Bahçeli'den Olağanüstü Hal Çağrısı

yerelhaber

New member
Katılım
19 Haz 2010
Mesajlar
14
Reaction score
0
Puanları
0
Bağçeliden Hükümete Çağrı;

.MGK toplansın
.Olağanüstü hal ilan edilsin
.Açılımdan vazgeçin
.Teröre dolaylı destek verenlerden uzak durun

Bunlar en kısa zaramanda yapılmassa yeni mehmetler şehit olacaktır. Bunun sorumlusunun hükemet olacağı bilinmelidir, dedi...

kaynak: Anasayfa | İç Anadolu Haber | Haberler
 
olağanüstü hal (sıkıyönetim) in ilan edilmesi demokratik bir ülkede olmaması gereken bir durumdur. ohal ilan edilirse pkk terör örgütüne gönüllü olarak katılımı arttırmaktan başka bir işe yaramaz.. Bahçelinin istediği de zaten budur..
 
bahceli bu işi bu kadar iyi biliyordu neden bitiremediler veya bu işin çözümü silahla olsaydı şimdiye kadar dunyanın en buyuk 3. kara ordusu karsısında bu kadar direnecek bir örgut olamazdı
aslında artık sunu sormalıyız hata nerde nasıl başladı kimler destekledi şimdi kimler yonetıyor başka bir değişle koca devlet artık bırazda psıkolojıye oynamalı orgut içinde çatışma cıkarmalı öle bu gun git oraya yarın gel dediki çok zayıyat verdirdik bu iş böle olmaz ya topyekun yok edecen yada onalrın kedı kendılerını yok etmesını saglayacan veya masaya cagıracan
 
Ohal isteyen Bahçelinin derdini anlayabilirim, fakat insanımızın derdini anlayamam, çünkü geldiğimiz noktadan daha geriye gitmek demek olan bu durumu istemek, askeri vesayeti özleyen siyasi ve oligarşik grupların işine yarar, dahası PKK nın işine yarar..

Hala olan biteni anlamıyanlar, bu işin 20 yıl öncesinde de başarılı olmadığını çare olamadığını ne çabuk unutuyorlar.. Şimdi yaşı henüz 15-18 olan üyelerimiz işin geçmişini bilmediğinden gaza gelip OhAllik durumu savunmasın bana...

Aşağıda vereceğim istatiski bilgiler ışığında tartışırsanız fikir bulanıklığına düşmessiniz umarım.. OHAL milletime çare değil bilakis terörü azdıran , onu yerleşik hale sokan , ve hatta üzerinden terörü besleyen , kışkırtan birçok meseleyi körüklediğini bilmeleri gerekir.

Daha dün BİLGE katliamının nedenlerini bile köy korucularına çıkarttığımız düşünülürse, koruculuk sisteminin,eli silahlı kendi başına buyruk dezensilikleri çoğalttığını biliyorsak, yargısız suçlu suçsuz demeden adam kesmeler, köy boşaltmalrın cezasını Avrupada tazminatlar ödediğimizi biliyorsak, kötünün yanında iyininde yandığını, zaman zaman pkk ile taşeron işler yapan kaçakçı ağalarıyla sivil asker bürokratların ortak pisliklere girdiğini biliyorsak eğer; bugün yeniden OHAL i tartışmaya açmak olsa olsa en azından gaflet ve hamakattir, hainlik derecesinde bu milletin bölünmesine birbirine girmesine vesile olmaktır..




Şimdi o belgeleri veriyorum, şimdi terörün azdığını söyleyerek OHAL isteyenler bir zahmet o zamanlardaki şehit sayılarını buraya kopyalasın görelim bakalım o günlerde şehit sayısı çokmu azmış ne kadarmış.



______*******____________********________*******__________*******






19 Temmuz 1987 tarihinde yayımlanan 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile OHAL ilan edildi.

Uygulandığı iller

Başlangıçta Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Hakkâri, Mardin, Siirt, Tunceli ve Van OHAL kapsamına alındı. Adıyaman, Bitlis ve Muş "mücavir il-komşu il" olarak belirlendi. Batman ve Şırnak'ın 1990'da il olmaları sonrasında bu iki il de OHAL kapsamına alındı. Böylece OHAL kapsamındaki il sayısı toplam 13'ü buldu. 9 Mart 1994'te de daha önce "mücavir il" olan Bitlis'te OHAL uygulamasına geçildi. Sonraki dönemde kademeli olarak OHAL ilk önce Elazığ'da, daha sonra Mardin, Batman, Bingöl, Bitlis, Siirt, Van, Hakkâri ve Tunceli'de ve son olarak da Diyarbakır ve Şırnak'ta 30 Kasım 2002’de kaldırıldı. Adıyaman ve Muş "mücavir il" kapsamında ele alındığı için buralarda kaldırılacak bir şey yoktu. Böylece sıkıyönetim ve OHAL ile birlikte 23 yıl devam eden olağanüstü yönetim anlayışı da bitmiş oldu.

OLAĞANÜSTÜ YETKi ile donatılan valiler

1987’de start alan OHAL tam 46 kez uzatıldı. Bu dönemde 6 OHAL valisiyle tanışan bölge, vatandaş ile devlet arasındaki uçurumun nasıl açıldığına tanıklık etti.

12 Eylül rejimi tarafından oluşturulan Danışma Meclisi tarafından hazırlanan 2935 Sayılı Olağanüstü Hal Kanunu'na göre kurulacak olan Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu, OHAL Bölge Valiliği'nin görevleri dışında görev yapacaktı ve kanunun 9. maddesine göre şu yetkilere sahip olacaktı:

** Bölgenin belirli yerlerinde yerleşimi yasaklamak.

** Belirli yerleşim yerlerine giriş ve çıkışı yasaklamak

Yerleşimden, okula

** Belirli yerleşim yerlerini boşaltmak veya başka yerlere nakletmek.

** Öğrenime ara vermek ve öğrenci yurtlarını süreli-süresiz kapatmak tGazino, lokanta, meyhane, taverna, bar tiyatro, sinema, motel, otel gibi tesisleri denetlemek, gerektiğinde kapatmak ve olağanüstü hal icaplarına göre kullanmak.

** Görevli personellerin yıllık izinlerini sınırlamak ve kaldırmak.

** Tüm haberleşme araçlarını kullanmak ve gerektiğinde geçici olarak el koymak, araçların bölgeye giriş ve çıkışlarını kayıt altına almak veya yasaklamak. 285 Sayısı OHAL Bölge Valiliği İhdası Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye göre ise OHAL valilerine şu yetkiler veriliyor:

Derhal yerine getirilir

** Vali, Jandarma Asayiş Komutanı'na yetki verir.

** Vali, çalışmalarında sakınca görülen personelin tayinini veya görev alanının dışında çalışmasını sağlar.

** Valinin isteği derhal yerine getirilir. Vali köy, mezra, kom ve benzeri yerleşim birimlerini boşaltabilir, birleştirebilir veya kamulaştırabilir. Bunları resen (kendiliğinden, suç duyurusu olmadan) ve ivedilikle yapabilir.

** Vali yetkilerini isteği vali veya asayiş komutanına devredebilir.

** 387 sayılı kanun hükmünde kararnameye göre vali, 6 Kasım 1989 tarihinden başlayarak bir ay içinde Olağanüstü Hal Bölgesi’nde ikamet edenlere, ellerinde bulunan ruhsatsız silahlara, menşelerine bakmaksızın taşıma ve bulundurma ruhsatı verebilir.

YARGISIZ YETKi

OHAL valisine bu yetkileri tanıyan ünlü 430 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname, vali ve onun kararlarına dokunulamayacağını şu cümlelerle garanti altına alıyor: "Bu KHK ile İçişleri Bakanı'na, OHAL Bölge Valisi'ne ve OHAL Bölgesi dahilindeki il valilerine tanınan yetkilerin kullanılması ile ilgili her türlü karar ve tasarruflarından dolayı bunlar hakkında cezai, mali veya hukuki sorumluluk iddiası ileri sürülemez ve bu maksatla herhangi bir yargı merciine başvurulamaz."

GÖÇ: Yüz binler yerinden oldu

Meclis Araştırma Komisyonu'nun 1998'de açıklanan raporuna göre, 1997 yılı Kasım ayı itibari ile 905'i köy, 2 bin 523'ü mezra olmak üzere 3 bin 428 yerleşim birimi boşaltıldı ve 378 bin 335 kişi yerinden edildi. Türkiye'de faaliyet gösteren İnsan Hakları kuruluşlarının verilerine göre ise; bu dönemde yaklaşım 4 bin yerleşim birimi boşaltıldı ve 3 milyonun üzerinde insan zorla göç ettirildi. Türkiye İnsan Hakları Vakıf ve İnsan Hakları Derneği'nin yanı sıra ABD Dışişleri Bakanlığı ile İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi uluslararası kurum ve kuruluşların raporlarında bu dönemde 3 bin üzerinde yerleşim birimi yakıldığı, boşaltıldığı belirtildi.



Anlamsız yasaklar

Genel güvenlik, asayiş ve kamu düzeni bakımından çalışmalarında sakınca görülen ve hizmetlerinden yararlanılamayan 855 personel OHAL valileri yetkisiyle tayin ettirildi. İnsan Hakları Derneği, Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yardımlaşma Derneği ile Dicle Üniversitesi Öğrenci Derneği olmak üzere pek çok dernek ve vakıf kapatıldı. Bölgeye dönük yayın yapan Özgür Gündem ve Azadiye Welat gibi gazete ve derginin bölgeye girişi ile çok sayıda radyo ve televizyonun yayını yasaklandı. Pek çok sanatsal etkinliğin gerçekleşmesi engellendi, sinema filmi ve müzik kasetinin bölgede dağıtımı yasaklandı. İHD'nin raporuna göre hala 259 müzik kasetinin yayın yasağı sürüyor.

İşkence ve kötü muamele

Bir dönem Diyarbakır Baro Başkanlığı'nı da yapan avukat Sezgin Tanrıkulu ile avukat Serdar Yavuz hazırladıkları raporda adeta OHAL uygulamasının rakamlarla resmini çizildi. OHAL Valiliği'nin yetki kapsamında olan yerleşim birimlerinde işkence ve kötü muamele gerekçesi ile toplam 1275 suç duyurusunda bulunuldu. Bu suçlarla ilgili bin 177 soruşturma başlatıldı. Bin 17 kamu görevlisi hakkında 296 dava açıldı. Bu davalardan 60'ı mahkumiyetle sonuçlanırken, 56'sına verilen ceza ise ertelendi. OHAL süresince 55 bin 371 kişi gözaltına alındı. Bunlardan; 42 bin 795 kişi yargılandı ve bu sanıklardan 4 bin 799'u hüküm giydi. Terör suçlusu olarak DGM'de bin 131 çocuk yargılandı ve 201'i hüküm giydi.



4 bin korucu suça karıştı

1985’te 'Köy Kanunu'nun 74. maddesine dayanılarak çıkarılan 'Koruculuk Sistemi', OHAL uygulamasıyla genişletildi. İlk olarak Siirt Eruh’ta 40 kişiyle başlayan korucuların sayısı, zamanla 17 bini gönüllü ve 50 bini geçici olmak üzere toplam 67 bine ulaştı. Güvenliği sağlamak üzere görevlendirilen korucuların işlediği suçların resmi istatistiği de ürpertici rakamları ortaya koydu. Genelkurmay'ın verilerine göre 4 binin üzerinde korucu öldürmeden gaspa, köy yakmadan tecavüze kadar yüzlerce suça karıştı.

TAŞ ATANLAR OHAL’DE YETiŞTi

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde son günlerde yaşananların ardından, OHAL uygulamasının yeniden telaffuz edilmesi tepkilere neden oldu. Miroğlu “Birileri Türkiye'nin demokratik sürecini baltalamak isteyebilir” dedi.

Yazar Orhan Miroğlu: Birileri OHAL günlerine dönmek ve Türkiye'nin demokratik sürecini baltalamak isteyebilir. Ama toplum yeteri kadar ayrışmış durumda, OHAL ise bu mevcut ayrışmaya tuz biber eker. Sokakta taş atan çocuklar hepsi o dönemde büyüdü. Herhangi bir siyasi iktidar yeniden aynı şeyleri o halka nasıl uygun bulacak?

Özgür Der Diyarbakır Şube Başkanı Serdar Bülent Yılmaz: OHAL'i isteyenler askeri vesayeti özleyen siyasi ve oligarşik gruplardır.

Göç Edenler Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği Başkanı Sami Özgen: İnsanlar daha yeni toparlandı. Ama bu, var olan güven ve umutları da yok edecektir.

Şırnak Barosu Başkanı Avukat Nuşirevan Elçi: Sadece tedbirler sertleşir, gelinen noktadan geriye gitme olur.

AK Parti Elazığ Milletvekili Necati Çetinkaya: OHAL geri gelmez. Bunun dillendirmek bile yanlış.

AK Parti Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan: Sokak eylemleri OHAL’i getirmek için yapılıyor.

Avukat Sezgin Tanrıkulu: Türkiye'nin dönüp dolaşıp aynı yere gelmesi ortak hafıza bakımından üzüntü vericidir.




kaynak
 
Bölgede her zaman Ohal olmalı .
Gece 24'Ten sonra Çıkmasınlar sokağa .
Zaten çıkıp Askere Pusu kurmaktan başka birşey yapmıyorlar .

Orda asker her zaman Silahlı olarak Gezmeli ve itleri gördüğü yerde gebertmeli .

Ohal'in kaldırılması yanlıştır .
 
Bölgede her zaman Ohal olmalı .
Gece 24'Ten sonra Çıkmasınlar sokağa .
Zaten çıkıp Askere Pusu kurmaktan başka birşey yapmıyorlar .

Orda asker her zaman Silahlı olarak Gezmeli ve itleri gördüğü yerde gebertmeli .

Ohal'in kaldırılması yanlıştır .

oldu bu dediklerinizi yapın sonrada insanlar niye daga çıkıyor demeyın

birde sonra turkiyenın batısı ile dogusu eşittir diyin
 
oldu bu dediklerinizi yapın sonrada insanlar niye daga çıkıyor demeyın

birde sonra turkiyenın batısı ile dogusu eşittir diyin

Doğuda Dağa Militan yollamasınki Devlette bu Tür Politikalar yapmasın !
Sen Dağa Militan yollmaya Devam et , Ağa Düzenine Eyvallah De ,
Sonra Demokrasi insan Haklası bilmem ne .

Bırakın bu işleri .
Herkes Eşit bu memlekette .
Onlarda Aynı Anayasa'ya bağlı Bende .

Suriye Mi burası Kürtlerin Ev almasına izin verilmesin !
İran Mı Burası Kürtlerin Mal Mülk Edinmesine izin verilmesin !

Saçma sapan yorumlar yazmayın .
 
olağanüstü hal (sıkıyönetim) in ilan edilmesi demokratik bir ülkede olmaması gereken bir durumdur. ohal ilan edilirse pkk terör örgütüne gönüllü olarak katılımı arttırmaktan başka bir işe yaramaz.. Bahçelinin istediği de zaten budur..

bence bahceli daha ne istedigini bile bilmiyor. ona bunları konusacaksın diyorlar o da konusuyor. o kadar yorum kabiliyeti bahceli'de ne gezer :closedeyes:
 
iyide anaysal haklar nasıl oluyorda bazı kesımlerde sekteye ugruyor gece adamın hastası olsa olecek dısarıya cıakrsa yıne olecek

madem ohal istiyoruz uygulayın istanbula orada hergun birilerini kesiyorlar hergun birileri arabaları yakıyor

haklısın biirleri yardım yataklı ediyor ama bu birilerini devlet zaten biliyor yanı kurunun yanında yas da yakılmamalı
 
Ohal yunan tezgahı

OHAL YUNAN TEZGAHI


"Askerin yeniden OHAL istediği" yönündeki iddialara Komutan cevap verdi: "Biz OHAL'i hiç istemedik. Bu Yunan tezgahı..."



Diğer Haberler
OHAL YUNAN TEZGAHI
DİKKAT! Hedefleri OHAL
OHAL'ciler Yine Hortladı
OHAL Kalktı Güneydoğu Şenlendi
OHAL Çözüm Olsaydı
OHAL Önerilerine MHP Tepkisi
OHAL'in gerçek yüzü
MHP'nin şaşırtan OHAL talebi
ALIN SİZE OHAL!
OHAL'İN AYAK SESLERİ
ERDOĞAN: OHAL YOK
OHAL'i en çok PKK istiyor!
OHAL'in Türkiye'ye bilançosu 33 bin ölü!
'Askerin istediği ek yasalar OHAL'den ağır'
'Anter suikastini OHAL Vali'si de biliyordu'
Erdoğan: OHAL bir daha denenmeyecek
İSTEDİKLERİNİ AÇIKÇA SÖYLEDİLER - VİDEO
OHAL talebi şaşırttı
'OHAL'e dönüş' de masada
Tanrıverdi: Kesinlikle OHAL'le mohalle uğraşmıyoruz
Videolar
Yunan Göstericileri İha Aracını Böyle Yaktı
MKE'yi Yunan Ajanları patlattı iddiası



Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, Gazi Orduevi’ndeki Zafer Bayramı Resepsiyonu’nda son günlerde yeniden dillendirilen OHAL hakkında önemli açıklamalar yapıt.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özkök, kendisinin dile getirdiği “kısıtlı yetkiler” ifadesine de açıklık getirdi. Özkök, “yetkimiz kısıtlı değil. Ben, eskiye nazaran, OHAL dönemiyle karşılaştırarak söylemiştim. Ben o dönemlerde terörle mücadele ettim. O dönemle karşılaştırınca yetkiler kısıtlıdır. Ama bu bir şikayet değildir. Hiçbir kurum için sınırsız yetki yoktur. Yetki dediğin, şartlara göre kısıtlanır, genişletilir. İngiltere’ye bakın. Bombalar patlayınca yetkileri artırdılar” dedi.

OHAL'İ HİÇ TALEP ETMEDİK

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, OHAL istedikleri şeklindeki haberleri yalanlayarak, “Biz OHAL’i hiç talep etmedik. Önceki gün İsviçre’de böyle bir haber vardı. Araştırdık, arkasında Yunanlılar çıktı. Yunan tezgâhı. Hemen ortalığı karıştırmak istiyorlar. Böyle bir talebimiz yok” dedi. Özkök Paşa, terörle mücadelenin her ülkenin kendi sorumluluğu ve hakkı olduğun söylerken, “ABD’den bir şey beklerken önce kendimiz mücadelemizi yapacağız” diye konuştu. Orgeneral Özkök, devlet içinde kavga varmış havası yaratmak isteyenlerin olduğunu belirterek, “Bu, kimseye fayda sağlamaz. Sadece bizi güçsüz düşürür” diye konuştu.




http://www.haberpan.com/ohal-yunan-tezgahi-haberi/




zamanın Genelkurmayı bu açıklamayı yapıyor.. dikkat çekici değilmi? kaynaktan OHAl in ne olduğunu, ilgili yukarıdaki başlıklardan edinebilrisiniz.
 
.MGK toplansın
.Olağanüstü hal ilan edilsin
.Açılımdan vazgeçin
.Teröre dolaylı destek verenlerden uzak durun
Dahası :)
.Hemen seçim yapılsın
.Millet oyunu bana versin.
.Herşey bitsin refaha kavusalım ..
:durdurun
 
Şehitler Üzerinden Siyaset Yapılması Çok Acı.
 
20 gün hazırlık yapmış bu çakallar , Allah aşkına 20 günde hiç mi devriye gezmezsiniz öyle kışlada beklediniz mi ?
Bu sözüm oraya yeni gitmiş acemi taze erlere değil oranın kurdu olmuş uzman çavuşlara , astsubaylara subaylara ...
OHAL ilan edilmemeli çünkü baskı ekonomik olarak devlete zarar vereceği gibi psikolojik olarak halkı da PKK ya yöneltir ...
Ama gün be gün o illerde helikopterler gezmeli her tarafı kuş bakışı izlemeli ...
Cobraları zamanında boşuna mı aldık ?
G.Doğu illerine parmak izli kimlik uygulaması başlatılmalı ...
Ailesinden terörist çıkıp da bunu yetkililere bildirmeyenlere ağır cezalar verilmeli ...
Kimse çocuğum diye teröristi sahiplenmemeli...
 
kanla siyaset yapmak bu olsa gerek heleki mehmetcik kanıyla Başbakanımız dogru söylemiş...
 
Bendcede ohal olmalı. Ohal kapsamında terör artar ve daha çok şehit veririz. Nede olsa analar doğuruyor. Kaynak bol. Asker öldükçe hükümet yuhalanır. Hükümet yuhalanınca seçimi er geç kaybeder. Her 100 şehit 0,01 oy kabettirse akp ye hükümetin düşmesi için kaç şehit gerekir siz hesaplayın. Çok değil.... Akp nin gitmesi için bu gayet normal. Sn Bahçelide tecrübeli bir siyasetçi ve bunun farkında. Bu yüzden 1-Ohal, 2-yüksek şehit sayısı, 3-cenazelerde dua bekleyen ruhlara dua yerine hükümete slogan atmak ve seçimi kazanmak. Gayet basit bir formül, Mhp Formülü.
 
20 gün hazırlık yapmış bu çakallar , Allah aşkına 20 günde hiç mi devriye gezmezsiniz öyle kışlada beklediniz mi ?
Bu sözüm oraya yeni gitmiş acemi taze erlere değil oranın kurdu olmuş uzman çavuşlara , astsubaylara subaylara ...

Arkadaşım yanlış kişilere sitem ediyorsun.

Asker kafasına göre birilerine saldırırsa, askeri terör olur...
Demek ki bu işin farklı odaklardan oluşan bir karar mekanizması var..
Bu karar mekanizmasının bir kolu asker ise diğer kolları sivil, siyasi...

O zaman bir düşünelim detaylarıyla.

Şimdi adamın dağda af edersiniz "s1çmadığı taş kalmamış"
Benim 19-20 yalında kardeşim. Kalkmış şehirden, köyünden, kendi memleketinden gelmiş bir dağın tepesine.
Orada kıçı kırık bir karakola.
Dikmişler kuleye vermişler silahı bekle diyorlar.
Kimi?
Gelecek olanın;
Kim olduğu belli mi? Evet.
Nasıl geleceği belli mi? Evet.
Neden geleceği belli mi? Evet.
Nereden geleceği belli mi? Evet.
Hangi silahla geleceği belli mi? Evet.
Bu silahı üretenler belli mi? Evet.
Resmi yoldan satın alanlar belli mi? Evet...

O zaman bu karar mekanizması neyi bekliyor?

Olay basit.
Öncelikle sebeplere ve sonuçlara bakmak gerekir ki sorun çözülsün.
Sorun terör örgütü.
Sebebi lideri yakalandığı gün söylemişti.
"Şeyh saidin devamıydım kullanıldım."

Kullanıldım diyen bir lider var ortada.
Lideri kullanılmışsa, üyelerin vay haline...
Bu gün MİT in ve askeri istihbaratın açıkça pkk ya destek verdiğini belgeledikleri ülkelere "aman senin k1ç1ını yalarım abi" diyenlere sormak lazım bu işin hesabını...


Ek olarak OHAL ilan edilmemelidir.
MHP'yi, Türkeşin dahiyane düşünce yapısını anlayamayan ve neticede bu günlere getirip MHP'yi bitiren adam Bahçeli...
 
şimdi bu ohale neden karşı çıkılıyor anlamak mümkün değil senin ülkene ülkenin topreklarına askerine polisine memuruna öğretmenine çocuklarına bayrağına atana saldırı varmı yokmu bunu bir devlet yapsa ne yaparsın savaş ilan edersin değilmi şimdi karşımızda bir devlet yok dadha doğrusu varda adı belli değil üzerinde oynanan binbir türlü oyunun bir kuralıda bu zaten bu adamlar nerde ırak topraklarında veya suriye topraklarında sen bu ülkelere savaş ilan edemiyosun öyle bir hakkın yok adam banane kardeşim der değilmi.şimdi gelelim diğer tarafa sen ingilterede bu kadar askerin öldüğünü gördünmü veya fransada veya ispanyada veya italyada veya almanyada .....
olduğunu varsayalım diyelimki ingilterede ırlanda sınırından teröristler gelip hergün üç beş askeri öldürüyor
ispanyada bask bölgesinde sınırı geçen teröristler askerleri öldürüyor veya fransada korsikalılar hergün asker öldürüyolar italyada kuzeyde yaşayanlar hergün onlarca askeri katledip buralar bizim diyorlar sizce ne yaparlar bu ülkeler tayyibin demokratik açılımını bizde uygulayalımmı derler gidip sınırda çömelip gözetlememi yaparlar o teröristleri davul zurnayla sınırdamı karşılarlar elebaşılarını yakalayıp beslerlermi.birkaç yorumuda sizlerden bekliyorum Türklüğümüzü unutturmaya çalışan Türküm diyemeyen konuşmalarında hep bu milletten bahseden ama bu milletin Türk milleti olduğunu ağzına almayan Türküm demeyi bile neredeyse ırkçılıkla bağdaştırmaya çalışanlara yolverdikçe biz daha çok şehit verir daha çok fakrüzaruret içinde harap ve bitap düşerriz. Ancak unutturulmaya çalışılan ama asla unutmayacağımız ulu önderimizin ilke ve devrimleri Türk varolduğu sürece ne mutlu Türküm diyenler varolduğu sürece töremizide dinimizide bozamayacaklar
 
Geri
Üst