İşlem Tamam, Cindoruk İLe Türker Başkan..!

muratcolez

New member
Katılım
28 Nis 2007
Mesajlar
9,287
Reaction score
0
Puanları
0
İşlem Tamam, Cindoruk İLe Türker Başkan..!




Bu adamları kimse tutamaz…
Çift motor… çift egzoz…

Yaş… maşsa… hak getire…
Eee… fazladan bonusları nasıl kazanacaklarını öğrenmişler bir kere…
Onlar için bu ne bir sır, ne de bir bilmece…
Gereken yerler ile gereken yerde, gerektiği gibi harcamalarını yapmışlar bir kere…
Elden ne gele…
Neticeye vardılar, koltukları kaptılar…
İki partinin helvasını göz göre göre yaptırdılar…
-----------------------
DP’de Hüsamettin Cindoruk, DSP’de de Masum Türker genel başkanlığa seçildi. İki isimin de benzer ve ortak özellikleri çok fazla…
Öncelik ile bu gelişmeler ile ilgili olarak kongre öncesine gidelim ve bu iki isim ile ilgili neler söylenmişti, özellikleri neydi hatırlayalım…
Hüsamettin Cindoruk:
O kendini demokrat olarak tanıttı, arkasından adı emanetçi oldu, rahmetli Menderes’in avukatı olarak ise kendine prim yaptı…
Ama hepsi bir çuvala koyulup atılacak kadar yalandı…

28 Şubat’ta gizlediği kimliğini dışarı çıkardı…
Demirel’in sadık adamıydı…
Cumhurbaşkanlığı seçiminde 367 Sabih’i yalnız bırakmadı…
Yasakları savunmakta birçoğunu geride bıraktı…
En son olarak da Ergenekon saflarını sıklaştıran ekibe katıldı…
Ardından da meydanı boş bulup, tüm itirazlara rağmen DP’de genel başkanlık için adaydı.
Bu adaylığı Demirel’in istediği ve planlarının büyük olduğu iddia edildi.

“Tüm Ergenekon sever siyasiler bir çatı altında birleştirilecek ve AKP iktidarına son verilecek”
-----------------------
Bu iddiaların yanı sıra “Cindoruk, hiçbir zaman babamın avukatlığını yapmadı” diyen Aydın Menderes’te kongre öncesi çok önemli açıklamalar da ve uyarılar da bulundu.
Cindoruk için, "Ergenekon'un avukatlığını yapacaksa buna DP'yi bulaştırmasın. CHP'ye gidip Deniz Baykal'ın yardımcısı olsun." dedi. Başkanlık için de Süleyman Soylu’yu destekleyen Menderes, delegelere “Cindoruk'a oy vermeyin, ona verilecek her oy, DP ve Adnan Menderes'in aziz hatırasına saygısızlıktır. Demokrasiye ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu ilkesine karşı olmak anlamına gelecektir. Bu isme verilecek her oy darbeciliğe, Ergenekonculuğa, siyasette ikiyüzlülüğe verilmiş olur” uyarısında bulundu. Menderes ayrıca, Cindoruk'un 'darbecilere hoş görünmek için' DP'yi ve Adnan Menderes'i eleştirdiğini de dile getirdi.
Süleyman Soylu da gerekeni söyledi. Soylu, partisini 15 aydır CHP ve MHP'ye karşı koruduğunu ifade ederek, 28 Şubat sürecinin de bir Ergenekon olduğunu belirtti. Dahası, 22 Temmuz 2007 seçimleri öncesinde DYP ile Anavatan Partisi'nin birleşmesini isteyenlerin bugün Demokrat Parti'nin küçülmesini istediklerini de söyledi.
Dinleyen kim?
Adı darbeler ile anılan Cindoruk, tüm bunlardan sonra delegelerden 559 oy aldı.
İnanılması çok güç ama gerçek…
Demokrat bir partinin, demokrat delegeleri Cindoruk’u seçti…
Acaba oylama öncesi onlara da mı telefon geldi…?
-------------------------
Gelelim 431 oy olarak DSP’nin genel başkanlığına gelen Masum Türker’e…
Onun ile ilgili uzun uzadıya yazacak değilim…
Sadece DSP genel sekreteri unvanı ile Ergenekon davasına bakışını el alsak onu tanımaya yeter diye düşünüyorum…

Onun için bu dava “hukuk katliamı” (Bu dava ile birlikte siyasi anlayış insanları baskı ve stres altına almaya çalışıyor)…
Koyu bir Kanadoğlu fanatiği…( Sabih Kanadoğlu’nun AKP`nin Deniz Feneri`nden aldığı iddia edilen paranın kapatma nedeni olacağına yönelik sözlerine destek vermiş ve “Eğer böyle bir para alınmışsa sonu Anayasa Mahkemesi’dir” demişti)
Anlayacağınız DP ile DSP arasında fark kalmadı…
İkisi de artık aynı yönde…
-----------------------------------
Ama bu işler belli olmaz…

Siyasete Ergenekon kolunu çoktan sokup şimdi de birilerini Genel Başkan yapsalar da…
Danıştay saldırısının Ergenekon’a bağlandığını bildikleri halde Başbakanı ve hükümeti hedef alıp konuyu başörtüsüne getirseler de…
Cumhuriyet Mitinginde boy gösterip yenilenmeye çalışsalar da…
Boşa…!

Bu millet artık gerçekleri görüyor…

Ve bu millet…
Haklı olduğunu düşündüğü konular da hükümeti uyarsa da, gerektiğinde darbecilere karşı ona sahip çıkmasını da biliyor…
Bundan sonra da bilmeye devam edecek…

O zaman siz ne yapacaksınız?
Akıllı olacaksınız… Akıllı…










Kaynak:http://www.habervaktim.com/yazar/14250/islem_tamam_cindoruk_ile_turker_baskan.html








_____________________________________
 
Bu partinin akp nin koltuk değneği projesi olduğuna dair şüphelerim var.
 
Hadi safları sık ve düzgün tutma zamanı geldi demektir..80 sonrası yapılaşmalarda siyaseti hödük etme planaları içinde önce MHP yi kişiliksizleştirme politikasıyla CHP ye benzetme mayası iyice yoğuruldu ve bu tuttu. seçimler öncesi mhp lilerle chp lileri ayırt etmek mümkün değildi, yetmedi AKP yi yıkmaya, kentsel oylarda işe yaramayınca köy ve kırsaldaki sağ oyları saf anadolu insanının oyunu bölerek DP eliyle bu hesba girdiler ardındanda DSP eliyel yine köylerdeki eski sol kesimi canlandırmak hevesiyle yine göle maya çalmaya çalışıyorlar. zevat çok akıllıya hemende o hesap tutuverecek...

derinleri önceden gladyo diye gören ilk lider olan ecevitin partisinede böyle derin hesapların adamları sahip olduktan sonra daha ne denebilirki..DP ile kolkola DSP ortak seçim protokolü yapsınlar,MHP ile de CHP ortak girsinler ve saflar daha bir belirginleşsin beyler, böyle olmuyor.. renginiz çoktan belli oldu safınızıda koyun ortaya.. ancak belki ozaman topyekün milletle kavganız gün yüzüne çıkar..
 
Mevcut İktidarı Yıpratıp Sağ OyLarı BöLmek ve Yeni Bir İktidar Oluşturma Çabası Bundan Sonra Dahada HızLanacaktır.Çünkü Yerel SeçimLerde Bir ÇözüLme Olduğu İzLenimi EdiLmiş ve BazıLarı İçin HayaL OLan İktidar KoLtuğu Bir Silüet Halinde GözLerinde BeLirmiştir.

Dış KonjektüreL EtkiLerLe OLuşan Kriz NedeniyLe AzaLan OyLar, MuhaLefetin Derin ÇabaLarıyLa Suni Olarak Düşmüştür.Ama HaLk Tek Başına ÇoğunLuğu SağLayacak kadar İktidarın Arkasındadır.



___________________________
 
Cindoruk, YazıcıoğLu ve 28 Şubattan Bir Kesit....!



16 Mayısta DP olağanüstü kongresini yapacak. 29 Mart yerel seçimlerinde alınan sonucu tatmin edici bulmayan DP genel başkanı Süleyman Soylu, genel başkanlıktan istifa etmişti. Partinin başkansız kalması bazı çevrelerin iştahını kabarttı. Özellikle elindeki yönlendirme mekanizmalarının çoğunu kaybeden, siyaseti dizayn etme imkânını elinden kaçıran Ergenekoncu’lar için boşalan DP genel başkanlığı bir umut oldu. Ulusal emanetçi Sülamettin Cindoruk hemen devreye sokuldu.

“Gençlerin önünü açmak gerek” diyerek sahalara dönüş yapan Cindoruk’un genel başkan adaylığına DP delegesinin nasıl tepki vereceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz. 28 Şubat’ta darbecilerle işbirliği yaparak DP’nin hem anası hem torunu DYP’yi paramparça eden bu köhnemiş politikacının genel başkan adaylığını düşünmesi bile büyük cesaret. Hayatı boyunca hep birinin himayesinde siyaset yapabilen Cindoruk’un yine birilerinin himayesinde olduğuna şüphe yok.

Cindoruk’u değerlendirirken onu tek başına ele alıp teşrih masasına yatırmak gerçeği gözden kaçırmak olur. O biraz Süleyman biraz Hüsamettin’dir. Onun için yazının ilk paragrafında Sülamettin Cindoruk dedim.

Şimdi yine Hüsamettin Cindoruk olarak değil, Sülamettin Cindoruk olarak DP genel başkanlığını kovalıyor. Ancak işi o kadar kolay değil. Köprülerin altında çok sular geçti. On yıl önce hamisi İslam köylü Çoban Sülo’ydu. Şimdiki hamisi ise 28 Şubat’ta onuncu yıl marşını huşu ve hudu içinde dinleyip, işte çağdaşlık diye haykıran morrison Sülo. İki Süleyman arasında dağlar kadar fark var. Bu dağlar birbirine kavuşamayacağı için Cindoruk’un delegeden eski ilgiyi görmesi de zor görünüyor. Hele, hele gerçek bir demokrat olan Süleyman Soylu’nun adaylığı halinde Cindoruk’un hedefe varması neredeyse imkânsız.

Ancak burada Sülamettin Cindoruk’un şansı ile ilgili bir değerlendirme yapacak değilim. Nasıl bir siyasetçi olduğunu göstermek için 28 Şubat’ın karanlıklarında gizli kalan tarihi bir gerçeğe işaret etmek istiyorum.

28 Şubat’ın dağdağalı günlerinin birinde Cindoruk ve arkadaşları –darbecilerle işbirliği-yaparak Çiller’in başında bulunduğu DYP’den istifa ettiler. Başta nasıl bir yol izleyeceklerini, ne yapacaklarını tam planlamamışlardı. Kendilerine bir çıkış yolu ararlarken, bir gün bir aracı BBP genel başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun kapısını çaldı. Bir kaç milletvekilinin BBP’ye katılmak istediğini söyledi. Katılmak isteyenler Cindoruk ve 6-7 milletvekili arkadaşıydı. Taraflar arasında bir görüşme ayarlandı. Ankara’nın o puslu havasında bir görüşme yapıldı. Yazıcıoğlu,Cindoruk ve arkadaşlarını görür görmez rahatsız oldu.Nezaketi gereği onları direk ret etmedi, ama ipe un sererek onları partiye almadı,Partideki çok dar bir çevreye de, beni birileriyle görüşmeye götürdüler, baktım Cindoruk ve arkadaşları şaşırdım, ama savsaklayarak kendilerine yol verdim diyerek hayretini dile getirdi. O Cindoruk daha sonra darbecilerin emellerine hizmet etmek amacıyla kurulan şemsiye Partisi Demokratik Türkiye Partisine geçerek demokrasi tarihimize adını kara harflerle yazdırdı. Kıyamete kadar unutulmayacak bir utancın, milli iradeye ihanetin sembolü oldu.

Sonradan meclis başkanı olan, akil adam rolleriyle malum medya’da ahkâm kesen ve siyasi tarihimizin ikinci bir Demirel’i olan Cindoruk işte bu Cindoruk’tur. Elli yıl Türk toplumunu Menderes’in Avukatı diye aldatabilmeyi başarmıştır. Bu kişi, bir dönem BBP’ye katılmak için BBP genel başkanın kapısını çalan kişidir. Tarihin gizli kalmış sayfaları arasında kim bilir buna benzer daha ne bilgiler var. Keşke siyasetçilerimizin yazma alışkanlığı olsaydı da, bu tip görüşmelerin gerçek mahiyetini tam olarak bilebilseydik. Çünkü o zaman, aramızda kahraman diye gezip, dolaşan insanların gerçek çaplarını da daha iyi anlardık.
 
Geri
Üst