BlackWomaN
New member
:durdurun :durdurun :durdurun :durdurun :durdurun
Sandalye
Renkli kişiliğiyle ün yapmış bir felsefe hocası, yılın son sınavını yapmak üzere sınıfa girmiş.. bütün öğrenciler çok heyecanlı, hepsi merakla soruları bekliyorlar, felsefe hocası sınıfa şöyle bir bakmış, derken sandalyesini kaptığı gibi kürsünün üzerine koymuş..
´İŞTE 100 PUANLIK TEK SORU´ demiş.. ´BANA BU SANDALYENİN VAROLMADIĞINI ISPAT EDİN´
Herkes bir girişmiş yazmaya efendim hızlı hızlı yazanlar harıl harıl düşünenler derken, aralarından biri kağıda tek bir cümle yazmış sonra kalkmış hocasına vermiş, ve sınavı bitirip çıkmış....
Sonuçlar açıklandığı zaman bir bakmışlar koca sınıfta 100 üzerinden 100 alan tek kişi var, o da sınavı 2 dakikada bitirip çıkan çocuk..!!!
Peki acaba çocuğa 100 puan getiren o tek cümle neymiş????
Cevap kağıda sadece şunu yazmış:
´HANGİ SANDALYE?´
Bir üniversitede şöyle bir ödev verilmiş ve bu ödevden 100 almayı başarmış tek kişi olmuş
Kompozisyon Ödevi:
Aşağıdaki konulara kısa ve etkili bir şekilde değinen bir kompozisyon yazın.
1. Din
2. Cinsellik
3. Gizem
100 alan ödev:
Allahım! Hamileyim. Acaba Kimden ?
seviye:üniversite
ders:eğitim felsefesi
sınav:bütünleme
sınav şu sorudan ibarettir:''bildiğiniz iki soruyu yazıp cevaplayınız.''
yanlız bir sorun vardır derse hiç devam etmemiş öğrenci dersin içeriğini hiç
bilmemektedir.dolayısıyla kendine sorabileceği iki adet soru da
bulamamaktadır. beyninin derinliklerinden,dönemin ilk dersine girdiğini
hatırlar.bu derste duyduğu cümleden de yeterli doneyi almış.
soru 1:ilk milli eğitim bakanımız kimdir
cevap:hasan ali yücel
soru 2:hasan ali yücel kimdir
cevap:ilk milli eğitim bakanımızdır.
işlem tamamlanmıştır...
sınav sonucu:100
(yaşanmıştır...)
ODTÜ Felsefe öğrencilerini en çok zorlayan hoca..
ODTÜ Felsefe öğrencilerini en çok zorlayan hocalardan biri yıllık olan dersinin final sınavında sınıfa gelmiş ve sınav sorusu olarak tahtaya, Why? (Neden?) yazmış.Öğrenciler ilk önce ne yazacaklarını şaşırmışlar, sonra herkes birşeyler yazmaya başlamış. Yalnız bir öğrenci, sınavın ilk dakikasında kağıdını teslim etmiş.Öğrencinin cevabı da soru gibi kısaymış: Why not?(Neden olmasın ki?) Bu öğrenci sınavdan 100 almış.
Aynı hoca başka
bir sınavda risk nedir? diye soruyor. Yine bir öğrenci sınavın ilk 10 saniyesinde teslim ediyor kağıdını. Kağıdın üst kısmında sadece isim-soyadı yazıyor, gerisi ise bomboş beyaz yaprak. En altta ise İşte risk budur diye yazıyor. Ve sonuçta da sınıftaki en yüksek notu alıyor.
Hocanın bir sonraki
sınavında yine Risk nedir? sorusuyla karşılaşan öğrencimiz tekrar boş kağıt verince bu sefer 0 alıyor. Tabii koşa koşa hocaya gidip sebebini soruyor. İşte cevap: Aynı şartlar altında, aynı riski iki kere almak aptallıktır!
Hocamız bir başka
sınavda derse giriyor ve tek soru soruyor: Atatürk ne yaptı?.Bütün öğrenciler harıl harıl yazmaya başlıyor,kağıtları dolduruyorlar. Sınav sonucunda herkes ortalama notlar alıyor. Bir öğrenci ise 100 alıyor.Bu öğrencinin cevap kağıdında şu yazıyor: Ne yapmadı ki!
Bu tür öğrenciler ve değerlendirmeler Hukuk Fakültelerinde yok mu? Elbette var.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Hocanın biri sınavda, o günlerde devam etmekte olan bir davanın detaylarını vermiş ve sonucun ne olacağını sormuş.Tabii,bütün öğrenciler ha babam, de babam, sayfalarca yazmaya başlamışlar.Ama bir öğrenci kağıdını sınavın ilk dakikasında vermiş. Ve buna rağmen 100 almış. Öğrencinin yanıtı tek cümleymiş: Devam eden dava hakkında yorum yapılamaz.
Bir efsane de tıpçılardan:
Olay bir tıp fakültesinin anatomi dersinde geçiyor. Okulun en iyi hocası, anatomi dersine ilk kez giren öğrencilerine; Tıpta iki önemli şey vardır demiş, İlki, hiç bi şeyden iğrenmeyeceksiniz!Bunu söyledikten sonra işaret parmağını önündeki kadavranın makatına sokmuş, şööyle bir karıştırıp çıkarttığı parmağını hop diye ağzına sokmuş ve emmiş. Ardından öğrencilerden de aynısını yapmalarını istemiş.Genç tıp öğrencileri, kızara bozara aynı şeyi teker teker yapmışlar.Bunun üzerine Hoca öğrencilerine dönüp; İkinci önemli şey ise çok dikkatli olmaktır demiş ve eklemiş, Mesela ben demin hastanın makatına işaret parmağımı soktum ama orta parmağımı emdim!...
Malum lise dönemleri fırlamalık hat sat safhada matematik dersimiz vardı hoca yaş problemiyle alakalı bi soru sordu...
hoca : Eğer......flnca anne baba ve cocugun yaşları nedir ?
bi kaç dakika içinde sorunun cevabını bakıyorum alakasız çıkıyo...
ben : hocam bu cocugun onlara ait oldugundan eminmisiniz?
hocam : neden evladım
ben :hocam problemin sonucuna göre anne 20 baba 19 cocuk 12 yaşında sizce mümkünmü bu ))
hocam : işin gücün makara be oğlum
ben : hocam kontrol et walla bak
hocam : (bi sure sonra gülerek) Hakikatten oğlani evlatlık yapmışız yahu: ))
Sandalye
Renkli kişiliğiyle ün yapmış bir felsefe hocası, yılın son sınavını yapmak üzere sınıfa girmiş.. bütün öğrenciler çok heyecanlı, hepsi merakla soruları bekliyorlar, felsefe hocası sınıfa şöyle bir bakmış, derken sandalyesini kaptığı gibi kürsünün üzerine koymuş..
´İŞTE 100 PUANLIK TEK SORU´ demiş.. ´BANA BU SANDALYENİN VAROLMADIĞINI ISPAT EDİN´
Herkes bir girişmiş yazmaya efendim hızlı hızlı yazanlar harıl harıl düşünenler derken, aralarından biri kağıda tek bir cümle yazmış sonra kalkmış hocasına vermiş, ve sınavı bitirip çıkmış....
Sonuçlar açıklandığı zaman bir bakmışlar koca sınıfta 100 üzerinden 100 alan tek kişi var, o da sınavı 2 dakikada bitirip çıkan çocuk..!!!
Peki acaba çocuğa 100 puan getiren o tek cümle neymiş????
Cevap kağıda sadece şunu yazmış:
´HANGİ SANDALYE?´
Bir üniversitede şöyle bir ödev verilmiş ve bu ödevden 100 almayı başarmış tek kişi olmuş
Kompozisyon Ödevi:
Aşağıdaki konulara kısa ve etkili bir şekilde değinen bir kompozisyon yazın.
1. Din
2. Cinsellik
3. Gizem
100 alan ödev:
Allahım! Hamileyim. Acaba Kimden ?
seviye:üniversite
ders:eğitim felsefesi
sınav:bütünleme
sınav şu sorudan ibarettir:''bildiğiniz iki soruyu yazıp cevaplayınız.''
yanlız bir sorun vardır derse hiç devam etmemiş öğrenci dersin içeriğini hiç
bilmemektedir.dolayısıyla kendine sorabileceği iki adet soru da
bulamamaktadır. beyninin derinliklerinden,dönemin ilk dersine girdiğini
hatırlar.bu derste duyduğu cümleden de yeterli doneyi almış.
soru 1:ilk milli eğitim bakanımız kimdir
cevap:hasan ali yücel
soru 2:hasan ali yücel kimdir
cevap:ilk milli eğitim bakanımızdır.
işlem tamamlanmıştır...
sınav sonucu:100
(yaşanmıştır...)
ODTÜ Felsefe öğrencilerini en çok zorlayan hoca..
ODTÜ Felsefe öğrencilerini en çok zorlayan hocalardan biri yıllık olan dersinin final sınavında sınıfa gelmiş ve sınav sorusu olarak tahtaya, Why? (Neden?) yazmış.Öğrenciler ilk önce ne yazacaklarını şaşırmışlar, sonra herkes birşeyler yazmaya başlamış. Yalnız bir öğrenci, sınavın ilk dakikasında kağıdını teslim etmiş.Öğrencinin cevabı da soru gibi kısaymış: Why not?(Neden olmasın ki?) Bu öğrenci sınavdan 100 almış.
Aynı hoca başka
bir sınavda risk nedir? diye soruyor. Yine bir öğrenci sınavın ilk 10 saniyesinde teslim ediyor kağıdını. Kağıdın üst kısmında sadece isim-soyadı yazıyor, gerisi ise bomboş beyaz yaprak. En altta ise İşte risk budur diye yazıyor. Ve sonuçta da sınıftaki en yüksek notu alıyor.
Hocanın bir sonraki
sınavında yine Risk nedir? sorusuyla karşılaşan öğrencimiz tekrar boş kağıt verince bu sefer 0 alıyor. Tabii koşa koşa hocaya gidip sebebini soruyor. İşte cevap: Aynı şartlar altında, aynı riski iki kere almak aptallıktır!
Hocamız bir başka
sınavda derse giriyor ve tek soru soruyor: Atatürk ne yaptı?.Bütün öğrenciler harıl harıl yazmaya başlıyor,kağıtları dolduruyorlar. Sınav sonucunda herkes ortalama notlar alıyor. Bir öğrenci ise 100 alıyor.Bu öğrencinin cevap kağıdında şu yazıyor: Ne yapmadı ki!
Bu tür öğrenciler ve değerlendirmeler Hukuk Fakültelerinde yok mu? Elbette var.
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde Hocanın biri sınavda, o günlerde devam etmekte olan bir davanın detaylarını vermiş ve sonucun ne olacağını sormuş.Tabii,bütün öğrenciler ha babam, de babam, sayfalarca yazmaya başlamışlar.Ama bir öğrenci kağıdını sınavın ilk dakikasında vermiş. Ve buna rağmen 100 almış. Öğrencinin yanıtı tek cümleymiş: Devam eden dava hakkında yorum yapılamaz.
Bir efsane de tıpçılardan:
Olay bir tıp fakültesinin anatomi dersinde geçiyor. Okulun en iyi hocası, anatomi dersine ilk kez giren öğrencilerine; Tıpta iki önemli şey vardır demiş, İlki, hiç bi şeyden iğrenmeyeceksiniz!Bunu söyledikten sonra işaret parmağını önündeki kadavranın makatına sokmuş, şööyle bir karıştırıp çıkarttığı parmağını hop diye ağzına sokmuş ve emmiş. Ardından öğrencilerden de aynısını yapmalarını istemiş.Genç tıp öğrencileri, kızara bozara aynı şeyi teker teker yapmışlar.Bunun üzerine Hoca öğrencilerine dönüp; İkinci önemli şey ise çok dikkatli olmaktır demiş ve eklemiş, Mesela ben demin hastanın makatına işaret parmağımı soktum ama orta parmağımı emdim!...
Malum lise dönemleri fırlamalık hat sat safhada matematik dersimiz vardı hoca yaş problemiyle alakalı bi soru sordu...
hoca : Eğer......flnca anne baba ve cocugun yaşları nedir ?
bi kaç dakika içinde sorunun cevabını bakıyorum alakasız çıkıyo...
ben : hocam bu cocugun onlara ait oldugundan eminmisiniz?
hocam : neden evladım
ben :hocam problemin sonucuna göre anne 20 baba 19 cocuk 12 yaşında sizce mümkünmü bu ))
hocam : işin gücün makara be oğlum
ben : hocam kontrol et walla bak
hocam : (bi sure sonra gülerek) Hakikatten oğlani evlatlık yapmışız yahu: ))