Yürrüüü

ghost031

New member
Stratejileri belli oldu. Önümüzdeki iki yıl boyunca neye saldıracakları anlaşıldı. "Türkiye batıyor, halkımız aç ve sefil" edebiyatı tutmayınca, "şeriat geliyor" palavrası sökmeyince yani şeriat sekiz yıldır bir türlü gelemeyince, "yetim hakkı yediler" gibi çirkin ve çapsız iddialar havada kalınca, "havuzlu villa" teranesi dönüp kendi adamlarına dokununca, tutacakları yol meydana çıktı: Başkanlık sistemini dillerine dolayacaklar.
Şimdiden yazmaya koyuldular. Referandumun hemen ertesi gün başladılar: "Başbakan padişah olmak istiyor!"
Eh, padişah aynı zamanda halifeydi ya... Eşek değilsen satır arasını anlarsın...
Başkanlık sisteminin bir tek Amerika'da yürüdüğünü, diğer ülkelerde "başkan baba" sistemine yani diktatörlüğe dönüştüğünü söylüyorlar.
Haklılar. Bizde başkanlık sistemi hiç olmadı ama Allah'a şükür yakın tarihimizde hiç diktatör de görülmedi!
Bünyemize aykırıdır efendim. Bize hiç uymaz.
Başkan olursa sonra densizin biri çıkar da onu "Milli Şef" ilan ediverir.
Recep Tayyip Erdoğan "ebedi şef", Abdullah Gül de "milli şef" mesela... Bırrr... Düşünmesi bile korkunç...
"Başkanın tarafsız olması gerekir oysa bu adam bal gibi partili" diyorlar ve diyecekler.
Evet, örneğin Atatürk ve İnönü hayatları boyunca hiçbir partiye üye bile olmamışlardı!
"Başkanın bir beyefendi olması gerekir, bu adam Kasımpaşalı" da diyeceklerdir.
Başbakan yardımcısının kafasına Anayasa kitapçığı fırlatan Ahmet Necdet Sezer gibi bir beyefendi, örneğin...
Belki "ruh sağlığının yerinde olması gerekir" de diyeceklerdir.
Nasıl yani, "kargalar geliyor" diyerek masanın altına saklanan Fahri Korutürk falan gibi mi?
Başkan, hükümet üyelerini kendi keyfine göre seçecekmiş...
Evet, Atatürk bakanları, hatta valileri, büyükelçileri bile asla kendisi seçmeye kalkmaz, hükümeti meclisin özgür iradesine ve memurların seçimini de ilgili bakanlara bırakırdı... Aslına bakarsanız mebusları bile seçmezdi de her vilayet seçime girecek kendi temsilcilerine kendisi karar verirdi...
Sistem "yarı başkanlık" olursa da bu sefer "kukla başbakanlar dönemi başlıyor" diye kızacaklardır.
Refik Saydam, Hasan Saka, Şükrü Saracoğlu, Şemsettin Günaltay falan gibi mi acaba?
Tövbe ıstağfirullah, yoksa Fahri Özdilek, Nihat Erim, Ferit Melen, Naim Talu, ya da Bülend Ulusu falan gibi mi?
Başkanı halkın seçmesine çok itiraz ettiler ama referandumda (bundan önceki referandumda) yüzde 70 çıkınca ağızlarını daha fazla açamadılar.
Oysa bu iş cahil halka, genç ve güzel mankenlerle ne yazık ki eşit oya sahip dağdaki çobana, göbeğini kaşıyan kısa bacaklı, kıllı ayıya bırakılır mıydı?
Bırakırsan sonra halk gider Cemal Gürsel ya da Kenan Evren gibi birisini seçiverirdi vallahi...
Bunlar halkın seçimiyle gelmemişler miydi? İşte buyurun. Biz ne dedik?
Halk ne biçim Cevdet Sunay'ın da arkasındaydı... Hatta Faruk Gürler'in de arkasındaydı da namussuz politikacılar mecliste taş koyarak başkan seçilmesini engellemişlerdi... Politikayı politikacılara bırakırsan işte böyle olurdu. Oysa halk Menderes asıldığı zaman ne biçim sevinmişti, değil mi yani? (Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Sayın Tansel Çölaşan öyle diyor.)
Cahil halk işte... Şöyle adam gibi Deniz Baykal'ı seçmez ki başkan diye, saygı duyalım...
Laf aramızda, Atatürk olsun İnönü olsun, hangi serbest seçimi kazanmışlardı yahu?
Ben bilmiyorum, bir hırt çıksın bana öğretsin.

kaynak
 

DarthErim

Altın Üye
Valla o adam kim biliyormusun sorusuna muhattap olmamak için Adını da yazdım.
Refah partisinin daveti ile gelmiş bir afganlı kendisi.

Aşağıdaki bilgilerde ne gibi yanlışlıklar var?

GÜLBEDDİN Hikmetyar, 1970'li yılların başında Afganistan'daki Peştunlar arasında etkin olan Hizb-i İslami örgütünü kurup Afgan cihadını başlattı... Hikmetyar, Afganistan'da yıllar süren kanlı iç çatışmaların ardından Başbakan koltuğuna oturup dini liderlerle birlikte ülkeyi yönetmeye çalıştı.
Başbakanlığı'nda kanlı bir diktatör olan koyu puştun millyetçisi Hikmetyar, bir süre sonra muhalif güçler tarafından devrildi. Fakat, iktidarı bırakmak niyetinde olmayan Hikmetyar, kendini deviren güçlerle ve ülkede yönetimi tamamen ele geçiren Taliban'la hemen uzlaştı. Hatta, Afganistan'da 'misafir' olduğu söylenen terörist El Kaide örgütünün lideri Usame Bin Ladin'le çok sıkı ilişki içine girdi.
Uluslararası kaynaklara ve özellikle Pentagon'a göre, 11 Eylül saldırılarının bir planlayıcısı Bin Ladin ise diğeri de Gülbeddin Hikmetyar. Hikmetyar; ABD'nin Afganistan'a girmesinin ardından ülkesinden kaçtı. Şu anda sağ mı ölü mü bilemiyorum.
Uyuşturucu olayları ile de ilgisi var sanırım malum Rusyaya karşı Afganistan direnişinin maddi kayanğı Uyuşturucu parasıydı. Bulaşmışmıdır muhtemelen...
 

Uzunefe

Altın Üye
Valla o adam kim biliyormusun sorusuna muhattap olmamak için Adını da yazdım.
Refah partisinin daveti ile gelmiş bir afganlı kendisi.

Aşağıdaki bilgilerde ne gibi yanlışlıklar var?

GÜLBEDDİN Hikmetyar, 1970'li yılların başında Afganistan'daki Peştunlar arasında etkin olan Hizb-i İslami örgütünü kurup Afgan cihadını başlattı... Hikmetyar, Afganistan'da yıllar süren kanlı iç çatışmaların ardından Başbakan koltuğuna oturup dini liderlerle birlikte ülkeyi yönetmeye çalıştı.
Başbakanlığı'nda kanlı bir diktatör olan koyu puştun millyetçisi Hikmetyar, bir süre sonra muhalif güçler tarafından devrildi. Fakat, iktidarı bırakmak niyetinde olmayan Hikmetyar, kendini deviren güçlerle ve ülkede yönetimi tamamen ele geçiren Taliban'la hemen uzlaştı. Hatta, Afganistan'da 'misafir' olduğu söylenen terörist El Kaide örgütünün lideri Usame Bin Ladin'le çok sıkı ilişki içine girdi.
Uluslararası kaynaklara ve özellikle Pentagon'a göre, 11 Eylül saldırılarının bir planlayıcısı Bin Ladin ise diğeri de Gülbeddin Hikmetyar. Hikmetyar; ABD'nin Afganistan'a girmesinin ardından ülkesinden kaçtı. Şu anda sağ mı ölü mü bilemiyorum.
Uyuşturucu olayları ile de ilgisi var sanırım malum Rusyaya karşı Afganistan direnişinin maddi kayanğı Uyuşturucu parasıydı. Bulaşmışmıdır muhtemelen...
Şehrin göbeğinde cihad var diye bomba patlatmak kadar masum ve iyi birşey yok bu zihniyete göre. Hem Amerika , daha doğrusu CIA , Afganistan'ı almak için kimi kullandı ? 10 sene evvel kimleri üstüne saldırttı ve son 7 senedir nerede ? Aradaki bağı göremeyen bence gerçekten kördür.
 

xyz4

New member
Şehrin göbeğinde cihad var diye bomba patlatmak kadar masum ve iyi birşey yok bu zihniyete göre. Hem Amerika , daha doğrusu CIA , Afganistan'ı almak için kimi kullandı ? 10 sene evvel kimleri üstüne saldırttı ve son 7 senedir nerede ? Aradaki bağı göremeyen bence gerçekten kördür.
Yav! Neyin kavgasını yapıyorsunuz? Hikmet Yar mübarek biridir. Bin Ladin gibi ortadoğuda müslümanların düşman ilan edilmesine büyük katkılarda bulunmuştur. Yoksa düşman olmadan amerika ortadoğuya gelemezdi. Bizimde başbakanımız koskoca BOP eşbaşkanı falan olamazdı. Böyle mübarek kişilerle uğraşmayın! Gidin siz, " vatan-millet" diye bağırın! Sesinizi duyan olursa. % 58 hükümetin herşeyini onayladı. " Evet" dedi. Siz hala neyin peşindesiniz?
 

ghost031

New member
Valla o adam kim biliyormusun sorusuna muhattap olmamak için Adını da yazdım.
Refah partisinin daveti ile gelmiş bir afganlı kendisi.

Aşağıdaki bilgilerde ne gibi yanlışlıklar var?

GÜLBEDDİN Hikmetyar, 1970'li yılların başında Afganistan'daki Peştunlar arasında etkin olan Hizb-i İslami örgütünü kurup Afgan cihadını başlattı... Hikmetyar, Afganistan'da yıllar süren kanlı iç çatışmaların ardından Başbakan koltuğuna oturup dini liderlerle birlikte ülkeyi yönetmeye çalıştı.
Başbakanlığı'nda kanlı bir diktatör olan koyu puştun millyetçisi Hikmetyar, bir süre sonra muhalif güçler tarafından devrildi. Fakat, iktidarı bırakmak niyetinde olmayan Hikmetyar, kendini deviren güçlerle ve ülkede yönetimi tamamen ele geçiren Taliban'la hemen uzlaştı. Hatta, Afganistan'da 'misafir' olduğu söylenen terörist El Kaide örgütünün lideri Usame Bin Ladin'le çok sıkı ilişki içine girdi.
Uluslararası kaynaklara ve özellikle Pentagon'a göre, 11 Eylül saldırılarının bir planlayıcısı Bin Ladin ise diğeri de Gülbeddin Hikmetyar. Hikmetyar; ABD'nin Afganistan'a girmesinin ardından ülkesinden kaçtı. Şu anda sağ mı ölü mü bilemiyorum.
Uyuşturucu olayları ile de ilgisi var sanırım malum Rusyaya karşı Afganistan direnişinin maddi kayanğı Uyuşturucu parasıydı. Bulaşmışmıdır muhtemelen...
Arkadaşım adamın adını yazman O adamı tanıdığın anlamına gelmez. Gulbeddin Hikmetyar Afganistanın Sovyet işgali sırasında ülkesini savunan afgan mücahidlerin liderliğini yapmış ve işgal sona erdikten sonra iki dönem başbakan seçilmiştir. George W.Bush'un 11 eylül saldırıları sonrasında İslam ülkeleri ile ilgili söylemleri nedeniyle , müslümanları ABD ile cihada davet etmesi neticesinde 2003 yılında ABD tarafından Küresel terörist ilan edilmiştir. Sanıldığı gibi el-kaide ile birlikte hareket etmemektedir. Afganistanda el kaide ile hizbi islami sık sık karşı karşıya gelmektedir.

Aslında Sizin sorununuz el Kaideyi ABD nin kurdurduğunu ve usame bin ladin'in aslında bir CIA ajanı olduğunu anlamamanızdan kaynaklanmaktadır. George Bush zamanında ABD, islam ülkelerini bütün dünyanın gözünde Terörist konumuna sokmak için el-kaideyi ve usameyi çok güzel kullanmıştır. ABD'de bile artık birçok kimse tarafından 11 eylül saldırılarının birkaç el kaide militanı tarafından yapılamayacak çok kapsamlı ve profesyonel ekipler tarafından gerçekleştirilebilecek bir saldırı olduğu kabul ederken , Benim ülkemde el Kaidenin gerçekten terörist ve insanlık için çok tehlikeli bir terör örgütü olduğuna inananların sayısı hiç de az değildir.

15 Kasım 2003 tarihinde Beth İsrael ve Neve Şalom sinagoglarına , 20 Kasım 2003 tarihinde ise HSBC bank genel müdürlüğü ve İngiltere Başkonsolosluğuna yapılan bombalı saldırılarda Saldırı el kaide adına üslenilerek Türkiyede de de el kaideden nefret edilmesi sağlanmaya çalışılıyordu. Oysaki Ölen 67 kişinin ve Yaralanan Bin'e yakın kişinin bir çoğunun müslüman olduğunu ve bu patlamaların olduğu tarihlerinde Ramazan ayına denk geldiğini ve Müslümanların kim olursa olsun Ramazan ayında başka müslümanlara karşı bir eylemlerinin olamayacağı eğer oluyorsa bu eylemlerin müslümanlar adına Müslüman Olmayanlar tarafından düzenlenmiş olacağını düşünmüyordu.

O günlerden sonra Her saldırının atında elkaide ve müslüman insanlar aranmaya başlandı. Afganistandaki herkes Terörist olarak görülmeye başlandı.

Maalesef Gulbeddin Hikmetyar'ında Afganistanda sovyet işgaline karşı destanlaşmış direnişi görülmezden gelerek , Sanki ülkemize karşı bir tehdit yada eylemi olmuşçasına Terörist olarak gösterilmeside bir Handikaptır.
 

COROPERATION

New member
Şimdi Engin Ardıç' ın yazısında açık ve hafif bir argo dille Cumhuriyet Halk Partisini eleştirdiği ve hükümet sempatizanı olduğunu anladım ben. Ancak Galatasaray Lisesi ve Boğaziçi Üni. gibi bir öğrenim kurumundan mezun olan. İngilizce, Fransızca, Yunan ve Almanca gibi dilleri iyi bilen bir gazetecinin bu tip tesbitlerine şaşırmamak elde değil. Çünkü yapılan icraatların ve ardında yatanların yada yapılan planların tesbitinin bukadar zor olamaması gerektiğini düşünüyorum. Hele ki kendisi gibi iyi bir eğitim almış gazeteci için. İktidar partisi çalışmıyor hep ama hep çalıyor demek yada yaptıklarının tümü yanlış demek yanlış olur. Fakat Yaptıkları doğruların ardında tehlikeli şeyler var. İcraatlarine yolsuzluk bulaşıyor, devlet için güttükleri ideallere din dahil oluyor, yurt içi ve yurt dışı dialoglarının dozunu ayarlasalar bile sakıncalı vaatlerde bulunuyorlar diyebiliriz. Ancak muhalefetin bunları görüp aktarması noktasında uslubünde yada söyleminde yanlışlık var demek de yanlış olmaz. Kaldı ki benim takıldığım şey beyfendinin yazısında ki anlamsız manalar yüklediği argoyu bulamaç yaptığı manasız sataşmalar. Demiyorum ki haksız yazmış yada yanlış yazmış. Ama traf olmak demek ne demek belki iyi analiz etmek gerekir....
Saygılarımla...
 

zfrakgn

New member
Madem ki bu Hikmetyar bu kadar mübarek adamdı, sevgili başbakanımızın seçilir seçilmez ilk işi, neden bu fotoğrafı yayınlayan gazete ve sahibini yok etmek oldu?
 

HTML

Üst