Bir çok canlının ve İnsanın iki cinsten yani erkek ve dişiden oluştuğunu, daha nazik bir tanımlama ile kadın ve erkekden oluştuğunu bilir isek en temel sorunu zaten aşmış oluruz.
Bir çok nedenden dolayı kadın ve erkek eşit değildir. Ancak hayatın temel kuralı olarak nasıl ki erkek bir birey ise, kadın da bir bireydir.
İnsan için hayvan ve eşyaları sahiplenmek anlatılabilir, açıklanabilir bir durumdur. Ancak bir insanın diğer bir insanı sahiplenme, emri altına alma çabası, bilinçaltının incelenmesini gerektirir.
Konulara gerçekçi ve tarafsız bakabilen kişiler, hayatın eşler arasında paylaşıma ve eşit sosyal haklara dayandırıldığında verimli ve anlamlı olacağını şüphesis ki tartışmayacaktır.
Diğer türlü yani bencil ve iki yüzlü bakış açısında ise bir cins diğer cinsi alınır, satılır, sahiplenilir bir mal gibi görebilecektir.
Bir kişiye duygusal anlamda bağlanıp, onun sorunlarıyla yakından ilgilenerek, paylaşarak sahiplenmek ile bencil bir yaklaşımla birini, mal gibi görerek sahiplenmek arasında fark vardır.
Evrensellik, akılcılık ve uygarlık ölçüleri konuları gerçekten olduğu şekliyle algılamaktan geçer. Kişilerin kendi dünyalarında oluşturdukları değerler üzerinden evrensel konulara sağlıklı bakması ve doğru çözümler üretmesi beklenemez.