Erdoğan'a Ceza Verip CHP'li oldular.

ghost031

New member
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’Bana ceza kesen yargıçlar, daha sonra CHP’de üst kurullarda yer aldı’’ diyerek kastettiği iki hukukçunun kim olduğu ortaya çıktı...

Başbakan Erdoğan’ın ‘’Bana ceza kesen yargıçlar, CHP’li oldu’’ dediği iki hukukçunun, eski Müsteşar Yusuf Kenan Doğan ile Yargıtay Ceza Dairesi eski Başkanı Naci Ünver olduğu belirlendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘’Bana ceza kesen yargıçlar, daha sonra CHP’de üst kurullarda yer aldı’’ diyerek kastettiği iki hukukçunun, Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı Yusuf Kenan Doğan ile, Yargıtay 8. Ceza Dairesi eski Başkanı Naci Ünver olduğu belirlendi.
Erdoğan, Sivas mitinginde ‘’Yargı CHP’nin arka bahçesi oldu. Bunu ben yaşadım. Bana cezayı kesen Yargıtay’ın üst dairesindeki yargıçların daha sonra CHP’nin üst kurullarında nasıl yer aldıklarını biliyoruz” dedi.

12 YIL ÖNCE

Erdoğan bu açıklamasıyla Yargıtay’ın 12 yıl önce kendisi hakkında verdiği “mahkumiyeti onama” kararına işaret etti. Erdoğan, Siirt’te okuduğu ‘’Kubbeler miğfer, minareler süngümüz, camiler kışlamız’’ biçimindeki şiir nedeniyle Diyarbakır DGM’de yargılanmış ve ‘’Halkı ırk, din, dil ve sınıf farkı gözeterek açıkça kin ve düşmanlığı tahrik ettiği” gerekçesiyle 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Erdoğan’ın cezası Yargıtay 8'inci Ceza Dairesi tarafından onandı. Yargıtay 8. Ceza Dairesi heyetinde o dönem Naci Ünver, Uzel Kızılkılınç, Serpil Çetinkol, Muhittin Mıhçak ve Yusuf Kenan Doğan görev aldı. Heyetteki isimlerden Ünver ve Doğan emekli olduktan sonra siyasete girdi.

“CUMHURİYET SAHİPSİZ BIRAKILAMAZ”

2003 yılında “CHP’nin yalnız bırakılması demek, cumhuriyetin yalnız bırakılması demektir” diyerek partiye üye olan Ünver’in rozetini Deniz Baykal taktı. Doğan ise 22 Temmuz’da yapılan seçimler öncesinde Yargıtay üyeliğinden istifa etti ve Malatya milletvekili adayı oldu, ancak seçilemedi. PM üyes de olan Doğan, Kılıçdaroğlu’nun PM listesinde kendine yer bulamadı.
Aşk şiirleri, öykü ve romanlar yazan Ünver ise, polisin yasa dışı dinleme ile elde ettiği kanıtların mahkumiyete esas olmayacağı yönünde örnek karar almıştı. 1995’de Adalet Bakanı Mehmet Moğultay’ın Müsteşarı olan Doğan ise, 1996’da Mehmet Ağar’ın Adalet Bakanı olduğu dönemde görevden alınmış ve Yargıtay üyesi seçilmişti.


Kaynak
 

degazor35

TÜRK oğlu TÜRK
Hep diyoruz,

kuyruk acısı :)
 

h.yilmaz

New member
‘’Kubbeler miğfer, minareler süngümüz, camiler kışlamız’’
okuduğu şiire bakarmısınız. bir de yağ gibi üste çıkıyor.
 

sherlock_holmes

New member
Ghost niye böyle paylaşımlar yapıyorsun ayıptır yaaa....

E yargı tarafsızdı işte... Bak işte tarafsızmış.... Anayasa geçerse yargı bağımsızlığını yitirecekMİŞ...
Pardon tarafsız yargı derken ? Hangi yargı tarafsızdı ? Uganda'nın bağımsız mahkemeleri bile bizim yüksek mahkemelerden daha bağımsızdır
 

OceanGray

>EbruzeN
bence bunlar kendilerine ceza vermiş chli olmakla :D: :p
 

l3adl3oy

New member
:D ne var ki bu haberde.. OSman Pamukoğkuda emekli asker.. Şimdi orduda taraflı o zaman. Hepsi heparlı... En çok kadın milletvekili kimdeyse kadınlarda o tarafta ozaman.. Kedinin önüne ip yumağa atarlar ya.. Sizinde önünüze atıyorlar oynuyorsunuz...
 

Uzunefe

Altın Üye
O adamlar emekli olmuşlar gitmişler. Peki bu isimler AKP'ye geçseydi o zaman ne olurdu ? Neler olmazdı ki. Bunları böyle ortaya koya koya aklanmaya çalışıyorlar. Fakat Anayasa Mahkemesine ve HSYK'ya yapacakları onlara göre tamamen yargıyı bağımsızlaştırıyor değil mi ? Üye sayısının artması , görev sürelerinin 2 katına çıkması ve Abdullah Gül'ün yapacağı atamalar... Bağımsızlık nedir biliyoruz çok şükür...
 

h.yilmaz

New member
işte güzellik burada. Tayyip erdoğanın okuduğu da İnsanım diyemeyenleri rahatsız eden şiir.
sen camiyi karargah yaparsan o zaman burası ibadet yeridir demeyeceksin.

devlete camiden savaş açıp ondan sonra asker camiyi bombalyacaktı demeyeceksin.

devlet, asker irtica vardır dediğinde yoktur diyemezsin.

sen camiden devlete savaş açarsan başkaları kiliseden diğerleri dağdan savaş açar ve senin bunlardan bir farkın kalmaz. o zaman demokrasiden de bahsedip milleti ahmak yerine koymayacaksın.

Nazım Hikmet'in bu şiiri ne bundan önce iktidarı bir baskı aracı olarak kullananların ne de bugünkülerin kullanabileceği bir zihniyetin ürünü değildir. çeşitli ideolojik kaygılarından dolayı kimsenin bu şiiri kendi dar kafasına hapsetmeye hakkı yoktur.
 

Uzunefe

Altın Üye
Arada dağ kadar insanlık farkı var demektir. Erdoğan 12 sene evvel böyle bir şiir okusun ki laik devlete alenen karşı bir şiirdir. Daha sonra demokrasiyi araç olarak kullanacağını söylesin , ondan da sonra hem laik hem müslüman olunmaz gibi faşistçe bir yaklaşımda bulunsun, daha sonrasında gömlek değiştirdik desin , şimdi de sosyal demokrat partileri gibi demokrasinin içinden gelmiş bir insan gibi davransın. İşte aradaki fark bizlerin ve bizim gibi vatanını sevenlerin olduğu gibi görünmesidir. Erdoğan ne olduğu gibi görünüyor , ne de göründüğü gibi oluyor.
 

ghost031

New member
sen camiyi karargah yaparsan o zaman burası ibadet yeridir demeyeceksin.

devlete camiden savaş açıp ondan sonra asker camiyi bombalyacaktı demeyeceksin.

devlet, asker irtica vardır dediğinde yoktur diyemezsin.

sen camiden devlete savaş açarsan başkaları kiliseden diğerleri dağdan savaş açar ve senin bunlardan bir farkın kalmaz. o zaman demokrasiden de bahsedip milleti ahmak yerine koymayacaksın.

Nazım Hikmet'in bu şiiri ne bundan önce iktidarı bir baskı aracı olarak kullananların ne de bugünkülerin kullanabileceği bir zihniyetin ürünü değildir. çeşitli ideolojik kaygılarından dolayı kimsenin bu şiiri kendi dar kafasına hapsetmeye hakkı yoktur.
Bu şiir 100 yıllık ve bunu yazan kişi ziya gökalp. Yani tayyip erdoğan değil. Velev ki tayyip erdoğan bunu bir şiir olarak okudu bazı cahiller bunu anlayamaz.

Eğer bu şiiri okumak devlete silah sıkmaksa . 20 yıldır Ahmet Kayanın Başkaldırıyorum , saçlarına yıldız düşmüş , biz üç kişiydik , başım belada , bahtiyar vs.vs gibi şarkılarını dinleyenler 125. maddeden hüküm giymeli . Nihayetinde tamamı bölücülük ve eşkıyalık üzerine yazılmış korkunç şarkılar.

Şekilciliğin sizin zihniyetinizde ne kadar ilerlere gittiğini görebilmek için müneccim olmaya gerek yok. Baş örtüsüne siyasal simge yaftası yapıştırdığınıza göre , bir şiirede devlete başkaldırı olarak yorumlamanızı yadırgamamak lazım.
 

MilliEğiti

New member
Bu şiir 100 yıllık ve bunu yazan kişi ziya gökalp. Yani tayyip erdoğan değil. Velev ki tayyip erdoğan bunu bir şiir olarak okudu bazı cahiller bunu anlayamaz.
yalannnnnnn

Tayyip siyasi hayatını bitiren şiir için 'Ziya Gökalp'in' demişti. Maliye Bakanlığı'nda senelerce daire başkanı olarak görev yaptıktan sonra emekli olan Mete Gökalp, amcasının şiirinin Erdoğan tarafından çarpıtıldığını ve izinsiz okunduğunu belirterek, maddi ve manevi tazminat davası açacaklarını söyledi.

OKUDUĞU ŞİİR ERDOĞAN IN BAŞINI AĞRITMAYA DEVAM EDİYOR

bu kaynakta

bu o şiir değil başka şiir dersin diye

Hürriyet - Murat BARDAKÇI-Şiiri böyle montajlamışlar


Eğer bu şiiri okumak devlete silah sıkmaksa . 20 yıldır Ahmet Kayanın Başkaldırıyorum , saçlarına yıldız düşmüş , biz üç kişiydik , başım belada , bahtiyar vs.vs gibi şarkılarını dinleyenler 125. maddeden hüküm giymeli . Nihayetinde tamamı bölücülük ve eşkıyalık üzerine yazılmış korkunç şarkılar.
devlet görevlisi ile sanatçıyı karşılaştırmaya çalışıyorsun öyle mi? öyle
"Ahmet Kaya'nın mezarını getireceğiz!" Erdoğan'dan yeni açılım!!! - Güncel - Medyafaresi
Erdoğan Ahmet Kaya için ağlamış
Erdoğan Ahmet Kayadan okudu!
Erdoğan: Ahmet Kaya'ya vefa göstermeyen Türkiye'nin şarkıları eksik kalır - 03 Ekim 2009 15:28:04

erdoğanı seviyorsan ahmet kayaya vefa göstereceksin

Şekilciliğin sizin zihniyetinizde ne kadar ilerlere gittiğini görebilmek için müneccim olmaya gerek yok. Baş örtüsüne siyasal simge yaftası yapıştırdığınıza göre , bir şiirede devlete başkaldırı olarak yorumlamanızı yadırgamamak lazım.
Erdoğan siyasi simge olarak türbanı savundu

geniş alanda sallamanın dayanılmaz hafifliği senin ki
 

ghost031

New member
Anlama kıtlığın burada çok belirgin şekilde ortaya çıkmış. Ben sana diyorum ki Karadenizde Hamsi balığı çok bulunur. Sen cevap olarak Karadeniz sanıldığı gibi kara değil mavidir.

Başbakanın ahmet kayaya olan sevgisinden bahsetseydim dediğin doğru olurdu. Ama ben sana Ahmet kayanın şarkılarının sözününde bölücülük içerdiği fakat buna rağmen Türkiyede geniş dinleyici kitlesi bulabildiğini , eğer kişilerin okuduğu şiir yada dinlediği şarkı yüzünden cezalandırılması gerekirse ahmet Kayanın resmen eşkıyayı öven şarkılarını dinleyenlerin cezalandırılması lazımdır demeye çalışıyorum. acıcık anlamaya çalışsan bu iş olacakta anlamaya çalışmaman Tayyip Erdoğana muhalif olmandan kaynaklanıyor. onun yaptığı herşey yanlış. Onun söylediği her söz yalan ve attığı her adım şerdir.
 

MilliEğiti

New member
Anlama kıtlığın burada çok belirgin şekilde ortaya çıkmış. Ben sana diyorum ki Karadenizde Hamsi balığı çok bulunur. Sen cevap olarak Karadeniz sanıldığı gibi kara değil mavidir.

Başbakanın ahmet kayaya olan sevgisinden bahsetseydim dediğin doğru olurdu. Ama ben sana Ahmet kayanın şarkılarının sözününde bölücülük içerdiği fakat buna rağmen Türkiyede geniş dinleyici kitlesi bulabildiğini , eğer kişilerin okuduğu şiir yada dinlediği şarkı yüzünden cezalandırılması gerekirse ahmet Kayanın resmen eşkıyayı öven şarkılarını dinleyenlerin cezalandırılması lazımdır demeye çalışıyorum. acıcık anlamaya çalışsan bu iş olacakta anlamaya çalışmaman Tayyip Erdoğana muhalif olmandan kaynaklanıyor. onun yaptığı herşey yanlış. Onun söylediği her söz yalan ve attığı her adım şerdir.
anca bir tanesine mi kılıf buldun
eğer mantığın olupta sen anlayabilseydin zaten anlardın değil mi
ama seni fazla zorlamış anlaşılan
tayyipin o dönem ki görevi devletin belediye başkanı yani yaptığı şey konumuna yakışmayan bir durum o sözleri zaten sizin cemaat önderleriniz der durur hala ceza almadılar senin gibilerinin mantığına göre ahmet kayanında başbakan olması gerekiyordu onu ne zaman başbakan yapacaktınız :w00t: hala anlamadıysan boşver deniz mavi zaten :w00t:
 

h.yilmaz

New member
Bu şiir 100 yıllık ve bunu yazan kişi ziya gökalp. Yani tayyip erdoğan değil. Velev ki tayyip erdoğan bunu bir şiir olarak okudu bazı cahiller bunu anlayamaz.

Eğer bu şiiri okumak devlete silah sıkmaksa . 20 yıldır Ahmet Kayanın Başkaldırıyorum , saçlarına yıldız düşmüş , biz üç kişiydik , başım belada , bahtiyar vs.vs gibi şarkılarını dinleyenler 125. maddeden hüküm giymeli . Nihayetinde tamamı bölücülük ve eşkıyalık üzerine yazılmış korkunç şarkılar.

Şekilciliğin sizin zihniyetinizde ne kadar ilerlere gittiğini görebilmek için müneccim olmaya gerek yok. Baş örtüsüne siyasal simge yaftası yapıştırdığınıza göre , bir şiirede devlete başkaldırı olarak yorumlamanızı yadırgamamak lazım.
karşındaki insanlara hakaret ederek, onları aşağılayarak kendi düşüncelerinin doğru olduğunu kanıtlayamazsın. insanların seni muhatap kabul etmesi için üslubuna çeki düzen vermen dileğiyle.

ben ahmet kaya'nın şarkılarıyla büyüdüm ve bire bir sanatın içinde yaşayan birisi olarak bir şarkının, şiirin, müziğin neyi anlatmaya çalıştığını senin gibi kendini yüksek kültürlü zannedenlerden öğrenecek değilim.

ahmet kaya'yı dinleyen herkes çok iyi bilir ki o'nun söylediği şarkılar başkaldırının, isyanın sesidir. ve insanları, fikri mücadelenin yanında, fiziksel mücadeleye de davet eder. eğer bunları bilmiyorsan eksik dinlemişssin demektir.

tayyip erdoğan'ın okuduğu şiirin kime ait olduğu, sanatsal değeri önemli değildir; özellikle bunu siyasi amaçla kullanıyorsa. halkın bundan ne anladığı ve nasıl motive olduğu asıl önemli olandır.

sonuç olarak, tayyip erdoğan bunu sanatsal kaygıyla okumadığına göre, bu şiiri dinleyen birisi aynı ahmet kaya'nın bazı şarkılarında olduğu gibi fiziksel veya yasadışı bir şekilde eyleme geçerilecek şekilde motive ediliyor-edilmek isteniyor demektir (halkın harekete geçip geçmemesi önemli değil). bu da halkı kin ve nefrete yönlendirmek anlamına geliyor.

tabii ki asıl önemli olan şey ise ahmet kaya'nın belli bir grubun çıkarlarını ön plana çıkartırken başbakan olmaması. sen böyle bir şiir okuyacaksın, ondan sonra çıkıp ben gömlek değiştirdim demokrat oldum diyeceksin. daha sonra bir başbakan olarak kendi cemaatin dışındakilerin sana güvenmesini isyteceksin, güvenmeyenleri, destek vermeyenleri tehdit edeceksin.....sonra da bu şiiri okumuş da ne olmuş diyeceksin.

bir de tavsiyem hiç bir zaman koşulsuz ve şartsız bir şekilde hiç kimsenin arkasında durma. senin doğruyu bulmanı sağlayacak ve seni aldatmayacak en doğru şey kendi aklındır, fikrindir. millet olarak en büyük zaafımızdır bu.
 

ghost031

New member
karşındaki insanlara hakaret ederek, onları aşağılayarak kendi düşüncelerinin doğru olduğunu kanıtlayamazsın. insanların seni muhatap kabul etmesi için üslubunna çeki düzen vermen dileğiyle.

ben ahmet kaya'nın şarkılarıyla büyüdüm ve bire bir sanatın içinde yaşayan birisi olarak bir şarkının, şiirin, müziğin neyi anlatmaya çalıştığını senin gibi kendini yüksek kültürlü zannedenlerden öğrenecek değilim.

ahmet kaya'yı dinleyen herkes çok iyi bilir ki o'nun söylediği şarkılar başkaldırının, isyanın sesidir. ve insanları, fikri mücadelenin yanında, fiziksel mücadeleye de davet eder. eğer bunları bilmiyorsan eksik dinlemişssin demektir.

tayyip erdoğan'ın okuduğu şiirin kime ait olduğu, sanatsal değeri önemli değildir; özellikle bunu siyasi amaçla kullanıyorsa. halkın bundan ne anladığı ve nasıl motive olduğu asıl önemli olandır.

sonuç olarak bu şiiri dinleyen birisi aynı ahmet kaya'nın bazı şarkılarında olduğu gibi fiziksel veya yasadışı bir şekilde eyleme geçerilecek şekilde motive ediliyor demektir. bu da halkı kin ve nefrete yönlendirmek anlamına geliyor.

tabii ki asıl önemli olan şey ise ahmet kaya'nın belli bir grubun çıkarlarını ön plana çıkartırken başbakan olmaması. sen böyle bir şiir okuyacaksın, ondan sonra çıkıp ben gömlek değiştirdim demokrat oldum diyeceksin. daha sonra bir başbakan olarak kendisinin temsil ettiği cemaatin dışındakilerin kensdine güvenmesini isyteceksin, güvenmeyenleri, destek vermeyenleri tehdit edecek sin.....sonra da bu şiiri okumuş da ne olmuş diyeceksin.
Kardeş Haklısın. Belki çok seviyesiz bir cümle kurdum. Fakat Hak verirsin ki Akşama kadar gerçekten zeka seviyesi düşük birçok kimse ile muhatap olmak zorunda kalıyoruz. Sanırım körle yata yata şaşı kalkıyorum bazen. Özür dilerim.

Ben 1988-92 yılları arasında üniversitede okuduğum yıllarda Ahmet kayanın , ferhat tunç'un grup yorum'un selda bağcan'ın zülfü livanelinin kasetlerini dinlerdik. Ama Tüm başkaldırı dizelerine rağmen Eşkıya olmadık. Dağa çıkmadık. 1995-200 yılları arasında osman öztunç'un mustafa yıldızdoğanın şarkılarını dinledik . Ama yine değişmedik.

2002 yılından bu yana Başbakanın okuduğu şiirleri dinliyorum. Okuması hoşuma gidiyor. Hatta Muhsin yazıcıoğluda üşüyorum şiirini okuyuşunu bilgisayarıma kaydettim arsıra dinliyorum. Bunlar hoş , güzel şeylerdir. Bunların hepsine sanat gözüyle bakıyoruz .

Fakat sözkonusu İst.B.Bld. Başkanı olunca helede 28 şubatta kapatılan bir partiden geliyorsa okuduğu şiir Çanakkale geçilmez şiiri bile olsa cezalandırılması kaçınılmazdı. Bugün hala aynı yasalar geçerli ülkemizde ama bazı belediye başkanları bölünme ve farklı bayrak mesajları vermesine rağmen diyarbakır mahkemeleri hiç bir soruşturma açmıyor hiçbir ceza vermiyor.

Benim isyanım bu çifte standart'a.
 

HTML

Üst