İslam'ın İnsana Verdiği Değer

DeRSaaDeT

Islambol
Altın Üye
Katılım
3 Şub 2006
Mesajlar
6,597
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
118
33vlmw5.jpg

bgwmra.png

Rab’lerinin rızasını isteyerek sabah akşam O’na dua edenleri yanından kovma. Onların hesabından
sana bir şey yok, senin hesabından da onlara bir şey yok ki onları kovasın. Eğer kovarsan zalimlerden
olursun.
[1]

En'am Suresi 52. Ayetin İniş Sebebi:

Bu âyetin işaret ettiği bir olayla ilgili olarak Müslim'in Sahîh'i [2] ve diğer bazı hadis kaynaklarında yer alan bir rivayete göre Hz. Peygamber'in (s.a.v.), Abdullah b. Mes'ûd, Bilâl-i Habeşî, Ammâr b. Yâsir gibi bazı yoksul ve kimsesiz sahâbîlerin de bulunduğu bir toplulukla birlikte olduğu bir sı­rada müşriklerin ileri gelenleri Hz. Muhammed (s.a.v.)'le görüşmek istediklerini, ancak bunun için yanındaki müslümanlan oradan uzaklaştırması gerektiğini, zira köle­lerle ve yoksullarla bir arada bulunmayı kendilerine yakıştıramadıklarını bildir­mişlerdi. Resûlullah (s.a.v.) "Ben müminleri kovamam" cevabını verince, hiç olmazsa kendileri geldiğinde onların ayakta durmasını istemişler; Hz. Peygamber (s.a.v.), belki on­lara İslâm'ı kabul ettirebileceği ümidiyle bu son teklifi kabul etmeyi düşünürken kendisini ikaz edip bu düşüncesinden vazgeçiren 52. âyet inmiştir.

5.jpg

Müfessirlerin çoğu bu sûrenin, parça parça değil, tamamının bir defada indiğini bildiren haberleri de dikkate alarak, bu âyetin söz konusu olayla İlişkisi olamayacağını ifa­de etmişlerdir. Âyetin böyle bir olay üzerine indiği kabul edilse bile, bu olayın sa­dece âyetteki evrensel ahlâkî öğretinin ortaya konması için bir vesile oluşturduğu düşünülmelidir, "Onların hesaplarından sana sorumluluk yoktur..." cümlesindeki "onlar" zamiriyle müşriklere işaret edildiğini düşünenler olmuşsa da ağırlıklı görüş, bunun­la yukarıda anılan müslümanların kastedildiği yönündedir. Rivayete göre müşrik­ler, Hz. Peygamber (s.a.v.)'in çevresinde toplanan söz konusu kişilerin, aslında samimi dindarlıklarından değil barınma İmkânı buldukları, yiyip içtikleri için orada top­landıklarını ileri sürmüşlerdi. İşte bir görüşe göre âyet-i kerîmede, öyle olsa bi­le, Resûlullah (s.a.v.) ile o yoksul müslümanların sorumluluklarının ayrı olduğu, herkesin kendi yapıp ettiklerinin sorumluluğunu yine kendisinin taşıdığı bildirilerek Resûl-i Ekrem (s.a.v.)'in onlara olan ilgisini sürdürmesi istenmiş, aksi halde haksızlık yapmış ola­cağı ifade edilmiştir. Başka bir yoruma göre bu insanlar sabah akşam ibadet ve taatle meşgul oldukları için maişetlerini temin edemeyecekler kaygısıyla Hz. Peygamber (s.a.v.)'in onları işlerine güçlerine baksınlar diye meclisinden ayrılmaya zorlamaması istenmiş; onların geçimleriyle ilgili hesabın kendisine ait olmadığına yani ne yiyip ne içeceklerini hesap etmesi gerekmediğine, çünkü herkesin rızkım vere­nin Allah Teâlâ olduğuna İşaret buyurulmuştur. [3]

poverty_children.png

Hangi şekilde yorumlanırsa yorumlansın bu âyet, İslâm dininde insanın, mevki, zenginlik ve soyuna göre değil iman zenginliğine, Allah'a saygı ve ruh yü­celiğine göre değer taşıdığını ortaya koyması, aynca Hz. Peygamber (s.a.v.)'in yüce ahlâ­kının Kur'an ilkelerine göre şekillendiğini göstermesi bakımından büyük önem ta­şımaktadır. Âyetin sonunda Resûlullah (s.a.v.)'a sorumluluğu hatırlatıldıktan sonra, kâfir­lerin gözünde değersiz olsalar bile, iman ve yaşayışlarıyla Allah nezdinde değerli olan insanlara karşı küçültücü davranışlarda bulunan bir kimsenin, farzımuhal bu kimse peygamber bile olsa zalim olarak gösterilmesi son derece ilgi çekicidir. Muhtemelen yukarıda sözü edilen altı kişiden biri olan Habbâb'ın anlattığına gö­re bu âyetin inmesinden sonra Hz. Peygamber (s.a.v.)'le yoksul ve kimsesiz müslümanlar arasındaki yakınlık o kadar artmıştır ki meclislerde diz dize oturur olmuşlar; Hz. Peygamber (s.a.v.) daha önce, bir aradayken yanındakilerin kalkmasını beklemeden ken­disi kalkarken bu âyet geldikten sonra incitici olmasın diye daima onların kalkma­sını beklemiştir. [4]


Kaynaklar:

[1] En'am Suresi 52. Ayet (Diyanet Meali)
[2] Feza-ilü's-sahâbe", 45-46
[3] Râzî, XII, 236-237
[4] Zemahşerî, II, 16 (Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Prof. Dr. İbrahim Kâfi Dönmez, Prof. Dr. Sadrettin Gümüş, Kur’an Yolu, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: II/325-326.)


Ayetin açıklaması Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Tefsir'inden bir alıntıdır...
 
Geri
Üst