İslamda Teşkilatlanmak ve Reislik

türk ocağı

serdengeçti
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
1,813
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Taceddin Dergahı
İSLAM’DA TEŞKİLATLANMAK VE REİSLİK


İçtimai bakımdan İslam, Allah ve Resulünün emir ve ölçüleri içinde teşkilatlanmak demektir, İslam, dağınıklığı, başıboşluğu sevmez ve içtimaî çözülmeleri hoş karşılamaz. Yüce ve mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulur: “ insan,kendisini başıboş bırakılacak mı zanneder ? “ ( EI-Kıyamet Süresi, âyet: 36). Şanlı Peygamberimiz, İslam'ı “ tebliğ etmekle “ vazifelendiği zaman, ilk iş olarak, bu daveti yakından uzağa doğru gerçekleştirmeye çalıştı. İman eden ilk müminleri, büyük dikkat ve şuur içinde teşkilatlandırdı. Yüce İslam iman ve ahlakı ile bu müminleri yoğurarak asla dağılmayacak ve çözülmeyecek bir “ çekirdek kadro “ oluşturdu. Bu “ ilkler kadrosunu “ büyük bir aşk ve vefa duygusu ile mukaddes bağırlarına bastı ve son nefesine kadar bu ulvi kadroya güvendi.
İslam'da teşkilatlanma, “ suni organizasyon “ değildir. Yüce İslam imanını ve ahlakını büyük bir aşkla benimseyen ve yaşayan bir liderin veya liderler kadrosunun etrafında içtimai şartlara göre oluşan bir organizmadır. Bu sebepten olacak Yüce Peygamberimiz, müminlerin teşkil ettiği böyle bir cemiyeti, “ canlı bir bedene “ benzetmişlerdir. İslam, başıboşluktan ve dağınıklıktan nefret eder demiştik. O kadar ki. iki mümin, yolculuğa çıksa, derhal işbölümü yapmak, aralarından birini “ reis “ seçmek zorundadırlar. Çünkü, bu, bir peygamber emridir. Bu sebepten nerede gerçekten müslümanlar varsa, orada, salkım salkım, hevenk hevenk birbirine kenetlenmiş ve gittikçe içice halkalar tarzında büyüyen, bir diğerinden haberli mümin kadrolar var demektir.

İslam’da “ kadrolaşmak “ demek , küçük küçük liderler etrafında toplanarak bir diğerinden habersiz kalmak demek değildir. Bu, parçalanmak olur. Mühim olan, hücrelerin birleşerek dokuları, dokuların birleşerek organları, organların birleşerek organizmayı teşkil edebilmesidir.

Mühim olan, hücrelerin birleşerek dokuları, dokuların birleşerek organları, organların birleşerek organizmayı teşkil edebilmesidir.

İslâm'da “ reislik müessesesi “, müminleri, kendi hırs ve emelleri içinde dilim dilim bölmek değil, kademe kademe bir diğerine bağlayarak bir “ bütün “ meydana getirebilmektir. Gerçek liderler, müminleri, farklı “ din grupları “ meydana getirererek bölmezler, aksine kendilerine bağlanan “ mümin gönülleri “, Allah ve Resulüne hizmet şuuru içinde diğerleri ile kaynaştırırlar. Aralarındaki ihtilafları “ edille-i şer'iyyeye “, uyarak çözerler. Ferdi ve nefsani hırslarını yenerler.

İslam’da “ reislik “, bir hırs ve menfaat konusu değildir. Aksine, bir fedakarlık ve ıstırap meselesidir. Bir mümin, “ reis “ olmakla adeta kendini feda etmiş olur. Şahsını düşünemez duruma gelir, mesuliyeti ve çilesi artar. Gerçekten rahatını ve hu¬zurunu düşünenler, bu işe talip olmamalıdırlar.

İmam-ı Gazali Hazretlerinin Kimyayı Saadet adlı kibabından öğrendiğimize göre, Ebu Ali Ribati ismindeki bir İslam büyüğü, başından geçen bir hadiseyi şöyle hikâye eder: “ Abcullah-ı Razi ile sahrada yolculuk ediyorduk. Bu esnada yol arkadaşım, durdu ve bana şu soruyu sordu:

- Şimdi, sen mi, yoksa ben mi reis olayım ?
Cevap verdim
-Sen ol.

Bunun üzerine Ebu Ali Razi şöyle dedi:

- Olurum, lakin, ne dersem itaat edeceksin.
- Olur. başüstüne, dedim. Böylece reisliği kabul etti.
Sonra, “ Torbanı getir “ dedi. Getirdim. “ Elinde ne varsa içine koy “ dedi. Koydum. Yükü sırtına aldı. Bütün ısrarıma rağmen, yükü hep kendi taşıdı. “ Reis benim, emrime uy “ diyerek ısrarıma itiraz etti.

Gece yağmur yağdı. Sabaha kadar uyumadı ve ıslanmayayım diye üstüme örtü örttü. Birşey dersem “ Sus, reis benim “ derdi. Keşke, onu “ reis yapmasaydın”.


Şimdi Birde Reisim Diye Geçinen Koltuk Sevdalılarını, Karvizit Başkanlarını Düşünün...

Rabbim Bizleri Nefsimizin Şerrinden Muhafaza Eyle...



Seyyid Ahmed Arvasi
Türk-İslam Ülküsü, Cilt: 3, sh: 91-92
 
Geri
Üst