Arama sonuçlarınız

Hala sen varmışsın gibi İki yastıkla yatıyorum Beni öptüğün yerden yolcu ediyorum kendimi :( Kimseye söyleme gidişini, ben söylemedim Ağlaya ağlaya öpüyorum yattığın yastığı yorganı :( Sanki beni az önce öpücükle yolcu etmişsin gibi Gece eve dönerken Elimde / senin siparişin olmayan...

Ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum Ne tuhaf, vaktim olmazdı yalnızlığı bunca bilirken kendimi hiç yalnız sanmazdım çevremde hep birileri vardı, ben hep birilerinin yanındaydım günler belirsiz bir gelecek için neredeyse kendiliğinden hazırlanırdı aramızda habersiz gidip gelen gündelik...

daha az seviyorum seni giderek daha az unutur gibi seviyorum azala azala aramızdaki uzaklığın karanlığında geceler kısalıp, gündüzler uzuyor böyle olunca daha az seviyorum seni kendini iyileştiren bir yara gibi daha az ve zamanla sen geceyi tutuyorsun, ben nöbetini uzak dağ kışlalarında...

Berrak, saf ve size öylesine gerçek gelen bir düşüncenin aklınıza geldiği bir anı düşünün, patlayan titreşimler bedeninizin bir bölümünde başlayıp varlığınızın her hücresine doluşunu. Bu bir meleğin dokunuşudur veya sevginin hücumu... İşte bu biziz! Gecenin bir vakti uyandığınız anları...

:D Grafoloji el yazısı aracılığı ile yapılan bir analiz metodudur. Bu metod kesin olarak net bir cevap vermez ancak genel olarak bir yorum yapabilir. Grafoloji ya da Türkçe ismi ile yazıbilimi hangi sorulara yanıt verir? Grafoloji ismi üstünde ne bir fal ne bir medyumluktur, pozitif amaç için...

O yüreğinizdeki kıpır kıpır arayıştır her baharda, o bir filmde, müzikte, rüyada bir kokuda bir lezzette... :D Hepimiz biliriz ama hatırlamayız eş ruhları. "Eşruh" kavramı bambaşkadır, dünyamızda Ruhların birliğidir, enerjinin bütünlüğüdür... O olmadan olmazlığı yaşarız çoğu zaman ve yarım...

Hayat soğuk, yağmurlu ve vurdumduymaz bir İstanbul gecesiydi... Ve gece yağan yağmur hep ürkütürdü beni. Yağmur değil yalnızlığımdı pencereleri damla damla yalayan, yıllarımı dolduran sensizlikti... Hep bir yanı yarımlık, hep senden uzaktalık, hayattaki tek "kimse"mden yoksunluk, yani...

Kısa boylu kadın yoktur... Bir bayanın kısa boylu olması, ya da kendini kısa boylu hissetmesi kötü bir psikoloji sayılabilse bile, bunun bir erkek için düşünüldüğünde çok daha kötü bir durum olarak görüldüğü tartışılmaz. Ne de olsa bayanlar çıtı pıtı oluyorlar ama ya erkekler? Bir deyiş...

Er geç beni affedeceksin. Bir şey bekelemeden, bir şey istemeden affedeceksin. Sevgin seni oraya götürecek. Düşe kalka ilerleyeceğin yollarda, taşlar kanatacak ayaklarını. Issız, karanlık ormanlardan geçeceksin yapayalnız. Sonra bir bataklık başlayacak gözün alabildiğine. Omuzlarına kadar...

Ne seni unutabiliyorum, ne senden kalanları. Başımın içinde bir kanser tümörü gibi büyüyor büyüyorsun... Seni unutamamanın verdiği acılara dayanamıyorum artık. Unutamamanın bu kadar kahredici, çıldırtıcı olduğunu bilmezdim. Her yerde, her zaman benimle birliktesin, işin kötüsü her şey seni...

Zannetme terk eden sensin Sen şehrimden gittin, Ben senden gidiyorum.. Soğuk kış gecelerine astığım İki kırmızı kiraz tanesiydin, Turfandadan vazgeçtim Mevsimime gidiyorum.. Kor ateş yaz gecelerimde Dilimin ucundaki buz damlası adam, Buzu buzullara emanet edip Yangınıma gidiyorum...

Yaşamın temel kaynağı suya vücudumuzun özellikle sıcak yaz günlerinde çok ihtiyacı var. Uzmanlar sağlık için günde en az 2,5 litre su alınması gerektiğinin altını çiziyorlar... Suyun vücudumuza faydaları saymakla bitmiyor. Besinlerin sindirimi, emilimi ve metabolizma sonucu oluşan artık...

haydi gel yoksa kaybolacağım karanlıklarda. belki sisli bir ışık gecesi,belki hüzünlü bir sonbahar akşamı. cesedimi bulacaklar camurlar arasında. gelip sana haber verecekler şaşıracaksın. elinde resmin var diyecekler inanmıyacaksın. kalkıp geleceksin sonra bana, cesedimi görünce taş...

aşkın Düşler tarlasında kokan iki tohumuyduk Yeşermeye yüz tutmuş mayıs ay'ının karlarla kaplı bir şehrinde güneşi ellerimizle tutmuştuk sanki Gerçek dünyanın bir gün açacak bahar havasında yapraklarını okşamayı Ne çok istemiştim birbilsen. Yellerle uçuşan başak şaçlarını koklamayı...

Tanrım, yoluma hayatımı aydınlatan ve yağma eden büyük bir aşk çıkar! - Michel Tournier ‘Sude’; Gördüğün gibi Sude tırnak içinde. Niçin? Çünkü iki Sude var. Nasıl? Şöyle: Son mektuplarımızı tekrar tekrar okudum. Sadece yazılanları değil, satır aralarını da... Bu şekilde okudum, çünkü...

:eek: Sürekli birilerini sevme ihtiyaci duyariz. Sevildigimizi duyabilmek, baska biçimiyle de "onay" almak için elimizden geleni yapariz. Sonra da "bu kadar sevdigim bir insan, bana nasil böyle bir kötülük yapar" diye küçücük bir haksizliga ugradigimizda acilar içinde kivraniriz. Her insanin...

Evet çok özledim. Bir bakışını bile özledim. Tadım yok, ne kadar uğraşsam da tadım yok işte. Klavyenin hangi tuşuna bassam özlemim çığlık çığlığa, tutamıyorum ki kendimi, harfler �toparla bizi� diye tehditlerde .. Susarsam, biliyorum ki hiç konuşmayacağım.Kaç mevsim geçti oysa..Kaç mevsim...

iki derin göldü gözlerin damlada deniz demli çay kıvamında.. saçları menekşe kokan kadın mavi uçlu kalemin ve sen işveyle.. nazla kıvranmadan üç tuğla senden beş tuğla yârdan ömrünün sırça sarayını yaptın iki derin göldü gözlerin taştı taşacak.... bekledin..hep..bekledin dağ başında...

yelpazenin ucundan tutup çekiştirdiğin bir zaman dilimiydi sevdan gözlerimi açtığımda yoktu ellerin bahar kokusuydu sinen üzerime yelpazenin ucunda savurduğun bir rüzgardı sevdan ne zaman geleceğini bilmediğim bir bahar düşü , nisan yağmurlarıyla yıkanan,seni özledim. gelsen... bitimsiz...

Gün ışığı düştü hücremin penceresine Vakit öğlenden sonradır demek Geri dönmüştür, gölgeler uzamıştır Söğütler, kavaklar yaprak şakırdar şimdi Ter soğutur Rençberler, ameleler ve öküzler Geceye hazırlanır İhtiraslar...