denız
New member
- Katılım
- 10 Ocak 2006
- Mesajlar
- 1,557
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Ülkemizde sıcak bir yuvası olmayıp da kaç çocuk,
çadır evlerde bir yaşam sürüyor hiç düşündünüz mü?
Kaç çocuk gördünüz,
o yaşama sıkıca bağlanmış, bu yaşamı sevmekten başka çaresi olmayan?
Kaç çocuk gördünüz, bir kuru ekmekle akşamı bekleyen?
Kaç çocuk gördünüz, üzerine temiz elbiseler giymek istemeyen?
Kaç çocuk gördünüz, sadece amacı iyi bir eğitim almak istemeyen?
Kaç çocuk gördünüz,
sadece yüzüne baktığınızda tüm zorluklara rağmen gözleriyle mutluluk ifadeleri saçabilen?
Kaç çocuk gördünüz,
mutlu olmayı sadece gündüzü beklemekle yetinen?
Kaç çocuk gördünüz çocukluğunu çocukca yaşayamayan?
Bu çocukların yüzlerinde öyle izler var ki anlamamak, etkilenmemek mümkün değil.
Akşama kadar yazın sıcağında bir soğuk suyun değerini,
Kışın soğuğunda,
çamurlarda tarlalarda yalınayakla gezmenin ne demek olduğunu,
Güneşi tül perdelerinin ardından değil de
çadırın yırtık yerlerinden görmenin nasıl bir duygu olduğunu,
Tüm zorluklara karşı bir uçurmanın uçtuğunu gören çocukların
sevinçlerini gördüğünüzde mutluluğun ne kadar da küçük şeylerle olabileceğini görüyorsunuz.
İşte bu küçük çocuklar sözlerle değil yaşamlarıyla yaşantılarını anlatıyorlar.
Çadırda geçen bir yaşamın şahitleri Onlar,
Çadırları küçük ama yürekleri büyük insanlar Onlar,
Yüzleri kirli ama yürekleri bembeyaz olan Onlar,
Onlar her çadırda bir gül olmuşlarda,
dedeleri, nineleri de onların kokusuyla yaşlılığa direnmeye çalışıyorlar gibi.
Çocuk işte her yerde bir yaşam kıvılcımı olan,
hayata farklı bakışlarla bakmayı sağlayan güzeller Onlar,
Daha neler söylenirdi bu çocuklar için ama bitmez ki yaşanılanları anlatmak,
imkansız ki onların dili olupta konuşmak.
Çocuklar yarınlarımızdır. Gelecek onlarındır.
Bugün onlar bizim elimizde ise yarın bizler onların ellerinde olacağız.
*Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz.
Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. "
M.Kemal ATATÜRK
______
çadır evlerde bir yaşam sürüyor hiç düşündünüz mü?
Kaç çocuk gördünüz,
o yaşama sıkıca bağlanmış, bu yaşamı sevmekten başka çaresi olmayan?

Kaç çocuk gördünüz, bir kuru ekmekle akşamı bekleyen?

Kaç çocuk gördünüz, üzerine temiz elbiseler giymek istemeyen?

Kaç çocuk gördünüz, sadece amacı iyi bir eğitim almak istemeyen?

Kaç çocuk gördünüz,
sadece yüzüne baktığınızda tüm zorluklara rağmen gözleriyle mutluluk ifadeleri saçabilen?

Kaç çocuk gördünüz,
mutlu olmayı sadece gündüzü beklemekle yetinen?

Kaç çocuk gördünüz çocukluğunu çocukca yaşayamayan?

Bu çocukların yüzlerinde öyle izler var ki anlamamak, etkilenmemek mümkün değil.

Akşama kadar yazın sıcağında bir soğuk suyun değerini,

Kışın soğuğunda,
çamurlarda tarlalarda yalınayakla gezmenin ne demek olduğunu,

Güneşi tül perdelerinin ardından değil de
çadırın yırtık yerlerinden görmenin nasıl bir duygu olduğunu,

Tüm zorluklara karşı bir uçurmanın uçtuğunu gören çocukların
sevinçlerini gördüğünüzde mutluluğun ne kadar da küçük şeylerle olabileceğini görüyorsunuz.

İşte bu küçük çocuklar sözlerle değil yaşamlarıyla yaşantılarını anlatıyorlar.

Çadırda geçen bir yaşamın şahitleri Onlar,

Çadırları küçük ama yürekleri büyük insanlar Onlar,

Yüzleri kirli ama yürekleri bembeyaz olan Onlar,

Onlar her çadırda bir gül olmuşlarda,
dedeleri, nineleri de onların kokusuyla yaşlılığa direnmeye çalışıyorlar gibi.

Çocuk işte her yerde bir yaşam kıvılcımı olan,
hayata farklı bakışlarla bakmayı sağlayan güzeller Onlar,

Daha neler söylenirdi bu çocuklar için ama bitmez ki yaşanılanları anlatmak,
imkansız ki onların dili olupta konuşmak.






Çocuklar yarınlarımızdır. Gelecek onlarındır.
Bugün onlar bizim elimizde ise yarın bizler onların ellerinde olacağız.
*Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz.
Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. "
M.Kemal ATATÜRK
______