Bir asker ki bilgisayarını saklayamıyorsa karakollarını nasıl koruyacak?

LOOPUSED

Altın Üye
Altın Üye
Katılım
6 Haz 2008
Mesajlar
12,048
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
54
Konum
€z€Ld€n €b€d€
Bir asker ki bilgisayarını saklayamıyorsa karakollarını nasıl koruyacak?

Beni nasıl koruyacak?
Seni nasıl koruyacak?
Vatanını nasıl koruyacak?
“Vatan sağolsun” diyerekten yollara düşen ana kuzularını nasıl koruyacak?
2 Nisan 2010 tarihli haber gerçekse, bir o kadar da vahim.
İte atsan kudurur.
Basın adeta haykırıyor:
“1. Ordu Komutanlığı’ndan iki adet HP COMPAQ Armada 500 dizüstü bilgisayar çalındı.” Çalındı mı, alındı mı?
Nasıl olur? Silah nasıl namussa, askerin bilgileri de öylece namustur.
Bu bilgisayarlar alelade bir depoda olsalar hadi neyse, neler çalınmıyor ki...
1. Ordu’nun zimmetinde.
Bildiğimiz kadar kozmik odada, hem de içeriklerinde önemli bilgiler varmış.
Önemli bilgiler, yoksa çocuklar ziyarete gelince havaya uçurulacağı söylenen şu gemi olayı mı? Veya stadyumlara koyun gibi doldurulacak tutukluların hikayesi mi?
Yoksa Erzincan’daki irtica operasyonu mu?
Dindar insanların evlerine silah ve de uyuşturucuyu gizlice koyup, sonra da onları irtica ayaklanması suçlamasıyla yakalayıp stadyumlara tıkamak mı?
Hangi hikaye?
Geyik hikayesi desem zayıf kalır...
Hikayeler uzun.
Hepsinin altındaki balyozlar halka karşı, halkın inancına karşı.
Bakıyorsunuz ekranları emekli generaller adeta işgal etmiş, emir komuta zincirinde atıyorlar, “efendim elde edilen deliller komikmiş, tutuklanmalar vahimmiş, mahkemeler yanlıymış”.
Sulandırma operasyonu...
Pislediler, şimdi de ağız birliğiyle temizlemeye çalışıyorlar...

Uzman Çavuş Şehit Ayhan Say’ın babası Hasan Say öyle söylüyordu:
“Benim oğlum teröristlere Bixi silahı ile 9 bin mermi sıkmış.
Sağ omuzu geri tepmeden mosmor olmuştu.”
Vakit gazetesi, kimlerin yakınları PKK ile bağlantılı ise onları veriyordu. Bağlantılar doğru ise, o zaman ortaya çıkan tablo şaşırtıcı.
Benim oğlum PKK’ya 9 bin mermi sıkar, seninki işbirliği yapar.
Öyle ya, askeri hadi çatışmada vurdunuz, yuvası sayılan karakollarda nasıl vuruyorlar? Hem de Çukurca olayı önceden haber alınmasına rağmen yine olacaklar olmuş...
Merhum Uzman Çavuş’un babasına dikkat ettiniz mi?
“Simahum fi vucuhuhim min eseri sucud...”
Simasında sadece secde eseri yok, bir de şahadetin gülümseme izleri kalem kalem nakşetmiş. Ayna tutsan o kadar yansımaz...
Oğlu ile övünen baba...
Kalbur sınıfından değil, halk sınıfından...
Hem de o haliyle ne garnizona kabul ederler, ne de askerî tesislere.
Ama oğlu düşmana karşı 9 bin kurşun sıkarak diğerlerini mutlak bir ölümden kurtarmış.
O bakımdan şehit oğlu ile gurur duyuyor...

Kılıçdaroğlu da seçim turlarına çıkınca ülkeyi tanımaya başlamış.
Şehit eşi Emel Boşnak’ı dinleyince, yine seçim ağzı ile kurduğu cümleler vurgulu:
“Beni en çok etkileyen cümle, hastaneye gidip tedavi olmak istediği zaman artık sigortasının olmadığını söylediklerini anlatması oldu. Eşini şehit veren bir kadının hiçbir güvencesi olmaksızın yaşaması bir dram. Eşini ülkeye adamış, ama artık sağlık harcamaları bile karşılanmıyormuş, bu tam bir dram.”
Dram olan sadece o değil Sayın Kılıçdaroğlu.. Emel Hanım sigortasız olduğu için hastanelere gidip tedavi olamamış, ama şehit anaları ile babaları başörtülü veya sakallı olduklarından askeriyeye ait ne hastanelere alınıyorlar, ne de tedavi ediliyorlar.
Ne de askerî tesislere...
O bakımdan Kılıçdaroğlu azıcık kafasını kaldırıp halka baksa, yukarılara değil aşağılara baksa, CHP’nin asırlık zihniyetinden sıyrılıp da halkın zihniyetine girse daha neler görecek...
Gerçi “Başörtüyü biz halledeceğiz” dedi ve sonradan dilini mi yuttu ne oldu, bir daha o sahaya girmedi. Şimdilerde fındık toplamakla meşgul.
Fındık dallarına uzanıyor.
Dersim şartlarında o fındığın ne anlam taşıdığını bilebilse, halkın istemediği 12 Eylül Anayasası değişikliğine herkesten önce “evet” oyu verirdi.
Anlamadığı için değişikliğe “no”, “Anayasa öylece darbe püskülleriyle kalsın” diyecek... Sözde gözü açılmamış halktan oy kapacak.
Kapsın bakalım, ne zamana kadar halkı kapacak! Ordu ilindeki havayı görmedin mi? İstenilen sayı gelmeyince, Kılıçdaroğlu kısa kesti.
O demektir ki; kısa kes ki halkın havası olsun!..



Nusret Çiçek / Bir asker ki bilgisayarını saklayamıyorsa karakollarını nasıl koruyacak? - En Doğru ve Güncel Haber
 
işte yapılması istenilen de tam bu işte.

tsk ya asker e olan güvenin tamamen yitirilmesi.

şu an oyunlar birilerinin tam istediği gibi gidiyor.

askere olan güven bitecek akp ye olan güven artacak.

tsk ya sahip çıkmamız gerek.onları böle aşağılarcasına yorum yapmamamız lazım.

sonuçta bizi ülkeyi koruyacak olan yine onlar.

akp mi koruyacak bizi tehditlerden =)

adamlar kendileri tehdit zaten =)
 
Kozmik odadaki bilgi döküman artık ne varsa polis oraya girdiğinde gitti zaten. Kimbilir şu an kimlerin eline geçti. Düşmanlarımız bize gülerek olayları izlediler. Yıllardır yapmaya çalıştıkları şeyi bu iktidar elleriyle sundu. Şimdi bilgisayar çalınmasına skandal diyorlar.

Vakit gazetesinin kimin oğlu pkk ile bağlantılı haberlerini kale bile almam. Gereken açıklamalar yapılmış zaten. Ardından şehitleri göstererek kendini haklı çıkarma çabaları kendi yalanlarını yetersiz görmekten gelmektedir..

En sonda dayanamamış konuyu Kılıçdaroğlunda bitirmiş.. Kılıçdaroğluna laf atmasalar uyuyamazlar zaten. Bu sefer yazcak konuda bulamamış. Sigortadan girmiş sakaldan çıkmış.. SAnki sigortasız Emel Hanım halktan değil ama sakallı dayımız halktan. Sakallı dayımız sakalını kesmeye üşendiği için bugün en önemli sorun sanki. Ne dayıymış beeee.... Gündem onun üzerinden yürüyor.. Terör kriz işsizlik hikaye......
 

Bazı arkadaşlara orduyla ilgili negatif olayları abartarak ve bu kurumu yıpratacak şekilde, doğruluğu kesin olmayan, daha çok internet ve gazete köşe yazarlarının şahsi kinlerini yansıtan yazıları temel alarak yola çıkıyorsunuz, cımbızla çekilmiş belirli konuları ısrarla işliyorsunuz. Dolayısı ile daha çok magazinel, dedikodu, iftira ağırlıklı, asparagas bir çizgide gitmiş oluyorsunuz diyoruz. Bu durum vatanını, milletini, insanını, dinini seven ve sağlıklı düşünen bir insanın davranış şekli olamaz diyoruz. Günaha, provakasyona hizmet eden bir davranış diyoruz.

Hayııırrrr diyorlar. Biz dinimizi de, vatanımızıda çok seviyoruz. Onlara hizmet ediyoruz, demokrasi ve insan haklarını güçlendiriyoruz diyorlar. Ortak akıl, genel geçer akıl, böyle bir davranışın adını ''vatana hizmet'' olarak isimlendirmez.

Ben insanlarımızı anlamakta zorlanıyorum. Şöyleki; ülkemiz ve halkımız üzerinde, oynanmak istendiğini, bunu kimlerin, nasıl yaptığını en ince ayrıntılarına dek biliyoruz. Buraya kadar herşey çok güzel. Tehlike doğru algılanmış. Gel görki iş bu oyunun sergilenmesine geldiğinde tuzağa düşüyoruz. Hemde defalarca, defalarca, defalarca. Sorun ne? Durumu anladığımız halde aynı çukura neden yuvarlanıp duruyoruz.

Efendim ordu içinde hainler var biz onları ortaya çıkarıyoruz. Çok güzel. Halkın bilinç düzeyi yüksek ise insanlar bundan gurur duyar. Aynı duyarlılık vatana ihanet yada ülke zararına işler yapan seçilmişler içinde sergileniyor mu?

Ben hayır diyorum. Hakkı ve adaleti savunan kişiler, doğruyu arayan kişiler bence gerçekçi bir arayış, davranış içinde değil.
 
O bakımdan Kılıçdaroğlu azıcık kafasını kaldırıp halka baksa, yukarılara değil aşağılara baksa, CHP’nin asırlık zihniyetinden sıyrılıp da halkın zihniyetine girse daha neler görecek...
Gerçi “Başörtüyü biz halledeceğiz” dedi ve sonradan dilini mi yuttu ne oldu, bir daha o sahaya girmedi. Şimdilerde fındık toplamakla meşgul.
Fındık dallarına uzanıyor.
Dersim şartlarında o fındığın ne anlam taşıdığını bilebilse, halkın istemediği 12 Eylül Anayasası değişikliğine herkesten önce “evet” oyu verirdi.
Anlamadığı için değişikliğe “no”, “Anayasa öylece darbe püskülleriyle kalsın” diyecek... Sözde gözü açılmamış halktan oy kapacak.
Kapsın bakalım, ne zamana kadar halkı kapacak! Ordu ilindeki havayı görmedin mi? İstenilen sayı gelmeyince, Kılıçdaroğlu kısa kesti.
O demektir ki; kısa kes ki halkın havası olsun!..
[/url]

CHP Ne Zaman Kafasını İndirip Halkın İçinde İndi ? Onlar İstanbulda Beşiktaş'ı,Kadıköy'ü Gezerek Halkın İçine Girdiğini Zannediyor.. Ama İşine Gelince Büyükşehir Bld. Başkanlığına Adaylığını Koyunca İstanbul'un En Varoş Kesimlerine Bile Gidebiliyor...
İşte Bu Yüzden Ben Ve Benim Gibi Düşünen İnsanlar,CHP'ye Oy Vermiyor Vermeyecektir..

Başörtüsü Sorununu Biz Çözeceğiz Diyorsun? Ama Nasıl ? Elinde Kağıtla Basının Karşısına Geçmeyi Bilen Sen Buna da Plan Proje Üretebilirsin.. Ama İşine Gelmiyor Çünkü Söylediklerinde Samimi Değilsin..
 
dunyanın hiç bir ordusu kendisine ait bilgileri silahları teknolojiyi karrakol yapısını cephane haritalarını acıklamaz ve bunları gizler bizde ne hıkmetse herkes biliyor herşey çok seffaf

ordu kendini koruyamazken koca üşkeyı nasıl koruyacak kendi içindekı pisliği temizleyemıyorsa bunu eline yuzune bulastırıyorsa kimi kimden koruyacak

bizde isteriz bizim genelkurmay başkanları filistinde bosnada cecenıstanda kazakıstanda lubananda veya afriakda olanlar için tebki koysun görev bilinci ile siyasi hiç bir partı başkanı ile görüşmek bir yana tamamen bagımsız bir kurum gibi oy kulanmasınlar

uyarsın devlet kendi halkına işgence etiginde tebkisini koysun ama tam tersi ordu kendi içindeki yenicerilere ses çıkartamaz olmus

ve inan ki ordu ikiye bölünmememiş olsaydı çoktan bir kaç darbe daha olmustu 80 darbesini etkili kılan bölünmemişlk olaması
 
Geri
Üst