Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
bu ülkede dürüst insan ve siyatçi bulmak sanırım çok zor olsa gerek....
işine gelen işine geldiği şeyleri sömürüyor.......
güzel bir konuya değinmişsin
slm
Bunlar, birbirini ezerek içeri girmeyi başaran şanslı insanlar..
(aranızda iftar çadırında iftar yapan insan sayısı az galiba: şöyle dese daha güzel olur "bir kaç ölü var" falan. ama resmiyet yok değil mi) Sağ taraftaki masalara erkekler, sol taraftakilere de kadın ve çocuklar oturtulmuş.(oturtulmuş!!!, nerde? belki de insanlar kendileri oturmuşlardır, ya da bu Tayyip Erdoğanın işidir
* * *
Platforma kurulan 10 masa ise VIP konuklara ayrılmış.
Orada oturma ayrıcalığına sahip VIP konuklara papyonlu garsonlar hizmet ediyor. (neden: çünkü milletvekili sayısı az ve onlar mecliste oturur ama normal memurlar normal görev yerlerinde koltukta veya sandalyede oturur. doğal mı? Doğal)
Gelenlerin hepsi "Ne yapalım, durumumuz hiç iyi değil onun için çoluk çocuk karnımızı doyurmaya geldik" diyorlar.(HEPSİ mi? helal olsun sana Tufan Bey.)
Yemek sona erince bütün yalvarmalarına rağmen içeriye giremeyen çocuklar çadıra dalıp masalarda kalan yemeklere saldırıyorlar.Kimileri parçalanmış ekmeklerle zeytinleri topluyorlar, kimileri tencerelerde kalmış olan pilavları servis kaşıklarıyla yemeye çalışıyorlar.(aranızda bu filmi seyreden varmı? fazla abartmayalım bence)
* * *
Yurdun hemen her tarafında "muasır medeniyetlerden" uzak, iç paralayan bu tablolar hep aynı... (anlaşılan bu iftar çadırları Tufan beyin hoşuna pek gitmemiş, bunların organizetörleri kim acaba? bundan kaynaklanıyor olabilir mi?)
Sosyal devlet anlayışıyla taban tabana zıt bir sistem.Yoksul, çaresiz insanları iktidara muhtaç etme siyaseti. (ya da sosyal hizmetleri tam tersi istikamette yorumlayıp iktidarı vurma siyaseti)
Onlara refah yerine iane dağıtarak "Allah razı olsun" dedirtme yöntemi. (Allah razı olsun cümlemizden ama sebep hükümet değil)
İşte AKP’nin ve Tayyip Bey’in yaratmak istediği Türkiye.İslam gömleği giydirilmiş, kadınları örtülü, sosyal yaşamda din kurallarının geçerli olduğu "ılımlı İslam" düzeni. (siz inanıyormusunuz bu ülkedeki başı açık üniversite okumuş bayanlar bundan sonra başını zorla kapatır)
* * *
İstanbul’un bırakın halk lokantalarını, en sosyetik olanları bile bu düzene şimdiden ayak uydurmaya başlamışlar.
Bu lokantalardan birine girdiğiniz zaman size sorulan ilk soru şu oluyor:"İftar mı bozacaksınız, yoksa yemek mi yiyeceksiniz?"(normal bir soru gibi, ona göre önden çorba gelir, ona göre hazırlık yapılır belki, ha?)
Bu lokantaların birçoğu ise içki servisini kaldırmış.
Bazıları ise gece geç saatlerde içki verme yöntemi getirmiş.(ilginç...)
Anadolu’da ise hemen bütün kentlerde, lüks otellerin dışında yemek bulmak olanaksız.(bence bütün kentlerdeki lokantaları gezmek olanaksız. bir de çoğu insan oruç tuttuğu için lokantalar sinek avlıyor olabilir ve bu sebeple gündüz kapalı olma ihtimali olabilir mi acaba? mantıklı gibi..)
Hemen hepsinde de içki servisi ramazan boyunca yok.
Kamu kurumlarının çoğunda bir ay süreyle yemekhaneler kapatılmış. (aynen)
Kimilerimiz olan bitenin farkında değil, kimilerimiz "Bir şey olmaz" diye gönüllerini serin tutuyor.
Ama herkes şunu iyi bilsin ki, Türkiye "ılımlı İslam"a doğru kayıyor.(en çok bu cümle hoşuma gitti. evet kimilerimiz farkında değil, müslümanlar islamı yaşamaya çalışıyor, ve bu ülkenin büyük çoğunluğu müslüman sayın Türenç
* * *
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın "Tek adam" olmak için Prof. Ergun Özbudun’a hazırlattığı anayasa taslağı tamamlanmak üzere.
"Topluma danışma şovu" da tamamlandıktan sonra taslak Meclis’e gelecek ve kabul edilecek.
Gerekirse halk oylamasına gidilecek ve "Tayyip Bey Anayasası" Türkiye Cumhuriyeti’nin anayasası olarak yürürlüğe girecek.
Sonra mı ne olacak?
İşte onu ne siz sorun, ne de ben söyleyeyim. ( ne biz sana soralım ne de sen bunu açıkla, hiç gerek yok