
Acun Ilıcalı'nın Survivor macerası başladığından beri bu seri kadar İLK'leri hiç yaşamadık.
Bir önceki Survivor'da "strateji yaptın!" en ağır cümleydi önce takımların sonra şahısların birbirlerine sarf ettikleri....
Ancak Ünlüler-Ünsüzler söz konusu olduğunda işler birden çok hızlı değişti. Buna Acun Ilıcalı nasıl izin veriyor anlamak çok mümkün değil.
İŞTE O SÖZLER, O ANLAR, O PAZARLAMA TAKTİKLERİ
-Yüzücü Kardeş, Havuzda iyi yüzüyormuşsun.... Başka zaman olsa Federasyon bir şampiyona seslenildiğini hatırlatır, böyle konuşulmaz diye ayağa kalkar, halkım ayıp der, biri bişey der ama o kadar abuk şeyler seyrettik ki gayet normal geliyor Kardeş!
-Yarışmalarda, konseylerde yarışmacılar birbirlerinin gözlerini oysalarda adada ayrı yemek olayı ! Komşun açken senin karnın toksa başını yastığa koyamazsın bizim geleneklerde ama bu nasıl hırs nasıl bir iddiadır ki olmayan yemekler, kaplar kacaklar ayrıldı
-Nankörsün sen! Yalancısın! Kim nasıl birisinin yüzüne ne hakla bunu söyler? Doğrudan kişiliğe saldırı değil midir?
-Elenenin arkasından gülme, baş sallama, ben demiştim demeler.. Diğer Survivor'lar da da eminiz kalanlar "oh!" diyordu ama gidenin ardından kına yakıldığını ilk kez görüyoruz. Ömrü boyunca adada kalacağına inanan kişiler var galiba
-Kızların özel günü muhabbeti! Yahu zaten muhabbet yeteri kadar yerlerde işi bu kadar sulandırmanın manası var mı? Survivor'ın konuşulmak ya da haber olmak için buna ihtiyacı var mı?
-Örtünmek için verilen örtülerden kostüm yapma fikri!
Bu ilk'ler içinde en makulu hatta yegane şık hareket diyebiliriz
-Düşük omuz, dik oturuş, seksapelli bakışlar... Valla ne yalan söyleyim, taktir ettim, onca açlığa, pisliğe, yorgunluğa, kostum kaygısı, duruş kaygısı, nasıl görünüyorum kaygısı taşımak!!!
-Adada nasıl haberleri oluyor ise dünya meselesi tartışmak! Güncel olmayan meseleler sanırsam.. Nasıl tartışılır acaba? Dur bak aklıma ne geldi, biz bu adaya düşmeden evveldi, Japonya'da bir deprem olmuştu... diye mi başlıyor diyalog ?
-İlk kez kadınların erkekleri nasıl da doldurabildiğine canlı canlı şahit olduk neredeyse bir kaza çıkıyordu!
Tamam belki o kadar da ilk değil ama yenildiysen bir sus, bir efendi ol, ortamı germek değil, olayın bir oyun olduğunu kabul etmek asıl olan, işi kavga boyutuna taşıyacak hale getirttirmek !!! Şaka gibi...
-Hepsinin şişik EGO'su nedeni ile ilk kez bir Survivor yarışması çekilmez hal aldı. O kadar isim içinde bir tanede mütevazi kişilik olmaz mı ?
-Kral'dan çok Kral'cı olma sevdasının doruk yapması
Kral çıplak da Kıralcılar ne ayak?
-"Dip Boyası" kavramı ile tüm Türkiye tanıştı!
-ÜÇ T kavramı ile ilk kez tanıştık!
Delidir ne yapsa yeridir dendi, bekledik ÇIT yok! ÜÇ T kabul etti!
-İçecekten başlayıp, zorlama yatak ödülünden çıkıp, kahvaltı ayağına süt ürünlerine dalıp, içecekten yeniden çıkıp, şahsi web sitesinden girip, iletişim şirketlerinden çıkıp, şampuan markasından girip durun işte bu bomba İLK KEZ DİŞ MACUNU'ndan çıkıp... Bu kısmı gerçekten İLK ve YOK DEVE haberi. Ağzı köpük köpük arkadaşlar ekran karşısında gargara yaparken biz bizden geçtik. Artık öyle bir geçtik ki yeniden ekrana dönemiyoruz. Reklamın da bir dozu, bir uyanı, bir estetği, bir yani...
-İlk kez uçan tekme gördük! İlk kez iz kalmadan güneşlenmek için askı izlerinden kurtulmaya çalışan insanlar gördük, ilk kez gidenin arkasından tabak yakma seromonisi ile tanıştık
Ve ilk kez acaba bu kadar olmalı diye düşündük! Bu kadar acımasız, bu kadar saygısız, bu kadar olayın ruhundan kopuk, bu kadar dedikodusu ağır ve ağdalı olmalı mı? Bunlar mı benim halkımın ünlüleri, gerçekten bunlar mı?
Değişmeyen tek şey Acun Ilıcalı'nın kareli gömlekleri ve gerçekten kötü desenli tisörtleri.
YAŞASIN KRAL!!! SON SURVIVOR'IN KISACA ÖZETİ!
Bu yüzden biz izleyiciler acilen ekibi MUHTEŞEM YÜZYIL dizisinde görmek istiyoruz. Asena'nın "Validem", Nihat Doğan'ın "Sultan Süleyman", Teyfik'in "Pargalı", Ebru'nun "Hürrem, valla Mahi Devran'da olur esasen.." neyse işte Sayın Okur böyleyken böyle dayanamadım artık bu son Survivor'a...