Çillere ve lekelere karşı formüller

yyildirayy

Moderatör
Moderatör
Bendeki şu tipe baksana (Avatardaki)
Bu tipe yardımcı olmak baya zor :biggrin:durdurun:biggrin
 

LoqumMm

New member
yüzünüze göre sac kesimi...

Saç rengi, sahibine hem görsel olarak kusursuz bir değişim sağlıyor, hem de ruh sağlığını yakından ilgilendiriyor.

Her ikisinin de aynı anda etkili olabilmesi için bu yaz kararınızı verin: Sarışın mı, esmer mi? Bu yaz kendinizi nasıl görmek istiyorsunuz?

Kadınlar hayatları boyunca en az bir kez saçlarının rengiyle oynuyorlar. Ya kuaförlerine düzenli olarak saçlarını boyatıyorlar ya röfle yaptırıyorlar ya da araya iki tutam renk attırıyorlar. Siz de saçlarınızda zaman zaman değişiklikten hoşlanıyorsanız, aklınızda bulunsun: Bu yaz dikkat çekici bir renk, en az trendi bir aksesuvar, XXL bir çanta veya dolgu topuklu ayakkabılar kadar önemli olacak.

"Saçlarının rengini değiştirenler, tercih ettikleri renkle kimliklerini de değiştirmiş oluyorlar." Bu, kadınlardan sarışın bir bomba yaratmak niyetinde olan erkeklerin hayallerinden biri değil, bilimsel bir psikolojik araştırmanın sonucu... Kadının kullandığı saç rengi aynı zamanda onun kimliğini, bireyselliğini sorgulayan bir detay olarak karşımıza çıkıyor. Bu yüzden de giderek birçok kadın saç rengiyle daha sık oynamaya başlıyor.

Bu değişimin en bilinen nedenlerinden biri yeni bir yaşama sevinci kazanmak... Esmer kadınlar kendilerini sıcakkanlı, hassas ve zeki olarak tanımlarken, buna karşın sarışınlar daha canlı, çekici ve baştan çıkarıcı olduklarına inanıyorlar. Belki de önümüzdeki yaz sarışınların nüfuslarında artış gözlenecek olması da bu yüzden...

Hangi renk en çok kime yakışıyor?

Sarı saç geçmişten günümüze en dikkat çekici renk olarak tarihe geçmiştir. Bazen şık ve seksi, kimi zaman da soğuk, uzak ama aynı zamanda romantik olarak algılanmıştır. Peki, sarı rengin farklı tonları en çok kime yakışıyor?

Uzmanlara göre çocukluğunda sarışın olanlar, büyüdükçe koyulaşan saçlarını doğru tonla yeniden açtıklarında doğal bir görüntü yakalıyorlar. Diğer saç tonlarından sarışınlığa terfi etmek isteyenler için ise kural aynı: Pembe, açık ten rengine sahip olanlar için en ideali kül rengi tonları... Esmer tenliler ise bal, karamel ya da altın gibi sıcak tonlarla uyumlular.

Kahve tonları baştan çıkarıyor

Bugüne dek koyu renk saçları çekici bulmayanları konuyla ilgili olarak yeniden düşünmeye çağırıyoruz. Çünkü kahve şu sıralar kadınlar tarafından inanılmaz derecede ilgi görüyor. Şık görüntüsü, dikkat çekici ve seksi duruşuyla beğeniliyor. Kahverengi saçlı kadınlar normal ve sıradan bir görünümde algılanırken, artık bu karakterler pozitif özellikleriyle yüceltiliyor. Genetik olarak kahverengi saç, sarı ve siyahın karışımından ortaya çıkıyor. Sayısız ara tonları ise görsel bir çeşitlilik sağlıyor. Kahverengi saçların en çok kimlere yakıştığı sorusunun cevabı ise iç açıcı; herkese...​
 

LoqumMm

New member
siz susun saclariniz konussun....

Göz kamaştıran canlılıkta saçlara sahip olmak sandığınız kadar zor değil! Saçlarınıza bakın, havanızı atın!

- Saçlarınızın gür gözükmesini istiyorsanız saç modelinize dikkat etmeniz gerekiyor. Bunun için saç uçlarına jöle sürmeniz iyi olur.

- Saçlarınızı kuruturken başınızı öne eğmek en iyi yöntemdir. Böylece alttaki saçların kabarmasını sağlarsınız. En üst tabakalar en son kurutulması gereken yerlerdir.

- Saç spreyi kullanırken spreyi saçın üst tabakasına sıkmamak gerekir.

- Yüzünüzde oturmuş kırışıklıklar varsa saçları koyu renkte boyamamak gerekir. Ayrıca dalgalı modeller daha iyi duracaktır.

- Saçlarınızda dalgaları uzun süre korumak için yıkamadan bir gece önce hint yağı masajı yapın ve yağı bütün gece kafanızda tutun.

- Saçlarının sağlıklı uzamasını isteyen her insan her on ya da on iki haftada saçlarını uçlarından kestirmeli.

- Saçtaki kırıklara karşı jojoba yağı ile dört damla kekik esansını karıştırmak ve şampuandan önce saçta tutmak çok iyi gelir.

- Kepeğe karşı 300 gram taze ısırgan otunu kökleriyle birlikte üç litre su içinde 15 dakika kaynatın. Sonra da saçınızı şampuanlayın.

- Saçlarınızın çabuk uzaması için bir dilim taze zencefili blender'dan geçirin ve kaynatın. Sonra da suyu ile 15 masaj yapın. 15 dakika sonra saçlarınızı sabunlayabilirsiniz.

- Saçlarınıza parlaklık vermek için son durulama suyuna bir kaşık limon suyu ve sirke ekleyin.
__________________​
 

LoqumMm

New member
cildimizin 7 düsmani...

Sabahları aynaya baktığınızda yorgun, çizgileri derinleşmiş, hatta sivilceli bir yüzle mi karşılaşıyorsunuz? Günün başlangıcında canınızı sıkan bu tür sorunlar nereden kaynaklanıyor?

1- Sigara ve içki
İkisi de vücudunuzu zehirler ve geriye pörsümüş sarkık bir cilt bırakır. Sigara ayrıca ağız kenarındaki ve dudak üstündeki çizgilerin derinleşmesini hızlandırır.

2- Yetersiz uyku
Geç yatılmış bir gecenin izleri hemen grileşmiş yorgun görünümlü bir ciltle kendini ele verir. Eğer yeterli derecede uyuyamıyorsanız, bunu uyandığınızda kan dolaşımını sağlayacak hareketler ve yüzünüze soğuk su çarparak telafi etmeye çalışın. Uykusuzluğun yol açtığı çizgileri kapatmak için hafif bir nemlendirici sürün...

3- Makyaj temizlemeden yatmak
Gözenekleri tıkayan toksinlerin cilt yüzeyine çıkıp atılmasını önler. Göz makyajı silinmediği takdirde bir göz iltihabına neden olabilir.

4- Sivilcelerle oynamak
Deri dokularına zarar verir. Ayrıca enfeksiyonun çevreye yayılmasına neden olarak sorunu büyütür. Sivilcelerle hiçbir zaman oynamayın. Enfeksiyonlu bölgeye antiseptik merhem sürün.

5- Yüzü ovmak, sabunlamak ya da aşırı fırçalamak
Yüzünüzdeki ölü deriyi temizlemek için satılan bazı toz ya da kremler deriniz için fazla kaba gelebilir. Cilt tipiniz ne olursa olsun yüzünüze daima nazik davranın. sabun ise cildinizdeki yağlanmayı artırıran bir dış faktördür.

6- Çok sıcak suyla yıkamak
Yıkanırken suyun kaynar derecede sıcak olmaması için önlem alın. Aşırı sıcak, cildi kurutur ve dokuları zedeler.

7- Yanlış beslenme
Sağlıksız besleniyorsanız deriyi koruyucu yaşamsal maddeleri alamıyorsunuz demektir. Ayrıca ultraviyole ışınlarından da uzak durun​
 

LoqumMm

New member
tirnak bakiminda püf noktalar....

Uzmanlar, yanlış manikürden dolayı çıkan şeytan tırnaklarının ellerin mikrop kapmasına ve iltihaplı hastalıklara yol açabileceğini belirtiyor.

Sağlıksız ortamlarda yapılan manikürler ise çok ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor. İşte Dermatolog Dr. Meriç Aksoy'dan tırnak bakımına dair önemli ipuçları...

Tırnak bakımı nasıl yapılmalı?

Parmak uçlarını darbelerden korumak, küçük cisimleri tutmak gibi önemli görevleri olan tırnakların güzel ve bakımlı olması, kişinin kendine güvenini artırır. Sağlıklı tırnaklar sert, düzgün yüzeyli, ten rengine yakın renkte ve esnektir. Böyle tırnaklara sahip olmak için her hafta düzenli bakım yapmalısınız. 4-6 haftada bir de profesyonel bakım yaptırmanız iyi olur. Profesyonel bakım için kendi manikür aletlerinizi götürün, manikür suyunun size özel olmasına ve aletlerin sterilizasyon makinesinde bekletildiğine de dikkat edin.

• Tırnaklarınızı her biri aynı boyutta olacak şekilde düzgünce kesin. Çok derine girmeyin, aksi takdirde enfeksiyon ve batıklar oluşabilir.

• Tırnağa, törpüleme işlemini hep aynı yöne doğru yaparak şekil verin.

• Tırnak etlerini yumuşatmak için ellerinizi suda bekletip, yumuşayan tırnak etlerini makasla kesebilir ya da tahta çubukla geriye doğru itebilirsiniz.

• Renkli ojeyi alta koruyucu ve besleyici bir oje sürdükten sonra uygulayın.

Tırnak bakımında nelere dikkat edilmeli?

Sağlıklı, güçlü görünümlü tırnaklara sahip olmak için iş yaparken mutlaka eldiven kullanın. Suda, deterjanlı suda, tozlu ortamda korumasız kalmamalarına dikkat edin. Kaliteli bir el kremi kullanın. Tırnak masajını kökten uçlara doğru yapın; unutmayın ki el ve tırnak sağlığı açısından masaj çok önemlidir.​
 

LoqumMm

New member
kepek problemi yasiyorum diyorsaniz....

Kepek sorununu birçok şampuan deneyerek aşamadınız mı? O zaman size doğal bir çözümümüz var!

Başta kanser olmak üzere, kansızlık, böbrek taşı, romatizma, varis gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılan ısırganotu, sorunlu saçların da ilacı. Isırganotu, sağlığımız üzerindeki yararlarının yanı sıra; ergenlik sivilcelerini yok ediyor, saçları canlandırıyor dökülmesini önlüyor, sıkılaştırıyor ve kepeği gideriyor.

• Yarım litre taze kaynatılmış su içine, 5 poşet ısırganotu çayını ilave edin. Kabın ağzını kapatın ve 5-10 dakika demlendirip, soğutun. Elde ettiğiniz bu infüzyonu saçlarınızı yıkayıp duruladıktan sonra durulama suyu olarak kullanın. Saç diplerine yapacağınız masaj, zaman içinde saç kaybını önler, saçları güçlendirir ve kepek oluşumuna engel olur. Ayrıca bu infüzyonu tonik olarak kullandığınızda cildiniz de sıkılaşır.

• 100 gram dulavrat otu kökü, 100 gram ısırganotu kökü ve 60 gram simsir ağacı yaprağını iki litre sirke içine bırakın. Bitkileri sekiz gün sıcak bir yerde dinlendirdikten sonra süzün. Elde edeceğiniz sıvıyla kafa derisine masaj yapın. Düzenli olarak yapacağınız masaj sayesinde saçlarınız kısa zamanda eski gücüne kavuşacak.

• Kepeğe karşı 2 bardak dolusu kaynar derecedeki suya 1 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış hindiba çiçeği(sarı saçlara), veya bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış ısırganotu yaprağı(kumraldan esmere kadar) ekleyin ve soğuyana kadar demlenmeye bırakın. Sonra süzün ve saçlarınızı durulanırken, kafa derisine de hafif masaj yapın.

• Kafa derisi kaşıntısına karşı ¼ litre elma sirkesi kaynama derecesine kadar ısıtın (ama kaynatmayın) ve içine 1 avuç dolusu ısırganotu yaprağı ekleyin. 15 dakika demlendikten sonra süzün, saçlarınızı bu suyla durulayın ve kafa derisine masaj yapılır​
.
 

LoqumMm

New member
parfümler hakkinda hersey....

Parfümler Hakkında Herşey


Hepimizin kokla***** uyandığımız, anılarımızı üzerine kurduğumuz, aşkımızı ayırd ettiğimiz, ne ve nasıl olmak isteğimizi bilen bir kokusu var. Kokusu sayesinde yarattığı iletişimle tarihin ilk çağlarından bu yana vazgeçilmezlerimizden olan parfüm, evrensel bir dil, çiçek ya da yaprak notalarıyla beslenen bir seçim... Latince 'per fumum (dumanın içinden)' kelimesinden gelen parfüm, antik çağlardan beri insanlığı büyüledi. Mısır kaynaklarında banyoda ve dini törenlerde kokulu merhemlerin, sıvı yağların kullanıldığı yazılı. Bir koku düşkünü olan Kleopatra ve maiyeti de tören alanına girmeden çok önce, saçtıkları kokular insanların burunlarına ulaşırmış. Yunanlı ve Romalılar, ziyafetler esnasında kendilerini çiçeklerle kokulandırmış sularla serinletirmiş.


Size uygun esansı nasıl seçersiniz?

Eskiden sarışınlar için ferah, yeşil ya da meyveli bir koku önerilirdi. Ya da koyu renk saçlılar için oryantal bir koku. Ancak bu tür öneriler tarihe karıştı. Artık, kendi kişiliğinize uygun parfümleri seçmeniz gerekiyor. Bunun için öz bilincinizi güçlendirin, erotik istek, dikkat çekme, farklılaşma, anı yaratmanın hangisini istiyorsunuz karar verin. Hangi ana maddeden yapılan parfümün, koklayanda hangi etkiyi bıraktığını aşağıda bulacaksınız...


Çiçekler: Ferah, gösterişsiz, gıdıklayıcı, zarif, tatlı, feminin.
Chypre: Klasik, gizemli, mütevazi, dolu, kalıcı, şık.
Ağaçlar: Uyarıcı, sportif, sert, dinamik, çekici.
Amber: Egzotik, örtcü, sıcak, derin, fethedici.
Deri: Baharatlı, sıcak, kuru, karakteri güçlü, yoğun.
Yasemin: Esprili, zeki kadın için.
Madonya: Şaşırtıcı kadın için.
Misk: Güçlü kadın.
Gül: Çiçeği burnunda genç kız için.
Limon: Melonkolik kişiler için.
Mavimsi mor: Genç dullar için.

Parfüm neden oluşuyor?

Kökünden çiçeklerine kadar tüm bölümleriyle bitkiler, koku malzemelerinin ana kaynağı. Ancak, dünya piyasasındaki yüksek fiyatlar yüzünden (bir kilo gülyağı bugün 10 bin dolardan fazla) günümüzde parfümler salt doğal maddelerden oluşmuyor. Zamane pargümlerini doğa ve kimyanın melezi olarak tanımlayan uzmanlar parfümü oluşturan bitki ve özleri şöyle özetliyor:


Yaprak ve saplar: Kekik, okaliptüs, ıtır çiçeği, tefarik, lavanta, biberiye, nane, defne.
Çiçekler: Gül, yasemin, karanfil, nergis, teber.
Meyve, tohumlar: Biber, kuru karanfil, vanilya, anason, hindistan cevizi.
Ağaçlar: Sandal, çam, sedir.
Kabuklar: Armut, tarçın.
Yosun: Meşe.
Bitki ve otlar: Tarhan, adaçayı, kekik.
İğne yapraklar ve dallar: Ladin, çam, selvi.
Kökler: Vetiver, zencefil, süsen.
Meyve kabukları: Bergamut. limon, portakal, limet.

Koku alırken önce bir kumaşa sıkın
Parfüm dükkanlarında en yeni kokuyu çıkarttırmayın. Henüz parfümlerle hiç ilgilenmemişseniz, bildiğiniz kokulardan hareket edin.
Parfümü bir kumaş parçası üzerinde deneyin. Kolunuzda ise üç kokudan fazlasını denemeyin.
'Parfüm sürmeyen kadının geleceği yoktur' sözlerine kulak asmayın.
Alırken erkekleri düşünmeyin. Moda olanı değil, beğendiğiniz ve size uygun kokuyu seçin.
Parfüm kullanırken belli stratejik noktalar var: Kulak arkası, boyun çukuru, bilekler. Ancak bu noktalarla yetinmek zorunda değilsiniz. Nemli ve sıcak noktaları hedef alın; göğüs arası, kol altları, şakaklar, bilekler, diz arkası, dirsek içi gibi.​
 

LoqumMm

New member
sivilcelere karnibahar....

Malzemeler: Karnı bahar + Zeytinyağı

Hazırlanışı: Sekiz adet karnı bahar yaprağını iki kaşık zeytinyağı ile beraber mikserden geçirin. Karışımı, problemli bölgeler üzerinde daha yoğun olacak şekilde yüzünüze yayın, on dakika bekleyin ve yüzünü ılık suyla temizleyin.

Ne işe yarıyor: Karnı bahar yapraklarının temizleyici fonksiyonu vardır.

Ne zaman kullanılmalı: Haftada bir yada iki kez.
 

LoqumMm

New member
ince dudaklar nasil dolgunlasir....

Farklı ruj sürme teknikleriyle çarpıcı veya dolgun dudaklara sahip olabilirsiniz.

*İnce dudakları dolgunlaştırma

Dudaklarınızı makyajınıza uygun bir dudak kalemiyle çevreleyin. Koyu renkler dudağınızı daha açık gösterir. Bu nedenle açık tonlarda ve transparan bir ruj sürün. Alt dudağınızın ortasına parlatıcı sürerek daha dolgun görünmesini sağlayabilirsiniz.

*Dolgun dudaklara çekicilik kazandırma

Dudaklarınız zaten dolgunsa ve fazla dikkat çekmesini istemiyorsanız ruju dudaklarınızın ortasına sürüp parmağınızla yana doğru yayın. Ruj yoğun olarak ortada kaldığı için dudaklarınız daha ufak görünür.

*Üst ince alt kalın dudakları orantılı hale getirme

Üst dudağınızı, dudak çizginizin bir kalem kalınlığı kadar dışından çerçeveleyin ve rujunuzu sürün. Alt dudağınıza ise dudak kalemi kullanmayın. Böylece ikisi daha dengeli görünür.

__________________​
 

LoqumMm

New member
yüz sekliniz ve siz....

Kaşım biraz daha yüksek olsa, burnum hafifçe kalksa, dudaklarım azıcık daha dolgun, göz çevrem biraz daha gergin ve gözlerim daha iri olsa... Ellerimizle yüzümüzü hafifçe çekiştirerek bu düşündüklerimizin bize yakışıp yakışmadığını denemeye çalışırız. Kendimizle başbaşa olduğumuz bu son derece özel anlarda, çoğumuz, kendimizi yeniden yarattığımızı düşleriz.

Kendiniz gibi kalın!

Bütün bu duygular ve hayaller gayet doğal, samimi ve insancadır. En azından kadıncadır! Ama ne yazık ki bu hayallerimizin her zaman gerçek olması mümkün değil. Hiç kuşkusuz her birimizin yüzü farklı bir kemik yapısına, değişik hatlara ve cilde sahiptir. Bunu reddederek güzelleşmeye çalışmak, bir başka insanın görüntüsü içine girmek için çabalamak imkansızdır. En iyisi kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek, sevmek ve bu sınırlar içinde 'daha güzel' olmaktır. Gerek estetik ameliyatlarda, gerekse botoks ve dolgu gibi kozmetik işlemler de yüzümüzün bütünlük içinde olması ve dengelerin korunması çok önemlidir.

Temel yüz biçimleri...

Kozmetik işlemleri, saç modelimizi, makyajımızı, gözlük seçimimizi yüz biçimine göre ayarlayabilirsek, güzel görünürüz. Unutmamak gerek ki; her yüz biçiminin farklı bir avantajı vardır.

Ovaller ideal tip

İdeal yüz biçimi ovaldir. Bu yüzler, ağız ve burunları sürpriz yapmamışsa dengeli hatlara sahip olurlar. Bu nedenle hatları ve oranlarıyla diğer yüz tiplerini belirlemek için temel alınırlar. Yani diğer yüzlerde işlem yapılırken, oval bir görünüm oluşturulmaya çalışılır. Oval yüzlerde zamanla oluşabilecek çöküntüler ve kırışıklıklar fazla zorlanmadan normale döndürülür.

Elmas suratlar

Bu tip yüzlerde alın ve çene dar, elmacık kemikleri ise fazlasıyla geniştir. Elmas yüzlerin alınlarını daha geniş, yüzlerini ise daha uzun göstermek için çalışırız. Bu amaçla kaşlara hafifçe kavis verir, üst ve alt dudakları dolgu ile belirginleştiririz. Ama en etkili olanı, elmas biçimli yüzlerde epilasyon yaparak alındaki saçları azaltmak, böylece alnı genişletmektir.

Uzunlara botoks

Bu tip insanların yüzü uzun dar, yanakları ise çukurdur. Tipik örneklerde uzunluk genişliğin bir buçuk katından fazladır. Zamanla kaşların düşmesi ve burundan çeneye uzanan çizgilerin derinleşmesi, bu tip yüzleri daha da uzun ve zayıf gösterir. Uzun yüzlerde kaşlar botoks ile kaldırılarak doğal kavsine geri döndürülür, elmacık kemikleri, şakaklar, yanaklar, ağız çevresi ve dudaklar dolgu ile beslenip, saçlara da bukleler verilirse mükemmel sonuçlar alınır.

Karelere dolgu

Kare yüz şeklinde alın bölgesindeki ve çenedeki genişlik birbirine yakındır. Alındaki saç çizgisi düz, çene yapısı ise köşelidir. Bu tip insanlarda kaşlara oval bir biçim vermek ve düşmesini önlemek gerekir. Dudakları dolgunlaştırmak, çenedeki köşeli görünümü azaltır. En önemlisi; saç ve makyaj tasarımını doğru yapmak, fazla kilodan kaçınmaktır. Bu yüzlerde genellikle boyun kısadır ya da kısa görünür. Dekolte giysilerle boynu sarmayan takılar ve yüzü uzun ve ince gösteren boyun hattını açıkta bırakan saç modelleri, yüz biçimini dengelemeye yardımcı olur.

Kalp üçgen yüzler

Alnı geniş ama çene kısmı dar olan yüz tipine 'kalp üçgen' denilir. Bu tip suratlarda kaşların arasındaki mesafeyi azaltmak ve kavis vermek büyük önem taşır. Bu değişimi gerçekleştirmek için cımbız, epilasyon ve kalıcı makyaj bize yardımcı olur. Çeneye ve bazı yüzlerde de yanaklara dolgu yapmak iyi olabilir. Ama dudaklar fazla ince değilse, çeneyi ve yüzü dolgunlaştırmaktan kaçınmak gerekiyor.

Yuvarlak çene

Bu tip yüzlerde alında saç çizgisi ve çene biçimi yuvarlak, yanaklar ise dolgundur. Daha ince ve uzun bir görünüm elde etmek için, kalıcı makyajla kaşlar yeniden şekillendirilebilir. Bu tip yüzlerde fazla dolgun dudaklara özenmemek daha iyidir. Saç modeli ve giysilerdeki uygun yaka modelleri görünümü çok değiştirir. Dik yakalar, boynu saran bluzlar bu tiplere göre değildir.

Dengeyi bozmayın

Dolgu ile birçok yüz kusurunu (özel teknikle yapılırsa) düzeltmek mümkündür. Dolgu ile yüzdeki dengesizlikler onarılabilir ve asimetri bile sağlanabilir. Ancak kozmetik işlemlerin başarısı, yüzünüzün doğal görünmesi, bütünlük içinde olması ve dengelerin korunmasına bağlıdır.

* Yüzün belirli bir kısmı dolgudan sonra gayet başarılı bir şekilde gerilmiş olabilir. Ama bu durum, yüzün diğer bir bölgesinin daha yaşlı görünmesine yol açabilir. Örneğin; yanaklar ve burundan dudak kenarlarına doğru inen çizgiler fazla gerilirse çenenizdeki hafif çöküntüler göze batar.

* Dolgu ile büyük bir dudak yapılabilmesi için burun-dudak-çene arasındaki mesafelerin uygun olması gerekir. Burun estetiği geçiren birçok hastanın, burundudak mesafesi açılır. Bu kişilerin yüzündeki dengeyi geliştirmek için dudak dolguları çok uygundur.

* Küçük çenelere büyük bir dudak yapılacak olursa çene tamamen kaybolur.

* Alın dar ise kaşlar fazla kaldırılmamalıdır.

Doğal olun

Yüzü değiştirmek ya da gençleştirmek ince bir sanattır. Yüz biçiminiz, iskeletiniz, cilt tipiniz ve renginiz, ağız-burun-göz-dudak gibi yüz hatlarınız ve aralarındaki mesafeler hatta yaşam tarzınız, tüm ayrıntılarıyla dikkate alınmalıdır. Dolgu, botoks ya da başka bir kozmetik işlem yapıldıktan 1 hafta sonra üçüncü kişiler tarafından fark edilmemesi önemli bir başarı testidir. Amacımız abartısız ancak kusurları veya kırışık derinliği yumuşatılmış bir yüz olmalıdır. İyi görüneceksiniz ama doğal kalacaksınız. Şişirilmiş gibi görünen bir yüzün güzel olduğunu kim söyleyebilir ki

__________________​
 

LoqumMm

New member
gelin makyaji nasil olmali....

Yüzünüz için:
Nemlendiricili makyaj ürünleri, ya da renk veren bir nemlendirici kullanarak cildinizin taze görünmesini, kuru olmamasını sağlayın. Sarı alt tonlu fondötenler, flaşlı fotoğraf çekimlerinde en iyi görüntüyü verirler.

Simli, pırıltılı makyaj ışığı yansıtacağından hayli nahoş görüntülere sebep olabilir.

Kılları doğal malzemeden yapılmış bir fırça kullanarak, pudrayı, güneşin yüzünüzde doğal olarak vuracağı alanlara sürün: Yani alın, yanaklar ve burun kemiğine. Eğer gerekiyorsa, boyun ve göğsünüzü de hafifçe pudralayabilirsiniz. Tabii bunu gelinliği giymeden yapmalısınız.

Nikahtan önce fazla güneşlenmeyin. Güneş yanıkları, deri soyulması ve mayo izleri planlarınızı sabote edebilir.

Makyaj yapmadan önce jel şeklindeki fondötenden uygulayıp, yarı saydam bir pudradan da hafifçe sürün. Bu, yüzde oluşacak, istenmeyen parlamaları önler.

Çok fazla pudra kullanmak cildinizin tebeşir tozuna bulanmış gibi görünmesine neden olur. Bu da, düğün fotoğraflarında cansız, ruh gibi çıkmanıza sebep olabilir.
Gözleriniz için:

Renkli bir kaş pudrası, ya da jeli kullanın. Seçtiğiniz renk, doğal renginizden bir ton daha daha koyu olsun. Eğer kaşlarınız seyrekse, açık renk, doğal tonlarda bir kaş kalemiyle boşlukları doldurduktan sonra, kaş pudrası ve fırçası yardımıyla kaşınızın üzerinden bir kez daha geçin. Kaş pudrasını azar azar noktalar halinde sürerseniz, daha doğal bir etki yaratır.

Kaşlarınızı belirgin hale getirmek için koyu gölgeler yapmayın, koyu kalemler kullanmayın. Bu, hoş görünmenizi sağlamaktan çok sert bir görüntü yaratır.

Gözlerinize ışıltı ve kontur kazandırmak için doğal tonları kullanın. Göz kalemine gelince, klasikten vazgeçmeyin; siyah, mavi ya da kahverengi kullanmak uygun olacaktır.

Göz makyajınızda "trendy" olmaya fazla özenmeyin. Bugün simli göz kalemi iyi bir fikir gibi görünebilir ama yıllar sonra düğün fotoğraflarınıza dönüp baktığınızda fotoğrafları yakmayı tercih etmeyeceğinizi kimse garantileyemez.

Kirpikleriniz için, önce bir kirpik kıvırıcıyla kirpiklerinizi kıvırdıktan sonra, 2 kat uzun gösteren rimel sürün. İkinci katı uygulamadan önce ilk katın kurumasına özen gösterin. Su geçirmeyen rimeller her zaman iyi bir seçenektir. Daha uzun süre gözünüzde kalırlar ve mutluluk göz yaşları döktüğünüzde de sizi utandırmazlar.

İki kat rimel sürme işini abartıp birkaç kata çıkarmayın. Rimel parçaları kalmış ve birbirlerine yapışıp, öbek öbek ayrılmış kirpikler, damat gözlerinizin içine baktığında sahip olmayı en son arzu edeceğiniz şeydir.
Dudak ve yanaklarınız için:

Pembemsi şeftali, ya da gül rengi tonlarında kullanacağınız allık iyi görünecektir. Bunu uygularken, elmacık kemikleri üzerine boyayı sürmeye ve fazlasını da saçlara doğru yaymaya çalışın. Cildiniz yağlıysa, toz allık en iyi seçenektir. Ancak cildiniz eğer kuru gibiyse, o zaman krem allıkları tercih edin.

Allıksız fotoğraf çektirmek, fotoğraflarda beyaz çıkmanıza sebep olabilir.

Dudaklarınızı boyarken, önce dudak fırçasıyla dudak boyasını sürün, daha sonra da dudak kalemini kullanarak tamamlayıcı rengi verin. Doğal dudak çizginiz dışına taşmamaya özen gösterin. Dudak boyası sürüldükten sonra dudakları belirlemek hem daha kolaydır, hem de daha yumuşak ve doğal bir görüntü elde edilir.

Dudaklarınızı belirlemek için rujunuzdan daha koyu renkte bir dudak kalemi kullanmayın. Bu, tek kelimeyle berbat bir görüntü verir.

Dudak boyanızı, sıcak renkte ve çok aşırı parlak olmayan bir tonda seçin. Gül rengi, pembe ve kırmızı tonları fotoğraflarda hoş görünür, gelinliğin beyazına taze bir hava katar.

Çok nötr, ya da soğuk tonlarda bir ruj sürmeyin. Bu renkler, yorgun ve solgun görünmenize sebep olur

__________________
 

LoqumMm

New member
kirmizi rujun incelikleri...

Yürürken, rengarenk ve desenli giysiler giymiş, makyajlı kadınlara rastlarsınız da, kıpkırmızı rujla gezeni fazla görmezsiniz. Kırmızı ruj neden hem çeker, hem de korkutur peki?

Yani kırmızı ruj sürmek, muhtemelen bir kadının yapabileceği en dramatik, süsleyici anlatım şeklidir.

İşte kırmızı rujla ilgili ipuçları:

Dikkat çekmek:

Dudaklarınızı kırmızıya boya*****, ağzınızla yaptığımız her mimiğe, gülümseyişinize, dudak büzmenize, dikkat çekmiş olursunuz.



Koyulaştırmayın:

Başka bir deyişle, kırmızı ruj sürecekseniz, tonla göz makyajı uygulamayın. Kaşlarınızı şekle sokup tarayın ama koyultmayın.

Mat kırmızı:

Parlak kırmızı biraz bile yayılıp taşsa, sert bir kavgada kaybeden kişiymişsiniz gibi görünmenize yol açar.

Işığı unutmayın:

Mum ışığında geçecek bir akşam davetine katılıyorsanız, kırmızı dudaklar daha az cüretkar görünür
__________________​
 

DÜZCELİ MEHMET

Kendini Arayan Adam
Arkadaş, forum kurallarını okumanı tavsiye ederim. Eğer benim bildiğim kadarı ile bir değişme olmadıysa 1 günde açabileceğin sınırlı sayıda konu hakkın var. Kolay gelsin...
 

_TozKoparaN_

Altın Üye
teşekkürler de
bu sap dediğin nedir acaba
şap mı demek istedin veya ben
alimin fikri neyse zikri de odur modundayım ???
 

halilid

New member
walla bunlar mantık olarak güzel geliyor acaba yapsak ne olur denenmiş şeylermi.. Ve bu arada emeğine sağlık...
 

icemen

New member
çillerim kaybolmazsa sorumlusu sensin :) gerçi benim çiller sadece yaz aylarında çıkıyo ne hikmetse kışın kayboluyo. teşekkürler bilgiler için.
 

HTML

Üst