MARCUSX
New member
Ahmet Türk’e yumruğa feveran edenler, kurşunlara niye suskun?
Ahmet Türk’e yumruk olayı elbette yanlıştı!
Sağduyulu herkes gibi biz de tepki koyduk!
Peki Ahmet Türk’e atılan yumruk yanlıştı da Ladik’te polise sıkılan o kurşunlar doğru mu?
Üstelik polise sıkılan kurşun, yumruğun misillemesi yani kan davasının eseri...
Böyle bir durumda yumruğa feveran edenlerin kurşunlara da tepki koyması gerekmez miydi?
Peki öyle mi oldu?
Dün bütün basını bir bir taradım.
Yumruk ajitasyoncularından, kurşunlarla ilgili tek bir satır, yani eleştiri yoktu!
Demek ki neymiş!
Bu ülkede bölücülük yapan birinin yumruk yemesi, polisin kurşun yemesi ve şahadete erişmesinden bin kere daha önemli ve de değerli!
Demek ki demokrasi dedikleri şey, sadece ayrımcıların sığınağı!
Dramatik olan ayrıntı, devleti yönetenlerin aynı istikamette savrulmalarıdır!
Ahmet Türk için vaveyla koparan Gül ve Erdoğan, misilleme olarak polis katline bir mesaj olsun niye yayınlamaz ve şehitlerin ailelerine bir telefon olsun niye açmaz!?
Oysa aynı Erdoğan, bugün siyasi hiçbir statüsü olmayan Ahmet Türk’ü Amerikalardan aramıştı!
Tablo ortada, Ahmet Türk’e yumruk atılmasına ağıt yakanlar, bu yumruğun intikamı adına devletin kolluk kuvvetlerinin katline seyircidirler.
Sorarım size böyle bir ülke daha ne zamana kadar bir ve bütün kalabilir?
TOKAT...
AKP gemisi Kıbrıs’ta battı sıra Anadolu’da
Kıbrıs’daki bir önceki seçimi hatırlayın; Mehmet Ali Talat için “Yes be Annem” sloganları ile kampanyalar yapılmış ve adeta cennetten köşkler teklif edilmişti. Sonuç ortada, birkaç yıl içinde gelinen nokta tam bir faciadır ve Kıbrıs Türkleri, Rumların adeta kuklası yapılmıştır. Öyle olduğu içindir ki Kıbrıslı soydaşımız, Talat’a önceki günkü seçimde “No be Annem” demiştir. Aslına bakarsanız Kıbrıs’ta batan Talat’tan ziyade AKP gemisidir. Öyle çünkü Talat zaten AKP’nin miçosuydu. Hadise, AKP’nin teslimiyetçi Kıbrıs politikasına ada halkının attığı tokattır. Göreceksiniz Kıbrıs’da başlayan bu çöküş Anadolu’da aynen devam edecek ve AKP tarihe havale olacaktır!
KRAL ÇIPLAK...
Afet Ilgaz’ın kovdurulması
ve davet olayı!
Yazarımız Afet Ilgaz Hanımefendinin kimliğini ve özelliklerini saymamıza gerek yoktur, zira birazcık mürekkep yalayan herkes, Afet Hanımı bilir ve karşısında önünü ilikler. Aslına bakarsanız bu durum, Ilgaz’ın AKP’yi henüz eleştirmeye başlamadığı ilk günlerde, AKP’liler için de geçerliydi. Ne olduysa, Afet Hanımın milli duruşunu sergilemeye başlaması ile oldu! Saygıdeğer yazarımız AKP’yi eleştirince, basına daha önce bizim başımıza gelenler getirilmiş, yani yazdığı gazeteden kovdurulmuş!.. Evet, popüler ifadeyle kral çıplaktır, yani Afet Ilgaz gibiler bir bir savrulurken, Mahçupyan gibiler sadece soy ismindeki malum eklerden ötürü bu ülkede ayrıcalık görüyor ve baş tacı ediliyor. Sahi açılım sebebiyle yazarları toplayan Başbakan, Etyen Mahçupyan’ı hangi özelliğinden ötürü davet ederken, Afet Hanımı neden hatırlamadı?
PROJE...
Başkanlığa değil Yüce Divan’a!
Tayyip Erdoğan ağzındaki baklayı çıkardı ve Başkan olmak istediğini açıkladı! Bu istem bizim için sürpriz değil çünkü bu aralar meydanı boş bulan Erdoğan, başkanlıktan sonra hanedanlığı bile talep edebilir? Peki tahakkuku mu? Buraya not düşüyorum, 2011 sonrasında Erdoğan değil başkan olmak, Yüce Divan’da hesap verecektir. Yok, yok Erdoğan’ı oraya götürecek olan asla apoletliler şunlar bunlar değil, millet ve onun iradesi, yani seçimde vereceği oy olacaktır. Hayır bu bir temenni falan da değildir. Tablo ortadadır ve biriken enerji göreceksiniz bir noktadan sonra mutlaka ortaya çıkar. Aslına bakarsanız başkan ya da Cumhurbaşkanı olmak hedefi Tayyip Erdoğan için bir bakıma Yüce Divan’dan kaçış projesidir. Erdoğan çok iyi biliyor ki Köşk’e sığınamazsa adalet önüne çıkacak!
Sabahattin ÖNKİBAR
Ahmet Türk’e yumruk olayı elbette yanlıştı!
Sağduyulu herkes gibi biz de tepki koyduk!
Peki Ahmet Türk’e atılan yumruk yanlıştı da Ladik’te polise sıkılan o kurşunlar doğru mu?
Üstelik polise sıkılan kurşun, yumruğun misillemesi yani kan davasının eseri...
Böyle bir durumda yumruğa feveran edenlerin kurşunlara da tepki koyması gerekmez miydi?
Peki öyle mi oldu?
Dün bütün basını bir bir taradım.
Yumruk ajitasyoncularından, kurşunlarla ilgili tek bir satır, yani eleştiri yoktu!
Demek ki neymiş!
Bu ülkede bölücülük yapan birinin yumruk yemesi, polisin kurşun yemesi ve şahadete erişmesinden bin kere daha önemli ve de değerli!
Demek ki demokrasi dedikleri şey, sadece ayrımcıların sığınağı!
Dramatik olan ayrıntı, devleti yönetenlerin aynı istikamette savrulmalarıdır!
Ahmet Türk için vaveyla koparan Gül ve Erdoğan, misilleme olarak polis katline bir mesaj olsun niye yayınlamaz ve şehitlerin ailelerine bir telefon olsun niye açmaz!?
Oysa aynı Erdoğan, bugün siyasi hiçbir statüsü olmayan Ahmet Türk’ü Amerikalardan aramıştı!
Tablo ortada, Ahmet Türk’e yumruk atılmasına ağıt yakanlar, bu yumruğun intikamı adına devletin kolluk kuvvetlerinin katline seyircidirler.
Sorarım size böyle bir ülke daha ne zamana kadar bir ve bütün kalabilir?
TOKAT...
AKP gemisi Kıbrıs’ta battı sıra Anadolu’da
Kıbrıs’daki bir önceki seçimi hatırlayın; Mehmet Ali Talat için “Yes be Annem” sloganları ile kampanyalar yapılmış ve adeta cennetten köşkler teklif edilmişti. Sonuç ortada, birkaç yıl içinde gelinen nokta tam bir faciadır ve Kıbrıs Türkleri, Rumların adeta kuklası yapılmıştır. Öyle olduğu içindir ki Kıbrıslı soydaşımız, Talat’a önceki günkü seçimde “No be Annem” demiştir. Aslına bakarsanız Kıbrıs’ta batan Talat’tan ziyade AKP gemisidir. Öyle çünkü Talat zaten AKP’nin miçosuydu. Hadise, AKP’nin teslimiyetçi Kıbrıs politikasına ada halkının attığı tokattır. Göreceksiniz Kıbrıs’da başlayan bu çöküş Anadolu’da aynen devam edecek ve AKP tarihe havale olacaktır!
KRAL ÇIPLAK...
Afet Ilgaz’ın kovdurulması
ve davet olayı!
Yazarımız Afet Ilgaz Hanımefendinin kimliğini ve özelliklerini saymamıza gerek yoktur, zira birazcık mürekkep yalayan herkes, Afet Hanımı bilir ve karşısında önünü ilikler. Aslına bakarsanız bu durum, Ilgaz’ın AKP’yi henüz eleştirmeye başlamadığı ilk günlerde, AKP’liler için de geçerliydi. Ne olduysa, Afet Hanımın milli duruşunu sergilemeye başlaması ile oldu! Saygıdeğer yazarımız AKP’yi eleştirince, basına daha önce bizim başımıza gelenler getirilmiş, yani yazdığı gazeteden kovdurulmuş!.. Evet, popüler ifadeyle kral çıplaktır, yani Afet Ilgaz gibiler bir bir savrulurken, Mahçupyan gibiler sadece soy ismindeki malum eklerden ötürü bu ülkede ayrıcalık görüyor ve baş tacı ediliyor. Sahi açılım sebebiyle yazarları toplayan Başbakan, Etyen Mahçupyan’ı hangi özelliğinden ötürü davet ederken, Afet Hanımı neden hatırlamadı?
PROJE...
Başkanlığa değil Yüce Divan’a!
Tayyip Erdoğan ağzındaki baklayı çıkardı ve Başkan olmak istediğini açıkladı! Bu istem bizim için sürpriz değil çünkü bu aralar meydanı boş bulan Erdoğan, başkanlıktan sonra hanedanlığı bile talep edebilir? Peki tahakkuku mu? Buraya not düşüyorum, 2011 sonrasında Erdoğan değil başkan olmak, Yüce Divan’da hesap verecektir. Yok, yok Erdoğan’ı oraya götürecek olan asla apoletliler şunlar bunlar değil, millet ve onun iradesi, yani seçimde vereceği oy olacaktır. Hayır bu bir temenni falan da değildir. Tablo ortadadır ve biriken enerji göreceksiniz bir noktadan sonra mutlaka ortaya çıkar. Aslına bakarsanız başkan ya da Cumhurbaşkanı olmak hedefi Tayyip Erdoğan için bir bakıma Yüce Divan’dan kaçış projesidir. Erdoğan çok iyi biliyor ki Köşk’e sığınamazsa adalet önüne çıkacak!
Sabahattin ÖNKİBAR