_MaNiaC_
New member
- Katılım
- 9 Tem 2006
- Mesajlar
- 566
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Medyadaki sıradan bir gazeteci “dindar-İslamcı-dinci-başörtülü” olarak nitelediği insanlara neler sorar? Yıllardır ben o röportajların cevaplarını geçer, sorularını okurum. Kanaatimce o sorulardan yansıyan tipolojik bulgular, eğer zahmet edilip objektif biçimde yapılırsa, akademik açıdan dramatik bir bütüne işaret edecektir. Benim tespitlerime göre bu durumdaki sıradan bir yurdum gazetecisi, uçan daireden az önce inmiş antenli ve yeşil uzaylı yaratık hakkında ne tip meraklara ya da endişelere sahipse, “dindar-İslamcı-dinci-başörtülü” olduğunu düşündüğü insanlara karşı da meraklara ve endişelere sahiptir. Aklına ne acayip sorular gelebileceğini tahmin bile edemezsiniz. Çünkü zihninizi onlar gibi boşaltmanıza imkan yoktur. Çünkü asıl onlar, yaşadıkları toplumun kültür ve değerlerine karşı uzaylı mesabesindedirler.
Şimdi kendime bir kötülük yapıp kafamı onlardan biri gibi çalıştırmayı deneyeceğim ve “dindar-İslamcı-dinci” varsaydığım muhataplarıma ancak onların uzaylı yabaniliklerinden çıkabilecek acayip sorular köpürteceğim:
1.Bugün dindar bir yetişkinsiniz, peki bu kimliğiniz sizin küçükken misket oynamanıza engel teşkil etmiş miydi?
2.Küçük kızınızın Barbie bebeklerine başlarını örtmeleri konusunda baskı yapıyor musunuz?
3.Dinci kesimin hiç imambayıldı yemediği doğru mu?
4.İslamcı bir yayınevi olarak, kitaplarınızı hiç sağdan sola basmayı düşündünüz mü?
5.Başını örten hanımlar olarak sizlerin de soğan doğrarken gözleriniz yaşarıyor mu?
6.Bebeklerinizin konuşmaya başladığında söylediği ilk kelimeler arasında dini terimler de var mı?
7.İslamcı erkeklerin, rüyalarında sık sık Reina’ya gittiği söyleniyor, ne dersiniz?
8.Bazen içinizde dindar olmayan insanların zillerini çalıp kaçma arzusu uyanıyor mu?
9.Her zaman giyinik olmak size tuhaf gelmiyor mu?
10.Ayaklarınıza sandalet giydiğiniz için mensubu bulunduğunuz cemaat tarafından yadırganmıyor musunuz?
11.Televizyonlarınızın sadece iki kanal çektiği doğru mu?
12.İdeolojik nedenlerle içinde daha çok yeşillik bulunan salataları tercih ettiğiniz iddialarına katılıyor musunuz?
13.Bir İslamcı olarak uyuduğunuz odaya dişi bir sivrisinek girdiği zaman ne yaparsınız?
14.İnanç sadece kalpte yaşansa da, diğer organlara sirayet etmese olmaz mı?
15.İnsan mankenlerin kimlerle kırıştırdığını, sosyetede kimin ne halt karıştırdığını merak etmeden nasıl yaşayabilir ki!
16.Dindar olmayan biri yanınızda hapşırsa “çok yaşa” der misiniz?
17.İslamcı birinin burnu kaşınsa, abdesti olmadan kaşıyabilir mi?
18.Orasını burasını açmadan, bir kadın kendini nasıl gerçekleştirebilir?
19.Hem dindar olup hem de araba kullanmak zor değil mi?
20.Evinizde mescid var mı?
Şimdi de benden, tam da kendim olarak sorduğum bir soru:
-Bu ülkede salaklığın madeni mi var?
Gökhan Özcan
[email protected]
Teşekkür ediyorum Gökhan Abi....
İştede cewap >>
cordoba007´isimli üyeden Alıntı...
Yıllarca kimi uyanıklar kitleleri uyutmak için hazırladıkları bir yöntemdir ve herkes bilir. Böl-parçala-yut. Bu uyanıklar kendi sistemlerini sürdürebilmek için önce sağ-sol sonra laik-antilaik gibi bizi ilgilendirmeyen konuları gündem konusu yaptılar. Daha da ileri giderek siyasette prim aracı oldu. Durup dururken ezan tartışması niye çıktı diye düşünen var mı? Asgari ücretin üç kuruş olduğu bir ülkede nüfusun önemli bir bölümü açlık sınırında yaşarken, birçok il ve ilçenin açlıkla uğraşan Afrika ülkelerinden bile yoksul olduğunu biliyor musunuz? Dünyanın en pahalı benzinini kullandığımız halde sürekli otomobil satışının körüklendiğini? Daha çok söz edilecek konu varken senin evindeki mescitten kime ne? Kafan yalnızca sana gösterileni görmekten öte gitmiyorsa salaklığın madenini boşyere başka yerlerde arama!
Şimdi kendime bir kötülük yapıp kafamı onlardan biri gibi çalıştırmayı deneyeceğim ve “dindar-İslamcı-dinci” varsaydığım muhataplarıma ancak onların uzaylı yabaniliklerinden çıkabilecek acayip sorular köpürteceğim:
1.Bugün dindar bir yetişkinsiniz, peki bu kimliğiniz sizin küçükken misket oynamanıza engel teşkil etmiş miydi?
2.Küçük kızınızın Barbie bebeklerine başlarını örtmeleri konusunda baskı yapıyor musunuz?
3.Dinci kesimin hiç imambayıldı yemediği doğru mu?
4.İslamcı bir yayınevi olarak, kitaplarınızı hiç sağdan sola basmayı düşündünüz mü?
5.Başını örten hanımlar olarak sizlerin de soğan doğrarken gözleriniz yaşarıyor mu?
6.Bebeklerinizin konuşmaya başladığında söylediği ilk kelimeler arasında dini terimler de var mı?
7.İslamcı erkeklerin, rüyalarında sık sık Reina’ya gittiği söyleniyor, ne dersiniz?
8.Bazen içinizde dindar olmayan insanların zillerini çalıp kaçma arzusu uyanıyor mu?
9.Her zaman giyinik olmak size tuhaf gelmiyor mu?
10.Ayaklarınıza sandalet giydiğiniz için mensubu bulunduğunuz cemaat tarafından yadırganmıyor musunuz?
11.Televizyonlarınızın sadece iki kanal çektiği doğru mu?
12.İdeolojik nedenlerle içinde daha çok yeşillik bulunan salataları tercih ettiğiniz iddialarına katılıyor musunuz?
13.Bir İslamcı olarak uyuduğunuz odaya dişi bir sivrisinek girdiği zaman ne yaparsınız?
14.İnanç sadece kalpte yaşansa da, diğer organlara sirayet etmese olmaz mı?
15.İnsan mankenlerin kimlerle kırıştırdığını, sosyetede kimin ne halt karıştırdığını merak etmeden nasıl yaşayabilir ki!
16.Dindar olmayan biri yanınızda hapşırsa “çok yaşa” der misiniz?
17.İslamcı birinin burnu kaşınsa, abdesti olmadan kaşıyabilir mi?
18.Orasını burasını açmadan, bir kadın kendini nasıl gerçekleştirebilir?
19.Hem dindar olup hem de araba kullanmak zor değil mi?
20.Evinizde mescid var mı?
Şimdi de benden, tam da kendim olarak sorduğum bir soru:
-Bu ülkede salaklığın madeni mi var?
Gökhan Özcan
[email protected]
Teşekkür ediyorum Gökhan Abi....
İştede cewap >>
cordoba007´isimli üyeden Alıntı...
Yıllarca kimi uyanıklar kitleleri uyutmak için hazırladıkları bir yöntemdir ve herkes bilir. Böl-parçala-yut. Bu uyanıklar kendi sistemlerini sürdürebilmek için önce sağ-sol sonra laik-antilaik gibi bizi ilgilendirmeyen konuları gündem konusu yaptılar. Daha da ileri giderek siyasette prim aracı oldu. Durup dururken ezan tartışması niye çıktı diye düşünen var mı? Asgari ücretin üç kuruş olduğu bir ülkede nüfusun önemli bir bölümü açlık sınırında yaşarken, birçok il ve ilçenin açlıkla uğraşan Afrika ülkelerinden bile yoksul olduğunu biliyor musunuz? Dünyanın en pahalı benzinini kullandığımız halde sürekli otomobil satışının körüklendiğini? Daha çok söz edilecek konu varken senin evindeki mescitten kime ne? Kafan yalnızca sana gösterileni görmekten öte gitmiyorsa salaklığın madenini boşyere başka yerlerde arama!