Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Kılıçdaroğlu: 'Din-iman edebiyatı yaptılar, han-hamam sahibi oldular'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Seçim geldiği zaman bölünmeyeceğiz, ayrışmayacağız, bizi bölmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz ve halkın iktidarı için çaba harcayacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, Trabzon Atatürk Alanı’nda düzenlenen mitingde yaptığı konuşmada, Trabzonspor’un kentin en önemli markalarından biri olduğunu vurguladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kente yeni bir stat sözü verdiğini ancak bu sözünde durmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "CHP iktidarında yerine getirilmeyen tüm sözlerin hesabını soracaklarını" söyledi.
"Siyasete yırtık ayakkabı ile girip sonra köşe dönmeyi" asla kabul etmeyeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Sayın Başbakan stadyum sözü verdi, yerine getirmedi. Biz halkın iktidarında halkın taleplerini, düşüncelerini yerine getireceğiz. Halkın iktidarında, stadyum nasıl yapılır görecekler" diye konuştu.
Trabzonspor’un futbolda şampiyonluk kupasını Anadolu’ya getirerek bir devrime imza attığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Trabzonspor devrim yaptı. Şimdi Trabzonlulardan, Adanalılardan, herkesten bekliyoruz, halkın devrimini yapacağız.
Halkın iktidarını kuracağız. Onlar halkı kandırdılar. Din-iman edebiyatı yaptılar, han-hamam sahibi oldular. Bunun hesabını soracağız" şeklinde konuştu.
Konuşmasında, fındık üreticilerinin sorunlarına da değinen Kılıçdaroğlu, fındık üreticisinin alın terinin karşılığını alamadığını belirterek, CHP iktidarında fındık borsasını kuracaklarını, FİSKOBİRLİK’i de yeniden etkin hale getireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, fındık üreticisinin AK Parti’nin yanlış politikaları nedeniyle yurt dışındaki spekülatörlere teslim edildiğini savundu.
Kılıçdaroğlu, dün sınırı ziyaret ettiğini de hatıratarak, "Dün sınırın sıfır olduğu noktadaydık. Bu ülkeyi bekleyenleri gördük. Yanında arkadaşları şehit düşen askerleri dinledik. Onlar bizim onurumuzdur. Onurumuzu korumak da bizim görevimizdir" dedi.
Büyüme rakamlarına da değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Geçen gün Başbakan açıkladı, ’Büyüme çift rakamlı arttı’ diye. Fındık üreticisinin, emeklinin eline geçen para, esnafın kazancı çift rakamlı arttı mı? O zaman bu çift rakamlı artıştan kim pay kaptı? Sandık önünüze gelecek, hep beraber AKP iktidarından bunun hesabını sormaya var mısınız? Biz halka hesap vermeyi namuslu bir görev olarak kabul eden bir siyasi anlayıştan geliyoruz. Bunların hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur." Alanda bulunanlara "Trabzon’da işsizlik var mı?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Var" karşılığını alması üzerine, "Peki AKP milletvekillerinin ve Recep Bey’in çocukları için de işsizlik var mı? O zaman sormamız lazım. Nasıl halk için işsizlik oluyor da sizin çocuklarınız için olmuyor" dedi.
-"HALKIN İKTİDARI İÇİN ÇABA HARCAYACAĞIZ" Vatandaşlardan seçim yaklaşırken oy amaçlı yapılan yatırımlara ve dağıtılanlara karşı dikkatli olmalarını da isteyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Size hakkınızı seçim günü veriyorlarsa size rüşvet teklif ediyorlar demektir. Rüşveti kabul edecek misiniz? CHP gelecek, herkese hakkını zamanında verecek. Seçim geldiği zaman bölünmeyeceğiz, ayrışmayacağız, bizi bölmeye çalışanlara izin vermeyeceğiz ve halkın iktidarı için çaba harcayacağız. Bu aldatanlar ve kandıranlar partisi veya adaletten kaçanlar partisi... Niye adaletten kaçanlar partisi diyorum? Çünkü bunlar 2002’de söz verdiler.
’Dokunulmazlığı kaldıracağız’ dediler ama kaldırmadılar." Kılıçdaroğlu, insanların inancı, düşüncesi ve etnik kimliğiyle Allah’ın yarattığı en yüce varlık olduğunu, kimsenin düşüncesi, inancı ve etnik kimliği nedeniyle sorgulanamayacağını belirterek, "Trabzon’u GAP’a bağlayan yollar yapacaksın. O zaman göreceksin nasıl kardeşlik türküleri söyleniyor bu coğrafyada" diye konuştu.
-"RANTIN İKTİDARINI ALAŞAĞI EDECEĞİZ" Hükümetin ücretlere yaptığı zamla temel tüketim mallarına yapılan zammın karşılaştırılması halinde vatandaşın içinde bulunduğu geçim sıkıntısının açıkça görüleceğini de ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunlar ceplerini doldurdular. Halkı yoksullaştırdılar. Biz diyoruz ki, önce halk zenginleşecek. Rantın iktidarını alaşağı edeceğiz. Recep Bey’in ezberi bozulacak. Ezberi bozulması yetmez, düzenini de bozacağız" şeklinde konuştu.
Kılıçdaroğlu, yurt gezilerinde kadınlar ve gençlerin partisine gösterdiği yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Kadınlar ve gençler siyasete el koymak üzeredir. Onları göreve çağırıyorum" dedi.
Kılıçdaroğlu’na Trabzon gezisinde Genel Başkan Yardımcıları Hakkı Süha Okay, Haluk Koç, Gaye Erbatur, bazı parti yöneticileri ve milletvekilleri eşlik etti.
Atatürk Alanı’ndaki mitingde "Obama’yı değil Türkiye’yi kucaklayan Başbakan istiyoruz", "Adalet ve eşitlik için Türkiye Kemal’e erecek" ve "Denize gitmedik sana geldik" ve "Sistem çöktü, format gerek" pankartları dikkati çekti.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu taşıyan parti otobüsü, kalabalık nedeniyle miting meydanından güçlükle ayrıldı.
bu adamın işi gücü şov yapmak daha 2 gün önce gitmiş boyu kadar siperde kum torbalarına bakıyor daha orda aziz ŞEHİTLERİMİZİN kanı kurumamış o birkaç oy daha kapmak için parçalanıyor ya senin geçmişin belli devletin birçok kısmında görev almış indire-gandi yapmış batırmış çıkmışsın.sonrada baykalı bir günde yiyip bitirdiniz kendi partisinin liderine bunları yapanlar ülkenin başına geçince milletinde başına çorap örüp başkalarına satarlar. gelelim chp severlere onlarda takım tutar gibi parti tutuyorlar partinin başına sevmedikleri biri bile gelse zihniyet aynı ... bence iktidar olmak için başka yolları deneyin mesela herzaman doğru olmak gibi...
Şimdi buraya bak kılıçdaroğlunu zararla suçlayan arkadaşım.Sana belgeleriyle birlikte Ssk kılıçdaroğlu dönemini sunuyorum;
-1991 yılında koalisyon hükümetinin erken emekliliği getirmesiyle ssk zarar etmeye başlamıştır fakat bu sürecin nasıl başladığını anlatmak gerekirse;
-1971 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü'nün hazırladığı ve hükümetimize sunulan edilen raporda, sosyal güvenlik alanında acil olarak alınması gereken önlemler sıralanmıştır. Bu önlemler alınmadığı takdirde SSK'nın 7 ile 10 yıl içerisinde açık vermeye başlayacağı belirtilmesine rağmen hiçbir tedbir alınmamıştır.
-SSK 1977 yılından itibaren açık vermeye başlamıştır.1990'lı yıllara kadar bu görev açıklarını kendi özkaynaklarıyla karşılamış ancak daha sonrasında özkaynakların yetersiz kalması sebebiyle mevcut sistemde açık oluşmaya başlamıştır.
-Kılıçdaroğlu göreve atandıktan sonra SSK'nın modernizasyonu ve teknolojik altyapısının hazırlanmasının yanısıra, mevcut hükümetlerin emeklilik yaşını düşürmeye yönelik çalışma tasarılarının ülkemiz ekonomik koşulları ve kurumun içinde bulunduğu durum itibariyle uygun olmayacağı noktasında genel müdür olarak açık tavrını da ortaya koymuştur.
-Kılıçdaroğlunun Görevinin sona erdiği 1999 yılını takip eden tüm rakamları aşağıda bulabilirsin.
2000 yılından itibaren 10 katından daha fazla bir artış görülmektedir.
Son olarak , SSK'nın yönetilmesinde Genel Müdür doğrudan karar mercii olmayıp, Yönetim Kurulu ile birlikte kurumu idare etmektedir. Kararlar, Yönetim Kurulu'nda işçi sendikaları, işverenlerle işçi emeklileri ve hükümetin temsilcileri ile birlikte alınmaktadır.
sen ilk önce çarşaf yırtan chp li kadınlaramı lidersin ,yoksa çarşafa rozet takan eski liderin ve onu alkışlayanlaramı lidersin kılıçdaroğlu beyimiz? sizdeki takiyyeyi hatta salvoları 3lü 4lü yarım burgulu olimpik yüzmede gösterebilen tek bir yüzücü görmedim şimdiye kadar.. senin kaçıncı salvon kemal efendi.?hala ucuz popülist edebiyatı yermi sanıyorsun bu millet...
tarbzon gezisinde tarabzonsporu şampiyon yapacamm demişsin çillerin Samsun u ''sizi büyük şehir yapacam ''atmasyonu karşısında kendisini uyaran partililer karşısında'' daha büyük şehir daha büyük şehir'' demesİne benzedi bu lafların..cemyılmaza gerek yok.. izliyorum gülüyorum.)
Kılıçdaroğluna bizzat zarar soruldu devlet kurumlarında böyle şeyler olabiliyor diye cevap verdi ...
Bana Milliyetin yalan haberini mi gösteriyorsun...
Şıracının şahidi bozacı ....
her kim bu ülkenin bir kuruşunu gasp ediyorsa Allah ondan hakkımızı alsın ...
ama ideoloji için de yeri geldiğinde bazı olaylara kör bakmayın arkadasım ....
Kılıçdaroğluna bizzat zarar soruldu devlet kurumlarında böyle şeyler olabiliyor diye cevap verdi ...
Bana Milliyetin yalan haberini mi gösteriyorsun...
Şıracının şahidi bozacı ....
her kim bu ülkenin bir kuruşunu gasp ediyorsa Allah ondan hakkımızı alsın ...
ama ideoloji için de yeri geldiğinde bazı olaylara kör bakmayın arkadasım ....
E biz ne diyoruz?kar etmiş mi diyoruz?Neredeyse kurulduğu günden bu yana zarar eden bir kurum..Bugün yaptığı zarar geçmişin 10 katı.
Sana rakam verdim,sürecin nasıl geliştiğini belirttim bunlara da inanmazsan milliyet arşivine bak dedim..Sen anlamak istemiyorsan sana ne yapabilirim..Bir rahatsızlığın varsa söyle ona göre cevap vereyim.
Sosyal devlet anlayışının ana taşı olan ssk kurumunun ticari bir şirket olmadığını bilmeden, kulaktan dolma kaba etten atma zihniyetinle kendini savunuyorsun..Hiç bari de ki; ''ben aşırı muhafazakar ve Koyu akp taraftarıyım,bu yüzden istemediğim şeylere inanmam.'' Bunu itiraf et yeter..kompleksli yorumları yapma,cevap da bekleme..Kendi zihninde kılıçdaroğluna hüküm vermeye devam et.
Din İman Edebiyatı Yaptılar Han Sahibi Oldular Diyor Ya Be Adam Sende Fakir Edebiyatı Yapıyon Şimdi Sen Ne Sahibi Olacan. Topkapı Sarayındamı Oturacan =)
Kılıçdaroğluna bizzat zarar soruldu devlet kurumlarında böyle şeyler olabiliyor diye cevap verdi ...
Bana Milliyetin yalan haberini mi gösteriyorsun...
Şıracının şahidi bozacı ....
her kim bu ülkenin bir kuruşunu gasp ediyorsa Allah ondan hakkımızı alsın ...
ama ideoloji için de yeri geldiğinde bazı olaylara kör bakmayın arkadasım ....
Kılıçdaroğlu ilk geldiğinde dedim bu adam akp nin başına bela olur.. ama ilerleyen günlerde söyledği "herkese iş aş" "recep bey" kravatsız gezmeler, 160 cm siper arkasında dik vaziyette poz vermeler gibi kukla olduğunu belli eden hareket ve söylemlerde bulunması onun aslında hiçbirşey olmadığını basit bir kukla olduğunu tüm türkiye ye gösterdi..
siz bu işi oyun mu sanıyorsunuz? deneyelim miş... kılıçdaroğlu ya da chp başka bir tabirle ergenekon hükümetin başına geçerse yapacağı tek bir şey var o da kendi geleceklerini (en az 20 yıl) güvence altına alıp hapisteki dostlarını yoldaşlarını kurtarmak.. bunu hepimiz iyi biliyoruz.
zamanında fadıl akgündüz gibi bir soyguncuyu milletvekili yapmış bir ülkede yaşıyoruz. bu ülkede ciddi bir ahlaki çöküş var, yolsuzluk yapıyorlar dediğimiz adamlar bu toplumun içinden çıkıyorlar hem de bizlerin oylarıyla. sonra da yolsuzluk yapıyorlar mı yapmıyorlar mı bilemem ama miletin de bunun ortaya çıkmasıyla ilgili herhangi bir talebi yok. toplumda hem yozlaşma var hem de cehalet. işsizlikten, yoksulluktan şikayet ediyorlar ama bu sorunda pay sahibi olan yolsuzluğun çözümüne dair herhangi bir talep yok. dahası bunları "bal tutan parmağını yalar" atasözüyle de pekiştirmişiz.
sözün özü kimin geldiği, kimin gittiği çok önemli değil; asıl toplumun ne olduğu önemli olan. toplum kendine göre birini buluyor seçecek.
gerçekten temiz ve dürüst bir siyasetçinin bu siyasi ortamda bu halk tarafından seçilebileceğine inanıyor musunuz?
ya da böyle bir ortamda dürüst ve çalışkan olanlar için siyaset arenası ne kadar cazip?
cazip değilse eğer bunun ne kadarından millet sorumlu? ve bu durumdan en çok kaybı olan kim(ler)dir?
çillerin Samsun u ''sizi büyük şehir yapacam ''atmasyonu karşısında kendisini uyaran partililer karşısında'' daha büyük şehir daha büyük şehir'' demesİne benzedi bu lafların..cemyılmaza gerek yok.. izliyorum gülüyorum.
