İşte Kartel'in iki yüzü!

TuğяuL

Banned
Katılım
14 May 2008
Mesajlar
2,259
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Ne gülüyorsun bu anlattığım senin hikayen!
Konya'da birKur'an kursunda İpragaz tankının yeterli ek donanımı olmadığı için meydana gelen patlamada 17 kızımız can vermişti. Kartel nasıl bakmıştı olaya? İşte, son facianın ardından Vakit'e saldıran kartel medyasının iki yüzü.



Vakit gazetesinin hukukçu yazarlarından Ali İhsan Karahasanoğlu, kartel medyasının iki farklı olaya nasıl şaşı baktığını işte böyle sorarak analiz etti. İşte Karahasanoğlu'nun konuya ilişkin çok çarpıcı bugünkü yazısı:

Konya'da 17 Kur'an talebesi Ankara'da 7 üniversiteli...!

Konya'da birKur'an kursunda İpragaz tankının yeterli ek donanımı olmadığı için meydana gelen patlamada 17 kızımız can vermişti. Kartel nasıl bakmıştı olaya?
İnsanlarımızı kaybetmişiz.. Acımız büyük..
Hayatını kaybedenlerin bir ihmalleri yok... Kusur; büyük oranda, kurs yöneticilerinin de değil... Anne babalar, iyiniyetlerle çocuklarını kursa göndermişler, onların da bir suçları sözkonusu değil...
“Şu konuda bari Kur'an kursu düşmanlığı yapmayalım” demişler miydi?
Hayır!
“Cehalet..” dediler..
“İlkellik” dediler..
“Dağ başında kaçak kurs” dediler..
“Cennete gittiklerini sanıyorlar..” dediler.
“Kurs yöneticilerinin kusuru yok” dediği için vefat eden kızlardan birinin babasından “Çarpık kafa” diye sözettiler..
Daha nice hakaretamiz ifadelerle, Kur'an öğrenen o masum kız çocuklarını, onların ailelerini tahkir ettiler.
Tabii onların şahsında, milyonlarca mütedeyyin insanı da..
Dindar insanlara nefretlerini, 17 masum çocuğun vefatında bile kustular..
Peki aynı kartel, yılbaşı eğlencesi için biraraya gelen 7 üniversitelinin, bu kez gaz patlaması değil ama, benzer bir sebeble (doğalgaz kaçağı) ölümüne nasıl baktı?
Doğalgaz kaçaklarına karşı tedbir olarak açık bırakılması gereken pencerenin, kağıt ile kapatılması gerçeği ortada iken, 7 üniversitelinin ölümüne nasıl yaklaştılar?
Kur'an kursu için, “Dağbaşında kurs.. Olacağı bu işte” diye başlık atıyorlardı..
Haydi bakalım, bu olay dağbaşında değil, başkentte.. Başkentin en mutena semtlerinden birisinde.. ÜstelikCHP'li birisinin belediye başkanlığı yaptığı bir ilçede..
Öğrenciler de, ortaokul seviyesinde değil, hepsi üniversiteli.. Hem de öyle sıradan üniversite değil.. Bilkent'li öğrenciler bunlar..
Kur'an kursu öğrencilerine/ailelerine gösterdikleri yaklaşımı, 7 üniversiteli için de gösterdi mi kartel?
Hayır..
Ben saf saf, “Kartel, Kur'an kursundaki patlamayı nasıl haberleştirdiğini hatırlayıp, birazcık utanma hissi duymuş mudur acaba?” diye düşünürken, onlar yine her zamanki gibi “mütedeyyin insanlara saldırı” operasyonlarını yinelediler..
Hepimiz öleceğiz. Öyle veya böyle.. Amenna.
Ama Kur'an kursu öğrencilerini yerin dibine batırmak için, bin dereden su getirenler, 7 üniversiteli öğrencinin ölümünde, niye gerçekleri örtbas etmeye çalışıyorlar?
Hatta gerçekleri yazanları suçluyorlar?!
Kur'an kursunda yöneticileri suçladınız... Yetmedi..
Anne babaları suçladınız.. Yetmedi.
Hatta ölen çocukları bile suçladınız.
Çünkü onlar Kur'an öğreniyorlardı..
Peki (şeklî açıdan bakarsanız), benzer bir ölüm olan 7 üniversitelinin can vermesine nasıl bakıyorsunuz?
Şimdi bu olayda, benzer suçlamaları kimlere yapacaksınız?
Buyurun, sizi dinliyoruz, kartelin satılık kalemleri!..
Patronun sekreteri konumuna düşmüş olan, anlı şanlı köşe yazarları..
İpragaz'ın sattığı tanktaki eksik donanımın suçunu bile, Kur'ankursu yöneticilerine yıkmaya kalkışan ahlaksızlar!..
“Suç, gaz tankında imiş!” diye dalga geçen, patronun alacağı üç kuruşluk reklam uğruna, suçlu şirketin avukatlığına soyunan yalakalar!
Son olaya da, benzer bir mantıkla yaklaşmayı hiç düşünür müsünüz?
Tabii ki hayır..
Onlar bu olayı da, yine mütedeyyin insanlara hakaret etmek için fırsat olarak gördüler..
Vakit'in dünkü haberini, eleştirmeye kalkıştılar..
Vakit'in, “İsrail'in, Müslümanları katlettiği şu günlerde, yılbaşı eğlencelerini böyle tahrik etmeyin” şeklindeki yayınlarından rahatsızlık duydukları için, 7 üniversitelinin ölümünü haberleştiren Vakit'i suçlamaya kalktılar..
Gazetecilik değil, tetikçilik yaptılar.
Oysa, Vakit'i suçlamak için uğraş verdikleri saatlerde, Beyazıt'ta onbinlerce insan, İsrail zulmünü kınıyordu..
Kartel medyası, Vakit'i suçlamak için habire çaba sarfederken, internet sitelerinden, Vakit'i mahkum etmeye kalkışırken, Beyazıt'taki dev gösteriyi görmüyordu.. Görmezlikten geliyordu. Halka da göstermiyordu..
Dün kartel gazetelerinin internet sitelerini takip ettim, akşam geç saatlere kadar merakla bekledim..
Beyazıt'taki gösteri, ne zaman ve nasıl haber olacak diye..
Boşuna bekleyiş.
Saat 19.00'da artık “pes” ettim..
Saat 13.00'te başlayan bir gösteriyi, 6 saat halktan gizleyenler, o saatten sonra haberi verseler ne olacak ki? O saatten sonra verseler de, nasıl verecekleri, “6 saatlik gizleme” operasyonlarından belli değil mi zaten!
Yazıklar olsun, gerçekleri gizleyen maşalara..
Yazıklar olsun, gençleri zehirlemek isteyen uşaklara!
http://www.habervaktim.com/haber/50107/iste_kartelin_iki_yuzu.html
 
Sadece kartel medyası ikiyüzlü değil, dantel medyası da ikiyüzlü. Dantel medyası Ergenekon dedikodunamesinde milliyetçi insanları yerden yere vuruken, kerizfeneri(pardon! Deniz Feneri) davasının adını bile anmamışlardı.
Al birini vur ötekine...
 
Sadece kartel medyası ikiyüzlü değil, dantel medyası da ikiyüzlü. Dantel medyası Ergenekon dedikodunamesinde milliyetçi insanları yerden yere vuruken, kerizfeneri(pardon! Deniz Feneri) davasının adını bile anmamışlardı.
Al birini vur ötekine...

Daha öncede yazdım, şimdide yazıyorum. Türkiye'de medya organları haber yayınlamak için değil, taraf yaratmak için varlar. Taraf seçmek zorunda kalan insanımızda bunlara pirim vermekten başka bi yol bulamıyor. Daha doğrusu insanımız kendi başına düşünme yetisine sahip olmadığı için mutlaka bir tarafı seçme zorunluluğu hissediyor.

Sonuna kadar katılıyorum. Al birini vur ötekine fakat bu saçma sapan tartışmalara alet olan insanlarada üzülüyorum.
 
Ölenlerin nerde ve nasıl öldüğü bu kartel medyası için çok önemlidir

eğer Kuran kursunda ölürsen seni insan yerine koymazlar

ama yıl başı partisinde ,dans pistinde yada esrar partisinde ölürsen neredeyse seni şehit diye lanse ederler
 
Daha öncede yazdım, şimdide yazıyorum. Türkiye'de medya organları haber yayınlamak için değil, taraf yaratmak için varlar. Taraf seçmek zorunda kalan insanımızda bunlara pirim vermekten başka bi yol bulamıyor. Daha doğrusu insanımız kendi başına düşünme yetisine sahip olmadığı için mutlaka bir tarafı seçme zorunluluğu hissediyor.

Sonuna kadar katılıyorum. Al birini vur ötekine fakat bu saçma sapan tartışmalara alet olan insanlarada üzülüyorum.

kendi başına düşünme yetisi..........

bunu sorgulamak için geç kalınmıştır.medyada aydın doğan tekelleşirken ,fetullahçı kartel medyanın her köşesini zaptederken demokrasinin ve adaletin bir gün herkese lazım olacağını görüp dimdik ayakda durmak lazımdı......
 
€lyesa;3903915' Alıntı:
Ölenlerin nerde ve nasıl öldüğü bu kartel medyası için çok önemlidir

eğer Kuran kursunda ölürsen seni insan yerine koymazlar

ama yıl başı partisinde ,dans pistinde yada esrar partisinde ölürsen neredeyse seni şehit diye lanse ederler

:clap:clap:clap

süper
 
o kuran kursunda ölenlerin hiçbirinin yakınları, anası, babası şikayetçi olmadı, kimseye dava açmadı. ölenler şehit ilan edildi. cennete gittiler dendi. bu cehalet değilde nedir?


doğan medyası iki yüzlü evet. ama bunu anlatmak için çok b.ktan bir yol seçmişler. çünkü bu konudaki asıl iki yüzlülüğü vakit yapmıştır ve kendi b.kunu örtmek için böyle salak saçma bir haber yapmışlar. ölen bir kesimi şehit ilan eden onlar. öbür kesimi ise "hak etti zaten kafirler" diye manşete taşıyan yine bunlar. malesef müslüman diye geçinip bi de milleti de bu yalana inandıran yine bunlar!
 
MEDYANIN ikiyüzü yok bence,babıali denildiği yıllarda bile batıya yüzünü dönen bizim muharrir tayfası padişah üstünden mukaddesata sövmeyi,avrupaya kendi devletini jurnallemeyi,saraydan aldığı parayla sarayı kötülemeyi,,ozamandan yüzsüzlüğü görev edinmiş bir kısım kalem erbabı,ancak 1950 lerde necip fazıl gibi belli başlı kalemi namus ve fikir sahibinin karşısında kuyruğunu titretmişitr. şimdilerde yine sahibinin sesi olan yazarlarımız var aydın doğan holdinglerinde.. onun için 2 yüz değil çok yüzlü demek daha doğru.
 
Geri
Üst