Kılıçdaroğlu: İlk üç madde dışında kırmızı çizgimiz yok

innuendo

HANZALA
Moderatör
Katılım
5 Nis 2007
Mesajlar
9,878
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
FİLİSTANBUL
Kılıçdaroğlu: İlk üç madde dışında kırmızı çizgimiz yok

Anayasa değişiklikleriyle ilgili bizim tutumumuz belli. İlk 3 madde bizim için kırmızı çizgi. Önce Sayın Erdoğan'ı bir dinleyeceğiz, neyi değiştirmek istiyorlar. Eğer bizim düşüncelerimizle örtüşürse, bir sorunumuz yok.

Kurultay, normal zamanında yapılacak. CHP'lilerin medya üzerinden eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum. Hele hele yıllarca parti yönetiminde görev almış ve aynı şeyden şikâyet etmiş arkadaşlarımın yapması hiç doğru değil.

kilicdaroglu.jpg

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni anayasa konusundaki ılımlı tavrını sürdürüyor. Daha önce Başbakan Erdoğan'a "Kapımız açık." mesajını ileten Kılıçdaroğlu, dün de gazetecilerle yaptığı kahvaltıda ilk 3 madde dışında kırmızı çizgileri olmadığını açıkladı. Bunun dışında her konuyu müzakere edebileceklerini söyledi. Anayasa'nın ilk 3 maddesi konusunda AK Parti'nin tutumu da aynı. Başbakan Erdoğan, daha önce bu maddelerin değiştirilmesine gerek olmadığını söylemişti. Anayasa'nın ilk üç maddesi özetle şöyle: 1- Türkiye Devleti bir cumhuriyettir. 2- Türkiye Cumhuriyeti... demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Kemal Kılıçdaroğlu, dün gazete ve televizyonların CHP'yi takip eden muhabirleriyle kahvaltıda bir araya geldi. CHP lideri, "Anayasa değişiklikleriyle ilgili bizim tutumumuz, tavrımız ve düşüncelerimiz belli. Bunları açıkladık. Eğer bizim önerilerimizle örtüşüyorsa bir sorunumuz yok." şeklinde konuştu. TBMM Başkanı'nın çağrısıyla bütün partilerin eşit sayıda katılımıyla bir komisyon oluşturulmasını istedi. Yeni anayasaya dair bazı taleplerini de şöyle sıraladı: "Örneğin milletvekili dokunulmazlığı AB standartlarına çıkarılsın diyoruz. YÖK kaldırılsın diyoruz. Bizim temel saydığımız konulardan birisi de yargı bağımsızlığıdır. Bakanın ve müsteşarın HSYK'da yer almasını istemiyoruz. İlk üç madde bizim için kırmızı çizgi. Kurucu iradenin iradesini gösterdiği için. Orada da hiçbir tereddüdümüz yok. Atatürk'ün vasiyetine uygun olarak Türk Dil Kurumu, Türk Tarihi Kurumu'nun eski konumuna getirilmesini istiyoruz."

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın 'helalleşme' çağrısına ise olumsuz cevap verdi: "Balkon konuşmasının bir jest olduğuna inanmıyorum. Eğer bir insan yanlış yaptığını bilir ve o ifadesini kullandıktan hemen sonra bunu düzeltirse onun iyi niyetinden kimsenin kuşkusu olmaz. Ama 'ben her türlü hakareti, her türlü kötülüğü yapayım, nasıl olsa ben seçimden sonra gider balkonda bir konuşma yaparım, herkesin gönlünü alırım' diye düşünüyorsa, bunun adı ikiyüzlülüktür, samimiyet değildir. Helalleşme hiç değildir."

"Siz de Başbakan gibi bir helallik talebinde bulunuyor musunuz?" sorusuna da, "Ben haksız yere hiç kimsenin kalbini kırmadım ki! Tam tersine bana hakaret edildi, ses çıkarmadım." iddiasında bulundu ve herhangi bir helallik istemeyeceğine işaret etti. Erdoğan'ın, kendisine hakaret edildiği iddiasıyla açtığı davaları geri çekmesinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "Başbakan'ın geri çektiği davaların büyük bir kısmını kazanamayacağı belli. Bunun helalleşmeyle, yeni bir beyaz sayfayla bir ilgisi yok. Ben davalarımı geri çekmeyeceğim. Bana hakaret edildi, 'yalancı' denildi, açıkça."

HABERAL KONUSUNDA YORUM YAPMADI

CHP Genel Başkanı, seçim sonuçlarını değerlendirirken, "AKP'nin yüzde 50'lik oy almasında ülke açısından bir kaygı duymadım." ifadesini kullandı. Milletvekili çıkarmayı beklediği Elazığ, Kütahya, Batman ve Düzce'nin kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyledi. Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, kendisini yalanlayarak, "Haberal ismini ben önerdim." açıklamasının hatırlatılması üzerine, "O konuda düşüncemi açıkladım; herhangi bir yorum yapmak istemem." karşılığını verdi. Demirel'e yakın isimlerin ayrı bir grup kuracakları yönündeki iddialar için de, "Sadece gülüyorum. İnandırıcılığı olmayan şeyler." yorumunu yaptı.

Kurultay, zamanında yapılacak

CHP lideri Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının ardından istifa çağrısı yapan muhaliflerin kurultay girişimine, "Kurultay, normal zamanında yapılacak." cevabını verdi. Eski Genel Başkan Deniz Baykal'a, isim vermeden, "Medya üzerinden eleştirme, yüz yüze konuşalım." mesajı gönderen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Kurultay istemek de, istememek de ayıp bir şey değil. Beklediğimiz oyu aldık mı, hayır. Hezimet olarak değerlendirmek gerekir mi, ona da hayır. İnsaflı bir değerlendirme yapmamız lazım. CHP'lilerin medya üzerinden eleştiri yapmalarını doğru bulmuyorum. Ben genel başkanım, varsa eleştirilecek bir şey randevu alınır, gelinir, eleştiriler yapılır, yanlışlarımız söylenir, biz herkese saygı duyarız ve dinleriz. Medya üzerinden konuşmak doğru değil, hele hele bunu yıllarca parti yönetiminde görev yapmış arkadaşlarım, bu şikayetleri o dönem dile getirdiklerini ben biliyorum. Aynı şikayetleri dile getirenlerin bugün aynı konuma düşmelerini doğru bulmuyorum."

Çözüm için İmralı ile görüşülebilir

Kılıçdaroğlu, dün bir gazetede "İmralı'yla görüşülebilir'' şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti: "Görüşmeler çok eski tarihten itibaren var. AKP hükümetinden önce de görüşmeler var. Ecevit hükümeti döneminde de İmralı ile görüşmeler yapıldı. Eğer bir ülkede var olan bir sorunun çözümü için bütün taraflarla görüşülecekse, 'hayır, böyle bir görüşme yapılmamalıdır' demeyi doğru bulmuyoruz. Doğrular bazen acı olabilir. Malum, bizim güzel bir atasözümüz var, 'doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar' diye. Biz onuncu köye de gideceğiz gerekirse. Artık siyasette yalana yer vermememiz lazım. Erdoğan gelecek, soracağız kendisine. O görüşmeler (İmralı) nedir? O görüşmelerde siz hangi pazarlıkları yaptınız, hangi sonuçlara ulaştınız? Niçin böyle ikide bir eylemsizlik kararları erteleniyor. Herhalde anlatacaklar bize."


 
Çözüm için İmralı ile görüşülebilir

Kılıçdaroğlu, dün bir gazetede "İmralı'yla görüşülebilir'' şeklindeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine şunları kaydetti: "Görüşmeler çok eski tarihten itibaren var. AKP hükümetinden önce de görüşmeler var. Ecevit hükümeti döneminde de İmralı ile görüşmeler yapıldı. Eğer bir ülkede var olan bir sorunun çözümü için bütün taraflarla görüşülecekse, 'hayır, böyle bir görüşme yapılmamalıdır' demeyi doğru bulmuyoruz. Doğrular bazen acı olabilir. Malum, bizim güzel bir atasözümüz var, 'doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar' diye. Biz onuncu köye de gideceğiz gerekirse. Artık siyasette yalana yer vermememiz lazım. Erdoğan gelecek, soracağız kendisine. O görüşmeler (İmralı) nedir? O görüşmelerde siz hangi pazarlıkları yaptınız, hangi sonuçlara ulaştınız? Niçin böyle ikide bir eylemsizlik kararları erteleniyor. Herhalde anlatacaklar bize."


burda güzel konuşmuş
 
Başlık bile yetti
Gerisini okumaya bile gerek yok
Türkiye Cumhuriyeti anayasasındaki ilk üç madde dışındakiler umurunda değil anlaşılan
Üç madde dışında bu ülkenin temel taşlarını yerinden oynatacak başka madde yok yani
Bu anlayışında aldığın %26 oy fazla bile
 
yyildirayy arkadaşıma katılıyorum. Sistemi bir bütün olarak değerlendirmek gerekir.

İnsan vücudunda beyin, kalp, kısaca içorganlar dursun, diğerlerini gerekirse kesip atma konusunu konuşabiliriz demek gibi birşey.

Asıl olan, doğru olan ciddi bir hastalık yok ise vücut bütünlüğünün parçaları hakkında konuşmak doğru değil.

Sağlıklı işleyen sistemlerde unsurlar birbiriyle çatışmaz, aksine uyum içerisinde çalışır.

Türkiyenin veya hükümetlerin iyi, güçlü, kararlı olduğunu söyleyenlere diyorum ki;

Elbetteki güçlü olmanın bir çok faktörü ve tarifi vardır. Ancak bir devlet teslim edilmiş veya yakaladığı ve suçu ortada olan, bilinen bir teröristbaşının akibetini veya cezasını veremeyip onu ve ona bağlı olan odakları şımartıyorsa, onunla pazarlığı doğal buluyorsa o gücü alıp bir tarafında saklasın.

Abd Irak lideri Saddamı uyduruk bir mahkemeden sonra asabilir, usame bin ladini öldürtebilirken sana bir köpeği astırmıyorsa hangi irade, özgürlük ve güçten söz edeceğiz.

Kendi toprak bütünlüğünü, marşını, bayrağını, millet tanımını tartışmaya açan üçkağatçı, adi bir zihniyet, normal bir akıl tarafından alkışlanmaz.

Türk milleti tanımını ırkçı diye zavallılara yutturan adi ve şerefsiz ingilize, almana, fransıza, amerikaya sende bayrağını, marşını, milletini tartışma konusu yap diyebiliyormusunuz.

Trafik ve iş kazalarında birinciysek, Lodoslarda aileler soba zehirlenmelerinde topluca telef olmaya devam ediyorsa kurallara uymayan aptallarız demektir. Aptal olmak gücümüze gitmiyor ancak bunu söyleyenlere kızıyor, onları yakıyor, elimize geçse öldürmek istiyoruz. Elimizde Apo köpeğini elbebek gülbebek besleyip cesaretlendiriyor ancak birbirimizi boğazlamak için can atıyoruz.

Rehberi akıl ve kader birliği olmayan toplumlarda akp gibi partiler ellerine verilen gücüde aşşağılık bir şekilde kullandığı zaman, zavallı kişiler halkın yarısı oyu akp ye verdi zanneder.

İnsanımız bilinçli olsa seçime 15 - 20 partiyle gitmez. Zaman ve kaynak israfı, kul hakkı, milli servet kaybı.

Sonuç olarak yazdıklarımda hakaret algılamasına yol açacak kelimeler olsada o kadarda sert bir eleştiri değil. Sevgili arkadaşlarımdan birazcık hoş görü talep ediyorum.
 
Değiştirilemiyecek hiç bir madde olmamalıdır...
Darbecilerin yaptığı Anayasa olduğu gibi çöpe atılmalı ve kısa ve öz vede Halkın okuduğunda anlayabileceği bi Anayasa hazırlanmalı...AK Partiye bu konuda Güvenilir ..
Statüko İktidarı Apoyu muhatap alması için BASKI Yapabilir ama asla Apo Muhatap dahi alınmamalıdır.
 
Laik kısmını değiştirmek isteyen bir Erdoğan var. İslam Cumhuriyeti yapıp hukuk yerine de şeriat devleti ekledimi tamamdır :smile:

İlk 3 madde referanduma bile sunulmamalı. Bu kadar açık ve net.
 
Laik kısmını değiştirmek isteyen bir Erdoğan var. İslam Cumhuriyeti yapıp hukuk yerine de şeriat devleti ekledimi tamamdır :smile:

İlk 3 madde referanduma bile sunulmamalı. Bu kadar açık ve net.

birde gizlice eklenicek olan anayasa da gözükmeyen bir kelime olacak :

AMERİKANCI İslam Cumhuriyeti.

BOP da tek hedef vardır.İlgili devletleri amerikancı hale getirmek.

bakınız taksime gelen amerikan filosunun önünde onlara karşı namaz a duran yobazlar vs vs.
 
Birşey sormak istiyorum: Şeriatın gelmesinde ne gibi bir sorun olabilir..? Medeni ve Borçlar Kanunu İsviçre'den, Ceza Kanunu İtalya'da vs vs vs. doğrudan çevrilerek alındığında bunda bir terslik görmezken, çoğunluğu müslüman olan bir ülkenin Kur'an yasalarını temel alarak hazırlanmasına neden bu kadar karşı çıkıyorsunuz anlamıyorum??? Kur'an'ı temel almanın neresi kötü..? Korkunuz milleti geri bırakacağı ise bu korkuda gerçekten samimi olduğunuza inanmıyorum. Çünkü bu milletin geri kalmasında Kur'an yasalarını uyguladığı için değil, tam tersi uygulamadığı için geri kaldığını siz benden daha iyi biliyorsunuz. Ha bunu bile bile hala şeriatı, yani Kur'an yasalarını kötülüyorsanız k.bakmayın art niyetli olduğunuzu düşünürüm.
 
Birşey sormak istiyorum: Şeriatın gelmesinde ne gibi bir sorun olabilir..? Medeni ve Borçlar Kanunu İsviçre'den, Ceza Kanunu İtalya'da vs vs vs. doğrudan çevrilerek alındığında bunda bir terslik görmezken, çoğunluğu müslüman olan bir ülkenin Kur'an yasalarını temel alarak hazırlanmasına neden bu kadar karşı çıkıyorsunuz anlamıyorum??? Kur'an'ı temel almanın neresi kötü..? Korkunuz milleti geri bırakacağı ise bu korkuda gerçekten samimi olduğunuza inanmıyorum. Çünkü bu milletin geri kalmasında Kur'an yasalarını uyguladığı için değil, tam tersi uygulamadığı için geri kaldığını siz benden daha iyi biliyorsunuz. Ha bunu bile bile hala şeriatı, yani Kur'an yasalarını kötülüyorsanız k.bakmayın art niyetli olduğunuzu ve korkunuzda samimi olmadığınızı düşünürüm.

Şu cümleleri kuran birisine yazacak bir şeyler bulmak için kendimi dahi yormam
Senin beyninin harddiski dolmuş başka bir şey almaz
 
Şu cümleleri kuran birisine yazacak bir şeyler bulmak için kendimi dahi yormam
Senin beyninin harddiski dolmuş başka bir şey almaz

Arkadaşım yanlışsam düzeltirsin. Göremediğim bir nokta varsa gösterirsin. Hakaret etmenin bir alemi yok!


Aşırı dinciler nasılsa, siz Kemalistler'de aynısınız. İki tarafta kendileri gibi düşünmeyenleri hemen afaroz ediyor.
 
Arkadaşım yanlışsam düzeltirsin. Göremediğim bir nokta varsa gösterirsin. Hakaret etmenin bir alemi yok!


Aşırı dinciler nasılsa, siz Kemalistler'de aynısınız. İki tarafta kendileri gibi düşünmeyenleri hemen afaroz ediyor.

1. Ben sana hakaret etmedim, harddisk dolmuş derken artık sen kendine bir yol çizmişsin kim ne yazarsa yazsın sende bir etki yapmaz anlamında yazdım.

2. Yanlışım varsa düzeltirsin demişsin. Bana göre yazdıklarının içinde hiç doğru yok, senin özlemini duyduğun şeriat yönetimi bundan 88 yıl önce kaldırıldı, kafanı çevir etrafına bir bak şeriat yönetimine uygun yaşayan % kaç kişi görebileceksin. Onuda geçtim forumda senin gibi düşünen % kaç kişi var.
 
1. Ben sana hakaret etmedim, harddisk dolmuş derken artık sen kendine bir yol çizmişsin kim ne yazarsa yazsın sende bir etki yapmaz anlamında yazdım.

2. Yanlışım varsa düzeltirsin demişsin. Bana göre yazdıklarının içinde hiç doğru yok, senin özlemini duyduğun şeriat yönetimi bundan 88 yıl önce kaldırıldı, kafanı çevir etrafına bir bak şeriat yönetimine uygun yaşayan % kaç kişi görebileceksin. Onuda geçtim forumda senin gibi düşünen % kaç kişi var.

Tamam. Haklsınız. Vatanını seven bir siz varsınız zaten. Uzatmayacağım kendi doğrularınız var ve ondan başkasını "Bana göre yazdıklarının içinde hiç doğru yok" sözlerinizle belli ettiniz. ii forumlar.
 
Birşey sormak istiyorum: Şeriatın gelmesinde ne gibi bir sorun olabilir..? Medeni ve Borçlar Kanunu İsviçre'den, Ceza Kanunu İtalya'da vs vs vs. doğrudan çevrilerek alındığında bunda bir terslik görmezken, çoğunluğu müslüman olan bir ülkenin Kur'an yasalarını temel alarak hazırlanmasına neden bu kadar karşı çıkıyorsunuz anlamıyorum??? Kur'an'ı temel almanın neresi kötü..? Korkunuz milleti geri bırakacağı ise bu korkuda gerçekten samimi olduğunuza inanmıyorum. Çünkü bu milletin geri kalmasında Kur'an yasalarını uyguladığı için değil, tam tersi uygulamadığı için geri kaldığını siz benden daha iyi biliyorsunuz. Ha bunu bile bile hala şeriatı, yani Kur'an yasalarını kötülüyorsanız k.bakmayın art niyetli olduğunuzu düşünürüm.



Herkes bir dine tabi olmak zorunda değil.
Ülkede müslüman oldugunu söyleyen insan sayısı çok.
Müslüman sayısı elle sayılamayacak kadar az.
Ülkenin bir yarısı hiç Kuran okumamış ordan burdan öğrendiklerini ölümüne savunuyor ve savunduklarının bazıları Kurana tamamen aykırı.
Diğer bir yarısıda dini inancı olmasada bunu söyleyemiyor çünkü kendini müslüman oldugunu zanneden bir kesim kendini Allah zannediyor yargılama hakkını kendinde görecek kadar imansız.
Bilmiyorum ne kadar anblatabildim.
 
İrtica ve Şeriat Yaygaracılığı ile FAŞİZMİ KURTARMAYA çalışanları, kendilerini Atatürkçülükle Maskeleyenleri bu Halk Sandığa GÖMÜYOR ..
 
Geri
Üst