İmamdan doktor bu kadar oluyor!

MG_eVİL

New member
Katılım
20 May 2008
Mesajlar
3,623
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Sevsenizde sevmesenizde sonuna kadar Atatürk ve fi
Başbakan, “Ekonomik krize önlem alınmıyor” eleştirilerine yanıt vermiş:

“Henüz ölüm sinyalleri vermeyen bir hastaya kefen hazırlayan bir doktor gördünüz mü? Ayıptır.”

Bu sözler aslen imam olan beyefendinin şimdi de doktorluğa soyunduğunu gösteriyor..

Tamam hiçbir doktor tedavi edebileceği hasta için kefen hazırlanmasını istemez... Ama hastayı tedavi etmek için de elinden geleni yapar!

Peki bizim “doktor” ne yapıyor?

Hastalığın tüm belirtilerini görmezden geliyor...

Hasta, “Çok kötüyüm doktor, bana bir çare” diye inliyor ama o, “Yok, yok... Hasta falan değilsin, turp gibisin” diyerek işini savsaklıyor...

Krizin etkilediği-etkilemediği tüm ülkelerdeki “doktorlar”, hastalığın daha da artmaması, hastanın komaya girmemesi için ellerinden geleni yaparken bizimki, “Bu hastalık teğet geçecek” diyerek hasta yakınlarını oyalıyor...

“Doktor Bey. Sen ne yapıyorsun, hasta elden gidiyor” diye kendisini uyarmaya çalışanları ise “Ölmemiş hastaya kefen biçmek”le suçluyor...

Neden?

Dedim ya asıl mesleği doktorluk değil, imamlık da ondan.

Bu yüzden aklı fikri “kefen”de...

Hastalığa müdahaleyi, ölmemiş hastaya kefen biçmek olarak görmesinin de...

İkide bir “Hamdolsun , ekonomimiz çok iyi” diyerek, bilimsel bir soruna ilahi kavramlarla yorum getirmesinin nedeni de bu!

***

Bir soruna çözüm bulunması için, önce sorunun varlığının kabul edilmesi gerekir...

Başbakan’ın yapması gereken tek şey de bu...

Eğer, küresel ekonomik krizin Türkiye’ye de sıçradığını kabul edebilse, siyasetçiler ve bürokratlar kolları sıvayıp hastalıkla mücadeleye girişebilecekler...

Ama sözde doktorun tavrı, müdahaleyi geciktiriyor ve umutların tükenmesine neden oluyor!

***

Başbakan’ın örneğinden gidersek işçi ve işadamı örgütlerini laboratuar, çarşıyı-pazarı MR, para ve sermaye piyasalarını da tomografi olarak görebiliriz...

Başbakan eğer gerçekten doktorsa, kefeni aklına bile getirmeden, kendisine hastalığın teşhisi için veriler sunan bu aktörlerin dediklerini ciddiye almalı ve bir an önce tedaviye başlamalı...

Peki o bunu yapar mı?

Görünen o ki, böyle bir niyeti de becerisi de yok...

Asıl mesleği “imamlık” ya hastalığı Allah’a havale etmiş, dua edip duruyor... Bu yüzden de aklı fikri kefende!

Oysa biz ondan kefen değil, doğru teşhis ve doğru tedavi bekliyoruz... Aşı zamanını kaçırdı en azından ilaç bekliyoruz...

Yine iyileşme olmazsa, ameliyat bekliyoruz...

O ne yapıyor?

Bu beklentileri “kefen biçmek” olarak yorumluyor...

Helal olsun bize: Bu çağda, ne doktor bulmuşuz ama!

*****

GÜNÜN SORUSU

Madımak Oteli davasının savcısı, davanın en önemli sanıklarından Cafer Erçakmak hakkında bir önceki duruşmada gündeme getirdiği “zaman aşımı” talebini geri çekmiş...

Ya VATAN olmasaydı ve bu akıllara durgunluk veren talebi yazmasaydı?

*****

Konuşalım Melih Bey!

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaptığı düellodan önce Uğur Dündar’a sekiz kez telefon ederek, “Mal varlığımı konuşmayalım” demiş, Uğur Dündar da bunu kabul etmiş...

***

Konuşalım Melih Bey, konuşalım...

Bir devlet memuru çocuğu olarak başlayan hayat serüveninizde, hep siyaset yaparak ve devlet kadrolarında çalışarak bugünkü servetinizi nasıl edindiğinizi elbette konuşalım...

Sadece sizin değil oğlunuzun ve eşinizin servetlerini de konuşalım...

Madem siyasetçisiniz bu konuda açık olmak sizin anayasal göreviniz...

Hem bunların konuşulmasından ne kadar kaçabilirsiniz ki? Bugün Uğur Dündar’ın “Peki, konuşmayalım” demesi, bu konuların asla konuşulmamasını sağlamaya yetecek mi? İki gün sonra mahkeme önüne çıktığınızda hakime de, “Bunları konuşmayalım” diyebilecek misiniz?

***

Konuşalım ki genç kuşaklar bu ülkede nasıl servet sahibi olabileceklerini, nasıl gösterişli arabalara binebileceklerini, trilyonluk mülkleri nasıl edinebileceklerini öğrensinler sizden hayat dersi alsınlar...

Konuşalım Melih Bey...

Asıl bunları konuşalım!

Hem de bir an önce konuşalım!

..::MUSTAFA MUTLU::..
 
Konuşalım ki genç kuşaklar bu ülkede nasıl servet sahibi olabileceklerini, nasıl gösterişli arabalara binebileceklerini, trilyonluk mülkleri nasıl edinebileceklerini öğrensinler sizden hayat dersi alsınlar...

Bir devlet memuru çocuğu olarak başlayan hayat serüveninizde, hep siyaset yaparak ve devlet kadrolarında çalışarak bugünkü servetinizi nasıl edindiğinizi elbette konuşalım...

Sadece sizin değil oğlunuzun ve eşinizin servetlerini de konuşalım...

Madem siyasetçisiniz bu konuda açık olmak sizin anayasal göreviniz...


imamdan doktor bu kadar oluyor evet
iktidarları boyunca kendilerinin ailelerinin ve yandaşlarının malvarlıkları kaç kat arttı bu araştırılmalı
 
garip tesadüftür ki;
trilyonları iç etmiş ve üzerinede azıcık milletvekilliği yalamış olan ''İMZA'' mucidi değerli işadamı da zamanaşımı sürecinde ceza almadan kurtuldu.Şimdi sormazlar mı adama (sormazlarsa sormayana adam demem zaten):
arkadaş Siirt milletvekilliği için,başbakanı buradan çıkartmak için,milletin anasınıda alıp kellelerin yanına gitmesi için oynanan oyunmuydu? tüm bunlar.

Kriz yok diyorlar.Daha dün işten çıkan 10 tane arkadaşımın ismini verebilirim.Ama doğru;
bu arkadaşlar bayramda dini vecibelerini zar-zor da olsa yerine getirdikleri için sn başbakan bunu dikkate almıyormuş.Yahu ne kadar komik,
maliye bakanı ile yarış edercesine gaf üstüne gaf yapan bir başbakan var.Ülkenin ekonomisini kesilen kurbanla değerlendirdilerya
artık değil ağzınızla kuş tutmak,
farklı organlarla takla bile atsanız bizim evden oy yok.
Bizim ev mi?
en az 200 oy
darısı diğerlerinin başına..

Not:Bunu okuyan akp li arkadaşlar ve yöneticiler olabilir.Yanlışlıkla kömür,odun göndermeyin kardeşim.Yetim malında gözümüz yok.sarınırız battaniyemize yatarız.Haram yemedik,yedirtmeyiz.Kendinizden sanmayın...
 
İmamdan doktor olanın,muskadan reçetesi olur.

Demekki muskada işe yaramamış.
 
garip tesadüftür ki;
trilyonları iç etmiş ve üzerinede azıcık milletvekilliği yalamış olan ''İMZA'' mucidi değerli işadamı da zamanaşımı sürecinde ceza almadan kurtuldu.Şimdi sormazlar mı adama (sormazlarsa sormayana adam demem zaten):
arkadaş Siirt milletvekilliği için,başbakanı buradan çıkartmak için,milletin anasınıda alıp kellelerin yanına gitmesi için oynanan oyunmuydu? tüm bunlar.

Kriz yok diyorlar.Daha dün işten çıkan 10 tane arkadaşımın ismini verebilirim.Ama doğru;
bu arkadaşlar bayramda dini vecibelerini zar-zor da olsa yerine getirdikleri için sn başbakan bunu dikkate almıyormuş.Yahu ne kadar komik,
maliye bakanı ile yarış edercesine gaf üstüne gaf yapan bir başbakan var.Ülkenin ekonomisini kesilen kurbanla değerlendirdilerya
artık değil ağzınızla kuş tutmak,
farklı organlarla takla bile atsanız bizim evden oy yok.
Bizim ev mi?
en az 200 oy
darısı diğerlerinin başına..

Not:Bunu okuyan akp li arkadaşlar ve yöneticiler olabilir.Yanlışlıkla kömür,odun göndermeyin kardeşim.Yetim malında gözümüz yok.sarınırız battaniyemize yatarız.Haram yemedik,yedirtmeyiz.Kendinizden sanmayın...

yüreğine sağlık
hala kör kör ve bilerek savunanlar var
kimseye ümüğümüzü sıktırmam dedi kendisi sıka sıka milletin burnundan getirdi
dokunulmazlıklar kalktığı gün göreceğim bunları
bu yağma sofrası birgün başlarına geçecek
ne demişti arınç ölümde var
ölmeden hesabın kesilmesi yediklerinin bir bir sorulması lazım
 
Geri
Üst