İslam'da Örtünmek

Kara Kartal

Banned
burda da çarptırılmışşş

türban başörtüsü olmuş..hiç kazağa tişört denirmi hiç ayakkabıya çizme denirmii hiç peynire yoğurt denirmi...biz türbana başörtüsü demeyiz nasıl ki şapkaya türban demiyorsak türbana yemeni demiyorsak öyle...

Kuran-ı Kerimin çevrilerine eklemeler yapanlar ayetleri eksik yetersiz gördüğünden yapıyor olsa gerek...

ayetlerin çevirilerine eklemeler yapanlardan daha aşşağılık da zalim ne olabilirki....
Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne ve yahfazne fürucehünne ve la yübdine zinetehünne illa ma zahera minha vle yadribne bi humurihinne ala cüyubihinne ve la yübdine zinetehünne illa li büuletihinne ev abaihinne ev abai büuletihinne ev ebaihinne ev ebnai büuletihnne ev ihvanihinne ev beni ihvanihinne ev beni ehavatihinne ev nisaihinne ev ma meleket eymanühünne evit tabiiyne ğayri ülil irbeti miner ricali evit tiflillezine lem yazheru ala avratin nisai ve la yadribne bi ercülihunne li yu'leme ma yuhfine min zinetihinn ve tubu ilellahi cemian eyyühel mü'minune lealleküm tüflihun

Meal

İnanan kadınlara söyle, gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler; iffetlerini korusunlar;(örfen-halk arasında yada örf anlamında) görünmesinde sakınca olmayan yerleri dışında cazibe ve güzelliklerini açığa vurmasınlar; ve bunun için BAŞÖRTÜLERİNİ YAKALARININ ÜZERİNE salsınlar. Cazibe ve güzelliklerini kocalarından, babalarından, kayınpederlerinden, oğullarından, üveyoğullarından, kardeşlerinden, erkek kardeşlerinin yada kız kardeşlerinin oğullarından, kendi evlerindeki kadınlardan, yahut yasal olarak sahip oldukları kimselerden, yahut kendilerine bağlı olup cinsel istekten yoksun bulunan erkeklerden, yada kadınların mahrem yerlerinin henüz farkında olmayan çocuklardan başka kimsenin önünde açığa vurmasınlar; ve (yürürken) gizli görkem ve güzelliklerini belli edecek şekilde ayaklarını yere vurmasınlar.
Ve siz ey müminler, hepiniz topluca, günahkarca davranışlardan dönüp Allah'a yönelin ki kurtuluşa, esenliğe erişesiniz!



Ne ayeti ne de tefsirini bölmek istemedim tamamiyle aktarmak istedim özellikle burada başörtüsü kısmına değineceğim anlatamadığım arkadaşlarında bilgisine sunmak istedim en azından günah benden gitsin bazıları sanırım uydurduğumu falan sanıyor şimdi açıklamasıyla hiç üşenmeden size tefsirini kelime kelime harf harf yazacağım;
Ayetin ilk bölümünde "örfen" yazıldığını farketmiş olmalısınız bu "illa ma zabera minha" ifadesi ile ilgili olarak kadınların hakim olan örfe göre açık kalmasında sakınca olmayan yerlerinden bahsedilmiştir - hatta burada bir konuyu burada belirtmek isterim İslamda erkeklerin yaşadıkları çevrenin örf ve adetlerine göre giyinmenin caiz olduğu bilinir bu ayette de kadınlar için aynı kuralın ggeçerli olduğu anlaşılıyor- Yine ayette hem kadınlar hem erkekler için bir mesaj vardır "haramdan gözlerini çevirmeleri iffetlerini korumaları" bu gayet açıktır zaten burada ek bir açıklama yapmayacağım. Ayette yine bayanlar için Kua'an'ın toplumsal ahlak konusunda getirdiği ilkeleri gözönünde tutarak, dış görünüşünde, giyim kuşamında göstermek zorunda olduğu dikkatin sınırları da ölçülü olarak belirtilmiştir.
Gelelilm asıl konumuş başörtüsü konusuna. Kırmızı ile yazdığım HUMUR bazen de himar olarak bilinir, hem islamdan önce hem de islamda sonra arap kadınlarının kullandıkları geleneksel başörtüsüdür Klasik müffessirlere göre bu başörtüsü kadınlar tarafından az çok süs giyisisi olarak kullanılırmış yani örtmek amaçlı değil çevrenin koşullartıda göz önünde bulundurularak kullanılan aksesuar diyelim.Ve Himarın uçları kadının sırtına serbestçe bırakılırmış. O günün yaygın modasına göre kadınların gitdiği gömleğin yada bluzun önünde genişçe açıklık bulunmaktaymış ve böylece gögüzler örtülmez açık kalışmış . Bunun içindir kigöğsün himar ile örtülmesinin emredilmesi bu iş için mutlaka himar kullanılması (yani illa başın örtülmesi) gerekli olduğunu göstermez. Burada sadece kadınların gögüslerinin örfen bile açıkta bulunması gerekmeyen yerlerden olduğu ve örtülmesi nin şart olduğu belirtilmiştir. Ayetin devamında kimlerin yanında rahat giyineceğimiz belirtilmiş açıkça ardındankadınların yürüyüşlerine dikkat etmeleri tahrik edici şekilde yürümemeleri gerektiğine işaret edilmiiş.
en son olarak ta Müminlerin topluca tevbeye çağırılmasının anlamı "insan zayıf yaratıldığına" göre(4:28) hiçkimsenin hatadan korunmuş olmadığını hatırlatmıştır.

Ben elimden gelen gayretle açıklamasını yaptığıma inanıyorum sizlerde İslamın önerdiği akıl yollarını kapamayın ve saçma sapan saptırmalara kanmayın diyorum Kur'an örtünmeyi emretmiştir ama başın örtülmesini emretmez. Dini işlerine geldiği gibi yorumlayanlardan kaçınmalıyız. Size ayetle ve açıklamasıyla araştırılmış anlamıyla herşeyi yazdım Kua'an bunu söylüyor inanıp inanmamamk sizin sorununuz.

paradox tan alıntıdırrr ...BU GÜZEL YORUM İÇİN TEŞEKKÜRLER PARADOX


Kardeşim 500 kere söyledik.Nur suresinde o parantez açarak (el.yüz) ve '' Basörtülerini...'' yazdığın yer tamamen Kuran'ın yorumlanırken çarpıtılmasıdır.En büyük günah Kuran-ı çarpıtmaktır.Kuranda geçen sadece ''

غَِشَاوَة; örtü;dür....Siz

غِطَاء الرَّأْسِ; başörtüsün'den bahsediyorsunuz
.Biraz araştırın.Allah aklı bize kullanalım diye vermiş.
-teşekkürler türkok


-hiç erinmeden araştırdım doğruyu bulmak adına ....ve ilginç olan ise ayetteki örtü kelimesi başörtüsüne dönüşmüşş enteresan değilmiii başörtüsüde türban olarak hayatımızda şekillenmiş....

-bizim yobazlarımız Kuran ı Kerimdeki Ayetleri yetersiz gördüğü için çevirilerine ekleme yapıyorlar..bir kelimeye bin mana yükleyerek dinimizi zorlaştırıyorlar . takva(ahlak) örtüsünü türban olarak manalandırıyorlar birde Allahın emridir Türban giymek diorlar..Allah ı kullanarak şirke giriyorlar..bunların dinimize verdiği zararı kafirler verememiştir kafirler daha masumlarrr

oysa dinimiz çok kolaydır kolaylıklar dinidir temelinde Allah inancı ve insan sevgisi vardır vesselam
 

innuendo

HANZALA
Moderatör
Örtü kavramı Üzerine çok güzel bir yazı.
ίииuεи∂σ;2665749' Alıntı:


Bir okur şöyle diyor:

"Ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu söylenir, baştan bahsedilmez. "Arapçada kadınların başlarına örttükleri şeyin özel adı "hımar" değil "mikna" (doğrusu mikne'a SH) ve "nasıyf"tır. Hangi Arapça sözlüğe bakılırsa bakılsın "mikna(çoğulu mekani)" ve "nasıyfın" hanımların başlarını örttükleri kumaşın adı olduğu yazılıdır." Allah eğer "hımar" kelimesi ile başın örtülmesini isteseydi "hımarürres" gibi bir vurgulama ile başörtüsü diyebilirdi"

Bunlar, başkalarının kesesinden harcanan yalan-yanlış paketi sevgili okur. Kimin kesesinden almışsanız dolmuşa binmişsiniz. Buna, Kur'an'a uymak yerine Kur'an'ı kendinize uydurma sonucunda düştüğünüz çelişkiler de eklenince, iş içinden çıkılmaz olmuş.

Dert şu: Hımar ile başın örtülmesi kastedilseydi, içinde "baş" kelimesi geçerdi!

Peki, bu durumda bir önceki cümlede hanımların başlarına örttüğü şeyin adının "mikne'a" ve "nasif" olduğunu nasıl söyleyebiliyorsunuz? Nerede bunların içinde baş?

Kişi hiçbir şey bilmese de haddini bilecek. "Hangi sözlüğü bakılırsa bakılsın" iddiası yapacak bir kişinin, asgariden sözlüklere bakması lazım. Baksaydı ne görürdü?

Tabi ki, Arapça'da kadınların kullandığı örtü mikna (doğrusu mikne'a) ve nasif'ten ibaret olmadığını. Şöyle ortalama bir Kur'an talebesi olsaydı, sözlükte şunları görürdü:

1. Burka' (veya burku'):
Bütün yüzü örter. (Erkeğin kullandığına kına' denir).

2. Nikab: Bütün yüzü örtmeyip iki gözden birini açarak bağlanan başörtüsüdür.

3. Lifâm: Her iki gözü de burun üstünden itibaren açık bırakan başörtüsüdür.

4. Lisâm: Burun açıkta kalacak şekilde ağız üstünden örtülen örtüdür.

5. Hımar: Yüz hariç başın ve boynun tamamını örten ve Kur'an'da emredilen örtüdür.

6. Nasîf: Hımar'ın daha büyüğü, Anadolu'daki "atkı"ya benzer başörtüsüdür.

7. Mikne'a: Nasif'ten daha büyük olup bel altına kadar uzanan başörtüsüdür.

8. Cilbab: Yüz hariç baştan ayağa her tarafı örten örtüdür.

Hımar, lugat olarak tereddütsüz başla ilgilidir. İçki'ye de aklı örttüğü için aynı kökten "hamr" denilmiştir. İkisi arasındaki ortak nokta "baş" ile ilgili olmasıdır. Mesela küfr de "örtmek" demektir. Ama başa veya akla değil, kalbe nisbet edildiği için farklı kökten kullanılmıştır.

"Hani bunun içinde baş?" sorusu kasıtlı bir tahrif ve saptırma amacı taşımıyorsa, cehaletin daniskasıdır.


Yukarıda Arapçada kullanılan tüm başörtüsü isimleri sıralanmıştır. Hiçbirinin içinde "baş" yoktur. Olmasına gerek de yoktur. Türkçede de bu böyledir: Yazma, yaşmak, atkı, bürgü, bürümcek, çarşaf, çar, yağlık, eşarp, tülbent… Bunların tümü de bacak değil başı örter ve içinde "baş" geçmez. Hoş Arapçada na'leyn, huffeteyn, cevrabeyn de ayağa giyilirler, ama içinde "ayak" geçmez. "Hani bunun ayağı?" diyerek bunların ayağa giyilmediğini söylemek ne kadar ciddi ise, "Hani bunun başı?" sorusu da o kadar ciddidir.

Okurumun cebinden harcadığı "kitabına uyduranlar" takımı ne diyor: "Hımar başı örtmez, göğüsleri örter?"

Yani? Yanisi şu: Hımar başörtüsü değil, göğüs örtüsüdür.

Peki, aynı mantıkla sormak gerekmez mi: Bir: Nerede bunun içinde göğüs? İki: Sen, örtü ayeti inmeden kadınların göğsü açık gezdiğini söylemiş oluyorsun, haberin var mı?


Bir alıntı daha yapalım "tüm maksadım Kur'an'ı anlamak" diyen okurumuzdan: Ayette kapatılacak yerin yaka açığı olduğu geçer. Yani hımarın başı kapatması değil, ayette açıkça yaka dekoltesini örtmesi istenir. (Yaka açığı manasına gelen 'cuub' (doğrusu "cuyub" SH) kelimesi hem bu ayette kapanılacak.."

Ey sevgili okur! Kur'an tüm âşıklarına önce haddini bilmeyi öğretir. Çünkü Kur'an haddini bilmezliği "cahiliye" olarak adlandırır ve ebediyen mahkûm eder. Zaten başörtüsü emrini de "haddini bilmezlik çağı" ile "Allah'a kayıtsız şartsız teslim olan insan" anlamındaki "Müslüman" kadına bir kişilik ve kimlik kazandırmak için emreder. Aynı zamanda O'nun "Rabbimin emri başım gözüm üstüne!" deyip demeyeceğini imtihan için emreder.

Ceyb; "aralık, açıklık, yırtık, yırtmaç, kesik, kopuk" anlamlarının tamamını kapsar. Başta aynı kökten türetilmiş olan "cep" olmak üzere, "açık yerler, göğüs yırtmacı, yaka açığı, kol açığı, elbise yırtığı", hülasa elbisenin tek parmağın içine gireceği tüm açık yerlerine denir. Hatta Kur'an, Semud kavminin kayaları yararak vadi oymasını da aynı kökten (cabu's-sahr) bir kelimeyle ifade eder. Soruyu zihinden "kesip" attığı için "cevab" da aynı köktendir.

Nur 31. ayetin başörtüsünü emreden cümlesi aslında neyi emretmektedir?

Açık ve net olarak şunu: Cahiliye döneminde bir aksesuar olarak başın üzerinden sırta atılan örtüyü bütün bir boynu ve gerdanı da kapatacak şekilde mazbutça örtmeyi.

Tabiî ki bu emir Allah'ın kitabına uyacaklar içindir. Kitaba uymak yerine kitabına uydurmaya ne gerek var? Yalan yanlış türrehatı yayıp vebale girmeye ne gerek var?

Unutmayalım İslam "teslim almak" değil "teslim olmak" manasına gelir.


M.İslamoğlu​
 

infanta

New member
yani bu konu öyle bi uzuyoki sündükçe sünüyo...bırakın ya bu işleri.örtünmek eğer erkekten sakınmak ise bayanlarla bayları ayrı yerlerde yaşatalım olurmu hiçççç
 

HTML

Üst