İşte Mekke' den Son Fotoğraflar

harika görüntüler..resimlerini görünce içimiz heyecan doluyor inşllh bütün isteyenler en kısa zamanda kavuşurlar...
 
keske o yüksek binalar oteller olmasa etrafinda bu vahabiler neden saygi göstermez anlamam :(
insallah nasip olur cümlemize gider görürürüz

ALLAH bize de görmeyi nasip etsin inş

allah gitmeyi nasip eder inaşllah

İnşallah Gitmek Nasip OLur...

Oralara gitmek nasip olursa Kabe'den daha yüksek bir noktada uyumaktan haya ederdim

ℓσя∂;4088471' Alıntı:
allahım her müslümanın gitmesini nasip eder inşallah.........

kurban olayım oraya ..

baktıkça insanın içini ferahlatıyor inşaALLAH gitmek nasip olur..

Güzel mevlam Her Kalbinde olana Nasip etsin inş.

harika görüntüler..resimlerini görünce içimiz heyecan doluyor inşllh bütün isteyenler en kısa zamanda kavuşurlar...

Yüce Mevlam hepimize o yerleri gidip görmeyi o şuura göre yaşamayı nasip eder inşallah
 
Kabenin arkasinda buyuk hotelin oldugu yerde eskiden osmanli kalesi vardi... yiktilar....tarihe, kültüre ve dine cok büyük saygisizlik yapiliyor Mekke'de
 
Suudi Arabistan, Osmanlı İmparatorluğu'nun hazin yıkılış döneminde, o çağın 'hegemon'u İngiltere'nin desteğiyle varoldu ve daha sonra İngiliz mirasını üstlenen Amerika ve üzerinde yüzdüğü 'petrol denizi' sayesinde 'dokunulmazlık' kazandı.Ortadoğu'da adeta tarihi donduran ve bu arada bölgeyi kan gölüne çevrilmesine yol aşan 'statüko'nun, 'Amerikan güvenlik şemsiyesi' altında korunan bir ayağı İsrail ise, diğer ayağı Suudi Arabistan'dır.

Suudi parası ve 'Vahabi uslubu' Bosna ve Kosova'ya da tecavüz' halindedir. Sırp saldırılarının yıktığı Osmanlı camileri, Suudi parasıyla sözde onarılmakta ve Osmanlı kültür mirası yokedilmektedir. Bunun en çarpıcı örneği, Saraybosna'nın tarihi Gazi Hüsrev Bey Camii'dir (Boşnakca Begova Dzamija). Bu cami, aynı zamanda tüm Bosna'daki İslam eserlerinin simgesi sayılmaktadır. Bu camiin dış cephesini Sırplar tahrip etmişti. İçindeki paha biçilmez Osmanlı dekorunu ise, camiiyi restore etme bahanesiyle, Suudi Vahabiler tahrip etti.

Bu saldırılara karşı 'İrtica ile mücadele' ile 'Müslüman kimliğin korunması' arasındaki 'ince çizgiyi' tutturamayan bir ülkenin yapabileceği pek bir şey de yok. Suudi-Vahabi saldırısına, ancak 'Osmanlı mirasçısı' olmanın idraki ve buradan da kaynaklanan bir 'Müslüman kimlik' bilinciyle karşı konulabilir ama Türkiye'de 'irtica' ile 'Müslümanlık' uzun zamandan beri eşanlamlı anılageldiği için, Türkiye'nin böyle bir tarihi görevi becerebilmesi de neredeyse imkansız... : ( ...
 
Geri
Üst