A S M E N
New member
- Katılım
- 11 Şub 2007
- Mesajlar
- 595
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 36
“İsrail’i haritadan sileceğiz!”
Emekli ve bu konuları derinliğine bilen bir Türk askerinin özel bir sohbette bize naklettiği, İranlılara ait sözlerdi, yazımıza başlık yaptığımız cümle.
Evet, öyle diyormuş İran üst yönetimi:
“- Hazırlıklar tamamlanmak üzere. Amerika bize Mart’ta saldıracak. Biz de hazırız. Eğer Amerika böyle bir çılgınlık yaparlarsa, emin olun İsrail’i haritadan sileriz, sileceğiz!”
Tuhaf değil mi?
İsrail, ABD’yi İran’a saldırtmak için elinden geleni yapıyor, hatta Bush yönetimini bu konuda pasif olmak ve gönülsüz davranmakla suçluyor.. İran ise, “Böyle bir şey olursa, İsrail’i haritadan sileriz!” diyor. Peki, İsrail, İran’ın neler yapabileceğini bilmiyor olabilir mi? Devâsâ askeri, teknolojik ve ekonomik üstünlüğüne rağmen ABD’nin bile ta 20 küsur bin kilometre öteden bulaşmaya korktuğu İran’a, bir sıkımlık canı olan İsrail niye bu kadar sataşıyor? Bu, İsrail için belinden silahı çıkarıp kendi alnına dayayarak tetiği çekmesi gibi bir şey değil mi?
Hayır, değil..
Çünkü İsrail eninde sonunda İran tarafından canının fena halde yakılacağını biliyor. Bu iki yumurta bir gün mutlaka kafa kafaya gelecek ve yumurtalardan biri kırılacak. İşte İsrail, istikbaldeki kapışmayı bugüne çekmeye çalışıyor. Bunun için haklı ve geçerli sebepleri var. Birincisi, ABD, İngiltere ve müttefikleri Irak’a girerek İran’a komşu olmuş durumdalar. Yani, İsrail’le İran arasında en güçlü İsrail destekçisi dünya ülkeleri tampon vaziyette. İkincisi, İran nükleer güce ha erişti ha erişecek. Şayet, tiyatro sahnesinde asılı olan silah bir gün duvardan inip patlayacaksa o işte bugün patlasın, çünkü bugün duvardaki silah 16 numara av tüfeği ise yarın Kalaşinkof olacak, İsrail bunu biliyor.
ABD’nin Irak’tan çekilmek zorunda kaldığı, Türkiye’de ise, AB ve ABD’nin etkisinden kurtulmuş, meselâ, mâlûm tezkere geçmemiş olmasına rağmen ABD’nin Türkiye’nin her noktasını Irak’a saldırıda fiilen kullanmasına set çekecek bir siyasi iktidarın Ankara’da iktidar koltuğunda oturduğu, İran’ın ise nükleer güce kavuştuğu bir zaman ve zeminde bu iki yumurta kafa kafaya gelirse, o zaman daha kafadan, İsrail yumurtasının kırılıp omlet olacağı Başbakan Olmert ve tabii İsrail derin devleti tarafından çok iyi biliniyor.
İran, saldırı Mart’ta olacak diyor.
Beyaz Saray sık sık, “Hayır, İran’a fiili saldırı yok!” açıklamalarında bulunuyor. İngiltere’de yayınlanan The Guardian gazetesi ise, “Hazırlıklar tamam, saldırı Mart’ta” diyor amma Guardian’a göre bu mart 2007 değil 2008’in Mart’ı.
“Kaosa” oynayan Evangelist Bush ve CFR’nin gözü kara politikaları yüzünden ABD de zor durumda.
Irak’ta ipin ucu elden kaçtı. Yetmedi, Türkiye’yi kaybetti. Yetmedi, kendisini şeytan olarak niteleyen İran için en büyük iyiliği yapan ülke haline geldi. Çünkü bir yandan başının belası olan Taliban’dan kurtardı İran’ı. Ardından, İran’ın kanını döken, ekonomisini çökerten Saddam’ı devirdi, bir de asıverdi. Yetmedi, İran Irak’ta ABD ve İsrail’den daha etkili bir duruma geldi. İsrail ve ABD’nin Irak’ta düştüğü durum İran’ı o kadar güçlendirdi ki, Amerika Irak’ı işgal etmemiş olsaydı İran nükleer güç sahibi olmakta bu kadar pervasız davranamaz, hamlelerini biraz daha stratejik adımlarla hayata geçirirdi.
Gerçekten de Amerika İran’a saldıracak mı? Baktı Amerika saldırmıyor, İsrail, ABD’yi işin içine çekmek için İran’ı vuracak mı? Gördü ki ABD saldırmıyor, İsrail İran tesislerini vurdu, İran da İsrail’i cezalandırmaya kalktı, o zaman ABD işe karışacak mı? Böyle bir kapışmada Türkiye ne yapacak? BOP’un eş Başkanı Erdoğan, Türkiye’yi bunca aşağılamasına rağmen ABD’ye, “Stratejik ortak” demeyi sürdüren AKP iktidarı, Amerika’nın İran’a saldırması için Türkiye’deki üslerini kullandıracak mı? Böyle bir şey olursa Türkiye’den kendisine yapılan saldırılara İran bir cevap verecek mi?
Cevabı zor sorular öyle değil mi?
Hasan DEMİR
[email protected]
Emekli ve bu konuları derinliğine bilen bir Türk askerinin özel bir sohbette bize naklettiği, İranlılara ait sözlerdi, yazımıza başlık yaptığımız cümle.
Evet, öyle diyormuş İran üst yönetimi:
“- Hazırlıklar tamamlanmak üzere. Amerika bize Mart’ta saldıracak. Biz de hazırız. Eğer Amerika böyle bir çılgınlık yaparlarsa, emin olun İsrail’i haritadan sileriz, sileceğiz!”
Tuhaf değil mi?
İsrail, ABD’yi İran’a saldırtmak için elinden geleni yapıyor, hatta Bush yönetimini bu konuda pasif olmak ve gönülsüz davranmakla suçluyor.. İran ise, “Böyle bir şey olursa, İsrail’i haritadan sileriz!” diyor. Peki, İsrail, İran’ın neler yapabileceğini bilmiyor olabilir mi? Devâsâ askeri, teknolojik ve ekonomik üstünlüğüne rağmen ABD’nin bile ta 20 küsur bin kilometre öteden bulaşmaya korktuğu İran’a, bir sıkımlık canı olan İsrail niye bu kadar sataşıyor? Bu, İsrail için belinden silahı çıkarıp kendi alnına dayayarak tetiği çekmesi gibi bir şey değil mi?
Hayır, değil..
Çünkü İsrail eninde sonunda İran tarafından canının fena halde yakılacağını biliyor. Bu iki yumurta bir gün mutlaka kafa kafaya gelecek ve yumurtalardan biri kırılacak. İşte İsrail, istikbaldeki kapışmayı bugüne çekmeye çalışıyor. Bunun için haklı ve geçerli sebepleri var. Birincisi, ABD, İngiltere ve müttefikleri Irak’a girerek İran’a komşu olmuş durumdalar. Yani, İsrail’le İran arasında en güçlü İsrail destekçisi dünya ülkeleri tampon vaziyette. İkincisi, İran nükleer güce ha erişti ha erişecek. Şayet, tiyatro sahnesinde asılı olan silah bir gün duvardan inip patlayacaksa o işte bugün patlasın, çünkü bugün duvardaki silah 16 numara av tüfeği ise yarın Kalaşinkof olacak, İsrail bunu biliyor.
ABD’nin Irak’tan çekilmek zorunda kaldığı, Türkiye’de ise, AB ve ABD’nin etkisinden kurtulmuş, meselâ, mâlûm tezkere geçmemiş olmasına rağmen ABD’nin Türkiye’nin her noktasını Irak’a saldırıda fiilen kullanmasına set çekecek bir siyasi iktidarın Ankara’da iktidar koltuğunda oturduğu, İran’ın ise nükleer güce kavuştuğu bir zaman ve zeminde bu iki yumurta kafa kafaya gelirse, o zaman daha kafadan, İsrail yumurtasının kırılıp omlet olacağı Başbakan Olmert ve tabii İsrail derin devleti tarafından çok iyi biliniyor.
İran, saldırı Mart’ta olacak diyor.
Beyaz Saray sık sık, “Hayır, İran’a fiili saldırı yok!” açıklamalarında bulunuyor. İngiltere’de yayınlanan The Guardian gazetesi ise, “Hazırlıklar tamam, saldırı Mart’ta” diyor amma Guardian’a göre bu mart 2007 değil 2008’in Mart’ı.
“Kaosa” oynayan Evangelist Bush ve CFR’nin gözü kara politikaları yüzünden ABD de zor durumda.
Irak’ta ipin ucu elden kaçtı. Yetmedi, Türkiye’yi kaybetti. Yetmedi, kendisini şeytan olarak niteleyen İran için en büyük iyiliği yapan ülke haline geldi. Çünkü bir yandan başının belası olan Taliban’dan kurtardı İran’ı. Ardından, İran’ın kanını döken, ekonomisini çökerten Saddam’ı devirdi, bir de asıverdi. Yetmedi, İran Irak’ta ABD ve İsrail’den daha etkili bir duruma geldi. İsrail ve ABD’nin Irak’ta düştüğü durum İran’ı o kadar güçlendirdi ki, Amerika Irak’ı işgal etmemiş olsaydı İran nükleer güç sahibi olmakta bu kadar pervasız davranamaz, hamlelerini biraz daha stratejik adımlarla hayata geçirirdi.
Gerçekten de Amerika İran’a saldıracak mı? Baktı Amerika saldırmıyor, İsrail, ABD’yi işin içine çekmek için İran’ı vuracak mı? Gördü ki ABD saldırmıyor, İsrail İran tesislerini vurdu, İran da İsrail’i cezalandırmaya kalktı, o zaman ABD işe karışacak mı? Böyle bir kapışmada Türkiye ne yapacak? BOP’un eş Başkanı Erdoğan, Türkiye’yi bunca aşağılamasına rağmen ABD’ye, “Stratejik ortak” demeyi sürdüren AKP iktidarı, Amerika’nın İran’a saldırması için Türkiye’deki üslerini kullandıracak mı? Böyle bir şey olursa Türkiye’den kendisine yapılan saldırılara İran bir cevap verecek mi?
Cevabı zor sorular öyle değil mi?
Hasan DEMİR
[email protected]