İki fotoğraf !!

eiffel

Forumun Kulesi
Altın Üye
Katılım
10 Mar 2006
Mesajlar
5,705
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
45
Konum
Her insan büyük bir alemdir.İnsan düşünceden ibare
İki fotoğraf

Çok konuşuldu, çok tartışıldı ama ben yine de son 10 güne damgasını vuran o unutulmaz iki fotoğraf karesine dikkatinizi çekmek istiyorum.

İlkinin üzerinde maalesef pek durulmadı; dramatik ve yürek acıtan bir görüntü.

Manisa'da kışlanın önünde çekilmiş. Yemin töreni için uzaklardan gelen başı kapalı, mantolu kadınlar, oğullarının veya kardeşlerinin yemin merasimini tel örgülerin arkasından izliyorlar. Neden mi? İçeriye girmelerine izin verilmemiş çünkü.

fymj41.jpg


Tören sahasına alınmamalarının tek gerekçesi ise örtülü olmaları. Oysa giysilerinde hiç aşırılık yok, her biri Anadolu'nun sıradan kasabasında rastlanacak türden. Ne siyasî simge denebilir ne de dışarıdan ithal. Her şeyiyle yerli ve olağan. Kim olursa olsun hiç kimse Anadolu insanını 'açık-kapalı' diye ayrıma tabi tutma hakkına sahip değil. En başta Anayasa'ya aykırı. Ve suç. Dün Kocatepe Camii'nden, Ağrı'da şehit düşen Binbaşı Süleyman Can'ın cenazesi kaldırıldı. Tabutun etrafına kümelenen şehidin yakınları ve sevenlerine bir bakın... Kadınların üzerindeki giysiler, kışlaya alınmayan o hanımlardan farksız. 'Ne alakası var?' diyenler çıkabilir. Çok alakası var.


Bir sonbahar günü Manisa kışlasının önünde çekilen o talihsiz fotoğraf yıllarca unutulmayacak bir görüntü olarak tarihin hafızasına kaydedildi. Umarım bir daha tekrarlanmaz.

Tarihe mal olan diğer fotoğraf karesi ise CHP lideri Deniz Baykal çarşaflı kadınlara parti rozeti takarken İstanbul'da çekildi.

33af6zo.jpg


Hafta boyunca konuşuldu, siyasetin mekânlarında hararetle tartışıldı. Baykal, bir anda sağlı sollu eleştirilerin hedefi oldu. En sert itirazlar da uzaklardan değil kendi çevresinden. Yankıları hâlâ sürüyor, kolay kolay bitecek gibi de değil. Üzerinde bu kadar durulması bıkkınlık vermiş olabilir. Bu fotoğraf, CHP tarihi için çok önemli. Türk siyaseti için de.

Tartışmalar salt ciddi boyutta da yürümüyor. Esprilere bile neden oldu. Baykal'ı sakallı, sarıklı hoca diye gösteren foto montajlar internet sitelerinde dolaşıyor. Sırada hac var, 'Baykal yakında hacca da gider' diyenler var. Şaka bile olsa, bunlar solun bilinçaltını gün yüzüne çıkarıyor aslında. CHP'nin dinle ve Anadolu'nun kutsallarıyla sağlıklı ilişki kuramadığının da itirafı gibi. Rozet fotoğrafı CHP'ye gerçeklerle yüzleşme imkânı verdi. Oysa bu topraklarda her daim yaşanabilecek olağan bir fotoğraf olmalı. Yadırganmasının nedeni, CHP çizgisinin tek parti döneminden bu yana toplumun kutsallarıyla barışık olmaması. Aksine sürekli kavga etmesi. En azından toplumdaki algı bu. Onun için Baykal'ın çarşaflı bir kadına rozet takması şaşkınlıkla karşılanıyor. Örtülü bir hanım ile CHP yan yana durduğunda fırtınalar kopuyor.

Her iki fotoğraf CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın zihninde yer etmiş olmalı ki olayı yorumlarken, "Askerî garnizonlarda okul mezuniyetleri, asker yemin törenleri için gelen başörtülü ebeveynler de geri çevrilmemeli." diyor.

Karadeniz'de CHP'lilerin yaşadığı bir abdest olayı var. Bizzat Baykal'dan dinledim; yani gerçek hikâye değil.

Yıllarca önce Trabzon'da yaşanmış. Milletvekili adayları, il ve ilçe yöneticileri ile şehrin en ücra köşelerini dolaşırken yolları bir köye düşer. Köyün hemen girişinde elinde taşıdığı su kaplarıyla ağır ağır yürüyen yaşlıca bir kadına rastlarlar. Araçlarından inerler, selam ve hal hatır konuşmalarından sonra sırf yardım olsun diye taşımak için kadının sularını alırlar. Bir süre yürüdükten sonra kadın 'Siz kimsiniz?' diye sorar.

Parti yöneticisi, milletvekili adayını göstererek, 'Oy verip seçerseniz şu arkadaş Ankara'da sizin sesiniz olacak, milletvekiliniz olacak.' der. Kadın sesini yükselterek merakla sorar: 'Hangi partiden?' Halk Partisi'nden... Kadın partinin ismini duyunca tepki gösterir, hışımla milletvekili adayının taşıdığı su kabını elinden kaparken, 'Eyvah o benim abdest suyumdu, şimdi ne yapacağım?' diye söylenir. Trabzonlu köylü kadının, abdest suyunu bir CHP'linin taşımasından ne tür sonuçlar çıkardığını bilmem söylemeye gerek var mı?

Bugün CHP'nin abdest suyu ile çarşaf arasında çıkış aradığını söylemek yanlış olmaz herhalde.

Yıllar yılı unutulmayacak iki fotoğraftan biri acıya, diğeri umuda işaret ediyor...



 
hala anlamadığınız bişey var. türban kamusal alanda yasaktır.

Sadece vicdanınıza sorun bakalım dün yemin töreninde evladını izlemesine sadece başörtülü oldukları için izin vermediğiniz o anaların yüzüne yarın evlatları şehit düştüğünde nasıl bakacaksınız...

Her iki fotoğraf CHP Konya Milletvekili Atilla Kart'ın zihninde yer etmiş olmalı ki olayı yorumlarken, "Askerî garnizonlarda okul mezuniyetleri, asker yemin törenleri için gelen başörtülü ebeveynler de geri çevrilmemeli." diyor.

CHP Konya milletvekilide anlayamamış galiba....
 
o zaman. şöyle yapalım. cami olan müzelerede (ayasofya gibi) şortla girilebilsin. olur mu sence???
her kıyafetle her yere girlmez. eğer oğlunu orda tellerin arkasında izlemek istemiyorsa çıkarıp girecek. zaten günah açanda değil açtırandadır dimi?
 
Biz türbana değil türban ve din üzerinden siyaset yapıp rand sağlayanlara karşıyız Sayın Başkanımız Baykal Beyefendi toplumun herkesimine seslendiğini birkez daha ispatladı

Senin yoluna öleyim Sayın Baykal.
 
İşte eski halk parti fosillerinin günümüz temsilcileri,''kamusal alana giremez''nedemek? Kamusal alan nedemek ?Memleketin caddeleri ne alanıolarak geçiyor,yada nasıl tarif edersin?Hastahaneler ne alanı?Bu insanlar vergisini verdiği,evlatlarını yetiştirip yolladığı,maaşlarını cebinden ödediği vatandaşların yanına ve mekanına giremiyor.Neden? sizin gibi kendini demokrat tarif eden,vatansever olduğunu söyleyen,ulusalcı geçinen ve ATATÜRK postuna bürünmüş,memlekete zerre faydası olmayan devlete sırtını dayamış ve bugün o koltuklarından olma korkusuyla kudurmuş keneler yüzünden.Sizin derdiniz millet devlet değil,makam mevki ve yönetme egosu,
çöerklendiğiniz o kaleler başkalarına geçtikçede çığırtkanlığınız artmaktadır.
Konu dağıldı ama anlamaya başladığı belli saygıdeğer baykalın millete rağmen hiçbişey olmuyormuş.Konudaki yaşanmış olayı anladıysan geçmişteki halk parti
imajının ne olduğuda belli.
 
İşte eski halk parti fosillerinin günümüz temsilcileri,''kamusal alana giremez''nedemek? Kamusal alan nedemek ?Memleketin caddeleri ne alanıolarak geçiyor,yada nasıl tarif edersin?Hastahaneler ne alanı?Bu insanlar vergisini verdiği,evlatlarını yetiştirip yolladığı,maaşlarını cebinden ödediği vatandaşların yanına ve mekanına giremiyor.Neden? sizin gibi kendini demokrat tarif eden,vatansever olduğunu söyleyen,ulusalcı geçinen ve ATATÜRK postuna bürünmüş,memlekete zerre faydası olmayan devlete sırtını dayamış ve bugün o koltuklarından olma korkusuyla kudurmuş keneler yüzünden.Sizin derdiniz millet devlet değil,makam mevki ve yönetme egosu,
çöerklendiğiniz o kaleler başkalarına geçtikçede çığırtkanlığınız artmaktadır.
Konu dağıldı ama anlamaya başladığı belli saygıdeğer baykalın millete rağmen hiçbişey olmuyormuş.Konudaki yaşanmış olayı anladıysan geçmişteki halk parti
imajının ne olduğuda belli.




şu yazı kimin çığırtkanlığının artırıdğını gösteriyor.
 
bana birileri şu kamusal alanı tarif etseler ya...hastane -adliye- okul- üniversite- anıtkabir- partiler-meclis- hatta bayram kutlamaları için oluşturulan protokol tribünleri(çünkü ordada kamu yöneticileri protokolden zaatlar var)- askeriye- kışla-cami-vergi dairesi vs.vs. daha bitmez değilmi... peki bu millet sadece sokaktamı yaşayacak..ozaman bayramlarıda kendiniz kutlayın adınıda milletin bayramı değill,chp ve kemalist düzenin bayramı deyin..her ne kadar bu bayramları size armağan eden ceddinizin ve geçmiş insanların gazilerin şehitlerin ruhuna azap versede,bu bayramlar ve kutlamalr bile işgalden kurtulamadığımızın işareti çünkü...ayasofyayı camiden sayan kafa ,ne fatihten ne fetihten bişey almamışki burda seviye var gibi tartışmaya çalışıyoruz. vicdandan vazgeçtik,bari insaf ve izan sahibi olunsun..sadece ayıp ve edep ya hu diyorum....
 
off off daha neler görecez.iyi şeyler inşaallah...
 
herkez istediği gibi yaşar istediği yere istediği şekilde girer
 
Türk Dil Kurumuna kamu'nun tarifi şöyledir:

kamu

is. 1. Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü. 2. Bir ülkedeki halkın bütünü, halk, amme

Kamusal alanda;
bu bütün halkın ortak kullandığı alandır ki;loopused in tarif ettiği yerlerin dışında sokaklarda kamusal alana girer.Artık zaten amacınız olan sokakta dahi kılık-kıyafet zorunluluğunu farklı yönde eleştirme zevkiniz,baykal ın yaptığı gibi riyakarlığın daniskasıdır.
Toplumu oluşturan halk,toplum zerinden siyaset yapan iktidar olsun yada olmasın siyasetçilerdir.İçlerinde zerre kadar Allah korkusu duyup da ,Allah'ın kanun ve nizamına uyan varsa canımız feda ama
burada yapılan alanen halkın ezilmesidir,yıllardır laik-antilaik çakişmelerinin kısır döngüsünü en son türbana bağlamış ve bundan nemalanan bütün zihniyeti kınyorum.
 
arkadaşlar bizde askerlik yaptık bizimde yemin törenimiz oldu ve başı kapalı birsürü bayan vardı ordumuza sahip çıkalım yıpratmak isteyenlerin tuzağına düşmeyelim ordumuz yıpranırsa sonumuz güney amerikadan kötü olur emin olun
 
o zaman. şöyle yapalım. cami olan müzelerede (ayasofya gibi) şortla girilebilsin. olur mu sence???
her kıyafetle her yere girlmez. eğer oğlunu orda tellerin arkasında izlemek istemiyorsa çıkarıp girecek. zaten günah açanda değil açtırandadır dimi?

Evet yeterince net ve açıklayıcı her ne kadar bazıları anlamamakta dirensede doğru bir yaklaşım müsadenle birkaç ekte ben yapmak isterim...

Peki şöyle yapalım camilere şortla girmek serbest olsun
ilköğretime giden çocuklarımız mayoyla ders yapabilsin,
memurlar takım elbise giymek zorunda olmayıp mesela pijamayla işe gelebilsin
polis,asker gibi mesleklerde kıyafet sınırlaması kalksın
vs vs vs örnekleri çoğaltın bakalım memnun olacakmısınız....
 
fener lee burasının forum sitesi oldugunu unutma

her yerin kuralları vardır diyosun güzel ama sen daha forum kurallarını okumadan yorum yapıyosun daha dikkatli ol her agzına gelenı yazma
 
Kamusal Alanda Ne Ya, Hanİ Şu Halka Hİzmet İÇİn Varolan Yermİ Yoksa Ve Halkin GİremedİĞİ Komedİ Alanmi Kamusal Mamusal Anlamam Dalarim
 
chpnin halkın kutsallarıyla barışık olmdaması (ya da öyle görünüyor olması) doğru olabilir. ama "türban üniformamızdır" diyen zihniyet sayesinde türbanlıların da cumhuriyet ilkeleriyle barışık olmadığı izlenimine kapılıyorum. kamusal alanı falan bilemiyeceğim ama en basitinden şölye bir örnek vereyim:
üniversitede bir sınav ve türbanlılar da içerde. gelişen teknoloji sayesinde bir ses kayıt cihazı ve bir kulaklıkla türbanın kamuflajıyla rahatlıkla kopya çekilebilir. bunu önüne nasıl geçile bilir? bu en basit sorun hesab et...
karşılıklı anlayışla ve zamanla bu sorunun çözüleceğini düşünüyorum. zıtlaşma, kutuplaşma gereksiz gündem yaratıp bazı konuların gündemden düşürülmesi için çok işe yarıyor.(bkz. ekonomik kriz, yolsuzluklar, zamlar, ab yolundaki duraksama....) öyle olmasa zaten polemikleri bizzat tayyip fişteklemezdi.
 
Geri
Üst