Önce Eğitimsizler Sömürülür

64general1

New member
Katılım
14 Haz 2007
Mesajlar
1,720
Reaction score
0
Puanları
0
Önce Eğitimsizler Sömürülür

Rıza Zelyut - Güneş Gazetesi


Dünya, küresel bir köye dönüşürken çalışanların hali de köylülerden beter oluyor.

Sigortasız çalışanlar hızla çoğalıyor.

Buna parelel olarak da sömürü derinleşiyor.

En çok da okuyamamışlar üzerinde...

Gidin bakın dış semtlerdeki konfeksiyon atölyelerine...

Genç kızlar, öldürücü kumaş tozlarının içinde ciğerlerini yiyorlar.

Yakında çoğu kan tükürecek.

Fakat, sigortaları bile yapılmamış...

Kadınlar; patronların gözünün içine bakıyorlar.

İşten atılmasınlar diye...

Bu çaresizliği bilen adamlar da istismarın doruklarına çıkıyorlar.

Yoksul ailelerin çocukları... Öncelikle kadınlar...

Köle gibi çalıştırılıyorlar. Paraları bile verilmeden kapı önüne konuluyorlar.

Haklarını arayacakları bir kuruluş yok...

Tümü sendikasız...

Devlet, öyle bir hale getirildi ki...

Birinci görevi; çalışanı sömürtmek...

Girin bir konfeksiyon atölyesine... Bir makineciyle konuşun.

O zaman anlayacaksınız...

Devlet, emekçinin devleti değil; patronların, özellikle de emek hırsızı paragözlerin devleti olmuş.

KİMLİK NEDEN İCAT EDİLDİ?

Okulları paralı hale getirdiler.

Yoksul çocukları okuyamasın diye...

Yoksul çocukları okuyup yükselmesin ki kalan boşluk zengin çocukları tarafından doldurulsun diye...

Okuyamayan halk çocukları haklarını öğrenemesinler; isteyemesinler; iliklerine kadar sömürülsünler diye...

İşte bize mucize gibi sunulan ekonomik düzenin özü ve özeti budur.

Liberalizm de budur; küreselleşme de budur.

Bu gerçeği gizlemek üzere alt kimlikler icat edilmiştir.

Bu gerçeği saklamak üzere; emekçilerin mücadelesi; alt kimliklerin mücadelesine çevrilmiştir.

Bu gerçeği gizlemek üzere, boyaların uçuştuğu atölyelerde ciğerleri çürüyen Kürt kızları; sokağa çıkınca 'Biji Apo!' diye bağırtılmaktadır.

İnşaatlarda beli bükülen Kürt delikanlılarımız; akıttıkları terin hesabını sormak yerine akıtacakları kanın hayalini kurmaktadırlar.

Kendisinin kanını emen patronu ona unutturmuşlar; yeni bir hedefe yönlendirmişler...
Sanıyorlar ki dağa çıkınca kurtulacaklar.

Halbuki daha fazla ezilecekler, daha hızlı ölecekler...

TÜRBAN DA AYNI AMAÇLA...

1970'lerde daha insanca bir yaşam için sendikaya gidenler, şimdi tarikatlere sığınmaktadırlar.

Atölyelerde kanı zehirlenen, ciğerleri çürütülen o küçücük kızların başına türban; boşuna sarılmadı...

Türbanı sardılar ki o beyinler yavaş yavaş öldüklerini anlamasınlar...

Türbanı sardılar ki sömürünün acısı hissedilmesin...

Türbanı getirdiler ki, emek mücadelesinin yerini türban mücadelesi alsın.

Bunu başardılar da...

Emekçiler bugün kendi haklarını değil, olmayacak davaların savaşçılığını yapıyorlar.

Patronlar da el çalıp oynuyor.

Holding gazetecileri de bizim o okuyamamış gençlerimize, bu sahte davaların kutsallığını anlatıyor.

Bazı gençler ise başka havada...

Olanları görmezden gelerek...

Zenginleri taklit ederek...

Televizyonlardaki dizilerde yaşayarak kurtulacağını sanıyor...

Acı gerçeklerden sanal mutluluğa sığınarak...

ZAMLARI HİSSETMEDİNİZ

Sivrisinek insanı sokar da o an neden bunu anlamayız?

Çünkü, sinek sokarken bir uyuşturucu yayar...

Şu sıralar hükümet insafsız zamları üst üste bindirdi.

İstanbul'da ulaşıma yüzde 50 dolayında zam geldi. Suya zam bunun iki katından daha fazla...

Elektrik sırada... Zam kesin... Doğalgaz da zam kuyruğunda Tekel ürünleri de aynı zammı bekliyor. Petrole durmadan zam yapılıyor.

Fakat; millet bunların farkında değil.

Çünkü; terör olayları patlak verince halkın bunu düşünecek hali kalmadı. Hükümet de fırsat bu fırsattır deyip 'Zamlayın!' diye buyruk veriyor.

Yobaz, 'Din, iman!' diye uyutarak soydurur...

Bölücü, 'Kimlik' masalı ile soydurur...

Küreselci, 'televizyon masalları' ile soydurur...

En çok da okumamışları; en çok da emekçileri...

Acı olan şudur: O çocuklar da bize inanmazlar; kanlarını emen sülüklerin peşinden giderler...Nedir reform?
 
tşk ederim güsel bi yazı + güsel bi paylaşım olmuş
 
Tarih boyunca (İstisnalar hariç) tüm yöneticiler her türlü karanlıktan medet ummuşlardır.
En büyük karanlık ise cehalettir.
Bu nedenle de kolay yönetebilmek için halkın cahil olması gerekir.
Cahil toplumlarda fertler haklarını bilmezler,
hak aramayı bilmezler ve hak aramak için örgütlenmeyi bilmezler.
Örgütsüz (güçsüz) bir hak arayışı da daima DEMİR ÖKÇE tarafından ezilir.
Bilgisiz insan güdülenmeye, güdülenen insanda sömürülmeye mahkumdur.
 
yazı ve alpercan32 adlı arkadaşımızın yorumları gerçekten çok güzel...

maalesef doğruki iktidarlar çoğu zaman insanların cehaletinden beslenmişlerdir... ezilen insanlar mutlaka başka yerlerde arayışa girmiştir... bu ezilmişlerin bu yollara başvurmasını meşru kılmaz ama çözülmesi gereken bir konu olarak karşımıza çıkar...
bu sebepleri hiçbir iktidar gerçekten çözmez, çözmek istemez... çünki onlar buralardan besleniyorlar....
 
Geri
Üst