Karşı pencereden Kopuk Dadı

Kopuk Dadı

Moderatör
Moderatör
Katılım
18 Eyl 2006
Mesajlar
12,388
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
Görelim Mevlam Neyler / Neylerse Güzel Eyler!
Karşı pencereden bakınca Kopuk Dadı nasıldır :)
 
Çocuğum olunca direk sana getireceğim bakarsın değil mi ? duygusal birisidir kendileri : )
 
ya sen onu bunu bırak hayat hikayeni merak ediyorum ben senin.
bi de ben karşı pencereden değil balkondan bakıyorum sana bi sorun olur mu? :D
ama iyi bi kızsın onu hissediyorum.6. hissiyatım kudretlidir =)
 
Sevdiğim ve dürüst olan nadir insanlardan ;)
 
sıcak kanlı sevecen espirütel yakında evlenecek ailemizin kopmuş dadısı :)
 
dürüst, neşeli, cana yakın ve en önemlisi her halukarda sırtını korkmadan yaslayabileceğin biri. iyi ki varsın canım, iyi ki seni tanımışım.
 
Duyarlı , saygılı ,düşünceli , anlayıslı canayakın olarak göruyorum senı.Tam yaşını bilmemekle beraber benden küçük olduğunu düşünüyorum.Bazen farklı düşüncelerde oldugumuz oluyor ki bu da çok normal :) Sevdiğim kardeslerımden birisin ;)Görevını de çok güzel yapan çalışkan bir Mod sun :smile:
 

Samimi Ve Sözünde Duran Biri BenDen Kuruyemiş Almaya Geldi Kardeşim =)
Ama Hikaye Yazmadı Nedense Acaba Kitabı Almak İstemiyor Mu =)
 
İki Yılı Aşkın bir süredir Görüyorum ama Sadece Neccko Nun nişanlısı diye biliyorum :)

Allah Mutluluğunuzu Daim etsin :)
 
DuyqusaL,Canayakin,Nadir,Asik DusunceLi birisin canim :smile:Neckko'yLa Omur Boyu MutLu oLursunuz insaLLah..Yarabb'im MutLuLugunuzu Daim Etsin canim :smile:..Amin :smile:
 
kopuk dadi : ) sevdiğimiz sayın buyklerımızden sitemizde ablalarımızdan biri işini yapan etlüye sütlüye karoşmayan saygıdeger iyi niyetlı biri efendım mutluklar
 
2006'nın sonları. Forumda o zamanlar birçok kişiyle muhabbetim var. Ama bayan kullanıcılardan ne birisini tanıyorum ne de muhabbet ediyorum. Ama bir tanesini dikkatimi çekiyor. Yazdıkları, yorumları...

Hackhell'in IRC serveri açıldığında kanalda bir rap parçasının sözlerini yazıyorum. Sordu bu çok güzelmiş şarkının adı ne. Bende ona forumdan pm atarak gönderdim. Sonra çok olmamakla beraber muhabbetimiz var tabi yine de.

2007'nin sonları. Ne sebep oldu nasıl oldu bilmiyorum ama sık görüşüyoruz. Ben neyim var neyim yok anlatıyorum ona. Oda dinliyor ama başkaları gibi akıl vermiyor. Söyledikleri beni rahatlatıyor dinlendiriyordu. Aylarca böyle konuşmaya devam ettik. Onun hakkında öğrendiklerim yetmiyor daha fazlasını öğrenmek istiyorum. Onu daha çok tanımak. Onunla daha çok konuşmak. " Kopuk Dadı oturum açtı." yazınca seviniyorum ama yazmıyorum hemen tabi. Diyorum kendi kendime öyle hemen sazan gibi atlama biraz ağır ol kız sarkıyor sanmasın =). Konuşuyoruz anlatıyorum dinliyor, anlatıyor dinliyorum sonra çıkmam lazım deyince üzülüyorum önce ama nasılsa sonra bi daha gelir sabır diyorum.

Sonra düşünüyorum ben bu kız hakkında neden böyle düşünüyorum niye ilgileniyorum, o zaman anlıyorum ki ona karşı birşeyler var içimde. Bir yaz akşamı yine konuşuyoruz ve o gece söylüyorum ona " Galiba SENİ SEVİYORUM. " Ne diyeceğini bilemiyor önce bense düşünüyorum acaba onun içinde neler geçiyor.

Sonunda temmuz ayının altısında karşılığımı alıyorum. Evet bir aşk başlamıştı. Ama bu aşkta tuhaf birşeyler vardı. Daha yüzünü bile görmemiştim. O zaman anladım ben ilk defa birinin ruhuna aşık olmuştum ilk görüşte. Eksik yönlerimi tamamlayan, daha önce hiç yaşamadığım tanımadığım bir insandı o.

Karar veriyoruz görüşelim diye. Okul yeni bitmiş ve cepte 5 kuruş para yok. Ama koydum bir kere kafaya gideceğim. Bir arkadaşımın babası ambarda çalışıyor. Hemen ona haber uçuruyorum beni İstanbul'a göndersin. Atlıyorum ve gidiyorum kamyonla. Çektiğim çileyi ben bilirim. Sabah uyanıyorum, hiç görmediğim bir memlekette hiç görmediğim sevgiliyi görmek için. Bir iki saatlik bir uyku var bünyede ama heyecan uykusuzluğu çoktan öldürmüş.

Telefon trafiği bitiyor ve buluşma noktasına gidiyorum. Karşıdan biri geliyor, hayatımda kimsenin bana gelmediği gibi sanki içinde beni taşıyor. Anlıyorum tabi o anda o olduğunu. O kadar güzel gülümsüyor ki o an diyorum kendi kendime, buraya gelmek için çektiğim tüm sıkıntıya değdi.

İlginç bir durumdu. O ana kadar belki defalarca yazıştık, telefonla konuştuk ama sesini canlı olarak duymamış nefesini hissetmemiştim. Çok garip bir durumdu. Yıllardır tanıdığım bir yabancı gibiydi. Çok geçmedi hemen herşey tersine döndü. Sanki yıllardır beraber iki yürek gibi...

Karışıktım o zamanlar. Hala hatırlamak istemeyeceğim pişmanlıklarım oldu. O dünyalar güzeli insanı üzdüm bir çok kez. Ama derler ya hani, herşeyde bir hayır vardı. Belki günden güne beni ona götüren şeylerden biriydi o aptallıklar. Gün geçti ay geçti bulmuştum aradığım insanı...

Ama eşşeğim ya yine yapacaktım bir eşşeklik üzecektim yarimi. Ve koptuk. Askere gitmeme bir kaç gün kalmış. Ama görüşmüyoruz. Sonra askerlik yerim açıklanıyor bir baktım Tekirdağ. Yarin şehrinden gidiliyor asker ocağına. Arkadaşlar soruyor ne yapacaksın ayrılacak mısınız? Diyorum Yare gideceğim o bana nasıl davranırsa ona göre karar vereceğim nerden bilebilirdim ki yarin de aynı şeyleri düşündüğünü.

Vakit gelmişti uğurladılar beni önce yare sonra vatan görevine. Bekliyorum ayrılıkların ve birleşmelerin mekanı bir otogarda. Bir sigara yakmış gelmesini bekliyorum. Bir ara sola bakıyorum görüyorum onu. Sanki ruhumu almaya geliyor. O kadar güzel gülümsüyor ki herşeyi unutuyorum ve işte yine bir pişmanlık yaşıyordum. Az kalsın bu insanı kaybedecektim. Sarılıyoruz birbirimize kayboluyoruz birbirimizde. Unutuluyor herşey sanki hiç yaşanmamış gibi. İşte diyorum kendi kendime benim yarim bu.

Seviyordum o zamanlar bu doğruydu ama adı aşk mı bilmiyordum. Çünkü benim bildiğim aşklar acı verirdi hem yaşanırken hem bittiğinde. 26 aralık... O gün öğretti bana sevgili bugüne kadar yaşadıklarımın adının aşk olmadığını. Aşkı anlattı bana aşkı yaşattı. Hem bu öyle benim yaşadıklarıma benzemiyordu. Zirvede başlayıp yavaş yavaş azalmıyordu. Tam tersi her yaşadığımız şeyde giderek artıyordu. O zaman dedim kendi kendime evleneceğim hayatımın kalanını teslim edeceğim insan şu an elleri ellerimde olan.

Yar bekliyordu telefonda, koşa koşa gittim. Geliyorum dedi ziyaretine ama bir sorun vardı. Hafta içi gelebiliyordu sadece. Hemen gittim bölük komutanına o güne kadar verdiğim en güzel tekmil ve esas duruş la dikildim karşısına. Anladı hemen tabi oğlum dedi. Buyursun gelsin.

5 şubat... Yar geldi. Akşam 5 olmasın diyordu yürek. Her anı yar olsun yar dolsun istiyordu. Ama birşey daha vardı. Yar dedim, ben hiç yüzük takmadım ömrü hayatımda. Sen olan bir yüzüğü takmak istiyorum. Yar dünden razı zaten hemen koşar adımlarla gidildi bir mağazaya. Artık bir parçasını taşıyordum yarin. Saat 4:30 vakit geldi. Bakışların biri gitme diyor bir diğeri gönderme. Ama çare yok sanki zorla alıyorlar elimden yari ve gidiyor. Dönüyorum asker ocağına zor adımlarla. Komutanlardan biri farkediyor oğlum o yüzüğü sağ eline takma sola tak. Ama yürek bu emir dinlemez her gün lafı yer ama o yüzüğü çıkarmaz o parmaktan.

Uzanıyorum yatağıma yarin gittiği gece. Kendi kendime diyorum bu yetmez daha fazlası gerekiyor. Önce hiç söylemediğim hatta istemediğim birşey geliyor aklıma. Ve ilk nöbet öncesi sarılıp telefona anlatıyorum yare anlat ailene beni eğer isterlerse gelir tanışırım gelsin döveceğiz desinler yine gelirim.
Askerlik bitiyor ve yarin önce dünyaya sonra bana gelmesine vesile olan iki insan gelsin diyorlar. Her ortama ayak uydurabilen lafın altında kalmam diyen ben yok oluyorum o gün. Ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyorum. Hiç terlemediğim kadar terliyor ama her seferinde herşey o yare değer herşey o yarin bir bakışına değer diyorum.

Geliyorum memlekete ama tabi yine aklımda bir kelime "yetmez". Anlatıyorum anne babaya herşeyi. Baba dünden hevesli zaten tamam hemen gidelim isteyelim. Vakti gelince siz istemeseniz bile gideceğim zaten diyorum onlara.

Konuşuluyor anlaşılıyor ve o tarih beliriyor. 20 Haziran. Eş dost hısım akraba duysun herkes yare gidiyorum. Onlarca kişinin huzurunda iki kalbin nişanı kıyılıyor ben rüyaysa uyandırmayın diyorum kendi kendime. Her geçen dakika da bana yarin öğrettiği kelimeyi tekrarlıyorum " İyi ki ".


Ben yarimi anlatamam. O benim hayatıma giren insanlardan en çok "ilk"e sahip olan insan. Bana baktığında ruhumda bakışlarını hissettiğim insan. Her halini ayrı sevdiğim canım cananım...
 
2006'nın sonları. Forumda o zamanlar birçok kişiyle muhabbetim var. Ama bayan kullanıcılardan ne birisini tanıyorum ne de muhabbet ediyorum. Ama bir tanesini dikkatimi çekiyor. Yazdıkları, yorumları...

Hackhell'in IRC serveri açıldığında kanalda bir rap parçasının sözlerini yazıyorum. Sordu bu çok güzelmiş şarkının adı ne. Bende ona forumdan pm atarak gönderdim. Sonra çok olmamakla beraber muhabbetimiz var tabi yine de.

2007'nin sonları. Ne sebep oldu nasıl oldu bilmiyorum ama sık görüşüyoruz. Ben neyim var neyim yok anlatıyorum ona. Oda dinliyor ama başkaları gibi akıl vermiyor. Söyledikleri beni rahatlatıyor dinlendiriyordu. Aylarca böyle konuşmaya devam ettik. Onun hakkında öğrendiklerim yetmiyor daha fazlasını öğrenmek istiyorum. Onu daha çok tanımak. Onunla daha çok konuşmak. " Kopuk Dadı oturum açtı." yazınca seviniyorum ama yazmıyorum hemen tabi. Diyorum kendi kendime öyle hemen sazan gibi atlama biraz ağır ol kız sarkıyor sanmasın =). Konuşuyoruz anlatıyorum dinliyor, anlatıyor dinliyorum sonra çıkmam lazım deyince üzülüyorum önce ama nasılsa sonra bi daha gelir sabır diyorum.

Sonra düşünüyorum ben bu kız hakkında neden böyle düşünüyorum niye ilgileniyorum, o zaman anlıyorum ki ona karşı birşeyler var içimde. Bir yaz akşamı yine konuşuyoruz ve o gece söylüyorum ona " Galiba SENİ SEVİYORUM. " Ne diyeceğini bilemiyor önce bense düşünüyorum acaba onun içinde neler geçiyor.

Sonunda temmuz ayının altısında karşılığımı alıyorum. Evet bir aşk başlamıştı. Ama bu aşkta tuhaf birşeyler vardı. Daha yüzünü bile görmemiştim. O zaman anladım ben ilk defa birinin ruhuna aşık olmuştum ilk görüşte. Eksik yönlerimi tamamlayan, daha önce hiç yaşamadığım tanımadığım bir insandı o.

Karar veriyoruz görüşelim diye. Okul yeni bitmiş ve cepte 5 kuruş para yok. Ama koydum bir kere kafaya gideceğim. Bir arkadaşımın babası ambarda çalışıyor. Hemen ona haber uçuruyorum beni İstanbul'a göndersin. Atlıyorum ve gidiyorum kamyonla. Çektiğim çileyi ben bilirim. Sabah uyanıyorum, hiç görmediğim bir memlekette hiç görmediğim sevgiliyi görmek için. Bir iki saatlik bir uyku var bünyede ama heyecan uykusuzluğu çoktan öldürmüş.

Telefon trafiği bitiyor ve buluşma noktasına gidiyorum. Karşıdan biri geliyor, hayatımda kimsenin bana gelmediği gibi sanki içinde beni taşıyor. Anlıyorum tabi o anda o olduğunu. O kadar güzel gülümsüyor ki o an diyorum kendi kendime, buraya gelmek için çektiğim tüm sıkıntıya değdi.

İlginç bir durumdu. O ana kadar belki defalarca yazıştık, telefonla konuştuk ama sesini canlı olarak duymamış nefesini hissetmemiştim. Çok garip bir durumdu. Yıllardır tanıdığım bir yabancı gibiydi. Çok geçmedi hemen herşey tersine döndü. Sanki yıllardır beraber iki yürek gibi...

Karışıktım o zamanlar. Hala hatırlamak istemeyeceğim pişmanlıklarım oldu. O dünyalar güzeli insanı üzdüm bir çok kez. Ama derler ya hani, herşeyde bir hayır vardı. Belki günden güne beni ona götüren şeylerden biriydi o aptallıklar. Gün geçti ay geçti bulmuştum aradığım insanı...

Ama eşşeğim ya yine yapacaktım bir eşşeklik üzecektim yarimi. Ve koptuk. Askere gitmeme bir kaç gün kalmış. Ama görüşmüyoruz. Sonra askerlik yerim açıklanıyor bir baktım Tekirdağ. Yarin şehrinden gidiliyor asker ocağına. Arkadaşlar soruyor ne yapacaksın ayrılacak mısınız? Diyorum Yare gideceğim o bana nasıl davranırsa ona göre karar vereceğim nerden bilebilirdim ki yarin de aynı şeyleri düşündüğünü.

Vakit gelmişti uğurladılar beni önce yare sonra vatan görevine. Bekliyorum ayrılıkların ve birleşmelerin mekanı bir otogarda. Bir sigara yakmış gelmesini bekliyorum. Bir ara sola bakıyorum görüyorum onu. Sanki ruhumu almaya geliyor. O kadar güzel gülümsüyor ki herşeyi unutuyorum ve işte yine bir pişmanlık yaşıyordum. Az kalsın bu insanı kaybedecektim. Sarılıyoruz birbirimize kayboluyoruz birbirimizde. Unutuluyor herşey sanki hiç yaşanmamış gibi. İşte diyorum kendi kendime benim yarim bu.

Seviyordum o zamanlar bu doğruydu ama adı aşk mı bilmiyordum. Çünkü benim bildiğim aşklar acı verirdi hem yaşanırken hem bittiğinde. 26 aralık... O gün öğretti bana sevgili bugüne kadar yaşadıklarımın adının aşk olmadığını. Aşkı anlattı bana aşkı yaşattı. Hem bu öyle benim yaşadıklarıma benzemiyordu. Zirvede başlayıp yavaş yavaş azalmıyordu. Tam tersi her yaşadığımız şeyde giderek artıyordu. O zaman dedim kendi kendime evleneceğim hayatımın kalanını teslim edeceğim insan şu an elleri ellerimde olan.

Yar bekliyordu telefonda, koşa koşa gittim. Geliyorum dedi ziyaretine ama bir sorun vardı. Hafta içi gelebiliyordu sadece. Hemen gittim bölük komutanına o güne kadar verdiğim en güzel tekmil ve esas duruş la dikildim karşısına. Anladı hemen tabi oğlum dedi. Buyursun gelsin.

5 şubat... Yar geldi. Akşam 5 olmasın diyordu yürek. Her anı yar olsun yar dolsun istiyordu. Ama birşey daha vardı. Yar dedim, ben hiç yüzük takmadım ömrü hayatımda. Sen olan bir yüzüğü takmak istiyorum. Yar dünden razı zaten hemen koşar adımlarla gidildi bir mağazaya. Artık bir parçasını taşıyordum yarin. Saat 4:30 vakit geldi. Bakışların biri gitme diyor bir diğeri gönderme. Ama çare yok sanki zorla alıyorlar elimden yari ve gidiyor. Dönüyorum asker ocağına zor adımlarla. Komutanlardan biri farkediyor oğlum o yüzüğü sağ eline takma sola tak. Ama yürek bu emir dinlemez her gün lafı yer ama o yüzüğü çıkarmaz o parmaktan.

Uzanıyorum yatağıma yarin gittiği gece. Kendi kendime diyorum bu yetmez daha fazlası gerekiyor. Önce hiç söylemediğim hatta istemediğim birşey geliyor aklıma. Ve ilk nöbet öncesi sarılıp telefona anlatıyorum yare anlat ailene beni eğer isterlerse gelir tanışırım gelsin döveceğiz desinler yine gelirim.
Askerlik bitiyor ve yarin önce dünyaya sonra bana gelmesine vesile olan iki insan gelsin diyorlar. Her ortama ayak uydurabilen lafın altında kalmam diyen ben yok oluyorum o gün. Ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyorum. Hiç terlemediğim kadar terliyor ama her seferinde herşey o yare değer herşey o yarin bir bakışına değer diyorum.

Geliyorum memlekete ama tabi yine aklımda bir kelime "yetmez". Anlatıyorum anne babaya herşeyi. Baba dünden hevesli zaten tamam hemen gidelim isteyelim. Vakti gelince siz istemeseniz bile gideceğim zaten diyorum onlara.

Konuşuluyor anlaşılıyor ve o tarih beliriyor. 20 Haziran. Eş dost hısım akraba duysun herkes yare gidiyorum. Onlarca kişinin huzurunda iki kalbin nişanı kıyılıyor ben rüyaysa uyandırmayın diyorum kendi kendime. Her geçen dakika da bana yarin öğrettiği kelimeyi tekrarlıyorum " İyi ki ".


Ben yarimi anlatamam. O benim hayatıma giren insanlardan en çok "ilk"e sahip olan insan. Bana baktığında ruhumda bakışlarını hissettiğim insan. Her halini ayrı sevdiğim canım cananım...

Bir MasaL Gibi Gercekten..Yuregine SagLik Abi..Cok GuzeL AnLatmissin :smile:..SkLmadan Okudum..Yarabbim sizi mutlu etsinn insallah..Cok yakisiyorsunuz birbirinize..hEP MUTLU OLUN INS
 
Çocuğum olunca direk sana getireceğim bakarsın değil mi ? duygusal birisidir kendileri : )

çocuk deyince akan sular durur :)

ya sen onu bunu bırak hayat hikayeni merak ediyorum ben senin.
bi de ben karşı pencereden değil balkondan bakıyorum sana bi sorun olur mu? :D
ama iyi bi kızsın onu hissediyorum.6. hissiyatım kudretlidir =)

istediğin zaman istediğin soruna cevap veririm Aras pm msn farketmez :)
sorun deil istersen terastan bak :p



Sevdiğim ve dürüst olan nadir insanlardan ;)

insan nasıl bakarsa öyle görürmüş canım

sıcak kanlı sevecen espirütel yakında evlenecek ailemizin kopmuş dadısı :)

teşekkrler abicim

dürüst, neşeli, cana yakın ve en önemlisi her halukarda sırtını korkmadan yaslayabileceğin biri. iyi ki varsın canım, iyi ki seni tanımışım.

duygular karşılıklı ablacım.iyiki..

Duyarlı , saygılı ,düşünceli , anlayıslı canayakın olarak göruyorum senı.Tam yaşını bilmemekle beraber benden küçük olduğunu düşünüyorum.Bazen farklı düşüncelerde oldugumuz oluyor ki bu da çok normal :) Sevdiğim kardeslerımden birisin ;)Görevını de çok güzel yapan çalışkan bir Mod sun :smile:

yaşım 24 :) teşekkrler


Samimi Ve Sözünde Duran Biri BenDen Kuruyemiş Almaya Geldi Kardeşim =)
Ama Hikaye Yazmadı Nedense Acaba Kitabı Almak İstemiyor Mu =)

saol abicik
yarışmaya şike karıştırmak bize yakışmaz:001_cool:


İki Yılı Aşkın bir süredir Görüyorum ama Sadece Neccko Nun nişanlısı diye biliyorum :)

Allah Mutluluğunuzu Daim etsin :)

Allah razı olsun.cümlemizin inşallah

DuyqusaL,Canayakin,Nadir,Asik DusunceLi birisin canim :smile:Neckko'yLa Omur Boyu MutLu oLursunuz insaLLah..Yarabb'im MutLuLugunuzu Daim Etsin canim :smile:..Amin :smile:

amin canım.Allah razı olsun.Allah düşüncelerinin kat kat güzellikleri sana versin

kopuk dadi : ) sevdiğimiz sayın buyklerımızden sitemizde ablalarımızdan biri işini yapan etlüye sütlüye karoşmayan saygıdeger iyi niyetlı biri efendım mutluklar

teşekkr ediyorum saygılar benden

Bu forumda demekki bir keramet var arkadaş :smile:

Ex-Ortim mutluluklar diliyorum size de :)

kesinlikle bişey var =)
sizede mutluluklar
 
2006'nın sonları. Forumda o zamanlar birçok kişiyle muhabbetim var. Ama bayan kullanıcılardan ne birisini tanıyorum ne de muhabbet ediyorum. Ama bir tanesini dikkatimi çekiyor. Yazdıkları, yorumları...

Hackhell'in IRC serveri açıldığında kanalda bir rap parçasının sözlerini yazıyorum. Sordu bu çok güzelmiş şarkının adı ne. Bende ona forumdan pm atarak gönderdim. Sonra çok olmamakla beraber muhabbetimiz var tabi yine de.

2007'nin sonları. Ne sebep oldu nasıl oldu bilmiyorum ama sık görüşüyoruz. Ben neyim var neyim yok anlatıyorum ona. Oda dinliyor ama başkaları gibi akıl vermiyor. Söyledikleri beni rahatlatıyor dinlendiriyordu. Aylarca böyle konuşmaya devam ettik. Onun hakkında öğrendiklerim yetmiyor daha fazlasını öğrenmek istiyorum. Onu daha çok tanımak. Onunla daha çok konuşmak. " Kopuk Dadı oturum açtı." yazınca seviniyorum ama yazmıyorum hemen tabi. Diyorum kendi kendime öyle hemen sazan gibi atlama biraz ağır ol kız sarkıyor sanmasın =). Konuşuyoruz anlatıyorum dinliyor, anlatıyor dinliyorum sonra çıkmam lazım deyince üzülüyorum önce ama nasılsa sonra bi daha gelir sabır diyorum.

Sonra düşünüyorum ben bu kız hakkında neden böyle düşünüyorum niye ilgileniyorum, o zaman anlıyorum ki ona karşı birşeyler var içimde. Bir yaz akşamı yine konuşuyoruz ve o gece söylüyorum ona " Galiba SENİ SEVİYORUM. " Ne diyeceğini bilemiyor önce bense düşünüyorum acaba onun içinde neler geçiyor.

Sonunda temmuz ayının altısında karşılığımı alıyorum. Evet bir aşk başlamıştı. Ama bu aşkta tuhaf birşeyler vardı. Daha yüzünü bile görmemiştim. O zaman anladım ben ilk defa birinin ruhuna aşık olmuştum ilk görüşte. Eksik yönlerimi tamamlayan, daha önce hiç yaşamadığım tanımadığım bir insandı o.

Karar veriyoruz görüşelim diye. Okul yeni bitmiş ve cepte 5 kuruş para yok. Ama koydum bir kere kafaya gideceğim. Bir arkadaşımın babası ambarda çalışıyor. Hemen ona haber uçuruyorum beni İstanbul'a göndersin. Atlıyorum ve gidiyorum kamyonla. Çektiğim çileyi ben bilirim. Sabah uyanıyorum, hiç görmediğim bir memlekette hiç görmediğim sevgiliyi görmek için. Bir iki saatlik bir uyku var bünyede ama heyecan uykusuzluğu çoktan öldürmüş.

Telefon trafiği bitiyor ve buluşma noktasına gidiyorum. Karşıdan biri geliyor, hayatımda kimsenin bana gelmediği gibi sanki içinde beni taşıyor. Anlıyorum tabi o anda o olduğunu. O kadar güzel gülümsüyor ki o an diyorum kendi kendime, buraya gelmek için çektiğim tüm sıkıntıya değdi.

İlginç bir durumdu. O ana kadar belki defalarca yazıştık, telefonla konuştuk ama sesini canlı olarak duymamış nefesini hissetmemiştim. Çok garip bir durumdu. Yıllardır tanıdığım bir yabancı gibiydi. Çok geçmedi hemen herşey tersine döndü. Sanki yıllardır beraber iki yürek gibi...

Karışıktım o zamanlar. Hala hatırlamak istemeyeceğim pişmanlıklarım oldu. O dünyalar güzeli insanı üzdüm bir çok kez. Ama derler ya hani, herşeyde bir hayır vardı. Belki günden güne beni ona götüren şeylerden biriydi o aptallıklar. Gün geçti ay geçti bulmuştum aradığım insanı...

Ama eşşeğim ya yine yapacaktım bir eşşeklik üzecektim yarimi. Ve koptuk. Askere gitmeme bir kaç gün kalmış. Ama görüşmüyoruz. Sonra askerlik yerim açıklanıyor bir baktım Tekirdağ. Yarin şehrinden gidiliyor asker ocağına. Arkadaşlar soruyor ne yapacaksın ayrılacak mısınız? Diyorum Yare gideceğim o bana nasıl davranırsa ona göre karar vereceğim nerden bilebilirdim ki yarin de aynı şeyleri düşündüğünü.

Vakit gelmişti uğurladılar beni önce yare sonra vatan görevine. Bekliyorum ayrılıkların ve birleşmelerin mekanı bir otogarda. Bir sigara yakmış gelmesini bekliyorum. Bir ara sola bakıyorum görüyorum onu. Sanki ruhumu almaya geliyor. O kadar güzel gülümsüyor ki herşeyi unutuyorum ve işte yine bir pişmanlık yaşıyordum. Az kalsın bu insanı kaybedecektim. Sarılıyoruz birbirimize kayboluyoruz birbirimizde. Unutuluyor herşey sanki hiç yaşanmamış gibi. İşte diyorum kendi kendime benim yarim bu.

Seviyordum o zamanlar bu doğruydu ama adı aşk mı bilmiyordum. Çünkü benim bildiğim aşklar acı verirdi hem yaşanırken hem bittiğinde. 26 aralık... O gün öğretti bana sevgili bugüne kadar yaşadıklarımın adının aşk olmadığını. Aşkı anlattı bana aşkı yaşattı. Hem bu öyle benim yaşadıklarıma benzemiyordu. Zirvede başlayıp yavaş yavaş azalmıyordu. Tam tersi her yaşadığımız şeyde giderek artıyordu. O zaman dedim kendi kendime evleneceğim hayatımın kalanını teslim edeceğim insan şu an elleri ellerimde olan.

Yar bekliyordu telefonda, koşa koşa gittim. Geliyorum dedi ziyaretine ama bir sorun vardı. Hafta içi gelebiliyordu sadece. Hemen gittim bölük komutanına o güne kadar verdiğim en güzel tekmil ve esas duruş la dikildim karşısına. Anladı hemen tabi oğlum dedi. Buyursun gelsin.

5 şubat... Yar geldi. Akşam 5 olmasın diyordu yürek. Her anı yar olsun yar dolsun istiyordu. Ama birşey daha vardı. Yar dedim, ben hiç yüzük takmadım ömrü hayatımda. Sen olan bir yüzüğü takmak istiyorum. Yar dünden razı zaten hemen koşar adımlarla gidildi bir mağazaya. Artık bir parçasını taşıyordum yarin. Saat 4:30 vakit geldi. Bakışların biri gitme diyor bir diğeri gönderme. Ama çare yok sanki zorla alıyorlar elimden yari ve gidiyor. Dönüyorum asker ocağına zor adımlarla. Komutanlardan biri farkediyor oğlum o yüzüğü sağ eline takma sola tak. Ama yürek bu emir dinlemez her gün lafı yer ama o yüzüğü çıkarmaz o parmaktan.

Uzanıyorum yatağıma yarin gittiği gece. Kendi kendime diyorum bu yetmez daha fazlası gerekiyor. Önce hiç söylemediğim hatta istemediğim birşey geliyor aklıma. Ve ilk nöbet öncesi sarılıp telefona anlatıyorum yare anlat ailene beni eğer isterlerse gelir tanışırım gelsin döveceğiz desinler yine gelirim.
Askerlik bitiyor ve yarin önce dünyaya sonra bana gelmesine vesile olan iki insan gelsin diyorlar. Her ortama ayak uydurabilen lafın altında kalmam diyen ben yok oluyorum o gün. Ne konuşabiliyor ne de hareket edebiliyorum. Hiç terlemediğim kadar terliyor ama her seferinde herşey o yare değer herşey o yarin bir bakışına değer diyorum.

Geliyorum memlekete ama tabi yine aklımda bir kelime "yetmez". Anlatıyorum anne babaya herşeyi. Baba dünden hevesli zaten tamam hemen gidelim isteyelim. Vakti gelince siz istemeseniz bile gideceğim zaten diyorum onlara.

Konuşuluyor anlaşılıyor ve o tarih beliriyor. 20 Haziran. Eş dost hısım akraba duysun herkes yare gidiyorum. Onlarca kişinin huzurunda iki kalbin nişanı kıyılıyor ben rüyaysa uyandırmayın diyorum kendi kendime. Her geçen dakika da bana yarin öğrettiği kelimeyi tekrarlıyorum " İyi ki ".


Ben yarimi anlatamam. O benim hayatıma giren insanlardan en çok "ilk"e sahip olan insan. Bana baktığında ruhumda bakışlarını hissettiğim insan. Her halini ayrı sevdiğim canım cananım...

bu mesaja ayrı cevap vermek istedim kusura bakmayın..


ne yazsam bilemedim ki aşkım.herbir satırı daha içten.gideyimde az şımarıp öle geleyim :) kızıcaksın yine ama o günleri özlüyorum ben hala :melek
ışığını eksik etme üzerinden
 
Siyasi ve birtakım farkLı görüşLerin dışında beğendiğim birisin..

Görevini iyi yapıyorsun,forumun demirbaşLarındansın..
 
Has kardeşimin biricik nişanlısı. Daha nice mutlu günler göreceğiz :smile:

Necati'yi bülbül etmiş birisi ayrıca, helal olsun valla.:)
 
Allah mutlulugunuzu daim etsin inşallah :smile:
 
necko-kopukdadi
sonsuzluga ile yakin arkadas- abla kardes misali
uzun yillardir bildigim bir üye+ birde galiba maximusun nisan fotolarinda yer almisti sanirim kirmizikiz ele beraber.......
 
Geri
Üst