hepsini
Dün doğmuş bir bebeğe bile girebilen mikrop misali
İçimizde hem kötü var hem iyi...
Hangisi daha güçlü diye beklemektense
Heyecanla attım kendimi dans pistine
Ayrı ayrı hepsiyle dans edecektim
Biraz sohbet ederek çözmeyi deneyecektim
Neden böyle olmuşuz, nerelerde kaybolmuşuz
Aklımdaki soruların hepsini soracaktım...
"Senin ne haddine böyle şeylerle uğraşmak?"
Diye soran hazırcı tembel sen misin?
Böyle yaşlanmak olmaz, seninki eskimek; çökmek
Ruhu küskün bomboş bir bedensin
Kelimeler yetse daha neler neler buldum
Elimle koymuş gibi... Huzurluyum...
Geniş ve loş bir yer istersen sen de bir uğra
Doğru, yanlış, iyi, kötü herkes orda...
Bu akşam sanki hiç ayrılmamışız gibi hissetmek istedim
En sevdiğim kot pantolonumla, en sevdiğim lacivert tişörtümü giydim
Güzel bir akşam yemeği hazırladım; beraber aldığımız mumları yaktım
Şarap açtım; bir sana, bir bana, iki kadeh çıkardım...
Sevgilim ve dostum; babam, oğlum...
Arkadaşım, aşkım; herşeyimdin sen
Çok zaman geçti gitti içimizden
Özür dilerim seni üzdüysem
Sadece dinle Hiçbir şey düşünmeden
Şimdi bunları geldi içimden!
Bu akşam seni çok özledim
Bütün şarabı tek başıma içtim
Kırgınlığım bile geçti, kalmadı
Şimdi bunlar geldi içimden!..
Bu akşam sanki hiç beni kırmamışsın gibi hissetmek istedim
En son tatilimizi düşündüm, ayrılmadan 20 gün önce...
Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde, yürüdük kilometrelerce
İz bıraktık; kaldırımlarda, otelde, caddelerde....
Bu akşam sanki hiç aldatmamışsın gibi hissetmek istedim
Uyurken bile özledik birbirimizi delicesine
Düşündüm, durdum, sordum, anlamadım...
Beraber yaptığımız şeyleri andım...
Seni son kez özledim ve bu şarkıyı yazdım.
İçimde bir ateş yanıyor
Bedenim dar gelir oldu
Ateşime ister körüklerle gel, ister suyla...
İstediğin kadar konuş benimle
İstediğin kadar yalan söylr
Beni ben yapan içimdeki sesleri susturamazsın...
İçine girdiğin küçük kaygan deliği
Yeni ve büyük bir dünya mı sandın?
İstersen bir aynayla yardım edeyim ama umursamazsın
Merak etmeden duramıyorum
Geceleri nasıl uyuyorsun
Beni boşver kendine cevap ver
Lütfen bu kez dürüst olur musun?
Ben şarkımı söylerken istersen sesi açarsın
İstersen kısıp bunu da yok sayarsın
Kim bilir belki gülümser belki ağlarsın
Yüreğimdeki sesleri susturamazsın!..
Bir yanım seni hala düşünüyor
Bir yanım sana fena kızgın
Yalnız sen ve ben biliyoruz olanları; unutturamazsın...
Sakın nefret ettiğimi düşünme
Bende böyle duygular barındıramazsın
Geçmiş hiç yaşanmamış gibi davransan da; baştan yazamazsın.
Bir adım daha gelirsen üstüme
Bütün iyi niyetim anlamsız kalacak
Son bir kez daha atarsan üstüme
Zehirli oklarından sana dönecek
Sus pus durmam sakinliğimden
İnsaniyetle çözmeyi sevdiğimden
İlle de savaşmaksa istediğin
Cesaretin var mı, yenik düşecek?
Bildiğin tek yol savaşmaksa
Aklınla kalbin bir türlü buluşmuyorsa
senin adın ne, bana ismini söyle
Senin adın ne bana ismini söyle
Senin adın ne, önce ismini söyle
Neden böyle nefret dolusun söyle
Senin derdin ne, önce derdini söyle
Neden böyle nefret dolusun söyle
Neden önce adını sordum biliyor musun?
Biraz kendine dönmen daha iyi olacak
Bir adım daha atmadan önce
Yolun nerede bitiyor baksan iyi olacak
Çok mu anlamsız geldi adını sormam
Kim olduğunu unutmandan olacak
Gördün mü hala anlamaya çabalıyorum
İyi niyet suyundan; kurumuş vadin ıslanacak.
Gözlerimin etrafındaki çizgiler
Artık belli oluyor
Bütün o çizgiler son bir yılda oldu
Sana, bana, bize ağlarken...
Ben Leyla olmuşum kimin umurunda
Mecnun çoktan gitmişken
Bu ne garip bir yangındı böyle
Sen söndün ben yanarken
Peki ben neden hala böyleyim
Neden hala geçmişteyim
Belki de... Ben sana hala...
Aşığım...
İşte tam burda karşındayım
Ya şimdi tut elimden
Ya da bir daha sözetme özlemekten
Ben sana hala aşığım
İşte tam burda karşındayım
Ya şimdi tut elimden
Ya da bir daha sözetme özlemekten
Çok çok çok karışığım zaten...
Ruhum iki ucu arasında
Gezinip duruyor
Bugün zaman akmasın dursun
Ben içinden geçeceğim...
Ama neden, neden hala böyleyim
Neden hala geçmişteyim
Belki de ben sana hala...
Öyle şeyler söyleyebilmek isterdim ki anlatabilmek
Her kelimesi seni çeksin, saklasın bir yerlerde DERİN...
Öyle şeyler gösterebilmek isterdim ki resmedebilmek
Rüzgar olmak isterdim ki eseyim etrafında SERİN...
Bu bir rüya, bu bir dua...
Ne dersen de, öyle olsun...
Rüzgara karşı uçmaya çalıştım
Gözlerim kapalı seni aradım, seni aradım
Körebe oynar kibi; el yordamıyla sezgiyle
Çocukken sahip olduğum kırmızı rugan ayakkabılar
Onlar da senin gibi çok tatlıydılar
Ama canımı yakardılar, acıtırdılar...
Öyle bir ilaç bulabilmek isterdim ki, kurtulabilmek
Aşka dair bıraktığın korkulardan ama yaram çok DERİN...
Bıçakla keser gibi, kesip atabilmek bütün herşeyi
Kesebiliyorsan ruhumu dene, duygularımı, yüreğimi, BENİ...
Mayın tarlasında dolaşıp durmuşum aşk sanıp da
Herkes arkamdan bağırmış kimseyi duymamışım
Savaş filmlerinde olur ya yaralı yaralı devam etmişim
Sonuna kadar aşk ya yanımdasın sanmıştım
Mayın tarlasında yürüyüp durmuşum aşk sanıp da
Tel örgülerde durmamış bir delikten geçmişim
Her şey bana dur demiş kulağım darbe almış duymamışım
Sonuna kadar aşk ya sadece inanmışım
Koşmuşum düşmüşüm kalkmışım
Sevişmek sevmekten gelir inanmıştım
Elimden tuttuğunda öyle bir güvenmişim ki
Bize bir şey olmaz sanmışım...
Hep sanmışım...
Mayın tarlasında bir adam sevmişim aşk sanıp da
Soyunup korkusuzca çırılçıplak kalmışım
Aşk filmlerinde olur ya işte öyle sevmişim sonunda
Bedenim sağlam bulunmuş, yüreğim paramparça...
Gördüğüm rüyanın etkisinden olsa gerek
Garip bir hisle uyandım bu sabah
Ya bugün o günse, hayatın son günüyse
İçimi korku sardı bu sabah
Sevdiğim şeyleri düşündüm sevdiğim insanları
Gördüğüm ve görmediğim yerleri
Son kez uyandıysam ve yapamadığım şeyler varsa
İçimi korku sardı bu sabah
Ya çok yalnızsam
Ya da bomboşsam
Zaten bıkmışsam
Zamanı harcamışsam...
Sen, ben, o... Herkes aynı hikayede
Başı ve sonu aynı, gerisi farklı
Bir yerden tutunduysak hayata
Boşa geçirmemeli, bırakmamalı...
Derdimiz, yaramız, acılarımız farklı olabilir
Gözyaşlarımızın tadı aynı...
Değişik çok başka gibi gözüken yaşamlar varsa da
Pişmanlık herkes için acı olmalı
Ya çok cahilsem
Hiç sevmemişsem
Cesur olmamışsam
Zamanı harcamışsam...
Ben 30 yaşında Hayatın ortasında
Küçücük şeylerle mutlu olmanın peşinde
Bazen bir şarkıda, bazen de sokaklarda
Hayat bulan genç bir kadınım
Sen erkektin ben de kadın
Gittiğinde yarım kaldım sandım
Sana çok bağlıydım
Ama bağımlı değildim
Ardında bıraktığın karmaşayı
Kökünden tamamen kazıdım
Biraz uzun sürdü
Ama adeta yenilendim
Bir kahve içseydik, sarılarak ayrılsaydık
Daha iyi olmaz mıydı
Kaldığın bir otelden ayrılır gibi gitmeseydin
Daha iyi olmaz mıydı
Sözü hiç uzatmadan, doğruları söyleseydin
Daha kolay olmaz mıydı
Ayrılmak yeterince zor, bunu zaten billiyordun
Ama hayatımın en kötü günü haline getirmeseydin
Daha iyi olmaz mıydı?
Ben başı önünde, rüzgar nereden eserse
"Evet" diyen biri olamam
İçimden gelen sesi dinlerim durmadan
İster çok güçlü ol ister kahraman
Ben istemez miyim seni andığımda gülümseyebilmeyi
Sana çok bağlıydım ama bağımlı değildim
Elbette beni sonsuza dek sevmek zorunda değildin
Sahibin değildim sadece sevgilindim.
Önümde ağır bir kapı
Ardında okyanus var
Ben zaten suda doğmuşum
Kapıyı açmam gerek
İşte o an biri geliyor
Tutuyor kulağımdan
Gözü anahtar deliğinde
Bak diyor sadece buradan
Bırak diyorum o küçücük resmi
Yetmez bize bu küçük esinti
Nerde törpülendin böyle
Olmaz diyor tutup ayak bileğimi
Şimdi önümde ağır bir kapı
Ardında okyanus var
Bir de bileğimden biri çekiyor
Benimse kapıyı açmam gerek
Bak diyorum koca dünyaya
Buradan derhal çıkmak gerek
Bari çekme bileğimden
Benim her şeyi görüp öğrenmem gerek
Bir ileri bir geri
Her adım bu kapının ardı demek
Sonunda boğulmak olsa da
Benim o sularda yüzmem gerek
Anahtar deliğinden görünen
Bu küçücük manzara
Sana yetiyorsa yetsin
Benim o sularda yüzmem gerek
Yüzmem gerek
Şimdi önümde ağır bir kapı
Ardında okyanus var
Bir de bileğimden biri çekiyor
Benimse kapıyı açmam gerek
Bırak diyorum o küçücük resmi
Yetmez bize bu küçük esinti
Nerde törpülendin böyle
Olmaz diyor tutup ayak bileğimi
02 – CAN KIRIKLARI
Müzik-Söz: Şebnem Ferah
Bu kalabalığın içinde yapayalnız hissetmektense
Dünyanın bir ucunda tek başımayım
Kir göstermeyen renkleriniz sizin olsun korkmaktansa
Bulanıklığın tam içinde bir başımayım
Benim belki de gizli bir bildiğim var
Elbette ağlarım benim can kırıklarım var
Senin gördüğün yanağımdan süzülenler
Asıl içimde, içinde yüzdüğüm bir deniz var
03 – BİR KALP KIRILDIĞINDA
Müzik-Söz: Şebnem Ferah
Bir oyun oynayalım mı
Herkes açsın kalbini
Oyun oynayalım mı
Bir oyun oynayalım mı
Herkes söylesin adını
Oyun oynayalım mı
Her kalp bir büyük dünya
Ve bir kalp kırıldığında
Hayata dair ne varsa
Üzerinde o dünyanın başlar yok olmaya
Bir kalp kırıldığında
Denizler kurur toprak küser
Denge kalmaz o dünyada
Her kalp kırıldığında
Bir yerlerde yolculuk başlar
Mavi renkten siyahlığa
Her bir kalp kırıldığında
Bir oyun oynayalım mı
Çocuklar gibi beraber
Oyun oynayalım mı
Bir oyun oynayalım mı
Kırmayalım birbirimizi
Oyun oynayalım mı
Her kalp ayrı bir dünya
Ve bir parça kristal aynı zamanda
Bir de bilmeyerek değil ama bilerek kırılmışsa
Artık acı da duymaz başlar yok olmaya
04 – DELGEÇ
Müzik-Söz: Şebnem Ferah
Gel bir parçam ol kanımdan canımdan
Gel bir parça al ekmeğimden suyumdan
Ben zaten düşmüşüm kaldırımlar yatağım olmuş
Gel bir de sen vur, hadi gel bir de sen vur
Ben zaten düşmüşüm içim dışım korku dolmuş
Gel bir de sen vur, hadi gel
Nasıl olsa alıştım ben bu sert rüzgarlara
Bu sert iklimli ıssız hayata
Delgeç gibi deleceksin sen de ruhumu
Biliyorum durma gel
Bir de sen vur
Bir de sen vur
Gel bir de sen vur
Bir de sen vur
05 – GEÇMİŞE YOLCULUK
Müzik-Söz: Şebnem Ferah
Bugün kendimi kuru yapraklarla kaplı
Çıkmaz bir sokağa benzetiyorum
Sadece o sokakta yaşayanlar üzerimden
Gelip geçiyor
Bugün kendimi odalarından çoğu boş
Bazen dolan bir otel gibi hissediyorum
İçimden ne hayatlar ne hikayeler ne aşklar
Geçip gidiyor
Ben böyle değildim ne zaman kayboldum
Rüzgarla dans ederdim ne zaman savruldum
Bir ses duydum geçmiş zamandan
Bir ses duydum küçük bir kızdan
Bir bilet istiyorum
Sadece gidiş olsun
Çocukluğun saflığına
Gidip orda yaşamam gerek
Bilet istiyorum
Tek kişilik olsun
Yarına çıkabilmem için
Heyecanı hatırlamam gerek
Bugün kendimi parktaki bir bank gibi
Sessiz ve sabit hissediyorum
Geceleri üzerimde şehrin ışıkları
Yatıp uyuyor
Bugün kendimi tonlarca yük taşıyan
Gemilerin denizi gibi hissediyorum
Kaldırma kuvvetim var ama şehrin atıkları
İçime akıyor
06 – BEN BİR MÜLTECİYİM (GÜÇ)
Müzik-Söz: Şebnem Ferah
Ben bir mülteciyim
Kendi yüreğimden başka
Sığınacak yerim yok yurdum yok
Ben bir mülteciyim
Yüreğime sığındım
Burada savaş çıksa bile ölen yok
Tüm hayallerin sonsuzluğa
Ve sona erebildiği yerdeyim
Tüm niyetlerin bedenleri varmışçasına
Görülebildiği bir yerdeyim
Ben bir mülteciyim
Yüreğimde yaşıyorum
Esir değil kul hiç değil
Kendimde yaşıyorum
Ben bir mülteciyim
Burada aslında sınır yok
Kazanmak kaybetmek yok
Bu güçten daha büyük güç yok
Artık eminim her şey içimde filizlenip
İstersem büyüyor bakmazsam çürüyor
Aşil topuğum aşktı,
Başka yüreklerde mutlu olmadım, yaşayamadım
Oysa içimde ne ok var ne de atan
Ne yön ne arka ön
İster yaşa ister sön
Ben bir mülteciyim
Yüreğimde yaşıyorum
Esir değil kul hiç değil
Kendimde yaşıyorum
Ben bir mülteciyim
Burada aslında sınır yok
Kazanmak kaybetmek yok
Bu güçten daha büyük güç yok
Ben bir mülteciyim
Kendi yüreğimden başka
Sığınacak yerim yok yurdum yok
Tüm kitapların arasında kurutulup saklanan
Anılarla dolu bir yerdeyim
Tüm sözcüklerin cümlelerden kurtulmuş gibi
İncitmeden özgür kalabildiği yerdeyim
07 – SANA BİLMEDİĞİN BİR ŞEY SÖYLEYEMEM
Müzik-Söz: Şebnem Ferah
Suyun derinliği aynıydı
Ama senin beline benimse omuzlarıma geliyordu
Bütün yapraklar sararıp düşecekti
Ama ilk ben düştüm kalanlar arkamdan korkuyla baktı
Bütün aşklar çok büyük olacaktı
Ama en büyük bizimkisi diyecektik
Her bir insan eşsiz olacaktı
Ama hep kendimizi en değerli zannedecektik
Çamur mu sürmek istiyorsun başkasının duygularına
Önce senin ellerin kirlenecek
Suyla mı gidiyorsun bir başkasının yanan yüreğine
O yürekte hep yerin olacak
Sana bilmediğin bir şey söyleyemem
Ben de hiçbir şey bilmiyorum
Ne kadar iyilik varsa hepimiz için
Hepsini dileyip gerisine direniyorum
Çok sonraları fark edecektik
İyilik temizlik bile göreceli olacaktı
O kadar hızlı kirlenecektik ki
Masumiyet fotoğraflarda eskiyip solacaktı
Korkuyor musun senden farklı olan her şeyden
Korktuğun şey kendi içinde büyüyecek
Ortak mı oluyorsun bir başkasının yalnızlığına
Yüreğin yalnızlık nedir bilmeyecek
08 – ÇAKIL TAŞLARI
Müzik-Söz: Şebnem Ferah
Benim çakıl taşlarım var irili ufaklı
Kaybolduğumda yere yayıp yol yaptığım
Çakıl taşlarım var her yerden topladığım
Boşluğa düştüğümde oyunlar yaratıp oynadığım
Benim bir sözlüğüm var unutulmuş bir dil
Oysa ki içinde her şeyin anlamı gizli
Benim bir gözlüğüm var sol camı kırıldı
Taktığım zamanlarda içini gösteren adeta
Sen hiç “hiç” oldun mu, birden duruldun mu?
Bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi?
Altında ağ olmadan yerden yükseldin mi?
Tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?
Düştün mü sen?
Benim hiç boyanmamış dört duvarım var
Çatlaklarından sızıp içinden geçtiğim
Benim hiç yıkılmamış duvarlarım var
Dikkatle baktığımda ardını gördüğüm adeta
Sen hiç “hiç” oldun mu birden duruldun mu?
Bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi?
Altında ağ olmadan yerden yükseldin mi?
Tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?
Düştün mü sen?
Benim bir hikayem var sonunu yazmadığım
Benim bir sevgilim var henüz tanışmadığım
Benim umudum var benim umudum
Benim umudum var benim umudum
09 – ZAMAN GEÇİP GİDİYOR
Müzik-Söz: Şebnem Ferah
Bilgi sahibi olmadan
Fikirlerle dolmuşuz
Bir yerlerde bir çift elin tuttuğu
Silahta kurşun olmuşuz
Kalem sahibi olmadan
Kılıçlar kuşanmışız
Yaşanıp yaşatmak dururken
Hem ölmüş hem katil olmuşuz
Gözlerimiz var ama
Görmek istemedikçe
Yüreklerimiz var ama hissetmedikçe
Hiç ıslanmadan yüzmek
Ne kadar mümkünse
Hiç yanmadan ateşle
Ne kadar oynanabilirse
İçinde yaşamak varken
Teğet geçmek dünyaya
İşte bana öyle geliyor
Çünkü zaman geçip gidiyor
Avuçlarında hissetmek varken
Birinin ellerini
Sıkıca tutup sevmekten
Güvenmekten korkar olmuşuz
Kapıları kapatmak yetmemiş
Kepenkler indirmişiz
Bir küçük asma kilitle
İnsanı insan şerrinden sakınmışız
Zamanımız var ama
korkmayı sürdürdükçe
ruhumuz var teslim etmeden önce
10 – HOŞÇA KAL
Müzik-Söz: Şebnem Ferah
Seni ararken kendimi kaybetmekten yoruldum
Bulduğumu zannettiğimde
Kendimden ayrı düştüm
Bu garip bir veda olacak
Çünkü aslında hep içimdesin
Ne kadar uzağa gitsem de
Gittiğim her yerde benimlesin
Söylenecek söz yok
Gidiyorum ben
Hoşça kal, hoşça kal
Hoşça kal, hoşça kal
Ben bir kısrak gibi gelmişim dünyaya
Şahlanıp koşmak içimde var
Hoş çakal
Biraz su biraz yeşillik
Her yer benim evimdir
Taşırım dünyayı sırtımda
Her dil benim dilimdir
Ama söylenecek söz yok
Gidiyorum ben
Aslında Ben de İsterim
Emeklemeden Koşmayı
Güzel Elbiselerle
Makyaj Yapıp Dolaşmayı
Aslında Ben de İsterim
Düşünmeden Konuşmayı
Küçük Bir Oyun İçinde
Önemli Kişi Olmayı
Aklımdan Geçen Sözler
Kalbimden Gelen Sesler
Hepsi Bir Orman Oldu
Bir Kibritle Yok Oldu
Ben Sigara Dumanının Altında
Yana yana En Sonunda Kül Oldum
Sen Kibritin Hiç Yanmayan Ucunda
Birinin Hayatından Geçmiş Oldun
Aslında Ben de İsterim
Emeklemeden Koşmayı
Güzel Elbiselerle
Makyaj Yapıp Dolaşmayı
Aslında Ben de İsterim
Düşünmeden Konuşmayı
Küçük Bir Oyun İçinde
Önemli Kişi Olmayı
İyi Dostlar Biriktirdim
Hepsi Ailem Oldu
Küçük ßir Aşk Yetiştirdim
Düzene Yenik Düştü
Ben Sigara Dumanının Altında
Yana Yana En Sonunda Kül Oldum
Sen Kibritin Hiç Yanmayan Ucunda
Birinin Hayatından Geçmiş Oldun...
Toprağın Altında
Sarmaş Dolaş Köklerle
Bağlanmışız Birbirimize
Cennet Gibi Bir Yerlerde
Kader Varsa Benimki Bu Olsun
Aşk Masalsa Gerçek Olsun
Aşk
Bağlanmış Kökler Gibi
Hayat Veren Toprak Gibi
Tüm Anneler Gibi Güçlü Olsun
Camdan Sızan Güneş Gibi
Gökte Yıldızlar Gibi
Dolu Hayatlar Gibi Sonsuz Olsun
Sonsuz Olsun
Toprağın Üstünde
Yan yana Duran Çiceklerde
Sarılmışız Birbirimize
Cennet Gibi Bir Yerlerde
Kader Varsa Benimki Bu Olsun
Aşk Masalsa Gerçek Olsun
Aşk
Bağlanmış Kökler Gibi
Hayat Veren Toprak Gibi
Tüm Anneler Gibi Güçlü Olsun
Camdan Sızan Güneş Gibi
Gökte Yıldızlar Gibi
Dolu Hayatlar Gibi Sonsuz Olsun
Sonsuz Olsun...
Gücün Var mı Sevgilim
Derin Sularda İnci Tanesi Aramaya
Cesaretin Kaldıysa
Hala Benle Aşktan Konuşmaya
Söyle Canım Sevgilim
Hayat Bize Oyun Oynuyor Olabilir mi
Yorgun Gibi Bir Halin Var
Duyguların Karışık Olabilir mi
Sil Baştan Başlamak Gerek Bazen
Hayatı Sıfırlamak
Sil Baştan Sevmek Gerek Bazen
Her şeyi Unutmak
Sanki Bugün Son Günmüş Gibi
Dolu Dolu Yaşamak İstiyorum Ben
Her Ne Çıkarsa Yoluma
Selam Verip Yürümek İstiyorum Ben
Sil Baştan Sevmek Gerek Bazen
Hayatı Sıfırlamak
Sil Baştan Sevmek Gerek Bazen
Her şeyi Unutmak...
Hiç Olmaz Sandığım
Her şey Birdenbire Oldu
Daha Ne Oluyor Derken
Beni de Hayat Her Yerimden Vurdu
Hiç Susmaz Sandığım
Kalpler Birdenbire Sustu
Daha Ne Oluyor Derken
Beni de Hayat Bir Kez Daha Vurdu
Günlerdir Uykum Yok
Hayat Buysa Artık Gücüm Yok
Daha Kaç Kez Vurulmam
Nereye Kadar Güçlü Olmam
Daha Ne Kadar Yaralanmam Gerek Hayatta
Daha Ne Kadar Gücüm Var
Kaybettiğim Şeyler Var
Daha Ne Kadar Borcum Var Benim Hayata
Çok Sağlam Sandığım
Her şey Birden Bire Çöktü
Daha Ne Oluyor Derken
Beni de Hayat Bir Kez Daha Vurdu
Günlerdir Uykum Yok
Hayat Buysa Artık Gücüm Yok
Daha Kaç Kez Vurulmam
Nereye Kadar Güçlü Olmam
Daha Ne Kadar Yaralanmam Gerek Hayatta
Daha Ne Kadar Gücüm Var
Kaybettiğim Şeyler Var
Daha Ne Kadar Borcum Var Benim Hayata...
Bir Yanımda Dopdolu Yaşanmış Sayfalar
Bir yanımda üst üste okunmamış kitaplar
Dünüm Yarınım Hep Burada Küçücük Adamda
Susadım Yoruldum Ama Aklım Hayatta
Bir Yanda Yorgun Düşmüş Yaşlanmış İnsanlar
Bir Yanımda Ümitle Aşkla Uyananlar
Dünyanın Her Hali Burada Dağınık Odamda
Çok Düştüm Yaralandım Ama Sarıldım Hayata
Ardımda Büyük Büyük Kocaman Ağır Yükler
Her yerimden Çektiler Beni Beklettiler
Dinlendim Su İçtim Aktı Dudaklarımdan
Her Gün Güneş Doğar Yeter ki Açık Olsun Perdeler
Bir Yanımda Durmadan Çalışan Saatler
Bir Yanda Ağır Ağır Dipten Gelen Sesler
Düşündüm Buldum Sandığım Yüzyıllık Gerçekler
Hepsiyle Giyindim Durdum Bazen Büyük Geldiler
Bir Yanda Hiç Susmadan Konuşan Dudaklar
Bir Yanda Küsüp Susmuş Sessiz Akıllar
Dibe Vurduysak Ne Olmuş Elbet Çıkarız
Bir Gün Var Bir Gün Yokuz Kiralıkmış Hayatlar
Ardımda Büyük Büyük Kocaman Ağır Yükler
Her yerimden Çektiler Beni Beklettiler
Dinlendim Su İçtim Aktı Dudaklarımdan
Her Gün Güneş Doğar Yeter ki Açık Olsun Perdeler...
Günaydın Sevgilim...
Keşke Hayat Her gün Böyle
Seninle Dolu , Aşkınla Dolu Olsa
Keşke Hayat Her gün Böyle
Seninle Başlasa Sürpriz Dolu Olsa
Hep Böyle Cömert Kibar Davransa
Bizi Üzmeden Baş başa Bıraksa
Günaydın Sevgilim
Ne Güzel Bir gün Değil mi
Kahvaltıdan Önce
Biraz Daha Sevişelim mi
Günaydın Sevgilim
Ne Güzel Bir gün Değil mi
Her şeyi Bir Yana Bırakıp
Bütün Gün Film İzleyelim mi
Keşke Güneş Her gün Böyle
Sımsıcak Pırıl Pırıl Olsa
Keşke Herkes Her gün Böyle
Kıpır Kıpır Hayat Dolu Olsa
Her şey Yolunda Gitse Durmasa
Üzüntüler Upuzun Bir Tatile Çıksa
Günaydın Sevgilim
Ne Güzel Bir gün Değil mi
Kahvaltıdan Önce
Biraz Daha Sevişelim mi
Günaydın Sevgilim
Ne Güzel Bir gün Değil mi
Her şeyi Bir Yana Bırakıp
Bütün Gün Film İzleyelim mi
Günaydın Sevgilim...
Döne Döne Durmadan
Sen de Bir Garip Oldun
Sarhoş musun Dünya
Şişede Şarap Gibi
Yorgun Bir Kadın Gibi
Yalnız mısın Dünya
Sesimi Bir Duy Diye Beklemek Zor Geliyor
Yüzüme Bir Gül Diye Düşünmek Zor Geliyor
Gerçek misin , Yalan mısın
Masal mısın Dünya
Barışır mısın Benimle
Gerçek misin , Yalan mısın Dünya
Döne Döne Durmadan
Sen de Bir Garip Oldun
Sarhoş musun Dünya
Sesimi Bir Duy Diye Beklemek Zor Geliyor
Yüzüme Bir Gül Diye Düşünmek Zor Geliyor
Gerçek misin , Yalan mısın
Masal mısın Dünya
Barışır mısın Benimle
Gerçek misin , Yalan mısın Dünya
Bazen İçime Bıçak Gibi Saplanıp Yara Olduysan da
Günler Boyunca Kanayıp Acıttıysan da
Daha Çocukken Bile Duvar Gibi Sert Olduysan da
Sana Hiç Küsmedim
Hiç Küsmedim Dünya...
Saatim Çalmadan Uyandım Bugün
Dünkü Fırtına Çoktan Dinmiş
Yağmur Yağmış Her yer Yıkanmış
Vakit Kaybetmeden Yazmaya Başladım
Bir Ağacım Ormanda
Dallı Budaklı Baharı Bekler Dururum
Gövdemde Adın Yazılı
Dudağımda Bir Damlan Denize Döndü
Şiirler Yazdım Sana Okur musun Söyle
Yüreğimde Her şeyin , Koruyup Sevdim
Uzanıp Ellerimden Tutar mısın Söyle
Saatim Çalmadan Uyandım Bugün
Dünkü Fırtına Çoktan Dinmiş
Yağmur yağmış Her yer Yıkanmış
Vakit Kaybetmeden Yazmaya Başladım
Bir Ağacım Ormanda
Dallı Budaklı
Suyumu Bekler Dururum
Gövdemde Adın Yazılı
Dudağımda Bir Damlan Denize Döndü
Şiirler Yazdım Sana Okur musun Söyle
Yüreğimde Her şeyin , Koruyup Sevdim
Uzanıp Ellerimden Tutar mısın Söyle...
Öyle Bir Hayat Yaşadım ki
Cenneti de Gördüm Cehennemi de
Öyle Bir Aşk Yaşadım ki
Tutkuyu da Gördüm Pes Etmeyi de
Bazıları Seyrederken Hayatı En Önden
Kendime Bir Sahne Buldum Oynadım
Öyle Bir Rol Vermişler ki
Okudum Okudum Anlamadım
Kendi Kendime Konuştum Bazen Evimde
Hem Kızdım Hem Güldüm Halime
Sonra Dedim ki Söz Ver Kendine
Denizleri Seviyorsan , Dalgaları da Seveceksin
Sevilmek İstiyorsan , Önce Sevmeyi Bileceksin
Uçmayı Seviyorsan , Düşmeyi de Bileceksin
Korkarak Yaşıyorsan , Yalnızca Hayatı Seyredersin
Öyle Bir Hayat Yaşadım ki
Son Yolculukları Erken Tanıdım
Öyle Çok Değerliymiş ki Zaman
Hep Acele Etmem Bundan Anladım
Kendi Kendime Konuştum Bazen Evimde
Hem Kızdım Hem Güldüm Halime
Sonra Dedim ki Söz Ver Kendine
Denizleri Seviyorsan , Dalgaları da Seveceksin
Sevilmek İstiyorsan , Önce Sevmeyi Bileceksin
Uçmayı Seviyorsan , Düşmeyi de Bileceksin
Korkarak Yaşıyorsan , Yalnızca Hayatı Seyredersin...
Benim çakıl taşlarım var irili ufaklı kaybolduğumda yere yayıp yol yaptığım çakıl taşlarım var her yerden topladığım boşluğa düştüğümde oyunlar yaratıp oynadığım
benim bir sözlüğüm var unutulmuş bir dil oysa ki içinde her şeyin anlamı gizli benim bir gözlüğüm var sol camı kırıldı taktığım zamanlarda içini gösteren adeta
sen hiç 'hiç' oldun mu, birden duruldun mu? bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen? düştün mü sen?
benim hiç boyanmamış dört duvarım var çatlaklarından sızıp içinden geçtiğim benim hiç yıkılmamış duvarlarım var dikkatle baktığımda ardını gördüğüm adeta
sen hiç 'hiç' oldun mu birden duruldun mu? bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen? düştün mü sen?
benim bir hikayem var sonunu yazmadığım benim bir sevgilim var henüz tanışmadığım benim umudum var benim umudum benim umudum var benim umudum
sen hiç 'hiç' oldun mu birden duruldun mu? bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen?
sen hiç 'hiç' oldun mu birden duruldun mu? bulanıkmış berrakmış her suyu içtin mi? altında ağ olmadan yerden yükseldin mi? tam zevkine varmışken birden yere düştün mü sen? düştün mü sen?