Ödevlerİnİz İÇİn Tam GÜÇle Yenİden Aranizdayim

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
imparator6' Alıntı:
kardeş bi yardımcı olursan sevinirim şimdiden teşekürler Allah senin gibilerini başımızdan eksik etmesin.....

http://www.odevsitesi.com/odevler/2...arin-insan-kaynaklari-uzerindeki-etkileri.htm


YAPAY ZEKA VE ROBOTLARIN İNSAN KAYNAKLARI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

http://www.badongo.com/file/2540678


burakkar' Alıntı:
http://www.odevsitesi.com/odevler/a17072005/104982-gunes-enerjisi-ve-teknolojileri.htm

://www.odevsitesi.com/odevler/arsiv2/54830-gunes-havuzlarinda-gunes-enerjisinin-depolanmasi-ve-uygulamalari.htm http

bu iki linki indireblrsn cok sewimirm



http://www.badongo.com/file/2540686

GÜNEŞ HAVUZLARINDA GÜNEŞ ENERJİSİNİN DEPOLANMASI VE UYGULAMALARI


http://www.badongo.com/file/2540712
 
arkadasım lütfen yeğenim için şu ödevede bi bakıver ikinci dereceden bir bilinmeyenli denklemler nedir nerelerde kullanılır ve hangi bilim adamları kullanmıştır.......

ilave olaraktan alifatik ve amonyak türevleri aminler ve amitler hakkında genel bilgi bulabirsen çok makbule geçer.şimdiden teşekür ederim.

ilave olaraktan alifatik ve amonyak türevleri aminler ve amitler hakkında genel bilgi bulabirsen çok makbule geçer.şimdiden teşekür ederim.

ilave olaraktan alifatik ve amonyak türevleri aminler ve amitler hakkında genel bilgi bulabirsen çok makbule geçer.şimdiden teşekür ederim.

ilave olaraktan alifatik ve amonyak türevleri aminler ve amitler hakkında genel bilgi bulabirsen çok makbule geçer.şimdiden teşekür ederim.
 
thetwelfth' Alıntı:
dostum şu dosyayıda benim için indirirmisin...
şimdiden çok teşekkürler...

http://www.odevsitesi.com/default.asp?islem=dok_indir&odevno=76902


PROJEKSİON VE PROJEKSİON TÜRLERİ



http://www.badongo.com/file/2550495

thetwelfth' Alıntı:
dostum şu dosyayıda benim için indirirmisin...
şimdiden çok teşekkürler...

http://www.odevsitesi.com/default.asp?islem=dok_indir&odevno=76902


PROJEKSİON VE PROJEKSİON TÜRLERİ



http://www.badongo.com/file/2550495

thetwelfth' Alıntı:
dostum şu dosyayıda benim için indirirmisin...
şimdiden çok teşekkürler...

http://www.odevsitesi.com/default.asp?islem=dok_indir&odevno=76902


PROJEKSİON VE PROJEKSİON TÜRLERİ



http://www.badongo.com/file/2550495

burakkar' Alıntı:


HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
1) Balığı seviyor musunuz? Seviyorsanız hangi balığı daha çok seviyorsunuz?
2) Annenizin balıkla yapmış olduğu yemekler hangisidir? Bunu söylemek isteyen var mı? varsa bize söylemek isteyen var mı?
3) Balık tutmaya gittiniz mi? gittiyseniz böyle bir anınızı anlatır mısınız?
DÜLGER BALIĞININ ÖLÜMÜ
Hepsinin gözleri güzeldir. Hepsinin canlıyken pullan kadın elbiselerine, kadın kulaklarına, kadın göğüslerine takılmaya değer. Nedir o elmaslar, yakutlar, akikler zümrütler, şunlar bunlar?.. Hafifçe, belirsiz bir yeşil renkle esmerdir. Balıkların en çirkinidir. Kocaman, dişsiz, ak ve şeffaf naylondan bir ağzı vardır: Sudan çıkar çıkmaz bir karış açılır. Açılır da bir daha kapanmaz.
Vücudu kirlice, esmer renkte demiş miydim? Yamyassıdır, demiş miydim? Tam ortalık yerinde, her iki yanda sağlı sollu iki başparmak izi diyebileceğimiz koyu lekeler vardır, demiş miydim?..
Rum balıkçılarının Hrisopsaros - Hristos balığı- dedikleri bu balık, vaktiyle korkunç bir deniz canavarı imiş. İsa doğmadan evvel, Akdeniz'e dehşet salmış. Bir finikeli denize düşmeye görsün! Devirdiği Kartacalı çektirmesinin, Beni İsrail balıkçı kayığının sayısı sayılmazmış. Keser, biçer; doğrar, mahmuzlar; takar, yırtar; koparan atar; çeker, parçalarmış. Akdeniz'in en gözü pek; insandan, hayvandan, fırtınada yıldırımdan, yağmurdan, belâdan, işkenceden yılmaz korsanı, dülger balığının adından bembeyaz kesilirmiş.
Oltaya tutuldu muydu dünyasına, sulara küsüverir. Nasıl bir korku içine düşer, kim bilir? Onun için dünya bomboştur artık. Oltadan kurtulsa da fayda yoktur. Suyun yüzüne yamyassı serilir. Kocaman gözleriyle insana mahzun mahzun bakar durur. Sandala aldığınız zaman dakikalarca onun sesini işitirsiniz. Ya, sesini! Bir o, bir kırlangıç balığı sandalda ölünceye kadar ikide bir feryada benzer, soluğa benzer acı bir ses çıkarır. İnce zardan ağzını bir kere ağlara vurmasın, küstüğünün resmidir dülger balığının.
Bir gün, balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarısı beyaz çiçek açan akasyanın dalına asılmış bir dülger balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamanki esmer renkteydi önce. Vücudunda hiç kımıldama yoktu. Taş kadar cansızdı. Yalnız grilerinin etrafını çeviren incecik, ipten bile yumuşak zarları titreyip duruyordu. Hani bazı yaz günleri hiç rüzgâr yokken, deniz üstünde bir meneviş peydahlanır. İşte böyle bir cazip titremeydi bu. İnsanın içini zevkle, saadetle dolduruyordu. Ancak, balığın ölmek üzere olduğu düşünülürse, bu titremenin anlamı hafifçe acıya yorulabilirdi. Ama insan, yine de bu anlama almamaya çalışıyordu. Belki de bu, harikulâde tatlı bir ölümdür. Belki de balık, hâlâ suda, derinliklerde bulunduğunu sanıyordur. Karnı tok, sırtı pektir. Akşam olmuştur. Deniz dibinin kumları gıdıklayıcıdır. Altta, dişi yumurtaları, üstte erkek tohumları sallanıyor, sallanıyor, sallanıyordun Vücudunu bir şehvet ânı sarmıştır... Birdenbire dehşetli bir şey gördüm: Balık tuhaf Bir şekilde, ağır ağır ağarmaya, rengini atmaya, bembeyaz kesilmeye giden bir hal almaya başlamıştı. Acaba bana mı öyle geliyor? Sahiden rengini mi atıyor? Demeye dikkatli bakmağa lüzum kalmadan, yanılmadığımı anladım.
Kenarları süsleyen zarların oyunu çabuklaşmaya, balık da, git gide, saniyeden saniyeye pek belli bir halde beyazlaşmağa başladı, içimde dülger balığının yüreğini dolduran korkuyu duydum. Bu, hepimizin bildiği bir korku idi: Ölüm korkusu.
Dülger balığının ölüm hali uzun sürüyor. Sanki balık şu hava dediğimiz gaz suya alışmaya çalışmaktadır. Hani biraz dişini sıksa, alışması mümkündür gibime geldi.
Onu atmosferimize, suyumuza alıştırdığımız gün, bayramlar edeceğiz. Elimize görünüşü dehşetli, korkunç, çirkin ama, aslında küser huylu, pek sakin, pek korkak, pek hassas, iyi yürekli, tatlı ve korkak bakışlı bir yaratık geçirdiğimizden böbürlenerek onu üzmek için elimizden geleni yapacağız. Şaşıracak, önce katlanacak. Onu şair, küskün, anlaşılmayan biri yapacağız. Bir gün hassaslığını, ertesi gün sevgisini, üçüncü gün korkaklığını, sükûnunu kötüleyecek, canından bezdireceğiz. İçinde ne kadar güzel şey varsa hepsini, birer birer söküp atacak. Acı acı sırıtarak İsa'nın tuttuğu belinin ortasındaki parmak izi yerlerini, mahmuzları, kerpeteni, eğesi, testeresi ve baltasıyla kazıyacak. İlk çağlardaki canavar halini bulacak.
Bir kere suyumuza alışmaya görsün. Onu canavar haline getirmek için hiç bir fırsatı kaçırmayacağız.
SÖZCÜK ÇALIŞMALARI
1) Aşağıda anlamları verilen cümleleri birer cümlede kullanınız.
Şan-ü Şeref: Şöhretli, etkileyici, onurlu…
Dirhem: Azar azar, çok az ölçüde, az az…
Şehvet: Aşırı istek
Sükûn: Durgunluk, dinginlik, hareketsizlik.
Peydahlanmak: Çıkmak, oluşmak, ortaya çıkmak.
2) Parçada geçen “böbürlenmek, cazip, dehşet, atmosfer, pul” sözcüklerinin anlamlarını öğreniniz.
3) Parçada görülen “dişini sıkmak, canından bezdirmek, bayram etmek, elinden geleni yapmak” deyimlerinin anlamlarını bir cümle içinde kullanmaya çalışınız.
4) “Onu atmosferimize, suyumuza alıştırdığımız gün, bayramlar edeceğiz” cümlesinde atmosfer sözcüğü “içinde yaşanan ve etkisinde kalınan ortam, hava” anlamında kullanılmıştır. Bu atmosfer sözcüğünü gerçek anlamıdır. Aynı sözcüğü mecaz anlamında cümlede kullanınız.
TÜR VE ANLATIM
1) Bu parça bir durum hikayesidir. Bu türde olay yerine durum hakimdir. Yani bir duygu, tasvir olaylara karşılık psikolojik yansımalar hikâyenin hâkim unsurudur. Dolayısıyla bu tür hikayelerde olayı tetikleyen merak unsuru ya da bir şeyi anlatmak yerine “sezdirmek” esastır.
2) “Büzülmüş böceklere döner ballık sırtının parıltıları” cümlesinde yazar balık sırtının parıltılarını büzülmüş böceklere benzetiyor. Böylece parıltıların durumu görüntüsü daha iyi anlatılıyor. Burada olduğu gibi bir şeyi daha iyi anlatabilmek için ona benzeyen başka varlıkları örnek gösteririz. Söz gelişiş, bir şeyin soğukluğunu anlatırken “buz gibi” beyazlığını anlatırken “süt gibi, kar gibi” ifadelerini kullanırız. Böylece anlatmak istediklerimizi daha güçlü olarak belirtiriz. Buna “benzetme” denir.
Tam bir benzetmede 4 öğe bulunur.
a) Benzeyen
b) Kendisine benzetilen
c) Benzetme yönü
d) Benzetme edatı
Bunları bir örnek üzerinde görelim:
Örn: Karınca gibi, çalışkan öğrenci.
Kendisine benzetme benzetme benzeyen
benzetilen edatı yönü
Aşağıdaki cümlede benzeyen ve kendisine benzetileni gösteriniz.
“Parça parça duran kayalıklar maviliği bekleyen birer kartalı andırıyordu.”
3) Ayrıca tasvir cümlelerinin kullanıldığını görüyoruz. Tasvir; bir yeri, bir durumu, kişiyi ayrıntılarıyla anlatmaktır.
“O gün bu gündür dülger balığı denizlerin pek dehşetli, fakat huyu pek uysal, pek zavallı bir yaratığıdır.”





METİN ALTI SORULARI
1) Parçaya göre dülger balığı ile öbür balıklar arasında ne gibi farklar vardır?
2) Bu hırçın balığın uysallaşması hangi yolla oluyor?
3) Yazar bu balığı nasıl tasvir (betimleme) ediyor?
4) Parçanın sonunda insanların davranış durumları ve ruh, (psikolojik) pozisyonları ne yolla aktarılmıştır?
DİLBİLGİSİ
1) Metinde geçen, “atmosfer, pul, dülger balığı, rüzgar, deniz, vücut, Akdeniz” sözcüklerinde olduğu gibi varlık ve kavramları karşılayan sözcüklere “ad(isim)” denir.
Balık, deniz, taş sözcükleri aynı türden birer varlığı, kavramı karşılamaktadır. Bunlardan herbiri aynı cinsten bir çok varlığa veriliş adlardır. Aynı türden varlıkları anlatmaya yarayan böyle adlara tür(cins) denir.
2) Parçada “oltaya tutuldu muydu, dünyasına, sulara küsüverir.”
“Acaba bana mı öyle geliyor.? Sahiden rengi mi atıyor demeye kalmadan yanılmadığımı anladım” cümlelerinde örneklerini gördüğümüz “mı, mi, mu, mü” şekillerinde kullanılan soru ekimiz bu cümlelerde soru anlamının dışında kullanılmıştır. Sizlerde bu eki gerçek işlevine görevine uygun olarak birer cümlede kullanınız.
DEĞERLENDİRME
1) “İlk bakışta insan zevkli, eğlenceli bir şeymiş gibi gelen bu titreme hakikatte bir ölüm dansıydı” cümlesinde, ne neye benzetiliyor? Benzetme yönü verilmiş mi?
2) Bir “durum hikayesinde” yazar, sadece sanatı üslup dil kullanma amacı gütse de, duygu ve düşüncelerini hiç katmasa o yazı başarılı olabilir mi? Niçin?
3) Parçada “sanki balık şu hava dediğimiz yazın suya alışmaya çalışmaktadır” cümlesindeki cins adlarını gösteriniz.
 
bana Atatürk'ün hayatı ile ilgili powerpoint sunusu lazım çok acil resimli müzikli fln
 
helal olsun be kardeşim yine hızlısın...çok teşekkürler...
 
reyess' Alıntı:


DENKLEMLER VE DOĞRU GRAFİKLERİ

http://www.badongo.com/file/2556822

licorice' Alıntı:
dostum bana bu ödev lazım

http://www.odevsitesi.com/default.asp?islem=dok_indir&odevno=98346

teşekkür ettim

(valla ne yapsak hakkın ödenmez, büyüksün)



DENİZCİLİK TERİMLERİ



1)Aborda:Bir teknenin diğer bir tekne üzerine veya rıhtıma,iskeleye yanaşmasıdır.
2)Abosa:Akan bir zinciri veya halatı o durumda durdurmak ve tutmak için bosaya vurmak.
3)Açmak:Yakında bulunan bir gemi veya sahilden uzaklaşmak.
4)Alarga:Bir geminin sahilden açıkta yatması.
5)Alesta:Yapılacak veya yaptırılacak bir işin hazırlığı için verilen bir kumandadır.
6)Alma:Filikada kürek çekilirken kürek çekmeyi durdurmak üzere verilen komut.
7)Anele:Gemilerde veya sahilde halat ve parima bağlamak için konmuş bir mapa içinden geçirilmiş demir halkalardır.
8)Apiko:Demirin virasında kaloma boşu alınıp,zincirin deniz derinliğine eşit miktarının denizde kaldığı andır.
9)Avara:Bir teknenin yanaşmış olduğu mevkiden hareket edip açılmasıdır.
10)Bando:Bir yükün veya mataforada mayna edilen bir vasıtanın palanga tirentilerinin bir anda bırakılması anlamında bir emirdir.
11)Bastıka:Tek dilli makara.
12)Baş Bodoslama:Gemilerin omurgadan baş tarafa kaldırılan kaplamalarına birleştiği parçadır.
13)Baş Kasara:Gemilerin baş tarafında ana güverteden yüksek yapılmış rüşvet güvertesine denir.
14)Baş,Kıç Vurmak:Geminin pruvadan aldığı denizler nedeniyle başının kıçının batıp çıkmasıdır.
15)Baş Koltuk:Geminin baş tarafından sahile verilen halattır.
16)Baş Palamar:Geminin baş tarafından verilen ileri kumanda edilen halattır.
17)Beden(Halatta):Halatın iki çıması arasında kalan kısmıdır.
18)Borda:Geminin su üstünde kalan dış kısmıdır.
19)Bölme:Gemilerin,birbirinden perdelerle ayrılmış su geçirmez kısımlarıdır.
20)Burgata:Halat kalınlığı ölçme birimi,bir halatın çevresinin pus cinsinden değeridir.
21)Camadan:Fırtınalı havalarda rüzgarın yelkenler üzerindeki basıncını azaltmak için,yelken yüzeylerini küçültme işlemidir.
22)Ceviz:Birçok usullerle halatların çımalarına,yapılan halat kollarının bedeni etrafında çevrilerek yapılan bir nevi bağdır.
23)Cunda:Serenlerin uç kısımlarına verilen addır.
24)Çamçak:Filikaların suyunu boşaltmak için özel şekilde yapılmış ağaç kepçelerdir.
25)Çarmık:Direkleri bordalardan tutan arma halatlarıdır.
26)Çima:Halatların uç kısmına verilen addır.
27)Demir bedeni:Demirin anelesiyle kolları arasında kalan kısmıdır.
28)Demir Memesi:Demirin kollarının birleştiği ve demirin alt kısmı.
29)Demiri Salpa Etmek:Demirin virasında deniz dibi ile ilişkisinin andır.
30)Demiri Vira Etmek:Demirlenmiş bir geminin demir alması.
31)Demir Kolu:Demirin deniz dibine saplanan tırnaklarının bulunduğu kısmıdır.
32)Demir Loçası:Demir zincirinin içinden geçtiği ve demirin bedeninin içine girdiği bir kovandır.
33)Demir Taramak:Rüzgar ve akıntı etkisi dibe takılı bir demirin dipten kurtularak gemiyle beraber sürüklenmesidir.
34)Dümen Suyu:Gemini hareketinin aksi yönünde kıç tarafından bıraktığı izdir.
35)Flesa:Halatı oluşturan,liflerin bir arada ilk bükümüdür.
36)Fora(yelken,tente,halat):Bir yere bağlı veya donatılmış bir düzeneğin çözülmesi.
37)Frışka:Yelkenleri camadana vurmadan seyredilebilecek sertlikteki rüzgardır.
38)Fundo:Atılmaya hazırlanmış bir demirin demir yerine gelince atılması için verilen emirdir.
39)Gabya:Ana direklerin üzerine sürülen çubuklara ve serenlere verilen isimdir.
40)Gomina:Gemi demirlerinin zincirlerine,denildiği gibi mesafe birimi olarak deniz milinin 1/10’na da gomina denir,200 yardadır.
41)Grandi Direği:Gemilerde pruva direğinden sonra gelen ikinci direktir.
42)Havuz:Gemilerinin su altı kısımlarının bakım ve onarımı için alındıkları kuru veya yüzer tipte havuzlardır.
43)Hisa:Bir seyi kaldırmaktır.
44)İskandil:Denizin derinliği ve dip tabiatını ölçmek için kullanılan bir kursun ve taksimatlı bir halattan oluşan bir seyir yardımcısıdır.
45)İskele Varavelesi:İskelelerde personelin geçerken emniyeti için konmuş iskele puntellerinden donatılmış halattır.
46)Irgat:Gemilerde ağır işlerin yapılmasında, demir alma halat manevrası gibi işlerde kullanılan makinalardır.
47)Irgat Kastanyolası:Irgatın fener şeklinde çalışmasında, ırgatın süratini kontrol eden düzenektir.
48)Iskarça:Bir liman içindeki gemi kalabalığıdır.
49)Kaloma:Demirli bir geminin denizde bulunan zincir miktarına denir.
50)Kalyon:Üst güvertesinden başka alt alta üç top güvertesi olan eski tip savaş gemisidir.
51)Karina:Bir geminin su içinde kalan dış yüzeyidir.
52)Kasa(halatta):Halatların çımalarında çözülmeyecek şekilde dikiş yapılan, bazen radansa kullanılan gözlerdir.
53)Kasara:Gemilerin baş ve kıç taraflarında ana güverte üzerindeki rüşvet güvertelerdir.
54)Kastonyola:Demirin fundosunda,zincir süratle akarken zincirin akışını kontrol etmek için kullanılan fren düzeneğidir.
55)Kerte:pusulalarda 11 derece 15 dakikalık bir açısal değerdir.
56)Kıçtan Kara:Baştan şamandıraya bağlayıp, iskeleye bağlama işlemidir.
57)Kıç Koltuğu:Sahile aborda olan gemide sahile verilen kıça kumanda eden halattır.
58)Klavuz:Klavuz alma zorunluluğu olan bir limanda gemilere rehberlik edenlere denilir.
59)Koç Boynuzu:Gemilerde halat volta etmek için veya selviçeleri volta işleminde kullanılan çatal şeklindeki malzemelerdir.
60)Kolona:Rıhtım ve iskelelerde gemilerin bağlandıkları taş,ağaç ve demir babalarıdır.
61)Komodor:Bir filotillanın sevk idaresini yöneten üst rütbeli subaydır.
62)Kurt Ağzı:Halatların verildiği küpeşteler üzerinde açılmış özel yuvalardır.
63)Laçka:Boş veya boşalmış anlamına gelir.
64)Lumbarağzı:Gemilere giriş çıkış mevkileridir.
65)Mapa:Kanca takmak, makara takmak, halat bağlamak için kullanılan tekneye sağlamca bağlanmış sabit halkalardır.
66)Mayna:Herhangi birşeyi aşağı indirmek.
67)Mıyar Pusula:Gemi içinde manyetik etkilerden en az etkilenen bir mevkide bulunan mıknatıslı pusuladır.
68)Mizana:Grandi direğinden sonra gelen direktir.
69)Neta:İstifi ve tertifi bozulmuş herhangi birşeyi toplayıp usulüne uygun olarak düzenlemektir.
70)Orkoz:Rüzgarın etkisiyle yönünü geçici olarak değiştiren akıntılardır.
71)Öksüz Kemere:Alabandadan alabandaya devam eden kemerelerdir.
72)Öksüz Vardiya:24 saati geçen seyirlerde vardiyaların aynı saatlerde aynı vardiyalara rastlamaması için tutulan kısa seyir vardiyalarıdır.
73)Palavra:Genellikle yolcu gemilerinde üst güvetenin altındaki güvertedir.
74)Parakete:Geminin süratini ölçmek için kullanılan alettir.
75)Pasaparola:Bir emrin gemi içinde ilgililere ulaştırılması için görevlendirilen erlerdir.
76)Radansa:Matafyon veya çımalara yapılan küçük kasaların içine konmuş halkalardır.
77)Rüzgar Üstü:Rüzgarın estiği yöndür.
78)Rüzgar Altı:Rüzgarın estiği yönün aksi yöndür.
79)Salpa:Vira edilen bir demirin dipten kurtulduğunu bildirmektir.
80)Salta:Gergin bir halatı biraz kaçırıp tekrar tutmaktır.
81)Sancak Gemisi:Bir filo içinde filko komutanının bulunduğu gemidir.
82)Sansabosa:Fırtınalı havalarda tek demirde yatarken demirin taraması ihtimalina karşı ikinci demirin bosaya vurulmadan ve kaloma verilmeden atılmış şeklidir.
83)Sintine:Gemini su altında kalan iç kısmıdır.
84)Siya:Küreklerin tersine çekilmesidir.
85)Şeytan Çarmığı:İki halat arasına ağaç veya demir basamaklar koyarak oluşturulan merdiven tipidir.
86)Tava:Lumbarağızlarında giriş yerlerindeki veya borda iskelelerinin alt ve üst kısımlarındaki kafes şeklindeki çıkmalardır.
87)Trim:Bir geminin baştan kıça çektiği suyu belirtmektir.
88)Tramola:Yelkenli bir teknede tekneyi çevirerek rüzgarı bir kontradan diğer kontraya alma işlemidir.
89)Trose Çemberi:Filika direklerini oturaklara bağlayan çemberlerdir.
90)Tumba Etmek:Bir tekneyi ters çevirmek.
91)Üstübeç:Boyacılıkta kullanılan kurşun beyazı diye anılan bir madde.
92)Varagele:İki mevki arasında gerilen bir halat üzerinde hareket eden bir araçtır.
93)Vardabandra:Gemilerde görünür işaretle,haberleşmeyi sağlayan işaretçi erlerdir.
94)Vardasilo:Vardavelalar üzerine açılan yan tentelerdir.
95)Vardavela:Genellikle gemilerin güverteleri üzerindeki personelin korunması için dikilmiş puntellerdir.
96)Vira Etmek:Irgatı veya vinci işletmektir.
97)Viya:Geminin rotasına girdikten sonra o rotadan şaşmadan seyretmesi için serdümenlere verilen kumandadır.
98)Volta:Halatı bir yere bağlamaktır.
99)Yalpa:Geminin denizler etkisiyle sancak iskele yatmasıdır.
100)Yisa:Halatı hamle ile çekme anlamındadır.

100 denizcilik...

http://www.badongo.com/file/2556865
 
bana Atatürk'ün hayatı ile ilgili powerpoint sunusu lazım çok acil resimli müzikli fln

acill
 
helal be dostum sana ya valla sen cennetlik adamsın...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst