Üçü aynı fotoğrafta
İstanbul Ümraniye'de ele geçirilen 27 adet el bombasıyla ilgili yürütülen soruşturmaya adı karışan Kuvvai Milliye Derneği İstanbul İl Başkanı emekli astsubay Oktay Yıldırım'ın, Danıştay saldırısında azmettirici olduğu iddia edilen Muzaffer Tekin ve silah üzerine yemin ettiren Kuvayı Milliye Derneği Başkanı emekli kurmay albay Fikri Karadağ ile yan yana çekilmiş fotoğrafı ortaya çıktı.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre tarihi bilinmeyen fotoğrafın İstanbul Şile'de ulusalcıların bir toplantısında çekildiği iddia edildi. Fotoğrafta yer alanların kim olduklarına ilişkin bilgiler alt alta konulduğunda ortaya farklı bir tablo çıkıyor.
* Oktay Yıldırım: Özel Harp Dairesi'nden malulen emekli edilen astsubay. Ümraniye'de bir evde ele geçirilen 27 adet el bombasının sahibi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Kuvvai Milliye Derneği'nin İstanbul İl Başkanı.
* Muzaffer Tekin: Yüzbaşı iken 12 Eylül döneminde ordudan ihraç edildi. Kıbrıs Barış Harekatı'na teğmen rütbesinde katıldı, madalya aldı. Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması olaylarında azmettiricisi ve çete lideri olmakla suçlandı. Lakaplarından biri 'Albay'. Diğer lakabı ise 'Kızılelmacı.'
* Fikri Karadağ: Emekli kurmay albay, Özel Harp Dairesi Başkanı, Kuvayı Milliye Derneği Başkanı, Mersin'de silah üzerine yemin ettirirken görüntüleri yayınlandı.
Muzaffer Tekin, Oktay Y.'ye sahip çıktı: O benim evladım gibidir
Danıştay saldırısına adı karışan eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Ümraniye'de bir evde çıkan bomba ve patlayıcıların sahibi olduğu iddiası ile gözaltına alınan Oktay Y.'ye sahip çıktı.
Oktay Y.'yi evladı gibi sevdiğini kaydeden Tekin, olayın komplo olduğunu ileri sürdü. Tekin, "Oktay, lisansüstü eğitim yapıyor. Birçok yerde yazı yazıyor. Güneydoğu'da da savaştı. Bugün ise kalemiyle savaşıyor." ifadelerini kullandı. Bu arada Ümraniye Çakmak Mahallesi'ndeki evde oturan Ali Yiğit'in Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanmasında ismi geçen Kuvvayı Milliye Derneği İstanbul Şube Başkanı eski astsubay Oktay Y. tarafından sık sık ziyaret edildiği belirlendi. Ümraniye'deki operasyonda ele geçirilen askerî mühimmat sandığının içinde bulunan bombalardan 3'ünün eksik olduğu ortaya çıktı.
Oktay Y.'nin ifadesinde kendi adının geçtiğine inanmadığını vurgulayan Tekin, "Oktay, ifadesinde benim adımı söylemiş diyorlar. Kendimden biliyorum. Ben içerideyken bana ait olmayan her şey benim ifadem gibi verildi. 9 ay önce görüştüğüm avukat ile 'Son 48 saat içinde 40-50 defa görüştü' dediler. Üstüne basa basa söylüyorum. Görüşmedim. Oktay ise şimdi sorguda, siz onun ifadesini etik olarak nasıl yansıtırsınız? Ona da inanmıyorum. Oktay'ın böyle bir olayın içinde olduğuna da inanmıyorum." şeklinde konuştu.
Oktay Y'ye komplo kurulduğunu savunan Tekin, Danıştay saldırısının rövanşının alınmak istendiğini iddia etti. Tekin, Oktay Y. ile arasının bozuk olduğu yorumlara da tepki gösterdi. Kimseyle arasının bozuk olmadığını söyleyen Tekin, "Oktay benim küçüğümdür. Küçük diye ara bozuk mozuk yok öyle. Ne demek ara bozuk. Bir hatası varsa yüzüne söylerim, gel derim, gelir karşıma oturur. O benim evladım gibidir." diye konuştu. Kendisi hakkında medyada yer alan haberleri üzüntüyle karşıladığını ifade eden Tekin şöyle konuştu: "Hiçbir medya organına çıkmadım. 'Ahlaki değerlerden yoksun, yalan, kirli haberler yapıldı' diye bağırmadım. Hukuki olarak hakkımı arıyorum. Bir medya kanalına çıkacağım. Birileri ülkeyi terk edecek. En baştan en aşağıya kadar herkes ayağını denk alsın. Birçok önemli kanaldan 5-6 aydır baskı var. Medya maymunu gibi oraya buraya çıkmam. Ama bir çıkacağım pir çıkacağım. Altın vuruş olacak. O zaman birileri bunun altından kalkamayacak."
Bombaların bulunduğu evin müdavimi
İçerisinde çok sayıda el bombası ve patlayıcının yakalandığı Ümraniye Çakmak Mahallesi'ndeki evde oturan Ali Y.'nin Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi'nin bombalanmasına adı karışan Kuvvai Milliye Derneği İstanbul Şube Başkanı eski astsubay Oktay Y. tarafından sık sık ziyaret edildiği belirlendi.
Ali Yiğit'in 2 senedir işlettiği manav dükkanını 15 gün önce boşalttığı ve bazı geceler taksicilik yapmaya başladığı öğrenildi. Ali Yiğit'in iki yıldır ikamet ettiği evin daha önce bahçesi dışa açık ve araç girişi olduğu, ancak bu girişlerin Yiğit tarafından kapatılarak dışarıdan soyutlandığı gözlenirken, eve Yiğit'in işlettiği manav dükkanının içerisinden ikinci bir girişin daha olduğu belirlendi. Söz konusu evde Ali Yiğit'ten önce de emekli bir astsubayın oturduğu tespit edildi. İki yıllık evli olan ve 3 aylık bir çocuğu bulunan Yiğit'in, eşini kısa süre önce memleketi Of'a gönderdiği belirlendi. Ali Yiğit, kendisini tanıyanlar tarafından "delidolu biri" olarak tanımlanıyor.
Avukat Ener: Ümraniye'deki bombaların Cumhuriyet'e atılanlarla bağı araştırılmalı
Ümraniye'de ele geçirilen el bombaları ile Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombaların aynı olduğunun ortaya çıkması Danıştay saldırısı ile ilgili davanın seyrini de değiştirebilecek.
Ele geçirilen patlayıcıların ordu malı olduğunun ortaya çıkması 'Bombaların kaynağı kim?' sorusunu yeniden gündeme getirdi. Danıştay saldırısına karıştığı iddiasıyla yargılanan sanık Süleyman Esen'in avukatı Mehmet Ener, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ne dün verdiği dilekçede, Ümraniye'de ortaya çıkarılan el bombaları ile Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombaların aynı olduğunu, mahkemenin bombaların kaynağını araştırması gerektiğini savundu. Ener, Emniyet Kriminal Dairesi'nin 15 Mayıs 2006 tarihli raporunda 'MKE yapımı savunma tipi Model 44 el bombasının askeri amaçlar için üretilen bombalardan olduğu ve piyasadan temininin mümkün olmadığı'nın belirtildiğini hatırlattı. Ener, "Emniyet'in son operasyonu haklılığımızı ortaya koymaktadır. Mahkemeye dilekçemizi arz ettik. Türkiye'de her şeyin açığa çıkmasını istiyoruz. Faili meçhul olayların kalmasını istemiyoruz." diye konuştu.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki Danıştay'a saldırı davasında, Cumhuriyet'e atılan bombaların kaynağıyla ilgili bir araştırma yapılmamıştı. Danıştay saldırganı Alparslan Arslan, bombaları Maltepe'den aldığını söylemişti.