Ülkücülüğe Bedel Biçmek

degazor35

TÜRK oğlu TÜRK
Altın Üye
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
5,674
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
forumda bu kadar HIYAR varken,ortalığın CACIĞA dön
Aziz ülküdaşlarım; Bizler ülkü denen nazlı geline vurulduğumuzda, bu aşkın bir bedeli olduğunu da biliyorduk. O bedeli ödemeye her zaman hazırdık... Dün ödedik, yine ödeyeceğiz...

Bizim vatan ve millet sevgimizin, din ve Allah sevgimizin bedeli, kimi zaman bir kızıl kurşun oldu, kalleşçe sırtımızdan vuran, kimi zaman bir bıçak, yada namert bir pusu...

Biz ülkücü olduğumuzda, yalnızdık, yalnızlaştık, sağımızda, solumuzda selamsız insanlara inat, büyük bir aile olduk, yalnızlaştıranlara inat yalnızlığı yendik...

Biz ülkücü olduğumuzda, susturulmak istendik, işkenceci polislerden, kurtarılmış bölgelere kadar, her yerde bizi susturmaya çalıştılar biz susmadık, inandığımızı söylemek ülkümüzün, ülkücülüğümüzün bedeliydi, ödedik...

Biz ülkücü olduğumuzda, kimimiz okuyamadık, ama bildik bilgilendik... Türk milletine ışık olmak için, aydınlandık ve aydınlattık...

Biz ülkücü olduğumuzda, asılmaya doğru, dik ve onurlu yürüdük, asıldık. Bedeli ülkücülüğümüzdü ödedik...

Biz ülkücü olduğumuzda, satmadık, ne vatanı nede vatan sevenleri, en ağır işkencelerde bile dostlarımızın dostluğuna ihanet etmedik... Ülkücülüğümüzün bedeli, Vatandı, Kurandı, Allah'tı...

Aziz ülküdaşlarım; bizler bu kutlu kervana katıldığımızda, çoğumuz çocuk denecek yaşta insanlardık, davanın koynunda bir ana şefkati ile büyüdük, sonra şefkatle biz birilerini büyüttük, sonra davamızı büyüttük, sonra davamız milletimizi büyülttü, biz sonsuza kadar böyle devam edeceğiz...

Şimdi dün beraber olduğumuz birileri, ülkücülüğe bedel istiyor. Dün satmadıklarımız tarafından satılıyoruz.

Bizler, Anı'da ecdat yadigârı camide yağmur altında Cuma namazı kılarken, dün beraber olduklarımız, kilise tamircileri ile bir araya gelmiş, ülkücülüğü pazara çıkarmış bedel istiyorlar...

Bizler, şehit cenazelerinde Allah, Allah nidaları ile tekbir getirirken, dün beraber olduklarımız, tekbire slogan diyen adamlarla omuz omuza lar.

Bizler, kahraman Türk askerinin geleceği için dua ederken, onlar ‘'kahraman Amerikalı askerler'' için dua edenlerle beraber oldular...

Bizler, Türk milletini çağlar üzerinden atlatmak için uykuyu kendimize haram ederken, onlar milletimizi fakirleştiren, Türkün bütün değerlerini paşalar gibi satanlarla beraber oldular...

Aziz ülküdaşlarım; bizleri satmaya çalışanlar bilmelidir ki! Ülkümüzün bedeli ne otel odalarında yapılan pazarlıklar, nede küçük zekâ tertiplerdir.

Hiç kimse siyasi pazarlıklarla gittikleri yerlere ülkücüleri götürdüğünü zannetmesin, ülkücülüğü pazarladığını zannetmesin, sattıkları ne ülkücülük nede ülküdaşlarımızdır. Ancak bunu düşünenler ve bunu yapanlar kendilerini satmıştır...





İRFAN TOPÇU





Henüz kıblesini bulamamış,yada bulduğunu sanıp köprünün ortasında kalmış kişilere ithafımızdır.
Eline,yüreğine,kalemine sağlık Reis.
 
Şimdi dün beraber olduğumuz birileri, ülkücülüğe bedel istiyor. Dün satmadıklarımız tarafından satılıyoruz.

Bizler, Anı'da ecdat yadigârı camide yağmur altında Cuma namazı kılarken, dün beraber olduklarımız, kilise tamircileri ile bir araya gelmiş, ülkücülüğü pazara çıkarmış bedel istiyorlar...

Bizler, şehit cenazelerinde Allah, Allah nidaları ile tekbir getirirken, dün beraber olduklarımız, tekbire slogan diyen adamlarla omuz omuza lar.

Bizler, kahraman Türk askerinin geleceği için dua ederken, onlar ‘'kahraman Amerikalı askerler'' için dua edenlerle beraber oldular...

Bizler, Türk milletini çağlar üzerinden atlatmak için uykuyu kendimize haram ederken, onlar milletimizi fakirleştiren, Türkün bütün değerlerini paşalar gibi satanlarla beraber oldular...

Aziz ülküdaşlarım; bizleri satmaya çalışanlar bilmelidir ki! Ülkümüzün bedeli ne otel odalarında yapılan pazarlıklar, nede küçük zekâ tertiplerdir.

Farklar dizilmiş... Bu cümlelerden sonra bizde vatanseverdik bizde milliyetçiydik eski(çakma) ülkücüydük yalanları söylemezler heralde..
 
Ülkücüden Türkçü,milliyetçi olmaz !!! Dinci olur !!! :thumbdown: bize sağlam,yiğit gerçek Türkçü gençler lazım ki ülkenin bulunduğu bu acınası durumdan kurtulması için. Ülkücü kılığında kabadayı gibi gezinen, Türk-kürt kardeştir diyenlere ihtiyacı yok bu ülkenin !!! onlar kardeşimiz falan değildir ... ne onlar ne de araplar,ermeniler,yahudiler ....
 
Ülkücüden Türkçü,milliyetçi olmaz !!! Dinci olur !!! :thumbdown: bize sağlam,yiğit gerçek Türkçü gençler lazım ki ülkenin bulunduğu bu acınası durumdan kurtulması için. Ülkücü kılığında kabadayı gibi gezinen, Türk-kürt kardeştir diyenlere ihtiyacı yok bu ülkenin !!! onlar kardeşimiz falan değildir ... ne onlar ne de araplar,ermeniler,yahudiler ....

aynanın karşısına geçte kendini bir sına biz müslüman türk birliğini savunuyoruz.ne dediğini bile bilmiyorsun CHP Lİ
 
Ülkücüler ne kullanıyorlar da bu kadar gaza geliyorlar anlamıyorum.
 
ya arkadaşım güzel bi yazı olmuş fakat şunu anlamanızı istiyorum yada anlamak istiyorum diyebilirim

İlk olarak Amerikanın emperyalist bir politika uyguladığına hepimiz hemfikiriz (tabiki uşakları saymıyorum)

Ülkücü kardeşlerim Irak halkının yanında değil mi yada Amerika Emperyalizminin karşısında yada ben öyle zannediyorum bilemiyorum..

Herneyse ... Ülkü ve Turandan bahsediyorsunuz

Sormak istiyorum Turan bildiğim kadarıyla Türk-islam Dünya Hakimiyeti

Dünya hakimiyeti diyorsunuz ama sizcede Turan emperyalist bir hareket olarak görülebilirmi yada tartışılabilirmi ???

Sonuçta diğer ulusların bağımsızlıklarını hiçe saymaktan bahsediyorum...Bu alman olsun ingiliz olsun farketmez..

Nazi Almanyasıda ''üstün ırk'' ile dünyayı üstün alman ırkına hizmet etsin diye zaptetmeyi planlıyordu ve ne mutluki başarısız oldu.

Ve Mustafa Kemali ülkücü kardeşlerimde seviyor sayıyor biliyorum...

Fakat sormadan edemeyeceğim...Yurtta Sulh CİHANDA sulh sözünü söyleyen ve ''Bağımsızlık Benim Karakterimdir'' sözlerini söyleyen Şanlı Gazi M.Kemal Atatürk Hayatta olsaydı sizce bahsettiğin turan (dünya hakimiyeti)'ni mi hedeflerdi yoksa muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkıp diğer devletlerden güçlü olmakmı isterdi ?? Sadece bunu merak ediyorum ve düşüncene saygı duyuyorum.
 
єℓ_мαяια¢нι;5198276' Alıntı:
ya arkadaşım güzel bi yazı olmuş fakat şunu anlamanızı istiyorum yada anlamak istiyorum diyebilirim

İlk olarak Amerikanın emperyalist bir politika uyguladığına hepimiz hemfikiriz (tabiki uşakları saymıyorum)

Ülkücü kardeşlerim Irak halkının yanında değil mi yada Amerika Emperyalizminin karşısında yada ben öyle zannediyorum bilemiyorum..

Herneyse ... Ülkü ve Turandan bahsediyorsunuz

Sormak istiyorum Turan bildiğim kadarıyla Türk-islam Dünya Hakimiyeti

Dünya hakimiyeti diyorsunuz ama sizcede Turan emperyalist bir hareket olarak görülebilirmi yada tartışılabilirmi ???

Sonuçta diğer ulusların bağımsızlıklarını hiçe saymaktan bahsediyorum...Bu alman olsun ingiliz olsun farketmez..

Nazi Almanyasıda ''üstün ırk'' ile dünyayı üstün alman ırkına hizmet etsin diye zaptetmeyi planlıyordu ve ne mutluki başarısız oldu.

Ve Mustafa Kemali ülkücü kardeşlerimde seviyor sayıyor biliyorum...

Fakat sormadan edemeyeceğim...Yurtta Sulh CİHANDA sulh sözünü söyleyen ve ''Bağımsızlık Benim Karakterimdir'' sözlerini söyleyen Şanlı Gazi M.Kemal Atatürk Hayatta olsaydı sizce bahsettiğin turan (dünya hakimiyeti)'ni mi hedeflerdi yoksa muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkıp diğer devletlerden güçlü olmakmı isterdi ?? Sadece bunu merak ediyorum ve düşüncene saygı duyuyorum.


Ben cevap vermeye çalışayım.. Eksik veya yanlış birşey olursa diğer arkadaşlar düzeltebilirler..

Öncelikle Turan.. Ben lise yıllarımda dediğin gibi gençler arasında büyük Turan hayallerini gördüm..(Bende hayal ettim..) Haritaların çizildiğini gördüm.. Hepsi daha önceden bizim bulunduğumuz topraklardı.. Belki şu an bazı yerlerinde Türk bile yaşamıyordur.. Sonra ilerledikçe üniversitede olaylara daha gerçekçi bakmaya başlıyorlar.(bende dahil) Artık Turanın bir takım yerleri alarak değilde.. VAr olan Türki Cumhuriyetleri özerk olanları hatta boyunduruk altında olanları (Doğu Türkistan, Karabağ, MUsul- Kerkük.......) birlikte ya da bağımsız bir şekilde en kötü ihtimalle hakkettiği gibi yaşamalarını istiyorlar.. Turan bu oluyor artık onlar için..

ÜStün ırk gibi bir derdimiz yok.. Ya da öylesini yaratmak gibi.. Biz Atatürkün "Ne Mutlu Türküm Diyene" sözünü benimsedik.. Ama güçlü bir devlet olmak herkesin gibi en büyük isteğimiz.. Yurta Barış Dünyada Barış istiyorsak bu bizim güçlü bir devlet olmamızdan geçer..Bazıları silahsız savaşsız bir dünya hayal eder bana pek olur yanı yok gibi geliyor..

Tüm dünyayı Türkleştirmek gibi bir politka yok..(Çevremizi Türk kültürüyle etkilemek onlara sevdirmek güzel olur ki yapılmaya çalışanda budur aslında ) Ama İslamiyetin yayılması istediğimiz birşey.. Bu yüzden belki yanlış anlaşılmalar olmuştur..
 
Arkadaşlar,
bizim ülkücülüğün reklamını yapmak gibi bir gayemiz yoktu bu yazıyı paylaşırken.Ülkücülüğün ve ülkücü camianın son bir kaç yıl içinde eskici-yenici bölücülüğü yapanlara bir kaç sözümüz olması babından sayın Topçu'nun yazısını paylaşmak istedim.Ki,bölmeye uğraştıkları camianın öyle kolay yutulur lokma olmadığını göstermekti amacım.
Gelelim Turan davasına,
evet sözlük anlamında Türklerin dünya yönetimine hakimiyeti manasına gelsede,globalleşen dünyada bizlerin istilacı ve yayılmacı millet olmaktan ziyade Misak-ı Milli sınırları içinde güçlü bir devlet olmamız ancak çevremizdeki Türk Cumhuriyetlerininde aynı şekilde ekonomi ve siyasette güçlü birliklere imza atmış olmaları gerekmektedir.Eskiden olduğu gibi,topu-tüfeği alıp hadi işgale girişelim demek bu saatten sonra zor.Bunu itiraf etmek gerekir.Ama istilanın başka yolları olduğu bir gerçektir.
Yeraltı ve yer üstü kaynaklarını yabancılara değil kendi milletine kullandırırsan,çıkardığını işler satarsan,bilgili ve görgülü nesiller yetiştirirsen bir gün senin markalarında yabancı milletlerde yıkılmaz dev gibi dururlar.
Eli tesbihli,beli silahlı nesilleri çoktan geçtik arkadaşlar.Bir arkadaşın ülkücüleri hala bu şekilde mafya tipi ile anması üzüntü verici.Bizimde tasvip etmediğimiz bir duruş.Bu konuda Devlet Bahçeli'nin ülkü ocaklarındaki yapılanmasından bihaber olan kardeşimizin talihsiz sözleridir nihayetinde.Lakin;
dün mafya olarak gördüğünüz bazısı gerçekten ülkücü camianın içinde bazısıda sadece etiketini kullanıyor olanlardan ibaret bir yapılanmanın yerini bu gün hangi mafya almıştır?
En basitinden sokaklardaki kaldırımların park yerleri olarak fişlendiği ve ücretini alan değnekçilerin kimin köpekleri olduğunu bilirmisiniz?
Ve devletin hem zabıta hemde kuvvet güçlerinin neden ses çıkartmadığı yada çıkartamadığının bir gerekçesi varmıdır?

Sözün özü;
milliyetçi olmak için ülkücü,mhp yada bbp li olmak gerekmez.Bizim milliyetçiliğimiz her ne kadar Irkımızla övünüp Yüce Allah'a şükran duysak da,nazi milliyetçiliğinede benzemez.Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan ve kendini vatandaşlık bağı ile bu Cumhuriyete bağlayan her insan milliyetçi birer kardeşimizdir.
Asıl ırkçılığı araya illa ki başka etnik kökenleri taşıyanlarıda sokan sizlersiniz.

Milliyetçilikde devletin bekaası önemlidir.Devletine,devletin organlarına halel getiren,bölen,çalan,çırpan,çamur atanın değil Türk'lüğünden,insanlığından şüphe duyarım.

Zaman,tıpkı bir lalenin bir çiftlik aldığı o şatafatlı ortaçağ tarihlerine dönmüş gözükmektedir.Ama bu lale devri bittiğinde,
geçmişten ısrarla hesap sormaya çalışanların,
çocuklarına verecekleri hesabı merak ederim:
-Baba ,gavura her şeyimizi satmış,askerimizin elinden her şeyimizi almışsınız.Gözünüz nereye bakıyordu?
sorusunun muhatablarına saçma gelecek bir cümle olmuş olabilir,ama madem tarih,
olmuşsa,etmişse,gelmişse,gitmişse lerle olmayacaksa :)
 
Doğru düzgün gençlik kolları olmayan AKP ilk önce BBP nin Türk İslam sentezcisi ve islami yönü ağır basan Alperenlerine el attı ama onlar AKp ile ortak hareket etmeye dünden hazırdılar, Karizmatik liderleri nedeni meçhul bir kazadan vefat edince ortada kalmışlardı..

Hedef daha büyütüldü ve ülkü ocaklarını ele geçirmek için çalışmalar başladı. Ülkücülerin hassas oldukları din konusunda, bu devletçi milliyetçi ve fedakar topluluk içten parçalanmaya başlandı, bu parçalanmanın izleri son refarandumda daha açık seçik görüldü...

Şimdi Devlet bahçeli Kurt sürsünün dağılmakta olduğunu görünce tedbirler almaya başladı hedefi ve düşmanı daha keskin hatlar ile gösterdi...

İnce hesaplar peşinde olanlar bilsinki MHP ideoloji partisidir ve onun gençlik kolları olan Ülkücüler bu vatan ve millet için adanmışlardır onlar ile oyun oynanmaz, oynayan yanar.................
 
Ülkücü Hareketin Kısa tarihi:

1977-1980 arası gücünün ve idealizmin doruğunda olan ülkücü hareketin önü ABD destekli 12 Eylül darbesiyle kesildi.

Darbeden sonra bazıları hapiste, bazıları sürgündeydi bazıları da anapta siyaset yaptılar.

MÇP ve MHP:

1987 de MÇP tekrar kuruldu, 92 de refahla ittifak yaparak meclise girdi. DYP- SHP Koalisyonuna destek veren MHP ve lideriyle itilafa düşen ülkücüler partiden ayrıldı ve BBP kuruldu.( MHP-BBP ayrılığının sebep ve sonuçları ayrı bir konu başlığıdır)

Ocakcı ve Yusufiyelilerin çoğunluğu BBP ile birlikte gitti, MHP Türk-İslam Ülküsünden uzaklaşıp resmi ideoloji milliyetçiliği ekseninde siyaset yapmaya başladı. Gerçek ülküclülerden tek çatının MHP olduğuna inananlar da yönetim ve ocaklarda Türkeş'in liderliğinde görev aldılar.

Türkeş vefat etti. Sancılı bir kongrenin ardından Bahçeli lider oldu. İlk seçimde yüksek bir oy aldı ve iktidar ortağı oldu. Ülkücü fikriyatın tersine olacak ne kadar icraat varsa imza attı, ocaklar bozuldu, idealist milletvekilleri isyan edip ayrıldılar, gitmeyenler kovuldu, ülkücüler birer birer tasfiye edildi, genel başkanlığa soyunanlar durduruldu, kongre salonuna alınmadılar.

2002 den sonra AKP iktidarına karşı sert bir muhalefet yapılarak AKP yi istemeyen sağ seçmenin adresi oldu. Gine de ülke yönetecek bir siyasi vizyon ortaya koyamadığı için oy oranı 12-16 arasında değişti.

Bugün hala tabanıyla barışamayan MHP, referandum şokunu atmak için güç birliği kurultayı düzenleyerek eski arkadaşlarını partiye davet etti. Bu davetin ne kadar ses getireceğini hep beraber göreceğiz.

BBP:

Hapiste devleti tekrar sorgulayan ülkücülerin çoğu, daha islami bir bakış açısı geliştirdiler, hapisten çıktıklarında nizam-ı alem ülkücüleriydi. MHP ye katıldılar ve partinin tekrar ayağa kalkmasında yoğun emekleri oldu. Bazı nedenlerden dolayı MHP de siyaset yapamadıklarına inanarak BBP yi kurdular.

Kısa zamanda teşkilatlandılar. İlk seçimde Anap la ittifak yaparak meclise girselerde, bu ittifakı kabul etmeyenler partiden ayrıldı, kalanlarında içine sinmedi.

28 Şubat döneminde zinde güçlere kafa tutan tek camia olarak ün kazandılar. Yine de 99 seçimlerinde sonuç hüsrandı. RP ve MHP denendikten sonra sıranın kendilerine geleceğine inanarak 2002 seçimlerinde büyük başarı bekleyen BBP nin karşısına bu sefer AKP dikildi. Sonuç gene hüsran.

2002 den sonra bu mayanın tutmayacağına inanan bir çok isim partiden ayrıldı, bir kısmı MHP ye geçti, bazıları sessizce çekildiler. BBP kapanmanın eşiğinden son anda döndü.

İslami bir jargonu olduğu için cemaat ve tarikat denklemine kendini kaptırmaya başladı. Ülkücü teşkilatcılık, yerini tekke zihniyetine terketti. Parti durağanlaştı, tavırsız silik bir yapıya büründü.

2006-2007 yıllarında Muhsin Yazıcıoğlu sorunu farketti ve kırmaya çalıştı, MHP den yoğun katılımlar oldu, parti büyümeye başladı. Tam maya tutacakken gizli AKP li zihniyet tekrar atağa geçti ve 2007 seçimlerine katılmama konusunda Muhsin Yazıcıoğlunu ikna ettiler. Ardı ardına istifalar geldi. Genede ne yapacağından emin olunamayan Muhsin Başkanın yokedilmesi gerekiyordu, karlar altında kaderine terkedildi.

Akabindeki kongrede Yalçın Topçu genel başkan oldu, Muhsin Başkanın istifalardan sonra elinde kalan son divanı yani BBP nin en kalitesiz kadrosuydu. 1, 5 sene de parti ve teşkilatlarını AKP ye peşkeş çekmede pek mahir davrandılar. BBP, akp nin kuyruğu ve uydusu oldu, gençlik teşkilatıda AKP ye yamandı.

Yenilgiden yılmış, siyasete küsmüş, başkanını kaybetmiş camia bu duruma sadece seyirci kaldı. Bir kişi hariç. 1995 Nizam-ı Alem ocakları efsane başkanı Yavuz Ağıralioğlu bu gidişata son vermek için düğmeye bastı, kongre için imza topladı. Akabinde cemaat ve AKP tarafından ergenekoncu ve ibda-c ci ilan edildiler. Halen türlü manipilasyonlara BBP Genel Başkanı olması engelleniyor.

Önümüzde ki seçimde AKP tarafından, MHP den oy aparsın diye finanse edileceğine dair sağlam duyumlar alınmıştır.

Diğer mesajda SONUÇ açıklanacak...
 
İslami bir jargonu olduğu için cemaat ve tarikat denklemine kendini kaptırmaya başladı. Ülkücü teşkilatcılık, yerini tekke zihniyetine terketti. Parti durağanlaştı, tavırsız silik bir yapıya büründü.

2006-2007 yıllarında Muhsin Yazıcıoğlu sorunu farketti ve kırmaya çalıştı,

şu cümlenin sonunda ömrü vefa etmeyen bir başkanın geriye miras olarak bıraktığı ilk cümledeki tesbit olan cemaat yapılanmasıdır sanıyorum.

Yalnız tek hata,yapılan hatanın geç farkedilmiş olmasıdır.Yönetimin el değiştirmesi kendi düşüncelerimle ifade edersem milliyetçilerin farklı etiketlenmesine neden olmuştur.
Her neyse;
kardaşım,
aklın yolu bir.Ülkü hiç bir zaman değişmeyeceğine göre Allah kuvvet ve sabır ihsan etsin hepimize.
Çünki;
gelecek günler zor ve karanlık....
 
SONUÇ:

Her iki partininde şimdiki durumları ve gençlik teşkilatları problemli ve yetersizdir. 40 yıllık bir mazisi olan hareketin ilk kuşağı kurucu, ikinci kuşağı en hararetli mücadeleyi ve darbeyi gördü, partiler ve ocaklarda hala etkin konumda olan bu iki kuşak artık hareketi taşıyamaz durumdadır.

Gelecekte Türkiye Siyasetine yön verecek kuşak 90 lı yıllarda dava ile tanışan 3. nesildir. Bu neslin MHP deki mücadelecileri bazı internet sitelerinde MHP li ama Muhalif olarak ülkücü tavrı devam ettirmeye çabalıyorlar. Bu kuşağın BBP deki temsilcileri ise Yavuz Ağıralioğlu önderliğinde BBP nin yönetimini devralmaya çalışıyor. Bazıları ise Bağımsız Ülkücüler olarak teşkilatlanmamış ancak gözleri ve gönülleri davanın üzerinde bekliyorlar. İşin ilginç yanı bu üç grubun meselelere fikri ve tavır anlamında aynı gözlemleri yapması ve aynı fikri savunmasıdır. İlerde bu üç grubun birleşmemesi ve tek vücut olmaması içten bile değildir. Belki MHP de belki BBP de belkide yeni kurulacak bir partide...

Allah Ülkücü Hareketi daim kılsın.
 
Geri
Üst