S
İspanya 1-0 TÜRKİYE [D.K.E.G. Maçı - Tek BaşLık]
- Konbuyu başlatan HeLLFire!
- Başlangıç tarihi
Titanik19
Banned
Bu şablon bizi Avantajlı kılacak kazanmak için acımasız 11sabrinin Yerinde İbrahim kaş olabilir.
haydi TÜRKIYEM kim tutar seni buralar bayram olsun basarilar !!!
------------♥♥♥♥♥♥♥♥♥
-------♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
---♥♥♥♥♥♥♥♥-------------♥♥♥
-♥♥♥♥♥♥♥--------------------♥ -----♥
♥♥♥♥♥♥♥---------------------- -----♥♥-♥♥
♥♥♥♥♥♥♥---------------------- --♥♥♥♥♥
♥♥♥♥♥♥♥---------------------- -----♥♥-♥♥
--♥♥♥♥♥♥♥-------------------♥ -----♥-
-----♥♥♥♥♥♥♥-------------♥♥♥
--------♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
--------------♥♥♥♥♥♥♥♥
------------♥♥♥♥♥♥♥♥♥
-------♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
---♥♥♥♥♥♥♥♥-------------♥♥♥
-♥♥♥♥♥♥♥--------------------♥ -----♥
♥♥♥♥♥♥♥---------------------- -----♥♥-♥♥
♥♥♥♥♥♥♥---------------------- --♥♥♥♥♥
♥♥♥♥♥♥♥---------------------- -----♥♥-♥♥
--♥♥♥♥♥♥♥-------------------♥ -----♥-
-----♥♥♥♥♥♥♥-------------♥♥♥
--------♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
--------------♥♥♥♥♥♥♥♥
S
SiR ReaLiST
Guest
Terim: Birinci İspanya OLur
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, İspanya medyasına yaptığı açıklamada, grubun favorisinin İspanya olduğunu belirterek, "Ama biz de ikinci olarak Güney Afrika'ya gideceğiz" dedi.
2010 Dünya Kupası Avrupa elemelerinde İspanya'ya karşı oynayacak A Milli Futbol Takımı'nın teknik direktörü Fatih Terim, ''Sanırım İspanya grup birincisi olur ve biz de ikinci, ama Dünya Kupası'nda olacağız'' dedi.
İspanyol spor gazetesi Marca, Fatih Terim ile Türkiye'den yapmış olduğu bir röportajı yayınlarken, Türk teknik adam, 28 Mart'taki maç için, ''İspanya ve Bernabeu'ya saygı duyarak sahaya çıkacağız ama korkmadan. Eminim ki bizim fırsatlarımız da olacak. Herkes biliyor ki Bernabeu'da kazanırsak çifte ödül olacak. İspanya karşısında her türlü olumlu sonuç futbolcularımı teşvik edecek ve büyümelerini sağlayacak'' değerlendirmesinde bulundu.
İspanya'yı çok izlediğini kaydeden Terim, ''Çok iyi yanları var ama olumsuz taraflarını da yakaladığımı zannediyorum. Bunları fırsata dönüştürmeye çalışacağız'' derken, taktik anlamında sır vermeyip, ''Bernabeu'da göreceğiz'' diye ekledi.
Tecrübeli teknik adam, ''Türkiye futbol oynamayı seviyor. Futbol oynayarak kazanmaya çalışacağız. Bir saniye bile oynamayı ya da mücadele etmeyi bırakmayacağız'' açıklamasını da yaptı.
Fatih Terim, İspanyol milli kaleci İker Casillas ile ilgili bir soruya ise, ''En büyüklerden biri ama burada Volkan Demirel ile onu çok benzetiyoruz'' karşılığını verdi.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
Villa, Silva, Xavi ve Pique oynuyor
2010 Dünya Kupası elemelerinde Türkiye'nin rakibi İspanya'da sakatlığı bulunan David Villa, Silva, Xavi ve Pique'nin cumartesi günü sahaya çıkabileceği bildirildi.
İspanyol Milli Takımı’na sakatlığı bulunan David Villa, Silva, Xavi ve Pique’den iyi haber geldi.
İspanya Milli Futbol Takımı doktoru Oscar Celada basına yaptığı açıklamada, sakat olmaları nedeniyle Valencia'nın son lig maçında oynamayan Villa ve Silva'nın şu anda iyi durumda olduklarını ve gerek cumartesi günü gerekse 1 Nisan’da İstanbul'daki maçta forma giyebileceklerini söyledi.
Celada, sakat olan diğer futbolculardan Xavi Hernandez'in de fizik tedavi uzmanlarıyla birlikte çalıştığını ve Türkiye ile oynayacakları ilk maça yetiştirilebileceğini açıkladı. İspanyol doktor, grip olan Pique'nin ise ateşinin düştüğünü ve Türkiye maçına hazır olacağını kaydetti.
İspanya Milli Takımı'nın yaptığı ilk antremana, cimnastik salonunda kas güçlendirici çalışma yapan Sergio Ramos ile fizik tedavi görev Xavi dışındaki tüm futbolcular katıldı.
NTVSPOR
Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, İspanya medyasına yaptığı açıklamada, grubun favorisinin İspanya olduğunu belirterek, "Ama biz de ikinci olarak Güney Afrika'ya gideceğiz" dedi.
2010 Dünya Kupası Avrupa elemelerinde İspanya'ya karşı oynayacak A Milli Futbol Takımı'nın teknik direktörü Fatih Terim, ''Sanırım İspanya grup birincisi olur ve biz de ikinci, ama Dünya Kupası'nda olacağız'' dedi.
İspanyol spor gazetesi Marca, Fatih Terim ile Türkiye'den yapmış olduğu bir röportajı yayınlarken, Türk teknik adam, 28 Mart'taki maç için, ''İspanya ve Bernabeu'ya saygı duyarak sahaya çıkacağız ama korkmadan. Eminim ki bizim fırsatlarımız da olacak. Herkes biliyor ki Bernabeu'da kazanırsak çifte ödül olacak. İspanya karşısında her türlü olumlu sonuç futbolcularımı teşvik edecek ve büyümelerini sağlayacak'' değerlendirmesinde bulundu.
İspanya'yı çok izlediğini kaydeden Terim, ''Çok iyi yanları var ama olumsuz taraflarını da yakaladığımı zannediyorum. Bunları fırsata dönüştürmeye çalışacağız'' derken, taktik anlamında sır vermeyip, ''Bernabeu'da göreceğiz'' diye ekledi.
Tecrübeli teknik adam, ''Türkiye futbol oynamayı seviyor. Futbol oynayarak kazanmaya çalışacağız. Bir saniye bile oynamayı ya da mücadele etmeyi bırakmayacağız'' açıklamasını da yaptı.
Fatih Terim, İspanyol milli kaleci İker Casillas ile ilgili bir soruya ise, ''En büyüklerden biri ama burada Volkan Demirel ile onu çok benzetiyoruz'' karşılığını verdi.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
Villa, Silva, Xavi ve Pique oynuyor
2010 Dünya Kupası elemelerinde Türkiye'nin rakibi İspanya'da sakatlığı bulunan David Villa, Silva, Xavi ve Pique'nin cumartesi günü sahaya çıkabileceği bildirildi.
İspanyol Milli Takımı’na sakatlığı bulunan David Villa, Silva, Xavi ve Pique’den iyi haber geldi.
İspanya Milli Futbol Takımı doktoru Oscar Celada basına yaptığı açıklamada, sakat olmaları nedeniyle Valencia'nın son lig maçında oynamayan Villa ve Silva'nın şu anda iyi durumda olduklarını ve gerek cumartesi günü gerekse 1 Nisan’da İstanbul'daki maçta forma giyebileceklerini söyledi.
Celada, sakat olan diğer futbolculardan Xavi Hernandez'in de fizik tedavi uzmanlarıyla birlikte çalıştığını ve Türkiye ile oynayacakları ilk maça yetiştirilebileceğini açıkladı. İspanyol doktor, grip olan Pique'nin ise ateşinin düştüğünü ve Türkiye maçına hazır olacağını kaydetti.
İspanya Milli Takımı'nın yaptığı ilk antremana, cimnastik salonunda kas güçlendirici çalışma yapan Sergio Ramos ile fizik tedavi görev Xavi dışındaki tüm futbolcular katıldı.
NTVSPOR
S
SiR ReaLiST
Guest
FIFA'nın Sitesinde En HeycanLı Maç, İspanya - Türkiye
"En heyecan verici maç"
Türkiye-İspanya maçı FIFA'nın internet sitesinde düzenlenen ankette açık ara önde gidiyor.
2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde İspanya ile Türkiye (A) milli futbol takımları arasında 28 Mart Cumartesi günü yapılacak karşılaşma, FIFA'nın internet sitesinde düzenlenen ankette ''en heyecan verici'' maç olarak açık ara önde gidiyor.
İspanya-Türkiye maçı, yüzde 43.73'lük oranıyla, ankette yer alan diğer 4 maça göre açık ara elemelerde gecenin en heyecan verici müsabakası olarak gösteriliyor.
FIFA'nın resmi internet sitesinde halen süren anketteki yüzdelerde son durum şöyle:
İspanya-Türkiye: 43.73
Meksika-Kosta Rika: 23.82
Ekvador-Brezilya: 16.41
İran-Suudi Arabistan: 9.95
Togo-Kamerun: 6.09
Haberturk
Türkiye-İspanya maçı FIFA'nın internet sitesinde düzenlenen ankette açık ara önde gidiyor.
2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde İspanya ile Türkiye (A) milli futbol takımları arasında 28 Mart Cumartesi günü yapılacak karşılaşma, FIFA'nın internet sitesinde düzenlenen ankette ''en heyecan verici'' maç olarak açık ara önde gidiyor.
İspanya-Türkiye maçı, yüzde 43.73'lük oranıyla, ankette yer alan diğer 4 maça göre açık ara elemelerde gecenin en heyecan verici müsabakası olarak gösteriliyor.
FIFA'nın resmi internet sitesinde halen süren anketteki yüzdelerde son durum şöyle:
İspanya-Türkiye: 43.73
Meksika-Kosta Rika: 23.82
Ekvador-Brezilya: 16.41
İran-Suudi Arabistan: 9.95
Togo-Kamerun: 6.09
Haberturk
Bu Macı Alıcaz !
- Katılım
- 18 Tem 2007
- Mesajlar
- 8,846
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35
sımdı kadro kalitesine bakacak olursak macı ispanya alır..
saha avantajına bakarsak macı ispanya alır..
ama biz bu mantıgı bozarız
mac degil ispanya da havada suda karada bataklıkda olsa genede oradan puanı alırız
saha avantajına bakarsak macı ispanya alır..
ama biz bu mantıgı bozarız
mac degil ispanya da havada suda karada bataklıkda olsa genede oradan puanı alırız
S
SiR ReaLiST
Guest
Nihat : "Kazanırsak Sizi ÖLdürürüm"
Villarreal'den arkadaş olan İspanyol Capdevilla ve Senna ile Türk oyuncu Nihat, İspanya-Türkiye maçını değerlendirdi.
İspanyol spor gazetesi Marca'nın biraraya getirdiği üçlü maçla ilgili sohbet ederek, aralarında şakalaştı. Üç futbolcu arasında geçen diyalog ve soru cevapta, Marcos Senna'nın "Grubu kim birinci bitirecek?" sorusuna Nihat Kahveci, "Dünya Kupası'na doğrudan katılmak için siz favorisiniz, ama matematiksel olarak yetişebilecek puan olduğu sürece Türkiye pes etmeyecek" dedi. Oldukça esprili diyalogların olduğu röportajda, Nihat "İspanya favori, ama her zaman favoriler kazanmaz. Saha içinde birbirimizi dirsekleyeceğiz, ama bu sahada kalacak. Kaybedersek beni bekleyenleri biliyorum, ama kazanırsak sizi öldürürüm" derken, cevap olarak Joan Capdevilla, "Kaybetmiş olarak şimdiden en az bir ay saklanabilirsin" ifadelerini kullandı. Senna ise bir sorusunda Nihat'a "Sahada bize nasıl hakaret edeceksin, Türkçe mi? Maç günü İspanyolca mı Türkçe mi konuşacaksın?" derken, milli futbolcu, "Hakeret mi, yooo veya kimbilir belki de evet... Türk milli takımı formasıyla oynadıkça Türkçe olacak. Ama bir sorun bana size nereden saldıracağız, ben biliyorum" şeklinde gülerek cevabını verdi. Buna karşılık Capdevilla, "Benim kanatımdan mı saldıracaksınız? İspanya'nın en zayıf kanadı orası" derken, Nihat da "Ben biliyorum nereden saldıracağımızı, gerçekten" şeklinde konuştu.
Senna'nın, "Nihat dışında Türkiye'de kime dikkat edeceğiz" sorusuna da Nihat, "Umarım bizi tanıyorsunuzdur, öyle değilse sorun yaşayacaksınız demektir. Ciddiyim çok fazla futbolcu var: Tuncay, Emre, Uğur Boral, Altıntop kardeşler, Semih, Aurelio. oynayan sahada ölümüne oynayacak" dedi. "Türk cehennemi gerçekten var mı?" diye soran Senna'ya bu sefer cevap olarak, "Her zaman. Ama bu cehennem değil iyi bir ortam. Gelen takımların bu ortamdan zorlanmasını istiyoruz" ifadelerini kullanan Nihat, ancak sonuçta maçı kazananın taraftar değil iyi futbol olduğunu söyledi.
Türk futbolcu açıklamalarında ayrıca, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa Şampiyonası'nda Villarrealli 3'lü. Senna, Capdevilla ve Santi kilit oyuncular oldular. Benim için onların takım arkadaşı olmak gurur verici, Üçü de çok büyük futbolcu. Santaigo Bernabeu Stadı'nda insanlar Türkiye'nin savunma yapacağını sanmasın. Futbol oynamak, gol atmak ve İspanya'yı yenmek için çıkacağız. Motive olmuş durumdayız. Dikkat edin, tehlikeliyiz."
Bu arada Nihat, Türk milli takımındaki arkadaşlarının Luis Aragones hakkında neler konuştuklarıyla ilgili bir soruya, "Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük takımlarından biri, şampiyonluk için favorilerden biri. Bu yıl her şey pek yolunda gitmedi, teknik direktöre karşı artan eleştiriler var. Aynı zamanda Güiza'yı da eleştiriyorlar, Mallorca'daki gibi gol atmasını bekliyorlardı. Madrid ve Barcelona'da yaşananların benzeri Türkiye'de de oluyor. Ayrıca Türk futbolu, buraya çok benzer olmaya başladı. Lig daha zor, çok daha fazla mücadele var. Zor bir lig, hiçbir şey kolay değil" cevabını verdi.
Öte yandan Capdevilla, Nihat'ın "Doğruyu söyle, Türkiye maçı için gerçekten ne düşünüyorsunuz?" sorusunu "Size çok büyük saygı gösteriyoruz, çünkü son Avrupa Şampiyonası'nda yarı final oynadınız ve 2000 Dünya Kupası'nda üçüncülüğünüz var. Daha önceden bana söylemiştin: Bundan çok gurur duyuyorsun. Ama saygı bir tarafa, biz en kısa zamanda Dünya Kupası finallerine katılmayı garantilemek istiyoruz. Eğer Madrid'de kazanırsak daha yakınlaşacağız. Ama oynayacağımız en zor iki maça çıkacağız" diye yanıtladı.
A.A.
İspanyol spor gazetesi Marca'nın biraraya getirdiği üçlü maçla ilgili sohbet ederek, aralarında şakalaştı. Üç futbolcu arasında geçen diyalog ve soru cevapta, Marcos Senna'nın "Grubu kim birinci bitirecek?" sorusuna Nihat Kahveci, "Dünya Kupası'na doğrudan katılmak için siz favorisiniz, ama matematiksel olarak yetişebilecek puan olduğu sürece Türkiye pes etmeyecek" dedi. Oldukça esprili diyalogların olduğu röportajda, Nihat "İspanya favori, ama her zaman favoriler kazanmaz. Saha içinde birbirimizi dirsekleyeceğiz, ama bu sahada kalacak. Kaybedersek beni bekleyenleri biliyorum, ama kazanırsak sizi öldürürüm" derken, cevap olarak Joan Capdevilla, "Kaybetmiş olarak şimdiden en az bir ay saklanabilirsin" ifadelerini kullandı. Senna ise bir sorusunda Nihat'a "Sahada bize nasıl hakaret edeceksin, Türkçe mi? Maç günü İspanyolca mı Türkçe mi konuşacaksın?" derken, milli futbolcu, "Hakeret mi, yooo veya kimbilir belki de evet... Türk milli takımı formasıyla oynadıkça Türkçe olacak. Ama bir sorun bana size nereden saldıracağız, ben biliyorum" şeklinde gülerek cevabını verdi. Buna karşılık Capdevilla, "Benim kanatımdan mı saldıracaksınız? İspanya'nın en zayıf kanadı orası" derken, Nihat da "Ben biliyorum nereden saldıracağımızı, gerçekten" şeklinde konuştu.
Senna'nın, "Nihat dışında Türkiye'de kime dikkat edeceğiz" sorusuna da Nihat, "Umarım bizi tanıyorsunuzdur, öyle değilse sorun yaşayacaksınız demektir. Ciddiyim çok fazla futbolcu var: Tuncay, Emre, Uğur Boral, Altıntop kardeşler, Semih, Aurelio. oynayan sahada ölümüne oynayacak" dedi. "Türk cehennemi gerçekten var mı?" diye soran Senna'ya bu sefer cevap olarak, "Her zaman. Ama bu cehennem değil iyi bir ortam. Gelen takımların bu ortamdan zorlanmasını istiyoruz" ifadelerini kullanan Nihat, ancak sonuçta maçı kazananın taraftar değil iyi futbol olduğunu söyledi.
Türk futbolcu açıklamalarında ayrıca, şu ifadeleri kullandı:
"Avrupa Şampiyonası'nda Villarrealli 3'lü. Senna, Capdevilla ve Santi kilit oyuncular oldular. Benim için onların takım arkadaşı olmak gurur verici, Üçü de çok büyük futbolcu. Santaigo Bernabeu Stadı'nda insanlar Türkiye'nin savunma yapacağını sanmasın. Futbol oynamak, gol atmak ve İspanya'yı yenmek için çıkacağız. Motive olmuş durumdayız. Dikkat edin, tehlikeliyiz."
Bu arada Nihat, Türk milli takımındaki arkadaşlarının Luis Aragones hakkında neler konuştuklarıyla ilgili bir soruya, "Fenerbahçe, Türkiye'nin en büyük takımlarından biri, şampiyonluk için favorilerden biri. Bu yıl her şey pek yolunda gitmedi, teknik direktöre karşı artan eleştiriler var. Aynı zamanda Güiza'yı da eleştiriyorlar, Mallorca'daki gibi gol atmasını bekliyorlardı. Madrid ve Barcelona'da yaşananların benzeri Türkiye'de de oluyor. Ayrıca Türk futbolu, buraya çok benzer olmaya başladı. Lig daha zor, çok daha fazla mücadele var. Zor bir lig, hiçbir şey kolay değil" cevabını verdi.
Öte yandan Capdevilla, Nihat'ın "Doğruyu söyle, Türkiye maçı için gerçekten ne düşünüyorsunuz?" sorusunu "Size çok büyük saygı gösteriyoruz, çünkü son Avrupa Şampiyonası'nda yarı final oynadınız ve 2000 Dünya Kupası'nda üçüncülüğünüz var. Daha önceden bana söylemiştin: Bundan çok gurur duyuyorsun. Ama saygı bir tarafa, biz en kısa zamanda Dünya Kupası finallerine katılmayı garantilemek istiyoruz. Eğer Madrid'de kazanırsak daha yakınlaşacağız. Ama oynayacağımız en zor iki maça çıkacağız" diye yanıtladı.
A.A.
[Avrupa Şanpiyonası Dahil]İSPANYA MAÇINA DOĞRU...[Türkiye Fatihleri]
İSPANYA MAÇINA DOĞRU...
EURO 2008'de hepimizi heyecanlandıran, gururlandıran, sevince boğan A Milli Futbol Takımımız, 2010 Dünya Kupası 5. Eleme Grubu'nun 5. ve 6. maçlarında İspanya'yla karşılaşacak. 28 Mart ve 1 Nisan 2009'daki iki kritik maç öncesi gelin kısaca Milli Takımımız'ın Euro 2008 macerasını ve Dünya Kupası elemelerinde grubunda şu ana kadar oynadığı 4 maçı hatırlayalım...
EURO 2008'E KÖTÜ BAŞLAMIŞTIK
PORTEKİZ 2-0 TÜRKİYE (7 HAZİRAN 2008)
TÜRKİYE 2-1 İSVİÇRE (11 HAZİRAN 2008)
Euro 2008 A Grubu'nun ilk maçında kötü bir oyun sonucunda Portekiz'e 2-0 mağlup olan Milliler, İsviçre karşısındaki ikinci maça da kötü başlamıştı. 1-0 geriye düştüğümüz İsviçre maçının ikinci yarısında sağanak haline dönüşen yağmurun bereketiyle İsviçre kalesine yüklenen Ay-Yıldızlılar önce Semih'le eşitliği yakaladı, sonra da Arda'nın son dakikada attığı golle maçı 2-1 kazanmayı bilmişti.
MUHTEŞEM 'ÇEK' ZAFERİ!
TÜRKİYE 3-2 ÇEK CUMHURİYETİ (15 HAZİRAN 2008)
Galip gelenin yoluna devam edeceği maçta Milliler yine geriye düşmüştü. Hem de bu kez 2 farklı. Ama Terim'in öğrencilerinin pes etmeye niyeti yoktu. Önce sahneye bir önceki maçın yıldızı Arda çıktı, Türkiye'yi umutlandırdı. Sonra 87. dakikada Çek Cumhuriyeti kalecisi Cech bir ikram yaptı, Nihat bu ikramı geri çevirmedi: 2-2. Maç böyle bitip uzatmalara gidilecek derken Nihat, fazla 'uzatmaya' gerek olmadığını söylercesine bir füze gönderdi Çek kalesine ve Milli Takım'a 3-2'lik galibiyetle çeyrek final vizesini vermiş oldu.
MUCİZENİN ADI SEMİH!
TÜRKİYE 4-2 HIRVATİSTAN (PENALTILARLA) (20 HAZİRAN 2008)
90 dakikası 0-0 biten Hırvatistan maçı uzatmalara gitmiş, heyecan doruktaydı. Rüştü'nün bir anlık hatasıyla uzatmaların bitimine 1 dakika kala Klasnic'in attığı golle adeta yıkılmıştık. Ama yıkılan sadece bizdik, sahadaki çocuklar değil. Rüştü'den bir uzun top, boşta kalan topu süper bir vuruşla Semih ağlara gönderdiğinde, bu işin penaltılarla bizim lehimize sonuçlanacağını herkes hissetmişti. Nitekim öyle de oldu...
BU KEZ OLMAMIŞTI!
ALMANYA 3-2 TÜRKİYE (25 HAZİRAN 2008)
Yarı finalde rakip, bu tip şampiyonaların kurdu Almanya'ydı. Milliler de sakatlıklar,cezalar nedeniyle kadro krizi vardı ama sahaya çıkan çocuklar belki de şampiyonadaki en iyi futbolumuzu seyrettirdiler bize. Önce öne geçtik Uğur Boral'la, sonra Almanlar 2 golle cevap verdi. Maçın sonlarında Semih'le eşitliği yakalayınca, yine "oldu" dedik ama olmadı. Sahneye Lahm çıktı ve final hayallerimizi kararttı.
2010 DÜNYA KUPASI ELEMELERİ
ERMENİSTAN 0-2 TÜRKİYE (6 EYLÜL 2008)
2010 Dünya Kupası 5. Eleme Grubu'ndaki heyecan Ermenistan maçıyla başladı. Sporun değil siyasetin de çok konuşulduğu bir maçtı. İlk yarıda sessiz kalan Milliler, ikinci yarıda Tuncay ve Semih'in golleriyle grup maçlarına iyi bir başlangıç yapmıştı.
"MAĞDUR DEĞİL MAĞRUR"
Ermenistan'dan galibiyetle dönerek Dünya Kupası Elemeleri’ne galibiyetle başlayan Ay- Yıldızlı ekibimizde Teknik Direktör Fatih Terim, "Ya mağdur olacaktık, ya mağrur. Avrupa Şampiyonası sonrasında ayaklarımızın yere bastığını gösterdik” diye konuşuyordu.
KADIKÖY'DE HÜSRAN
TÜRKİYE 1-1 BELÇİKA (10 EYLÜL 2008)
Büyük bir klişedir; 3 gün arka arkaya yapılan maçlarda bir türlü 2 galibiyet birden alamayız. Tarih tekerrür etti ve biz yine bir cumartesi galibiyetinden sonra çarşamba hüznü yaşadık. Önce Belçika öne geçti ilk yarıda, ikinci yarıdaki Emre'nin penaltı golü ise teselli ikramiyesi gibiydi...
HEM HAREKET HEM HAKARET
1-1 biten maç esnasında Belçika Teknik Direktörü Rene Vandereycken, Fatih Terim'e İtalya'da 'boynuz' anlamına gelen hareketi yapınca Terim çılgına dönmüştü. Yaşanan gerginlik de maçın bir anda önüne geçmişti.
KARDEŞ'İ YENDİK
TÜRKİYE 2-1 BOSNA HERSEK (11 EKİM 2008)
Futbol değil mücadele iyiydi gruptaki üçüncü maçımızda. İlk yarıyı geride kapayıp yine bir stres yaşama hastalığına kapılsak da Arda ve Mevlüt'ün golleri Ay-Yıldızlılar'a galibiyeti getirdi.
ÇOK ANLAMLI ÇOK
2-1'lik Bosna Hersek galibiyetinin ardından basına konuşan Fatih Terim, bu galibiyetin çok anlamlı olduğunu, bundan sonraki hedeflerinin de Estonya maçıyla beraber puanlarını 10'a çıkartmak istediklerini söyledi.
MİLLET FARK ATTI, BİZ BAKTIK!
ESTONYA 0-0 TÜRKİYE (15 EKİM 2008)
Daha önceki 3 maçında 13 gol yiyen Estonya'ya bir gol dahi atamadık. Başka bir cümle kullanmaya gerek var mı ki?
HESAPLAR TUTMADI
Bosna Hersek maçı sonrasında Estonya maçından gelecek galibiyetle puanı 10'a çıkarmak istediklerini söyleyen Fatih Terim'in hesapları tutmadı. 3 maçta 13 gol yiyip puan alamayan Estonya'nın bize diş göstermesine izin verdik. Terim'in bu maç için yaptığı yorum "Tatsız bir sürpriz yaşadık." şeklindeydi.
VE ŞİMDİ RAKİP SON AVRUPA ŞAMPİYONU İSPANYA
3. sırada bitirdiğimiz Euro 2008'in 'şampiyon" apoletli takımı İspanya'yla 28 Mart ve 1 Nisan 2009'da çok kritik iki maça çıkacağız. İki maçı da kaybetmemiz halinde işler iyice karışır. Karışmakla da kalmaz, belki de 2010 Dünya Kupası'nı evimizdeki televizyonlardan tarafsız bir gözle izleriz. Evet, rakipte önemli eksikler var, ama ne de olsa son şampiyon. Kalecisinden forvetine çok tehlikeli oyunculara sahipler. Yapmamız gereken ise, Euro 2008'deki mücadele azmimizi sahaya yansıtıp iki maçta da son dakikaya kadar bıkmadan mücadele etmek. Aksi takdirde sonucun hüsran olacağını tahmin etmek pek de güç olmasa gerek.
Haydi Milliler, yine sevindirin bizi...
İSPANYA MAÇINA DOĞRU...
EURO 2008'de hepimizi heyecanlandıran, gururlandıran, sevince boğan A Milli Futbol Takımımız, 2010 Dünya Kupası 5. Eleme Grubu'nun 5. ve 6. maçlarında İspanya'yla karşılaşacak. 28 Mart ve 1 Nisan 2009'daki iki kritik maç öncesi gelin kısaca Milli Takımımız'ın Euro 2008 macerasını ve Dünya Kupası elemelerinde grubunda şu ana kadar oynadığı 4 maçı hatırlayalım...
İSPANYA MAÇINA DOĞRU...
EURO 2008'de hepimizi heyecanlandıran, gururlandıran, sevince boğan A Milli Futbol Takımımız, 2010 Dünya Kupası 5. Eleme Grubu'nun 5. ve 6. maçlarında İspanya'yla karşılaşacak. 28 Mart ve 1 Nisan 2009'daki iki kritik maç öncesi gelin kısaca Milli Takımımız'ın Euro 2008 macerasını ve Dünya Kupası elemelerinde grubunda şu ana kadar oynadığı 4 maçı hatırlayalım...
EURO 2008'E KÖTÜ BAŞLAMIŞTIK
PORTEKİZ 2-0 TÜRKİYE (7 HAZİRAN 2008)
TÜRKİYE 2-1 İSVİÇRE (11 HAZİRAN 2008)
Euro 2008 A Grubu'nun ilk maçında kötü bir oyun sonucunda Portekiz'e 2-0 mağlup olan Milliler, İsviçre karşısındaki ikinci maça da kötü başlamıştı. 1-0 geriye düştüğümüz İsviçre maçının ikinci yarısında sağanak haline dönüşen yağmurun bereketiyle İsviçre kalesine yüklenen Ay-Yıldızlılar önce Semih'le eşitliği yakaladı, sonra da Arda'nın son dakikada attığı golle maçı 2-1 kazanmayı bilmişti.
MUHTEŞEM 'ÇEK' ZAFERİ!
TÜRKİYE 3-2 ÇEK CUMHURİYETİ (15 HAZİRAN 2008)
Galip gelenin yoluna devam edeceği maçta Milliler yine geriye düşmüştü. Hem de bu kez 2 farklı. Ama Terim'in öğrencilerinin pes etmeye niyeti yoktu. Önce sahneye bir önceki maçın yıldızı Arda çıktı, Türkiye'yi umutlandırdı. Sonra 87. dakikada Çek Cumhuriyeti kalecisi Cech bir ikram yaptı, Nihat bu ikramı geri çevirmedi: 2-2. Maç böyle bitip uzatmalara gidilecek derken Nihat, fazla 'uzatmaya' gerek olmadığını söylercesine bir füze gönderdi Çek kalesine ve Milli Takım'a 3-2'lik galibiyetle çeyrek final vizesini vermiş oldu.
MUCİZENİN ADI SEMİH!
TÜRKİYE 4-2 HIRVATİSTAN (PENALTILARLA) (20 HAZİRAN 2008)
90 dakikası 0-0 biten Hırvatistan maçı uzatmalara gitmiş, heyecan doruktaydı. Rüştü'nün bir anlık hatasıyla uzatmaların bitimine 1 dakika kala Klasnic'in attığı golle adeta yıkılmıştık. Ama yıkılan sadece bizdik, sahadaki çocuklar değil. Rüştü'den bir uzun top, boşta kalan topu süper bir vuruşla Semih ağlara gönderdiğinde, bu işin penaltılarla bizim lehimize sonuçlanacağını herkes hissetmişti. Nitekim öyle de oldu...
BU KEZ OLMAMIŞTI!
ALMANYA 3-2 TÜRKİYE (25 HAZİRAN 2008)
Yarı finalde rakip, bu tip şampiyonaların kurdu Almanya'ydı. Milliler de sakatlıklar,cezalar nedeniyle kadro krizi vardı ama sahaya çıkan çocuklar belki de şampiyonadaki en iyi futbolumuzu seyrettirdiler bize. Önce öne geçtik Uğur Boral'la, sonra Almanlar 2 golle cevap verdi. Maçın sonlarında Semih'le eşitliği yakalayınca, yine "oldu" dedik ama olmadı. Sahneye Lahm çıktı ve final hayallerimizi kararttı.
2010 DÜNYA KUPASI ELEMELERİ
ERMENİSTAN 0-2 TÜRKİYE (6 EYLÜL 2008)
2010 Dünya Kupası 5. Eleme Grubu'ndaki heyecan Ermenistan maçıyla başladı. Sporun değil siyasetin de çok konuşulduğu bir maçtı. İlk yarıda sessiz kalan Milliler, ikinci yarıda Tuncay ve Semih'in golleriyle grup maçlarına iyi bir başlangıç yapmıştı.
"MAĞDUR DEĞİL MAĞRUR"
Ermenistan'dan galibiyetle dönerek Dünya Kupası Elemeleri’ne galibiyetle başlayan Ay- Yıldızlı ekibimizde Teknik Direktör Fatih Terim, "Ya mağdur olacaktık, ya mağrur. Avrupa Şampiyonası sonrasında ayaklarımızın yere bastığını gösterdik” diye konuşuyordu.
KADIKÖY'DE HÜSRAN
TÜRKİYE 1-1 BELÇİKA (10 EYLÜL 2008)
Büyük bir klişedir; 3 gün arka arkaya yapılan maçlarda bir türlü 2 galibiyet birden alamayız. Tarih tekerrür etti ve biz yine bir cumartesi galibiyetinden sonra çarşamba hüznü yaşadık. Önce Belçika öne geçti ilk yarıda, ikinci yarıdaki Emre'nin penaltı golü ise teselli ikramiyesi gibiydi...
HEM HAREKET HEM HAKARET
1-1 biten maç esnasında Belçika Teknik Direktörü Rene Vandereycken, Fatih Terim'e İtalya'da 'boynuz' anlamına gelen hareketi yapınca Terim çılgına dönmüştü. Yaşanan gerginlik de maçın bir anda önüne geçmişti.
KARDEŞ'İ YENDİK
TÜRKİYE 2-1 BOSNA HERSEK (11 EKİM 2008)
Futbol değil mücadele iyiydi gruptaki üçüncü maçımızda. İlk yarıyı geride kapayıp yine bir stres yaşama hastalığına kapılsak da Arda ve Mevlüt'ün golleri Ay-Yıldızlılar'a galibiyeti getirdi.
ÇOK ANLAMLI ÇOK
2-1'lik Bosna Hersek galibiyetinin ardından basına konuşan Fatih Terim, bu galibiyetin çok anlamlı olduğunu, bundan sonraki hedeflerinin de Estonya maçıyla beraber puanlarını 10'a çıkartmak istediklerini söyledi.
MİLLET FARK ATTI, BİZ BAKTIK!
ESTONYA 0-0 TÜRKİYE (15 EKİM 2008)
Daha önceki 3 maçında 13 gol yiyen Estonya'ya bir gol dahi atamadık. Başka bir cümle kullanmaya gerek var mı ki?
HESAPLAR TUTMADI
Bosna Hersek maçı sonrasında Estonya maçından gelecek galibiyetle puanı 10'a çıkarmak istediklerini söyleyen Fatih Terim'in hesapları tutmadı. 3 maçta 13 gol yiyip puan alamayan Estonya'nın bize diş göstermesine izin verdik. Terim'in bu maç için yaptığı yorum "Tatsız bir sürpriz yaşadık." şeklindeydi.
VE ŞİMDİ RAKİP SON AVRUPA ŞAMPİYONU İSPANYA
3. sırada bitirdiğimiz Euro 2008'in 'şampiyon" apoletli takımı İspanya'yla 28 Mart ve 1 Nisan 2009'da çok kritik iki maça çıkacağız. İki maçı da kaybetmemiz halinde işler iyice karışır. Karışmakla da kalmaz, belki de 2010 Dünya Kupası'nı evimizdeki televizyonlardan tarafsız bir gözle izleriz. Evet, rakipte önemli eksikler var, ama ne de olsa son şampiyon. Kalecisinden forvetine çok tehlikeli oyunculara sahipler. Yapmamız gereken ise, Euro 2008'deki mücadele azmimizi sahaya yansıtıp iki maçta da son dakikaya kadar bıkmadan mücadele etmek. Aksi takdirde sonucun hüsran olacağını tahmin etmek pek de güç olmasa gerek.
Haydi Milliler, yine sevindirin bizi...
İSPANYA MAÇINA DOĞRU...
EURO 2008'de hepimizi heyecanlandıran, gururlandıran, sevince boğan A Milli Futbol Takımımız, 2010 Dünya Kupası 5. Eleme Grubu'nun 5. ve 6. maçlarında İspanya'yla karşılaşacak. 28 Mart ve 1 Nisan 2009'daki iki kritik maç öncesi gelin kısaca Milli Takımımız'ın Euro 2008 macerasını ve Dünya Kupası elemelerinde grubunda şu ana kadar oynadığı 4 maçı hatırlayalım...
S
SiR ReaLiST
Guest
Emre Aşık idmana çıkmadı!!!
A Milli Takım'da belinde sakatlığı bulunan Emre Aşık, antrenmana çıkmadı. Tecrübeli futbolcunun kontrol amaçlı otelde kaldığı belirtildi.
2010 Dünya Kupası Eleme Grubu'nda İspanya ile kritik bir maça çıkacak A Milli Takım'da, savunma bölgesinde sıkıntı yaşanıyor.
Ay-yıldızlıların son antrenmanına belinde ağrı olan Emre Aşık katılmadı. Tecrübeli futbolcunun kontrol amaçlı otelde kaldığı ve fizyoterapist eşliğinde çalıştığı öğrenildi.
Diğer futbolcular ise İspanya maçı hazırlıklarına Real Madrid Kulübü'nün antrenman tesislerinde yaptığı çalışmayla devam etti. 1.5 saat süren antrenmanda oyuncular teknik direktör Fatih Terim yönetiminde taktik çalışması yaptı. Antrenman daha sonra şut çalışmasıyla sona erdi.
Öte yandan rakip İspanya'da da sakatlıklar sorun yaratıyor. İspanya Teknik Direktörü Vicente Del Bosque, Iniesta'nın sakatlığı yüzünden taktik değişikliğe gitmek zorunda olduğunu açıkladı.
İspanyol radyolarına konuşan Del Bosque, Iniesta'nın savunmaya çok önemli katkı yaptığını belirterek, "Iniesta oyunu her an değiştirebilecek bir yapıya sahip. Bu yüzden oyun planımızı yeniden gözden geçireceğiz" ifadesini kullandı.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Millilerin deplasman kozu Tuncay
İspanya maçı öncesi A Milli Takım'ın en golcü ismi olan Tuncay Şanlı, 19 golünün 16'sını deplasmanda attı. Milliler Tuncay'ın gol attığı maçlarda ise sadece 1 kez kaybetti.
A Milli Futbol Takımı'nın 2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde 28 Mart Cumartesi günü deplasmanda İspanya ile yapacağı maçta Türkiye adına gözler Tuncay Şanlı'nın üzerinde olacak.
Hakan Şükür'ün futbola veda etmesinin ardından faal futbolcular içinde A milli forma altında en golcü futbolcu unvanının sahibi durumuna gelen Tuncay Şanlı, Madrid'de yapılacak önemli maç öncesinde, özellikle deplasmanda attığı gollerle dikkati çekiyor.
A milli forma altında 19 golü bulunan Tuncay Şanlı, bu gollerden 16'sını Türk Milli Takımı'nın yurt dışında oynadığı maçlarda filelere göndererek, ilginç bir grafik çizdi.
Tuncay, şimdiye dek gol attığı 14 milli maçtan sadece 1'inde Türkiye sınırları içinde gol sevincini yaşarken, diğer 13'ünde ise bu mutluluğu yurt dışında tattı. Tuncay Şanlı, Türkiye sınırları içinde tek gol sevincini, İsviçre ile yapılan 2006 Dünya Kupası Avrupa elemeleri baraj rövanş maçında 3 gol attığı Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yaşadı.
Türk Milli Takımı, Tuncay Şanlı'nın gol attığı 14 maçtan 11'ini kazanırken, 2'sinde berabere kaldı, sadece 1'ini yitirdi.
EN GOLCÜ MİLLİ İSİM
Futbol yaşantısını İngiltere Premier Ligi takımlarından Middlesbrough'da sürdüren 27 yaşındaki Tuncay Şanlı, A milli formayı giydiği 63 maçta 19 gole ulaşarak, faal futbolcular içinde ay-yıldızlı formayla en çok gol atan isim unvanını aldı.
51 gollü Hakan Şükür, 21 gollü Lefter Küçükandonyadis'in ardından, 19 golle Metin Oktay ve Cemil Turan'a ortak olarak kürsüye çıkan Tuncay Şanlı, golcü özelliğini sürdürmesi durumunda Hakan Şükür'ün rekorunu kırmaya en yakın aday olarak gösteriliyor.
A Milli Futbol Takımı'nın 86 yıllık tarihinde en çok gol atan futbolcular şöyle:
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Villa'nın gözü Raul'ün rekorunda
İspanya Milli Takımı'nın golcüsü David Villa, milli formayla 44 golü bulunan Raul'ün rekorunu kırmak istediğini söyledi. Boğalar adına 25 gol atan Villa, hafif sakatlığının Türkiyle karşısında forma giymesine engel olmayacağını da belirtti.
Valencia'nın golcüsü David Villa, başarılı grafiğini milli takımda da sürdürüyor. İspanya'nın Avrupa Şampiyonu olmasında attığı gollerle önemli payı bulunan Villa'nın milli takım forması altında toplam 25 golü bulunuyor.
Son 6 milli maçta da gol atan Villa, amacının Real Madrid’li Raul'e ait 44 gollük rekoru kırmak olduğunu söyledi.
Villa, "Raul'ün rekoruna hala çok uzağım. Ancak son milli maçlarda sürekli gol atıyorum. Bu grafiği sürdürmem halinde, rekoru kırabilirim" ifadelerini kullandı.
Başarılı golcü, hafif sakatlığının Türkiye karşısında forma giymesine engel olmayacağını da söyledi.
15 gün dinlendikten sonra milli takımla birlikte çalışmalara başladığını hatırlatan Villa, "Antrenmanlar sayesinde güvenim geri geldi. Dizim hızla iyileşiyor. Türkiye karşısında sahaya çıkıp, takımıma yardım edebileceğimi düşünüyorum" diye konuştu.
Son iki eleme grubundan play-off sonucu çıktıklarının altını çizen Villa, aynı sıkıntıyı yeniden yaşamamak için, ay-yıldızlılar karşısında iki maçta 6 puan almaları gerektiğini belirtti.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Agresif Ama SoğukkanLı [Mert Aydın YorumLadı]
İspanya karşısında özellikle orta sahada pas trafiğini etkisiz yerlere yönlendirmek gerek. Bunun için de agresif olmak ama soğukkanlılığı kaybetmemek önemli.
İspanyollar ateşlidir belki ama sabırlıdır. Boğa güreşinde matador, zavallı hayvanı katletme konusunda büyük sabır gösterir. Çabuk öldürmenin seyirciyi mutlı etmeyeceğinin farkındadır. Elindeki suç aletlerini yavaş yavaş, sindire sindire saplar boğanın sırtına.
İspanya Milli Takımı'nın oyun stili de boğa güreşçilerininkinden farklı değil. Belki ok saplamıyorlar ama rakip orta sahaları kaba ifadeyle pas manyağı yapıyorlar. Sabırla top çevirme zaten İspanyol takımlarının genel oyun sistemi. Sadece bazıları bu paslaşmayı defansa yönelik bazıları da hücuma yönelik yapıyor. Aragones ve Del Bosque, bu işi hücum ağırlıklı yaptırıyor.
İspanya deyince ilk akla gelen orta sahası. Iniesta'nın yokluğu, Avrupa şampiyonunun ideal kadrosuna bir darbe olarak nitelenebilir. Fabregas'ın da sezonu kapattığını düşünürsek pas trafiği için bizim avantajımız olarak değerlendirebiliriz. Ancak Liverpool'da iyi bir sezon geçiren Xabi Alonso'nun adını duyunca oturup kalıyoruz. Sakatlığına rağmen oynaması beklenen Xavi'nin organizatörlüğü devam edecek. Savunmanın önünde Senna tüm haşmetiyle bozmak için bekleyecek. Silva'nın da yeni sakatlıktan çıktığını söyleyelim.
Bu orta sahayı ancak pas organizasyonunu bozarak etkisiz hale getirebilirsiniz. Bunu ayaklarından top alarak olmasa bile etkisiz bölgelere pas trafiğini yönelterek başarabiliriz. Başta Aurelio, orta sahadaki cevval adamlarımızın agresif ve sert olmaları bunu sağlayabilir. İspanya'nın çok iyi oynadığı Avrupa şampiyonası finallerinde İtalya karşısında 0-0'a razı oluşu da bu sayedeydi.
Ölümcül orta sahayı durduramazsak, onların aralara kaçıracağı Torres ve Villa'yı durdurmak kolay olmaz. Eğer ataklar sersemlemezse, sakatlarla iyice kırılganlaşan savunmamız delik deşik olabilir. Bu sıkıntıyı, Avrupa Şampiyonası'nda Portekiz maçında fena halde yaşamıştık.
İspanya'nın kalesinde bence dünyanın en iyi 4 kalecisinden biri (diğerler, Cech, Buffon ve Julio Cesar) var. Casillas daha 19 yaşında kaleyi aldığında Toshack, “Top bizim kaleye geldiğinde korkudan gözlerimi kapıyorum” diyordu. Ama aradan geçen zamanda Iker Casillas bir marka oldu. Gerektiğinde tek başına bir maçı kazanan kaleciler arasında yerini aldı. Ama son Avrupa Şampiyonası'nda Cech'in bizim maçta yaptığı hata, futbolcularımızın Casillas'tan çekinmesini engeller. Sonuçta kalede süper bir kaleci var ama o bir insan.
İspanyol savunmasında en büyük sıkıntı Puyol'un yokluğu. Sakat olmasaydı da ilk maçta cezası nedeniyle oynayamayacaktı Barcelona kaptanı. Sakatlığı İstanbul'da da oynamamasını sağlayacak. Her boşluğu kapatan, deli dolu bir adamdan yoksun kalacaklar. En azından onların da savunmasında ciddi bir eksik olacak. Sergio Ramos sağda çok sağlam. Capdevila ya da Arbeloa solda oynayacak. Arbeloa son dönemde Liverpool'da formunu en üst düzeye çıkardı.
Savunmanın ortası onların zayıf noktası olabilir. Nihat gibi, Tuncay gibi hızlı futbolcular, onların ağırlığından faydalanabilir. Yeter ki orta saha organizasyonu yapabilmemize imkan tanısınlar.
Bu maça ana fikir bulmak zorunda kalırsak şunları çıkarabiliriz:
1- Euro 2008'de neler yaptığımız hatırlayalım ve umudumuzu kaybetmeyelim.
2- Euro 2008'de neler yaptığımız unutalım. Çünkü İspanya karşısında 2-0 yenik duruma düşersek maç dönmez.
3- Orta sahadaki olası ve aslında gerekli agresifliğimiz topa olmalı. 90 bin Bernabeu sakini (pardon sakin olmayanı) önünde kart çıkma ihtimali hayli yüksek.
4- Torres ve Villa karşısında bire bir yakalanmamak gerek. Bu olursa son felaket olabilir.
5- Arda gibi becerili, Nihat ve Tuncay gibi hızlı futbolcular, İspanya'ya kabus yaşatabilir. Bunun için de yine orta sahaya geliyoruz. Haydi Marco, haydi Ayhan, haydi Emre!
6- Stres yok! Kaybetmek dünyanın sonu değil! Rahat olmak, lakayıt olmamak kaydıyla bazen yaşam kurtarır.
NTV Spor
A Milli Takım'da belinde sakatlığı bulunan Emre Aşık, antrenmana çıkmadı. Tecrübeli futbolcunun kontrol amaçlı otelde kaldığı belirtildi.
2010 Dünya Kupası Eleme Grubu'nda İspanya ile kritik bir maça çıkacak A Milli Takım'da, savunma bölgesinde sıkıntı yaşanıyor.
Ay-yıldızlıların son antrenmanına belinde ağrı olan Emre Aşık katılmadı. Tecrübeli futbolcunun kontrol amaçlı otelde kaldığı ve fizyoterapist eşliğinde çalıştığı öğrenildi.
Diğer futbolcular ise İspanya maçı hazırlıklarına Real Madrid Kulübü'nün antrenman tesislerinde yaptığı çalışmayla devam etti. 1.5 saat süren antrenmanda oyuncular teknik direktör Fatih Terim yönetiminde taktik çalışması yaptı. Antrenman daha sonra şut çalışmasıyla sona erdi.
Öte yandan rakip İspanya'da da sakatlıklar sorun yaratıyor. İspanya Teknik Direktörü Vicente Del Bosque, Iniesta'nın sakatlığı yüzünden taktik değişikliğe gitmek zorunda olduğunu açıkladı.
İspanyol radyolarına konuşan Del Bosque, Iniesta'nın savunmaya çok önemli katkı yaptığını belirterek, "Iniesta oyunu her an değiştirebilecek bir yapıya sahip. Bu yüzden oyun planımızı yeniden gözden geçireceğiz" ifadesini kullandı.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Millilerin deplasman kozu Tuncay
İspanya maçı öncesi A Milli Takım'ın en golcü ismi olan Tuncay Şanlı, 19 golünün 16'sını deplasmanda attı. Milliler Tuncay'ın gol attığı maçlarda ise sadece 1 kez kaybetti.
A Milli Futbol Takımı'nın 2010 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde 28 Mart Cumartesi günü deplasmanda İspanya ile yapacağı maçta Türkiye adına gözler Tuncay Şanlı'nın üzerinde olacak.
Hakan Şükür'ün futbola veda etmesinin ardından faal futbolcular içinde A milli forma altında en golcü futbolcu unvanının sahibi durumuna gelen Tuncay Şanlı, Madrid'de yapılacak önemli maç öncesinde, özellikle deplasmanda attığı gollerle dikkati çekiyor.
A milli forma altında 19 golü bulunan Tuncay Şanlı, bu gollerden 16'sını Türk Milli Takımı'nın yurt dışında oynadığı maçlarda filelere göndererek, ilginç bir grafik çizdi.
Tuncay, şimdiye dek gol attığı 14 milli maçtan sadece 1'inde Türkiye sınırları içinde gol sevincini yaşarken, diğer 13'ünde ise bu mutluluğu yurt dışında tattı. Tuncay Şanlı, Türkiye sınırları içinde tek gol sevincini, İsviçre ile yapılan 2006 Dünya Kupası Avrupa elemeleri baraj rövanş maçında 3 gol attığı Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda yaşadı.
Türk Milli Takımı, Tuncay Şanlı'nın gol attığı 14 maçtan 11'ini kazanırken, 2'sinde berabere kaldı, sadece 1'ini yitirdi.
EN GOLCÜ MİLLİ İSİM
Futbol yaşantısını İngiltere Premier Ligi takımlarından Middlesbrough'da sürdüren 27 yaşındaki Tuncay Şanlı, A milli formayı giydiği 63 maçta 19 gole ulaşarak, faal futbolcular içinde ay-yıldızlı formayla en çok gol atan isim unvanını aldı.
51 gollü Hakan Şükür, 21 gollü Lefter Küçükandonyadis'in ardından, 19 golle Metin Oktay ve Cemil Turan'a ortak olarak kürsüye çıkan Tuncay Şanlı, golcü özelliğini sürdürmesi durumunda Hakan Şükür'ün rekorunu kırmaya en yakın aday olarak gösteriliyor.
A Milli Futbol Takımı'nın 86 yıllık tarihinde en çok gol atan futbolcular şöyle:
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Villa'nın gözü Raul'ün rekorunda
İspanya Milli Takımı'nın golcüsü David Villa, milli formayla 44 golü bulunan Raul'ün rekorunu kırmak istediğini söyledi. Boğalar adına 25 gol atan Villa, hafif sakatlığının Türkiyle karşısında forma giymesine engel olmayacağını da belirtti.
Valencia'nın golcüsü David Villa, başarılı grafiğini milli takımda da sürdürüyor. İspanya'nın Avrupa Şampiyonu olmasında attığı gollerle önemli payı bulunan Villa'nın milli takım forması altında toplam 25 golü bulunuyor.
Son 6 milli maçta da gol atan Villa, amacının Real Madrid’li Raul'e ait 44 gollük rekoru kırmak olduğunu söyledi.
Villa, "Raul'ün rekoruna hala çok uzağım. Ancak son milli maçlarda sürekli gol atıyorum. Bu grafiği sürdürmem halinde, rekoru kırabilirim" ifadelerini kullandı.
Başarılı golcü, hafif sakatlığının Türkiye karşısında forma giymesine engel olmayacağını da söyledi.
15 gün dinlendikten sonra milli takımla birlikte çalışmalara başladığını hatırlatan Villa, "Antrenmanlar sayesinde güvenim geri geldi. Dizim hızla iyileşiyor. Türkiye karşısında sahaya çıkıp, takımıma yardım edebileceğimi düşünüyorum" diye konuştu.
Son iki eleme grubundan play-off sonucu çıktıklarının altını çizen Villa, aynı sıkıntıyı yeniden yaşamamak için, ay-yıldızlılar karşısında iki maçta 6 puan almaları gerektiğini belirtti.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Agresif Ama SoğukkanLı [Mert Aydın YorumLadı]
İspanya karşısında özellikle orta sahada pas trafiğini etkisiz yerlere yönlendirmek gerek. Bunun için de agresif olmak ama soğukkanlılığı kaybetmemek önemli.
İspanyollar ateşlidir belki ama sabırlıdır. Boğa güreşinde matador, zavallı hayvanı katletme konusunda büyük sabır gösterir. Çabuk öldürmenin seyirciyi mutlı etmeyeceğinin farkındadır. Elindeki suç aletlerini yavaş yavaş, sindire sindire saplar boğanın sırtına.
İspanya Milli Takımı'nın oyun stili de boğa güreşçilerininkinden farklı değil. Belki ok saplamıyorlar ama rakip orta sahaları kaba ifadeyle pas manyağı yapıyorlar. Sabırla top çevirme zaten İspanyol takımlarının genel oyun sistemi. Sadece bazıları bu paslaşmayı defansa yönelik bazıları da hücuma yönelik yapıyor. Aragones ve Del Bosque, bu işi hücum ağırlıklı yaptırıyor.
İspanya deyince ilk akla gelen orta sahası. Iniesta'nın yokluğu, Avrupa şampiyonunun ideal kadrosuna bir darbe olarak nitelenebilir. Fabregas'ın da sezonu kapattığını düşünürsek pas trafiği için bizim avantajımız olarak değerlendirebiliriz. Ancak Liverpool'da iyi bir sezon geçiren Xabi Alonso'nun adını duyunca oturup kalıyoruz. Sakatlığına rağmen oynaması beklenen Xavi'nin organizatörlüğü devam edecek. Savunmanın önünde Senna tüm haşmetiyle bozmak için bekleyecek. Silva'nın da yeni sakatlıktan çıktığını söyleyelim.
Bu orta sahayı ancak pas organizasyonunu bozarak etkisiz hale getirebilirsiniz. Bunu ayaklarından top alarak olmasa bile etkisiz bölgelere pas trafiğini yönelterek başarabiliriz. Başta Aurelio, orta sahadaki cevval adamlarımızın agresif ve sert olmaları bunu sağlayabilir. İspanya'nın çok iyi oynadığı Avrupa şampiyonası finallerinde İtalya karşısında 0-0'a razı oluşu da bu sayedeydi.
Ölümcül orta sahayı durduramazsak, onların aralara kaçıracağı Torres ve Villa'yı durdurmak kolay olmaz. Eğer ataklar sersemlemezse, sakatlarla iyice kırılganlaşan savunmamız delik deşik olabilir. Bu sıkıntıyı, Avrupa Şampiyonası'nda Portekiz maçında fena halde yaşamıştık.
İspanya'nın kalesinde bence dünyanın en iyi 4 kalecisinden biri (diğerler, Cech, Buffon ve Julio Cesar) var. Casillas daha 19 yaşında kaleyi aldığında Toshack, “Top bizim kaleye geldiğinde korkudan gözlerimi kapıyorum” diyordu. Ama aradan geçen zamanda Iker Casillas bir marka oldu. Gerektiğinde tek başına bir maçı kazanan kaleciler arasında yerini aldı. Ama son Avrupa Şampiyonası'nda Cech'in bizim maçta yaptığı hata, futbolcularımızın Casillas'tan çekinmesini engeller. Sonuçta kalede süper bir kaleci var ama o bir insan.
İspanyol savunmasında en büyük sıkıntı Puyol'un yokluğu. Sakat olmasaydı da ilk maçta cezası nedeniyle oynayamayacaktı Barcelona kaptanı. Sakatlığı İstanbul'da da oynamamasını sağlayacak. Her boşluğu kapatan, deli dolu bir adamdan yoksun kalacaklar. En azından onların da savunmasında ciddi bir eksik olacak. Sergio Ramos sağda çok sağlam. Capdevila ya da Arbeloa solda oynayacak. Arbeloa son dönemde Liverpool'da formunu en üst düzeye çıkardı.
Savunmanın ortası onların zayıf noktası olabilir. Nihat gibi, Tuncay gibi hızlı futbolcular, onların ağırlığından faydalanabilir. Yeter ki orta saha organizasyonu yapabilmemize imkan tanısınlar.
Bu maça ana fikir bulmak zorunda kalırsak şunları çıkarabiliriz:
1- Euro 2008'de neler yaptığımız hatırlayalım ve umudumuzu kaybetmeyelim.
2- Euro 2008'de neler yaptığımız unutalım. Çünkü İspanya karşısında 2-0 yenik duruma düşersek maç dönmez.
3- Orta sahadaki olası ve aslında gerekli agresifliğimiz topa olmalı. 90 bin Bernabeu sakini (pardon sakin olmayanı) önünde kart çıkma ihtimali hayli yüksek.
4- Torres ve Villa karşısında bire bir yakalanmamak gerek. Bu olursa son felaket olabilir.
5- Arda gibi becerili, Nihat ve Tuncay gibi hızlı futbolcular, İspanya'ya kabus yaşatabilir. Bunun için de yine orta sahaya geliyoruz. Haydi Marco, haydi Ayhan, haydi Emre!
6- Stres yok! Kaybetmek dünyanın sonu değil! Rahat olmak, lakayıt olmamak kaydıyla bazen yaşam kurtarır.
NTV Spor
Fatih TERİM Casusluk Oynatıyor
A Milli Takım'ın antreman kasetlerinin Del Bıosque'nin eline geçtiği haberleri Fatih Terim'e casusluk oynatıyor.
Hafta başından bu yana Real Madrid’in tesislerinde çalışan Milli Takım’ın antrenman kasetlerinin İspanya Teknik Direktörü Vicente Del Bosque’ye ulaştığını öğrenen tecrübeli hocanın, idmanlarda ne oyun planı, ne de ilk 11’i konusunda ışık verdiği bildirildi
Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, İspanyollara taktiğini belli etmemek için büyük çaba harcıyor.
Hafta başından bu yana Real Madrid’in tesislerinde çalışan ekibimizin her çalışmasının kayıda alındığını öğrenen tecrübeli hocanın bu yüzden ne ilk 11 konusunda ışık verdiği, ne de oyun planını sahaya yansıttığı bildirildi.
Real Madridli yetkililerin, Milli Takım’ın yaptığı idmanları İspanya Teknik Direktörü Del Bosque’ye ulaştırdığı ve bu şekilde bilgi toplanmaya çalışıldığı kaydedildi.
Terim’in antrenmanları sürekli basına kapatmasına rağmen taktik provalardan uzak durduğu, İspanya karşısında uygulayacakları oyun planını, kapalı kapılar ardında oyuncularına anlattığı öğrenildi. Milliyet'ten Bilal Meşe'mim haberine göre, Tecrübeli çalıştırıcının kafasındaki ilk 11’in de şekillendiği bildirildi. 4-3-3 düzeninde oynamayı planlayan Fatih Terim’in, İspanya karşısına kalede Volkan Demirel’e görev vereceği, geri dörtlüyü Gökhan Gönül, Emre Aşık, İbrahim Kaş ve Hakan Balta’dan oluşturacağı kaydedildi. Orta üçlüde Ayhan, Aurelio ve Emre Belözoğlu, ileri üçlüde ise Arda, Nihat ve Tuncay oynayacak. Ancak Terim’in, Arda ve Tuncay’dan top rakipteyken savunmada çekilmelerini istediği, İspanya’nın kanat akınlarını bu şekilde tıkamayı planladığı bildirildi.
Bu arada ay-yıldızlıların dün akşamki çalışmasına, belinde ağrı olan Emre Aşık çıkmadı. Terim, bugün Bernabeu Stadı’nda yapılacak son çalışma öncesinde bir basın toplantısı düzenleyecek.
A Milli Takım'ın antreman kasetlerinin Del Bıosque'nin eline geçtiği haberleri Fatih Terim'e casusluk oynatıyor.
Hafta başından bu yana Real Madrid’in tesislerinde çalışan Milli Takım’ın antrenman kasetlerinin İspanya Teknik Direktörü Vicente Del Bosque’ye ulaştığını öğrenen tecrübeli hocanın, idmanlarda ne oyun planı, ne de ilk 11’i konusunda ışık verdiği bildirildi
Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim, İspanyollara taktiğini belli etmemek için büyük çaba harcıyor.
Hafta başından bu yana Real Madrid’in tesislerinde çalışan ekibimizin her çalışmasının kayıda alındığını öğrenen tecrübeli hocanın bu yüzden ne ilk 11 konusunda ışık verdiği, ne de oyun planını sahaya yansıttığı bildirildi.
Real Madridli yetkililerin, Milli Takım’ın yaptığı idmanları İspanya Teknik Direktörü Del Bosque’ye ulaştırdığı ve bu şekilde bilgi toplanmaya çalışıldığı kaydedildi.
Terim’in antrenmanları sürekli basına kapatmasına rağmen taktik provalardan uzak durduğu, İspanya karşısında uygulayacakları oyun planını, kapalı kapılar ardında oyuncularına anlattığı öğrenildi. Milliyet'ten Bilal Meşe'mim haberine göre, Tecrübeli çalıştırıcının kafasındaki ilk 11’in de şekillendiği bildirildi. 4-3-3 düzeninde oynamayı planlayan Fatih Terim’in, İspanya karşısına kalede Volkan Demirel’e görev vereceği, geri dörtlüyü Gökhan Gönül, Emre Aşık, İbrahim Kaş ve Hakan Balta’dan oluşturacağı kaydedildi. Orta üçlüde Ayhan, Aurelio ve Emre Belözoğlu, ileri üçlüde ise Arda, Nihat ve Tuncay oynayacak. Ancak Terim’in, Arda ve Tuncay’dan top rakipteyken savunmada çekilmelerini istediği, İspanya’nın kanat akınlarını bu şekilde tıkamayı planladığı bildirildi.
Bu arada ay-yıldızlıların dün akşamki çalışmasına, belinde ağrı olan Emre Aşık çıkmadı. Terim, bugün Bernabeu Stadı’nda yapılacak son çalışma öncesinde bir basın toplantısı düzenleyecek.
Millilerde defans sıkıntısı!
Millilerde defans sıkıntısı!
A Milliler, cumartesi günü İspanya ile yapacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü. Emre'nin bel ağrıları çalışmasını engelledi.
Real Madrid Kulübü'nün spor kompleksinde, teknik direktör Fatih Terim yönetiminde gerçekleştirilen ve yaklaşık 1,5 saat süren antrenmanda, İspanya maçının taktiği çalışıldı. İdman, şut çalışmasıyla sona erdi.
Antrenmana belindeki hafif ağrı nedeniyle Emre Aşık katılmazken, bu futbolcu fizyoterapist eşliğinde çalıştı.
(A) Milli Takım, maçtan önceki son çalışmasını yarın karşılaşmanın oynanacağı Bernabeu Stadı'nda yapacak ve antrenmanın 15 dakikalık bölümü açık olacak. Teknik direktör Terim, antrenman öncesinde basın toplantısı düzenleyecek.
Millilerde defans sıkıntısı!
A Milliler, cumartesi günü İspanya ile yapacağı maçın hazırlıklarını sürdürdü. Emre'nin bel ağrıları çalışmasını engelledi.
Real Madrid Kulübü'nün spor kompleksinde, teknik direktör Fatih Terim yönetiminde gerçekleştirilen ve yaklaşık 1,5 saat süren antrenmanda, İspanya maçının taktiği çalışıldı. İdman, şut çalışmasıyla sona erdi.
Antrenmana belindeki hafif ağrı nedeniyle Emre Aşık katılmazken, bu futbolcu fizyoterapist eşliğinde çalıştı.
(A) Milli Takım, maçtan önceki son çalışmasını yarın karşılaşmanın oynanacağı Bernabeu Stadı'nda yapacak ve antrenmanın 15 dakikalık bölümü açık olacak. Teknik direktör Terim, antrenman öncesinde basın toplantısı düzenleyecek.
- Katılım
- 12 Şub 2009
- Mesajlar
- 1,922
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
bütün olumsuzlıklara ramen maçı alacağız inşallah
Herşey iyide defans beni endişelendiriyo
Kadroya bi baktım da, pek iç açıcı gelmedi bana
Kadroya bi baktım da, pek iç açıcı gelmedi bana
Türkiye sudoku gibi!
Türkiye sudoku gibi!
Ay-Yıldızlı ekibimizin Avrupa Şampiyonası'ndaki başarısı herkesin dilinde. Bizi bir bulmacaya benzeten Guti'ye göre bu maç zor.
2010 Dünya Kupası elemelerinin en kilit maçlarından biri için bulunulan ve gece hayatıyla ünlü olan Madrid'te Real Madrid’in ünlü futbolcusu Guti gece kulübündeydi. İspyanyol yıldız büyük önem taşıyan İspanya maçı öncesi, "Türk Milli Takımı geride iken, sürpriz gollerle sonucu değiştiriyor. Her maçı başka bir kadro ile oynuyorsunuz. İşin içinden çıkılmaz bir takımsınız. İspanya, teknik açıdan üstün ama bakarsınız bir beraberlik alabilirsiniz." dedi. Hürriyet'ten İsmail Er'in haberine göre, kariyerinin ilerleyen döneminde maddi avantajları sebebiyle Türkiye'ye gelebileceğini ifade eden Guti bunu da, "İspanya’dan sonra futbolcuların en çok para kazandığı ülke Türkiye. Belki ben de bir gün gelebilirim" sözleriyle açıkladı.
Gece kulübüne gitmek futbolcuyu rahatlatıyor mu?
"Profesyonelce yaşadıktan sonra futbolcu istediğini yapabilir. Futbolcunun özgürlüğü engellenemez. Eğer oyuncu saha içinde teknik direktörünün verdiği görevi fazlasıyla yapıyorsa söylenecek bir söz yok."
Her gece gelir misin?
"Hayır. Sadece izinli olduğumuz akşamlar gelirim. Çünkü birçok arkadaşımla eğlenerek stres atıyoruz. Sabahlara kadar eğlenirim. Futbolcunun da morale ihtiyacı var. Bazı ülkelerde futbolcunun bırakın gece kulübüne gitmesini, yolda yürümesine bile kızarlar. Ama İspanya öyle bir yer değil."
Özel geceler düzenliyor musunuz?
"Mutlaka oluyor. Futbolcu para kazanıyorsa nasıl ve ne zaman harcadığı kimseyi ilgilendirmez."
Nargile tutkun nereden geliyor?
Nargileden büyük keyif alıyorum. Bana güven duygusu veriyor. İçtiğimiz nargilelerin Türkiye’den geldiğini duydum. Size de tavsiye ederim, aromalısı mükemmel."
Biraz da futbol konuşalım. İspanya ile Türkiye 4 gün içinde iki kez karşılaşacak. Bu iki maçın sonucu ne olur?
Nihat inanılmaz bir futbolcu
"Karşınızda teknik, fizik ve taktiksel anlamda üstün bir ekip İspanya Milli Takımı var. Türk Milli Takımı’nı 2008 Avrupa Şampiyonası’nda izledim. Final maçlarında tam eleniyor diye bekliyorsunuz, bir de bakıyorsunuz sürpriz gollerle sonucu lehine çeviriyor. Çok heyecanlı maçları oldu. Benim aklıma Nihat Kahveci’den başka oyuncu gelmiyor. Nihat inanılmaz bir futbolcu. Gücünü tekniği ile birleştiren ender futbolculardan.
Türk Milli Takımı sürekli değişiyor. Sanırım teknik patronları milli formada sürekli oyuncu istemiyor! Şaka söylüyorum. Tabi ki teknik işlere karışmam ama her maçınızda değişik isimler görüyorum. Türk Milli Takımı sudoku (sayılarla oynanan bir Japon bulmacası) gibi. Üzerinde uzun süre çalışmak gerek. İşin içinden çık çıkabilirsen. Bakarsınız Türkiye, İspanya’dan bir beraberlik koparmış. Hiç belli olmaz. Çünkü sisteminizi kimse çözemiyor.
Luis Aragones’e sabretsinler
Aragones için ne düşünüyorsun?
"O, İspanya tarihinde önemli bir isim. Dünya futbolunda yeri olan bir teknik adam. F.Bahçe sabrederse gelecek yıllarda Avrupa’da adını sıkça duyurur. Aragones’in elindeki kadro önemli. Carlos, Alex, Güiza, Lugano dışında pek şöhretli oyuncuları yok. Büyük takım olmak istiyorsanız sahaya çıkacak onbir oyuncuyu sadece taraftarlarınız değil, tüm dünya ezbere bilecek. Aragones eline verilen kadro üzerinde başarı üretmeye çalışıyor. İyi kadro ile başarılı işler yapar."
Sohbetimizin sonuna geldiğimizde etrafımızda başka tanıdık isimler belirmeye başladı. Gecede, Real Madrid’in ünlü yıldızları Higuain ve Saviola ile Atletico Madrid’in Arjantinli golcüsü, Maradona’nın damadı Agüero da vardı.
Yan salondan Latin Amerikan müzikleri duyulmaya başladı. Guti, Higuain ve arkadaşları masaya çıkıp oynarken etrafını saran onlarca bayanların arasından kurtulmak için savaş veriyorlardı. Dört futbolcunun oturduğu masanın etrafındaki bayanların sayısı 25’ti.
Türkiye sudoku gibi!
Ay-Yıldızlı ekibimizin Avrupa Şampiyonası'ndaki başarısı herkesin dilinde. Bizi bir bulmacaya benzeten Guti'ye göre bu maç zor.
2010 Dünya Kupası elemelerinin en kilit maçlarından biri için bulunulan ve gece hayatıyla ünlü olan Madrid'te Real Madrid’in ünlü futbolcusu Guti gece kulübündeydi. İspyanyol yıldız büyük önem taşıyan İspanya maçı öncesi, "Türk Milli Takımı geride iken, sürpriz gollerle sonucu değiştiriyor. Her maçı başka bir kadro ile oynuyorsunuz. İşin içinden çıkılmaz bir takımsınız. İspanya, teknik açıdan üstün ama bakarsınız bir beraberlik alabilirsiniz." dedi. Hürriyet'ten İsmail Er'in haberine göre, kariyerinin ilerleyen döneminde maddi avantajları sebebiyle Türkiye'ye gelebileceğini ifade eden Guti bunu da, "İspanya’dan sonra futbolcuların en çok para kazandığı ülke Türkiye. Belki ben de bir gün gelebilirim" sözleriyle açıkladı.
Gece kulübüne gitmek futbolcuyu rahatlatıyor mu?
"Profesyonelce yaşadıktan sonra futbolcu istediğini yapabilir. Futbolcunun özgürlüğü engellenemez. Eğer oyuncu saha içinde teknik direktörünün verdiği görevi fazlasıyla yapıyorsa söylenecek bir söz yok."
Her gece gelir misin?
"Hayır. Sadece izinli olduğumuz akşamlar gelirim. Çünkü birçok arkadaşımla eğlenerek stres atıyoruz. Sabahlara kadar eğlenirim. Futbolcunun da morale ihtiyacı var. Bazı ülkelerde futbolcunun bırakın gece kulübüne gitmesini, yolda yürümesine bile kızarlar. Ama İspanya öyle bir yer değil."
Özel geceler düzenliyor musunuz?
"Mutlaka oluyor. Futbolcu para kazanıyorsa nasıl ve ne zaman harcadığı kimseyi ilgilendirmez."
Nargile tutkun nereden geliyor?
Nargileden büyük keyif alıyorum. Bana güven duygusu veriyor. İçtiğimiz nargilelerin Türkiye’den geldiğini duydum. Size de tavsiye ederim, aromalısı mükemmel."
Biraz da futbol konuşalım. İspanya ile Türkiye 4 gün içinde iki kez karşılaşacak. Bu iki maçın sonucu ne olur?
Nihat inanılmaz bir futbolcu
"Karşınızda teknik, fizik ve taktiksel anlamda üstün bir ekip İspanya Milli Takımı var. Türk Milli Takımı’nı 2008 Avrupa Şampiyonası’nda izledim. Final maçlarında tam eleniyor diye bekliyorsunuz, bir de bakıyorsunuz sürpriz gollerle sonucu lehine çeviriyor. Çok heyecanlı maçları oldu. Benim aklıma Nihat Kahveci’den başka oyuncu gelmiyor. Nihat inanılmaz bir futbolcu. Gücünü tekniği ile birleştiren ender futbolculardan.
Türk Milli Takımı sürekli değişiyor. Sanırım teknik patronları milli formada sürekli oyuncu istemiyor! Şaka söylüyorum. Tabi ki teknik işlere karışmam ama her maçınızda değişik isimler görüyorum. Türk Milli Takımı sudoku (sayılarla oynanan bir Japon bulmacası) gibi. Üzerinde uzun süre çalışmak gerek. İşin içinden çık çıkabilirsen. Bakarsınız Türkiye, İspanya’dan bir beraberlik koparmış. Hiç belli olmaz. Çünkü sisteminizi kimse çözemiyor.
Luis Aragones’e sabretsinler
Aragones için ne düşünüyorsun?
"O, İspanya tarihinde önemli bir isim. Dünya futbolunda yeri olan bir teknik adam. F.Bahçe sabrederse gelecek yıllarda Avrupa’da adını sıkça duyurur. Aragones’in elindeki kadro önemli. Carlos, Alex, Güiza, Lugano dışında pek şöhretli oyuncuları yok. Büyük takım olmak istiyorsanız sahaya çıkacak onbir oyuncuyu sadece taraftarlarınız değil, tüm dünya ezbere bilecek. Aragones eline verilen kadro üzerinde başarı üretmeye çalışıyor. İyi kadro ile başarılı işler yapar."
Sohbetimizin sonuna geldiğimizde etrafımızda başka tanıdık isimler belirmeye başladı. Gecede, Real Madrid’in ünlü yıldızları Higuain ve Saviola ile Atletico Madrid’in Arjantinli golcüsü, Maradona’nın damadı Agüero da vardı.
Yan salondan Latin Amerikan müzikleri duyulmaya başladı. Guti, Higuain ve arkadaşları masaya çıkıp oynarken etrafını saran onlarca bayanların arasından kurtulmak için savaş veriyorlardı. Dört futbolcunun oturduğu masanın etrafındaki bayanların sayısı 25’ti.
- Katılım
- 12 Şub 2009
- Mesajlar
- 1,922
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
benide maçın Bernabeu Stadı'nda olması endişelendiriyor defansa bir çare bulacaklardır
Türkler yarı finale tesadüfen çıktı
"Türkler yarı finale tesadüfen çıktı"
2010 Dünya Kupası Avrupa elemeleri 5. grupta 28 Mart'ta yapılacak İspanya-Türkiye maçının oynanacağı Madrid'deki Santiago Bernabeu Stadı'nda maç biletleri hemen hemen tükenirken, 75 bin taraftarın stadı doldurması bekleniyor.
14 Aralık 1947 tarihinde açılışı yapılan Santiago Bernabeu Stadı'nı maç öncesi dolaşan AA muhabirine bilgi veren stat yetkilileri, ''Burada maç izlemek ayrıcalıktır'' dedi.
UEFA tarafından 2007 yılında ''5 yıldızlı ve seçkin stat'' olarak tanınan Bernabeu, maç dışındaki günlerde bir müze olarak açık tutulurken, futbol tutkunu binlerce insan parayla bilet alarak stadın içinde kulüp tarihinde kazanılan kupaları, önemli futbolcuların başarılarını görüp, saha kenarına, hatta futbolcuların soyunma odalarına bile girebiliyor. Cumartesi günü (A) Milli Takım'ın gireceği konuk ekip soyunma odasında jakuzi, kapalı duşakabinler ve lüks banyolar dikkat çekerken, 5 yıldızlı otelden çok daha lüks odalar görülüyor. Real Madrid kulüp binasının ve ofislerinin de içinde olduğu statta ayrıca terası saha içini gören lüks bir lokanta bulunuyor.
-''BOL ŞANSLAR DİLİYORUM, İHTİYACINIZ OLACAK''-
Bu arada, başkanlığını Real Madrid'in efsanevi oyuncusu ve onursal başkanı Alfredo Di Stefano'nun yaptığı Real Madrid Veteran Futbolcular Derneği de stat içerisinde yer alırken, aralarında Di Stefano, Vicente Miera, Jose Emilio Santamaria ve Vicente Tran gibi ismin de olduğu bir grup eski Real Madridli futbolcu, İspanya-Türkiye maçını merakla beklediklerini söylediler.
Yaşları 65'in üzerinde olan veteran futbolculardan Santamaria, ''Elbetteki çok zor maç olacak, ama Türkiye için zor'' diyerek şakalar yaparken, Nihat'ın İspanyol gazetesinde çıkan röportajını okuyan Vicente, ''Bol şanslar diliyorum, ihtiyacınız olacak'' diye ekledi. Türkiye'ye hiç gitmediğini söyleyen Di Stefano, ''Olsun, cumartesi akşamı görürüm'' diyerek, birçok eski futbolcunun da maça geleceğini söyledi.
1960'lı yıllarda Real Madrid'te defans oyuncusu olarak oynayan ve 1992 yılında Barcelona'da olimpiyat şampiyonu olan, İspanya Milli Takımı'nın teknik direktörlüğünü de yapan Vicente Miera da ''Türkiye gerçekten güçlü bir takım. Agresif oynuyor ve maçı bırakmıyor, ama dengesiz. Sahada çok güven veren bir oyun stiline sahip değil. Avrupa Kupası'nda gördük. Çok güzel maçlar yaptı, ama tesadüfen son dakikalarda attığı gollerle yarı finale çıktı. Fakat ne olursa olsun bizim grupta en saygı duyduğumuz rakibimiz ve çok dikkatli olmamız gerekiyor'' dedi.
SporX
2010 Dünya Kupası Avrupa elemeleri 5. grupta 28 Mart'ta yapılacak İspanya-Türkiye maçının oynanacağı Madrid'deki Santiago Bernabeu Stadı'nda maç biletleri hemen hemen tükenirken, 75 bin taraftarın stadı doldurması bekleniyor.
14 Aralık 1947 tarihinde açılışı yapılan Santiago Bernabeu Stadı'nı maç öncesi dolaşan AA muhabirine bilgi veren stat yetkilileri, ''Burada maç izlemek ayrıcalıktır'' dedi.
UEFA tarafından 2007 yılında ''5 yıldızlı ve seçkin stat'' olarak tanınan Bernabeu, maç dışındaki günlerde bir müze olarak açık tutulurken, futbol tutkunu binlerce insan parayla bilet alarak stadın içinde kulüp tarihinde kazanılan kupaları, önemli futbolcuların başarılarını görüp, saha kenarına, hatta futbolcuların soyunma odalarına bile girebiliyor. Cumartesi günü (A) Milli Takım'ın gireceği konuk ekip soyunma odasında jakuzi, kapalı duşakabinler ve lüks banyolar dikkat çekerken, 5 yıldızlı otelden çok daha lüks odalar görülüyor. Real Madrid kulüp binasının ve ofislerinin de içinde olduğu statta ayrıca terası saha içini gören lüks bir lokanta bulunuyor.
-''BOL ŞANSLAR DİLİYORUM, İHTİYACINIZ OLACAK''-
Bu arada, başkanlığını Real Madrid'in efsanevi oyuncusu ve onursal başkanı Alfredo Di Stefano'nun yaptığı Real Madrid Veteran Futbolcular Derneği de stat içerisinde yer alırken, aralarında Di Stefano, Vicente Miera, Jose Emilio Santamaria ve Vicente Tran gibi ismin de olduğu bir grup eski Real Madridli futbolcu, İspanya-Türkiye maçını merakla beklediklerini söylediler.
Yaşları 65'in üzerinde olan veteran futbolculardan Santamaria, ''Elbetteki çok zor maç olacak, ama Türkiye için zor'' diyerek şakalar yaparken, Nihat'ın İspanyol gazetesinde çıkan röportajını okuyan Vicente, ''Bol şanslar diliyorum, ihtiyacınız olacak'' diye ekledi. Türkiye'ye hiç gitmediğini söyleyen Di Stefano, ''Olsun, cumartesi akşamı görürüm'' diyerek, birçok eski futbolcunun da maça geleceğini söyledi.
1960'lı yıllarda Real Madrid'te defans oyuncusu olarak oynayan ve 1992 yılında Barcelona'da olimpiyat şampiyonu olan, İspanya Milli Takımı'nın teknik direktörlüğünü de yapan Vicente Miera da ''Türkiye gerçekten güçlü bir takım. Agresif oynuyor ve maçı bırakmıyor, ama dengesiz. Sahada çok güven veren bir oyun stiline sahip değil. Avrupa Kupası'nda gördük. Çok güzel maçlar yaptı, ama tesadüfen son dakikalarda attığı gollerle yarı finale çıktı. Fakat ne olursa olsun bizim grupta en saygı duyduğumuz rakibimiz ve çok dikkatli olmamız gerekiyor'' dedi.
SporX