BaturAlp_
Banned
- Katılım
- 7 Haz 2010
- Mesajlar
- 323
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
Değerli Bhaber okurları. İnanması güç ama Kuddusi Okkır sitemize bir e-posta gönderdi. Önce inanmak istemediğimiz bu garip duruma, Okkır’ın yazdığı “çok özel” bilgilerden sonra inanmak zorunda kaldık. Bu doğrulama için Okkır’ın yazmış olduğu çok özel bilgileri zaman içinde sizinle paylaşacağız. 22 haneli bir IP numarasıyla gelen e-posta sayesinde Cennet’in IP bloğunu da öğrenmiş olduk.
Cennet’ten gelen mektupta Kuddusi Okkır, bundan sonra düzenli olarak yazacağını, onun için kendisine bir köşe açılmasını talep ediyor.
İşte Kuddusi Okkır’ın Cennetten Gönderdiği ilkyazı.
Bekir Bey, öncelikle “Ergenekon” yalanlarının ortaya çıkarılması adına kamuoyunu doğru bilgilendirme çalışmalarınız için teşekkür ederim. Her ne kadar tanışmamış olsak ta, savcıların beyinlerinde kurdukları “örgüt” te birlikte çalışmışız ama haberimiz olmamış.
Ben Cennet’e geldikten sonra gördüm ki meta fizik konularda dünya bu tarafı sollamış gitmiş. Savcılar kafalarında kurdukları “örgüt” te bana o kadar önemli rol yüklemişler ki, benim ek ifadem olmadan “örgüt” ü çökertemiyorlarmış.
Bekir Bey, AKP yakında Ceza Muhakemeleri Kanunun da yeni bir takım değişiklikler yaparak cennet’ten cehennem’den de sanık ve tanık getirtilmesini sağlayacakmış.
Yani Cezaevleri, Türkiye, Dünya yetmemiş, cennet’ten, cehennem’den iftiracı arıyorlarmış. Bu bağlamda zaman zaman benim ruhumu çağırıyorlar. Bilmiyorlar ki Kuddusi Okkır’ın onuru, şerefi, doğruluğu ve dürüstlüğünün zekâtıyla yedi sülaleleri geçinir.
Cennetten bu ahlaksız teklifi kabul edecek karakter de kimse çıkmayacağını tahmin ediyor olmalılar ki bu tarafa henüz bir tebligat gelmedi. Ama cehennemde zebanilerin daha kanun çıkmadan iftiracı aramaya başladıkları söyleniyor. Günahlarına karşılık kısa bir süre cehennemde yanıp gelen bir arkadaş, kendisine de birkaç general gösterip ‘bunları tanırım, birkaç darbe toplantısına birlikte katılmıştık de seni cennete göndereceğiz’ dediklerini anlattı.
Anlayacağınız burada bile rahat yok. Burayı gözünüzün önüne getirebilmeniz için kısaca anlatayım.
Arap kaynaklı kitaplarda yazılı olduğu gibi cennet, cübbeli sarıklı adamların köşelerde namaz kıldıkları, tespih çekip salâvat getirdiği, hurilerle geyik muhabbeti yaptıkları bir yer değil. Beş vakit namaz kılmak, bir kaç kez hac'ca, umreye gitmek, senede 30 gün aç kalmak la buraya geline bileceği de koskocaman yalan.
Öbür taraftan gelen arkadaşın anlattığına göre, Cehennem o tip insanlarla doluymuş. Halen bir yandan yanıp bir yandan "dua ve ibadet" ediyorlarmış. Ama yalan söyledikleri, kul hakkı yedikleri, gıybet yaptıkları iddiasıyla senelerce yanacaklarmış. Yine arkadaşın anlattığı kadarıyla inanılmaz sayıda çarşaflı, türbanlı, başörtülü, kadın varmış Cehennemde. Belki inanmayacaksınız ama burada da yok denecek kadar azlar.
Burada, 13 yaşındaki oğlu holding sahibi olmuş, dün “Hıristiyan Kulübü” dediği AB’yi bu gün “kıble” yapan Cumhurbaşkanı,
Oğluna gemi alan, eşi pırlanta işine girmiş, kendisi doğuştan esnaf, çiftçiye “Ananı da al git” şehide “Kelle” katile “Sayın” diyen, dışarıda pazarlayan içerde azarlayan Başbakan,
Oğluna vergi indirimi, kendisine vergi affı çıkaran Malı ye Bakanı yok.
Zaten onların buraya girebilmeleri mümkünde değil.
Burada yalan, riya, adam kayırma, adam satmada yok,
Her gün televizyonlarda çemkiren, höyküren hayvanların gövde gösterdiği belgeseller de.
Sahibini sesi gazeteler ve dergiler de yok burada.
“Peki, ne var” diyeceksiniz.
Her türlü kirli ve zararlı yayının ( Cemaat ve tarikat siteleri, yandaş gazetelerin siteleri vs.) Cennet Etik Kurulu tarafından engellendiği temiz bir internetimiz var.
Tüm dünyada olan biteni siz ve sizin gibi üç beş siteden takip edebiliyoruz.
Kim? kum hırsızlığından yargılanıyor,
Kim? rüşvetten, kim? kalpazanlıktan,
Kim? ihaleye fesat karıştırmaktan hepsinden haberdarız.
Neyle suçlandığımı bilemeden öldüğüm davanın 17. Duruşmasında sanıklardan Halil Behiç Gürcihan’ın
“Kuddusi Okkır’a vefa borcum var, ben cezaevinde onun yatağında yattım. Savcı Zekeriya Öz, Kuddusi Okkır’ın hayatını, yasa dışı delil üretmek adına pazarlık konusu yaparak, ağır bir ihmalle ölümüne sebebiyet vermiştir. Bu nedenle Savcı Zekeriya Öz hakkında, ihmali davranışla kasten adam öldürme ve kanuna aykırı yarar vaat ederek ifade alma ve sorguda yasak usulleri tanımlayan CMK’nın 148’inci maddesine muhalefet etmek ten suç duyurusunda bulunuyorum”
Dediğini de biliyorum. Davanın 20. Celsesinde sizin,
"Savcı Öz'e kalsa cezaevinden 50 kişinin cenazesi çıkacaktı. Kuddusi Okkır'ın örgütün amaçları doğrultusunda kurulduğu iddia edilen derneklerin kuruluş çalışmalarını yaptığı iddia ediliyor. Ben Okkır ile hiç tanışmadım. Okkır la ilgili olarak iddianamede, ‘Soruşturma aşamasında ölen Kuddusi Okkır’ın konum olarak; lobi yapılanması içinde en zor olan örgütlenmenin gizli olarak yapılıp teori olarak kabul edilip, stratejilere göre kurulup, pratikte uygulanmasından sorumlu yöneticisinin olduğu’ şeklinde bir ifade kullanıl mıştır. Aslında bu söze verilecek bir cevap var ama terbiyem müsaade etmiyor. Demek ki birkaç tane Kuddusi Okkır olsaymış ya da yargılanan birkaç kişi daha benzer yöntemlerle öldürülseymiş savcılar örgütü çok güzel kuracaklarmış. Ama maalesef ellerinde bir tane Kuddusi Okkır vardı, onu da kaybettik. Sayın Savcı belki kafasına kurşun sıkmadınız, damarına zehir enjekte etmediniz ama Kuddusi Okkır'ın katili oldunuz”
Diyerek beni savunduğunuzu da.
Ölmeden önce son günlerimde bana çok yardımcı olan Erol Ölmez’in benim durumumu anlatıp acilen tahliye edilmezsem öleceğimi savcılara söylemek için “ben itirafçı olacağım” diyerek Davanın senaristi Zekeriya Öz’ün yanına gidip, “Kuddusi Okkır’ı tahliye edin adam ölecek” dediğini de biliyorum.
Ben öldükten sonra Adalet Bakanlığına
“10 Nisan'da Zekeriya Öz'ün karşısına çıktım. Kuddusi Okkır'ın durumunun kötüleştiğini acilen müdahale edilmesi gerektiğini söyledim. Zekeriya Öz'de kendisine istediği ifadeleri verdiğim takdirde Okkır'la ilgileneceğini söyledi. Savcı Zekeriya Öz benden diğer sanıklarla ilgili suçlayıcı ifade vermemi istedi, karşılığında da hem beni hem Kuddusi Okkır’ı tahliye edeceğini söyledi. Kuddusi Okkır’ın ölümünden Zekeriya Öz sorumludur”
Şeklinde dilekçe verdiğini de.
Biraz haksızlık oldu biliyorum. Gördüğünüz gibi, biz dünyada olan biten her şeyi görüp takip edebiliyoruz ama siz cennet’i çoğunlukla Arapların uydurmalarından okuyorsunuz. Gerçi benim burayla ilgili yazdıklarımın bhaber.net’te yayımlanması sayesinde dünyadakilerde cennet hakkında daha doğru bilgilere sahip olabilecekler.
Şimdilik bu kadar. Siz bana yazmayın. Malum bu davadan yargılananların hemen hepsi “bir birinizle neden konuştunuz, yazıştınız” gibi saçma şeylerle suçlanıyorlar. Onun için örgütsel irtibat diyerek yeniden bir senaryo yazabilirler. Bu saatten sonra beni sizin oraya getiremezler ama sizi buraya çok rahat göndere bilirler.
Kalın Sağlıcakla
Kuddusi Okkır
Hakimiyet-i Milliye - Bağımsız Kemalist Gazete - Şok!Şok!Kuddusi Okkır Cennetten Yazdı-Bekir ÖZTÜRK