Referandumda “Alevi hakimler gidecek” sloganı

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

AngeL Of Death

Wishmaster
Katılım
6 Haz 2006
Mesajlar
5,121
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Hayat sıkıcı faLan değil, sen fakirsin..
Referandum sonuçları ile ilgili ilk yazımda, Trabzon kaynaklı “Evet sonucunu almak için meselâ Trabzon’un köylerinde ‘Evet verenler Müslüman, hayır verenler dinsizdir’ propagandası yapılmıştır. Orta Anadolu ve Karadeniz’de MHP tabanı bu propagandadan fena halde etkilenmiştir” tespitine yer vermiştim.
Trabzon basınından Günebakış gazetesinin sahibi ve Genel Yayın Müdürü Ali Öztürk, bu tespitimize yer verdikten sonra “Propaganda, Bulut’un iddia ettiği gibi değil, ‘Alevi hakimler gidecek, Müslüman hakimler gelecek’ biçiminde gelişmiştir. Özellikle Başbakan’ın ‘Yargı artık dedelerden talimat almayacak’ sözleri kırsalda büyük yankı bulmuştur. Gerek Orta Anadolu’da gerek Karadeniz Bölgesi’nde ‘Müslüman hakimler için evet’ propagandası ‘Müslüman cumhurbaşkanı’gibi tutmuştur.
Nitekim MHP eski milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu’nun ‘Bu Yargıtay ve Danıştay’a Çaykara’da alnı secde gören bir hakimin gelmesini istiyorum’ sözleri aynı perspektifin yansımasıdır” diye yazdı.

* * *
Öztürk’ün verdiği bilgiler, meselenin dehşet verici boyutlarını azaltmıyor, aksine çoğaltıyor. Ne demek “Alevi hakimler gidecek, Müslüman hakimler gelecek?” AKP, Alevi nüfus bulunmayan Trabzon’da böyle mi propaganda yaptı? Eğer propagandayı bana verilen ilk bilgilerde olduğu gibi “Evet verenler Müslüman, hayır verenler dinsizdir” diye değil de “Alevi hakimler gidecek, Müslüman hakimler gelecek” diye yapmışlarsa, bu vatandaşı kin ve düşmanlığa alenen tahrik değil midir?
Ali Öztürk’e Trabzon’daki propagandanın hangi sloganlarla yapıldığına dair verdiği bilgilerden dolayı teşekkür ederim. Zaten ilk bilgiyi de yine Trabzonlu değerli bir gazeteci dostumdan almıştım.
Görülüyor ki, AKP, Karadeniz ve Orta Anadolu’da referandumu Sünni-Alevi oylamasına çevirmiştir. Ali Öztürk’ün verdiği bilgi, çok önemli bir delildir.
Türk Ceza Yasası’nın 216’ncı maddesinde, “Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçu düzenlenmiştir.
Siyasi Partiler Yasası’na göre halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etme suçlarından mahkûm olanlar, siyasi partilere üye bile olamaz!
Yine Siyasi Partiler Yasası’nın 78’inci maddesinde, “Siyasi Partiler, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, dil, ırk, renk, din ve mezhep ayrımı yaratmak veya sair herhangi bir yoldan bu kavram ve görüşlere dayanan bir devlet düzeni kurmak amacını güdemezler veya bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar, başkalarını bu yolda tahrik ve teşvik edemezler.
Bölge, ırk, belli kişi, aile, zümre veya cemaat, din, mezhep veya tarikat esaslarına dayanamaz veya adlarını kullanamazlar” denilmiştir.
Durum bu kadar açık ve nettir.

* * *

Ali Öztürk’ün ikinci değerlendirmesi de çok önemli:
“Fethullah Gülen Hoca’nın ‘Keşke mümkün olsa da mezardaki ölüleri oy vermeleri için kaldırabilsek’ sözleri muhafazakar kitleleri derinden etkilemiştir. Sandık tarihinde böylesi manevi bir motivasyon ilk kez görülmüştür. Sonucu bize göre en fazla bu keyfiyet etkilemiştir.”

Demek ki referandum, “hukukun üstünlüğü”, “özgürlüğe bir adım daha” gibi palavraların değil din ve mezhep duygularının şartlandırması ile yapılmıştır.​


ARSLAN BULUT/YENİÇAĞ​
 
zaten erdoğanın en büyük rahatsızlığı alevilerdir.

çünkü alevileri yapacağı değişiklik karşısındaki en büyük engel olarak görür.

referandum öncesi yapılan bir araştırmada akp ye en fazla karşı olan kesimin aleviler olduğu ortaya çıkmıştır. ve referandum sonuçları da bunu göstermiştir. alevi nüfusunun yoğun olduğu yerler genellikle hayır vermişlerdir.

bu işin böyle olduğunu biz zaten biliyorduk ama bilmeyenlerin öğrenmesi açısından faydalı bir yazı olmuş.
 
Demokratikliğe bakın hele. Biri gelir faşistlik yapar , öteki gelir sınırlarımızı çizdik biz kürdistanı kurduk der. Erdoğan da sadece yargıyı nasıl ele geçireceğini düşünsün. Aziz Nesin , seni saygıyla anıyoruz!
 
Evet Alevi Dedelerden veya Başka yerlerden Kendi Sözleri ile Tavsiye alanların gitmesi pekde fena olmaz. 15 sene önceki bakandan emir almayı kendine yedirenler . Şimdi görevdeki bakanın HSYK içinde olmasından rahatsız olmuşlar , samimiyetleri ortada. Demekki onların bağlılıkları daimi halen kararnamaleri belli emirlerle düzenleyip listeler buna göre düzenleniyorsa ve bunun adıda bağımsız ve tarafsız Hukuk sistemi oluyorsa ben şahsen buna inanmam. Kendilerini oraya getirenlere Diyet ödemekden başka bişe olarak görmek mümkün değil.
 
Evet Alevi Dedelerden veya Başka yerlerden Kendi Sözleri ile Tavsiye alanların gitmesi pekde fena olmaz. 15 sene önceki bakandan emir almayı kendine yedirenler . Şimdi görevdeki bakanın HSYK içinde olmasından rahatsız olmuşlar , samimiyetleri ortada. Demekki onların bağlılıkları daimi halen kararnamaleri belli emirlerle düzenleyip listeler buna göre düzenleniyorsa ve bunun adıda bağımsız ve tarafsız Hukuk sistemi oluyorsa ben şahsen buna inanmam. Kendilerini oraya getirenlere Diyet ödemekden başka bişe olarak görmek mümkün değil.

Şimdi dedelerden talimatı falan bırakın da , Erdoğan kimlerden talimat aldı bunları söyleyin. Kimleri ulema yerine koydu bunları söyleyin. Ben söyleyeyim mi Nakşibendi tarikatının Gümüşhanevi dergahına bağlı olan Esat Coşan'dan almıştır. Keza Erdoğan , Zahid Akman ve Zekeriya Karaman da önceden bu dergaha bağlı insanlardı. Önce Erdoğan , daha sonra da Zahid Akman ve Zekeriya Karaman , Erbakan'ın himayesine geçtiler. Esad Coşan'ın kendi kaleminden bu süreci okudum ve alenen kendisine danışılması gerektiğini yazmış. Şimdiki yeni anayasaya göre Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın da yapısı da kimlerin emir vereceği de bariz ortada.
 
yargıda veya şurada burada bulunan aleviler, alevi oldukları için değil tam tersine alevi kimliklerini arka planda bıraktıkları için yani Atatürkçü değerlere sahip çıkabildikleri, çağdaş oldukları, laik olabildikleri için oradadırlar. ayrıca “Alevi hakimler gidecek” sözündeki "alevi" kelimesi simgesel olup yargıdaki laik ama sünni olanlanları da hedef alıyor diye düşünüyorum. türkiye bugün iran, afganistan, ırak veya herhangi bir arap ülkesi gibi değilse bunun için alevilere çok şey borçludur.

akp'nin, gericiliğin alevileri hedef alması aleviler için yeni bir durum değil. bu nedenle alevilerin bu kimselerin uzlaşma girişimi gibi görünen tavırlarına karşı temkinli yaklaşması kendilerinin ve devletin hayrına olacaktır.

yargıda şurada burada egemen olduğu söylenen alevilerin inançlarını topluma kabul ettirememesi, ibadethane ve din dersleri konusunda hala bir resmiyet sorunu yaşaması, yaşadığı bu sorunlara karşı demokratik çizgisinden vazgeçmemesi "demokrasi" sözcüğünü dilinden düşürmeyen faşistlere ders olsun.

demokratım demekle demokrat olunmaz, demokrasi bir kültür, yaşayış ve bilinç meselesidir. bunların geliştirilmesi uzun süreçler gerektirir.
 
Zamanında aleviyim demeye korkanlar şimdilerde alevilerin baskı altında olduğunu ima ediyor.
Vay anasını sevgili seyirciler...
Ben önceleri Türkiye'de hiç alevi yok sanıyordum ama şimdilerde ne kadar çok alevi olduğunu görüyorum.
Bunun sebebini baskıyla bağdaştırmakta ayrı bir meziyet tabiki.
 
Zamanında aleviyim demeye korkanlar şimdilerde alevilerin baskı altında olduğunu ima ediyor.
Vay anasını sevgili seyirciler...
Ben önceleri Türkiye'de hiç alevi yok sanıyordum ama şimdilerde ne kadar çok alevi olduğunu görüyorum.
Bunun sebebini baskıyla bağdaştırmakta ayrı bir meziyet tabiki.

kardeş elini verirsen kolunu kaptırırsın oyuzden akpnin yaptığı hata ne ohal kalkcaktı ne bunlar cok konuscaktı hiç olmazsa ozaman bos elestiri yapmıyolar derdik
 
arkadaşlar aleviler bu ülkede azınmayacak kadar fazladır lakin arkadşın dediği gibi alevi kesimi ben aleviyim demeye doğru korkuyordu.
bu ülkede sayıların enaz 20 milyon olacak ve sen bu sayı içesinde olacaksın vede ben aleviyim diyemeyeceksin işte bunun diyememe korkusunun nereden geldiğini artık size bırakıyorum
bu zamana kadar geçmiş zamanlarda aleviler üzerine dünyalar kadar oyunlar oynanmamışmıdır
yakın tarihimizde örnek sivas katliyamlar yapılmamışmıdır
nedir bu o zaman herkes şapkasını önüne alsın akıllı bir şekilde düşünsün.
yarın Türk alevileride yoldan çıkıpta bizde bunlardan bıktık çoğunluk olduğumuz yerde abd destekli bir konfedarasyonluk istiyoruz denirse sakın saşmayın
işte o zaman bu ülke için alevilerin yaptığı işleri ğöz ardı yapamassınız
ha diyeceksiniz ki ne yapmışsınız ki
en basiti şu din ve devlet işlerini bir birinden ayırdık .
 
Yargı kurumlarında onuruyla görev yapan eşitlikçi, adaletçi, özgürlükçü, ilerici Aleviler değil,
kökeni kimliği aidiyeti ne olursa olsun; çeşitli refleksler ve yersiz kaygılarla başkalarının özgürlüklerini kısıtlayan militan şahsiyetli kişiler gerçek hukuk devleti'nin tesis edilmesiyle yer bulamasın ya da etkinlik gösteremesin bundan sonra dilerim.
 
Zamanında aleviyim demeye korkanlar şimdilerde alevilerin baskı altında olduğunu ima ediyor.
Vay anasını sevgili seyirciler...
Ben önceleri Türkiye'de hiç alevi yok sanıyordum ama şimdilerde ne kadar çok alevi olduğunu görüyorum.
Bunun sebebini baskıyla bağdaştırmakta ayrı bir meziyet tabiki.

Baskı yok zannediyorsanız aldanıyorsunuz demektir..Ziraa bir cami yapılması için hemen izin çıkarken bir cemevi yapılması için hemen izin çıkmıyor hatta hiç çıkmıyor.....Bu arada not : hristiyanların her şeyine izin çıkıyor bunuda bir müslüman olduğunu söyleyen başbakan sağlıyor...Beğenilmeyen ATATÜRK zamanında ise orası ( sümela )ibadete kapatılıp müze olmuştu..
Saygılar....
 
Zamanında aleviyim demeye korkanlar şimdilerde alevilerin baskı altında olduğunu ima ediyor.
Vay anasını sevgili seyirciler...
Ben önceleri Türkiye'de hiç alevi yok sanıyordum ama şimdilerde ne kadar çok alevi olduğunu görüyorum.
Bunun sebebini baskıyla bağdaştırmakta ayrı bir meziyet tabiki.



acaba insanlar neden inançlarını saklamak zorunda kalıyorlar diye düşündün mü?

yüzyılalrca gördükleri zulumden ve baskıdan olabilir mi?

aleviler yüzyıllardır baskı altındadır ve baskı hala devam ediyor.


ben (kişisel olarak) alevi bir ailenin çocuğu olduğum için bütün öğrenim hayatım boyunca sıkıntı çektiysem, özellikle "din dersdinden" geçirilmediysem bu bir baskıdır.


ve ben kişiğsel olarak hiç bir zamanda ve yerde nerden geldiğimi ne olduğumu saklamadım. ve çok bedel ödedim. ödemeye de devam ediyorum.


burda suçlu olan inançları yüzünden hor görülen, baskı ve zulum yapılan ben ve benim gibiler değil, binlerce yıllık düşlmanlığı sürdüren ve körükleyendir.
 
propaganda yapıldı tabi ki referandumda da erdoğanın isteği üzerine halkların kardeşliği gerçekleşti :001_smile: ama yalandan

geçmişte aleviyim sünniyim türküm kürdüm demek korku vermezdi eğer korku olsaydı bunca faili meçhul cinayet olmazdı trajik olaylar yaşanmazdı bilmeyenler öğrensin

21.yyın cumhuriyetini akpnin daha çok özgürlük yalanlarına göre değerlendirirseniz yanlış sonuca ulaşırsınız aydınlanma cumhuriyetin yerleşmesi ile gerçekleşmiştir
akp ile ülke yeni bir üstünlük mücadelesine girmiş görünüyor ve bu da asıl korkulması gereken gelecek olduğunu düşünüyorum

konununda son paragraflarına katılıyorum
 
Neden demeye korkalım canım.:)Sonuna kadar savaş veriyoruz..
 
Bu yüzden mi Dünya EHL-İ BEYT vafkı evet vereceğini açıkladı..
Açıp da şu gazeteyi bir okuyun da yaptığı haberleri görün.
Kaynaksız, asılsız çamur atmalar.. Doğan grubu
gazeteleri bile bu kadar ucuz haberlere kalmadı.
Demek ki bu görevi bunlara layik gördü.
 
Zamanında aleviyim demeye korkanlar şimdilerde alevilerin baskı altında olduğunu ima ediyor.
Vay anasını sevgili seyirciler...
Ben önceleri Türkiye'de hiç alevi yok sanıyordum ama şimdilerde ne kadar çok alevi olduğunu görüyorum.
Bunun sebebini baskıyla bağdaştırmakta ayrı bir meziyet tabiki.

bugünlerde etnik kimliğin ve mezheplerin geçmişe göre daha rahat söylenilmesine izin verilmesi bunlara eşit imkanlar sağlandığı anlamına gelmez. bu durumun yaratılmasının sebebi din ve mezhep temelli bir devletin temellerinin atılmak istenmesidir. yani asıl amaç devlet yönetiminde egemen bir mezhep ve grup yaratmak. bunun alevilerin yararına olan tarafını ben anlayamadım. aleviler, ancak Atatürkçü bir Türkiye'de eşit bir şekilde yaşayabilecekleri sonucuna ezberden varmamışlardır, geçmişte ve günümüzde yaşananlar sonucunda olmuştur bu. zaten Atatürk'ü dünya lideri yapan unsurlardan birisi de bazı kesimlerin bir türlü anlayamadığı, hiç bir kesimi dışlamayan bu özelliğidir.
 
Şimdi dedelerden talimatı falan bırakın da , Erdoğan kimlerden talimat aldı bunları söyleyin. Kimleri ulema yerine koydu bunları söyleyin. Ben söyleyeyim mi Nakşibendi tarikatının Gümüşhanevi dergahına bağlı olan Esat Coşan'dan almıştır. Keza Erdoğan , Zahid Akman ve Zekeriya Karaman da önceden bu dergaha bağlı insanlardı. Önce Erdoğan , daha sonra da Zahid Akman ve Zekeriya Karaman , Erbakan'ın himayesine geçtiler. Esad Coşan'ın kendi kaleminden bu süreci okudum ve alenen kendisine danışılması gerektiğini yazmış. Şimdiki yeni anayasaya göre Anayasa Mahkemesi ve HSYK'nın da yapısı da kimlerin emir vereceği de bariz ortada.

Erdoğan, Hacı Bektaşi Veli Dergahının uzantısı olduğunu varsayan bir Dededen icazet alsaydı,; ya da bir Mevlevi Dergahından dersli olsaydı; ya da Aleviliğini Devrimci fikirlerine kurban etmiş bir Moğultay ya da Seyfi Dede'den emir alsaydı hangi övgüleri dizecektik?

Tencere dibin kara....
 
propaganda yapıldı tabi ki referandumda da erdoğanın isteği üzerine halkların kardeşliği gerçekleşti :001_smile: ama yalandan

geçmişte aleviyim sünniyim türküm kürdüm demek korku vermezdi eğer korku olsaydı bunca faili meçhul cinayet olmazdı trajik olaylar yaşanmazdı bilmeyenler öğrensin

21.yyın cumhuriyetini akpnin daha çok özgürlük yalanlarına göre değerlendirirseniz yanlış sonuca ulaşırsınız aydınlanma cumhuriyetin yerleşmesi ile gerçekleşmiştir
akp ile ülke yeni bir üstünlük mücadelesine girmiş görünüyor ve bu da asıl korkulması gereken gelecek olduğunu düşünüyorum

konununda son paragraflarına katılıyorum

Cevap vermiş olmak için, filozof edasıyla aklımıza her geleni sallayıp mesaj olarak yazmasak diyorum....

Geçmişte Aleviyim ve Kürdüm diyebilenler var mıymış?

Hayret ki hayret!

Yaşım 40'a yakın. Yaşadığım yörede Sünni Türkler de var, Alevi Zazalar da var, Sünni Kürtler de var. Bırakın çocukluğumu, delikanlılık çağımda bile Alevi ve Kürt kelimesini kullanmak cesaret isterdi. Hatta yerine göre suç bile sayılırdı.

Faili meçhullere bakın, büyük çoğunluğu yasakların gölgesinde işlenmiştir.
 
Baskı yok zannediyorsanız aldanıyorsunuz demektir..Ziraa bir cami yapılması için hemen izin çıkarken bir cemevi yapılması için hemen izin çıkmıyor hatta hiç çıkmıyor.....Bu arada not : hristiyanların her şeyine izin çıkıyor bunuda bir müslüman olduğunu söyleyen başbakan sağlıyor...Beğenilmeyen ATATÜRK zamanında ise orası ( sümela )ibadete kapatılıp müze olmuştu..
Saygılar....

GİZLİ LİNK

Reklam olmasın diye gizliden verdim linki.O adreste genel araştırma yap (ki orası alevi vatandaşların en çok bulunduğu siteelrden biridir) durumu çok net şekilde anlayabilriz.




acaba insanlar neden inançlarını saklamak zorunda kalıyorlar diye düşündün mü?

yüzyılalrca gördükleri zulumden ve baskıdan olabilir mi?

aleviler yüzyıllardır baskı altındadır ve baskı hala devam ediyor.


ben (kişisel olarak) alevi bir ailenin çocuğu olduğum için bütün öğrenim hayatım boyunca sıkıntı çektiysem, özellikle "din dersdinden" geçirilmediysem bu bir baskıdır.


ve ben kişiğsel olarak hiç bir zamanda ve yerde nerden geldiğimi ne olduğumu saklamadım. ve çok bedel ödedim. ödemeye de devam ediyorum.


burda suçlu olan inançları yüzünden hor görülen, baskı ve zulum yapılan ben ve benim gibiler değil, binlerce yıllık düşlmanlığı sürdüren ve körükleyendir.

Sen benim söylemek istediğimi yanlış anlamışsın zerkli.
Ben artık alevilerde ben aleviyim diye rahatlıkla söyleyebiliyor manasında yazdım o yazıyı.
Benimde çok açık net şekilde gördüğümde budur.Olması gerekende budur zaten.
İnsanlar dini inançları ile yargılanamaz ve özgürdürler.
Bu inançlar diğer insanlara zarrar vermediği sürece sonuna kadar özgürdür.
İsteyen kuşa tapar isteyen ilahi dinlere vs.Önemli olan inanca saygıdır
ve benim en çok önem verdiğim ve üzerinde hep durduğum bir hadisedir bu.

 
aleviler tarikatların cemaatlerin hurafelerinden yakınırlar sonrada diyanet kalksın derler .ne biçim laik devlet derler .olaylara objektif olarak yaklasmaya calısan ve bunda en basarılı kurum olan diyanet kalktığı zaman hurafelerin ne duruma geleceğini düşünün.ben şuan bir konuda bilgi arıyorsam en güvenilir yer olarak diyaneti görüyor ve bilgiyi oradan alıyorum .o kalkarsa cemaate şıha şeyhemi gidecez .hurafelere aletmi olacaz .hem hurafelere karşı cık hem bunu iste .

alevi hakimler laikliği savunuyormuş dinle devleti birbirinden ayırıyormuş falan .küllen yalan

bazı aleviler din dersinden rahatsızız diyorlar.peki ramazan bayramında ki izinden de rahatsızlarmı.biz ramazan bayramında calısmak istiyoruz diye talepde bulunanlar oluyomu.herkez işini biliyo ve işine geldiği gibi konusuyo malesef ve coğu boş
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst