Önder Sav, din düşmanı medya ve CHP çarşafı

[K€LKiTLi]

Önder Sav, din düşmanı medya ve CHP çarşafı ​

Geçtiğimiz hafta inanan insanlar için önemli köşe taşlarından biri olan, hayatın akışı içerisinde tarihî kavşak noktası olarak addedebileceğimiz rahmet ve mağfiret yüklü Kurban ve Hac mevsimini geride bıraktık.

**

İşte bizdeki garabet ehli malum medya, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu sene de inanan insanların iki bayramından biri olan Kurban’ı ve gücü yeten her Müslüman’a farz olan haccı kötü göstermek, ibadeti magazinleştirip sulandırmak için ellerindeki tüm imkânları seferber ettiler.

CHP’nin Genel Sekreteri, etrafındaki kayıt cihazını görmeden asıl düşüncesini serdetmesi, üniversitelerde başörtüsü serbestisini AYM'ye iptal ettirmeleri ve bugün genel başkanlarının çarşaflıları oy istismarına dönüştürme gayretleriyle, malum medyanın ibadetleri kötü göstermek için tek bir satır olumlu haber yapmayarak, hatta provokasyonlar tezgahlayarak ibadeti magazinleştirmek suretiyle sabote ettikten sonra Ramazan ayında dinî muhtevalı promosyonlar vermesi arasında hiçbir fark yoktur.

Hatırlayacak olursak; her yıl olduğu gibi bu yılda aylar önce başlamıştı, Müslümanların kutsallarını hafife alma ve saldırma faaliyetleri. Önce masum ve iyi niyetli bir partilinin hac ibadetiyle alay eden Önder Sav, işi Efendimize hakarete kadar götürmüştü. Aslına bakılırsa, gerçekte CHP zihniyetinin ve malum medyanın ortaklaşa yürüttüğü inanç düşmanlığı geçmişte olduğu gibi yeri ve zamanına göre istismara dönüştürmede hiçbir beis görmediklerinin ispatı açısından önem arz etmektedir.

Maalesef, ülkemizde CHP zihniyetine sahip “azınlık temsilcisi, garabet ehli, malum medya”, başta Hac, Ramazan ve Kurban olmak üzere tüm inanç etkinliklerinde huzur bozmak için ellerinden gelen tüm imkânları seferber ederek, bu manevi iklimde provokasyon ve dezenformasyon yaparak ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar.

Tüm inanç etkinliklerini magazinleştirip, sulandırmak için kıyıda köşede kalmış hazır kıta bekleyen sözde “hoca”ları bularak, ne kadar absürd beyan varsa hepsini onların ağzından kamuoyuna yansıtmak istemektedirler.

Toplumdan kopuk oldukları için, inançlarını ve geleneklerini her şeyin üstünde tutan bir milletin maşeri vicdanlarında nasıl bir makes bulacağını hiç hesaba katmadan tüm bu garabetleri gerçekleştirmektedirler.

Onun için hiçbir zaman toplumla barışık olamadılar, toplumun değerleriyle barışık olamadılar. Azınlığın temsilcisi olmaktan bir türlü kurtulamadılar.

Şunu hiç düşünmediler: Bu toprakların insanı nasıl kendi değerleriyle barışık yaşıyorsa, bu ülkenin medyası da buna saygı göstererek bu toplumla barışık yaşamalı ve bu toplumu anlamaya çalışmalıdır.

Elbette bu ülkede inanan da olacak, inanmayan da; namaz kılan da olacak, kılmayan da; oruç tutan da olacak, tutmayan da; hacca giden de olacak, gitmeyen de; başını örten de olacak, örtmeyen de…

İşte bu noktada sorun olarak karşımıza çıkan: Bir kısım medyanın makul çoğunluğun değerlerine karşı saygısızlığı, tahakkümcülüğü, azınlığın kültürünü dayatmaya kalkışması…

Görünen o ki bu gidişle marjinalliğin esaretinden kurtulamayacaklar.

Ta ki Rahman’ın sonsuz rahmeti onları da kuşatana kadar…

KAYNAK

 

[Z€€]

seçimler bitebe kadar din düşmalığını bırakıp müslüman oldular

seçimlerden sonra tine eski dinlerine dönerler

 

[K€LKiTLi]

seçimler bitebe kadar din düşmalığını bırakıp müslüman oldular

seçimlerden sonra tine eski dinlerine dönerler

:clap:clap:clap

hiç merak etme seçimden bir gün sonra klasik din düşmanlıkları başlayacaktır

 

[Serdengeçti]

seçimler bitebe kadar din düşmalığını bırakıp müslüman oldular

seçimlerden sonra tine eski dinlerine dönerler

bundan hiç şüphen olmasın