Mayhoş
mayhoş
Her kadın kadar iyiyim her kadın kadar kötü! Kendime saygımdandır edebimle duruşum içimdeki kötüyü çıkarma!
Bütün oyunları bilirim diye bağırıyorum; bunun kitabını ben yazdım yahu biliyorum! Kendime yakıştıramadıklarımı bana yaptırtma!
Efendi gibi yaşayıp gidelim işte! Sen bana ben sana yürek olalım. Hayat zaten zor yeterince neden üstüne tuz döküp ellerimizle daha çok acıtalım?
Her şeyin ardını sorgulamaya kurulmuş akıllar. Hep altında fesatlık mı arayalım? İçten sevecen sımsıcak sarılıyoruz boynuna zorla kötü mü olalım?
Ben bu yollardan çok önce geçtim be adam; senin yeni gördüklerini unuttum bile! Pandora’nın kutusunu gömmüşüm içime açmasana işte!
Yumuşacık bir yürekle gelmişim önüne ruhum acıkmış sevgiye seni kendimden saymışım sevmeye niyetliyim bırak beni kendi halime!
Egon öyle büyümüş ki üstünde plan yapılmaya değeceklerden sayıyorsun kendini. Oyunlar kumpaslar tuzaklar görmüşsün veya gördüğünü sanmışsın; sonra oturup kendini adamdan saymışsın.
Beylik lafların var ağzından çıkana güvenilir mi biliyor muyum? İş karşılaştırmaya gelirse çok mangalda kül bırakmayan gördüm ama seni kıyaslıyor muyum?
Derdim başka benim bütün yalınlığıyla sevmeye hazırım. İçimde fesatlık yok plan yok; oyun oynamaktan yorgunum diye haykırıyorum. Ya sen duymuyorsun ya ben anlatamıyorum!
Hepinizin lisanı aynı sözüm ona dürüstlük arıyorsunuz. “Al işte sana dürüstlük” dediğimizde niye köşe bucak kaçıyorsunuz?
Bak Efendi! Biliyorum ki üç beşinizi cebimden çıkarırım ama hanımlığımı bozmuyorum üstüne alınma! Kendini Hint kumaşı sayıp kafamın tasını attırma! Değecek ilişkiler için sakladığım fedakarlıklarım var; saçmalayıp hepsini harcama! Bunu bir daha söylemem içimdeki şeytanı azdırma!...
Bütün oyunları bilirim diye bağırıyorum; bunun kitabını ben yazdım yahu biliyorum! Kendime yakıştıramadıklarımı bana yaptırtma!
Efendi gibi yaşayıp gidelim işte! Sen bana ben sana yürek olalım. Hayat zaten zor yeterince neden üstüne tuz döküp ellerimizle daha çok acıtalım?
Her şeyin ardını sorgulamaya kurulmuş akıllar. Hep altında fesatlık mı arayalım? İçten sevecen sımsıcak sarılıyoruz boynuna zorla kötü mü olalım?
Ben bu yollardan çok önce geçtim be adam; senin yeni gördüklerini unuttum bile! Pandora’nın kutusunu gömmüşüm içime açmasana işte!
Yumuşacık bir yürekle gelmişim önüne ruhum acıkmış sevgiye seni kendimden saymışım sevmeye niyetliyim bırak beni kendi halime!
Egon öyle büyümüş ki üstünde plan yapılmaya değeceklerden sayıyorsun kendini. Oyunlar kumpaslar tuzaklar görmüşsün veya gördüğünü sanmışsın; sonra oturup kendini adamdan saymışsın.
Beylik lafların var ağzından çıkana güvenilir mi biliyor muyum? İş karşılaştırmaya gelirse çok mangalda kül bırakmayan gördüm ama seni kıyaslıyor muyum?
Derdim başka benim bütün yalınlığıyla sevmeye hazırım. İçimde fesatlık yok plan yok; oyun oynamaktan yorgunum diye haykırıyorum. Ya sen duymuyorsun ya ben anlatamıyorum!
Hepinizin lisanı aynı sözüm ona dürüstlük arıyorsunuz. “Al işte sana dürüstlük” dediğimizde niye köşe bucak kaçıyorsunuz?
Bak Efendi! Biliyorum ki üç beşinizi cebimden çıkarırım ama hanımlığımı bozmuyorum üstüne alınma! Kendini Hint kumaşı sayıp kafamın tasını attırma! Değecek ilişkiler için sakladığım fedakarlıklarım var; saçmalayıp hepsini harcama! Bunu bir daha söylemem içimdeki şeytanı azdırma!...
