İnönü'yü Hitler'e ilk benzeten kimdi?

aslanve

New member
İstiklal Savaşı yıllarında İstanbul'a gazeteci kimliğiyle gelmiş olan Nobel Ödüllü yazar Ernest Hemingway, "Mustafa Kemal'in kimselerin unutamayacağı, İsmet Paşa'nın da kimselerin hatırlamayacağı bir yüzü var." gözleminde bulunur.
Ünlü romancı bu sözleri söylerken, herhalde İnönü'nün 90 küsur yıl sonra dahi manşetlerden inmemeyi başaracağına ihtimal veremezdi.

Ancak İnönü öylesine bir kapalı kutudur ki, korkarım tam olarak açılmasına 21. yüzyılın ilk yarısının bile nefesi yetmeyecektir.

Başbakanken eleştirilemezdi. Cumhurbaşkanıyken hiç eleştirilemedi. 1950'de Demokrat Parti'ye iktidarı eski defterleri açmama şartıyla devrettiği için eleştiriden yırttı. 27 Mayıs'ta yeniden kutsandığı için kimse yan bakamadı...

Velhasıl, kapanmamış bir hesap var ortada. O kadar ki, İnönü'nün fiilen yaklaşık 50 yıl (30 yılı bizzat, 20 yılı da el altından) süren baş döndürücü uzunluktaki iktidar devrinin yeni yeni çözülmeye başladığını söyleyebiliriz.

Mesela onun Amerikan mandacısı olduğunu henüz tartışmadık. Kâzım Karabekir'in "İstiklal Harbimiz" adlı kitabına aldığı bir mektup, Atatürk Samsun'a çıktıktan çok sonra bile İnönü'nün Amerikan mandacısı olmaya devam ettiğini ortaya koyuyor.

Tarih: 27 Ağustos 1919. Albay İsmet şöyle yazıyor İstanbul'dan Erzurum'a:

"Eğer Anadolu'da halkın Amerikalıları herkese tercih ettikleri zemininde Amerika milletine müracaat edilse pek ziyade faydası olacaktır deniliyor ki, ben de tamamıyla bu kanaatteyim. Bütün memleketi parçalamadan bir Amerika'nın murakabesine tevdi [denetimine emanet] etmek, yaşayabilmek için yegâne ehven çare gibidir."

Ancak Karabekir Paşa'nın mektubu yorumlayışı daha da çarpıcıdır. Ona göre bu mektupta bir düşünce (mülahaza) değil, bir "ruhî hastalık" dile gelmiştir. Arkasından İnönü için "müstebid (despot) ruh" ve "hâris (hırslı) dimağ" tabirlerini kullanır.

Atatürk'ün yerine Çankaya Köşkü'ne çıkınca ilk işinin, Bakanlar Kurulu'nun dış görünüşüne çekidüzen vermek olduğunu biliyoruz. "Cumhuriyet" Gazetesi'nin eski sahibi Nadir Nadi, "Perde Aralığından" adlı anılarında Milli Şef'in, bir ara bakanların, hatta Başbakan Şükrü Saraçoğlu'nun bıyıklarına taktığını ve kestirmeleri için baskı yaptığını söylüyor. Zekeriya Sertel'in hatıratında ise şu keskin nota rastlıyoruz:

"İnönü Cumhurbaşkanlığına geldikten sonra diktatörlüğü artırdı. "Tek millet, tek parti, tek şef" diye bir sistem kurdu. [Bu, Hitler'in Almanya için bulduğu slogandı- M.A.] Millet o demekti, parti demek o demekti."

Milli Şef'in demokrasi anlayışını buradan ölçüp biçebilirsiniz aslında ama Hitler'e duyduğu teveccüh, onu çok daha ileri noktalara taşımıştır.

16 Nisan 1939 tarihli gazetelerde ilginç bir haberle karşılaşıyoruz. Bir grup fötr şapkalı ve takım elbiseli (çoğu) bakan ve milletvekilinden oluşan bir grup "elçi", Sirkeci Garı'nda gazetecilere poz vermişlerdir. Bunlar sırasıyla Bayındırlık Bakanı Ali Fuad Cebesoy, emekli General Pertev Demirhan, Genelkurmay 2. Başkanı Asım Gündüz, o tarihlerde milletvekili yapılmış üç gazeteci, Falih Rıfkı Atay, Hüseyin Cahit Yalçın ve Necmettin Sadak'tır. Ne için gitmektedirler biliyor musunuz? Hitler'in 50. yaş gününü kutlamak üzere. Tabii Milli Şefimizin tebrik ve selamıyla! Nitekim Hitler, heyeti yarım saatliğine kabul etmiş ve Milli Şef'e samimi teşekkürlerini bildirmiştir.

1941'e geldiğimizde 15 Mayıs'ta Hitler'in Milli Şef'e "dostane bir mesaj" gönderdiği haberini manşetten okuruz. 21 Haziran'da ise "Führer ile Milli Şef arasında samimi tebrikler" haberi vardır. Bu dönemde Türkçü yayınlarda bir patlama yaşandığına tanık olunur. Ancak Müttefiklerin zoruyla 1944'te bu yayınlar yasaklanır, Türkçüler de tabutlukları boylar.

Aslında Hitler, Atatürk döneminden başlamak üzere bilinçli bir politika gütmüş ve Türkiye'den büyük miktarlarda hammadde çekmiştir. (Özellikle de savaş sanayii için ihtiyaç duyduğu kromu). Karşılığında Türkiye silah almak ister ama vermezler. Bunun yerine mamul madde satın almaları istenir. Nazi Almanya'sına krom satışı, Müttefiklerce 1944'te Türkiye'ye bir nota verilinceye kadar devam edecektir.

Görüldüğü gibi İnönü döneminde sadece Hitler'in bıyığına imrenilmemiş, 19 Mayıs gösterileri dahil pek çok alanda Naziler bal gibi örnek alınmıştı. Tabii basına talimatlar verilmesi, manşetlerin kaç punto ile atılması gerektiği gibi yukarıdan emirler, süresiz keyfi gazete kapatma rezaletleri de benzerlikler arasındaydı.

İşin garip tarafı, şimdi bize İnönücülük taslayan "Cumhuriyet" gazetesinin, Milli Şef döneminde kapatılan ilk gazete olmasıdır. Kurucusu Yunus Nadi ile oğlu Nadir Nadi'nin daha Milli Şef safını belirlemeden önce Alman yanlısı bir tavır içine girmiş olmaları (ne hadlerine!) "Cumhuriyet"in aylarca kapalı kalmasıyla ödüllendirilmiştir! (Ne var ki, 1941'den sonra bu defa Almancılık geçer akçe olacaktır.)

Gazetesinin kapatılması Yunus Nadi'yi derhal harekete geçirmiş, eski dostu İnönü'yle görüşüp meseleyi halletmek istemiştir. Lakin ne mümkün! Bir çözüm yolu bulur ve doğru Ankara Garı'na gider. Milli Şef'i karşılayanlar arasına katılarak derdini anlatmaktır niyeti. Ancak hiç beklemediği bir tepki alır. "Ticari maksatlar uğruna siyasi yazılar yazılmasına müsaade edemezmiş." Milli Şef. "Katiyen müsaade edemem" der ve Yunus Nadi'nin elini bile sıkmadan çıkar gider.

İşte oğul Nadir Nadi'nin patladığı an budur. "Perde Aralığından"a, bugünkü tartışmalara ışık tutmak istercesine şu zehir zemberek satırları not düşer:

"Sorumsuz bir cumhurbaşkanı nasıl olur da tıpkı Hitler gibi, Mussolini gibi hakaret edercesine uluorta bir arkadaşını paylardı?"

Anlaşılan, Nadir Nadi, "Hitler ve Mussolini gibi" birisiyle karşı karşıya olduğunu cici gazeteleri kapatılınca anlamış. Peki ezanı Arapça okudu diye falakaya yatırılanların, Kur'an öğretiyor diye hapse girenlerin feryatlarını gazetelerinde yıllarca "Kara irtica hortluyor" diye yüreklerini soğutarak verenlerin feryat etmeye hakları var mıydı? Hitler'in 'uzun bıçağı'nın bir gün kendilerini de keseceğini düşünememişler miydi?



Yazarlar - MUSTAFA ARMAĞAN - İnönü'yü Hitler'e ilk benzeten kimdi?
 

bazuuka

Banned
Bizi 2.Dünya savaşına girmekten İnönü engelledi diye ona dua edenler var.

Ancak şunu bilmezler sanırım ,İnönü zaten Hitlerin emir eriydi ne isterse aynen uygulardı.

Hitler nasıl yahudileri katlettiyse İnönü de burda aynı şekilde Müslümanları katletmiştir.

Türkiye için Amerikan Mandası teklifi ilk İnönü den çıkmıştır ama hala onu savunacak kadar yetersiz tarih özürlüler vardır.
 

GemaR

Banned
Tek millet değiliz biz MİLLETLERİZ.Biz köşeye sığınacak kendi kendimizi avutacak bir millet de değiliz biz büyümeli tüm dostluk ve barış politikamızı tüm dünyaya göstermeli ve hükmetmmeliyiz.

Ayrıca Atatürk'ün Kutlu doğumu resmi bayram yapması sonrada İsmet İnönü'nün bunu iptal ettiğinide biliyoruz.Ama vefat etmiş arkasından kötü konuşmak bize yakışmaz...
 

muammer-oz

New member
Bizi 2.Dünya savaşına girmekten İnönü engelledi diye ona dua edenler var.

Ancak şunu bilmezler sanırım ,İnönü zaten Hitlerin emir eriydi ne isterse aynen uygulardı.

Hitler nasıl yahudileri katlettiyse İnönü de burda aynı şekilde Müslümanları katletmiştir.

Türkiye için Amerikan Mandası teklifi ilk İnönü den çıkmıştır ama hala onu savunacak kadar yetersiz tarih özürlüler vardır.
İnönü hitlerin emireri değildi ve olmadıda.Örnek, Hitler’in 1941 yılında İnönü’ye yazdığı bir mektubun İnönü Türkiyesi’nin Hitler Almanyası’na ‘müzahir’ bir dış siyaset izlediği anlamına geldiği yolundaki yorumdur.
Bu metinler uzun yıllar gizli kalmıştı. Hikâyesinin özeti şudur:
İkinci Dünya Savaşı’nın üçüncü yılı olan 1941 yılının mart ayında, Avrupa’nın Fransa dahil, Norveç dahil büyük kısmını işgali altına alan Hitler orduları Balkanlara da girer. Romanya’dan geçerek Bulgaristan’ın da izniyle güneye iner, Yunanistan’a doğru ilerler.
Türkiye açısından bakıldığında, hedefin Türkiye olması muhtemeldi. Zaten, savaş sonrasında Alman arşivlerindeki belgeler incelendiğinde şu görülecekti: Alman Genelkurmay’ı o sırada, Türkiye’yi de işgal ederek doğudaki ve Ortadoğu’daki diğer hedeflerine yönelmek için planlar hazırlamıştı.
Türkiye bu ihtimale karşı Trakya’da çok yoğun savunma önlemleri almıştı. ‘Çakmak hattı’, ‘Çatalca hattı’ deyimleri, o dönemi yaşayanların hatırlarındadır. Eğer Alman orduları Bulgaristan’dan Türkiye’ye geçmeye teşebbüs ederlerse her türlü direniş hareketi gösterilecekti. Ayrıca Alman birlikleri Trakya’da başarılı olursa, İstanbul boşaltılacak, nüfusunun bir kısmı Anadolu içlerine gönderilecek ve İstanbul ordu tarafından sonuna kadar savunulacak.
İşte, Türkiye’nin bu planlamalar ve hazırlıklar içinde bulunduğu bir sırada Hitler’den İnönü’ye ‘3 Mart 1941’ tarihli bir mektup geldi.
Hitler mektubu, özel treninde yazmış ve Ankara’ya özel kuryeyle göndermişti. “Ben sizin ülkenize saldırmayacağım” diye sözlü güvence veriyordu. Nazik bir üslup içinde, Bulgaristan’daki askerlerini Türk sınırına yaklaştırmayacağını bildiriyordu.
Fakat bunun yanında bir de gözdağı veriyordu. Şöyle:
Bu güvence, “Türk hükümeti bizi bu tutumumuzu değiştirmeye mecbur edecek önlemler almaya yönelmezse...” geçerli olacaktı...
Buna İnönü 12 Mart 1941 günü cevap verdi.
Cevap da, İnönü de nazik kelimelerle, fakat kesin bir şekilde, Türkiye’nin kendini savunmaya kararlı olduğunu belirtiyor, Hitler’in verdiği güvenceye teşekkür ediyor, aşağı yukarı aynı ifadeyle o da gözdağı veriyordu:
Türkiye’nin de, Alman birliklerine karşı tutumu ‘aynı şekilde’ olacaktı. Ama tabii, o güvence de ancak “Alman hükümeti, Türk hükümetini, bu tutumunu değiştirmeye mecbur edecek önlemler almaya yönelmediği sürece...” geçerli olacaktı.. Bunu inceleyen bir Alman araştırmacı (Lothar Krecker), Türk-Alman ilişkilerini inceleyen bir araştırmasında bu mektuplaşma için özetle şu yorumu yapmıştı:
“O sıralarda kudretinin zirvesinde olan Hitler, bu gibi sözlere nadiren muhatap olmuştu. Ondan sonra, Türkiye’yle ilişkilerinde daha dikkatli olma gereğini hissedecekti.”
Başka bir şey eklemeye gerek yok.
Emireri öyle olmaz.ülkenin yapacağı sınırötesi harekat için bile ABD kapılarından izin almak için titreşen başbakanlardan daha iyi öğrenirsiniz emirerinin ne olduğunu....
 

v_k

New member
İnönü ermeni asıllıdır , Türk diyemediler kürt asıllı dediler...
Buraya yazıyorum yaptıkları ne sol düşünen ne de sağ düşünen insanlar yararınadır , 50 yıl yönetim ve Atatürk ün yaptıklarından başka birşey yok , Anadolu türkülerini bile yasaklamıştır , Naziler güçlüyken onlara yanaşmış siyonistler güçlüyken de onlara...
Kazandığı savaş yoktur İnönü SAvaşları uydurmadır , halkın moralini yerine getirmek için 13 şehit vardır bu savaşlarda resmen...
böyle bir savas olabilir mi?
Erzurum kongresinde Amerikan mandasını savunanların altında imzası vardır...
Bugün Atatürkçülük denen İnönücülükten başka birşey de değildir Atatürk olsa dalkavuklar derdi çok kızardı...
 

h.yilmaz

New member
buradan çıkarılacak 4 soru:
1- zekasını, askeri dehasını, ileri görüşlülüğünü......övdüğümüz Atatürk, hemen dibinde bulunan İnönü'yü tanıyamadı mı? ki eğer İnönü bu kadar kötü biriyse onu tanıyamaması Atatürk'ün en büyük hatasıdır.
2- Atatürk, İnönü'yü iyi tanıyordu fakat bazı (sebebini bilmediğimiz) gerekçelerden dolayı (her ne kadar işe yaramasa da) İnönü'yü yanında tutmayı tercih etti?
3- bu hükümet döneminde cumhuriyetin hangi değerlerine sahip çıkıldı ki buna da sahip çıkılsın?
4- eleştirilecek o kadar şey-kişi varken neden İnönü?
 

uLash

Kaleidoscope
Auschwitz ile aşkale arasındaki fark kadar fark vardır alarında . şimdi ismet inönü'ye dil uzatıyor yakındır sıranın ulu önder atatürk'e gelmesi.
 

SyStEmPrG

Uploader Team
arapça ezanı falan yasakladı diye adama atmadığınız iftira kalmadı hiç değilse ölü olmasına saygınız olsun
sonra başka biri konuşsa ölünün arkasından konuşmayın günah dersiniz

Atatürk' edemi saldıracaksınız yakında saldırırsınız medreseleri saltanatı kaldırıp laikliği getirdi diye

kendi suyunuzu kaynatıyorsunuz sonunuz yakındır sizin
 

srkngncy

New member
Atatürk ile İsmet İnönü yü aynı safa koyacak kadar cahil olmayın..

Atatürk nere İsmet İnönün nere!

Ayrıca İnönü bir Ermenidir bu kuru savunmaları bırakın artık gerçeklerle yüzleşin hala hayali kahramanlarla kendi savlarınıza destek arıyorsunuz.

Boş işler bunlar
ismet inonu bir ermenidir demissin.. abdullah gulde ermeni soyundan geliyor... bunu nufus mudurlugu ortaya cikardi... simdi ismi bu senin yaptigin ? cvb yazacam derken koca bir cikmaza giriyorsun...
 

v_k

New member
Abdullah Gül ün anneannesi Ermenidir , Baba tarafı ise Lübnan asıllıdır , Kayseri de 20 yıl yaşadım herkes bilir Gül ve ailesini babası babam gibi 2.Havaikmal Bakım Merkezi Komutanlığında çalışmış emekli olmuştur , o zamanki adı Tayyare fabrikası...
Askeriyeye babam gibi hizmet etmiş ve emekli olmuştur ,

İsmet İnönü ise ölürken çocuklarından kütüphaneden ermeni alfabesinin yazılı olduğu bir kitabı istemiş getirdiklerinde ise ermeni harflerini ezbere saymıştır ,
Çocukları dahi gerçeği o an öğrenmişlerdir ...
MKemal hasta yatağında yatarken İnönüye niye ziyaret etmiyorsun dediklerinde gidiyim de beni öldürtsün öyle mi demiştir.
M.Kemal K.Karabekire kendisi son anlarını yaşarken İnönüyü öldürmesini söylemiş , K.Karabekirde olur paşam demiştir ne varki o sıralarda İnönü çoktan reis-i cumhur yapılmıştır
ve bu saatten sonra Atatürkle bağımsızlığını kazanan Türk Devleti yerine ABD kuklası sömürgesi bir devlet geçmiştir...
12 adayı vermesi
Türk Halk Müziğinin yasaklanması
Ezanın Türkçeleştirilmesi
Köy Enstitülerinin Kaldırılması
Atatürk tarafından resmi tatil ilan edilen kutlu doğumun kaldırılması
Atatürk tarafından kapatılan mason localarının açılması

bunlar en mühim icraatlarıdır....

Ayrıca Türkler ve Ermeniler aynı soydan gelir , ermeni müslüman kardeşler varsa İsmet İnönü ye Ermeni dedim diye alınmasınlar ,
Çünkü müslüman bir Ermeni Türkmen olmuştur , Hristiyan Ermeniler için gagavuzluk söz konusudur...
ve ben İnönünün Müslüman olduğunu düşünmüyorum,
Allah izin verir de cennete gidebilirsem , cehennemde onu görmeye gidecem...
 

oscs

New member
muammer-oz arkadaşa katılıyorum. Almanların Türkiyeye saldıracağı kesindi. Hernekadar Hitlerden saldırmazlık sözü gelsede ne kadar güvenilmez olduğu çok iyi biliniyordu. Hitlerin amacı Ortadoğu petrollerine inmekti. Bu yüzden Türkiye hedefti. Türkiyeninde savaş hazırlığına girmesi normaldi.

Savaşa girseydi lanet ederdiniz, savaşa girmedi diye yine lanet ettiniz, Almanlara krom sattı diye nazi dediniz, krom satmayı kesti diye Amerikancı dediniz, peki boğazları Ruslara açsaydı bu seferde komünistmi dicektiniz? Rus ve Alman tanklarının arasında kalmış Türkiyenin o zamanki şartlarını anlayamayan zihniyetler için atıp tutmak kolaydır.

Aslında bunların sorunları tamamen İsmet Paşayla değil. İsmet Paşa ne yaparsa yapsın, ona yine lanet edeceklerdi. Çünkü Atatürke saldıramadıkları için İsmet Paşaya saldırmak daha kolay geliyor.
 

aslanve

New member
muammer-oz arkadaşa katılıyorum. Almanların Türkiyeye saldıracağı kesindi. Hernekadar Hitlerden saldırmazlık sözü gelsede ne kadar güvenilmez olduğu çok iyi biliniyordu. Hitlerin amacı Ortadoğu petrollerine inmekti. Bu yüzden Türkiye hedefti. Türkiyeninde savaş hazırlığına girmesi normaldi.

Savaşa girseydi lanet ederdiniz, savaşa girmedi diye yine lanet ettiniz, Almanlara krom sattı diye nazi dediniz, krom satmayı kesti diye Amerikancı dediniz, peki boğazları Ruslara açsaydı bu seferde komünistmi dicektiniz? Rus ve Alman tanklarının arasında kalmış Türkiyenin o zamanki şartlarını anlayamayan zihniyetler için atıp tutmak kolaydır.

Aslında bunların sorunları tamamen İsmet Paşayla değil. İsmet Paşa ne yaparsa yapsın, ona yine lanet edeceklerdi. Çünkü Atatürke saldıramadıkları için İsmet Paşaya saldırmak daha kolay geliyor.
ismet paşa diye övdügün insanın savas zekası ne kadar bir git inönü savaslarını oku kendi yaverının ne dediklerini oku adam tamamen oldu bittiye kahrahman oldu istersen ben sana yaverin isimi ile ne dediklerini tam olarak yazarim
 

v_k

New member
muammer-oz arkadaşa katılıyorum. Almanların Türkiyeye saldıracağı kesindi. Hernekadar Hitlerden saldırmazlık sözü gelsede ne kadar güvenilmez olduğu çok iyi biliniyordu. Hitlerin amacı Ortadoğu petrollerine inmekti. Bu yüzden Türkiye hedefti. Türkiyeninde savaş hazırlığına girmesi normaldi.

Savaşa girseydi lanet ederdiniz, savaşa girmedi diye yine lanet ettiniz, Almanlara krom sattı diye nazi dediniz, krom satmayı kesti diye Amerikancı dediniz, peki boğazları Ruslara açsaydı bu seferde komünistmi dicektiniz? Rus ve Alman tanklarının arasında kalmış Türkiyenin o zamanki şartlarını anlayamayan zihniyetler için atıp tutmak kolaydır.

Aslında bunların sorunları tamamen İsmet Paşayla değil. İsmet Paşa ne yaparsa yapsın, ona yine lanet edeceklerdi. Çünkü Atatürke saldıramadıkları için İsmet Paşaya saldırmak daha kolay geliyor.
Almanlar ve İngilizler zaten ortadoğuya kuzeyden ve güneyden girdiler...
İran kan ağladı...
Hitler Türkiyeye giremezdi çünkü savaşı en az 10 yıl uzatacağı hesaplanmıstı
Ayrıca İnönü 2.Dünya Savaşına ABD nin isteğiyle girdi fakat savaşa sıra gelmeden Almanya pes edince asker kursun atmadı , tarihi doğru öğrenin...
 

>ahm@t<

>HayalperesT
buradan çıkarılacak 4 soru:
1- zekasını, askeri dehasını, ileri görüşlülüğünü......övdüğümüz Atatürk, hemen dibinde bulunan İnönü'yü tanıyamadı mı? ki eğer İnönü bu kadar kötü biriyse onu tanıyamaması Atatürk'ün en büyük hatasıdır.
2- Atatürk, İnönü'yü iyi tanıyordu fakat bazı (sebebini bilmediğimiz) gerekçelerden dolayı (her ne kadar işe yaramasa da) İnönü'yü yanında tutmayı tercih etti?
3- bu hükümet döneminde cumhuriyetin hangi değerlerine sahip çıkıldı ki buna da sahip çıkılsın?
4- eleştirilecek o kadar şey-kişi varken neden İnönü?
1-Dostunu yakın tut DÜŞMANINI daha yakın(Atatürk biliyordu ya da sonradan öğrendi ama savaştan çıkmış bir devletin ülkenin savunması ve idarenin geleceği için böyle bir karar aldı diyebiliriz(düşüncem)
2-Vardır bir bildiği Atatürkün onun için
3-Bu hükümet canı istediği için yönetmiyor ülkeyi onları biz seçtik
4-Biyerden başlamak gerek
 

HTML

Üst