Şıracının Şahidi Bozacı! -Emin Çölaşan

harbikiz

New member
Katılım
23 Haz 2007
Mesajlar
1,473
Reaction score
0
Puanları
0
27 Mart 2010
91810-MP.jpg
Sevgili okuyucularım, Tayyip birkaç gün önce İngiltere gezisinde BBC’ye verdiği demeçte aynen şöyle demişti : “ Benim ülkemde 170 bin Ermeni var. Biz 100 bini’ni şu anda idare ediyoruz. (Türkiye’de çalışan kaçak Ermeniler için söylüyor.)
Eee, ne yapacağım ben yarın? Gerekirse bunlara ‘ Hadi siz gidin memleketinize’ diyeceğim. Bunu yapacağım. Niye? Benim vatandaşım değil bunlar. Ülkemde tutmak zorunda değilim onları. Yani(Ermenistan) bizim bu samimi yaklaşımlarımızı ne yazık ki olumsuz istikamette etkiliyor. Bunun farkında değiller.”
Bu sözleriyle ülkemizde çalışan fakir fukara Ermenistan vatandaşları üzerinden tehdit ve şantaj savuruyor, ABD’nin emriyle piyasaya sürdüğü “Ermeni açılımı” fos çıkınca, Ermenistan’a baskısını insanlık dışı yollara sevketmeye yelteniyordu.
Tayyip bu sözleriyle zor durumda kaldı. O kadar ki, kendi yalaka ve işbirlikçi köşe yazarlarından bazıları bile bu söylediklerine karşı çıktı… Ve Tayyip çok bozuldu. Hemen ardından hem kendisi hem de bakanları devreye girdiler, medyayı suçladılar ve “yanlış anlaşılma var “ demek zorunda kaldılar. Devlet adamı(!) olan bu şahıs, önündeki camdan yazılı metin okumayınca, hep böyle gaf yapıyor, pot kırıyor. Şimdi olayın öteki boyutuna bakalım,
Her toplumda “ Şıracının şahidi bozacılar” vardır. Bizde de bu görevi Tayyip için Çankaya’da oturan şahıs üstlenmişe benziyor. Bakınız Afrika gezisinde, uçakta yanına sürahinin karşısındaki bardaklar gibi dizdiği gazetecilere bu konuda aynen ne diyor:
“Sayın Başbakan aslında Türkiye’nin yaptığı pozitif bir şeyin ortaya çıkması için (bunları) söylemiştir. Ayrıca sayının (Ermeni sayısının) 100 bin olmadığı kanaatindeyim. (O zaman aranızda anlaşın!) Bu kişiler Türkiye’de çalışıyor, ailelerine yardım ediyor. (Aaa, nasıl da bildin!)(Tayyip) Bunları Türkiye’nin kin gütmediğini, düşmanlık yapmadığını göstermek açısından söylemiştir. Bazen insan söylerken (istemeden) ufak ufak söz, dağarcığından çıkıyor.”
Onun da Türkçesi zayıf. Ne söylediği tam anlaşılmadığı için sözlerine parantezler açarak ben anlam vermeye çalıştım. Tayyip’in bu uluslar arası gafı için söyleyecek söz bulamıyor, yine de onu savunmaya çalışıyor.
AZARLANAN GAZİ
AYRINTILARINI bugün Sözcü’de , arkadaşımız Başak Kaya’nın haberinde okuyacaksınız. İnanılmaz olaylar yaşıyoruz. Dün Çankayada oturan şahıs ve Genelkurmay başkanı gazilerimizi ziyaret ediyor.
Ve tek bacağı kopuk, her yerinden yara izleri fışkıran Ender Dağcı isimli gazimiz, Bay Abdullah Gül’ün danışmanından o tören sırasında fırça yiyor, azar işitiyor.
Kemal İlter İsimli Çankaya danışmanı, kendi kendine söylenen gazimize şöyle diyor:
“Terbiyeli ol. Sen ne biçim konuşuyorsun? Cumhurbaşkanı buraya kadar gelmiş…”
Danışman zorla sakinleşiyor. Bunların yönetiminde Allah hepimize , ellerini kollarını, gözlerini bacaklarını yitiren gazilerimize de sabır versin.
EMİNE İLE RECEP KAÇMIŞ!
ÖYLE tuhaf bir gündem yaşıyoruz ki, darbeler (!) falan derken pek çok konuyu ben de ıskalıyorum. Şimdi size Türkiye’ye özgü bir olayı aktaracağım. Bunu dünkü Akşam gazetesinin spor sayfasında Murat Tarhan’ın haberinde okudum.
Biliyorsunuz, bizim bazı federasyonlar işin kolayını buldu. Yurtdışından sporcu ithal edip bunları “ Türk vatandaşı” yapıyorlar., üzerlerine ayyıldızlı formayı giydirip o sporcuları uluslar arası alanda yarıştırıyorlar. Sarışın, esmer, zenci, çekik gözlü, hiç fark etmiyor. Görenler de, herhalde onların “Türk” olduğunu zannediyordur!
Atletizm, futbol, masa tenisi , boks, güreş gibi nice spor dallarında bu güldürüyü yaşıyoruz. 72 milletten Kenyalı, Etyopyalı, Çinli, Bulgar, Tatar, Amerikalı, Allah ne verdiyse! Parayı bastırınca hepsi geliyor. Ev ve araba veriyorsun, maaşa bağlıyorsun, onları “ Türk” yapıyorsun ve milli formayı giydiriyorsun! Kendimiz sporcu yetiştiremeyince , ithal mallarına başvurup onları satın alıyoruz, devşiriyoruz! Şimdi Murat Tarhan’ın “ Emine ve Recep kaçtı” başlıklı haberine bakalım:
“Badminton Federasyonu (Olimpiyatlarda yer alan ve raketle oynanan bir oyun), Türk milli takımı için Çin’den getirilen iki Çinli sporcuya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan’ın isimlerini verdi. ( Yağcılığın bu kadarı olur mu, spora böylesine siyaset sokulu mu demeyin. Burası Türkiye abicim, günümüzde geçer akçe yağcılık ve yalakalık! ) Ancak Federasyon Başkanı Murat Özmekik, beklemediği bir olayla karşılaştı. Çünkü hem Çinli Recep, hem de Emine, Türkiye’de aradıklarını bulamadıkları gerekçesiyle ülkelerine kaçtı.
20 yaşındaki Li Shuang’a Emine Li, 22 yaşındaki Zhou Junxuan’a Recep Zhou sddn isimlerini veren Federasyon yeni sporcu arayışı başlattı. Birkaç kez Çin’e giden Federasyon Başkanı, aradığı kalitede sporcuyu henüz bulamadı.
Bu konuda en ciddi iddia, ( Çin’den ithal edilecek) yeni isimlerin ‘Köşk’ten olacağı yönünde. Gelecek erkek sporcuya Abdullah bayan olana ise Hayrünnisa isminin verileceği iddia edildi”
Ülkemizden firar eden devşirme Recep ve Emine’ ye yuh olsun!
Yeni devşirmeler Abdullah ve Hayrünnisa vatana millete hayırlı olsun!


kaynak
 
adam çam devirme konusunda uzman naparsın.... olsa olsa ormancı oduncu falan olcak bi adam ama gelin görün ki bizim başbakanımız
 
emin çölaşanın ağzına sağlık...........
 
O kadar güzel yazıyorlarki yoruma gerek kalmıyor kalemine zihnine zeval gelmesin emin bey
 
çölaşan ve kayışını sıyırmış elleham
hhmansopa.gif
 
Şu adamı hala dinleyen varmı..? En üstteki resme iyi bakın.Dikkatli bakanlar üzerindeki SATILIKTIR yazısını görebilir..
 
Menderesi çok aradığı gibi Tayyibi de arar bu devlet zamanı gelince...

Menderesi kim aramış ki Tayyibi de arasın


bu arada bir Türk gitsinde ABD de yada AB ülkelerinde izinsiz çalışsın aynı gün sınır dışı ederler
 
***Emin Çölaşanın yazısından
""Badminton Federasyonu (Olimpiyatlarda yer alan ve raketle oynanan bir oyun),
Türk milli takımı için Çin’den getirilen iki Çinli sporcuya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile eşi
Emine Erdoğan’ın isimlerini verdi. ""

Valla ne demek lazım kestiremedim,ağlayımmı güleyimmi..
 
İyice bunamış..Doğruluktan yıllar önce sapmıştı
ama şimdi de ahlak ve saygı çerçevesinin dışında
farkına varmadan Türkiye Cumhuriyeti
Başbakanlık makamıyla dalga geçiyor
şaşkşakçıları da alkışa tutuyor..içimizdeki kaçak ermeniler..
 
Geri
Üst