Özbek 22 ay niye yattı sorusu ve Arınç’ın tehdidi!

l3adl3oy

New member
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
1,797
Reaction score
0
Puanları
0

Özbek 22 ay niye yattı sorusu ve Arınç’ın tehdidi!


Dile kolay, tamı tamına 22 ay ya da 670 gün!
Kendi ifadesi ile cezaevine 71 yaşında girmiş, 73 yaşında
çıkmış!

Türk Metal Sendikası eski Başkanı Mustafa Özbek’den söz
ediyorum!
Suçunu mu sordunuz?
Bilen yok!

Nasıl olur demeyin yok zira 22 ay boyunca şahsen somut olarak hiçbir şeyle suçlanmadığı gibi bir kez olsun ifadesi bile alınmadı!
Evet, yanlış okumuyorsunuz 70 küsür yaşındaki bir insan ifadesi alınmaksızın ve neyle suçlandığı bildirilmeksizin 670 gün hapiste tutuldu!
Böyle şeyler Guantanamo üssündeki esirler için geçerli olabilir demeyin sakın AKP’nin yönettiği Türkiye’de de bunlar aynen oluyor!
Hukuka ve yargıya elbette saygılıyız ama Mustafa Özbek’in ne ile suçlandığını, niçin 22 ay hapiste tutulduğunu ve neden ifadesi alınmaksızın serbest bırakıldığını öğrenmek hakkımız değil mi?
Bu sorunun cevabı verilmezse, Ergenekon bağlamında var olan türlü spekülasyonlar haklılık kazanacaktır!
Öyle ya, bir insan suç isnadı yapılmaksızın nasıl 22 ay hapiste tutulabilir?
Şimdi birileri çıksa ve Mustafa Özbek kendisine ait olan Avrasya Televizyonunda AKP iktidarına muhalefet ettiği için cezalandırıldı ve hapse atıldı dese, ne cevap verilecek?

Hadise yoruma muhtaç duymayacak kadar çıplak, ortada gerçekten tüyler ürperten bir fotoğraf var!
Hukuk ama özellikle de vicdan ve ahlâk Mustafa Özbek hadisesinde kanamıştır!
Sorarım size, bu örnekten sonra kamuoyu Ergenekon yargılamalarına kuşku ile bakmayacak mı?
Bir başka dehşet veren hadise, Bülent Arınç’ın bu tahliye sonrasında ettiği sözlerdir!
Hükümetin iki numarası ekranlardan Mustafa Özbek’ı açıktan tehdit ediyor!
Sussun, kabadayılık yapmasın ve tahliye kararına oturup sevinsin diyor!
Kabadayılık yapıyor demesinin sebebi Özbek’in “Beni 22 aydır ifade almaksızın neden içeride tuttunuz” sorusunu sormasıdır.
Evet Arınç’a göre böyle bir soru sorulamaz, sorulursa bunun adı kabadayılık
olurmuş!
Arınç’ın esip gürlemeleri bu kadar da
değil!


Devam ediyor ve susmazsan açıktan yeniden tutuklanabileceğini söylüyor!
Sanki Ergenekon’da yargılamayı bağımsız yargıçılar değil de kendileri yapıyormuşcasına açıktan sopa gösteriyor!
Sevgili okurlar, bu tablo tahammül edilebilir midir?
Böyle şeylere Türkiye’nin en ceberrut dönemlerinde bile asla şahit olunmadığı gibi, Hitler’in Almanyası ya da Saddam’ın Irak’ında şahit olundu mu emin olun ondan da kuşkuluyum çünkü görüyorsunuz adam gizleme ihtiyacını bile duymuyor!
Ama unutmayın, karanlığın en kesif olduğu an, aydınlığa en yakın olunan zaman dilimiymiş!
Geçmiş olsun Sayın Mustafa
Özbek!
Hiç kuşkunuz olmasın, tarih sizin yiğitçe diklenmenizi ya da direnişinizi kayda
geçirecektir.

BÜYÜK TEZGAH
Hrant Dink’in öldürülmesi projeydi!
Nedim Şener’in “Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları” kitabı, Türkiye’yi ve güvenlik bürokrasimizin gerçek yüzünü ortaya koyan belgesel niteliğindedir.
Kitap okunduğunda görülecektir ki Hrant Dink göz göre göre öldürtülmüştür!
Bu işin sorumluları da bellidir.
Dink’in ölümüne fiili katkı sunanlarla, susup dolaylı katkı verenler bizatihi devletin raporları ile sabittir.
Hal bu iken İçişleri Bakanı Atalay’dan tık yok!
En önemlisi, her şeye müdahil olması ile bilinen Başbakan da bu konuyu her nedense pas geçiyor!
Sadece onlar değil, Hrant Dink öldürüldüğünde bu işin sorumluluğunu Türk Milliyetçilerine yıkmak için çırpınan ve ölüm günü feryadü figan ağıtlar yakan yandaş medyanın kalemşörleri de şimdi tam siper!
Böyle arsızlık, böyle utanmazlık ve böyle iki yüzlülük olur mu?
Demek ki ortada bir üzüntü yok, istismar vardı ki bu artık kanıtlanmıştır!
Türkiye’deki yandaş medya yazarları ile kendilerine liberal diyenlerin gerçek yüzü bu şekilde bir kere daha ortaya çıkmış oldu!
Onların derdinin üzüm yemek yani Hrant’ın gerçek katillerine ulaşmak olmadığı, maksadın bağcı yani Türk milliyetçilerini dövmek olduğu artık iki ikinin dört olduğu gibi kesinleşmiştir.

Hrant Dink olayındaki çifte standartlı tutumlar yandaş medyanın kalite belgesidir!
Diyeceksiniz ki bu olayın ardında ne var ve niçin üstüne gidilmiyor?
Olayın ardında zerre mübalağasız tezgah var ve içinde de halen görevde olan üst düzey devlet görevlileri var.
Tezgahın amacı ise bir projeye start vermekti!
Unutmayın, Ergenekon süreci de Hrant ve benzeri cinayetlerin hemen sonrasında başladı!
Evet Hrant Dink’in öldürülmesi bir projeydi ve bu ülkenin milli reflekslerinin köreltilmesini amaçlıyordu!


Okunacak kitaplar:
1)Vural Savaş’ın Bilgi Yayınevinden çıkan “Kim Bu Hainler” eseri 2) Şükrü Küçükşahin’in Doğan Yayından çıkan “Kemal’in Gelişi” eseri 3) Prof. Dr. Çağrı Erhan’ın “Türk Dış Politikasının Güncel Sorunları” eseri 4) Mehmet Soykan’ın, “Cevat Rıfat Atilhan’a Yahudiler Neden Saldırıyor” eseri.


 
refenrandum öncesi hukuktan demokrasiden bahsedenler iş böyle konulara gelince dut yemiş bülbüle dönüyorlar.

yargıyı siyasallaştırıyorsunuz diyenlere hadi ordan, biz yargıyı özgürleştiriyoruz diyenler utanmadan sıkılmadan maç tezahüratı yapar gibi kabadayılık yapma otur yerine diyor.

aslında ağlamasına ve kendisi hariç kimsenin anlamadığı esprilerine alıştığımız arınç'ın böylesine bir çıkış yapması beklene bir şeydi. çünkü kendileri de biliyor yaptıkalrı şeyin hukukla, adaletle, demokrasiyle uzaktan ya da yakından bağlantısı olmadığını.

şimdi bu 22 ay içerde yatan adam neden yattığı konusunda dava açmayacak mı?

ve türkiye avrupa insan hakları mahkemesinde bir kez daha mahkum edildiğinde akp ne cevap verecek?

yine hitler vari cevap mı verecek?

bir kaç yıl içinde içerdeki adamların büyük bir kızmı içerden çıkıp ta aynı şekilde türkiyeyi mahkum ettirdiğinde ülkemin bozulan itibarını kim düzeltecek?

ikinci bir van minüt olayı daha mı yaşayacağız?

ama bilsinler ki o zaman van münit yetmez.

van yiiir falan demesi gerekecek belki de daha fazlası.


ama söylemedi demeyin; iyiyye gitmiyoruz.

gidiyoruz diyenler gözlerindeki pembe gözlükleri çıkarıp öyle baksınlar ülkeye.

ve yapabilirlerse empati yapsınlar.
 
sendika başkanı demek işçi demek işçi demek gariban demek bir gariban nasıl oldu da bu kadar saltanatın sahibi oldu? önce bunu bi araştıralım ötekini sonra konuşuruz.
 
sendika başkanı demek işçi demek işçi demek gariban demek bir gariban nasıl oldu da bu kadar saltanatın sahibi oldu? önce bunu bi araştıralım ötekini sonra konuşuruz.

22 aydır içerde soraydınız.. Ama siz daha başbakanınızın bakanınızın çocukları nasıl zengin oluyor onu soramıyorsunuz ki..
 
22 ay sonra dışarı çıkmış olması tamamen suçsuz olduğu anlamına gelmiyor yattığı sürede göz önünde bulundurulduğu için tutuksuz yargılanmak için serbest bırakıldı yani kendisine atfedilen suçlardan berat ettiği için hapisten çıkmış değil
 
biri de diyor ki adam suçsuz olmadığı için çıkmadı

suçlu olduğu için mi yattı peki
çok bilmiş kardeşim
 
İddianamede, darbe girişimi içerisinde yer almakla suçlanan "şüphelinin Mustafa Balbay ve Hurşit Tolon gibi örgüt mensuplarıyla irtibat içersinde bulunduğu, Ergenekon örgütünün istediği amaçlar doğrultusunda hareket ettiği, başkanı olduğu Türk Metal-İş sendikasının imkanlarını ve parasal kaynağını örgüt için kullandığı ve askeri müdahaleye zemin oluşturmak için seferber ettiği"ne yer veriliyordu.



Bir zanlının içerde tutulması için illa birini vurmuş olması, yasaları bariz bir şekilde çiğnemesi, fiili olarak suç işlemiş olması gerekmez. Deliller ışığında ve genel kanaate dayanılarak, takdir hakkı da kullanılarak bir zanlı mahkemenin aksi kararı olmadıkça içeride tutulabilir. Bunda kaçma şüphesi, delilleri karartması ve suç vasfının değişmesi etkilidir.


Burada Özbek tahliye edilmiştir, halen beraat etmemiştir. Sapla samanı karıştırmayın.
 
İddianamede, darbe girişimi içerisinde yer almakla suçlanan "şüphelinin Mustafa Balbay ve Hurşit Tolon gibi örgüt mensuplarıyla irtibat içersinde bulunduğu, Ergenekon örgütünün istediği amaçlar doğrultusunda hareket ettiği, başkanı olduğu Türk Metal-İş sendikasının imkanlarını ve parasal kaynağını örgüt için kullandığı ve askeri müdahaleye zemin oluşturmak için seferber ettiği"ne yer veriliyordu.



Bir zanlının içerde tutulması için illa birini vurmuş olması, yasaları bariz bir şekilde çiğnemesi, fiili olarak suç işlemiş olması gerekmez. Deliller ışığında ve genel kanaate dayanılarak, takdir hakkı da kullanılarak bir zanlı mahkemenin aksi kararı olmadıkça içeride tutulabilir. Bunda kaçma şüphesi, delilleri karartması ve suç vasfının değişmesi etkilidir.


Burada Özbek tahliye edilmiştir, halen beraat etmemiştir. Sapla samanı karıştırmayın.

Ya arkadaşım bunu 22 ayda anladıysanız (yani tutuksuz yargılanabileceğini) suçsuz oldugunu ne zaman anlıyabilcekseniz merak ediyorum.. Delikanlı adam yiğidi öldürsede hakkını verir ben sizden bunu bekliyorum.. Bişeyleri sorgulamanızı istiyorum.. Doğruyu beraber arıyalım ama bu birilerinin(bülent arınç gibi) yargıya karışmalarıyla olmaz...
 
sendika başkanı demek işçi demek işçi demek gariban demek bir gariban nasıl oldu da bu kadar saltanatın sahibi oldu? önce bunu bi araştıralım ötekini sonra konuşuruz.

bu soruyu başbakanına sorsana bakalım !!!
 
bu soruyu başbakanına sorsana bakalım !!!

başbakan veya başkası yanlış yapmış veya yapmamış olabilir.
onların (varsa) hatalarıyla bu adamın hatasını neden örtmeye çalışıp savunuruz ki.benim hırsızım senin hırsızından daha iyi der gibi.
daha önceki bazı yazılarımda da yazmıştım.kim bu memlekette insanların yetimlerin vs hakkını yiyenleri Allaha havale ediyorum.
 
Deniz feneri çıktımı ?
 
Geri
Üst