Tunyukuk
New member
- Katılım
- 9 May 2007
- Mesajlar
- 17,591
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0

Güney Pasifik'te yaklaşık 5 bin kilometrekarelik alanda 3 yüzden fazla ada var. Bunlardan biri de Fiji Adası. Adalar arasındaki ulaşım hala kanolarla sağlanıyor. Günbatımında Fijili bir aile kanosuyla yola çıkmış. Savu Dağı’nın arkasında kalan güneş bulutlarla birleşince bu muhteşem kızıllıkla grinin armonisi de kameraya böyle yansımış.

Onların hep gülmesi gerek, böyle hüzünlü durmayı hakemiyorlar. Hele hele bir mağarada yaşamayı hiçbir çocuk hak etmez, ama o Afganistan'da bir mağarada yaşamak zorunda bırakılmış. Taliban kabusunun yıktığı o meşhur dev Buda heykellerinin yakınındaki mağaralar bu küçük kız çocuğu ve daha nicelerinin evi olmuş. Ve bu fotoğrafta bir anlık boynu bükük mutluluk öylece donup kalmış.

Güney Afrika ırk ayrımcılığını geride bırakalı, demokrasiye geçeli 10 yıl oldu. Bu 10 yıl genelde huzur içinde geçti. Fotoğraftaki kişi Thabo Mbeki de ikinci kez devlet başkanı seçildi ve fotoğraf çekilmeden az önce yemin etti. Bu mutlu bir ‘o’ an ancak gözler ‘o’ anda biraz endişe yüklü. Aslında Güney Afrika'da herşey yolunda gitmiyor. Bu ülkede 43 milyon insan yaşıyor ve bunların 4 milyonu AIDS hastası.

Adı av ama hiç de av sporuna yakışır bir etkinlik değil. Bu nedenle çok protesto eden oldu, çok uğraşıldı ama İngiliz asilzadelerinin sporu sayılan geleneksel köpekli av partileri yasaklanamadı. Bu partinin ev sahibesi Reno bölgesinin asilzadesi bayan Lynn Lloyd bundan memnun. Bu yılki av partisinde de bir aksilik çıkmayacak. Birazdan hiç kurtulma şansı olmayan bir tilki ya da av hayvanı karşılarına çıkacak ve köpekler kovalaya kovalaya zavallıyı canından bezdirecek...

Bu ‘o’ anda bir asker ve çıplak elle kaldırılmaya çalışılan dikenli teller var. Kimi yorumculara göre, Amerikalılar Irak'ı işgal ettikten sonra nereye ellerini atsalar canları yanıyor. Amerikan ordusu elbette çok güçlü ama direniş Amerikalılar’ı zorluyor. Fotoğraftaki Amerikan askerinin aralamaya, çözmeye çalıştığı dikenli tellerin ötesinde daha da karışık bir yumak sö konusu. Ortadoğu uzmanlarına göre Amerika, kendi anlayışıyla oradaki sorunu çözmeye kalktıkça sorun içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Amerikan deniz piyadesi de Felluce'yi çevreleyen dikenli telleri aşmaya çalışıyor...

Sabahın erken saatinde koğuşlarından kaldırıldılar, tören alanına götürüldüler, hizaya sokuldular ve beklemeye başladılar. Bekleyiş uzun sürdü. Belli ki uyku da tam alınmamıştı. Üstelik de bu törenin seremonisi 12 yıldır hiç değişmemişti. Sonuçta Afganistan'ın komünist yönetimden kurtulmasının yıldönümü törenini bekleyen Afgan askerleri sıkıldı... Kimi yüzünü ekşitti, kimi de ‘o’ anda içi geçe geçe esneyiverdi. Yüz kaslarının izin verdiği son raddede de objektife yakalanıverdi.

Slovakyalı sporcu Adela Sajn Avrupa Artistik Jimnastik Şampiyonası’nda serisini tamamlamak üzere... Takla sırasında neredeyse 180 derece açılmış bacaklar birazdan toparlanacak ve Sajn denge aleti üzerine iki ayağı üzerinde düşüp öylece duracak ve sonra da yere atlayıp hakem heyetini, seyircileri selamlayacak. Bu performansın ardından müşkülpesent jimnastik hakemleri sporcuya kaç puan verecek bilmiyoruz. “Bacaklar tam 180 derece açılmamıştı, kollar da ‘o’ anda tam simetrik değildi” diye puan mı kıracak?

Çin’de çekilen bir fotoğraf. ‘O’ anda adamın bu halini ve tedirginliğini anlatmak için tek bir kelime yeterli oluyor: SARS... SARS üzerinde çalışan bir laboratuvarın kapısı çalındığında, içerideki görevlilerin ‘o’ anlarda dış dünyayla bağlantısı ancak bu kadar olabiliyor.

Iraklı bir aile, haftalardır adı çatışmalarla anılan Felluce kentindeki evlerine geri dönmelerine izin verildiği için bir hayli keyifli. Ufaklık, henüz kentte neler olup bittiğini anlamayacak yaşta ama belli ki bu sevgi gösterisi hoşuna gidiyor.

Fotoğraftaki Almanya'nın Dresden kentindeki ünlü Palucca Dans Okulu'nda eğitim gören bir kız öğrenci. 1925 yılında kurulan okul, Almanya'da dans konusunda tek sayılıyor. Kız öğrenci parmak uçlarında yükselirken pencereden içeri süzülen güneş ışığı da yerde güzel bir fon oluşturuyor.

Fiji’de günün son ışıklarının gökyüzünde bu tabloyu yarattığı ‘o’ anda Fijili bir savaşçı nöbet tutuyor. Fiji Devlet Başkanı’nın cenazesinin bulunduğu hükümet binası önünde bekleyen savaşçı, belli ki kutsal bir görevi yerine getirmenin sorumluluğunu taşıyor. Vücut dimdik, baş yukarda, silah omuzda...
İspanya'da Barcelona Açık Tenis Turnuvası’nda çekilen bir fotoğraf. İspanyol tenisçi Felician Lopez, rakibinin büyük bir hızla gönderdiği topu karşılamış ve top da karşı tarafa doğru yola çıkmış sarı bir sopa gibi görünüyor. Tenis sporu reflekslerin güçlü olmasını ve hız gerektiriyor ama bu anı yakalamak için fotoğrafçının da benzeri hünerlere sahip olması gerekiyor. Sonuçta fotoğrafçı bir ‘o’ an yaratıyor. Bu vuruştan sonra Lopez de maçı kazanmayı başarıyor.

Böylesi ‘o’ anlar ancak çizgi filmlerde oluşturulabilir ama olmuş işte... Kuşkusuz bebeğin saçlarına biçim verilmiş ancak bebek de bu şirin ‘o’ ana yüz ifadesiyle katkıda bulunmuş. Sonuçta da aynada kendini görüp korkan ve saçları diken diken olan bir bebek ortaya çıkmış.

Buşmanlar, 10 bin yıl önce, Orta Afrika'dan kıtanın ucuna, Ümit Burnu'na, Atlas Okyanusu’ndan Hint Okyanusu’na kadar bir alana yayılmışlardı. 350 yıl önce Avrupalı sömürgeciler topraklarına gelince yaşamları değişmeye başladı. Avrupalılar onları “ehlileştirilemez” buldu. Kültürleri yokolmaya başladı. Bugünlerde Afrika'da kala kala 85 bin Buşman kaldı. Kültürlerini hayatta tutmak, kendi tarzlarıyla yaşayacak bir yere sahip olabilmek için insanlık aleminden yer istiyorlar. Ve bu ‘o’ anla National Geographic Türkiye Dergisi'nin Mayıs ayı armağanı olan CD içinde bir yere sahip bulunuyorlar.

Stanley Greene’in Dünya Basın Fotoğrafları Yarışması’nın “Günlük yaşam öyküleri” kategorisinde birinciliğe layık bulunan fotoğrafı. Çeçenistan'da nüfusun büyük bir bölümü hala göçmen gibi yaşıyor. Fotoğraftaki Çeçen kızı da bir göçmen kampında naylon barınağından dışarı bakıyor. Dünyanın önde gelen ajanslarından biri olan ve merkezi Paris'te bulunan Agence Vu'nun önemli fotoğrafçılarından Stanley Greene, 30 yıllık fotoğraf birikimini ve haber fotoğrafçılığı deneyimlerini aktarmak üzere 3-9 Mayıs 2004 tarihlerinde İFSAK’ta bir atölye düzenliyor.

Ariel Şaron'un, Gazze Şeridi'ndeki 21, Batı Şeria'daki 4 yerleşim biriminden çekilmeyi öngören planı, Likud üyeleri arasında yapılan parti içi referandumda yüzde 60 oyla reddedildi. Bu fotoğraf, o yerleşim birimlerinden birinde çekildi. Toprakları işgal edilen Filistinliler için öfke uyandıran bir konu ve mekan, iki çocuk ve bir kuzuyla ‘o’ anda bambaşka bir kimliğe bürünüyor.

Tibet’te 1419 yılında inşa edilen kutsal Sera Manastırı'nda çekilen bir ‘o’ an. Budist rahipler, Lasa'daki bu manastırda dini ve felsefi tartışmalar yapıyor. Bu fotoğraf da o tartışmalar sırasında çekilmiş. Rahibin hareketlerine bakılırsa, tartışmalar oldukça hararetli geçiyor

FC Barcelona'nın Arjantinli forveti Javier Saviola'nın ilginç bir ‘o’ anı. Rakibine attığı ikinci golün sevinci sırasında, tam formasını çıkarırken, foto muhabiri Gustau Nacarino deklanşöre basıyor ve öyle bir ‘o’ an yakalıyor ki, forması örtmesine rağmen yüzündeki sevinç okunabiliyor...

Fotoğraf Tayland'dan. Geçen hafta Pattani kentindeki tarihi bir camiide militan oldukları öne sürülen gençlerle hükümet birlikleri arasında çatışma çıktı. Bu çatışmada 32 kişi öldü. Ardından hükümet karakollarına organize bir intikam saldırısı düzenlendi. Bu olayda da 132 kişi can verdi. Olaylar yatıştı, cenazeler kaldırıldı. APTN fotoğrafçısı da son durumu anlatan bir fotoğraf çekmek için ilk çatışmaların yaşandığı tarihi camiiye gitti. Ve imamla cemaatini camiideki kurşun delikleri arasından böyle görüntüledi.

Polonya’da Vistula Nehri’nin ortasında kumdan bir adacık ve tekneleriyle buraya demirleyip balık tutan iki adam… Kumdan adacığın şekli yukarıdan iki kişinin ‘o’ anki uğraşısıyla bağdaşıyor. ‘O’ anda vurgulanan ortamsa ıssızlığı, yalnızlığı ve yalınlığı çağrıştırıyor.

Dünyanın en renkli ülkelerinden Hindistan'da çekilmiş bir fotoğraf. Bir Hindu rahip, bir ay boyunca yüzbinlerce Hindu’nun da katıldığı Kutsal Hac etkinlikleri için Ujain'e gitmiş. ‘O’ anda fotoğrafı çeken Reuters muhabiri de gelenekselle yeniyi, dinsellikle teknolojiyi biraraya getirmiş. Fotoğrafa da ''trendy'', çok moda adı koyulmuş...

Fotoğraf, Rusya'nın en soğuk ama en tarihi kentlerinden biri St.Petersburg’da çekildi. Eksi yirmilere ulaşan sıcaklıklar neredeyse hayatı donduruyor. Buz tutan bir camın ardında Alexander Demianchuk önce ''camdaki buzu temizleyeyim de ondan sonra çekeyim'' dedi, ama çabası sonuç vermedi. Sonra da bu çabanın bıraktığı izin fotoğrafa yağlıboya etkisi verdiğini keşfetti ve bu ‘o’ an ortaya çıktı.

Seul’de elde edilen bu fotoğraftaki küçük çocuk çok korkmuş. İki rahip amca onu kollarından tutuyor, bir başka rahip amca da elindeki tütsüyle ona yaklaşıyor. Ağladı ağlayacak... Üstelik onun gibi 11 akranı da aynı durumda. Bu bir budist geleneği. 3 Mayıs'la Buda'nın doğum günü olarak kabul edilen 26 Mayıs günleri arasında düzenlenen bu törenlerde, 5 ila 7 yaş arasındaki küçük Budistleri çırak rahip yapıyorlar...

Hindistan'da elde edilen bir ‘o’ an. Seçimlerin yapıldığı ülkede sandıklar kuruldu ve seçmenler oy kuyruğuna girdi. Bu kadın da önündeki seçmen gibi yüzü kapalı kuyruktaydı. Ancak ‘o’ anda başındaki örtüyü araladı, dış dünyaya kısa bir bakış attı. AP fotoğrafçısı Manish Swarup da biraz endişe, biraz ürkeklik ama asıl merak yüklü o derin bakışı yakaladı. Ve bu Hintli kadın, toplum içinde dış dünyayı görebildiği bu ender ‘o’ anı demokrasiye mi borçlu diye de düşündürdü...

5 Mayıs Japonya'da ulusal bayram. Tokyo'daki Ginza Alışveriş Merkezi de günün anlam ve önemine uygun bir etkinlik düzenlemiş. Çocuklara bedava bilgisayar kursları veriliyor. 8 yaşındaki Tadaaki de kursiyerlerden biri. Kursun amacı, gelecek nesilleri teknolojiyle tanıştırmak. Tadaaki'nin bilgisayara pek de yabancı olmadığı, hatta karşısındaki son teknoloji ürünü bilgisayarı biraz küçümsediği de görülüyor. Kendi Ulusal Çocuk Bayramımız aklımıza geliyor ve biraz içimiz burkuluyor. Japonya'da Ulusal Çocuk Günü’nde böyle ‘o’ anlar elde edilebiliyor...

Sovyetler Birliği'nin çökmesinden sonra özellikle Rusya'da eski rejimin simgeleri olan pek çok heykel yerinden hoyratça söküldü. Bu heykel de bir anlamda o dönemin simgelerinden biri. Almanya'da Berlin'in doğu yakasında bir Sovyet Meçhul Asker Heykeli... Birleşmeden sonra sanat değeri gözönünde bulunduruldu. Naziler’e karşı çok can veren Sovyet ordusuna karşı vefa duygusu da öne çıktı. Sonuçta sökülmüyor, tam aksine bir yıllık onarımdan sonra Treptow Parkı’ndaki yerine yeniden yerleştiriliyor.

Bazı insanlar, ilginç hatta tuhaf hedefleri ile adından söz ettirmeyi seviyor. New York’taki bu ‘o’ anda patlamış mısır taneleri arasında kaybolan adam da kendi kilosu kadar patlamış mısır yemeyi hedefliyor. Fotoğraf çekildiği sırada oldukça iştahlı görünüyor ama rekor kırması için daha sekiz saat patlamış mısır yemesi gerekiyor.

Bu ‘o’ ana, uzak ama olası hayallerin fotoğrafı diyebiliriz. Nedeni, Güney Afrika 2010 yılında yapılacak Dünya Kupası Futbol Finalleri’ne ev sahibi olmaya aday. Futbol bu ülkede çok seviliyor ve ülkeyi yönetenler de futbolu çok ciddiye alıyor. Hükümetin yürüttüğü kampanyaların da etkisiyle binlerce çocuk 6 yıl sonra Dünya Kupası'nda ulusal takımlarında oynamayı hayal ediyor. Bu hayal Johannesburg'da gün batımında idmana devam eden bu çocuklar için sanki daha yakın. Çünkü bu iki çocuk, Afrika Yıldızları Futbol Akademisi'nin öğrencileri...

Ay tutulmasının çeşitli aşamalarını birarada görebildiğimiz bir fotoğraf. Bu enstantaneler Atina'da elde edildi ve ayın uyandırdığı romantizmi teknoloji bile bozamadı...
6Mayıs 2004