aybars24
New member
AK Parti’de önemli değişiklikler oluyor. Eğer tek tek illeri ve AK Parti teşkilatları ile yöneticilerini mercek altına alırsanız, değişimi hemen fark edebilirsiniz.
Değişim rüzgârı, delegelerden, ilçe ve il yöneticilerinden sonra şimdi Ankara’ya geldi. Şovla göreve gelen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen gece yarısı operasyonu ile görevden alındı. Yine şovla giden Tüzmen, Başbakan Erdoğan'ı eleştirmişti.
Tüzmen, bir grup gazeteciye TBMM’de yaptığı açıklamalarında Erdoğan’ın olumlu biçimde yansıttığı son Nevruz kutlamalarına ilişkin bazı dikkat çekici ifadeler kullanmış ve demokratik açılım konusunda Ak Parti’nin bazı hataları olduğunu söylemişti
Başbakan Erdoğan, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen’i görevden aldıktan sonra yerine Adana Milletvekili Ömer Çelik’i getirdi.
Tüzmen, dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yapıyordu. Milliyetçi kimliğiyle bilinen Tüzmen’in görevden alınma gerekçesi açıklanmadı.
Kürt kökenli milletvekillerinin, açılımı bölgelerinde anlatmasını isteyen Tüzmen, “Biz nasıl anlatıyorsak onlar da anlatmalı” demiş, Romanlarla Kürtleri karşılaştırmış ve “Hakir ve görmezden gelinen Romanlar bile bayrağa sarılırken, Diyarbakır’daki durum benim zoruma gidiyor, bana koyuyor arkadaş” diye konuşmuştu.
Açılım eleştirisi Diyarbakırspor formasından Türk bayrağı ambleminin çıkarılmasına tepki gösteren Tüzmen, Ak Parti’nin de açılım konusunda hatalarının bulunduğu özeleştirisini yapmıştı.
Bu yazdıklarımı hemen herkes biliyor. Ama çok kişinin, hatta Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’ın bilmediği ama elektronik ortamda dolaşan bazı bilgileri sizinle paylaşarak, Ankara’dakilere de duyurayım…
“Başkanın adamları(!) boşuna bir araya gelmediler...” denilerek başlayan mesajda, “Acaba, neden bir araya geldiler dersiniz?” diye soruluyor ve bir başka soru cümlesi ile devam ediyor:
“Siz hala ‘Türkiye’yi Türkler yönetiyor’, diyen saftiriklerden misiniz?”
Başbakanımız Erdoğan’ın yakınındakileri tarif etmeden önce şunlar söyleniyor:
“Erdoğan'ın tüm danışmanlarının Kürt olmaları tesadüf mü? Öyle kabul edelim! Peki hepsinin bir şekilde ABD ile yakın temas içinde olmalarını nasıl açıklayacağız?”
Ben sıralamada, ikinci sırada olan Ömer Çelik’i son ani gelişmeden sonra birinci sıraya alıyorum…
Bakın Ömer Çelik, nasıl anlatılıyor:
“Bu Danışman aslen Diyarbakırlı. Ama doğum yeri başka. Fakat Kürt olduğunu saklamıyor. Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunu. Dil bilmiyor sayılır.
Bir dönem Radikal İslamcıydı. Yaşar Kaplan'ın aylık Düşünce Edebiyat dergisinde Editörlük yaptı. Buradan daha Ilımlı, Ali Bulaç'ın Bilgi ve Hikmet Dergisi'ne geçti.
Ali Bulaç sayesinde R.T. Erdoğan ile tanıştı. Sonra Yeni şafak gazetesine geçti, köşe yazarı oldu. Bir ara Dinç Bilgin grubunda, sonra Aydın Doğan grubunda ve son olarak da Uzan grubunda çalıştı…
Yoksuldu; üniversitede iken yurtta kalıyordu; şimdi otellerden çıkmıyor, 100 bin lüks dolarlık jeeplere biniyor. Bekar.
Sohbetleri renkli olsa da, AKP Grubu bu Danışmanı hiç sevmiyor. Öyle ki, grupta ikinci tezkereyi geçirmek için, Amerika’yı göklere çıkaran konuşmaya kızıp ‘hayır oyu verdim’ diyen AKP Milletvekilleri de var!”
Bu Danışman- Milletvekili Başbakan Erdoğan'a özellikle Ortadoğu konusunda danışmanlık yapıyor…
Gerçek bir numara ise Egemen Bağış… Babası Güneydoğu'da bir şehrin belediye başkanıydı. O ise Beyaz Saray'ın yeminli müşaviriydi.
Nerden nereye?...
İzmir’deki bir görüşmemizde, “Ben İstanbul’u ve İstanbul’u methedenleri sevmem!” dediğimde, “Ben de senin gibi İzmir’i seviyorum!” diyen Egemen Bağış için internetteki yazıda, “ABD vatandaşı olduğu iddia ediliyor. Ama şimdi o hem danışman hem milletvekili” deniliyor.
Üçüncü isim ise Cüneyt Zapsu...
“Kürt Teali Cemiyeti'nin Kurucu Üyesi, Kürt Hevi Cemiyeti'nin Kurucusu ‘Kürdistan'da Kürtten başka hiçbir millet yoktur 'diyen Abdurrahim Zapsu’nun torunudur. Alman Vatandaşı olduğu için milletvekilli adayı olmadığı belirtilen Cüneyt Zapsu, AKP'nin kurucu üyesi ve 'Türkiye yalnızca Türklerin değildir .. Bu düzenin koruyucusu olmamız mümkün değil .. Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok .. Bu hukuku hazırlayanlar bu düzenin kaldırılmasının masası olacak…” diyenlerin danışmanıdır.
Yaşadığı sürede her fırsatta kin kusan Türklere Babaannesi Hidayet Zapsu, Kürt isyanlarının baş aktörü olan Bedirhan aşiretine mensuptu. BİM'in de sahibi olan Cüneyt Zapsu'nun halası PKK'nın ve Apo'nun akıl hocası Musa Anter’in karısıdır.
Zapsu’nun şirketlerinde, Kürt Teali Cemiyeti'nin başkan ve mensuplarının torunları yönetici olarak görev yapıyorlar.
“… Şeyh Sait'in öcünü alıyorum, aldım... Şeyh Sait ve taraftarları gerçek şehittirler…” diyen Şeyh Sait'in dava arkadaşı Abdurrahim Zapsu’nun torunu Cüneyt Zapsu icraatlarıyla da görülüyor ki, dedesinin kin ve intikam duygularını başarıyla devam ettiriyor.
Mücahit Aslan ise 28 Mart 1994 tarihinde, İstanbul Aksaray'da oto galerisi, yeleklerinin üzerinde “polis” yazan, 8 kişi tarafından basıldı. 42 yaşındaki galeri sahibi ve 32 yaşındaki yeğeni, dükkânda bulunan müşteriler ve konukların gözleri önünde, "Karakola gitmemiz gerekiyor” diye alınıp götürüldü.
Galeri sahibi daha önce de uyuşturucu kaçırdığı, PKK'ya para yardımı yaptığı iddialarıyla gözaltına alınmıştı. Bu sebeple Karakola götürülmesini hiç yadırgamadı.
Ertesi gün. Kınalı - Sakarya TEM otoyolunda, Hendek gişelerine bir kilometre kala, şakağına sıkılan tek kurşunla öldürülen galeri sahibi ile kalbine üç kurşun sıkılmış, gözleri bağlı yeğeninin cesedi bulundu... O günler, PKK'ya yardım eden Kürt işadamlarının öldürüldüğü günlerdi…
Aradan yıllar geçti. Öldürülen Kürt işadamının bir başka yeğeni bugün Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Danışmanı.
Öyle sıradan bir Danışman değil ama 10 Aralık 2002 tarihinde, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bush ile AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan'ın yaptığı toplantıya katılan birkaç isimden biri.
Babası milletvekili. Babası bir dönem insan hakları meseleleriyle çok yakından ilgiliydi; dernek başkanıydı; Fırsat buldukça da İstanbul-Ankara Belediyelerinin köprü, yol ihalelerini alırdı.
Ailece S-300 Mercedese biniyorlar. Başbakan Erdoğan'ın bu danışmana özel bir sevgisi olduğu biliniyor. Danışmanın üniversite mezunu bile olmadığı söyleniyor.”
Yazının altında iki not var:
1- Bülent Arınç, Devrim Şehidi Kubilay'ın kafasını kesen Derviş Mehmet 'in torunudur.
2- AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ise Şeyh Sait'in torunudur…
Ve yazıyı kaleme alanlar, “Tüm bunlardan sonra düşünelim: Böyle geçmişlere sahip insanlar sizce neden bir araya gelmiş olabilirler?” diye soruyorlar.
kaynak: Başbakan Erdoğan'dan saklanan bilgiler! - Yaşar EYİCE - Gözlem Gazetesi - Ekonomi ve Politika Gazetesi
Değişim rüzgârı, delegelerden, ilçe ve il yöneticilerinden sonra şimdi Ankara’ya geldi. Şovla göreve gelen Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen gece yarısı operasyonu ile görevden alındı. Yine şovla giden Tüzmen, Başbakan Erdoğan'ı eleştirmişti.
Tüzmen, bir grup gazeteciye TBMM’de yaptığı açıklamalarında Erdoğan’ın olumlu biçimde yansıttığı son Nevruz kutlamalarına ilişkin bazı dikkat çekici ifadeler kullanmış ve demokratik açılım konusunda Ak Parti’nin bazı hataları olduğunu söylemişti
Başbakan Erdoğan, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Kürşad Tüzmen’i görevden aldıktan sonra yerine Adana Milletvekili Ömer Çelik’i getirdi.
Tüzmen, dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yapıyordu. Milliyetçi kimliğiyle bilinen Tüzmen’in görevden alınma gerekçesi açıklanmadı.
Kürt kökenli milletvekillerinin, açılımı bölgelerinde anlatmasını isteyen Tüzmen, “Biz nasıl anlatıyorsak onlar da anlatmalı” demiş, Romanlarla Kürtleri karşılaştırmış ve “Hakir ve görmezden gelinen Romanlar bile bayrağa sarılırken, Diyarbakır’daki durum benim zoruma gidiyor, bana koyuyor arkadaş” diye konuşmuştu.
Açılım eleştirisi Diyarbakırspor formasından Türk bayrağı ambleminin çıkarılmasına tepki gösteren Tüzmen, Ak Parti’nin de açılım konusunda hatalarının bulunduğu özeleştirisini yapmıştı.
Bu yazdıklarımı hemen herkes biliyor. Ama çok kişinin, hatta Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’ın bilmediği ama elektronik ortamda dolaşan bazı bilgileri sizinle paylaşarak, Ankara’dakilere de duyurayım…
“Başkanın adamları(!) boşuna bir araya gelmediler...” denilerek başlayan mesajda, “Acaba, neden bir araya geldiler dersiniz?” diye soruluyor ve bir başka soru cümlesi ile devam ediyor:
“Siz hala ‘Türkiye’yi Türkler yönetiyor’, diyen saftiriklerden misiniz?”
Başbakanımız Erdoğan’ın yakınındakileri tarif etmeden önce şunlar söyleniyor:
“Erdoğan'ın tüm danışmanlarının Kürt olmaları tesadüf mü? Öyle kabul edelim! Peki hepsinin bir şekilde ABD ile yakın temas içinde olmalarını nasıl açıklayacağız?”
Ben sıralamada, ikinci sırada olan Ömer Çelik’i son ani gelişmeden sonra birinci sıraya alıyorum…
Bakın Ömer Çelik, nasıl anlatılıyor:
“Bu Danışman aslen Diyarbakırlı. Ama doğum yeri başka. Fakat Kürt olduğunu saklamıyor. Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi mezunu. Dil bilmiyor sayılır.
Bir dönem Radikal İslamcıydı. Yaşar Kaplan'ın aylık Düşünce Edebiyat dergisinde Editörlük yaptı. Buradan daha Ilımlı, Ali Bulaç'ın Bilgi ve Hikmet Dergisi'ne geçti.
Ali Bulaç sayesinde R.T. Erdoğan ile tanıştı. Sonra Yeni şafak gazetesine geçti, köşe yazarı oldu. Bir ara Dinç Bilgin grubunda, sonra Aydın Doğan grubunda ve son olarak da Uzan grubunda çalıştı…
Yoksuldu; üniversitede iken yurtta kalıyordu; şimdi otellerden çıkmıyor, 100 bin lüks dolarlık jeeplere biniyor. Bekar.
Sohbetleri renkli olsa da, AKP Grubu bu Danışmanı hiç sevmiyor. Öyle ki, grupta ikinci tezkereyi geçirmek için, Amerika’yı göklere çıkaran konuşmaya kızıp ‘hayır oyu verdim’ diyen AKP Milletvekilleri de var!”
Bu Danışman- Milletvekili Başbakan Erdoğan'a özellikle Ortadoğu konusunda danışmanlık yapıyor…
Gerçek bir numara ise Egemen Bağış… Babası Güneydoğu'da bir şehrin belediye başkanıydı. O ise Beyaz Saray'ın yeminli müşaviriydi.
Nerden nereye?...
İzmir’deki bir görüşmemizde, “Ben İstanbul’u ve İstanbul’u methedenleri sevmem!” dediğimde, “Ben de senin gibi İzmir’i seviyorum!” diyen Egemen Bağış için internetteki yazıda, “ABD vatandaşı olduğu iddia ediliyor. Ama şimdi o hem danışman hem milletvekili” deniliyor.
Üçüncü isim ise Cüneyt Zapsu...
“Kürt Teali Cemiyeti'nin Kurucu Üyesi, Kürt Hevi Cemiyeti'nin Kurucusu ‘Kürdistan'da Kürtten başka hiçbir millet yoktur 'diyen Abdurrahim Zapsu’nun torunudur. Alman Vatandaşı olduğu için milletvekilli adayı olmadığı belirtilen Cüneyt Zapsu, AKP'nin kurucu üyesi ve 'Türkiye yalnızca Türklerin değildir .. Bu düzenin koruyucusu olmamız mümkün değil .. Ata'ya saygı duruşunda sap gibi ayakta durmaya gerek yok .. Bu hukuku hazırlayanlar bu düzenin kaldırılmasının masası olacak…” diyenlerin danışmanıdır.
Yaşadığı sürede her fırsatta kin kusan Türklere Babaannesi Hidayet Zapsu, Kürt isyanlarının baş aktörü olan Bedirhan aşiretine mensuptu. BİM'in de sahibi olan Cüneyt Zapsu'nun halası PKK'nın ve Apo'nun akıl hocası Musa Anter’in karısıdır.
Zapsu’nun şirketlerinde, Kürt Teali Cemiyeti'nin başkan ve mensuplarının torunları yönetici olarak görev yapıyorlar.
“… Şeyh Sait'in öcünü alıyorum, aldım... Şeyh Sait ve taraftarları gerçek şehittirler…” diyen Şeyh Sait'in dava arkadaşı Abdurrahim Zapsu’nun torunu Cüneyt Zapsu icraatlarıyla da görülüyor ki, dedesinin kin ve intikam duygularını başarıyla devam ettiriyor.
Mücahit Aslan ise 28 Mart 1994 tarihinde, İstanbul Aksaray'da oto galerisi, yeleklerinin üzerinde “polis” yazan, 8 kişi tarafından basıldı. 42 yaşındaki galeri sahibi ve 32 yaşındaki yeğeni, dükkânda bulunan müşteriler ve konukların gözleri önünde, "Karakola gitmemiz gerekiyor” diye alınıp götürüldü.
Galeri sahibi daha önce de uyuşturucu kaçırdığı, PKK'ya para yardımı yaptığı iddialarıyla gözaltına alınmıştı. Bu sebeple Karakola götürülmesini hiç yadırgamadı.
Ertesi gün. Kınalı - Sakarya TEM otoyolunda, Hendek gişelerine bir kilometre kala, şakağına sıkılan tek kurşunla öldürülen galeri sahibi ile kalbine üç kurşun sıkılmış, gözleri bağlı yeğeninin cesedi bulundu... O günler, PKK'ya yardım eden Kürt işadamlarının öldürüldüğü günlerdi…
Aradan yıllar geçti. Öldürülen Kürt işadamının bir başka yeğeni bugün Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın Danışmanı.
Öyle sıradan bir Danışman değil ama 10 Aralık 2002 tarihinde, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bush ile AKP Genel Başkanı R.T. Erdoğan'ın yaptığı toplantıya katılan birkaç isimden biri.
Babası milletvekili. Babası bir dönem insan hakları meseleleriyle çok yakından ilgiliydi; dernek başkanıydı; Fırsat buldukça da İstanbul-Ankara Belediyelerinin köprü, yol ihalelerini alırdı.
Ailece S-300 Mercedese biniyorlar. Başbakan Erdoğan'ın bu danışmana özel bir sevgisi olduğu biliniyor. Danışmanın üniversite mezunu bile olmadığı söyleniyor.”
Yazının altında iki not var:
1- Bülent Arınç, Devrim Şehidi Kubilay'ın kafasını kesen Derviş Mehmet 'in torunudur.
2- AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ise Şeyh Sait'in torunudur…
Ve yazıyı kaleme alanlar, “Tüm bunlardan sonra düşünelim: Böyle geçmişlere sahip insanlar sizce neden bir araya gelmiş olabilirler?” diye soruyorlar.
kaynak: Başbakan Erdoğan'dan saklanan bilgiler! - Yaşar EYİCE - Gözlem Gazetesi - Ekonomi ve Politika Gazetesi